Page 6 of 29
Posted: Wed Nov 05, 2008 8:49 pm
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote:
...
Amerika cok sorunu olan bir ulke ama ulkenin ve zencilerin tarihini bilenler icin onemli bir gun yasiyorlar, onemli ve bazi acilardan cok etkilyici.
Ali
40-45 sene once zenci giremez, buradan su icemez, bu tuvaleti kullanamaz, bu otobusun onune oturamaz derken kadin cumhurbaskani gormeden zenci bir baskana buyuk bir cogunlukla evet dendi. Oy veren beyazlarin yuzdesi 45'in ustunde. Yeni oy verme cagina girenlerin yuzde 60-70'ini aldi diyorlardi aksam.
Iste ABD bundan buyuk. Cok cabuk caga ayak uydurup tabu mabu dinlemiyorlar is basa dustu mu. Dun aksam ne kadar siyah tenli politikaci varsa agliyorlardi. Kimisi artik bundan sonra ezildik mahvolduk edebiyati ile karinlarini doyurmayacagini bildikleri icin simdi malzeme bitti diye agliyorlardi belki. Fransa'da, Hollanda'da ve Italya da epey Afrika kokenli siyah bir azinlik var. Acaba basbakan olma sanslari nedir?
Barack Obama. Bu adla bile oldu. Belki "W" bu iste hatiri sayili bir payi var. Ama Clinton cifti gibi anasinin gozu bir engeli astiktan sonra her Amerikalinin sevecegi vatan askina esaret gormus yumurta kadar beyaz birini alt etti 2-1 oranla. McCain'in yenilgiyi kabul eden konusmasini asacagim buraya buldugumda. Turkiyede secime bakis acisi ile kazanan ve kaybedenin uygarlik seviyesinde bir ayar olsun diye.
Dun New York'un gobeginde Times Square'de bir Fransiz ailemle bugunu gorup yasamak icin geldik dedi. "Tahtaniz eksik mi?" diye sordular. "hayir demokrasi Fransa da sanirlar ben aslini gormege geldim" gibi bir laf etti.
Posted: Wed Nov 05, 2008 8:57 pm
by Mert Tokman
Salih Bora wrote:Mert Tokman, bana ettiğin hakareti aynen sana iade ediyorum. Hem de misliyle.
...
Bir kere, bu filmi izlemek gerekli. Konuşmadan önce, izlemek.
Basında yorum yapanların büyük kısmı, filmi izlemeden, dedikoduya ve rivayete dayanarak konuşuyorlar.
Filmde Atatürk'ü eksik anlatan yanlar var mıdır?
Olmaması mümkün değil. İki saatlik bir film bu. İki saate herşeyi sığdırmak mümkün değil.
Peki art niyetle mi yapılmış?
Hayır.
Bir kere, Atatürk'ü yeren en ufak bir bölüm yok filmde.
İçki sofrasını gösteriyor diye kıyametleri kopardıkları, toplasan bölük pörçük beş dakika etmeyecek sahneler.
Atatürk'ün kişisel hayatı anlatılıyor filmde. Bunun kapsamında baloları, aşkları, zevkleri de var.
Atatürk güzel yaşamasını bilen bir adam. Rafine zevkleri olan birisi.
Köşe yazılarını okuyanlar sanır ki filmde içkiden ve balodan başka birşey yok.
Bari filmi görüp de bu kanıya varsalar içim yanmayacak. Hem filmi izleyip hem de bu kanıda olmak mümkün değil çünkü. Can Dündar, Komutan Atatürk'ü, Cumhurbaşkanı Atatürk'ü değil, annesi Zübeyde Hanım'ın evladı Mustafa'yı işleyen bir film yapmış. Çok da iyi yapmış. Ellerine sağlık.
Halk bu filmi izleyince Atatürk'ü sevmekten vazgeçiverir endişesine kapılanlar boşuna korkuyorlar. Çünkü Can Dündar'ın anlattığı Atatürk, ailemizin içinden bir Mustafa. Uzaklaşılacak değil daha çok yakınlaşılacak bir insan.
Hem Ataturkcu degilim de ondan sonra da ozgurluklerden bahseden adamim de...
Neden adam yerine koyup cevap veriyorum bilmiyorum ama bugun sen yukarida ki laflari ozgurce soyleyebiliyorsan onu da birilerine borclu oldugunu unutma...
Posted: Wed Nov 05, 2008 9:09 pm
by Ismail Gezer
Ane haber bültenlerinde dünyanın dört bir yanından yılbaşını andıran görüntüler yayınlandı. Böyle birşey bir daha yaşanmaz heralde, yani umarım!
Japonlar, Ruslar, İngilizler... İnsanların Obama'nın başkan olmasına sevinmesini bekliyordumda sanki bütün dünya seçime girmiş gibi bir hava var. Bizim haber kanalları dün sabaha kadar seçimi canlı olarak takip etti.
4 sene önce Tülin, Caner, Semranım ve Bayhanla mı meşguldük, yoksa aklımız AB'den tarih koparma derdindemiydi acep?
Yeryüzünde akan kanın büyük bir kısmından ABD'nin sorumlu olduğuna yürekten inanıyorum. Bu mesnetsiz bir inanç bile olsa, en azından Irakta ve Afganistanda yüzbinlerce insanın öldürüldüğü gerçeği inkar edilemez. Ama bunun yanında dünyadaki en demokratik sistemin orada olduğunada uzaktan uzaktan inanıyorum.
Ayrıca çok kaliteli diziler yapıyorlar
Posted: Wed Nov 05, 2008 9:19 pm
by Ali Gursel
Cengiz Akgun wrote:Ali Gursel wrote:
...
Amerika cok sorunu olan bir ulke ama ulkenin ve zencilerin tarihini bilenler icin onemli bir gun yasiyorlar, onemli ve bazi acilardan cok etkilyici.
Ali
40-45 sene once zenci giremez, buradan su icemez, bu tuvaleti kullanamaz, bu otobusun onune oturamaz derken kadin cumhurbaskani gormeden zenci bir baskana buyuk bir cogunlukla evet dendi. Oy veren beyazlarin yuzdesi 45'in ustunde. Yeni oy verme cagina girenlerin yuzde 60-70'ini aldi diyorlardi aksam.
Iste ABD bundan buyuk. Cok cabuk caga ayak uydurup tabu mabu dinlemiyorlar is basa dustu mu. Dun aksam ne kadar siyah tenli politikaci varsa agliyorlardi. Kimisi artik bundan sonra ezildik mahvolduk edebiyati ile karinlarini doyurmayacagini bildikleri icin simdi malzeme bitti diye agliyorlardi belki. Fransa'da, Hollanda'da ve Italya da epey Afrika kokenli siyah bir azinlik var. Acaba basbakan olma sanslari nedir?
Barack Obama. Bu adla bile oldu. Belki "W" bu iste hatiri sayili bir payi var. Ama Clinton cifti gibi anasinin gozu bir engeli astiktan sonra her Amerikalinin sevecegi vatan askina esaret gormus yumurta kadar beyaz birini alt etti 2-1 oranla. MacCain'in yenilgiyi kabul eden konusmasini asacagim buraya buldugumda. Turkiyede secime bakis acisi ile kazanan ve kaybedenin uygarlik seviyesinde bir ayar olsun diye.
Dun Neww York'un gobeginde bir Fransiz ailemle bugunu gorup yasamak icin geldik dedi. "Tahtaniz eksik mi?" diye sordular. "hayir demokrasi Fransa da sanirlar ben aslini gormege geldim" gibi bir laf etti.
Benim kastettigim bir suru sebebi yazmissin, birak siyah olmayi, bu adamin babasi Kenya'li, biraz once babaannesinden teyzelerine Kenya'da koylerinde geleneksel danslarini yaparken gosterdiler. Terorle savasiyoruz dediler, adi Mubarek'in kisaltmasi, babasi Kenya'li olan adami baskan sectiler. Bir suru Amerika'li arkadasim bana Amerikalilar cok irkcidir, hayatta secilemez falan dediler, adam McCain'e herhalde 7-8 milyon oy takti.
Okumaya vakti olanlar icin Alexis de Tocqueville'in Democracy in America kitabini tavsiye ederim, 1830larda Amerikan demokrasisini ve politic sistemini Fransiz gozunden anlatir. Ne kadar farkli olsa da 1776 ve 1789'da devrimlerini yasamis iki onemli demokrasi bunlar, birilerinin digerini merak etmesi normal, adam 18oolerde gidip yazmis.
Ama zamanlar degisti, bir kisinin dunya ekonomisine, uluslararasi iliskilere, cevre sorunlari konusunda yapacagi seyler cok sinirli. Bush gibi darmadagin etme konusunda basarili olabilirisiniz anca.
McCain'in konusmasi gercekten dinlemelik, okumalik.
Ali
Posted: Wed Nov 05, 2008 9:34 pm
by Ismail Gezer
Cengiz Akgun wrote: McCain'in yenilgiyi kabul eden konusmasini asacagim buraya buldugumda. Turkiyede secime bakis acisi ile kazanan ve kaybedenin uygarlik seviyesinde bir ayar olsun diye.
Bizde kimse seçim kaybetmez ki!
% 1'den % 5'e çıkmış adam. Oylarını bilmem kaça katlamış daha ne olsun?
Öyledir bizim seçimler: "win-win"
Posted: Wed Nov 05, 2008 9:45 pm
by Cengiz Akgun
Burada videosu var.
http://showhype.com/video/john_mccain_c ... on_speech/
Asagida da satir satir soyledikleri. Icinizden Turkceye cevir diyeniniz cikarsa usenmeden cevirecegim.
John McCain's concession speech
Updated Wednesday, November 5th 2008, 2:00 AM
Thank you. Thank you, my friends. Thank you for coming here on this beautiful Arizona evening.
My friends, we have come to the end of a long journey. The American people have spoken, and they have spoken clearly. A little while ago, I had the honor of calling Senator Barack Obama to congratulate him on being elected the next president of the country that we both love.
In a contest as long and difficult as this campaign has been, his success alone commands my respect for his ability and perseverance. But that he managed to do so by inspiring the hopes of so many millions of Americans who had once wrongly believed that they had little at stake or little influence in the election of an American president is something I deeply admire and commend him for achieving.
This is an historic election, and I recognize the special significance it has for African-Americans and for the special pride that must be theirs tonight.
I've always believed that America offers opportunities to all who have the industry and will to seize it. Senator Obama believes that, too. But we both recognize that though we have come a long way from the old injustices that once stained our nation's reputation and denied some Americans the full blessings of American citizenship, the memory of them still had the power to wound.
A century ago, President Theodore Roosevelt's invitation of Booker T. Washington to visit -- to dine at the White House was taken as an outrage in many quarters. America today is a world away from the cruel and prideful bigotry of that time. There is no better evidence of this than the election of an African American to the presidency of the United States. Let there be no reason now let there be no reason now for any American to fail to cherish their citizenship in this, the greatest nation on Earth.
Senator Obama has achieved a great thing for himself and for his country. I applaud him for it, and offer in my sincere sympathy that his beloved grandmother did not live to see this day, though our faith assures us she is at rest in the presence of her creator and so very proud of the good man she helped raise.
Senator Obama and I have had and argued our differences, and he has prevailed. No doubt many of those differences remain. These are difficult times for our country, and I pledge to him tonight to do all in my power to help him lead us through the many challenges we face.
I urge all Americans I urge all Americans who supported me to join me in not just congratulating him, but offering our next president our good will and earnest effort to find ways to come together, to find the necessary compromises, to bridge our differences, and help restore our prosperity, defend our security in a dangerous world, and leave our children and grandchildren a stronger, better country than we inherited.
Whatever our differences, we are fellow Americans. And please believe me when I say no association has ever meant more to me than that.
It is natural tonight to feel some disappointment, but tomorrow we must move beyond it and work together to get our country moving again. We fought as hard as we could.
And though we fell short, the failure is mine, not yours.
I am so deeply grateful to all of you for the great honor of your support and for all you have done for me. I wish the outcome had been different, my friends. The road was a difficult one from the outset. But your support and friendship never wavered. I cannot adequately express how deeply indebted I am to you.
I am especially grateful to my wife, Cindy, my children, my dear mother my dear mother and all my family and to the many old and dear friends who have stood by my side through the many ups and downs of this long campaign. I have always been a fortunate man, and never more so for the love and encouragement you have given me.
You know, campaigns are often harder on a candidate's family than on the candidate, and that's been true in this campaign. All I can offer in compensation is my love and gratitude, and the promise of more peaceful years ahead.
I am also, of course, very thankful to Governor Sarah Palin, one of the best campaigners I have ever seen. One of the best campaigners I have ever seen and an impressive new voice in our party for reform and the principles that have always been our greatest strength. Her husband Todd and their five beautiful children with their tireless dedication to our cause, and the courage and grace they showed in the rough-and- tumble of a presidential campaign. We can all look forward with great interest to her future service to Alaska, the Republican Party and our country.
To all my campaign comrades, from Rick Davis and Steve Schmidt and Mark Salter, to every last volunteer who fought so hard and valiantly month after month in what at times seemed to be the most challenged campaign in modern times, thank you so much. A lost election will never mean more to me than the privilege of your faith and friendship.
I don't know what more we could have done to try to win this election. I'll leave that to others to determine. Every candidate makes mistakes, and I'm sure I made my share of them. But I won't spend a moment of the future regretting what might have been.
This campaign was and will remain the great honor of my life. And my heart is filled with nothing but gratitude for the experience and to the American people for giving me a fair hearing before deciding that Senator Obama and my old friend Senator Joe Biden should have the honor of leading us for the next four years.
I would not be an American worthy of the name, should I regret a fate that has allowed me the extraordinary privilege of serving this country for a half a century. Today, I was a candidate for the highest office in the country I love so much. And tonight, I remain her servant. That is blessing enough for anyone and I thank the people of Arizona for it.
Tonight, more than any night, I hold in my heart nothing but love for this country and for all its citizens, whether they supported me or Senator Obama -- whether they supported me or Senator Obama, I wish Godspeed to the man who was my former opponent and will be my president.
And I call on all Americans, as I have often in this campaign, to not despair of our present difficulties but to believe always in the promise and greatness of America, because nothing is inevitable here.
Americans never quit. We never surrender. We never hide from history, we make history.
Thank you, and God bless you, and God bless America. Thank you all very much.
Posted: Wed Nov 05, 2008 10:52 pm
by Murat Biricik
Asagida da satir satir soyledikleri. Icinizden Turkceye cevir diyeniniz cikarsa usenmeden cevirecegim.
John McCain's concession speech
Updated Wednesday, November 5th 2008, 2:00 AM
Birakin butun metinin TC de bir politikaci tarafindan kaleme alinip, bir secim yenilgisi sonrasi partisinin destekcileri ve kamuoyu ile paylasilmasini, herhangi bir satirin ictenlikle soylenmesi yada zikredilmesi politika tarihimizde taclandirilirdi, gunlerce yazili ve gorsel basinda anlatilirdi.
72 yasinda, ulkesine gonulden bagli bir politikacinin, hayati boyunca yasadigi en buyuk heyecan firtinasi sonrasi yuzlesmek zorunda kaldigi yenilgi sonrasisoyledigi:
Today, I was a candidate for the highest office in the country I love so much. And tonight, I remain her servant. That is blessing enough for anyone and I thank the people of Arizona for it.
Posted: Thu Nov 06, 2008 12:23 am
by Kenan Atak
Burda Ismail'in dediklerine katiliyorum. Mc Caine'in konusmasi son bes senede öldurulen milyonlarca zavalli Irak'li ve Afgan'in yaninda ufacik bir ayrinti. Asil ustunde durulmasi gereken öldurulen, anasindan babasindan sevgilisinden cocugundan koparilmis yuzbinlerce insan. Bu ne salak bir dunyadir ki bir imaj pazarlmasina bu kadar coskulu yaklasirken sirf yer alti kaynaklari ugruna öldurulen yuzbinlerce insanin dramina kayitsiz kaliyor. Bana kimse burjuva etiginden falan bahsetmesin. McCaine denen höduk basa gelse ayni politikayi surdurecekti. Sizin cocugunuzu, ananizi babanizi öldursunler, dunya seyirci kalsin görurum neler diyeceginizi. Insanoglu daracik batil takintilari ve genel cehaleti ile modernligin altinda biraz zorla evrim gecirmis olsa bile hala vahsi bir yaratik. Bu her yerde boyle maalesef. Oboma dediginiz katip kilikli da yakinda silah tuccarlarinin savas lobisinin petrol sirketlerinin kucagina oturur. Baskan dedigin ufak ayrinti sadece bir piyon. Imaj tazelendi hepsi bu. Insanlik tarihi birbirinin farkli versiyonlarindaki zulumlerle böyle gidiyor ve Eflatunlarin Aristolarin dunyasindan cok uzakta vahsi kabileleri andiriyor adeta. Imajlara falan fazla takilmayin. Asil hayranlik duyulacak olan sayisi parmakla sayili eski dusunurler, sanatcilar, ressamlar. Ozellikle de dusun adamlari. Geri kalan dunyanin gozumde en ufak kiymati harbiyesi yok.
Posted: Thu Nov 06, 2008 12:54 am
by Mehmet Cirak
Kerem Tezic wrote:Burda Ismail'in dediklerine katiliyorum. Mc Caine'in konusmasi son bes senede öldurulen milyonlarca zavalli Irak'li ve Afgan'in yaninda ufacik bir ayrinti. Asil ustunde durulmasi gereken öldurulen, anasindan babasindan sevgilisinden cocugundan koparilmis yuzbinlerce insan. Bu ne salak bir dunyadir ki bir imaj pazarlmasina bu kadar coskulu yaklasirken sirf yer alti kaynaklari ugruna öldurulen yuzbinlerce insanin dramina kayitsiz kaliyor. Bana kimse burjuva etiginden falan bahsetmesin. McCaine denen höduk basa gelse ayni politikayi surdurecekti. Sizin cocugunuzu, ananizi babanizi öldursunler, dunya seyirci kalsin görurum neler diyeceginizi. Insanoglu daracik batil takintilari ve genel cehaleti ile modernligin altinda biraz zorla evrim gecirmis olsa bile hala vahsi bir yaratik. Bu her yerde boyle maalesef. Oboma dediginiz katip kilikli da yakinda silah tuccarlarinin savas lobisinin petrol sirketlerinin kucagina oturur. Baskan dedigin ufak ayrinti sadece bir piyon. Imaj tazelendi hepsi bu. Insanlik tarihi birbirinin farkli versiyonlarindaki zulumlerle böyle gidiyor ve Eflatunlarin Aristolarin dunyasindan cok uzakta vahsi kabileleri andiriyor adeta. Imajlara falan fazla takilmayin. Asil hayranlik duyulacak olan sayisi parmakla sayili eski dusunurler, sanatcilar, ressamlar. Ozellikle de dusun adamlari. Geri kalan dunyanin gozumde en ufak kiymati harbiyesi yok.
Bu yuzden senin benim gibi humanist insanlar isteseler de bir ulkeye baskan olamazlar sevgili Kerem. Ama ne yazik ki doga boyle, guclu gucsuzu eziyor, daha da guclenmeye ya da en azindan gucunu yitirmemeye calisiyor.
Bush'u kotu baskan yapan binlerce insani katletmesi degil esasinda, gereksiz yere katletmesi. Burada onemli bir fark var. Amerika bu savaslari daha az adami oldurerek, yuzune gozune bulastirmadan, Irak'in nimetlerini de duzgun bir bicimde somurebilme becerisini gostererek yapabilseydi gayet iyi bir baskan olarak tarihe gecerdi Bush. Ama o hem bir suru insanin olumune sebep oldu, hem de kendi ulkesi zarar gordu, hem de kustah yaklasimini butun dunyaya karsi surdurdu. Halbuki sempatik olabilse ve somurme isini becerebilse tarih onu farkli anardi, binlerce insanin olumune gene sebep olmus olsa bile.
Ne yazik ki dunya boyle bir yer...
Posted: Thu Nov 06, 2008 1:00 am
by Cengiz Akgun
Kerem Tezic wrote:Burda Ismail'in dediklerine katiliyorum. Mc Caine'in konusmasi son bes senede öldurulen milyonlarca zavalli Irak'li ve Afgan'in yaninda ufacik bir ayrinti. Asil ustunde durulmasi gereken öldurulen, anasindan babasindan sevgilisinden cocugundan koparilmis yuzbinlerce insan. Bu ne salak bir dunyadir ki bir imaj pazarlmasina bu kadar coskulu yaklasirken sirf yer alti kaynaklari ugruna öldurulen yuzbinlerce insanin dramina kayitsiz kaliyor. Bana kimse burjuva etiginden falan bahsetmesin. McCaine denen höduk basa gelse ayni politikayi surdurecekti.....
Olay bir secim kaybedilince verilen cevap. McCain'in politikasi degil.
ABD kendi cikarlarindan vaz gececek degil. Yeraltinda zenginligi olan agzindaki peynir olan karga gibi birbirini yeme yerine once kendi insanini dusunsun hele bir. Birbirlerine canli bomba yolluyorlar Sunni Sii davasini gudecem diye. Kendisi oldurdugu coluk cocuga acimaz ise Amerikali mi aciyacak? Boyle baslarina vuracak bir efendi aradiklari surece birileri bu isi ustlenecek. ABD bu refah ve saadet nasil surecek boyle birilerinin elinden ekmeklerini almadikca.
Posted: Thu Nov 06, 2008 1:20 am
by Ismail Gezer
Cengiz Akgun wrote:
Birbirlerine canli bomba yolluyorlar Sunni Sii davasini gudecem diye. Kendisi oldurdugu coluk cocuga acimaz ise Amerikali mi aciyacak? Boyle baslarina vuracak bir efendi aradiklari surece birileri bu isi ustlenecek. ABD bu refah ve saadet nasil surecek boyle birilerinin elinden ekmeklerini almadikca.
İşin garip tarafı dünya bütün yaşanan sorunlardan, akan kanlardan Amerikayı değil Bush'u sorumlu tutuyor gibi. Kötü kral gitti iyi kral geldi ama krallık baki...
Demekki tek kutuplu dünyada ABD'nin büyükbaşlığı kabul görmüş. Keşke SSCB yıkılmasaydı, iki kutuplu dünya daha güzel olurdu diyenler vardır elbet. Ama benim düşüncem, kutup sayısı katledilen insan sayısını değiştirmezdi, sadece bu kandan nemalananlar artacaktı..
Mccain'in konuşması örnek alınması gereken bir konuşma. Tabi örnek alması gereken kişi ben değilim. Adamlar kendi sistemlerine inanıyor, Yargı sistemine inanıyor, bilime değer veriyor...
Posted: Thu Nov 06, 2008 2:32 am
by Ismail Gezer
Can Dündar Kanal D'deki Genç Bakış'ta...
Kızın biri şu kaymak hafız meselesini sordu. Bu kadar basite inmdirgenemez bunun kaynağı varmı dedi. İzlemeyi düşünmüyordum ama benimde merak ettiğim şeyi sordu. Bakalım makul bir cevap gelecek mi?
Posted: Thu Nov 06, 2008 4:31 am
by Salih Bora
Ismail Gezer wrote:Can Dündar Kanal D'deki Genç Bakış'ta...
Kızın biri şu kaymak hafız meselesini sordu. Bu kadar basite inmdirgenemez bunun kaynağı varmı dedi. İzlemeyi düşünmüyordum ama benimde merak ettiğim şeyi sordu. Bakalım makul bir cevap gelecek mi?
Orası zaten pek çok konu gibi basın tarafından çarpıtılan nokta.
Can Dündar da söyledi, Kaymak Hafız'dan dayak yedi diye laikliği getirdi, devrimleri yaptı diye bir şey yok zaten dedi.
Doğru söyledi.
Kaymak Hafız, dinci dogmatizmin bir sembolü orada. Laiklik, Kaymak Hafız'lara atılan tokattır. Can Dündar'ın filmde belirtmek istediği bu.
Posted: Thu Nov 06, 2008 5:29 am
by Murat Gökcigdem
Salih Bora wrote:Çünkü Can Dündar'ın anlattığı Atatürk, ailemizin içinden bir Mustafa.
O da bizdendi, siradan, basit, bizim gibiydi denilerek, ustun bir insani desifre eden yapimciya bir soru: madem o da bizim gibiydi de, 100 yıldır bu toplumda neden onun gibisi çıkmadı?
Posted: Thu Nov 06, 2008 4:18 pm
by Ismail Gezer
Sezen Aksu'yu mayolu çeken gazeteciye hapis
Posta Gazetesi'nin magazin muhabiri Ahmet Cumalı, ünlü şarkıcı Sezen Aksu'nun mayolu fotoğrafını izinsiz çektiği için bir yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı.
Bu ceza ile birlikte kamuya mal olmuş kişi ile medya arasındaki ilişkiler farklı bir boyut kazanmış oldu.
Hürriyet'in haberine göre, POSTA Gazetesi'nin magazin muhabiri Ahmet Cumalı da, Sezen Aksu'nun mayolu fotoğrafını gizlice çektiği için hapse mahkum edildi. Ahmet Cumalı, Poyraz Koyu'na demirlediği teknesine zum yaparak Sezen Aksu'nun mayolu fotoğraflarını çekti. Sanatçının şikáyeti üzerine özel hayatın gizliliğini ihlalden Ahmet Cumalı'ya beş yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme, bir yıl üç ay hapis cezası verdi. Bu suçu bir daha işlemeyeceği kanaatine varılan Ahmet Cumalı'nın cezası ertelendi.
Bu ceza ile birlikte özel hayatların gizliliği de farklı bir boyut kazanmış oldu. Çünkü, özel hayatın gizliliğinin sınırları farklılıklar gösteriyor. Bu, kişinin özel mülkünde olup olmadığı, bireyin davranışlarının yasal veya ahlaklı olup olmadığı ya da kişinin halka mal olup olmadığı konularına göre değişiyor. Çizginin nerede çekileceği sorusu duruma göre belirleniyor. Sezen Aksu'nun mayolu fotoğrafının çekilip yayınlanması ise Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nce suç kabul edildi. Sezen Aksu, 2006 yaz tatilini İçmeler'deki Poyraz Koyu'na demirlediği teknesinde, köpeği Cano ve birkaç arkadaşıyla birlikte yaptı. Bu sırada magazin muhabirleri sanatçının karadan mayolu fotoğraflarını çekti. Fotoğraflar, birkaç gazetenin yanı sıra Posta Gazetesi'nin 3 Temmuz 2006'de yayınlandı. Bunun üzerine özel hayatına tecavüz edildiğini öne süren Sezen Aksu, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Önceki gün görülen dava karara bağlandı. Mahkeme, sanatçının şikáyetini yerinde gördü. Bir yıl hapse mahkûm edilen Cumalı'nın cezası, suç basın yoluyla işlendiği için bir yıl altı ay hapse çevrildi. Ahmet Cumalı'nın duruşmalardaki iyi hali cezasının üç ay daha inmesini sağladı. Ahmet Cumalı, tekrar suç işlerse bu cezasını da çekecek.
Dünyada farklı tutumlar var
Fransız Temyiz Mahkemesi, Paris'te 1997 yılında geçirdikleri trafik kazasında ölen Prenses Diana ve sevgilisi Dodi El Fayed'in fotoğraflarını çeken üç paparazziyi, 'özel yaşama müdahale' suçundan bir Euro sembolik para cezasına çarptırdı.
Ünlü oyuncu Nicole Kidman'ın Avustralya'daki evinin dışına dinleme cihazı yerleştiren paparazzi Jamie Fawcett hakkındaki dava düştü.
Balkonunda oturan oyuncu Denise Richards, kendisini görüntülemek isteyen paparazzilere laptop fırlattı. Paparazzilerden birinin fotoğraf makinesi kırıldı. Richards, kırılan makine için paparazziye sekiz bin dolar ödedi.
Sean Penn, Madonna'yla dört yıl süren evliliği süresince bir paparazziye saldırmaktan dolayı 32 gün hapse girdi.
Pek kültürel bir konu sayılmaz ama yinede enteresan bir gelişme...