(Bu topiği ise bu sezonun son maçlardaki belirleyici olaylar yaşanmadan önce bir yansıması olsun diye açtım. 2008-2009 topiğine de olurdu heralde ama geçen sezonla bu sezon arasında da karşılaştırma yapalım istedim. )
Sezon gençleşme, değişim, geçiş dönemi sloganlarıyla başladı (UEFA kupasını istedik ve el ele verip 2000 ruhunu çağırdık, ruh işte gelir gider
). Bunlara göre de hepimizin belli beklentileri vardı ilerleme adına. Neler oldu neler olamadı peki?1 Numara
Kalede son 4 sene Mondragon vardı. Önce Orkun sonra da Aykut'la doldurduk boşluğunu. Sezon başında anlamsız buldum. Güvenemedim. Ama şimdi dönüp baktığımda da Mondragon olsaydı ne fazlamız olurdu deyince bir tek Leverkusen maçı aklıma geliyor, belki 5-1 olmazdı o maç, ama tur atlardık diyebilir miyim? Galiba hayır.
Maaş harcamalarına ve alınan performansa bakınca, kötü bir karar değil gibi gözüküyor. Ama mondragon son dönemlerinde kişiliği olgunlaşmış ve takımla tribünün sevdiği bir "ağabey"di. Bu bölgedeki operasyonun artısı Aykut'un bizde veya başka bir yerde iyi bir kaleci olabileceğinin kesinleşmesi oldu bence, gerisinin artısıyla eksisi birbirini götürür.
2 Numara
Geçen sene Cihan'la Sabri dönüşümlü olarak saç-baş yoldurdular. Herkesin gönderilecek listesinde bir numara Cihan'dı (Şu anda da Sabri). Kalli ilk başta transfer istemişti buraya da. Sonra hazırlık maçları sonuna doğru elimizdeki sağ ayaklılarla hallederiz demişti. Henüz Uğur'a güvenmiyordu. Burada Sabri, Linderoth, Barış ve Hasan'ı da denedi sezon başlamadan. Sonra sezona Sabri'yle girdi ama kısa sürede Uğur formayı kaptı, oynadıkça açıldı. Sezon ortasına gelindiğinde takımın hücumunun da büyük parçası olmuş, asistleri ve asist asisti diye abukça adlandırılan paslarıyla sağ kanatsızlığımızı bekten çözer haldeydi. Sakatlığından beri (Batista alacağın olsun) gol sıkıntımız büyük.
Uğur senelerdir göstere göstere geliyordu, nihayet geldi. Artımız odur. Seneye de artık Erkan Ferin mi gelir, Ateş mi, Uğur Demirok mu bilemem. Sabri'ye kimsenin sempatisi, hoşgörüsü kalmadı. Bir sene kiralık gitmek iyi gelebilir.
3 Numara
Volkan Yaman-Hakan Balta ikilisi Orhan Ak-Ferhat Öztorun ikilisinin yerine geldi bu sene. Sezon genelinde çok daha mutluyduk bu sene. Volkan çok iyi başladı, ofansif olarak koca bir "OH BE!!" etkisi yarattı tribünde (gerçi o sıralar boştu ya
). Hakan'la beraber çok ciddi hata yapmadan sezonu idare ettiler. Şu an ikisi de kötü gitmekteyse de, iyi bir teknik ekip ve konsantrasyonu, morali iniş-çıkışsız bir sezonda daha iyi olacak bir ikili. Yeterli ve geçen seneden iyi diyebiliriz genel hatlarıyla.
4-5 Numara
Servet mi Tomas mı deseler geçen sezon yanlış seçermişim, Yönetim veya Kalli doğru seçmiş. Song'u özel olarak sevdim hep ama gidişiyle çok büyük kayıp vermiyoruz, Emre Güngör kolay uyum sağladı. En az önceki senelerdeki kadar iyiyiz bu bölgede. Daha genç ve yerli futbolcularla! Gelişim midir bu değişim? Bence evet.
6 Numara
Sezon başında Ozan Ersoy dışında forum içi-dışı hiçbir yerde Mehmet Topal diyen yok benim hatırladığım (Geçen sene İnamoto'ya tepki olarak biraz vardı belki ama..) Şu an ise mükemmel bir oyuncu kazanmış olduğumuz aşikar. Suat'tan sonra en iyi topçumuz bu bölgede. Linderoth'un 3, Conceiçao'nun 4, Saidou'nun 5 maçına bedel 15-20 maç çıkardı bence.
7 Numara
(Kolaylık için Barış, Serkan, Okan ve Hasan'ı buraya koyuyorum) En zayıf halkalarımızdan biri.
Barış fena başlamadı ama yoğun bir temponun ardından düştü. Sahadaki antipatik tavırları kötü performanslarla göze batmaya başladı. Fiziksel olarak iyi ama takımın içine tam anlamıyla karışmış gibi durmuyor. Seneye daha iyi olabilir.
Serkan pırpırlı bir çocuk. Aklımda Trabzon ve Kadıköy deplasmanlarındaki futbolu kaldı, hızı ve tahmin edilmezliğiyle. Onun dışında faydalı olamadı. Acemiliğini aşması için küçük bir klüpte tam 1 sezon ilk 11 oynaması lazım. Yoksa sırf 'genç' gazıyla Galatasaray'da 6-7 maç/sezon oynayarak potansiyelini yakalaması imkansız. Daha fazlasını hakettiğini ispatlaması lazım.
Okan Abi ve Hasan Abinin misyonlarını doldurduğu, o maaşları artık klübün daha ciddi adaylara ödemesi gerektiğini düşünüyorum. Hasan kalabilir ama Barış'ın aldığı paranın %150'sine filan mesela, belki de yanılıyorumdur ama eğer 4-5 katıysa gitse daha iyi olur. Ya da maç, gol, asist başına anlaşılabilir.
Ortanın sağında/solunda oynayacak oyuncunun tipi farklı olabilir tabi. Klasik 442'de çizgide kalan bir sağ kanat, eğer 4-2-3-1 oynanırsa Deivid/Arif/Nihat gibi forvet özellikli (ve ceza alanına giren) sağ kanat oynayabilir. Fizik özellikleriyle Serkan Çalık bu pozisyonda çok iyi olabilirdi ama final hareketleri yetersiz.
Neticede geçen seneden çok farklı değil bu mevki. 2 sezon önce Hasan'ın buradaki başarısı, ondan önceki sene Ribery'nin katkısı geçen sene de yoktu, bu sene de. Biraz Barış idare etti.
Bu bölgeye (iç/dış) Mehmet Topuz nasıl fantastik bir transfer olurdu. Seneye 3 yabancıyla oynayıp ama Topuz'u alabiliyorsak mesela ben tercih ederim.
8 numara
Arda geçen sene mi daha iyiydi bu sene mi? Kesin bu sene. Tamam çocuğun kendi doğal gelişimi olacak zaten (şart da değil, kötüye giden olmuyor mu?) ama Kalli'nin Arda'ya faydası oldu bence.
Ayhan çok iyi başlamıştı ama sakatlıktan kurtulamadı. Bu bölgeye iç veya dış sol ayaklı ve devamlılığı olan bir transfer yapılsa bence iyi olur.
10 Numara
Yani Lincoln vs. Iliç
Hangisi daha iyi futbolcu ve hangisi daha faydalı oldu soruları farklı cevaplar çıkarabilir. Lincoln'le ilgili pek yazmayacağım, çok derinlemesine konuşuldu zaten. iliç de garip bir adamdı. Eğer Lincoln seneye 25-30 maç filan oynarsa daha iyi değerlendirebilirim. Ayrica bu mevki ve önündeki oyuncuların başarısı birbirine bağlı
9-11 numara
Hakan-Ümit-Necati-Kabze
Hakan-Ümit-Nonda-Serkan
Eh.. Necati korkunçtu gidene kadarki 1.5 sene boyunca. Kabze'yle de Gerets pek uyuşamadı. Nonda küstü, Serkan de hafif kaldı. Sıfıra sıfır gibi gözüküyor. Ümit vasat üstü, Hakan vasat altı ortalamalarla oynadılar iki sezon da.
Buraya da çok ciddi bir transfer gerekiyor. Tek santrfor da oynayabilen, fiziği ve son vuruşu iyi bir adam. Ya da Nonda'yla barışılırsa belki trasfer ertelenir.
Sonuç olarak
Benim Feldkamp'tan beklentim otoritesiyle genç, disiplinli, tempolu bir takım yaratmasıydı. Şüphesiz ki o da bunu hayal etmişti. Bunun sinyallerini verdi takım zaman zaman. İstikrar sağlanamadı ama kadronun çok büyük bir bölümünün yeni olduğu bir sezondan bahsediyoruz.
Eğer sezon sonunda takımın eskileri giderse, yeni bir hoca, çiçeği burnunda bir başkan bu seneki oluşumun üzerine ekleyebilir.