Page 6 of 7

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 4:34 pm
by Alpay Dedeoglu
Baska bir Sultanili ,Ümit Aktanin analiz yazisi:
''galatasaray basariya hazir degil !!
burada okuyacaklarınız tamamen benim analizimdir. beni bağlar. klasik bir “maç analizi” değil, galatasaray ile ilgili sosyolojik bir değerlendirme olarak kabul edebilirsiniz. bu takımın başarmak için her şeyi olduğunu, ancak “başarıya” hazır olmadığını, ülke futbol değerini oluşturan unsurların hiçbir tarafının da galatasaray’ın başarısına “hazır” olmadığına kanaat getirdiğimden dolayı oluşmuş bir yazıdır. umarım yanılıyorumdur...

çok çıtkırıldımsınız... nezaketten ve kibarlıktan gitmek üzeresiniz ve aşırı centilmenlikten mustaripsiniz. saha içinde ve dışında “kavga” vermeden, sistemin tüm unsurlarını harekete geçirmeden “başarı” gelmeyeceğini, “başarı” denen kavramın sadece saha içindeki iki pastan ibaret olmadığını, bunun nonda‘nın atacağı bir golle servet‘in önleyeceği bir topa bağlı olmadığını hâlâ daha kavrayamadınız.
ankaragücü’nün attığı ikinci golde mehmet topal‘ın kale sahası içinde yaptığı “dostlukspor kıvamındaki” hamlesi ile gençlerbirliği maçında orta alanda lugano‘nun “uçan taban” hamlesini üst üste koyun, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.
sistem sizi “ikinci takım” yapıyor ve sizin yaptırımınız yok.
sürekli çakışan maç günlerinin “matine maçlar” oynayan takımı yaptılar sizi ve siz farkında değilsiniz. milli aradan sonra “biz gece oynuyoruz, rakibim ise gündüz” derseniz, bunun nedeni, karşınızdaki rakibin trabzonspor olmasıdır, deriz.
bu bir ayrıntıdır ama sistemin toplum önünde size biçtiği yer ile sezon sonundaki muhtemel yeriniz çakıştırılmaktadır ve siz esas bu gibi ayrıntıların kavgasını vermelisiniz.
matine maçlar oynamayı kabul ettiğiniz ve bunu sindirdiğiniz sürece “suarelere” kalan, son olarak sahne alan “assolist” değil, olsa olsa “azsolist” olursunuz.
ki yapılan da, oluşturulan da budur!

rijkaard’ın demek istediği
“batıya açılan pencere”, henüz “futbol jargonunu” bilen bir tercüman bile bulamamıştır. belli ki adama göre bir iş vardır orada, o işin doğru adamı bulunamamıştır. rakibinizin brezilyalısı pek bilinmeyen portekizce ile “yedek kalırsam, devre arasında giderim” diyor. tercümesi kulübün basın bildirisi gibi geliyor: “burada olmaktan memnunum, kimin oynayacağına hocam karar verir.”
sizinki diyor ki: “takım halinde kazanıyorduk, şimdi de takım halinde kaybettik.” tercümesi ise şöyle yapılıyor: “bireysel hatalardan kaybettik.”
tam tersi olmalıydı. o derse ki “bireysel hatalar”, tercüman demeliydi ki “takım halinde.”
oyuncusunu şikâyet etmeyen bir hocayı oyuncusunu şikâyet eden bir hoca durumuna düşürdü.
rijkaard şunu vurgulamak istiyor: “biz raporlarla gönderdik, ama ‘gönderdik’ gökhan’ı, milli doktorunu da aradık ve bilgilendirdik, ama oynatıldı ve bir aydır yok.”
burada yönetim devreye girip, onun söylemek istemediğini de söylemeliydi. iyi araştırmacılarınız olsaydı zaten bunu zamanında dile getirirdiniz: “bizim gönderdiğimiz ve sakatladığınız adamı, gönderilmeyip takımına dönen ve bosna maçı günü 2 saat çift kalede oynayan, 48 saat sonra da lig maçının tamamını oynayabilen “sakat kazım” ile kıyaslayın. milli maçta oynamayan ama lig maçının en ‘canavar’ oyuncusu olan emre belözoğlu ile kıyaslayın. ey federasyon, n’ooluyor?”
o sıralarda kazanıyordunuz ve hep böyle gidecek sandınız. oysa o sıralarda, sizin ali güneş‘in uçarak çıkardığı penaltınız verilmiyordu, rakibinizin ise hep önü açılıyordu. sizin iç sahanıza cüneyt çakır‘ı veriyorlar ama rakibinize veremiyorlardı. şimdi göstermelik olarak ve “garanti” bir maça verecekler. sizi yine susturacaklar.
sizin hocanızı birkaç kişi anlıyor, onlar da yanlış anlaması gerekenlerdir.

arda’nin dayanilmaz kaptanliği
saha içindeki “önder kibarlığı ve aşırı centilmenliği” galatasaray’a en yakışan tavırdır. ancak bugün sahada “kavga” vermeden maç alamazsınız. kaptanın zarafetini takımın korkaklığı zannetmeye çok münasip bir spor güruhu vardır türkiye’de. bu güruh sözcüğü sadece tribünleri değil, sporun yazılı ve görsel basınını, yönetimler taifesini ve en başta mahmut özgener ile oğuz sarvan‘ın kurullarını içermektedir.
mütevazı olursunuz, inanırlar...
ankaragücü karşısında 59. dakikada karnına tekme yiyen aydın neredeyse tekmeye karnı ile vurduğu için iki de cetvel yiyecekti eline. elli dokuz buçukuncu saniyede ise temassız kendini yere bırakan ceyhun nedeniyle mustafa sarp sarı gördü itirazdan.
kaptan ise arkadaşlarından korudu hakemi. oysa, koray gençerler‘in çapı da belli, niyeti de... kaptan arkadaşlarını korumalıydı hakemden... çünkü bunun benzeri pozisyonlarda rakibinin kaptanı hakeme omuz atıyordu, diğer kaptanı da eline vuruyordu.
tamam, doğrusu senin yaptığın... camiana yakışan senin yaptığın...
ancak, bu ülkede “doğruya” ancak “ikinciliği” veriyorlar koçum...
birincilik ise “şirretin ve şiddetin” oldu çoktan...
ayrıca görüyorsun değil mi, “istinye park” tefrikalarını. senin medeniyetin nasıl da ekmek sürdü senin takımının “iç dinamiklerini dinamitlemek isteyen” güruhun ekmeğine...

taraftarin dayanilmaz hafifliği
fenerbahçe seyircisi ülkenin “tek” seyircisidir. öyle “desibelle” filan da işi yoktur. hep maçın içindedir. kendi luganosunu 25’te atmayan hakemi görmez, rakibin stoperini 75’te atmayan hakemi ıslıkla döver. üstelik öndedir ve maçı garantiye almaya çalışmaktadır. yani maçın içindedir. rakip kaleci 5. dakikada dayak yer, kale vuruşunu biraz geciktirirse...
seninki ise lay lay lom...
beşiktaş’ınki ise mutlaka kavga edecek birini arar, yense de yenilse de...
eskişehir maçının 80. dakikasından sonra kaleci ivesa‘yı ıslıklamak ne işe yarar ki? adam 80 dakikayı götürmüş oyundan...
sizin işiniz değil, ama bu konuda baskı yapmalısınız yönetiminize.
başarı, maç oynanırken sahanızı korumanız ile değil, maçın dışında da sahanızı korumanız ile ilgilidir. maçın lay lay lom ile değil, hakemi kurcalamak, rakibi kurcalamak ve kendi takımını arkadan itmekle kazanılacağını hâlâ daha bilmiyorsunuz. bir seyircinin bin tane şarkısı olmaz, her hafta bir beste peşine düşmez. bir tanesi ile sürekli döver rakibini. bakınız: liverpool...
sayın yönetim, diyelim ki eskişehirspor ile eskişehir’de 1-1 berabere kaldınız. maç bitti. sabri çıktı, 800 galatasaraylı seyirciye üçlü çektiriyor. mümkün mü?..
tahrikten size ceza vermezler mi?
kadıköy’de sıkıysa bir rakip oyuncu taraftarına üçlü çektirsin bakalım.
mümkün mü?..
bu ancak ali sami yen’de olabiliyor...
sizin yaptığınız “doğru ve güzeldir” ama en fazla “ikinci” olabilmeye yeter...

özetle...
sahanı oynarken değil, oyundan önce ve sonra da koruyacaksın...
sana biçilen değeri reddedip, verilecek olan hakkını değil, alabileceğin hakkını kovalayacaksın...
bakınız... fark 5 puan... averaj da bitmiş...
türkiye ne kadar huzurlu değil mi?
tersi olsaydı şimdi.
tekmeyi basıp yırtan lugano yerine servet olsaydı, penaltısı verilmeyen nonda değil güiza olsaydı, seyreyleyin gümbürtüyü...
kadıköy’de küfrü duymayan sistem, türkiye’nin huzurlu olmasına şükretmektedir.
demek ki, sizin “başarınız” türkiye’nin huzurunu bozmaktan geçmektedir.
ya türkiye huzursuz olacak, ya da siz...
tercih sizindir...
şimdi ligin tepesini “uygun” hale getirdiler ve türkiye huzurlu. sizin “başarılı” olmanız türkiye’nin huzurunun bozulmasına bağlı demek ki...
işte bu nedenle, bunu yapamayacağınız için, bunu yapmak size yakışmayacağı için “hazır” değilsiniz başarıya...''

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 5:00 pm
by Cengiz Akgun
Hakikaten su koydu bu herkes GS'a dusman ve bize bizden baska dost yok martavali. Gokhan Zan Avrupada oynayip vitrin yapacam derdinde degilmis gibi sanki. "Oglum oynayacak durumda misin" dendiginde "evet hocam zipkin gibiyim" demedi ve zorla kicindan sahaya ittiler serefsizler elbette. Oyuncun sakatsa elinde de rapor varsa yollamazsin milli takima bak biz Ankaraya goturmedik sakat listesinde demek o kadar zordu herhalde.

Evet Umit Aktan. Ha evet ben bunun TRT'deki tifil halini de iyi bilirim. Bunlar hep beyni pirinc tanesi buyuklugundekilerle dusen kalkan ve onlara kilavuzluk yapan tiplerdir. Cunku kendilerininki de nohut kadardir.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 5:21 pm
by Alpay Dedeoglu
Umit Aktan yazmis, katilacak noktalar vardir, katilmayacak noktalar vardir.
Argümanlar esliginde irdelersin , olur olmaz ,yanlis dogru, dersin.

Ama o yazinin elestirisi ''Avrupa kendi gösterme'' ve ''nohut kafa''(ne demekse),
bayagiligina ve sigligina indirilecekse, dunku cocukta kalkip ''lan moruk, ne ictin boyle,
iyi kafa yapmis gene, ne ictiysen bana söyle ''derse oturacaksin oturdugun yere.
Eger Umit Aktan'in suratina karsilastiginda nohut kafa diyemeyeceksen,
klavyenede sahip olacaksin.
Yok Turkiye'de emegini verdinmi, hem maddi-manevi olarak istedigin yere kolayca gelinecegine inaniyorsan, klavye delikanliligi yapmayacaksin,
geleceksin Türkiyeye bir kursude cikacaksin er meydanina, bir ücra kosede sifirci hoca havalarinda mangalda kul birakmayla olmuyor kendi korkakligini kamufle etmek. Kocaman adam olmussun , ogrenememissin, ben bir daha anlatmaya calisayim, birilerini cogunluklada haksiz olarak , abartili ve terbiyesizce asagiliyarak sen yucelmezsin.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 5:46 pm
by Hasan Tezcan
"ankaragücü’nün attığı ikinci golde mehmet topal‘ın kale sahası içinde yaptığı “dostlukspor kıvamındaki” hamlesi ile gençlerbirliği maçında orta alanda lugano‘nun “uçan taban” hamlesini üst üste koyun, ne demek istediğim daha iyi anlaşılır."

Burasi iyi olmus :-D Buna Sturm maci da dahil edilebilir...ama Umit Aktan olayi baska yere
göturmekte, benim demek istedigim baska. Futbol erkek oyunu.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 6:08 pm
by Cengiz Akgun
Alpay Dedeoglu wrote:Umit Aktan yazmis, katilacak noktalar vardir, katilmayacak noktalar vardir.
Argümanlar esliginde irdelersin , olur olmaz ,yanlis dogru, dersin.
....
Irdeledim ve elestirdim iste bundan daha fazlasi olamazdi o yaziya. Biraz daha incir cekirdegini doldurup GS'in onunu kesiyorlar ve basariya set cekiyorlar cinsinden olmayip okumaya degecek birseyler yazdigin da (o da yazabiliyorsa elbette) asarsan daha kibar olurum. Soz veriyorum.

Ne oldu bu hafta Azut (yoksa Azot mu idi) asmadi herhalde blog'a yeni yazisini ve Aktan'dan bu tur incilere sarildin boyle?

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 6:27 pm
by Alpay Dedeoglu
Iyiki bulup koyuyorum o yazilarida , foruma takilanlar ortak paydamiz GS forumunda
olduklarini ve keyif alacak birseyler okumak istediklerini hatirliyorlar.
Senin yazdiklarini dengeliyor hic olmazsa. Insanlarin ici aciliyor biraz.
Sanada faydasi var ustelik, insanlarin biraz ici aciliyorda, forumu terketmiyorlar,
sana kufur etmekten/bela
okumaktan vazgeciyorlar veya daha az yapiyorlar . Bak simdi mesela ,bu ve yukaridaki satirlarimi okuyan 231 kisi ''Icimin yaglari eridi,'' diyecek. Ayrica bunu diyen
122 kisi '' Herif hakketti ama'', 78 kisi
''Ama nafile, bu yasina kadar ogrenemediyse bundan sonra hic ogrenemez'' de diyecek.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 6:41 pm
by Murat Gökcigdem
Alpay,

Benim gibi Turkiyede yasamamis birisi senin ozelikle "Kasimpasa"yi tanitan yazindan sonra bazi noktalari daha iyi anliyor.

Onun icin post ettigin yazarin kaleme aldigi noktalar var.

Evet Ayhanin pas hatalari, Servet'in sacma sapan ileri cikislari, Baros un Nondan'nin kacirdigi goller, Arda ve Aydin'nin top dagitma konularinda bazi eksiklikleri gorup, Eskisehir'in ve Ankaragucunun bize karsi oynayislarini gordukten sonra (sonrada gidip kendi sahalarainda Kayseriye yenilip sezonu kapattiklarini ogrendikten sonra) bazi gercekler ortaya cikartiyor.

Cengiz agabeyin yazara bu kadar kisisel cikmisini anlamadim ama yazilarina devam etmeni ben rica ederim.

Turkiye futbol ortaminda, o kadar cift taban girip suursuzca sertlige maruz kalan takimimiza, gole giden toplar hakemin onunde cizgiden ellerle kollarla ciktiktan sonra, cig son derece basit cag disi medyanin Galatasaray karsi kinini gordukten sonra Galatasaray gibi bir takimin iyi kotu cagdas futbol anlayisini bin bir pislikle sertlikle durduktan sonra kalkip basinda Fenerbahce'nin basarilari(!) mansette aliniyorsa Galatasarayim kaybetmis, kazanmis kupa almis benim icin hic bir anlami yok.

Uzucu sey bu forumda birbirimizi kirmayalim yeter!

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 7:13 pm
by Alpay Dedeoglu
Murat Agbi,

Yazdiklarin icin tesekkurler. Bende yazmaya devam edecegim merak etme,
, bu foruma emegim var ve aidiyet hissediyorum.
(Birde soyle dusun agbi, Hasanin canina tak dedi, satti bu siteyi
500.000 bin dolara, Alpayin var 1700 yazisi , diyelim %3'ü tüm yazilarin,
birde ratingler yüksek , eder sana 15.000-20.000 USD. Vazgecilirmi simdi yazmaktan agbi?)

Ayrica insanlar GS'yi ve GS'lileri orantisiz elestiriden
ve sevimsiz yazilardan artik buraya gelmiyorlar, bu da iyi degil.
Ozanla Huseyin daha yeni ornekler ki Ozanin yazilarini ciddi olarak ariyorum
sahsen. rijkard geldi Ozan yazi yazmiyor.
(Bu arada koftehor Turkiyeye geldi gitti, ugrayacagim dedi,
ugrayamadi o da ayri mesele, alacagi olsun). Onun icin dengeleme adina
bu tip mudahaleler yapacagim. Mizahla deneyecegim daha cok
ama arada lafi oturtmak gerekiyor ki bir expat ecnebi buna '' Sis tüğhgler, nasil
diyoğsunus, yüs olmus kösele'' seklinde tanimlar. Bu yuzden forumun iyiligi icin
arada sirada sok tedavi gerekiyor. Bundan dolayida sevimsiz bir duruma/durumlara yol actiysam/acarsam
pesinen/vadeli(the future tense) ozur dilerim.


Bu devirde olanlar icin umitsizlige kapilma agbi. Biz lisede 500 senelik tarihini okuduk
GS kurumunun, gerek lisenin gerekse tarihte klubun cok daha kotu zamanlari oldu.
Ama her seferinde eskisinden daha kuvvetli geri geldi. Her devir degisiyor,
dun mazlum olan bugun zalim olabildigi gibi, sonrasinda tarihtende siliniyor.
Al sana 500 senelik Osmanli tarihi, ondan once Bizans. Dunya kadar ornek var.
Bu kurumun kokleri kuvvetli ve saglam , kuvvetli olarak geri donecektir.

Simdi yeni stad yapiliyor. Turkiyeden uzak oldugun icin anlatmak isterim Amerikadan analoji
yaparak. 50.000 kisilik stadi Turkiyenin Manhattani Maslagin 500-600 metre yanina yapiyorlar ve dunya kadar locasi var. Daha stad ortada yokken yarisina yakin 3 senelik olarak satildi. O localarin hollerinde ihaleler baglanacak, devlet yonetilecek, medya yonlendirilecek, bir statu sembolu olacak mesela Tokyoda golf klubu gibi, yada cok orantisizca abartalim mesela Yaledeki ''Skulls and Bones'' gibi.. Guc geliyor, kartlar yeniden dagitiliyor. 3-5 yil, 10 yil omrumuz yetermi bilmiyorum ama geliyor.
Mali duruma gelince gayrimenkul var. Bir tek GS adasi varki 15 milyonluk sehrin ortasinda,
ayni zamanda bogazda, 2 kitanin tam ortasinda. Teknik olarak deger bicilemiyor ama 500-600 milyon dolardan az degil.
Yeterki GS klup olarak sadece spora yogunlassin ve kendi evlatlarini , sporcularini
kendi yetistirsin, o ruhu versin.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 7:28 pm
by Hasan Tezcan
Alpay Dedeoglu wrote:...Ozanla Huseyin daha yeni ornekler ki Ozanin yazilarini ciddi olarak ariyorum sahsen. rijkard geldi Ozan yazi yazmiyor...
Kabuk tutmus yarayi kurcalamasak iyi olur. Nasil ayrildiklarini bir göz önune alirsaniz ne demek istedigimi anlarsiniz. Burada kimse taraf olmamali, herkes kendine göre hakli.

Ayrica taraf olmaya zorlanmamali. Olayi kisisel boyutlara suruklemeden yorumunuzu yapin.

Ben sahsen aramiyorum, acikca konusmak gerekirse. Buna ne diyeceksin Alpay. Buna aciklik
getirmeden burada kesiyorum...

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 7:52 pm
by Alpay Dedeoglu
Hasan Tezcan wrote:
Alpay Dedeoglu wrote:...Ozanla Huseyin daha yeni ornekler ki Ozanin yazilarini ciddi olarak ariyorum sahsen. rijkard geldi Ozan yazi yazmiyor...
Kabuk tutmus yarayi kurcalamasak iyi olur. Nasil ayrildiklarini bir göz önune alirsaniz ne demek istedigimi anlarsiniz. Burada kimse taraf olmamali, herkes kendine göre hakli.

Ayrica taraf olmaya zorlanmamali. Olayi kisisel boyutlara suruklemeden yorumunuzu yapin.

Ben sahsen aramiyorum, acikca konusmak gerekirse. Buna ne diyeceksin Alpay. Buna aciklik
getirmeden burada kesiyorum...
Kurcalamak veya taraf olmaya zorlamak icin degil, Murat Agbiye yaptigimin sebebini anlatmak icin yazdim. Ben kendisinin samimi bir aciklamayi hakkettigini dusunuyorum.

Onlari senin benim aramis olmamiz o kadar cok onemli degil. Onemli olan ciddi katki saglayabildiklari ve ozverili olarak bunu yapmalari idi. Yigidi oldurelim ama haklarini yemeyelim. Her ayrilanda bu kadar aranilan ve katki yapan anlamina gelmez. Mesela burada bir hic ugruna maraz cikarip , ayrilanlar, kurduklari yerdende ayrilip gene mitoz bolunmeye gideceklermis.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 8:00 pm
by Murat Gökcigdem
Alpay Dedeoglu wrote:Bu kurumun kokleri kuvvetli ve saglam , kuvvetli olarak geri donecektir.
Sevgili Alpay,

Cengiz agabey beni iyi tanir. Kendisini severim ve sayarim. Ama biz yurt disindayiz bizim goruslerimiz bazen Turkiye ile bagdasmiyor. Inan biz yurt disindakiler ulkelerinin daha iyi olmasini istiyor. Laflarimiz, dusuncelerimiz bazen bagdasmasa bile inanin buaradaki hepimizin -ayrilan arkadaslarimiz dahil- kalbimiz temiz...

Bu forum Hasan'nin emegidir ona saygimdan fazla uzatmiyacagim. Senden iyi olmasin cok degerli bir arkadasim Turkiyede dir. Murat Biricik...

Kendisi ile tanisma firsatin oldu mu acaba?

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 8:13 pm
by Alpay Dedeoglu
Bende yurtdisinda yasadigim icin bu durumu anlayabiliyorum.
bu ruh halini bende yasadim.
Ama tabii herkes yogurdu degisik yiyor (Her yigidin bir yogurt yiyisi vardır
atasozunden referansla), bazilarininkinin cok ayari kaciyor.

Bu forumda aktif uyeler arasinda en cok insanla yuzyuze tanisanlardan
biri oldugum halde, Murat Biricikle tanisamadim. Ama simdilerde cok kendini gostermeyen
onun arkadasi Selcuk Samli ile tanistim. Selcuk bana Murat icin '' Ya var gercekten oyle biri,
ben cok gordum'' demisken, :-) herhalde onada ''Alpay var gercekten gordum'' demistir herhalde . Kismet simdi sırf bu is icin,Izmire bir sorumlu arkadas gorevlendirdim, o halleder bu konuyu.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 9:27 pm
by Hasan Tezcan
Alpay Dedeoglu wrote:Onlari senin benim aramis olmamiz o kadar cok onemli degil. Onemli olan ciddi katki saglayabildiklari ve ozverili olarak bunu yapmalari idi. Yigidi oldurelim ama haklarini yemeyelim.
Kimseyi gözunuzde buyutmeyin, uluorta methetmeyin. "Emek" veren de bunu beklemesin.
Kendi acimdan söyluyorum, buna benzer "reflection"-lara gerek yok, gundeme gelmesinden
hoslandigim veya gurur duydugum söylenemez.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Wed Oct 07, 2009 11:18 pm
by Cengiz Akgun
Hasan Tezcan wrote:
Alpay Dedeoglu wrote:Onlari senin benim aramis olmamiz o kadar cok onemli degil. Onemli olan ciddi katki saglayabildiklari ve ozverili olarak bunu yapmalari idi. Yigidi oldurelim ama haklarini yemeyelim.
Kimseyi gözunuzde buyutmeyin, uluorta methetmeyin. "Emek" veren de bunu beklemesin.
Kendi acimdan söyluyorum, buna benzer "reflection"-lara gerek yok, gundeme gelmesinden
hoslandigim veya gurur duydugum söylenemez.
Bosver. Futbolcularin dedigi gibi onumuze bakalim. Benim icin bu tur atismalar hic urkutucu degil. Buranin bir parcasi. Bana "sana ayar veriyorum denge kuruyorum" filan diyenlerin durumu ortada. Burayi duzgun takip eden herkezin buradaki herkes hakkinda bir fikri var. Ilk gelenler icin sasirtici olabiliyorsa da ya alisiyorlar ya da alisamayacaklari bildikleri icin zaten bulasmiyorlar.

Re: TSL 8. Hafta: Ankaragucu-GS 3-0

Posted: Thu Oct 08, 2009 5:44 am
by Mehmet Cirak
Kurumus boka su serpip serpip koklatmak istemiyorum, ama dayanamadim. Umit Aktan burada aslinda GS camiasinin pasif kalmasini elestirmis, taraftarin tutumuna laf etmis vs.

Sen de kas yapayim derken goz cikarmissin Cengiz Agabey. Seninle hemfikirim, hakemlerin su noktada bu sekilde elestirilmesi konusunda, yukarida da yazdim. Ama simdi Alpay Agabey'e de ayip olmamis mi, bir yazi asmis, ki yazi hakemlere de dokundurmakla beraber asil GS camiasinin pasifligini elestiren bir yazi, sen de bir kac cumleyle asagilayip gecmissin dumduz uzerinden. Alinmasi dogal degil mi?

Ozan burada degil, ona da laf dokundurmayin lutfen. Kendisi sevdigim, yakin bir arkadasim, okuyunca hosuma gitmiyor. Gerci Alpay agabey Ozan ismini atmis ilk, ama laf sokusturmak icin bir firsat olmamali. Gidenler gitmis zaten, kalan saglar bizleriz, burada devam ediyoruz. Hasan Agabey'in de dedigi gibi bahsetmemek en iyisi gecmisten. Kirici olmayalim birbirimize karsi...

Neyse...