Page 1 of 6
UEFA : Galatasaray-A. Wien 0-0 (üst turdayız)
Posted: Mon Dec 17, 2007 6:05 pm
by Cengiz Akgun
Hic umidim yok ya hadi acalim bakalim. Mac TSI 21:45 de imis.
Posted: Mon Dec 17, 2007 10:50 pm
by Levent Guntay
UEFA'da gruplarda durum asagida. Grup D ile birlikte en kolay grup bizimkisi. Geri kalan gruplar en zayif takimi atarsan adeta sampiyonlar ligi grubu gibi. Bakalim nolacak gorecegiz.
Group A Pld Pts
Everton 3 9
Zenit 4 5
AZ 3 4
Nürnberg 3 4
Larissa 3 0
Group B Pld Pts
Panathinaikos 3 9
Atlético 3 7
København 3 3
Lokomotiv Moskva 4 2
Aberdeen 3 1
Group C Pld Pts
Villarreal 3 7
Fiorentina 3 5
AEK 3 5
Mladá Boleslav 3 3
Elfsborg 4 1
Group D Pld Pts
Hamburg 3 9
Basel 3 7
Brann 4 4
Dinamo Zagreb 3 1
Rennes 3 1
Group E Pld Pts
Spartak Moskva 3 7
Zürich 3 6
Leverkusen 3 6
Sparta 4 4
Toulouse 3 0
Group F Pld Pts
Bolton 4 6
Aris 3 5
Bayern 3 5
Braga 3 3
Crvena Zvezda 3 0
Group G Pld Pts
Tottenham 4 7
Getafe 3 6
Anderlecht 3 5
H. Tel-Aviv 3 3
AaB 3 1
Group H Pld Pts
Bordeaux 3 9
Helsingborg 4 7
Panionios 3 4
Galatasaray 3 3
Austria Wien 3 0
Posted: Tue Dec 18, 2007 2:48 am
by Ozgur Huseyinoglu
Bizim kaderimizi yakindan ilgilendiren diger grup maci icin, onceki haftadan beri, "umarim Bordo'nun yedekleri kendilerini gostermek icin ellerinden geleni yaparlar" diyordum. Ve nitekim, onlarin eline bakacagiz gibi gorunuyor:
"Girondins de Bordeaux" resmi sitesindeki mac haberi:
Orjinal Fransizcasi -
Google'dan Ingilizce Cevirisi:
Panionios-Bordeaux, the group
For the last match, Laurent Blanc has decided to offer the European experience to the team Bordeaux. He made the choice of youth with the integration of many young people such as Moimbé, Ecuele or Traoré. All the "cadres" of the team except for those who need game time will remain at Haillan for training.
Bordeaux
Olimpa, Valverde - Brégerie, Jemmali, Marange,Trémoulinas, Ecuele - Ducasse, Lavie, Moimbé, Traoré - Cavenaghi, Jussiê, Obertan, Perea.
The suspended:
None.
The injured:
Micoud.
Trainings in Haillan (Tuesday, 18 to 15:30 and Wednesday 19 to 11):
Chalmé, Diawara, Henrique, Jurietti, Planus, Alonso, Diarra, Fernando, Micoud, Wendel, Bellion, Chamakh.
Once 20h0 0 Wednesday, learn about girondins.com Bordeaux team which begins on UEFA Cup match facing Panionios an hour later on the lawn of Athens.
"cadres" dedigi, takimin "as" oyunculari olsa gerek herhalde...
UEFA.com'dan bizim macin "background"u:
Galatasaray know what they have to do
Panionios macininki:
Panionios face Bordeaux barrier
Posted: Tue Dec 18, 2007 9:57 am
by Tolga Girici
Maalesef hicbir umudum yok, Bordo gencleri goturecekmis. BIz yenelim bari en azindan. Bu sene de rezil olduk Avrupa'da, en kolay gruptan cikamadik. Kalli kadar futbolcularin da hatasi var. Bordo macinda yerden kalkamadilar. Panionios 'u bile bariz hakem hatalari sayesinde yendik.
Posted: Tue Dec 18, 2007 10:41 am
by Mehmet Gurdal Cetin
El uzvu ile halvet bunun adi.
Tabi halk arasinda soylenisi boyle degil, ben de artik ayip olur diye yazmadim.
Cabucak kurtulalim su UEFA hikayesinden bu sene..
Ikinci yariya da arka arkaya 3-4 mac kazanip altimizdakilerle arayi acmamiz lazim.
Posted: Tue Dec 18, 2007 7:39 pm
by Ozan Kaya
Umarim guzel mac olur. Bordo isi coktan rahata aldi. Komsu da bu maca asilir.
Gruptan cikamazsak lige konsantre olmamiz biraz daha rahatlar (tabi ki medyanin bir hafta boyunca avrupa fatihi yok bitti artik vs. gibi anirmalarindan sonra).
Guzel mac olsun. Istekli bir GS seyredelim. Yenelim.
Posted: Tue Dec 18, 2007 9:41 pm
by Levent Guntay
Galatasaray-Austria Wien maci (82-83) Galatasaray'in hatirladigim ikinci Avrupa kupasi macidir . Ilk turda Fin takimi Kuuysi Lahti'yi elemistik. Wien macini radyodan dinlemistim. Ozgurun gonderdigi linkte de var zaten ayrintilar.
Istanbul'da 4-2 kaybetmistik ama gercekten cok guzel mac olmustu. Top bir o kalede bir bu kaledeydi. Polster'in golunu falan hatirliyorum. Tas gibi takimdi Austria Wien. Bir sonraki turda da Barcelona'yi elemisler zaten. GS Avrupa'daki guzel futbolu ile bir kac sene sonraki patlamasinin ilk isaretlerini veriyordu sanki. Sonrasinda PSV'yi Istanbul'da 2-0 yenmistik, ertesi sene de yari final gelmisti.
Austria ve Avusturya futbolu sonrasinda cokuse girdi. Turk futbolu ise cikisa gecti.
Austria maci (yenilgiye ragmen) Galatasaray icin Avrupa'da cikisin baslangici ise, bence bitisi de Tromso maci ile olmustur. O mactan beri Avrupa maclarindaki isteksizlik ve uyusukluk cok dikkatimi cekiyor. Ayrica kendimi bildim bileli 80'lerden beri Avrupa'da underdog bir takima hic elenmemisti Galatasaray. Nerden nereye.
Posted: Tue Dec 18, 2007 10:37 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Levent Guntay wrote: Galatasaray-Austria Wien maci (82-83) Galatasaray'in hatirladigim ikinci Avrupa kupasi macidir . Ilk turda Fin takimi Kuuysi Lahti'yi elemistik. Wien macini radyodan dinlemistim. Ozgurun gonderdigi linkte de var zaten ayrintilar.
Istanbul'da 4-2 kaybetmistik ama gercekten cok guzel mac olmustu. Top bir o kalede bir bu kaledeydi. Polster'in golunu falan hatirliyorum. Tas gibi takimdi Austria Wien. Bir sonraki turda da Barcelona'yi elemisler zaten. GS Avrupa'daki guzel futbolu ile bir kac sene sonraki patlamasinin ilk isaretlerini veriyordu sanki. Sonrasinda PSV'yi Istanbul'da 2-0 yenmistik, ertesi sene de yari final gelmisti.
Austria ve Avusturya futbolu sonrasinda cokuse girdi. Turk futbolu ise cikisa gecti.
Austria maci (yenilgiye ragmen) Galatasaray icin Avrupa'da cikisin baslangici ise, bence bitisi de Tromso maci ile olmustur. O mactan beri Avrupa maclarindaki isteksizlik ve uyusukluk cok dikkatimi cekiyor. Ayrica kendimi bildim bileli 80'lerden beri Avrupa'da underdog bir takima hic elenmemisti Galatasaray. Nerden nereye.
Hoca Ivic'ti degil mi? Bir de Tarik Hosic, 2-4'luk ilk macta penalti kacirmisti. Seydic ve Hosic'in oynadigi o donemde, Wien'i kalecisi (milli takimlarinin da kalecisiydi) Koncilia "Bana Turk oyuncular gol atamaz" demisti, ilk macta golleri atan Seydic ve Hosic'e atfen...
Ama rovansta "Kinali Mustafa" buna hem orta sahadan hem de bacak arasindan koymustu.
O zaman deplasmanda alinan bu galibiyet buyuk sansasyon yaratmisti. Devaminda yine bir Avusturya'li Rapid Wien'le gelen cikis basladi. Onda da Samsundan gelen Ayi Savas GS tarihindeki ilk ve muhtemelen son golunu atmisti.
Ben yalniz birseye dikkat cekmek istiyorum. 1960-70'lerde Avrupa futbolundan o kadar da geri degildik, takimlar arasinda fark buyuk olmasina ragmen Bursa'nin ceyrek finali, Eskisehir'in, Goztepe'nin, bizim ve 1980'lerde de cok degisik takimlara karsi dengesiz ve zaman zaman iyi skorlarimiz olmus.
Ancak o donemlerde FB ve ozellikle BJK gercekten kayiplari oynamislar. Hele BJK, 1980'lere kadar Avrupa'da neredeyse toplam 15-20 mac yapmis. O yillarda Izmir takimlarinin 9-1'lik ve 10-1'lik yenilgileri de var tabii ama maddi fark hakikaten cok buyuktu...
Bir ilginc not daha. 1977 yilinda, o zamanki Avrupa Sampiyon Klupler kupasi 1. tur macinda Trabzonspor, Kopenhag 1903 takimina 2-0 yenilince, olay cikarip, UEFA’dan 1 yil ceza almis.
Adam olacaklari o yasta belliymis demek ki
Posted: Wed Dec 19, 2007 12:38 am
by Ali Gursel
2-4luk Wien maci benim Ali Sami Yen'den ayrilmamizi kabullenememin sebeplerinden biridir. Dusunun 15 yasinda lise ogrencisi, okulu kirip maca gitmissiniz, Avrupa'da futbol adina basarimiz Eurovision sarki yarismalarindaki basarilarimiz ile ayni ayar. Sejdic diye bir adam alinmis, aman Allahim diyorsunuz, Hagi'yi ayirip bir kenara koyun, ben onu normal oyuncu sinifindan sayamiyorum artik, Kosecki, Prekazi ve Jardel ile GS'a gelmis en iyi yabanci atak oyuncularindan biri.
Austria Wien o siralarda iyi, Koncilia tiknaz, neredeyse kilolu bir adam, ama topa vurulunca icinde yay varmis gibi gerilip atliyor, sismanca bir kedi gibi. Benim bildigim Turkler bana gol atamaz lafini birinci mactan once soyledi ve kasti tum GSli futbolclardi.
Guzel bir Istanbul gunu, Kapali'da gomlegimle oturdugumu, simdilerde bakip garipsedigim kravatinin dugumu boynundan bir karis asagi inmis hirt, hayta gorunuslu liseliler gibiydi halim. Ilk yarim saatte (benim hatirladigim ikisi de) Sejdic iki tane atti. Wien savunmasi neye ugradigini sasirmis, Sejdic'in ayagina her top geldiginde telas basliyor, GS'da gayet guzel oynuyor, stad yikiliyor, aman yahu biri beni cimdiklesin, gercek mi bu seyrettigim diye bakiyoruz.
Ben inanilmazlik acisindan hala 3-2lik Real macinin ikinci yarisi ile bir tutarim bunu, tabii 44. dakikaya kadar. O dakikada o siralarda herhalde yasi bana yakin gencecik ama yildiz adayi Polster diye bir cocuk, ince, uzun boylu, kabarik sacli, girip ceza sahasina guzel bir gol atti, bir dakika sonra devre bitti ve takimin soyunma odalarina inisi cenaze kortejine dondu.
Ikinci yariyi yazmaya gerek yok. O tek gol yetti gitti. Adamlar onun morali ve guveniyle cikip takir takir oynamaya basladilar, biz de kaybolup gittik, bir iki tane pozisyonumuz oldu, biraz da heyecan, kismet girmedi, adamlar uc tane daha atti ve 2-4 bitti mac.
Bence de GS'in bir devreligine de olsa ileriye yonelik ilk sinyalini verdigi mactir o. Iste o yuzden istemiyorum Sami Yen'den ayrilmayi, kabullenemiyorum, Austria Wien macindan 3-2lik Real Madrid macina cok sey oldu orada, benim 15 yasimdaki halimle hayal dahi edemeyecegim, biri soylese Derwal, Denizli, Neuchatel, Monaco diye baslayip Kopenhag'a uzanacak o yillari, hadi lan kafayi yemissin diyecegim bir donem, kapaniyor, belki de benzerini yasayamayacagimiz.
Para gozun kor olsun, Sami Yen'i satiyoruz resmen. New York Yankees belki de profesyonel spor tarihinin en basarili takimi baseball maclarini 1923'te acilan bir stadda oynar, hala da oynar. Stadin bir yerinde Amerikan tarihine mal olmus pek cok oyuncuya plakalar konan Monument Park diye bir bolum vardir. Gelmis gecmis en iyi baseball oyuncusu ve kirdigi rekor kendinden 70 sene sonra kendini hormonlarla ayiya ceviren bir adam tarafindan anca bu yil kirilan kirilan Babe Ruth, yakalandigi yillarda ne oldugu bilinmeyen bir hastaliga adini verip 38 yasinda olmeden iki sene once bu stadyumda mikrofona gelip hastaliginin haberini kendini izleyen 50,000 seyirciye bir konusma ile duyururken "sanirim basima gelen talihsizligi duydunuz ama ben bugun kendimi dunya yuzundeki en sansli insan hiseediyorum diyen Lou Gehrig, baseballu kadar Marylin Monroe ile evliligi ile konusulan Joe DiMaggio ve daha niceleri adina hep bir plaka vardir. GS Ali Sami Yen'de boyle birseyler yapmaliydi. New York Yankees 1973-76 arasinda stadi 3 sene yeniden insa etti. Keske biz de yapabilseydik.
Ali
Posted: Wed Dec 19, 2007 12:35 pm
by Soner Özaltındere
Benim içimde Uefa'da ikinci tura çıkacağımıza dair bir his var...Umarım o hisler beni yanıltmaz...
Posted: Wed Dec 19, 2007 8:11 pm
by Mert Tokman
Ali Gursel wrote:New York Yankees belki de profesyonel spor tarihinin en basarili takimi baseball maclarini 1923'te acilan bir stadda oynar, hala da oynar. Stadin bir yerinde Amerikan tarihine mal olmus pek cok oyuncuya plakalar konan Monument Park diye bir bolum vardir. Gelmis gecmis en iyi baseball oyuncusu ve kirdigi rekor kendinden 70 sene sonra kendini hormonlarla ayiya ceviren bir adam tarafindan anca bu yil kirilan kirilan Babe Ruth, yakalandigi yillarda ne oldugu bilinmeyen bir hastaliga adini verip 38 yasinda olmeden iki sene once bu stadyumda mikrofona gelip hastaliginin haberini kendini izleyen 50,000 seyirciye bir konusma ile duyururken "sanirim basima gelen talihsizligi duydunuz ama ben bugun kendimi dunya yuzundeki en sansli insan hiseediyorum diyen Lou Gehrig, baseballu kadar Marylin Monroe ile evliligi ile konusulan Joe DiMaggio ve daha niceleri adina hep bir plaka vardir. GS Ali Sami Yen'de boyle birseyler yapmaliydi. New York Yankees 1973-76 arasinda stadi 3 sene yeniden insa etti. Keske biz de yapabilseydik.
Ali
Ali'cim seni ne kadar telkin eder bilmiyorum ama Yankee'ler de yeni stadlarina gecicekler 2009 sezonunda...
http://newyork.yankees.mlb.com/nyy/ball ... tadium.jsp
Posted: Wed Dec 19, 2007 8:33 pm
by Ali Gursel
Mert Tokman wrote:Ali Gursel wrote:New York Yankees belki de profesyonel spor tarihinin en basarili takimi baseball maclarini 1923'te acilan bir stadda oynar, hala da oynar. Stadin bir yerinde Amerikan tarihine mal olmus pek cok oyuncuya plakalar konan Monument Park diye bir bolum vardir. Gelmis gecmis en iyi baseball oyuncusu ve kirdigi rekor kendinden 70 sene sonra kendini hormonlarla ayiya ceviren bir adam tarafindan anca bu yil kirilan kirilan Babe Ruth, yakalandigi yillarda ne oldugu bilinmeyen bir hastaliga adini verip 38 yasinda olmeden iki sene once bu stadyumda mikrofona gelip hastaliginin haberini kendini izleyen 50,000 seyirciye bir konusma ile duyururken "sanirim basima gelen talihsizligi duydunuz ama ben bugun kendimi dunya yuzundeki en sansli insan hiseediyorum diyen Lou Gehrig, baseballu kadar Marylin Monroe ile evliligi ile konusulan Joe DiMaggio ve daha niceleri adina hep bir plaka vardir. GS Ali Sami Yen'de boyle birseyler yapmaliydi. New York Yankees 1973-76 arasinda stadi 3 sene yeniden insa etti. Keske biz de yapabilseydik.
Ali
Ali'cim seni ne kadar telkin eder bilmiyorum ama Yankee'ler de yeni stadlarina gecicekler 2009 sezonunda...
http://newyork.yankees.mlb.com/nyy/ball ... tadium.jsp
Mertciğim,
Yeni stad eskisinin hemen yanına yapılıyor, hatta yanılmıyorsam eskisinin sınırlarına dokunarak ve eskisinin alanının bir kısmını da kullanarak. Yani adamlar bizim gibi taşınmıyorlar. Sanırım bunu böyle yapmalarının sebeplerinden biri inşaat esnasında stadlarını kullanmaya devam etmek.
Yankees ve GS'ı hatta herhangi bir futbol takımını karşılaştırmak büyük haksızlık tabii. Yankees senede 3 miyonun üstünde seyirci çekiyorö yıllık gelirleri yanılmıyorsam 300 milyon dolar civarında, daha yeni bir oyuncularına (Alex Rodriguez) 10 senede 275 milyon dolar ödeyecek bir sözleşme imzaladılar. Bunlar GS'ı bırak, Real Madrid, Manchester United için dahi uçuk rakamlar.
O yüzden doğrudan maddi karşılaştırma haksız ancak geçmişe ve geleneğe saygı sadece parayla olmuyor. Yankee stadının açılışı 1923 yılında, yani bizim Cumhuriyetimiz ile aynı yılö hatta bir kaç ay da erken. Biz cumhuriyeti muhasır medeniyetler seviyesine çıkmak için kurduk. Spor böyle bir projenin ancak çok ufak bir parçası olabilir ancak ama bu ufacık parçanın içinde 2000 yılında İstanbul'a gelen kupanın önemi bence çok ayrıdır. Öncesinde benzeri yoktur ve de pek çok açıdan milattır (tabii sportif anlamda). İşe böyle bakınca o başarının kazanıldığı mekanın böyle terkedilişi bana garip geliyor.
Ama çok da garip değil, yani İstanbul'un 2500 yıllık tarihine kim ne kadar sahip çıkıyorki, buna sahip çıkılsın. Neyse, uzun işler, keşke kalabilseydik ASY'de. Ben hüznümü birazdan yine stada giderek dindiririm, geçici bir süreliğine de olsa.
Ali
Posted: Wed Dec 19, 2007 9:58 pm
by Zoban Raftik
Maci Hotbird uydusunda Polsat Sport Extra kanalindan izleyebilirsiniz.
Diger yayinlayan kanallar:
Al Jazeera Sport 2
D Spor > (Dsmart)
Premiere Sport Portal
Setanta Ireland
Bordeaux - Panionios maci da
E2 Turkey
ERT World
Net Hellas
W9
kanallarinda.
Posted: Wed Dec 19, 2007 10:36 pm
by Cengiz Akgun
Maci anlatan olacak mi acaba? S-smart'da olmasi isleri karistirdi. gerci P2P seyredeniniz cok. Cinliler olmasa haliniz harapti. Bari bir iyilik edinde ara sira gordukleriniz soyleyin.
Bu arada showtv internet seyretme sansim kayboldu. Bir ara Ozgur'den aldigimi sandigim adreslerinden yayin yok. Hala seyredebilen varsa bir haber etsieler iyi olur. Bendeki adres soyle idi.
mms://89.149.209.105/TV-ShowTv
Posted: Wed Dec 19, 2007 10:41 pm
by Mehmet Gorgen
maçı elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım. Maçı zoban'ın yazdığı el jezire kanalından seyredeceğim.