Gerets , oruç, Uefa kupası ve politik konuşmalar....
Posted: Tue Oct 04, 2005 10:05 pm
Geretsin bugün zaman gazetesinde röportajı vardı.
Oruç ile ilgili söyledikleri en sonda.
"Yedek kulübesinde maçları en az futbolcuları kadar yaşayan Eric Gerets'le randevulaştığımızda sakin bir insan portresiyle karşılaşacağımızı az çok kestiriyorduk. Çünkü o hayatının her safhasını ayrı ayrı disipline etmesini bilen çok iyi bir profesyoneldi.
Kaşıbeyaz'daki yemek randevumuza ekibiyle birlikte tam vaktinde geldi. Biz de Zaman ekibi olarak (Spor Müdürümüz Hayri Beşer, Yazarımız Ahmet Çakır ve ben Hacı Hasdemir) hazır bekliyorduk.
Yemekle birlikte soru yağmuru başladı ama hoca ne önündeki mönüyü, ne de sorularımızı ihmal etti. Tabii bu lezzetli sohbette en büyük performansı gösteren isim tercüme işini yapan Erdal Keser'di.
Gerets'in cevapları; zekası, cesareti ve sosyalitesiyle ilgili olumlu ip uçlarıyla doluydu. Özellikle Türk futbolcularla ilgili tespitleri dikkate değerdi. Belçikalı teknik adam, talebelerini profesyonellik ve saygı anlamında Belçikalı, Hollandalı ve Alman meslektaşlarının çok çok önünde bulduğunu söyledi. Farklı Trabzon galibiyetini ve ligdeki konumlarını ele alırken, rakiplerine saygıyı elden bırakmadı. Anelka'nın eli konusunda ise esprili ve zekice bir yaklaşım sergiledi: “Hakemin art niyetli olduğuna inanmıyorum. Eğer bize de sıra gelecekse mesele yok.”
Şimdi çok fazla meselesi olan G.Saray ve Türk futboluyla ilgili tecrübeli teknik adamla yaptığımız sıcak söyleşiye geçelim:
Tromso’dan sonra farklı Trabzon galibiyetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tromso'ya elendikten sonra Trabzonspor gibi güçlü bir takımla oynamak her açıdan zordu. Çok kaliteli oyuncuları var. Biz bu maçta günümüzdeydik. Golleri çok erken bulduk. Onun için umduğumuzdan daha rahat bir galibiyet aldık.
Geçen sezon Wolsfurg'da ilk 10 hafta iyi bir çıkış yakaladınız ancak sonu gelmedi. Aynı senaryo bu kez Galatasaray'da yaşanabilir korkusu var mı içinizde?
O sezon takımın düşüşü sportif açıdan değildi. Takımla yönetim arasında bazı olumsuz olaylar yaşandı. O tür davranışlar burada olmayacağına göre önümüzdeki günlerde bir düşüşün olacağına ihtimal vermiyorum.
Ligin 8. haftası geride kaldı. Takımınızın ortaya koyduğu performanstan memnun musunuz?
Takım yapısı ve kafa olarak çok üst düzey bir performans sergiliyoruz; ancak kişisel yeteneklerimizi tam olarak yansıtamıyoruz. İnanıyorum bütün oyuncular tam verimli hale geldiğinde herkes çok daha iyi bir Galatasaray izleyecek. Örneğin Marek Heinz daha yeni yeni açılıyor. Trabzonspor maçında neler yapabileceğini gösterdi. Heinz gibi birçok oyuncumuz daha iyi yerlerde olabilir.
Özellikle orta sahada sıkıntılar yaşıyorsunuz. Uzun bir sakatlık geçiren Ayhan'ın takıma dönmesi bir rahatlama getirebilir mi?
Ayhan'ı hazır halde hiç göremedim. Sezon başından beri sakat. Aradığımız 10 numara olabilir mi inanın hiç fikrim yok. Ancak iyi bir oyuncu olduğunu biliyorum.
Fenerbahçe'nin PSV Eindhoven'ı 3-0 yenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Penaltı pozisyondan sonra PSV Eindhoven'ın bu kadar dağılması beni şaşırttı.
İlk 8 haftalık performansa baktığınızda sizi şampiyonlukta hangi takımlar zorlar?
F.Bahçe'nin gücü ortada. Kayseri'nin takımları ile Sivas iyi bir çıkış yaptı. Beşiktaş ve Trabzonspor'un da iyi takımlar olduğu belli. Bu iki takım eminim önümüzdeki günlerde yeniden başarılı bir performans sergiler. Puan farkının açılmasına rağmen Beşiktaş ve Trabzonspor da bizi şampiyonluk yarışında çok zorlarlar.
Yöneticiler her fırsatta bizim en iyi transferimiz Gerets diyorlar. Sizin yönetimle ilişkiniz nasıl? İstediğiniz transferleri yapabildiler mi?
Kulübümüzün maddi durumu ortada. Bu yüzden yönetim istediğimiz oyuncuları transfer edemedi. Transfer sezonu boyunca bu oyuncuların arkasından koşmak anlamsızdı. Yeniden masaya oturduk ve alınacak oyuncuları belirledik. İliç ve Heinz'da karar kıldık. Heniz yavaş yavaş takıma katkı yapmaya başladı. İliç'in takıma uyumu için biraz sabırlı olmamız gerek. Onun da kalitesinden hiç şüphem yok.
İlk kez Türkiye'de çalışıyorsunuz? Türk oyuncuları birçok açıdan farklı özellikler taşıyor.
Türk futbolcularını çok profesyonel buldum. Ben bu kadarını beklemiyordum. Oyuncular antrenöre karşı çok saygılılar. Belçika ve Hollanda ya da Almanya'da hocaya karşı bu kadar saygılı oyuncu bulmak çok zor. Ben Türk futbolcusunun tavır ve davranışlarından çok memnunum.
Tromso maçından sonra size gerek yönetim, gerek taraftar ve gerekse oyuncular tarafından herhangi bir olumsuzluk yansıdı mı?
İlk günkü bakış açısı aynı şekilde devam ediyor. Hatta yönetim kanadında tam tersi oldu. Başkanımız ve diğer yöneticiler bize çok destek verdi. Bunun bir iş kazası olduğunu belirttiler.
Tromso maçında şunu iyi değerlendiremedik dediğiniz olaylar oldu mu?
Bir hata aranıyorsa belki oradaki maçı oynamamız hataydı. Öyle rezil bir sahada futbol oynamak ve iyi sonuç beklemek büyük bir hataydı. İlk 20 dakika birkaç pozisyon bulduktan sonra saha o kadar çok bozuldu ki oyun sadece 20-25 metrelik bir alanda oynanmaya başlandı. Buradaki maçta da ilk devre istediğimiz düzeyin altındaydı. İkinci yarıda daha iyi oynadık ancak olmadı.
UEFA için belirlediğiniz bir hedef var mıydı?
En önemli şey lig şampiyonluğu. Çünkü bunun için bütün bir sezon boyunca emek veriyorsunuz. Avrupa kupalarını da ekstra puanlar olarak değerlendiriyoruz. Biz ilk olarak ligde başarılı olmayı hedef almıştık.
Tromso maçına çıkardığınız kadro çok eleştirildi. Siz kadro için neler düşünüyorsunuz?
Biz bu maçta kör atak yapmak istemiyorduk. Ancak yenildikten sonra bazı şeylerin kötü gittiği zaten ortada. O zaman eleştiri de olacak. Ancak bunlar seviyeli olduğu zaman biz açığız. Bütün planlarımızı gol yememek üzerine kurmuştuk. Biz de zaman zaman hatalar yapıyoruz.
Hazırlık kampı boyunca iki forvetli oyun sistemi üzerinde çalıştınız. Ümit Karan'ın performansı sizi üçlü forvete döndürdü. Derbi maçlarda da bu sistemi devam ettirecek misiniz?
Bu konuda şimdi genel bir bilgi vermek doğru olmaz. Çünkü bu tür maçları oynayacağımız zaman bu oyuncuların form grafiği, karşı takımın taktik anlayışı nasıl olacak. O kadar çok değişik faktörler var ki; o gün karar vermek lazım. Ama bir sezon önce ligi bizim önümüzde bitiren Trabzonspor'a karşı üç forvetle sahaya çıktık.
Son dönemde takımda çok sayıda sakat oyuncunun olmasını neye bağlıyorsunuz?
Bu soruyu ben de kendime soruyorum ama inanın mantıklı bir cevap bulamıyorum. İçine girdiğimizde değişik değişik sakatlık var. Birinin bilek, birinin diz, diğerini adelesinde sorunu var. Sakatlık olmasın diye yarım saatlik ısınma hareketlerini çok iyi yapıyoruz.
Hasan, Galatasaray'ın aynası gibi
Hasan-Necati kavgasından sonra Mondragon 4-0'lık sonuçta bile hakeme aşırı itiraz ediyordu.
Necati ve Hasan'a aile içinde ceza kestik. Bütün takım olarak yemeğe gideceğiz ve hesabı bu iki oyuncu ödeyecek. İkisi de geldi benden özür diledi. İkisi birbiriyle barıştıktan sonra benim için olay kapanmıştır. Bunların tekrarlanmaması önemli. Hasan'ı bir G.Saray örneği olarak değerlendirebiliriz. Bir saniyede çok sakin olabiliyor öbür saniyede tamamen aşırı oluyor. Aslında Hasan Şaş bizim takımın bir aynası gibi.
Hollanda kampında 'Hakan'dan beklentilerim çok. Bu yüzden zaman zaman sürtüşebiliriz' dediniz. Hakan'ın performansını nasıl buluyorsunuz?
Hakan'ın kalitesi ve kariyeri ortada. Yaptıklarıyla Türk futbolunda en iyi istatistiklere sahip oyuncu. Gol atmasa da çok önemli görevler üstleniyor. Gol atamadığı dönemlerde soyunma odasında oyuncuları toplayıp, 'Hakan bizim kaptanımız. Onun takıma katkısını kimse tartışamaz. Saha içinde ona karşı daha saygılı olun.' diye uyardım. Şimdi iki maçtır gol de atıyor. Eminim daha faydalı olacak.
Umarım elle atılan gol şampiyonu belirlemez
Fenerbahçe'nin Konyaspor karşısında Anelka'nın eliyle attığı golü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hakemlerin bu pozisyonda art niyetli olduklarını düşünmüyorum. Ancak bariz bir hataydı. Gole kadar Konyaspor çok iyi oynuyordu. Elle atılan o
golden sonra Konyaspor'un bütün direnci kırıldı. Sezon sonunda bu üç puan şampiyon olan takımı belirlerse çok üzülürüm. Çaykur Rizespor maçında da Nobre'nin elle attığı golü unutmamak gerek. Eğer bu hatalar önümüzdeki haftalarda bizim lehimize de olursa (gülüyor) sorun yok.
Oruç konusunda din adamlarıyla görüşeceğim
Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Siz takımdaki oyuncuların oruç tutması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ramazan ayında oruç tutmanın Müslümanlar için çok önemli olduğunu biliyorum. Bu konuda yanlış bir karar ve açıklama yapmak istemiyorum. Bu yüzden önce yönetim ve bazı din adamlarıyla ön görüşme yapmak istiyorum. Çünkü böyle bir konuda yanlış açıklama yapıp, toplumdan tepki almak istemem. Oyuncuların da kendilerini psikolojik açıdan rahat hissetmeleri ve sağlık açısından da problem yaşamamaları için her türlü kararı alabiliriz.
http://www.zaman.com.tr/?bl=spor&alt=&t ... &hn=216046
Oruç ile ilgili söyledikleri en sonda.
"Yedek kulübesinde maçları en az futbolcuları kadar yaşayan Eric Gerets'le randevulaştığımızda sakin bir insan portresiyle karşılaşacağımızı az çok kestiriyorduk. Çünkü o hayatının her safhasını ayrı ayrı disipline etmesini bilen çok iyi bir profesyoneldi.
Kaşıbeyaz'daki yemek randevumuza ekibiyle birlikte tam vaktinde geldi. Biz de Zaman ekibi olarak (Spor Müdürümüz Hayri Beşer, Yazarımız Ahmet Çakır ve ben Hacı Hasdemir) hazır bekliyorduk.
Yemekle birlikte soru yağmuru başladı ama hoca ne önündeki mönüyü, ne de sorularımızı ihmal etti. Tabii bu lezzetli sohbette en büyük performansı gösteren isim tercüme işini yapan Erdal Keser'di.
Gerets'in cevapları; zekası, cesareti ve sosyalitesiyle ilgili olumlu ip uçlarıyla doluydu. Özellikle Türk futbolcularla ilgili tespitleri dikkate değerdi. Belçikalı teknik adam, talebelerini profesyonellik ve saygı anlamında Belçikalı, Hollandalı ve Alman meslektaşlarının çok çok önünde bulduğunu söyledi. Farklı Trabzon galibiyetini ve ligdeki konumlarını ele alırken, rakiplerine saygıyı elden bırakmadı. Anelka'nın eli konusunda ise esprili ve zekice bir yaklaşım sergiledi: “Hakemin art niyetli olduğuna inanmıyorum. Eğer bize de sıra gelecekse mesele yok.”
Şimdi çok fazla meselesi olan G.Saray ve Türk futboluyla ilgili tecrübeli teknik adamla yaptığımız sıcak söyleşiye geçelim:
Tromso’dan sonra farklı Trabzon galibiyetini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tromso'ya elendikten sonra Trabzonspor gibi güçlü bir takımla oynamak her açıdan zordu. Çok kaliteli oyuncuları var. Biz bu maçta günümüzdeydik. Golleri çok erken bulduk. Onun için umduğumuzdan daha rahat bir galibiyet aldık.
Geçen sezon Wolsfurg'da ilk 10 hafta iyi bir çıkış yakaladınız ancak sonu gelmedi. Aynı senaryo bu kez Galatasaray'da yaşanabilir korkusu var mı içinizde?
O sezon takımın düşüşü sportif açıdan değildi. Takımla yönetim arasında bazı olumsuz olaylar yaşandı. O tür davranışlar burada olmayacağına göre önümüzdeki günlerde bir düşüşün olacağına ihtimal vermiyorum.
Ligin 8. haftası geride kaldı. Takımınızın ortaya koyduğu performanstan memnun musunuz?
Takım yapısı ve kafa olarak çok üst düzey bir performans sergiliyoruz; ancak kişisel yeteneklerimizi tam olarak yansıtamıyoruz. İnanıyorum bütün oyuncular tam verimli hale geldiğinde herkes çok daha iyi bir Galatasaray izleyecek. Örneğin Marek Heinz daha yeni yeni açılıyor. Trabzonspor maçında neler yapabileceğini gösterdi. Heinz gibi birçok oyuncumuz daha iyi yerlerde olabilir.
Özellikle orta sahada sıkıntılar yaşıyorsunuz. Uzun bir sakatlık geçiren Ayhan'ın takıma dönmesi bir rahatlama getirebilir mi?
Ayhan'ı hazır halde hiç göremedim. Sezon başından beri sakat. Aradığımız 10 numara olabilir mi inanın hiç fikrim yok. Ancak iyi bir oyuncu olduğunu biliyorum.
Fenerbahçe'nin PSV Eindhoven'ı 3-0 yenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Penaltı pozisyondan sonra PSV Eindhoven'ın bu kadar dağılması beni şaşırttı.
İlk 8 haftalık performansa baktığınızda sizi şampiyonlukta hangi takımlar zorlar?
F.Bahçe'nin gücü ortada. Kayseri'nin takımları ile Sivas iyi bir çıkış yaptı. Beşiktaş ve Trabzonspor'un da iyi takımlar olduğu belli. Bu iki takım eminim önümüzdeki günlerde yeniden başarılı bir performans sergiler. Puan farkının açılmasına rağmen Beşiktaş ve Trabzonspor da bizi şampiyonluk yarışında çok zorlarlar.
Yöneticiler her fırsatta bizim en iyi transferimiz Gerets diyorlar. Sizin yönetimle ilişkiniz nasıl? İstediğiniz transferleri yapabildiler mi?
Kulübümüzün maddi durumu ortada. Bu yüzden yönetim istediğimiz oyuncuları transfer edemedi. Transfer sezonu boyunca bu oyuncuların arkasından koşmak anlamsızdı. Yeniden masaya oturduk ve alınacak oyuncuları belirledik. İliç ve Heinz'da karar kıldık. Heniz yavaş yavaş takıma katkı yapmaya başladı. İliç'in takıma uyumu için biraz sabırlı olmamız gerek. Onun da kalitesinden hiç şüphem yok.
İlk kez Türkiye'de çalışıyorsunuz? Türk oyuncuları birçok açıdan farklı özellikler taşıyor.
Türk futbolcularını çok profesyonel buldum. Ben bu kadarını beklemiyordum. Oyuncular antrenöre karşı çok saygılılar. Belçika ve Hollanda ya da Almanya'da hocaya karşı bu kadar saygılı oyuncu bulmak çok zor. Ben Türk futbolcusunun tavır ve davranışlarından çok memnunum.
Tromso maçından sonra size gerek yönetim, gerek taraftar ve gerekse oyuncular tarafından herhangi bir olumsuzluk yansıdı mı?
İlk günkü bakış açısı aynı şekilde devam ediyor. Hatta yönetim kanadında tam tersi oldu. Başkanımız ve diğer yöneticiler bize çok destek verdi. Bunun bir iş kazası olduğunu belirttiler.
Tromso maçında şunu iyi değerlendiremedik dediğiniz olaylar oldu mu?
Bir hata aranıyorsa belki oradaki maçı oynamamız hataydı. Öyle rezil bir sahada futbol oynamak ve iyi sonuç beklemek büyük bir hataydı. İlk 20 dakika birkaç pozisyon bulduktan sonra saha o kadar çok bozuldu ki oyun sadece 20-25 metrelik bir alanda oynanmaya başlandı. Buradaki maçta da ilk devre istediğimiz düzeyin altındaydı. İkinci yarıda daha iyi oynadık ancak olmadı.
UEFA için belirlediğiniz bir hedef var mıydı?
En önemli şey lig şampiyonluğu. Çünkü bunun için bütün bir sezon boyunca emek veriyorsunuz. Avrupa kupalarını da ekstra puanlar olarak değerlendiriyoruz. Biz ilk olarak ligde başarılı olmayı hedef almıştık.
Tromso maçına çıkardığınız kadro çok eleştirildi. Siz kadro için neler düşünüyorsunuz?
Biz bu maçta kör atak yapmak istemiyorduk. Ancak yenildikten sonra bazı şeylerin kötü gittiği zaten ortada. O zaman eleştiri de olacak. Ancak bunlar seviyeli olduğu zaman biz açığız. Bütün planlarımızı gol yememek üzerine kurmuştuk. Biz de zaman zaman hatalar yapıyoruz.
Hazırlık kampı boyunca iki forvetli oyun sistemi üzerinde çalıştınız. Ümit Karan'ın performansı sizi üçlü forvete döndürdü. Derbi maçlarda da bu sistemi devam ettirecek misiniz?
Bu konuda şimdi genel bir bilgi vermek doğru olmaz. Çünkü bu tür maçları oynayacağımız zaman bu oyuncuların form grafiği, karşı takımın taktik anlayışı nasıl olacak. O kadar çok değişik faktörler var ki; o gün karar vermek lazım. Ama bir sezon önce ligi bizim önümüzde bitiren Trabzonspor'a karşı üç forvetle sahaya çıktık.
Son dönemde takımda çok sayıda sakat oyuncunun olmasını neye bağlıyorsunuz?
Bu soruyu ben de kendime soruyorum ama inanın mantıklı bir cevap bulamıyorum. İçine girdiğimizde değişik değişik sakatlık var. Birinin bilek, birinin diz, diğerini adelesinde sorunu var. Sakatlık olmasın diye yarım saatlik ısınma hareketlerini çok iyi yapıyoruz.
Hasan, Galatasaray'ın aynası gibi
Hasan-Necati kavgasından sonra Mondragon 4-0'lık sonuçta bile hakeme aşırı itiraz ediyordu.
Necati ve Hasan'a aile içinde ceza kestik. Bütün takım olarak yemeğe gideceğiz ve hesabı bu iki oyuncu ödeyecek. İkisi de geldi benden özür diledi. İkisi birbiriyle barıştıktan sonra benim için olay kapanmıştır. Bunların tekrarlanmaması önemli. Hasan'ı bir G.Saray örneği olarak değerlendirebiliriz. Bir saniyede çok sakin olabiliyor öbür saniyede tamamen aşırı oluyor. Aslında Hasan Şaş bizim takımın bir aynası gibi.
Hollanda kampında 'Hakan'dan beklentilerim çok. Bu yüzden zaman zaman sürtüşebiliriz' dediniz. Hakan'ın performansını nasıl buluyorsunuz?
Hakan'ın kalitesi ve kariyeri ortada. Yaptıklarıyla Türk futbolunda en iyi istatistiklere sahip oyuncu. Gol atmasa da çok önemli görevler üstleniyor. Gol atamadığı dönemlerde soyunma odasında oyuncuları toplayıp, 'Hakan bizim kaptanımız. Onun takıma katkısını kimse tartışamaz. Saha içinde ona karşı daha saygılı olun.' diye uyardım. Şimdi iki maçtır gol de atıyor. Eminim daha faydalı olacak.
Umarım elle atılan gol şampiyonu belirlemez
Fenerbahçe'nin Konyaspor karşısında Anelka'nın eliyle attığı golü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hakemlerin bu pozisyonda art niyetli olduklarını düşünmüyorum. Ancak bariz bir hataydı. Gole kadar Konyaspor çok iyi oynuyordu. Elle atılan o
golden sonra Konyaspor'un bütün direnci kırıldı. Sezon sonunda bu üç puan şampiyon olan takımı belirlerse çok üzülürüm. Çaykur Rizespor maçında da Nobre'nin elle attığı golü unutmamak gerek. Eğer bu hatalar önümüzdeki haftalarda bizim lehimize de olursa (gülüyor) sorun yok.
Oruç konusunda din adamlarıyla görüşeceğim
Ramazan ayına sayılı günler kaldı. Siz takımdaki oyuncuların oruç tutması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ramazan ayında oruç tutmanın Müslümanlar için çok önemli olduğunu biliyorum. Bu konuda yanlış bir karar ve açıklama yapmak istemiyorum. Bu yüzden önce yönetim ve bazı din adamlarıyla ön görüşme yapmak istiyorum. Çünkü böyle bir konuda yanlış açıklama yapıp, toplumdan tepki almak istemem. Oyuncuların da kendilerini psikolojik açıdan rahat hissetmeleri ve sağlık açısından da problem yaşamamaları için her türlü kararı alabiliriz.
http://www.zaman.com.tr/?bl=spor&alt=&t ... &hn=216046