Page 7 of 12

Posted: Fri May 26, 2006 6:22 pm
by Can Baysan
Ismail Gezer wrote:Yahu Denizlispor başkanı neler neler söyledi! Hani ceza?
Konuşma özgürlüğü kapsamında değerlendirildi heralde!
İkisi arasında dağlar kadar fark var.

Denizlispor Başkanı "Bu ligde şike teklifleri havada uçuşuyor, yöneticiler içi para dolu bavullarla seyahat ediyor. Lig bittikten sonra açıklayacağım" demişti. Çağırırsın; "Açıkla kardeşim. Açıklayamıyorsan demek ki çamur atıyorsun. Al sana ceza!" dersin.

FB yönetiminin yaptığı ise "Şampiyonluğumuzu şunlar şunlar iç etti" deyip; tepkilerden sıyrılıp, hedef saptırma, şimşekleri başkalarının üzerine çekme çabası. Bu tarz bir bayağılığa ve karalama kampanyasına izin vermemek Federasyon'un görevlerinden biridir. Bir bildiğin varsa çık belgeleriyle ortaya koy. Kanıtın yoksa sus. Kendi televizyonunda "Biz Rizespor'un Denizli'ye yenileceğini biliyorduk" gibi bir iddia ortaya atmak, "çamur at izi kalsın"cılıktır, insanları zan altında bırakmak ve ortalığı bulandırmak demektir, sonucunda ceza gerektirir.

Bu sezon, bütün aldığı haksız itelemelere rağmen "Ekmeğimizi yediler" edebiyatı yapan bu adamlara Federasyon adalet tokadını vurmalı!

Posted: Sat May 27, 2006 12:05 am
by Ismail Gezer
Ben arada dağlar kadar fark olduğunu düşünmüyorum. Fenere ceza verilmeliydi verildi. Madem Denizlispor başkanının hesap vermesi gerektiği konusunda hemfikiriz, şunu sormak lazım: Denizlispor başkanına ceza vermek için neyi bekliyorlar? Oysa o hadise lig bitmeden yaşandı. Federasyon böyle davranırsa bunun zararı en çok bize dokunur.
Can Baysan wrote:
Ismail Gezer wrote:Yahu Denizlispor başkanı neler neler söyledi! Hani ceza?
Konuşma özgürlüğü kapsamında değerlendirildi heralde!
İkisi arasında dağlar kadar fark var.

Denizlispor Başkanı "Bu ligde şike teklifleri havada uçuşuyor, yöneticiler içi para dolu bavullarla seyahat ediyor. Lig bittikten sonra açıklayacağım" demişti. Çağırırsın; "Açıkla kardeşim. Açıklayamıyorsan demek ki çamur atıyorsun. Al sana ceza!" dersin.

FB yönetiminin yaptığı ise "Şampiyonluğumuzu şunlar şunlar iç etti" deyip; tepkilerden sıyrılıp, hedef saptırma, şimşekleri başkalarının üzerine çekme çabası. Bu tarz bir bayağılığa ve karalama kampanyasına izin vermemek Federasyon'un görevlerinden biridir. Bir bildiğin varsa çık belgeleriyle ortaya koy. Kanıtın yoksa sus. Kendi televizyonunda "Biz Rizespor'un Denizli'ye yenileceğini biliyorduk" gibi bir iddia ortaya atmak, "çamur at izi kalsın"cılıktır, insanları zan altında bırakmak ve ortalığı bulandırmak demektir, sonucunda ceza gerektirir.

Bu sezon, bütün aldığı haksız itelemelere rağmen "Ekmeğimizi yediler" edebiyatı yapan bu adamlara Federasyon adalet tokadını vurmalı!

Posted: Sat May 27, 2006 11:35 am
by Ismail Gezer
Savaş Bey, bakın Saadettin Saran sizin için bir açıklama göndermiş :) Siz zahmet etmeyin ben şimdi asıyorum buraya :)

"Fenerbahçemiz, kulüp yönetimi tarafından sürekli kavga ortamına çekilmektedir. Bundan rahatsızlık duyduğumu her fırsatta ifade ettim. Çünkü yaratılan kavgacı ortam Fenerbahçe'ye zarar vermektedir. Bu yıl şampiyonluğun kaybedilmesinde en büyük etkenlerden biri olan kavgacı üslubun, bu kritik seçim öncesinde de sürdürülmesi düşündürücüdür.

Dekontlar elimde

Şahsıma 2 milyon dolarlık bir teminat çeki verildiği söylenmektedir. Bana verilen çek, teminat çeki değildir. Teminat çeki olması için, arkasına yazılması veya durumun bir sözleşme ile imza altına alınması gerekir. Kaldı ki, söz konusu 2 milyon dolar benim banka hesabımdan Fenerbahçe Spor Kulübü'nün banka hesabına Temmuz 2001 tarihinde borç olarak transfer edilmiştir. Bununla ilgili dekontlar elimde mevcuttur.
Ağustos 2001'de Galatasaray'ın yayın haklarını aldıktan sonra, Aziz Yıldırım tarafından futbol şube sorumluluğuna getirildiğim gerçeği de ayrıca dikkate değer bir konudur. Nasıl olur da dün benim için artı olan bu durum, bugün başkan adayı olunca eksi olur? Takdir kamuoyunundur."


Sadece ilgimi çeken kısmından bahsedeyim: Galatasarayın yayın haklarını alması meselesi 2001'de olmuşsa Fener yönetimini bu konuda ayıp ediyor! Tabi işin aslı bumu bilmiyorum! Sanki bu olay yakın zamanda oldu gibime geliyor ama emin değilim. Neyse takdir kamuoyunun... :)

Posted: Sat May 27, 2006 12:24 pm
by Soner Özaltındere
Geçen gün lig radyoda Sadettin Saran'ın bir konuşmasını dinledim. Şirketlerinin faaliyet alanlarından bahsetti. Arasında enerj, yayın hakları ve savunma sanayii var. Acaba diyorum bu iş Fenerbahçe'ye başkan olmanın çok dışında da acaba biz mi anlayamıyoruz. Biliyorsunuz Aziz Yıldırım da savunma sanayii sektöründe iş yapıyor ve orduyla çok yakın ilişkileri var. Acaba arkada başka türlü bir kavga mı var da biz farkedemiyoruz? [/quote]

Posted: Sun May 28, 2006 12:03 am
by Can Baysan
Nasıl açlık grevi ama... Tam Temel fıkrası... :lol: :lol: :lol: :lol:

Image

Image

Posted: Sun May 28, 2006 4:11 am
by Ismail Gezer
Bütün gazeteler Muhteşem Dönüşü müjdeliyor. Ailesiyle tekrar görüşmüş, karşılıklı ağlaşmış, 2 bini aşkın 3 bin fenerlinin muazzam yürüyüşü ve part-time açlık grevi yapan 120 kiloluk FC vatandaşının görüntüleri multivizyonda tekrar tekrar izlenmiş ve karar verilmiş: III. Muhteşem Süleyman dönüyor.. Bakalım çantasından hangi ünlü futbolcular çakacak..

Adam basınıda fenerlileride parmağında oynatıyor. İtiraf edeyim, gerçekten istifa ettiğini düşünmüştüm ilk etapta. Bu sefer geri dönüşüm olmayacak dediğinde samimi sandım. Numarayı yedim. Yemeyenleri tebrik ederim :)

Posted: Sun May 28, 2006 9:50 am
by Mehmet Gorgen
AZİZ YILDIRIM BAŞINDAN SONUNA KADAR DAHA ÖNCEDEN DE İZLEDİĞİM TRAJİ KOMİK TİYATRONUN BAŞ AKTÖRÜDÜR.

İLK MESAJIMDA DA YİNE OYUN OYNADIĞINI YAZMIŞTIM.

BU ADAM MEGALOMANIN TEKİDİR. MADEM BAŞKANSIN NE DİYE KENDİ KENDİNE SEÇİM KARARI ALDIRIR YİNE BAŞKAN SEÇİLİRİSN SANKİ KENDİ ADAY OLUNCA KARŞISINA ADAY ÇIKACAK..

Aziz Yıldırım böyle çocuk kandırmaca oyunlarıyla Türk futbol tarihinde geçmiştir. Umarım taraftarı da çok sevinmiştir.

TİYARONUN BAŞ AKTÖRÜ BU SEFER GİTMEDEN NE DEMİŞTİ.

"BU SEFER 4 GÜN AİLEMLE BERABER DÜŞÜNDÜM BUNDAN SONRA ARTIK GEÇEN SEFER Kİ GİBİ GERİ DÖNMEYECEĞİM"


Dön baba dönelim..

Rezalet..

Posted: Sun May 28, 2006 10:58 am
by Murat Kara
Mehmet Gorgen wrote:Rezalet..
Millet neden bu kadar heyecanlandi hic anlamis degilim. AY'nin bu yaptigi seviyesizligi daha once yaptiklari ile karsilastirinca devede kulak kaliyor. Cengiz ne guzel siraladiydi gecende.

Seytanin kendi bogazini kestigini tarih boyunca gormek mumkun olmamis. Belki Daum da doner!

Posted: Sun May 28, 2006 9:59 pm
by Baris Tokat
Murat Kara wrote: Seytanin kendi bogazini kestigini tarih boyunca gormek mumkun olmamis. Belki Daum da doner!
Daum dün Alman ZDF kanalina verdigi röportajda Fener yönetimine mukavelesinin feshedilmesini "önerdigini" söyledi. Yani mukavelesinin hala devam ettigini söyledi.
Fakat kendisinin gercekten dönme niyetinin olmadigini da sizdirdi.
Onun asil niyeti Alman Milli Takimi calistirmak. Bunun icin de dünya kupasinin bitimini bekliyor.

Posted: Mon May 29, 2006 10:22 am
by Hasan Tezcan
Aziz beyin agzindan, nasil baskanlik, önderlik oluyorsa iste huzurunuzda.
Bu zihniyetle nereye kadar...

Sadettin Saran'ın Fenerbahçe'ye vereceği bir şey yok; reklamını yapıyor. Galatasaray'a yardım eden birisinden Fenerbahçe'ye hayır gelir mi?

Posted: Mon May 29, 2006 3:51 pm
by Can Baysan
Aziz Yıldırım köyünü satmaya karar vermiş!

Dün Star TV'deki Telegol programını seyredenler, ne demek istediğimi daha iyi anlamışlardır. Günlerdir bulunduğu Zürih'teki otele Serhat Ulueren ulaşmış, Aziz Bey'le 15 dk'lık bir telefon görüşmesi yapmayı başarmış.

Her ne kadar "sözüne itimat edilir" bir adam olduğundan kuşku duysam da; Fenerbahçe Başkanı'nın Ulueren aracılığıyla futbol kamuoyuna verdiği mesaj açık ve net:

İlk günkü kararım değişmedi, başkanlığı bırakacağım, ama koltuğumu kurda kuşa da teslim etmem!..

* * *

Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe taraftarı arasındaki ilişkiyi yakından inceleyenler, bir başkan-taraftar ilişkisinden çok, birlikteliklerinin bir ağa-maraba noktasına kaydığını göreceklerdir. Açlık grevi gösterileri, kulüp binasının önünde yürüyüşler, "Sen gidersen biz ne yaparız" inlemeleri...

"Ağa-maraba" deyimini de nerden buldun diyeceksiniz...

Televizyon izleyicileri bilirler; Türkiye'de sağ-sol çatışmasının hüküm sürdüğü 70'li yıllarda, yüzyıllardır süregelen "feodalite" , "toprak ağalığı" ve "kırsal kölelik" gibi kavramlara hem güldürel hem de eleştirel bir tarzla yaklaşan, repliklerinin satır aralarında o günlerde sıkça kavgası yapılan "eşitlik, adalet, sömürü düzenine son" gibi "olmazsa olmaz" değerlere atıfta bulunan bir film yapılmıştı "Kibar Feyzo" diye.

Filmdeki Maho Ağa (Şener Şen) tepesi attıkça köylülere sert bir ses tonuyla "Gafamı gızdırmayın ula, satarım bu köyi! Yeni gelen ağa da gıçınıza tekmeyi vurur!" diyen bir karekterdi, bu resti duyan çaresiz köy ahalisi de karşılık olarak "Bohunu yiyem ağaaam, gulun gurbanın olam satma köyi!" diyerek ağayı ikna yarışına girerdi.

Fenerbahçe taraftarı ile feodalitenin karanlığında esir kalmış köylü kitleler arasındaki benzerliği yakalayabildiniz mi?

Türkiye o filmin çekildiği yıldan (1978) bu yana milyonların ordan oraya sürüklendiği göç hareketleriyle kabuk değiştirmiş, 80'li yıllarda gürültülü Özalizm rüzgarının da katkısıyla bir yüzünü Batı'ya çevirmiş, televizyon-internet-cep telefonu gibi bireyin dünyaya entegre olmasını sağlayan araç-gereçler nerdeyse her kişinin evine ya da cebine girmiş, fakat nedense hala feodalitenin o "tek adam"cılığından, "Sen olmazsan biz hiçiz" arabeskliğinden İstanbullu ve Türkiyeli insanın kafası kurtulamamış. Kıyafetler değişmiş fakat ne yazık ki zihniyet hep aynı kalmış. Yazık!..

* * *

Başlık parasını denkleştirmek adına İstanbul'a giden Feyzo, ordaki duvar yazılarından, grev yapan işçilerden, çevresindeki kişilerin söylemlerinden, o güne kadar hiç duymadığı "Kimse kimsenin kölesi değildir, herkes özgür doğar" cümlesiyle özetleyebileceğimiz felsefeyi, geri dönüşünde beraberinde köyüne de getirdikten sonra, köydeki -başlık parası sebebiyle- evlenememiş kızları ve erkekleri örgütlemenin yollarını arar, bir yandan da köy evlerinin duvarlarına Büyükşehir'den aklında kalan sloganları yazar.

Bir gün köyün ağası onu çeşmenin duvarına "Faşo Ağa" yazarken yakalar ve merakından dayanamayıp sorar:

-Ula Faşo nedir ki?

Kemal Sunal'ın canlandırdığı Kibar Feyzo'nun ağaya verdiği müthiş yanıtı bilen bilir, şimdi buraya yazmayayım...

Diyeceğim odur ki:

Faşo Ağa köyünü satmaktan vazgeçmemiş...

Posted: Mon May 29, 2006 7:17 pm
by Cengiz Akgun
Aferin Aziz usta. Kendin ordasin ama unun daglarda ta$larda denizlerde ovalarda $ehirlerde koylerde kasabalarda. FB futbolu ile bu kadar sesini duyuramami$ti. Senin sayende herkes Fb'yi konu$uyor oldu. Tenha da bile osursan niye osurdu acaba? Karni mi bozuldu. cok mu yedi, ya hep elirdigi yerde boyle osurursa ne olacak diye birak FB'liyi tum GS, BJK ve butun futbol camiasini ayaga kaldiracak nitelikte etkilemi$sin. Onlar bu kadar hiyarsa ben ne yapayim deme sakin. Huner sende. Hem bravo hem de pardon!

Posted: Tue May 30, 2006 12:25 am
by Ismail Gezer
Fenerbahçe'ye New York'ta ağır taciz

25 yıl önce bir avuç Türk'ün, diplomatlarımızı katleden Asala terörüne karşı New York'un kaldırımlarında başlattığı yürüyüş her geçen sene giderek büyüyor.
Bu yıl Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu öncülüğünde gerçekleşen yürüyüşte New York Baskonsolosu Ömer Önhon ile Federasyon'un eskiden başkanlığını yapan, şimdi ise Başbakan Erdoğan'ın dış politika danışmanlığı gorevinde bulunan Egemen Bağış da önemli rol oynadı. Binlerce Türk'ün katılımıyla ünlü Madison Bulvarı üzerinde tam 3.5 saatlik bir yürüyüş yapıldı. Ankara'dan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin ile birlikte çok sayıda milletvekili etkinliklere katılırken, İsmail Ünal'ın başkanlığını yaptığı Beşiktaş Belediyesi'nin halkoyunları ekibi ve Anadolu Ateşi New York sokaklarına damgasını vurdu. Ama New York'a bir taciz olayı daha damgasını vurdu.
Yürüyüşte ABD'deki Türklerden oluşan Galatasaray korteji, lig şampiyonluğunu kendilerine kaptıran Fenerbahçelileri kızdırmak için üzerinde hindi bulunan ve tepesinde
'Ah Aziz'e Vah Aziz'e' yazan sarılacivert bir tabut taşıdı.
Image
Beşiktaş kortejinde de kupa sevinci Amerikan polislerinin müdahalesine kadar meşalelerle sürdü. Bu tür tacize hazırlıksız yakalanan Fenerliler tepki gösterdi ama bastırmaya yetmedi.
Metehan Demir-SABAH


1 Hafta öncesinin haberi. Yeni gördüm. Geçte olsa kınıyorum :)

Posted: Tue May 30, 2006 3:35 pm
by Hasan Tezcan
Hop dedik Can...yazin silinmistir.

Posted: Tue May 30, 2006 3:42 pm
by Can Baysan
Hasan Tezcan wrote:Hop dedik Can...yazin silinmistir.
Bir kere o yazıda küfür/hakaret/aşağılama/küçümseme tarzı birşey yoktu... Zaten yazıyı yazan ben değilim, başlıkta da belirttiğim gibi "internetspor.com". Ben bir tek başındaki Aziz Yıldırım'ı silip, "Faşo Ağa" espirisini ekledim, o tabirin nerden geldiğini de bir önceki sayfadaki yazıda bulursun...