Page 1 of 2

Bu ulkede kaleci yetismez. Ne yetisir?...

Posted: Sun Oct 14, 2007 6:17 pm
by Ozan Ersoy
Bu basligi gecen hafta acacaktim ama Orkun tartismalari arasinda gume gidecegini bildigim icin vazgectim. Biraz dusunelim istiyorum. "Bizim ulkede ne yetisir?" ana konumuz. Bana ornek verirken "e ama Turkiye falanca oyuncuyu yetistirmistir" diye ornek vermeyin. Istisna degil, genellik ariyorum. Almanya cikisli oyuncularimizi da geciyorum cunku konumuz Turkiye'de yetisip yetismeyecegi.

Kaleci yetismez. Onu biliyoruz, ayrintilarina pek girmeyelim. Ama kalecilik sogukkanlilik isidir. Turkler de sicakkanli oldugu icin Turk'lerin bunyesine uymayan bir mevkidir deyip garip bir mantikla gecistirelim. GS ve Besiktas'in son senelerde girdigi psikolojiler ve Turk kalecilerine olan guvensizlik en son duzeyde. Fener dahil her buyuk takim taraftarinin buyuk cogunlugu Avrupa'dan hazir kaleci ister.

Stoper yetismez Bu konu da pek tartisilacak bir konu degil. Uc buyuklerin stoperleri yillardir yabanci. Kaleciyle ayni noktalar savunabilinir. Stoperler sogukkanli olacak, hatasi az olacak, hizli olacak, kazma olmayacak. Var mi? Yok.

Bek de yetismez. GS'a senelerdir bek ariyoruz. Ozellikle sag bek bulamadik. Sol bekte idare ettik. Turk oyuncular mac boyunca iler geri oynamayi bilmez. Cikar gelmez ya da hic cikmaz. Calim yerler. Alin iste milli takima koyacak bek yok. Uzulmez falan oynuyor hala.

Turkler orta yapamaz Orta yapmasini bilmezler. Daha tasa orta yaparlar. Ortalar kisa veya uzun gider. Soyle kavisli, kafa hizasinda sert orta yapan cok ender cikar. O yuzden Turk'lerden kanat oyuncusu da olmaz.

Turkler sut cekemez Soyle kalcadan butun bacagi kullanarak vuran oyuncu azdir. O yuzden ceza sahasi disindan gol atabilen de azdir.

Oyun kurucu yetismez Turk'ler zeki degildir. Turkiye'de hamurla buyuyen cocuklar mankafa yetistigi icin, oyunu kafa yukarda suzebilen, bostaki alana oyunu kaydirabilen oyuncu azdir. Turk'ler calim atmayi sever, kafayi indirmeyi sever. Tek top oynayabilen adam azdir.

Frikik atmayi bilmezler Hagi gitti 5 sene bir oyuncu bulamadik serbest vurus kullanan. Lincoln geldi rahatiz !!! Soyle topa kavisli vuracak, baraji gecirip, kaleyi tutturacak adam bulamazsiniz butun ligi tarasaniz.

Golcu de yetismez Bir Hakan yetismisdir o da gol atmasini bilmez. Bazilari rakamlari verir ama kacirdiklarini es gecer. Kaleciyle karsi karsiya kalir ayaklari karisir. Bos kaleye tamamla diye verirsiniz, alni kirisir. O gitti gidecek yerine gelecek adam yoktur. Butun takimlarin santraforlari yabancilardan olusur. Yineleyelim gol atmak sogukkanlilik, kivrak zeka isidir. Turk'lerde bunlar olmadigi icin golcu de yetismez.

Turkiye'de hoca da yetismez. Cahil cuhale kesimden gelen egitimsiz ayilarin yapabilecegi is degildir, 20 gence hocalik yapmak. 3. sinif hocalar o takim senin bu takim benim dolasir dururlar. Oradan kovulur, buraya giderler, senede 2'ser 3'er takim degistirmekten kurtulamazlar. 2. sinif olanlari da gaz hocasidir. 1. sinif hoca yetismemisdir.

Ne yetisir? Oradan buraya kosusturan oyunun hamalligini yapan on liberolar mi? O zaman niye milli takimin on liberosu Orolyo'dur?

Sapkayi onumuze koyup dusunmenin zamani gelmedi mi?

Ozan Ersoy

Posted: Sun Oct 14, 2007 7:02 pm
by Cengiz Akgun
Kisacasi Turkiyede futbolcu yeti$mez sadece oynadigini sanan salaklar cikar dsen bu kadar uzun olmazdi Turkiyede TD de yeti$miyor bunu da soylemeyi unutmu$sun.

Posted: Sun Oct 14, 2007 9:34 pm
by Sinan Edil
Türkiye'de bence doğru dürüst futbolcu ve teknik adam yok. Bakın Kalli geldi nasıl top oynatıyor. Adam 70 küsür yaşında.

Dünkü maçta benim de dikkatimi çekenler:

1) Kalede Hakan oynamaz. Adam ne yan top alıyor ne bir karambol topunu. Zamanlamaları falan felaket. Penaltı kurtarabilir ama bu ne işe yarayacak ki? Volkan ve Orkun varken bu kale ona düşmez.
2) Dün kaleye doğru dürüst tek şut bile atamadık. Utanılacak bir durum. Şut atmayı alt yapıdakilere öğretmiyorlar mı? Hep mi orta atıp kafa golü atmamz gerek? Sabri ilk başladığında kaleyi yoklardı, goller atardı. Hakan abisi de çocuğa bağırıp durdu o zamanlarda. O günden beri doğru dürüst pek golünü göremedik. Belki de sorun burada. İlle de Hakan'a veya forvete orta ile gol attırmamız gerekiyor.
3) Orta atma kabiliyetimiz de yok ne yazıkki. Dün kaleye giden tüm ortaları ben de defansta oynasam çıkarırdım herhalde. O kadar belirgin ortalarki. Çoğu da orta yapanların kabiliyetsizliğinden ön direğe gidiyorlar.
4) Defans topu oyuna sokmayı bilmiyor ve sadece yan top yapabiliyor. Servet ve Gökhan Zan adamı hasta ederler. Ulan alın Popescu'nun kasetlerini seyredin diyesim geldi.
5) İbrahim Üzülmez, Volkan ve Hakan Balta varken bu takımda niye oynar? Ya bu adam hem fiziksel olarak yetersiz hem de kabiliyetsiz. Halan neden oynatılıyor? Ergün neredeyse sakatlığını atlattı, oldu olacak o gelsin.
6) Gökhan ve Ümit Karan'a kalırsak bizden bir şey çıkmaz. Gökhan kaçırdıkları ile, Ümit de ağlamaları ve ofsaytları ile adamı çıldırtırlar. Hala Hakan Şükür bu adamlardan iyiyse durumumuz çok kötü.
7) Avrupaya gitmeyin kardeşim. Bu sözüm Tuncay, Emre ve Avrupa meraklısı gençlere. Tuncay resmen körelmiş. Emre de Duba Hasan'ı aratır şişmanlıkta. Her gün cheeseburger mi yiyor bu çocuk Newcastle'da? Nasıl şişmiş böyle anlamadım.
8) Fatih Terim. Hocam onca yılın kredisini önce Galatasaray'da, sonra milli takımda bitirdin. 5 yılda ilerleyeceğine düşüyorsun.
9) Milli takım oyuncuları. Böyle hırs olmayan ve kötü futbolu teknik adamın taktikleri falan açıklayamaz. Utanmanız gerek.
10) Bizler. Dünya üçüncülüğü şanstı. Bu bir defa daha herhalde olmayacak. Milli takım aslında Norveç, Yunanistan, Bosna, Bulgaristan, Israil ayarında bir takım. Ama bir İspanya, Ingiltere, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Fransa değil. Biz Avrupa şampiyonasına gitsek bile bu takımlar önünde elenip geliriz. Elimizde yıldız diye baktıklarımız bu adamların kadrosuna bile giremezler. Tek yıldızlarımız Hamit, Gökdeniz, Nihat. Gerisi hikaye.

Posted: Sun Oct 14, 2007 10:12 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Bu gorus, uzerinde uzun boylu calismayi, istatistik cikarmayi ve sogukkanli irdelenmeyi gerektiriyor. O yuzden kestirme bir cevap vermek zor.

Turk futbolu aslen 1984'lerde basladi ve Derwall, Piontek ekolunun sonuclari 1990'larda alindi dersek, tum o mevkilerde oyuncu yetismemenin nedenlerini -1980 oncesine kadar- belki aciklayabiliriz. Yani, Turk futbolu, sunun surasinda dunya olceginde zaten son 20 yildir varsa var.

Futbolumuz kurumlara degil, kisilere fazlasiyla bagli. O kisiler de basi sikisinca Blatter'in elini open bukalemunlar sonucta.

Bizim sistemimiz yok; Avrupa'ya degil, Amerika'ya yakiniz. Dun dundur, bugun bugun. Okulu degil, sokagi severiz. Calisan inektir, kopya ceken zeki.

Cengiz agbi de yakalamis, kayda deger en onemli hocalarimiz bile(Denizli, Terim, Gunes) ihracata konu degil; ayrica hicbiri bir futbol okulundan gelme degil. Alayli.

Futbol yazarlari da kabzimal, tur operatoru, hincalin kuzeni, ertugrulun damadi...

Ama bir degisim yasandi, bunu gormek lazim. Sadece bu degisim 2000'lerde bir zirve yaptiktan sona kabuk degistiremedi. Acilamadi. Hicbir oyuncusu kayda deger bir ulke takiminda star olamadi. Bir Lato, Boniek, Hagi veya bir Berbatov cikartamadi. Polonya'dan, Kore'ye; Italya'dan Almanya'ya kadar cok hoca ihrac ettik ama hicbiri bir futbol ekolunu temsil eden bir takima gidemedi. Bugun icin orta karar bir Avrupa takimina gitme ihtimali olan bir hocamiz bile yok.

UEFA ve dunya 3.lugu uzerinden yapilan basari propagandasi -asil tesaduf elbette dunya 3.lugudur, ayri hikaye- hep Turk'un Turk'e gaz vermesidir. Ilk 8'in 4'unun, ABD, Kore, Senegal ve Turkiye oldugu bir dunya kupasi.

Basarinin gerisinde hangi kalici sistem var ve o sistem nerelerde acaba?

Hakikaten sapkayi koyup dusunmek zamani. Yukarida saydiklarinizin hicbiri gercekten yetismiyor. Asil korkuncu, yetisme ihtimalleri de yok galiba.

Belki hepsi tesaduftu ve biz kendimizi fazla kaptirdik. Simdi de Bosna Norvec'i yenerse, biz de Yunan'i; arada da balik kavaga cikarsa ve kedi camasir yikarsa, suphesiz Avrupa Sampiyonu oluruz.

Bu arada herkesin gecmis bayrami kutlu olsun.

Posted: Sun Oct 14, 2007 11:03 pm
by Ercan Arslan
oncelikle herkesin bayramini kutluyorum...

bu baslik gercekten onemli bir konuyu tartismaya zorluyor...umarim bir yere varilabilinir..

ben biraz farkli acidan yaklasmayi deneyecegim...bence Turkiye'de yukarida belirtilen pek cok sey gecmiste de vardi..halen de var.. ama bazen yanlis secimlerle bir jenerasyon kaybolup gidiyor...

ornegimi biraz eskilerden verecegim... Tanju Colak bu ulkeye gelmis en iyi ceza sahasi ici golculerinden... bugunun futbolunda ne yapardi bilemiyorum... onun Samsun'da 2.ligte oynadigi donemde Eskisehir'de Zafer Tuzun vardi..ikisi de gol kralligini paylasiyordu.. sezon sonunda Tanju G.Saray'a, Zafer Fenerbahce'ye gitti... Tanju daha agir ama ceza sahasinda affetmeyen bir golcu olmasina karsin Zafer hem ceza sahasinda basarili, hem de ceza sahasi disinda top tasiyan adam gecen daha komple biriydi kariyerlerinin basinda... o donem Fener Zafer'i tercih etti biz Tanju'yu aldik diyelim daha net anlasilsin...fakat dogru ellere gecen Tanju'ydu... o kral oldu hersey oldu.. Zafer'i ise bugun kac kisi hatirlar bilmem..hic birsey olamadi.. ozetle kariyerlerinin basinda bu kadar birbirine yakin olanlarin arasindaki farkin acilisi, bu tartisilan konunun da cevabi belkide.. burada kesinlikle Tanju'nun yeteneklerini tartismiyorum..ancak selefi de iyiydi..ama kaybedildi..bunu anlatmak derdim.

Akdeniz Oyunlarinda Fatih Terim basarili gencleri bir araya getirdi, cogu tam isabetti..bu jenerasyondakiler bize o kupadan sonra, bir Dunya 3.lugu birde G.Saray'la UEFA ve Super kupa getirdiler..bu donemden sonra ise o takim eskiyince, yerine yanlis kisiler secildi yada eskilerde israr edildi.... tipki yukaridaki Tanju-Zafer orneginde oldugu gibi Zafer'ler yanlis ellere gitti veya sans onlara gelmedi.. bittiler.. oyuncularda da hata var... Sergen Turkiye'nin sahip olup yeterince yararlanamadigi degerlerden..nedenleri biliniyor..

Nuri Sahin'i bu takima 16 yasinda koyma cesaretini gosteren Terim'in bu oyuncuyu suanda degerlendirmemesi de ayni sey aslinda... Hakan Sukur yuzunden, Umit Karan yillarca milli takima cagrilmadi.. Gokhan Unal, M.Yildiz haketmesine ragmen o formayi 25 yaslarinda olmalarina ragmen 2-3 kez giyebildiler..

soylemek istedigim Turkiye'de Milli Takim Teknik Direktoru resmen secimleriyle futbolun gidisatini medyayla birlikte belirliyor.... dogrusu da budur belki..ama yanlista israr ayni donemde basarili olabilecekleri de bitiriyor... bugun o kaleye gececek daha iyi kaleci bu ulkede var.. daha iyi solbekte var..daha iyi golcu de var... ama oynatilmiyorlar..bazilari milli takima cagrilmiyor bile.. oysa bu sans verilse bu oyunculardaki gelisim inanilmaz hizli olabiliyor... fakat yeterince deneme yapilmiyor..ya da Selcuk İnan'da oldugu gibi yanlis zamanda ve elzem olmayan pozisyonlara yapiliyor..

cok spesifik olacak ama bugun G.Saray'lilarin da Feldkamp'in da asla denemek istemeyecegi defans Bouzid-Servet ikilisidir..belki sakatlik vesaire ile mecburen olur , gercekte asla bu 2 agir ve yerden zayif adam yan yana dusunulmez, kadroda secenek yoksa denenir.. Milli Takim TD'miz G.Zan-Servet ikilisini istedigi her oyuncuyu alabilecek durumdayken seciyor.... bu 2 oyuncuyla oynadi.. belki cok buyuk bir hata yapmadilar ama bu iste Kalli'nin son tercihi olabilecek bir varyasyonu Terim'in ozgurken secebilecegi gibi bir durumu, vizyonu ortaya koyuyor..

sorunlardan bir digeri de yildiz durumuna gelen oyuncularimizin yurtdisina gidip orada yeterince oynama firsati bulamamasi .. bu da milli takimin mac eksigi olan yildizlara bel baglamasi sorununu ortaya cikariyor...

bir baska konuda belki cok fanatikce bulunabilir ama Fenerbahce.. bir jenerasyonu topladi..Kemal, Serkan, Selcuk vesaire..oynatmadi.. bu da futbola inen gizli darbelerden..

bugun Umit Milli Takim yendi diye soylemiyorum ancak o takimda olupta A takimda banko oynayip basarili olabilecek en az 4-5 oyuncu var..bunlarin illa yaslanmasi gerekmiyor.. sadece guvenilerek sahaya surulmeleri gerekli..

Posted: Mon Oct 15, 2007 4:40 am
by Savas Macun
Bu ulkede hersey yetisir.

Yapilmasi gereken, insanlarin esit sansa sahip oldugu ortamlari olusturmak.

Dost,arkadas,akraba,komsu cocuklarini veya kardeslerini; kimsenin onunde tutmadan, herkese yetenegine veya bilgisine gore statu-para kriterlerini gozetmeden imkan saglayabiliyor mu bu sistem?

Degismesi gereken kafa yapisidir,ahlak degeryargilaridir.

Ben 31 yasima geldim ve 13-14 yasimdan beri ayni hocalarin bu ligde takim calistirdiklarini goruyorum.Eskiden Metin Turel ve Tinaz Tirpan vardi, onlar yastan emekli oldu.

Belli basli futbolcular var, az gittik uz gittik misali kuheylanlari ile beraber Anadolu'nun her takiminda surekli yer buluyor.Yilda iki kontrat degistiriyorlar ve isin daha garibi gittikleri yeri karistirip hoca degisikligine dahi gucleri yetiyor.Bu islerin amator seviyede donen dolaplari var.Yilanin basini kucukken ezemedigin icin zaten ust yapida bu sorunlarla karsilasiyorsun.

Bu sistemi cokertmeden basarili olmak mumkun degil.Bunun cokmesi de egitimle,ilkeyle ve ahlakla olur.Baska turlusu mumkun degildir.

Selamlar
Savas

Posted: Mon Oct 15, 2007 10:58 am
by Ali Gursel
Turkiye'de kaleci haric her mevkiye oyuncu yetisir, mevki hucuma yaklastikca kalite de artar.

Kaleci konusunda ise ciddi problem var, cunku bence yetismesi diger mevkilerden farkli kalecinin. Ama bu konuda problem sadece Turkiye'nin degil. Italya, Almanya, Hollanda ve son 10 yilda Brezilya haric kaleci yetistiren ulke var mi? Bir tane cikaran degil, tutarli olarak iyi kaleci yetistiren ulke var mi baska? Fildisi Sahillerinden Drogba cikar, Kone cikar, eminim daha forvet de vardir ama kaleci var mi? Boyle bir araba ulke sayarsiniz ama ciddi kaleci cikaran 3-4 ulke vardir.

Turkiye'de ise Hakan, Orkun, Volkan, Serdar, Aykut en iyileri, onlarin da durumu ortada.

Ali

Posted: Mon Oct 15, 2007 11:21 am
by Hasan Tezcan
'Ingizliz kasigi ile fransiz boku yeriz', diye bir söz vardir...ve hor gördugum
Tatlises'in 'Urfa'da universite mi var okumadik' sözu...cuk gibi oturan 2
sözcuk. TR de genel durum böyle. Simdi kaleci de ararlar, forvet de. Mehmet
Yilmaz gibi bir oyuncu varken (Sivasspor) Kurayni'ye bakarlar, avrolari su
gibi akitirlar. Orkun da bu yuku ustlenecek yetenege sahip ama o da ilk
firsatta ekilecek gibi me geliyor...

Posted: Mon Oct 15, 2007 12:10 pm
by Murat Kara
Türkiye'de her insan başarıya aç büyür ve tepeden inme bir aşağılık duygusu ile büyür de denebilir. 1930'larda eğitim sistemimize giren bu aşağılık duygusu toplumun iliklerine işlemiş durumda. Elbette bu duygunun temelleri çok daha eskilere Osmanlı/Batı çatışmalarında alınan sonuçlara kadar gidiyor.

Ancak bütün bunlar Türkiye'de o yetişmez bu yetişmez demek için geçerli bir sebep değil. Evet yetişmiyor ama bu yetişmez anlamına gelmiyor.

ABD'de yılda üretilen doktora tezi sayısı ile Türkiyeyi karşılaştırırsak bunun emprik nedeni de ortaya çıkar. Sayı ve bu sayıyı destekleyen kalite ne kadar yüksekse olasılık da o kadar artıyor. Nüfusun ne ile beslendiği ikinci planda kalıyor.

Yıkarıda Ozan'ın kendi sitiliyle verdiği örnekler için en az bir tane yetişmiş iyi adam bulmak da mümkün. Bir tane yetişiyorsa bin tane de yetişir.

Önemli olan ülke kaynaklarının nerede harcandığıdır. Var mı aramızda bu sporcuları yetiştirebilmek için ödediği vergiyi yüzde bilmem kaç artırmaya taraftar?

Yoksa bu tartışma laf kalabalığından öteye geçmez.

Posted: Mon Oct 15, 2007 1:14 pm
by Ali Gursel
Murat Kara wrote:Türkiye'de her insan başarıya aç büyür ve tepeden inme bir aşağılık duygusu ile büyür de denebilir. 1930'larda eğitim sistemimize giren bu aşağılık duygusu toplumun iliklerine işlemiş durumda. Elbette bu duygunun temelleri çok daha eskilere Osmanlı/Batı çatışmalarında alınan sonuçlara kadar gidiyor.
Sen elbette deyip yazmışsın ama ben yine de şerh koymak istedim, o 1930ları İkinci Mahmut falan yaparsan (hatta daha da öncesi) bence doğru olur.

Her toplum için de geçerli bir olgu, her toplum tarihlerindeki olaylara tepki veriyor, Avrupalılar genelde yüzyıllarca Türk tehdidi altında yaşamış olmaya tepki verir, Türkler belli parametrelerde Avrupa'nın gerisinde kalmış olmaya.

Bunlardan en uzak olması gereken, coğrafi izolasyonu, kaynakları sayesinde hiçbir aşağılık duygusu olmayacağını sanacağın Amerikalılar dahi İngiliz kolonisi olmalarının etkisiyle dünyanın en ahmak insanı biraz İngiliz aksanıyla konuşsa adamı bilgili, uzman, eğitimli sayarlar, İngiliz kraliyet ailesinin nesiller boyunca akraba evliligiyle maymuna dönmüş üyelerinin saçma sapan hayatlarının detaylarını takip eder heyecan duyarlar.

Bize gelince, biz de kendi payımızı almışız bu etkileşimden, Avrupa yaşlanıp hem insan hem doğal kaynakları tükenen, pek çok medeni yönünün yanı sıra bir sürü de problemi olan bir kıta olmuş ama bunu dahi objektif değerlendirip Avrupa Birliği tartışması yapamıyoruz, ya geçmişten kalmış ve yeniden degerlendiremediğimiz reflekslerle evet diyoruz, ya da buna karşı siyasal tutum olarak hayır diyoruz ama kesinlikle objektif bir Avrupa değerlendirmesi yapamıyoruz. Tıpkı Avrupa'nın da reflekslerini bir yana atıp objektif bir Türkiye değerlendirmesi yapamadığı gibi.

Bunun futbolla alakası çok bana sorarsanız ama ne olursa olsun bu sistemde kaleci yetişmez. Mert anlatmıştı, kaleci zaten başka pzoisyon oynayamayan adamdan olur, o da ortaya çıkıp topu alırsa ulan bırak da kafa vuralım denir. Diğer mevkilerde adam çıkarırız, çıkardık da.

Ali

Posted: Mon Oct 15, 2007 5:06 pm
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote: Her toplum için de geçerli bir olgu, her toplum tarihlerindeki olaylara tepki veriyor, Avrupalılar genelde yüzyıllarca Türk tehdidi altında yaşamış olmaya tepki verir, Türkler belli parametrelerde Avrupa'nın gerisinde kalmış olmaya.
denir.
....
Ali
Bugun Turkiyede ya$ayan insanlar kendilerini bilmedikleri icin her $eyin dozunu kacirmaktalar. Hicbir $ey yapmadan bir $ey olmak gibi garip beklenti icindeler. Avrupanin ve genelde bu kulturde yugrulmu$ olanlarin Turklere baki$ acisini en guzel $u yazi ozetlemi$.

http://www.abisf.com/

Posted: Mon Oct 15, 2007 5:16 pm
by Ozan Ersoy
Hasan Tezcan wrote:'Ingizliz kasigi ile fransiz boku yeriz', diye bir söz vardir...ve hor gördugum
Tatlises'in 'Urfa'da universite mi var okumadik' sözu...cuk gibi oturan 2
sözcuk. TR de genel durum böyle. Simdi kaleci de ararlar, forvet de. Mehmet
Yilmaz gibi bir oyuncu varken (Sivasspor) Kurayni'ye bakarlar, avrolari su
gibi akitirlar. Orkun da bu yuku ustlenecek yetenege sahip ama o da ilk
firsatta ekilecek gibi me geliyor...
:)

Ben hepinizi ters koseye yatiracagim saniyordum ama bazilari yememis. Bu yukarda yazdiklarim kendi goruslerim degil, Turk spor dunyasinda ve kamuoyunda cok sikca tekrarlanan seyler. Hatta Fatih Terim bile "Turkler savunma yapmasini bilmez, o yuzden saldiracaksin, hucum edeceksin" diye kendi acizligini resmen aciga vurmus (kendisi savunma oyuncusuydu) ve istisnadan genel kural yaratmasini bilmistir. Her gelen hoca yabanci stoper aramistir.

Turk'ler her seyi yapar. Ilk once kendi asagilik duygularimizdan kurtulacagiz. Bu cok zor bir olay. Mustafa Kemal diye bir adam geldi, onu nasil mundar ettigimiz malum. Adam yahudi oldu, ibne oldu, subyanci oldu, kafir oldu ama bir tek Turk milletine yaranamadi. Bu asagilik duygusundan kurtulmamiz, onun hayatinin en buyuk emellerinden biriydi halbuki. Bu asagilik duygusu sadece sporda degil, Murat'in da dedigi gibi, is dunyasinda, bilim dunyasinda, sanat dunyasinda her yerde var.

Sonra kendi evladimizi acimasizca elestirmekten vazgecip, ozel durumlara degil, genele bakacagiz. Bir oyuncu hata yapar. Song neden iyi deniyor? Hata mi yapmiyor? Hayir. Her iki mactan birinde olumcul hatasi var. Hepsini sayarim simdi. Iyi deniyor cunku bu olumcul hatalar karsiliginda vasatin ustunde basarisi var. Yani iyileri hatalarindan cok fazla. Ama ayni hata seviyesinde oynayan Servet yerden yere vuruluyor. Ne milli takimda ne GS'da isi var deniyor. Iki gun sonra Alman stoper gelecek, Servet kenarda oturacak, bu sefer milli takimda oynatacak o begenmedigimiz Servet'i de bulamayacagiz.

Benim milli takimim Moldova'dan tactan gol yemeyecekse eger (golde Servet'in Hakan kadar hatasi var) GS Kalli'nin Servet'i adam etmesine izin vermeli, onun yerine degil Song yerine Song'dan daha iyi bir stoper bulmalidir. GS bunun icin elini tasin altina sokmali, bunu kendi gorevlerinden biri olarak dusunmelidir.

Ve GS alt yapisina futbolun temel ogelerini (sut cekmek, orta yapmak, yan topa cikmak, frikik atmak) sadece yetenegi olana degil herkese ogretecek yabanci hocalari getirmelidir. Bu GS'in yapacagi en iyi transfer olur. Su anda GS'da bulunan her Almanya cikisli Turk oyuncumuz iyi sut cekebiliyor. Volkan Yaman, Hakan Balta, Baris Ozbek, Umit Karan, Serkan Calik... Ama Turkiye'de yetisen Turk'ler cekemiyor. Demek ki sorun Turk'lerde degil, Turk'un yetismesinde.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Oct 15, 2007 11:59 pm
by Ozan Ersoy
Ozan Ersoy wrote:
Ve GS alt yapisina futbolun temel ogelerini (sut cekmek, orta yapmak, yan topa cikmak, frikik atmak) sadece yetenegi olana degil herkese ogretecek yabanci hocalari getirmelidir. Bu GS'in yapacagi en iyi transfer olur. Su anda GS'da bulunan her Almanya cikisli Turk oyuncumuz iyi sut cekebiliyor. Volkan Yaman, Hakan Balta, Baris Ozbek, Umit Karan, Serkan Calik... Ama Turkiye'de yetisen Turk'ler cekemiyor. Demek ki sorun Turk'lerde degil, Turk'un yetismesinde.

Ozan Ersoy
http://www.milliyet.com.tr/2007/10/15/son/sonspo16.asp

Alin size bir Turk genci daha. Oz be oz Turk. Daha 20 yasinda. Ama Almanya'da yetismis. $u vurdugu topa bakin. Sagdan gelen hareketli topu sag ayaginin iciyle 25 metreden uzak doksana asmis. Ne kadar zor bir vurus. Ve hepsinden onemlisi bu cocuk SOLAK! Kayseri macinda solak olan Hakan Balta sag ayagiyla bir sut cikardi ben inanamadim. Baris Ozbek'in de solak mi sagak mi oldugunu anlamak zor.

Nasil oluyor da oluyor?

Ozan Ersoy

Posted: Tue Oct 16, 2007 2:45 am
by Mehmet Marsan
Ozan Ersoy wrote: Nasil oluyor da oluyor?
Bak Ozan nasil oluyor. Sokak aralarinda, camurlu sahalarda yetisen ne yildizler cikiyor.

http://www.youtube.com/watch?v=_4i2F7NAO2Y

Bu kabiliyetli cocuklar hala futbolu sadece calim atip hava atmak zannediyor.

Posted: Tue Oct 16, 2007 3:05 pm
by Ali Kaya
Ozan Ersoy wrote:
Sonra kendi evladimizi acimasizca elestirmekten vazgecip, ozel durumlara degil, genele bakacagiz. Bir oyuncu hata yapar. Song neden iyi deniyor? Hata mi yapmiyor? Hayir. Her iki mactan birinde olumcul hatasi var. Hepsini sayarim simdi. Iyi deniyor cunku bu olumcul hatalar karsiliginda vasatin ustunde basarisi var. Yani iyileri hatalarindan cok fazla. Ama ayni hata seviyesinde oynayan Servet yerden yere vuruluyor. Ne milli takimda ne GS'da isi var deniyor. Iki gun sonra Alman stoper gelecek, Servet kenarda oturacak, bu sefer milli takimda oynatacak o begenmedigimiz Servet'i de bulamayacagiz.

Ozan Ersoy
Darısı Hakan'ın başına.