Fak Fuk Fon
Posted: Wed Apr 16, 2008 3:28 am
Bugunku haber cok ilginc. Eminim burada GS'ye uygulanan bu kiyagin analizini toplumsal acidan yapacak cok adam var. Ozelikle IMF'nin Turkiye uzerindeki hakimiyeti gozler onune serilmis. (Simdi ise AKP'yi vatan hainligi ile suclamaktalar o zaman iktidarda olan kesimler.)
Neyse benim dikkatimi ise bir detay cekti.
GS, 200-250 dolarlik pirlanta kapli rozetler uretiyormus en sikintili zamanlarinda. Bir de sikinti icersinde olmasalar ne olacak acaba? Kimlere gidiyor bu rozetler? Elbette asagida gidenlerden birisinin ismi var. GS, rusvet verme tezgahi kurmus belli ki boyle pahali hediyeleri uretip, bir kosede tutuyor. Bana Osmanli padisahlarina, baska ulkelerin hukumdarlarinin verdikleri hediyeleri hatirlatti ama hic olmazsa o zaman adamlarin ozuru vardi. Isin ucunda kelleyi mizrak ucuna taktirmak vardi.
Bir onceki baslikta GS'nin boyle konularda tecrubesi az belliki diye yazmistim. Geri aliyorum o lafi!
-----------------------
Milliyet-7 yıllık büyük sır
UEFA Kupası'nı aldıktan sonra büyük bir ekonomik krize giren Galatasaray'ın 2001 yılına ait önemli bir sırrı ortaya çıktı. Sarı kırmızılı ekibin o dönemki başkanı Mehmet Cansun, Galatasaray'ın IMF'nin onayiyla Fak Fun Fon'dan 5.5 milyon dolar aldığını söyledi.
Vatan Gazetesi'nden Tayfun Bayındır'ın haberine göre; UEFA ve Süper Kupa’yı kazanarak yönetmelik gereği ödülü hak eden ve 5.5 milyon dolar devlet yardımı alan G.Saray’a bu para FAK FUK FON diye bilinen Fakir ve Fukara Fonu’ndan verilmiş. Ödeme yapılması için ayrıca dönemin IMF temsilcisi Carlo Cotarelli’den de onay alınmış...İşte düne kadar perde arkasında kalan o dönemle ilgili detaylar...
BORÇLA DEPLASMANA
Yıl 2001... DSP, ANAP, MHP kolisyonu iktidarda. Bülent Ecevit 57. hükümetin başbakanı, Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli ise başbakan yardımcısı... Türkiye önce deprem, ardından da havada uçuşan Anayasa kitapçığı yüzünden ekonomik krizin tam göbeğinde. IMF bir kez daha Türkiye Ekonomisi’nin kontrolünü ele almış. Direksiyona da Turkiye Masası Şefi İtalyan Carlo Cotarelli’yi geçirmiş. Ülkenin tek tesellisi Galatasaray’ın önce UEFA ardından da Süper Kupayı kazanmış olması. Ne ilginçtir ki, toplumun bir kısmının sorunlarını unutturan G.Saray ekonomik sıkıntıyı en çok yaşayanların başında geliyor. Bırakın transfer taksitlerini futbolcuların SSK giderleri bile ödenemiyor, kulüp borçla deplasmana gidiyor...
HÜKÜMET TAMAM AMA...
Parasızlıktan kapıya kilit vurma durumuna gelen G.Saray ’Devlet Baba’nın kapısını çalıyor...UEFA’daki başarının karşılğında ekonomik destek talep ediyor. Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli bu talebe sıcak bakıyorlar ve G.Saray’a her hangi bir fondan 5,5 milyon dolar aktarılmasını onaylıyorlar. Bakanlar Kurulu’da bu kararın altını imzalıyor. Ancak tüm fonlar o tarihte IMF’in kontrolünde olduğu için hükümet onaylı bu karar hayata geçirilemiyor. G.Saray Başkanı Faruk Süren ile Başkan Yardımcısı Mehmet Cansun, Mesut Yılmaz ile yaptıkları görüşme sonunda işin IMF’in Turkiye Masasi Şefi İtalyan Carlo Cotarelli’de bittiğini öğreniyorlar.
ERTESİ GÜN ÖDENDİ
Olayın 1 numaralı kahramanı Mehmet Cansun şöyle anlatıyor: “Çok sıkıntılı bir dönemdi. Büyük başarı elde etmiştik ama ekonomik sıkıntı had safhadaydı. Hükümetimizden yardım talep ettik. O sıralar sayın Bülent Ecevit başbakandı. Ve ülkeyi koalisyon ile idare ediyordu. Talebimize hem sayın Ecevit, hem de yardımcıları Mesut Yılmaz ile Devlet Bahçeli onay verdi. Ama bu onaya karşın para bir türlü hesaba yatmıyordu. Araştırdık IMF temsilcisi Cotarelli tüm fonların kontrolünü eline almış o nedenle para çıkmıyormuş. Ben de bunun üzerine Ankara’ya gittim. Saat 23.30 ya da 24.00 civarıydı. Ne iznim vardı ne de randevum. Kapıyı çaldım, Cotarelli açtı. Hemen kapıda kendimi tanıttım. (Sizi tanıyorum) diyip beni içeri aldı. Çantamdaki dosyayı verip durumu anlattım. Bir de üzeri pırlanta parçalarıyla süslü G.Saray rozeti hediye ettim. 200-250 dolar cıvarında bir rozetti. Sayın Cotarelli yazıyı imzaladı. Ertesi gün de para hesabımıza yattı. Tanıtma Fonu’nda para kalmadığı için ödemeyi Fak Fuk Fon’dan yaptılar.”
Neyse benim dikkatimi ise bir detay cekti.
GS, 200-250 dolarlik pirlanta kapli rozetler uretiyormus en sikintili zamanlarinda. Bir de sikinti icersinde olmasalar ne olacak acaba? Kimlere gidiyor bu rozetler? Elbette asagida gidenlerden birisinin ismi var. GS, rusvet verme tezgahi kurmus belli ki boyle pahali hediyeleri uretip, bir kosede tutuyor. Bana Osmanli padisahlarina, baska ulkelerin hukumdarlarinin verdikleri hediyeleri hatirlatti ama hic olmazsa o zaman adamlarin ozuru vardi. Isin ucunda kelleyi mizrak ucuna taktirmak vardi.
Bir onceki baslikta GS'nin boyle konularda tecrubesi az belliki diye yazmistim. Geri aliyorum o lafi!
-----------------------
Milliyet-7 yıllık büyük sır
UEFA Kupası'nı aldıktan sonra büyük bir ekonomik krize giren Galatasaray'ın 2001 yılına ait önemli bir sırrı ortaya çıktı. Sarı kırmızılı ekibin o dönemki başkanı Mehmet Cansun, Galatasaray'ın IMF'nin onayiyla Fak Fun Fon'dan 5.5 milyon dolar aldığını söyledi.
Vatan Gazetesi'nden Tayfun Bayındır'ın haberine göre; UEFA ve Süper Kupa’yı kazanarak yönetmelik gereği ödülü hak eden ve 5.5 milyon dolar devlet yardımı alan G.Saray’a bu para FAK FUK FON diye bilinen Fakir ve Fukara Fonu’ndan verilmiş. Ödeme yapılması için ayrıca dönemin IMF temsilcisi Carlo Cotarelli’den de onay alınmış...İşte düne kadar perde arkasında kalan o dönemle ilgili detaylar...
BORÇLA DEPLASMANA
Yıl 2001... DSP, ANAP, MHP kolisyonu iktidarda. Bülent Ecevit 57. hükümetin başbakanı, Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli ise başbakan yardımcısı... Türkiye önce deprem, ardından da havada uçuşan Anayasa kitapçığı yüzünden ekonomik krizin tam göbeğinde. IMF bir kez daha Türkiye Ekonomisi’nin kontrolünü ele almış. Direksiyona da Turkiye Masası Şefi İtalyan Carlo Cotarelli’yi geçirmiş. Ülkenin tek tesellisi Galatasaray’ın önce UEFA ardından da Süper Kupayı kazanmış olması. Ne ilginçtir ki, toplumun bir kısmının sorunlarını unutturan G.Saray ekonomik sıkıntıyı en çok yaşayanların başında geliyor. Bırakın transfer taksitlerini futbolcuların SSK giderleri bile ödenemiyor, kulüp borçla deplasmana gidiyor...
HÜKÜMET TAMAM AMA...
Parasızlıktan kapıya kilit vurma durumuna gelen G.Saray ’Devlet Baba’nın kapısını çalıyor...UEFA’daki başarının karşılğında ekonomik destek talep ediyor. Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli bu talebe sıcak bakıyorlar ve G.Saray’a her hangi bir fondan 5,5 milyon dolar aktarılmasını onaylıyorlar. Bakanlar Kurulu’da bu kararın altını imzalıyor. Ancak tüm fonlar o tarihte IMF’in kontrolünde olduğu için hükümet onaylı bu karar hayata geçirilemiyor. G.Saray Başkanı Faruk Süren ile Başkan Yardımcısı Mehmet Cansun, Mesut Yılmaz ile yaptıkları görüşme sonunda işin IMF’in Turkiye Masasi Şefi İtalyan Carlo Cotarelli’de bittiğini öğreniyorlar.
ERTESİ GÜN ÖDENDİ
Olayın 1 numaralı kahramanı Mehmet Cansun şöyle anlatıyor: “Çok sıkıntılı bir dönemdi. Büyük başarı elde etmiştik ama ekonomik sıkıntı had safhadaydı. Hükümetimizden yardım talep ettik. O sıralar sayın Bülent Ecevit başbakandı. Ve ülkeyi koalisyon ile idare ediyordu. Talebimize hem sayın Ecevit, hem de yardımcıları Mesut Yılmaz ile Devlet Bahçeli onay verdi. Ama bu onaya karşın para bir türlü hesaba yatmıyordu. Araştırdık IMF temsilcisi Cotarelli tüm fonların kontrolünü eline almış o nedenle para çıkmıyormuş. Ben de bunun üzerine Ankara’ya gittim. Saat 23.30 ya da 24.00 civarıydı. Ne iznim vardı ne de randevum. Kapıyı çaldım, Cotarelli açtı. Hemen kapıda kendimi tanıttım. (Sizi tanıyorum) diyip beni içeri aldı. Çantamdaki dosyayı verip durumu anlattım. Bir de üzeri pırlanta parçalarıyla süslü G.Saray rozeti hediye ettim. 200-250 dolar cıvarında bir rozetti. Sayın Cotarelli yazıyı imzaladı. Ertesi gün de para hesabımıza yattı. Tanıtma Fonu’nda para kalmadığı için ödemeyi Fak Fuk Fon’dan yaptılar.”