Page 1 of 5

Turkiye Izlenimleri...

Posted: Mon Sep 18, 2006 11:19 pm
by Ozan Ersoy
Soz verdim yazacagim Turkiye izlenimlerini ama bu yazi can sIkIcI bir yazi olacak. Futbol ve sporla ilgisi de olmayacak isin kotu tarafi. Okumak istemeyen okumasin diye ayri bir baslik acayim dedim. Benim espri yetenegi
VAROS NAVIGATING SYSTEM gibi yaratici seyler bulamayabilecegi icin en iyisi "buraya stat yapanin A.K" gibisinden bir seyle baslamak gerekiyor.

Valla Turkiye gelisiyor, buyuyor falan ama sorunlar da epey buyuyor.

Turkiye'de normal verginin toplanamayasindan halkin beli diger kalin ve burgulu, boyle usturuplu vergilerden anasi aglamis durumda. Benzin dunyanin en pahali benzini. Araba aliyorsun, en az %100 vergi veriyorsun. Ondan sonra senede 5000 TL falan mulk vergisi de patlattilar mi, araba mi kullaniyorsun arabayla evlenip yatagi mi girmissin belli olmuyor. Dunyada en pahali internet, telefon Turkiye'de. Bilgisayarlar cok pahali. Insanligin artik rahat hayat yasatmasi elzem olmus elektrik/elektronik cihazlar (TV, Camasir makinasi, buzdolabi vs) Turkiye'nin kat be kat fazla ekonomik gucu olan ulkelerden daha pahali. Nedeni vergiler.

%20'ye yakin katma deger vergisi (sales tax) var. Korkunc...

Bu durumda bir kisir dongu yasaniyor tabii. Vergi kacirmak hic bir zaman desteklenmemeli ama bu durumda gelir vergisi veren enayidir seklinde bir durum ortaya cikiyor. Vergi kacirmasini bilemeyen gariban halk "bu ulkeyi yonetenin A.K" seklinde soylemlerde bulunuyor.

Economics 101: Sales tax, tariffs, duties have tremendous negative effects on the economy.

Cengiz abi gidin buralarda yasamayin diyor ama nasil gidilecek tarifini bir alsak biz de gidecegiz. Is ve medeni hayat buyuk sehirlerde. Istanbul'da kici kirik, deprem bolgesinde, suratina tukurmeyecegin evler, 200-300 bin dolardan basliyor. Biraz iyi, yeni teknolojiye gore yapilmis evler, 400-500 bin dolar. Sehir disina cikip yasayabilecegin yerler var ama bu sefer isin sehirde ise, her gun o cildirtici trafikte 3-4 saat araba kullanacaksin demektir. Omur torpusu...

Arkadaslarim "trafige gore plan yapiyoruz" diyorlar. "Bir gun birimizin basina bir kaza gelip, hastaneye yetismek zorunda kalirsak, ne halt olacak" diye dusunuyor insanlar.

Eskiden yiyecek icecek ucuz olurdu. Simdi o da gecmis Amerika'yi falan. Lokantalardan kisi basina 20 dolardan asagiya cikmak zor. Baliktan soz etmissiniz. Ben de surekli balik yedim ama palamutun tanesini 5 dolara, Luferin tanesini 20 dolara, sari kanadin kilosunu 30 dolara, serce parmagim kadar karidesin kilosunu 10 dolara, barbunun kilosunu inanamayacaksiniz ama 40 dolara yedim. Bu da pazar fiyati, lokanta degil. Sebze, meyve, peynir, zeytin fiyatlari Amerika'yi gecmis sollamis.

Nasil yani?... Boyle yani.

Bunun ustune bir de Turkiye'nin bitmeyen Kurt sorunu, irtica sorunu var. Bolucu Kurt'ler asker olduruyor, bizim Mr. Al anani da git lalesi "askerlik yan gel yatma yeri degildir" diyor, sonra da Lubnan'a asker yolluyor.

Istanbul'un gobeginde kurtarilmis mahalle kurmuslar, 200 milyon dolar harac topluyorlar, liderleri 2 metre sakalla bogazda 2 milyon dolarlik villada oturuyor, caminin alt katinda seriat mahkemesi kurup adam yargiliyorlar, 8 katli gokkubelerinde adam oldurup, linc ediyorlar. Polis sus pus. Hukumet sus pus. Turkiye'de irtica yokmus, orada iki fakulte mezunu hoca oldurulmus, kimse ondan bahsetmiyormus.

Ne olacak bu ulkenin hali? Verin a benim cahil kardeslerim verin AKP'ye oy daha. Sonra da agla$in. Bakalim bu pislikler Cumhurbaskanligini ele gecirince neler olacak? Daha hic bir sey gormedik.

Akillar fikirler Avrupa ne diyecek, Avrupa topluluguna girmek icin ne halt etmeliyiz. E ne olacak.. Avrupa'ya mavrupa'ya nah gireriz. Ama bu boyle giderse, yakinda Avrupa'ya girmek yerine, Avrupa yerlesir Turkiye'ye, Sevr'i, Yunani, Ermenisi, Kurdu, pontusu bilmem nesi ile...

***

Benim gorebildigim cogunluk bir sekilde siyirmis durumda. Ruhen.. Kimi asabi, kimi depresif, kimi saldirgan, kimi alkolik, kimi paranoyak, kimi sapik.. Normal olan hemen hemen herkes de bir seyden yakiniyor. Insanlar mutsuz.

Spor yapilmiyor, duzenli dengeli beslenilmiyor. 3 kurus parasi olan kendini yemege icmeye vermis, eskiden hic gorulmeyen obezlik firlamis.

Artik bu milleti uyutmaya futbol bile yetmiyor.

Devami gelecek..

Ozan Ersoy

Posted: Tue Sep 19, 2006 12:59 pm
by Alpay Dedeoglu
Ozancim,

Sana restorandan cikarken dedigim gibi. Biz her zaman 2 arada bir derede kalacagiz. Ne o tarafta , ne bu tarafta .

Disarinin negatif yonlerini yazmayacagim siz daha bilirsiniz.

Ama yazdigin yukardaki hakli Turkiyedeki uzun negatif seylere ilaveten sunu
pozitif seyleri ekleyecegim ki dengeli bir yaklasim olsun:

1-) Ailen ve yakinlarin burada.
2-)Dostlar burada ve dostluk daha derin.
3-)Dilin derinligine ve sofistike ayrintilara hakimsin.
Her ne kadar yabanci dili sonradan cok iyi ogrensende
ve gunluk hayatta disarida 300-500 kelime yeterli isede,
derinlik ve nuans her zaman saglanamiyor.
4-)Deniz hala ulasilabilir ve hesapli.
5-) Rekabetten ve surekli birseyler ogrenme zorunlulugundan
bunalmissan, buraya gelirsen hayatinin sonuna kadar hic birsey
eklemeden rahat gidersin.
6-) Orada hep biri olmaya calisirsin(cogu zaman zor), burada cevre ve mazi sebebiyle
ayak bastigin anda birisisin.
7-)Ortalama saglik hizmeti daha ulasilabilir ve hesapli (US'e nazaran)
8-)Kadin-erkek esitliginin abartilarak , daha ayrismis, mesafeli ve materyalist iliskilerden( ve tabii ozunde yanliz ve mutsuz) biktiysan , burasi hala daha iyi.
Klasik aile ortamini ve erkegin biraz daha esit :-)) olmasini ariyorsan
gelebilirsin. Bayanlar icinse, hayat daha az rekabetsel ve basit. Bu yazdiklarim kisisel, farkli dusunene saygi duyarim.
9-) Having fun esas burada anlam kazaniyor. Bira yuklemesi yapip
zorlama cilginliklar degilde, sarkili, muhabbetli, neseli, uzun yemekler ve toplanmalar esas having fun.
10_) Yasadigin sehir binlerce yillik ve tarih kultur birikimi var.
Gunluk olarak bunu farketmiyorsun, ama soyle bir Istanbulu dolas bir yabanciyla (gezdirmek icin) o zaman farkina variyorsun.


Ama tabii dedim gibi '' Biz hep iki arada bir deredeyiz'' Ozan.

Posted: Tue Sep 19, 2006 1:52 pm
by Niyazi Gunay
En iyisi Avrupa, canin cektimi atla git memlekete, istemedimi kal kalacagin yerde...Ama ikinci sinif muamele gormeyi sindirmek gerekiyor, bilmiyorum herkesin migdesi kaldirir mi boyle birseyi?

Fakat yemek dersen, burada, tarih kultur, onlarda var, birtek ASY yok, iste o koyuyor...

Posted: Tue Sep 19, 2006 2:31 pm
by Kenan Atak
Ozan beni de gaza getirdin haberin ola.

Agustos 15- Eylul 2 arasi iki gun haric hep Bodrum'daydim. Katil olabilirdim acikcasi hem gazetelerde okudugum haberler hem de gorduklerimle. Birincisi su hayatta zevk aldigimiz ruhumuzun derinliklerini heissettigimiz cevre katlediliyor ve kimsenin umurunda degil. Ulan su Hakan Sukur'e Necati'ye, dunyanin en kalitesiz ligine gosterilen ilginin binde biri cevreye gosterilse bunlar olmayacak. Bodrum'da 4000 kacak yapi var yikilmayi bekleyen ama yikamiyorlar cunku arkadaki iliskiler bu binalari yiktirmiyor. Sit alanlari yerlesime acilmis adeta. Karaincir'e Turgut Reis'ten giderken bir yarim ada var senelerdir evsiz binasiz durur harika bir yerdir her gidisimde korkarak bakarim eyvah buraya da ev yaptilar mi diye. Sit alanidir. En son gittigimde korktugum basima geldi evet otel insaa ediyorlar. Cildirtim adeta. Hergun plaj temizligi yapiyordum gunde 1-2 saat arasi naylon poset topladik gene. Balik ciftlikleri yapmislar guzelim canim koylari bok goturuyor. Ama kimin umurunda bu ulkenin gencliginin mi? Necati'ye ona buna toz kondurtmayanlar bu ulkedeki cevre katliamina gelince son derece vurdum duymaz. Bu olan bitene tepki artik futbol izlemeyi biraktim. Allah belasini versin GS'in da FB'nin de BJK'nin de hepsinin. Dikili'de olanlari okumussunuzdur siyanurlu altin cikartilmasini protesto edenlere bir firmanin tuttugu insan diyemeyecegim tiplerin ellerinde sopalarla saldirmasini ve isi daha da ileri goturup halki koruyan polise bile saldirip molotof kokteyli atmalarini. Firmanin arkasinda kimin oldugunu da gazeteler yazdi bir ay oncesinin arsivlerinde bulabilirsiniz. Bu ulkenin aydin(!!!!!) gecinen kose yazari ve gazetecileri icin bu ulkedeki cevre ve hayvan katliami onemsenecek birsey degildir. Yazmazlar. Gecen hafta bir workshop icin Sevilla'ya geldik. Bir sehrin kulturu nasil korunur bizim hodukler gelip gorsunler. Sonra da Turgut Reis Gumbet gibi yerlere gidip sirf ingiliz capulcularin gonlunu hos etmek icin yapilan birbirinden igrenc dev ekranli, panolarda english breakfast yazan (Ege gibi doganin her nimetinin oldugu yerde bacon eggs satma salakligi bizim gibi asagilik kompleksi ile yasayanlarda olur ancak) ucube ucube gece klupleri. Bodrum'un simarik, turiste her turlu laubaliligi yapan ve isin garibi orali da olmayan ve guney dogudan goc etmis yeni halki.

Diger konulari Ozan yazmis zaten. Ben Akdeniz'i seviyorum ve ilerde hedefimde tek yer var: O da 42 kisinin yasadigi, charter turizminin yasak oldugu Girit'in guneyinde kalan Gavdos adasi. Buraya yerlesip bu dunyadan goreceli olarak daha mutlu sekilde goc etmek istiyorum. Ya da Bozcaada'nin da icine edilmezse Bozcada'ya yerlesmek. Sevilla izlenimlerimi ilerde yazacagim bu konu altinda. Yarami destin Ozan yarami.

Posted: Wed Sep 20, 2006 11:20 am
by Osman Kiciman
Cocuklugumdan beri Şehr-i Istanbul'da yaşıyorum, ufak birkaç ayrılık dışında!

Çocukluğumda bunu şunu yapardık geyiklerine girmeyeceğim. Ama Istanbul'un velinimetleri hızla bozuluyor, dejenere ediliyor ve en önemlisi özellikle trafik ve otopark sorunsalı ile toplu taşımacılığın çok sınırlı olması nedeniyle güzelliklere ulaşmanın giderek güçleşmesi; Istanbul'un değerini azaltıyor.

İki yakada oturan insanlar, dost ve akrabaları ile aylarca görüşemiyor. Örneğin Ankara'da yaşayan kardeşimle Anadolu yakasındaki akrabalarımdan daha fazla görüşüyorum!

Bir de bunlara Ozan'ın yazdığı ekonomik boyut, Istanbul'da özellikle merkeze yakın semtlerde oturmanın giderek artan maliyeti eklendiğinde, bu şehir artık yaşanılası olmaktan çıkıyor...

Evet orada deniz, boğaz harika ama ulaşamıyorsun ki! Aylarca sergilenen Rodin'e de otopark, zamansızlık vs gidemedim :twisted: Yani 'ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca' gibi birşey Istanbul'da yaşamak, yerseniz buyrun :wink:

Posted: Wed Sep 20, 2006 7:50 pm
by Cengiz Akgun
Burasi aglama duvarina donmu$. $aka $aka. Sorunlarin degi$mesi icin kafa yapsinin degi$mesi lazim. Bunu da etrafinizdakilere elinizden geldigi kadar ozumleteceksiniz. Cunku buyuk bir yilginlik akla sigmaz bir adam sendecelik var.

Annem yeni bir siteye ta$indi. Evinde her turlu konfor var. Gayet rahat. Ben de gittigimde yeni evi gordum. Kutu gibi. Giri$ kapilarinda 24/7 emniyeti, elektronik oto-park kapisi, cicekli parki tenis kortu hali sahasi her $ey var. Ilk katta oturuyor. Ben orada iken bir gun cam acikti diarda miril miril birileri konu$uyor sesleri evin icine geliyor. Aklima hic gelmedi $oyle perdeyi aralayip bakmak. Herhalde bahcevan cicek miceklerle ugra$iyor dedim. Dunya kupasi maclarini seyrediyordum herhalde. Meger site yonetimi bir boyaci getirmi$ annemin o odanin altiia alaca bulaca dort be$ tane $erit halinde boya cekmi$ler. Di$ari cikinca gorduk hem de ne gorme cingen bayragi gibi. Hemen bekciye yahu bu ne dedi kadin. Hanimefendi evlerin cepheleri boyanacak galiba renk begenilmesi icin boyaci burada deneme yapti dedi. Allah Allah dedik. Ak$am kim bu sitenin yoneticisi diye benim zoruyla ara$tirildi. Yonetici denilen herifte ayni $eyleri soyledi. Karde$im adama beyefendi bizim duvar yazboz tahtasi mi bunu ba$ka bir kucuk bir yerde yapamazmiydiniz diye soylendi. Adamda yahu iki hafta icinde boyanacak lutfen sorun etmeyin dedi. Boyle kaldi. Ben tam donerken eve ozel kagitla kapici haberi getirdi. Yonetim toplantisinda renk begenilecek Temmuzun ucunde toplanti salonuna te$rifiniz filan gibi bir not. Anneme aman git bak bullum bullumlerde var burada oturan, apra$ bir renk filan secmesinler dedim. Olur dedi ben de ABD'ye dondum. Annemin o gun ayagi agrimi$ karde$imin cocuguna bilmem ne olmu$ bunlar o toplantiya gitmediler. Sonra yeni bir kagit ile haber gelmi$ toplantida karar alindi bu sene boya badana i$i olmayacak bilginize sunulur diye bir haber. Bunlari bana telefonda soylediler kan beynime sicradi. Bu yoneticide maa$la tutulmu$ bir hayvan. Emekli bilmem nereden bu i$i para ile yapiyor yani bedava filan degil. Ben peki bu hayvan daha karar filan almadan nasil boyle senin camin altini alacali bulacali boyatti gidin agzina ediverin dedim. Gitmi$ler. Adam bir dil bir kaymak efendim cok ozur dileriz en kisa zamanda boyaci gelecek o boyayi oradan cikaracak siz hic merek etmeyin demi$. Bana bunu telefonda soyluyorlar. Karde$ime beyinsizlik etme i$i alamayan boyaci $imdi gelip o boyayi oradan temizler mi aklin aliyor mu dedim. Yok yok adam cok uzgun yaptiracak dedi. Bakin ben Turkiyeden doneli 3 ay oldu. Boyaci gelecek boyayi duvardan kaziyacak. Benim zorumla belediyeye $ikayet emi$ler. zabita gelmi$ ben bir $ey yaoamam herifi mahkemeye verin demi$. karde$im bana mahkeme ne demek sen biliyor musun diyor. Ulan herif maa$ alan bir yonetici gorevini kotuye kullanip ortada fol yok yumurta yokken gelip senin malinin duvarini aklina estigi gibi boyuyor. Once bu herifi bu i$ten atirmaniz lazim madem para ile yapiyormu$ dedim. Bana maval okuyorlar karde$im avukata verecegim para ile ben birini getirip eski rengine boyattirayim diyor. Sonra yahu altida mozayik acaba bir sorun olur mu diyor. telefonun bu ucunda kahroluyorum. elimden gelse ucaga atlayip gidecem. Ha bu aman efendim filan diyen yonetici $imdi bana bakin siz eve klima koymu$sunuz duvarlarda pervaneleri kotu gozukuyor onlari soktururm diye kafa tutuyormu$. Tutar tabii boyle hani hanzoya beylik vermi$ler cekmi$ babasini vurmu$ ya. Bu hikaye o.

Birada anlatmi$tim. Ka$'ta posta mudurunden bo$ sattigi telefon kardinin parasini nasil geriye aldigimi. Ama karde$im bunca i$in icinde bunla mi ugra$iyim. Kar$i ditede oturanlar alacali bulacali annemin duvara baliyorlar sesleri cikmiyor ne yapayim diyor. Annem adam beni sinirlendiriyor bir yerlerime indirecek kac kuru$sa ben vereyim karde$in birini getirsin diyor. Dilimde tuy bitti. Telefon acmaya korkuyorum cunku kavga ediyoruz telefonda. Karde$im sen seslerini duymu$sun cikip baksana boyattirmasana diyor. Ben de cevap hazir ev boynacak buraya ornek renk koyuyoruz diyeceklerdi diyorum. Yonetici daha karar cikmadi ben hazirlik adina i$ guzarlik yapiyorum diyecek hali yoktu ya. Insanlar bu kadar yilgin kendi hakkini arayamaz durumda olunca iktidardakiler $oyle yapiyor boyle yapiyor denince bana komik geliyor. Once hakkini yedirtmeyeceksin. Bu devirde kulturlu bir insan oraya yazar TV'na cikar boyle e$kiyalarla ba$a cikar. Cikamaz diyen ise agzina vururlar ekmegini alirlar..

Posted: Thu Sep 21, 2006 3:56 am
by Mehmet Marsan
Turkiye'ye tatile gidip gelmis arkadaslarin izlenimlerini her zaman zevkle okudum. Cengiz'in uzun bir nufus cikarma olayi vardi. Bir daha asarsa okumuyanlarda okuma firsati bulur. Ayni Aziz Nesin hikayeleri gibiydi.

Cengiz kizip darilma sende buyuk form dusuklugu var. Apartmanin duvarinin renklere burunmesi hikayesi cok hafif geldi. Her apartman sakinin isguzar yoneticilerden cektigi gunluk ufak vukuatlardan sadece biri. Al eline kucuk bir kutu boya duvari temizleyiver. Memleketde neler oluyor apartmanin duvari biraz alacali bulacali olsun, kac yazar.

Note: Yoneticinin asker emeklisi hata emekli albay oldugunu tahmin ediyorum.

Posted: Thu Sep 21, 2006 10:15 am
by Kenan Atak
Mehmet Marsan wrote:
Cengiz kizip darilma sende buyuk form dusuklugu var. Apartmanin duvarinin renklere burunmesi hikayesi cok hafif geldi.
.
:lol: Ayni seyler aklimdan gecti. Ama su nufus cikarma olayini ben kacirdim benim forumda olmadigim dört senelik doneme denk geldi sanirim. O yuzden merak ettim.

Bekir Coskun'un alttaki yazisina bir ekleme yapalim. Turkiye'de insanlarin sesi ancak kendi takimlarina dil uzatildiginda, kendi futbolcusuna laf söylendiginde cikar. Ben bu yuzden sirf bu bulgur tanesi beyinli klasik futbol taraftarina tepkimden futbol izlemeyi biraktim Turkiye'de. Yurt disinda olanlar TR anneler ligi icin odediginiz kanal internet tv paralarina yazik. Turkiye'de olanlar odediginiz kombine bilet parasina harcadiginiz yol zamanina falan yazik. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/512 ... d=2&gid=61

Posted: Thu Sep 21, 2006 5:08 pm
by Cengiz Akgun
Mehmet Marsan wrote:Turkiye'ye tatile gidip gelmis arkadaslarin izlenimlerini her zaman zevkle okudum. Cengiz'in uzun bir nufus cikarma olayi vardi. Bir daha asarsa okumuyanlarda okuma firsati bulur. Ayni Aziz Nesin hikayeleri gibiydi.
.
Ben boya hikayesini kisa kestimdi aslinda .Arada boya cikarma olayi safhasi var. Binanin yuzu mozaik benzeri bir katki ile kapli. Yonetici once ben bir boya cikaricisi ile denedim olmadi bu i$ boyaci i$i dediginde karde$im ben gidip buyuk nalburiye magzasindan (Home Depot'nun kar$iligi bir Alman firmasi bu adini unuttum) daha duzgun bir $ey alip size getireyim diyor. Adam da hay hay al aidattan du$ersiniz diyor. Bizimki alip geliyor. Yonetici kapici takimi ile bunuda deniyor olmuyor cikartamiyorlar boyayi. Sonra anneme boyaci gelip yapacak diyor. Bizimkiler bunun uzerine cekinceliler acaba biz kendimiz yaptirmaya kalkar isek boyanin altindakini bozariz ya da rengi tutmaz bu sefer ben yaptiracaktim siz kari$tirdiniz ne haliniz varsa gorun diyecek diye cekiniyorlar. Dun karde$im ile konu$tum. Guya yarin icin gelip yapacaklarmi$.

Bir de ben orda olsam o boya i$i coktan hal olurdu. Delta olayini hal ettigim gibi. Bilmiyenlere soyleyim. $125 dolar ekstra bagaj parasini alamadilar.

Yeri geldi Turkiyede avukat arkada$lara bir sorayim. Turkiyede dava acmak icin illa avukat gerekli midir? Ben Amerikada bir dilekce ile avukat filan tutmadan dava acabilirim. Turkiyede de hukuk ne derece degi$ti bilmem 12 Eylul'den sonra. Sivil i$lerin mahkemelerin yazi i$leri olur oraya dilekce ile ba$vurup dava acabilirdin galiba eskiden. Daha dogrusu yazi i$lerindeki hakimlerin yardimcilari (Bunlara Amerikada Law-Clerk diyorlar) dilekceyi inceleyip dava icin gecerli bir sebeb olup olmadigina gore hareket ederek davanin acilip acilmamasina karer verip hakime davanin kabulu konusunda bilgi verirler gibi geliyor. Oyle ya avukat parasi olmayan dava acamaz diye bir kural olmamasi lazim. Turkiyedekiler mahkeme denince odleri boka kari$iyor. Kubura du$ mahkemeye du$me diyorlar. Bu da elbette medeniyet dedigin tek di$i kalmi$ canvarin Turkiye de yaptigi azizliklerden biri.

Nufus cuzdani hikayesi oldukca uzun idi. Bir hafta ugra$tim ve Selami Ce$me karakoluna ru$vet vermeden yaptirdi idim.

Posted: Fri Sep 22, 2006 1:37 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Herkese selam,

Tatilciler islerini bitirip dondu, ben Istanbul'da 1 hafta fuara katildim sonra Pazartesi Cek Cumhuriyetine gittim.Amacim yeni HEINZ'ler bulmakti takimima bi suru EVA HERGIZOVA buldum ama HEINZ bulamadim.

Herkesin yazdiklarinda % 100 dogru seyler var.Bazen benim gibi genis birini bile cileden cikariyor bu ulke beni.Ama yinede oyle yada boyle dondugume hergun sukurler ediyorum.

Avrupanin en pahali benzini, en yuksek faizli kredi kartlari, en kotu trafiklerinden biri, mafyasi, tinercisi, kapkaccisi daha ne arasaniz arayin bizde..

Raki balik da bizde, Galatasaray'da bizde
Eee Avrupadan isteyebilecegim cok bir sey yok demekki :)


Takmayin fazla
Oldugu kadar..

Posted: Fri Sep 22, 2006 5:14 pm
by Cengiz Akgun
Ben de acik soyleyeyim. ABD'de kaldigim icin pi$manim diyebilirim. I$in kotusu ben burada kalma karari aldigim sirada benim bugunku ya$imdaki agabey dedigim sevdigim saydiklarim ki$iler de "don buralarda kalma" diye ogutlerini kicima dinletmi$tim. Her boku cok bilen ben; ne kadar hata yaptigimi $imdi goruyorum. O yuzden de etrafimdaki genclere aynisini soyluyorum. Onlar da ayni benim o ya$larda yaptigim gibi beni kiclarina dinletiyorlar. Buyuk bir yanilgi icinde olduklarini onlarda benim gibi orta ya$lara geldiginde anlayacaklar. Yani degi$en bir $ey yok. Degi$en ise ABD ya$am $artlari. Devamli kotuye gitmekte. Buraya gelmek icin "Green card" dedikleri totoyo lotoya girip ah vah cekenler varsa hakikaten komik oluyor. ABD adama ka$ikla verdigini omrun sonunda kepce ile geri aliyor.

Posted: Fri Sep 22, 2006 6:13 pm
by Mert Tokman
Cengiz Akgun wrote:Degi$en ise ABD ya$am $artlari. Devamli kotuye gitmekte. Buraya gelmek icin "Green card" dedikleri totoyo lotoya girip ah vah cekenler varsa hakikaten komik oluyor. ABD adama ka$ikla verdigini omrun sonunda kepce ile geri aliyor.
Daha neler... Ben de Amerika'da yasayip Amerka'yi her firsatta kotulemeye calisan anlayisi bir turlu kabul edemiyorum... Ustune alinma Cengiz abi --- ben her firsatta bunu yapanlardan bahsediyorum... Begenmiyen adam kalksin donsun kendi ulkesine --- kimse zorla tutmuyor... ABD belirli olanaklar saglamis ki burada duruyor insanlar... Ulkesini ozlemek ayri, ulkende buldugun bazi nimetler burada yok diye ABD'yi kotulemek ayri... O kadar cok adam tanidim ki adam hem burada yasayip butun olanaklardan yaralanmasini biliyor, yesil kart almak icin yemedigi nane kalmiyor sonra her eline gecirdigi firsatta ABD'ye ve Amerikalilara giydiriyor...

ABD cok calisana, aklini calistirip firsatini kollayana her zaman hakkini veren bir ulke... Gozumle gordum insanlarin sifirdan multi-milyoner olduklarini hem de hicbir kirli duzenbaz islere karismadan mafyoz tipi adamlara hesap harac vermeksizin... O yuzden hic aglamasin ABD'de yasayanlar... Herkes hak ettigini aliyor burada...

Posted: Fri Sep 22, 2006 7:50 pm
by Cengiz Akgun
Mert Tokman wrote: ...
ABD cok calisana, aklini calistirip firsatini kollayana her zaman hakkini veren bir ulke... Gozumle gordum insanlarin sifirdan multi-milyoner olduklarini hem de hicbir kirli duzenbaz islere karismadan mafyoz tipi adamlara hesap harac vermeksizin... O yuzden hic aglamasin ABD'de yasayanlar... Herkes hak ettigini aliyor burada...

ABD ticaret yaparak i$ adami olarak cali$mak isteyene sozum yok. Ama ba$latilan her 10 i$ten 9'u istatiklere gore batik. Sifirdan multi milyoner olanlar kaybedecek hicbir $eyi olmadan bu i$e ba$layanlar. Turkiyede milyonerlere bakarsan firsat orada daha fazla gibi bu tiplere.

Benim sozum profesyonel olarak birilerine cali$anlar. Bunlari ben soylemiyorum istatistikklerle sabit olan $eyler bunlar. Normal bir profesyonel meslek sahibinin 40'dan sonra i$Ini en az 3 kere kaybederek yeni i$ bulmasi gerekiyor. Her defasinda da i$i bir onceki kazandigi paradan yuzde 10-15 daha azi olarak yeni i$ bulunuyor. Eskiden $irketlerde Turkiye'ye benzer emeklilik olayi vardi. Artik boyle bir $ey yok. Hala olanlar bunu def etmek icin butun gucleri ile cali$maktalar. Cali$an kendisi emeklilik parasini cali$irken kenara koymak zorunda. Degilse Sosyal fondan emekli olunca alacagi para cebine harclik parasi. Buyukce olan $irketler bu ayrilan paraya bir miktar katkida bulunuyorlar. Dun emekli olanlar bugun tekrar McDonald's ya da Burger King'da cali$arak ruyasinda bile "do you want super sized" lafini etmek zorunda ya da Wall-Mart'da ak$ama kadar ayakta dikilmek bir ba$ka cozum eger evlerini barklarini satmadan Arizonanin collerine, Florida'nin batakliklarina Karolina'larin daglarina goc etmemek icin. Yine eskiden emekli olunca emekli programinda saglik sigortan e$ini bile kapsardi artik oyle bir $ey yok. Saglik sigortan Amerikan hukumetinin verdigi sigorta. Bununla yiyi$mek zorundasin. Doktora filan gorundugunde kendine dokunmasini filan istiyorsan senin buna ek olarak alacagin bir sigorta olmali. Malum Wall-mart'da saglik klinikleri acilip hem$ireye ve hastabakiciya gorunmekte var i$in icinde. Onun icin Meksika ve Kanada ucuz ilac almak icin $imdiden oralarda bir yerler en azindan e$ dost edinmek gerekiyor. Bunu hazirlikli iseniz ne ala.

Bu arada universitede tenure alarak i$ini garanti eden professorler ve bilim adamlari vardir. Bugun bu "tenure" i$i de mafya olayindaki "being made" i$ini arattirmayacak duzeyde. 5 sene muhlet verirler alirsan ne ala alamazsan ba$ka kapiya yenisi gelir. Yani tennure verilme orani nedir diye bakmak lazim bugun ben uzakta kaldim. Ha azimli sican ta$i deler. Bunu da Dunya'nin her yerinde yapar.

Elbette ABD kimseyi zorla tutmadigi gibi kimseyi zorlada getirmiyor. Aksine boyle Dunya'nin dort tarafindan krema akip kendiliginden geliyor. Ama teknik alanda 90'larda Taiwanlilar donduler. 95-2000 arasi Koreliler dondu. $imdi Hindistanda kendi adamlarini bedava cali$tirip milyoner olacaklarini anlayan Hintlilerden acikgozleri donuyor. In$allah sizler ihtiyarladiginizda Turkiyede de donulecek bir $eyler kalir. Bugun "800" numarasini cevidiginizda kar$iniza cikan John, David, Mary aslinda dilini duzelten Bombay'li ya da Yeni Delhi'li Jem$id, A$uk, Natarajan ya da Ni$ha'dan ba$kasi degil. Ayda 500 dolar buyuk para onlar icin.

Ben ise aglamiyorum. Ama durumun bu kadar kotu olacagini hic tahmin etmemi$tim 1980'lerde Kimya Muhendisi arkada$larin petrol krizlerinden etkilenip i$lerini kaybedip tekrar yeniden komputer programciligi filan ogrendikleri ya da real-estate ajanligi ya da stok broker'ligana kafa a$indirdiklarinda. Onlari ayni senin bu gordugun gozle gozlemledim ben de Mert. Hiyarlar bunca sene burada olup bu halleri du$melerini kendi acizliklerinde gordum. O yuzden de onlari hic kale almadim. Ama bana don diyenler Tip Doktorlari filandi. 2000 yilinda Telekom endustrisinin tepe takla olunca bu i$e girerken life-time garanti diye gule oynaya 1983'de girdigim bu alanda 15 sene emek verip bir yerlere geldigim meslek hayatimin alabora olmasi ile bugun ucuncu i$imdeyim. Dun Kimyacilara idi bugun Telekomculara yarin da biyo-genetikcilere olacak. Yani ben de sirami savdim hayat ortasi krizinin verecegi zarardan. Ucuz kurtuldum. Degilse bende real-estate komisyonculuguna ya da hayat sigortasi komisyonculuguna ba$layabilirdim. Ilk $irketten 15 senelik cali$mam icin gelecek aylik emekli parasi 67 ya$imda $700 filan gibi yarim aylik benzin param gelecek. Sosyal fondan yani yani "SS" bana verdigi bugunlerde yaptigi tahmini aylik $2750 civarinda (maximum) o da 65 idi biliyorsun 67 oldu. Eh evdeki ka$ik du$manida $1750-2000 filan alacak benim gibi 67 ya$inda. (Senin zamaninda Mert 70'inde verecekler kusura bakma ne alacaksan bugun maa$indan soke soke aldiklarindan). Doktor, ilac, hastahane parasindan artarsa gul gibi gecinip gidecegiz i$te. Benim ka$ikla verip kepce ile alma dedigim burasi idi. Buysa Amerikan ruyasi buyrun. Gerisi benim 401'k koydugum para ve kendi yatirimlarim. Bugunku zevkimden kestigim para karinca misali.

Bu arada 401k parasini acaba mi diye Wall Street'de .com'lara yatirip kul ufak edenlerden de degilim. Ben aglamiyorum 67yi 'filan bekleyecek de degilim. 10 sene sonra her $eyimi dolara cevirip artik Pasifikte bir ada mi olur orasini bilemem cok sicak olmayan bir yerde deniz ve balik i$i ile idare edecegim. Turkiyede Kerem bir yer bulursa orasi da olur. Ama oyle emekligimde yat alip Dunya seyahatine cikacak hayalim kul oldu malasef.

Amerikaya yatirim yapmak ve i$ adami olmak icin "green kart" sirasinda olanlar. Aman acele edin tren kaciyor ha!

Posted: Fri Sep 22, 2006 8:03 pm
by Tolga Girici
Cengiz Akgun wrote: ...
Bu arada universitede tenure alarak i$ini garanti eden professorler ve bilim adamlari vardir. Bugun bu "tenure" i$i de mafya olayindaki "being made" i$ini arattirmayacak duzeyde. 5 sene muhlet verirler alirsan ne ala alamazsan ba$ka kapiya yenisi gelir. Yani tennure verilme orani nedir diye bakmak lazim bugun ben uzakta kaldim. Ha azimli sican ta$i deler. Bunu da Dunya'nin her yerinde yapar.
!
Tenure olayi cok zor artik. Eskiden NSF'ten bir adet arastirma fonu kazanmak tenure icin yetiyormus, simdi neredeyse bir arastirma merkezi kurman gerekiyor. Bizim okulda yeni giren bazi hocalar haftanin en az 6 gunu okuldan cikmiyorlar. Bolumde cok begendigim bir hoca tenure alamadi mesela. O kadar calismayi Turkiye'de yapsan cok daha rahat yasarsin, hem de kendi ulken oldugu icin daha cok saygi sevgi gorursun. Insanlar da bunu farketmeye basladi herhalde, cunku son yillarda cok iyi okullardan doktora alanlar Turkiye'ye donuyorlar. Tabi yarin Turkiye'de ekonomik, politik kriz ciksa ayni insanlar belki Amerika'ya geri donecekler. Turkiye'nin de o problemi var maalesef. Aslinda dunyanin her yerinde hayat zorlasiyor.

Posted: Fri Sep 22, 2006 8:31 pm
by Mert Tokman
Cengiz Akgun wrote:ABD ticaret yaparak i$ adami olarak cali$mak isteyene sozum yok. Ama ba$latilan her 10 i$ten 9'u istatiklere gore batik. Sifirdan multi milyoner olanlar kaybedecek hicbir $eyi olmadan bu i$e ba$layanlar. Turkiyede milyonerlere bakarsan firsat orada daha fazla gibi bu tiplere.
Aklini kullanmadan, arastirmasini yapmadan is baslatan adamlar her zaman batmaya mahkum - ABD'de de boyle, Uganda'da da... Basarili olanlar konusunda "kaybedicek hicbirseyi olmayan" tasvirin bana gore yanlis bir genelleme... Senin dediklerin gibi olanlar da var, ama benim gordugum cok yetenekli, egitimli insanlar var ise profesyonel olarak bir sirkette baslayan, bu sirkette calisirken ogrendigi ile kendi isini kuran, is buyuyunce sirketinden ayrilip isi iyice buyutup daha buyuk bir sirkete milyonlarca dolara satan insanlar... oyle insanlar ki belki yerlerinde ben olsam simdi milyonlari ilk sirketin satisindan sonra cebime koyduktan sonra emekli seyahatkar hayati yasardim, onlar ise yesertip tekrar satabilecegi yeni islere soyunuyorlar... Dedim ya kafanla vucundunla cok calsitigin zaman ABD seni mukafatlandiriyor...

Cengiz Akgun wrote:Benim sozum profesyonel olarak birilerine cali$anlar. Bunlari ben soylemiyorum istatistikklerle sabit olan $eyler bunlar. Normal bir profesyonel meslek sahibinin 40'dan sonra i$Ini en az 3 kere kaybederek yeni i$ bulmasi gerekiyor. Her defasinda da i$i bir onceki kazandigi paradan yuzde 10-15 daha azi olarak yeni i$ bulunuyor.
Benim basimda da gecti bu tur olaylar... Ama bak gor ki her seferin de yeni bir is bulunuyor... Baska bir ulke de bu kadar kolay yeni bir is bulunabilir mi? Her ulke de oluyor re-org denilen nesne... ama heryer de bir isten ciktiktan sonra yenisi hemen bulunmuyor... Ben New Orleans'ta calisirken basima geldi --- sirkette re-org olucak diye herkes is aramaya basladi --- hemen herkesin 2-3 degisik opsiyonu vardi... Yine tekrarliyorum, cok calisan insanlar da genelde bu tip re-org olaylarindan fazla etkilenmiyor --- ya ayni sirket icinde bir yer bulunuyor bu insanlara yada o gune kadar basardiklarindan dolayi kolayca baska bir is buluyorlar... Kendini ornek gosterme sakin - gununun 3-4 saatini forumlarda geciren adamsin - seni company-man kategorisine almiyorum o yuzden :D

Cengiz Akgun wrote:Eskiden $irketlerde Turkiye'ye benzer emeklilik olayi vardi. Artik boyle bir $ey yok. Hala olanlar bunu def etmek icin butun gucleri ile cali$maktalar. Cali$an kendisi emeklilik parasini cali$irken kenara koymak zorunda. Degilse Sosyal fondan emekli olunca alacagi para cebine harclik parasi. Buyukce olan $irketler bu ayrilan paraya bir miktar katkida bulunuyorlar. Dun emekli olanlar bugun tekrar McDonald's ya da Burger King'da cali4arak ruyasinda bile "do you want super sized" lafini etmek zorunda ya da Wall-Mart'da ak$ama kadar ayakta dikilmek bir ba$ka cozum eger evlerini barklarini satmadan Arizonanin collerine, Florida'nin batakliklarina Karolina'larin daglarina goc etmemek icin.
Bu verdigin ornekler emekliligine kadar yan gelip yatmis insanlar icin gecerli... Ben ne diyorum --- ABD cok calisani mukafatlandiran ulke... eger senin amacin yan gelip yatip rahat bir hayat surdurmekse sosyal imkanlari daha ust duzeyde olan Avrupa'ya gitseydin... Yani ABD'de kalmak veya yeni gelmek isteyenler bunu goz onune alarak gelmeli --- burada kimse Ahmet/Mehmet gelsin de yan gelsin yatsin biz ona emekliligini gul gibi yasatalim diye beklesmiyor... Aksine ne kadar ekersen o kadar bicersin sistemi var... Gel kafani calistir, uretken ol - kendi emekliligini, ne kadar para ile gecirecegini kendin kontrol et...

Cengiz Akgun wrote:Bu arada universitede tennure alarak i$ini garanti eden professorler ve bilim adamlari vardir. Bugun bu "tennure" i$i de mafya olayindaki "being made" i$ini arattirmayacak duzeyde. 5 sene muhlet verirler alirsan ne ala alamazsan ba$ka kapiya yenisi gelir. Yani tennure verilme orani nedir diye bakmak lazim bugun ben uzakta kaldim. Ha azimli sican ta$i deler. Bunu da Dunya'nin her yerinde yapar.
Aman Cengiz abi... bu ulke de universite dedigin sebil --- bir tanesinden alamazsan oburunden alirsin... Kici kirik konferans prezentasyonlarini bile sayan okullar var tenure vermek icin... Ustelik yine ayni kapi - tenure almanin tek yolu cok calismaktan geciyor...
Cengiz Akgun wrote:Ben ise aglamiyorum. Ama durumun bu kadar kotu olacagini hic tahmin etmemi$tim 1980'lerde Kimya Muhendisi arkada$larin petrol krizlerinden etkilenip i$lerini kaybedip tekrar yeniden komputer programciligi filan ogrendikleri ya da real-estate ajanligi ya da stok broker'ligana kafa a$indirdiklarinda. Onlari ayni senin bu gordugun gozle gozlemledim ben de Mert. Hiyarlar bunca sene burada olup bu halleri du$melerini kendi acizliklerinde gordum. O yuzden de onlari hic kale almadim. Ama bana don diyenler Tip Doktorlari filandi. 2000 yilinda Telekom endustrisinin tepe takla olunca bu i$e girerken life-time garanti diye gule oynaya 1983'de girdigim bu alanda 15 sene emek verip bir yerlere geldigim meslek hayatimin alabora olmasi ile bugun ucuncu i$imdeyim.
Kusura bakma Cengiz abi ama o 15 sene icinde soc.culture ve cimbom forumlarina harcadigin zamanin yarisini isine harcasan - re-org'lardan o kadar etkilenmezdin...

Benim dedigim herkes hakki neyse onu buluyor ABD'de... cok calisan cok ta kazaniyor... Yan gelip yatan da hakkini buluyor...