Page 1 of 1

Alex'e 5 milyon verilir mi?

Posted: Wed Nov 29, 2006 6:35 pm
by Ozan Ersoy
Yanlislikla transfer basligina eklemisim bu yazimi. Ayri bir baslik acalim...

*********

Bilmem takip ediyor musunuz, Milliyet'de bu aralar Ugur Meleke adiyla yazan bir spor yazari var. Begeniyorum kendisini.

Bugun Alex'e yillik 5 milyon vermek akil kari midir? diyerek artik dunya futbolunda kime cok para veriliyor, onu yorumlamis.

Artik dunya futbolunun zirvesinde Muller, Lineker, Romario, Tanju Colak, Jardel gibi santrafor kalmadigi gibi orta sahada da Hagi, Baggio, Sergen gibi adamlar kalmadi. Orta saha oyuncularinin en cok para yapani, gol atan, attiran, oyunu acan ama ayni zamanda cok da kosan, toplu ve topsuz alanda surekli yer degistiren, rakibe basan, ayagindan top kapan adamlar.

Ugur beyin verdigi orneklere katiliyorum ve ekliyorum. Ballack, Essien, Diarra, Lampard, Scholes, Gerard, Schweinsteiger, Vieira vs. en fazla parayi yapan adamlar.

Bunlarin sadece ofansif ozellikleri yok, defansif olarak da cok mucadele ediyorlar. Pas yuzdeleri yuksek, uzaktan sut cekebiliyorlar, duran top kullanabiliyorlar. Hepsi saglam, ikili mucadelelerde yikilmiyorlar. Mesela bir Lampard bir mac sirasinda dunyanin en fazla kosan oyuncularindan biri (ortalama 10 km kosuyor diye bir yerde okumustum, genelde 6-7 km kosulur bi mac sirasinda).

Simdi bu acidan bakildiginda GS'in bu tip futbolcuyu icinden veya Turkiye'den cikarma zorunlulugu vardir. Gidip de 30 milyon euro bonservisi bastirip Essien'i alacak hali yok. Manisa'li Caner'de bu potansiyeli goruyorum. Cok saglam fizigi var, cok kosuyor, inanilmaz sut cekiyor, rakip bozuyor vs. Daha genc, buyuk takima gelecek, adam edilecek. Ayni yas grubundan Nuri Sahin'de bu potansiyeli gormuyorum. Daha teknik ama daha celimsiz, daha yavas, daha tek yonlu defansif yonu zayif bir oyuncu.

GS'in altyapisindan Mehmet Guven. Bu konuda Gerets'e cok kiziyorum. Benim vasatin ustunde bir futbolcuyu 100 kere izlememe gerek yok. Iyi futbolcuysa 2-3 macta anlarim. Bu cocugun fizigi cok iyi, paslari cok cok isabetli, sadece yana geriye de pas atmiyor. Fuze gibi sutlari var. Sabredilince GS'in yildizi olacak. Ama hic firsat verilmiyor. Gerets'in onu neden oynatmadiginin bahaneleri de hepsi yalan dolan.

Oguz Sabankay'i 3-4 hazirlik macinda izledim. Bu yonde basarili bir oyuncu degil. Kafasini onune egen, trafik icine giren, surekli top kaptiran, surekli faul yapilip yerlerden kalkamayan bir topcu. Cok firin ekmek yemesi lazim. Gunumuzun orta saha oyuncusu topu ayaginda fazla tutmayacak, hizli oynayacak, cok kosacak, rakibe basacak.

Ozan Ersoy

Re: Alex'e 5 milyon verilir mi?

Posted: Wed Nov 29, 2006 8:37 pm
by Ali Gursel
Ozan Ersoy wrote:Yanlislikla transfer basligina eklemisim bu yazimi. Ayri bir baslik acalim...

*********

Bilmem takip ediyor musunuz, Milliyet'de bu aralar Ugur Meleke adiyla yazan bir spor yazari var. Begeniyorum kendisini.

Bugun Alex'e yillik 5 milyon vermek akil kari midir? diyerek artik dunya futbolunda kime cok para veriliyor, onu yorumlamis.

Artik dunya futbolunun zirvesinde Muller, Lineker, Romario, Tanju Colak, Jardel gibi santrafor kalmadigi gibi orta sahada da Hagi, Baggio, Sergen gibi adamlar kalmadi. Orta saha oyuncularinin en cok para yapani, gol atan, attiran, oyun kuran, oyunu acan, yaraticiligiyla yoktan bir sey yaratabilen ama ayni zamanda cok da kosan, toplu ve topsuz alanda surekli yer degistiren, rakibe basan, ayagindan top kapan adamlar.

Ugur beyin verdigi orneklere katiliyorum ve ekliyorum. Ballack, Essien, Diarra, Lampard, Scholes, Gerard, Schweinsteiger, Vieira vs. en fazla parayi yapan adamlar.

Bunlarin sadece ofansif ozellikleri yok, defansif olarak da cok mucadele ediyorlar. Pas yuzdeleri yuksek, uzaktan sut cekebiliyorlar, duran top kullanabiliyorlar. Hepsi saglam, ikili mucadelelerde yikilmiyorlar. Mesela bir Lampard bir mac sirasinda dunyanin en fazla kosan oyuncularindan biri (ortalama 10 km kosuyor diye bir yerde okumustum, genelde 6-7 km kosulur bi mac sirasinda).

Simdi bu acidan bakildiginda GS'in bu tip futbolcuyu icinden veya Turkiye'den cikarma zorunlulugu vardir. Gidip de 30 milyon euro bonservisi bastirip Essien'i alacak hali yok. Manisa'li Caner'de bu potansiyeli goruyorum. Cok saglam fizigi var, cok kosuyor, inanilmaz sut cekiyor, rakip bozuyor vs. Daha genc, buyuk takima gelecek, adam edilecek. Ayni yas grubundan Nuri Sahin'de bu potansiyeli gormuyorum. Daha teknik ama daha celimsiz, daha yavas, daha tek yonlu defansif yonu zayif bir oyuncu.

GS'in altyapisindan Mehmet Guven. Bu konuda Gerets'e cok kiziyorum. Benim vasatin ustunde bir futbolcuyu 100 kere izlememe gerek yok. Iyi futbolcuysa 2-3 macta anlarim. Bu cocugun fizigi cok iyi, paslari cok cok isabetli, sadece yana geriye de pas atmiyor. Fuze gibi sutlari var. Sabredilince GS'in yildizi olacak. Ama hic firsat verilmiyor. Gerets'in onu neden oynatmadiginin bahaneleri de hepsi yalan dolan.

Oguz Sabankay'i 3-4 hazirlik macinda izledim. Bu yonde basarili bir oyuncu degil. Kafasini onune egen, trafik icine giren, surekli top kaptiran, surekli faul yapilip yerlerden kalkamayan bir topcu. Cok firin ekmek yemesi lazim. Gunumuzun orta saha oyuncusu topu ayaginda fazla tutmayacak, hizli oynayacak, cok kosacak, rakibe basacak.

Ozan Ersoy
Cok guzel konu, musadeyle giriseyim.

Bence Alex'e kac para verecegin kadronun kalaniyla cok alakali. Bana biri Makelele'yi ve Lampard'i verirse, Alex tipi biri oyuncuyu oynatma konusunda goruslerim eleimde Makalele ve Lampard yoksa olacak gorsulerimden farkli olur.

Mesela Lyon Juninho'yu oynatabiliyor, ki bence yukarida ismi sayilanlarin hepsinden daha az kosuyordur ama belki hepsinden daha faydali olabilir.

Chelsea modeli korkunc kosan (Drogba dahil it gibi basiyor Chelsea'de takim) takima karsilik Barca modeli top kontrolunu arttirarak kosma ihtiyacini azaltan takimlar var (yanlis anlasilmasin, Barca kosmuyor demek degil bu, Chelsea'ye nisbeten az kosuyor ama daha cok top kontrol ediyor, o yuzden de bu ikisi surekli denk maclar yapiyorlar). Takiminda Ronaldinho, Messi, Deco, Iniesta varsa Makalele, Lampard, Essien kadar cok kosman gerekmez, top ayaginda daha cok durur, rakibin hucum ettigi sureyi ve pozisyon sayisini sinirlarsin.

Bu ikisinin arasinda bir yerde Alex'li model olabilir, yani kalan oyuncularim cok kossun, bu sayede bir tane luksum olsun, yani nisbeten az kosan, fizigi zayif ama sihirbaz gibi gol uretebilen adamlar. Alex, Ilic diyelim.

Bu modelin problemi birincisi bu adamlarin iyi savunulunca takimin susmaya cok musait. Ikincisi ise Tumer ya da Arda gibi ikinci bir luksu sahaya surdugunde ozellikle disli (Avrupali) rakipler karsisinda patliyorsun, ama Alex, Tumer, Ilic, Arda ile Turkiye'de bir derece is yapip hulyalara daliyorsun.

FB'yi bilmem, GS icin ise Caner'i yeterince izlemedim, ama Mehmet konusunda haklisin. Bakmak lazim. Arda'ya bu senenin oyuncusu degil belki onumuzdeki on yilin oyuncusu diye yatirim yapmak lazim. kafa atti diye yuklenecegimize bu sene ne kadar anormal bir fiziksel ve psikolojik baski altinda olduguna bakip korumak, idareli kullanmak lazim.

Bu arada sen saymamissin ama Sabri bu rolu oynayabilir (sag bek yapma sevdasindan vazgecersek), sut atabilen, cok kosan, savunma yapip basabilen bir oyuncu ve genc, orta sahada daha cok bakilmali kendisine.

Ama kadronda bek olmayinca yama yapmak icin insanlari olmadik yerlerde kullanmaya basliyorsun.

Benim gozumde duzgun bir GS kurmaya baslamak icin

-----------------------------Mondi-------------------------------

XXXXXX-----------Tomas-------------Song------------XXXXXXX

XXXXXX-----------Sabri----------Mehmet (olursa)-------Arda

-----------------------------XXXXXXX-----------------------------

----------------------------Umit (Kabze)-------------------------

en az dort tane mevkide iyi adama ihtiyac var. Bu da yetmez, Arda'nin cidden kosan bir kanat oyuncusu olmasi gerekiyor. Eger Mehmet o rolu kaldiramaz ise ihtiyacin olan adam sayisi bes tane olur (Saidou ve Ribery kacirilmasa bu rakamlar 2 ya da 3 olurdu tabii, hatta Orhan Ak'i da icimiz kaldirirdi, bir bakmisiz iyi bir GS icin isimiz bir sol bek ile bir 10 numaraya kalmis olurdu, bugun CL'de alinan puan da daha degisik olurdu, hani yonetime neden kizdigimiz soruluyor).

Santrforun gerisinde oynayan adam benim arzu ettigim takimda Ilic olamaz. Ilic fakir adamin Alex'i, ben sutu da, nefesi de, fizigi de daha iyi olan adam isterim. Sonra iki tane gercek anlamda bek, yoksa alt yapidan yetistirmeye basla. En sonunda saga da tren gibi bir adam iyi olur.

Yani duzgun bir GS icin (bu Turkiye'de FB'yi 4 puan geriden takip edebilecek degil, Avrupa'da competitive olabilecek bir GS icin) 4 belki 5 oyuncu lazim. Ondan sonra Cihan, Ayhan, arzu edersen Inamoto yedeklerin olur. Ha, bir tane duzgun adam alamayanlar 4-5 taneyi nasil alsin derseniz, bilemiycem.

Posted: Wed Nov 29, 2006 8:49 pm
by Okan Akçay
Yazılar güzel.Katılıyorum da.
Ama COMPETITIVE nedir?
Bu soru English bilmememden kaynaklanmıyor...
Lütfen dikkat edelim

Posted: Wed Nov 29, 2006 9:03 pm
by Ali Gursel
Okan Akçay wrote:Yazılar güzel.Katılıyorum da.
Ama COMPETITIVE nedir?
Bu soru English bilmememden kaynaklanmıyor...
Lütfen dikkat edelim
Kusura bakmayin, ama Turkcesini bilsem yazardim, lakin o da benim Turkce bilmememden kaynaklanmiyor, bazi seyler dikkate ragmen hallolmayabiliyor.

Tam karsiligini oneren olursa sevinirim, Avrupa'da competitive olmak lafinin. Belki Avrupa'da mucadele edebilecek denir ama bence tam karsiligi degil, dusunup yazmadim.

Posted: Wed Nov 29, 2006 9:25 pm
by Ozan Ersoy
Okan Akçay wrote:Yazılar güzel.Katılıyorum da.
Ama COMPETITIVE nedir?
Bu soru English bilmememden kaynaklanmıyor...
Lütfen dikkat edelim
Arapcasini kullanmak isterseniz, Avrupa'da "rekabet etmek" icin denebilir. Daha Turkce bir sozcuk kullanmak isterseniz, Avrupa'da "yarismaci" bir takim kurabilmek icin denilebilir.

Konuya geri gelirsek...

Ali'nin dediklerinin geneline katiliyorum. Zaten bu tartismanin benzerleri senelerdir forumumuzda yapiliyor. Hatta bir zamanlar Hagi'nin ayrildiginin hemen ertesinde GS'a Barcelona'nin bos biraktigi Rivaldo'yu isterken bu tartismanin ters tarafindaydim. O zamanlar Mert Tokman gibi arkadaslarim GS'in aslinda bu klasik 10 numara olmadan da yapabilecegini tartisiyorlardi.

Simdi fikrim su acidan degisti: Bir, Hagi gibi oyuncular cok azaldi. Bir elin parmak sayisini gecmez, iki bu oyuncularin aldigi paralar muazzam. GS'in su andaki mali durumuyla ve takimin dengeleriyle uyusmaz.

Madem Maradona, Hagi, Zidane gibi oyuncular artik cikmiyor, ciksa da GS'a dusmeleri imkansiz, dunya futbolunun dogal olarak kendi icinden cikardigi alternatife yonelmekte yarar var. Yani bu klasik general/10 numara futbolcularin pesinden kosmayi birakip, daha az yaratici ama oyunun iki tarafini da oynayan sonucta daha verimli oyunculari bulmak ya da yetistirmek gerekiyor.

Ozan Ersoy

Posted: Wed Nov 29, 2006 11:34 pm
by Mehmet Gorgen
Caner denince aklıma nedense eski alman orta saha oyuncusu Schuster geliyor. Hani şu atletico madrid ve barcelonada oynayan Schuster.Teknik ama yapılı oyuncu. Sarışın. olması da bir diğer ortak yanları.

Schuster Caner :lol:

Posted: Fri Dec 01, 2006 11:20 am
by Ufuk Sezekkaplan
Alex elbette 5 milyon $ etmez, cunku bir isletme bir adam istihdam ettiginde, ona odeyeceginden fazlasini almak ister.

Futbol takimi icin bu reklam artisi (seyircinin maca gelmesi reklami arttirir) takimin Avrupa seviyesinin yukselmesi ve mumkunse o adamin daha sonra karla satilmasidir. Hepsi bir arada olursa ne ala. Ama bizde sadece 1.si oluyor, bu adamlarin ne Avrupa icin bize faydasi var, ne de onu satip para kazanabiliyoruz (tek ornek FB'li Balic galiba).

Alex bu kriterlerin hicbirini tutturamaz. Sadece ic piyasadaki ihtiyaciniza cevap verir, o kadar. Yani ihracatinizi arttirmaz, isi bittiginde de onu satamazsiniz. O yuzden yatirim yapmaya degmez. FB'deki 2.5 sene bunu ortaya koymus olmali.

Ama bugun TC'de ve dunyada bir futbolcunun rakamini belirleyen olgu onun takima yarari degil, piyasa gerekleri.

Piyasa ise son 5 yildir sacmaliyor. Ben dunya futbol ekonomisini bugunlerde Turk ekonomisine de benzetiyorum. Curuk bir ekonomi, tamamen borclanmaya dayali ve yasam kaynagi sadece sicak para ile reklam gelirleri. Fiyatlar bu tip ekonomide asiri artabilir, sebebi spekulatif de olabilir. Iste Turkiye'de 2001 krizinde 50.000.-$ etmeyen tasinmazlar, bugun 300.000.-$ civarinda. Ama bu para birden baska bir cografyaya karar verirse, elbette bu fiyatlar tepetaklak olacak.

Dunya futbolunda da Abramovic gibi adamlarin para aklama adina suni dengeler yarattigini dusunuyorum, yoksa malum bundan 4-5 sene once Real de Barcelona da iflasin esigindeydi. Bugun yillarin Anderlecht'i, orta Avrupa'da bircok takim (Ajax) ve Alman takimlari gercekten zor durumdalar.

Ne var ki bugun otomotivciler, telekomcular ve bilisimciler korkunc reklam butceleri ile oynuyorlar. Ama krizin zaman gelecegi ve kuculmenin ne zaman baslayacagi belli degil. Ilk daralmada bu butceler tartisilacak. Nitekim Alman futbolunda durumun parasal acidan ne kadar kotuye gittigi Beckenbauer dahil bircok adam tarafindan tekrarlandi.

Bu suni piyasanin, daha 17 yasina gelmemis veya sadece at gibi kosan adamlara 5 yil oncesine gore muazzam para vermesi Turkiye'de de bir vaka.

Bence bunun sebeplerinden biri Ilhan Cavcav. 1970'lerin Kizilyildiz sistemi gibi yonettigi GB'de, belki de 20 yildir ucuz adam alip satiyor. Bunun GB'ne ve Turk futboluna hicbir faydasi olmadi ama cok para kazandigi ortada. Cunku ortada ac alicilar var. Ilhan Cavcav alici davranisini bildigi icin ve alicilar onu asla yaniltmayacagi icin fiyat dikte edebiliyor. Mosheou ve Kona'yi Fener'e; Youla veya Okan Koc'u Besiktas'a; Umit Karan'i bize satarken fiyati hep, alicilarin acligi belirledi.

Baska orta olcekli kulupler de uzun yillar bu sayede ayakta durdular; Samsunspor, Gaziantep, Ankaragucu gibi. Hatta Bursaspor, Altay.

Bu sagliksiz fiyatlandirma zamanla futbolcularin degerinin cok artmasina sebep oldu; bugun icin de oyle. Yabanci transferinin serbest birakilmasi dusuncesinin arkasinda Aziz Yildirim'in bu ic piyasadan bikmisliginin da etkisi var elbette.

Ikinci gosterge 3 buyukler. Her bulduklarini hic bir fizibilite yapmadan, dangalak bir menecerin lafi ile aliyorlar. Milyon dolarlik butceler var ama bu forumda da soylendigi gibi bir scouting veya izleme sistemi yok; futbolcu rehabilitasyonu yok, ozel idman teknikleri yok, ortada sicanla idman yapiyoruz (sanki Milli takimda var; scouting isini de Hami Mandirali ve Oguz Cetin gibi adamlar yapiyor nihayetinde).

Ic piyasada anormal transferler yapilan adamlarin ne kattigina bakmamak bile lazim. Mesela, son 20 yilda ic piyasada rekor paralara transfer edilen oyuncularin o takimlarin Avrupa maclarina katkisi olmadi. Ne Ertugrul Besiktas'i ne Tanju Fener'i ne de Salenko Istanbulspor'u Avrupa'ya sirtlamadi.

Galatasaray'a gelince, sahsen 2000 UEFA'nin hicbir zaman dogru durust analiz edildigine inanmiyorum. Herkes Aziz Yildirim'in "tesaduf" lafina cullandi ama unutulmasin ki o kadro 4 yil CL'de ust tura cikmayi beceremis ve son macinin son 5 dakikasindaki Milan mucizesi ile UEFA'ya kalmisti.

(Buyuk parantez-2000, bize hep yillarca calismanin ve sabrin karsiligi diye yutturuldu. Hayir, sadece UEFA'ya kaldiktan sonra cok iyi oynanan 5 macin karsiligi idi o. Galatasaray'a Adrian Illie haric tum yabancilar (Hagi, Taffarel, Filipescu, Popescu, Capone, Marcio) elde kalmis veya ucuz kontenjanindan geldiler. Alex ayarinda 5 tane oyuncu alsak o basari gelir miydi ? Bilinmez. Ama bu adamlar Galatasaray'da basarili oldular. Ne var ki bu basari bir ilkti ve bu kalici hale donusmedi. Ama kadro acisindan baktiginizda ucuz maliyetli yabancilar kadrosuydu o).

Yapilmasi gereken bu piyasaya gore hareket etmekten cok, piyasayi yeniden belirler hale gelmektir. TC piyasasinda 3,5 alici aktor var; biri de GS. Yani bu piyasayi belirleme gucu var.

Ilk is altyapiya donerek ozellikle ic transferi daraltmali. Altyapidan mutlaka oyuncularla ilk 11 beslenmeli. Bunlarda mutlaka israr edilmeli. Ve asil onemlisi surekli oyuncu arayan ve alan degil, artik oyuncu satan bir kulup haline gelmeli (ornegin 2002'de Hasan Sas'i satmaliydik). Yabanci transfer en fazla 1 veya 2 star uzerine olmali, gerekmiyorsa OLMAMALI. Transferlerin uzerine ciddi arastirma ile yogunlasilmali. Transferi menejerler ve hoca degil, bizzat yonetim yapmali ve sene basinda hocaya dikte etmeli.

Selamlar;

Ufuk Sezekkaplan.

Posted: Mon Dec 18, 2006 8:25 am
by Metin Coskun
Biraz konu disina cikmakla beraber, topic'de daha once yazilanlardan da esinlenerek, Turkiye'deki futbol piyasasinin suni bir sekilde sismis vahsi meblaglarla donmesi durumunun degismesi gerektigini dusunuyorum.. Klupler, yoneticiler ve dolayli olarak biz taraftarlar, ki buna maca giden de digiturk'e para odeyen de dahil, acaba harcadigimizin karsiligini aliyormuyuz? Ozellikle bir donem, durum daha da kotuydu, Serkan Aykut gibi bir oyuncu icin 7 milyon USD seklinde fiyat biciliyordu. Bu suni piyasanin sona ermesi icin malesef tek yol var, o da yabanci transferini ARTIK serbest birakmak.. Ben uzun zaman Tr'de fazla yabanci futbolcu olmasina karsiydim, turk futbolcu yetismesi ve oynama sansi elde etmesini desteklemek ve boylece milli takimin daha basarili olmasi gibi nedenlerle. Ama artik en iyi oyuncularimiz zaten disarilarda oynuyor, Emre, Nihat gibi oyuncularin yerini doldurmak icin alinan diger adamlar ise bugun gereginden fazla piyasa yapiyor. Acikcasi, Turk futbolcusunun .ötü gereginden fazla kalkmis durumda ve inmesi gerekiyor. Bana gore Turk futbolu, donen paralarin buyuklugune oranli bir kalitede kesinlikle degil.. Piyasanin gercek fiyatini bulmasi icin yabanci oyunculara serbestlik getirilmesinden baska bir cozum varmi?

Posted: Mon Dec 18, 2006 4:00 pm
by Mehmet Marsan
Bu yabanci transferinin serbest birakilmasi hikayesine artik nerdeyse her kez inanmaya baslayacak. Ben hala hatali bir girisim olacagini ve verilen orneklerin yanlis oldugu kanisindayim.

Mesela yukarda Serkan'a verilen paradan bahsedilmis. Serkan'in transferi seneler once Bosman kurallarinin tamami Turkiye'ye uygulanmadan gerceklesmisti. Kontrati biten oyuncularin serbest kalmasi Turkiye'de uygulanmaya baslaninca bonservis fiyatlari 1-2 milyon civarinda dolasmaya basladi. Daha pahaliya Anadolu takimindan transfer olan futbolcu hatirlamiyorum. Butcesi 100 milyona vuran buyuk takimlarin gariban Anadolu takimlarina bu kadar parayi vermemek icin yaptiklarinin Turk futboluna hic bir faydasi yok. Yabanci transferi olunca kasanin agzini sonuna kadar aciyorlar. Bu sene Genclerbirligi buyuk takimlar tarafindan yagmalandi. FB Ugur'u, BJK Baki'yi belese, bizde son anda yatmasa kaptanlari Erkan'i bonservis ucreti olmadan kapatacaktik. BJK Burak ve Serdar'i 1 milyon arti kadrosunda artik istemedigi oyuncular karsiliginda aldi. Delgado, Nobre, Bobo, Roco'ya verilen milyonlarin hesabini kimse sormuyor iki Anadolu takimina verilen 2 milyon dolar problem olarak gosteriliyor.

Birde oyuncuya verilen paralarin yabancilar daha az talep ettigi icin azalacagi iddea ediliyor. Bu tur basit zihniyeti oldu olacak baska meslek dallarinada genisletelim. Gariban ulkelerden ucuza her meslek dalindan insan ithal edelim. Enflasyon diye bir sey kalmaz.

Yabanci transferinin serbest birakilmasi uzun vadeli yatirim yapmayi beceremiyen, kluplerinin parasini sorgusuz sualsiz savuran, bu yolda vizyonsuz basin mesuplarina destek olan sark zihniyetli yoneticilerimizin eseridir. Tutarli bir neden one suremeden, havadan kapilan secme orneklerle, plan program sunmadan belli zumrelere hizmet eden bu yabanci transferi serbesligi zihniyeti futbolumuza kibrit suyu sonunda ekecek.

Posted: Mon Dec 18, 2006 9:22 pm
by Ersin Taner
Mehmet Marsan wrote:
Bu sene Genclerbirligi buyuk takimlar tarafindan yagmalandi. FB Ugur'u, BJK Baki'yi belese, bizde son anda yatmasa kaptanlari Erkan'i bonservis ucreti olmadan kapatacaktik. BJK Burak ve Serdar'i 1 milyon arti kadrosunda artik istemedigi oyuncular karsiliginda aldi. Delgado, Nobre, Bobo, Roco'ya verilen milyonlarin hesabini kimse sormuyor iki Anadolu takimina verilen 2 milyon dolar problem olarak gosteriliyor.
Sayın Marsan,

Gençlerbirliği sezon başında bedelsiz kaptırdığı o oyuncuları bugüne kadar gerçek değerinin çok üstünde bonservis bedelleriyle sattığı oyunculara saysın. O paralar ve Cavcav'ın bilgi, beceri ve ilişkileri sayesinde 1. ligin 3 büyüklerden sonra en iyi antreman tesislerine sahip ve borçsuz tek takımı... Bankadaki 15 milyon ytl'ye yakın parasından aldığı faizle oyuncu ücretleri dışındaki tüm giderlerini karşılıyor.

Samsunspor'lu Serkan'ın transfer olduğu 2001 yazında başka abartılı rakamlarlarla yerli oyuncu transferleri daha olmuştu. 2000-2001 sezonunda Ersun Yenal'lı Denizlispor ligde çok başarılı bir sezon geçirmiş ve sezon sonunda takımın omurgasındaki libero Ümit Bozkurt'u BJK'ye, ön libero Bülent Akın'ı bize ve oyun kurucu Yusuf'u FB'ye toplam 17 milyon dolar bonservisle satmıştı. Şahsi görüşüm Denizlispor'un o sezonki kadrosunun tamamının 17 milyon dolar etmeyeceği şeklinde...

BJK'nin sezon başında birer milyon dolar artı ihtiyaç duymadığı oyuncular karşılığında Burak ve Serdar'ı almasının problem olarak gösterilmesini eleştirmişsiniz. 1 sezon önce 2. ligde yıldızlaşan 19 ve 20 yaşındaki 2 oyuncu için 2. ligden 1. lige yeni çıkan 2 takıma ne kadar bonservis ödenmesi gerekiyordu? Bildiğim kadarıyla transferler öncesinde Antalya Burak için 2.5 milyon dolar, Bursa ise Serdar için 4 milyon dolar istiyordu... Her iki oyuncuyu da beğeniyorum ve GS'de olmalarını isterdim ama bahsedilen rakamlar çok uçuk...

Kayserispor Mehmet Topuz ve Gökhan Ünal için üçer milyon dolar istiyor. Vestel Caner için 2.5 milyon dolar istiyor. Bosman kuralı bonservis bedellerinde yeterince etkisini göstermedi kanımca...