Page 5 of 7
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Sat Sep 18, 2010 6:54 pm
by Levent Guntay
Cengiz Akgun wrote:Cicek tozu asisi da be ola ki? Esek arisi mi bu bal yapmadigi halde cicek tozuna bolenecek. Dellan en iyisi kursun doktursun de acilan sansimiz kapanmasin.
Cicek tozusu asisi herhalde polen asisi, ya da alerji asisi diye dusunuyorum. Baharda polene alerjisi olanlara vurulan antihistaminik bir asi. Kalcadan vurulan asiyi sakatlanan kaslara vuruyorlar ki, antihistamin odemi ve agriyi azaltsin, iyilesmeyi hizlandirsin diye. Ama tabii suni bir iyilesme sagliyor ve zorlamayla daha kotu sakatliklara yolaciyor. Yaniliyor olabilirim, doktor arkadaslar dogrusunu soylesinler.
Kas sakatliklarinda dinlenme, antienflamuar ilaclar ve elektrik tedavisi disinda hicbir sey iyilesmeyi hizlandiramaz. Hizlandirsa da yan etkileri olur. Uc sene once cok kotu bilegimi burkmustum, 3-4 haftada iyilesecek burkulma, elektrik tedavisi ile 1.5 haftada iyilesti.
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Mon Sep 27, 2010 8:50 am
by Murat Fahrioglu
Baros dun 3 gol attigi macta 70. dakika civari sakatlanip oyundan cikmak zorunda kaldi. Sol arka adalesinde (hamstring) zorlama varmis, Karabuk macinda yok.
Mac 3-0 ve tek alternatifi bulunmayan hala hazirda 3 gol atmis adamin oyunda isi ne. Ikinci yarinin basinda cikmasi lazimdi. Onun yerine Rijkaard Cana'yi cikardi, halbuki birak Cana 90 dakika oynasin adam zaten form tutmaya calisiyor, Kewell ile direk Baros'u degis. Ben ilk yarida bile 3-0 olur olmaz Baros'u cikarsinlar dedim. Hatta gecen hafta antremanda da hafif bir sakatlik yasamisti, harika transfer politikasi sayesinde adami kavanozda saklamak gerekecek bir sey olmasin diye. Umarim sadece bir maclik bir durumdur, 3 hafta sonra FB maci var.
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Mon Sep 27, 2010 12:36 pm
by Ismail Gezer
Fener maçına kadar puan kaybı yaşamamamız lazım. Fener maçında kaybedilecek 3 puan bizi sarsar yoksa
Baroş'un yokluğu bizi çok kötü etkiler diye tahmin ediyorum. Karabük'ün maçlarını izlemedim ama ligdeki konumları iyi birde Emenike falan var sanırım
Batdalla olacak iş değil. Kewell forvet olur artık. Zaten Arda da var.
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Tue Oct 05, 2010 8:05 pm
by Cengiz Akgun
Arda efendi kasik yirtmis milli takim antremaninda. Alisik degil agir antremana Hiddink yuklendi herhalde. Somun pehlivani. Artik Sinem ile film seyretsinler. Ilk devreyi kapatti.
Bu arada bizim Elanor da Brezilyadan haber yollamis. Bonservesimi dusurun alacagimin bir kismini almayim ben gideyim demis. Bizim soparlarda 5M Avro getir nereye gidersen git demisler. Bu para ile Ednan'lar santrafor alacaklarmis. Nerde sakat nerde cikma biri varsa talip olurlar artik bu iki beyinsiz.
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Tue Oct 05, 2010 9:49 pm
by Ismail Gezer
Onca Hakan Şükür muhabbetinin üzerine cuk diye oturdu bu sakatlık! Kendi kendine sakatlanmanın suçlusu insanın kendisinden başkası olabilir mi?
Sadece Hakan değil ben Hagi'nin de uzun süreli bir sakatlık yaşadığını hatırlamıyorum. Bunlar kadar olmasada Bülent de kendine bakma ve minumum sakatlık açısından iyi bir kariyer geçirdi. Bunların anatomisi farklı değilse, demekki olabiliyormuş...
Yerliler sakat, yabancılar zaten sakat saakt geliyor. Tünelin ucunda bir ışık var deniyordu, heralde tren geliyor bu tarafa doğru..
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Wed Oct 06, 2010 12:53 am
by Levent Guntay
Cengiz Akgun wrote:Arda efendi kasik yirtmis milli takim antremaninda. Alisik degil agir antremana Hiddink yuklendi herhalde. Somun pehlivani. Artik Sinem ile film seyretsinler. Ilk devreyi kapatti.
Arda da pubismis, hadi gecmis olsun. Artik futbolculugu birakip stand-up falan yapar herhalde. Hem sempatik, hem sakaci, hem de sanat cevresinden tanimadigi yok. Zaten sakat oldugu su 3-4 haftada hangi davet, eglence, gece varsa Sinem'le beraber aktilar. Halinden oldukca memnun gozukuyordu.
http://www.hurriyetport.com/news/138/AR ... 10-05.html
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Wed Oct 06, 2010 2:54 am
by Cengiz Akgun
Levent Guntay wrote:
Arda da pubismis, hadi gecmis olsun. Artik futbolculugu birakip stand-up falan yapar herhalde. Hem sempatik, hem sakaci, hem de sanat cevresinden tanimadigi yok. Zaten sakat oldugu su 3-4 haftada hangi davet, eglence, gece varsa Sinem'le beraber aktilar. Halinden oldukca memnun gozukuyordu.
http://www.hurriyetport.com/news/138/AR ... 10-05.html
Levent ozlettin kendini. Bunun Turkce karsiligi soylemek lazim. Bu dupeduz "apis arasi yirtilmasi" olayi.
Hic gulecegim yoktu. Durup durup caart kaba kagit gibi yirtan yirtana. Cok uzuldum diyemeyecegim malasef. Demek Sinem'le her davete aktilardi. O zaman o yirtilma sahada olmamistir. Ne zaman sahaya cikti ki zorlasin zaten. Neyse simdi bir de Italya yaparlar artik. Yeni bir Ferrai ya da Lamborghini lazim.
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Wed Oct 06, 2010 10:28 am
by Hasan Tezcan
Dozu kacirmayalim lutfen, Arda'nin sakatligi kendine. Supriz degil, daha nice sakatliklar görecegiz.
Senelerdir, bana göre, yanlis yuklenme yapan bir takimda bu tur olaylar normaldir. Takimda kim antrenör bilmiyorum, ama saglik ekibinden önce ciddi antrenöre ihtiyac var(di). Sakatliga yatkin bircok oyuncu olan bir takimda, antrenmanlar, yuklenmeler planli programli olmali kanaatindeyim.
Arda gecen sezon ortalarinda benim icin bitmisti, simdi ilk yariyi kapatmis diye okudum, onu kaybedeli cok oldu, bende buyuk bir kayip degil bu aralar. Takim Arda'siz oynamaya alisti, zaten oyun da yok ortada.
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Wed Oct 06, 2010 2:54 pm
by Alpay Dedeoglu
Rijkard neredeyse vatan hainliği ile suçlanmıştı.
Biz sakat diye üzerine titriyoruz, tedavi ettiriyoruz, siz bize sormadan güm diye milli takıma alıyorsunuz, hemen sakatlanıyor, sonra gene sakat dönüyor, tedavisi devam ederken, gene çağırılıp sakatlanıyor. Bizim doktorlarımızı bir arayın çağırmadan evvel.'' Adam bunu dedi. Üstelik bir tane değil, Sabri ile Baltada var. Ercan Güven gibi kalemi satılık namussuzlara göre Rijkard ''vatan hainliği'' etmiş. Ben olsam Milli Takıma sakat giden oyuncuyu kadro dışı ederim.
Bu takım artık bu ülkenin milli takımı değil, Fenerasyon takımı. AY yazar, başkan ve Oğuz çalar, Hiddink konu mankenliği yapar. Almanya bir çaksın, çok memnun olacağım.
Emre Belezoğluda Oğuz Çetini korumak için buyurmuş. ''GS alt yapısından çıkanlarda pubis oluyor,
çünkü sunni çimde antrenman yapmıştık, bende vardı, uğurda var, aydında var. Toprak ve çim sahayı tercih ederim''
Sanki Uğur, Arda, akranı. Aranızda 10 yaş var nerdeyse şaşkın. 10 senedir Floryada
sunni çim mi var? Kaldıki Uğurun buzda çarpışmadan dizi döndü, Aydınında bağı koptu,
pubislerinin olduğunu , olsada engelleyici olduğunu hatırlamıyorum. Peki Alexde muzdarip, Kakada , daha bir sürü oyuncuda . Onlarda GS alt yapıdan yetişme. Peki niye Sabride yok o zaman.
Ahmet Bulutun ve Oğuz Çetinin senaryosu gayet güzel işliyor. İlk önce Acunla, renkli sosyal hayatla , Sİnemle, Emre Belezoglu, vs ile aklı karıştırıldı, GSden ve futboldan uzaklaştırıldı. Sağolsun Başkanda onu kaptan yapıp yükünü arttırarak ve reislerin kulu kölesi birtakım seyircide onu protesto ederek sürece katkı yaptılar. 2. aşamada dışarı ucuza yollanması için bu yıl katkı vermeyip gözden düşürülmesi gerekiyordu. Bu sakatlıkla o da sağlandı. Bravo artık 3 kuruş bonservisle tırt bir yabancı takıma gidebilir, Bulut arada avantasını kapar, e eşek değiliz herhalde Adnan Sezginde bu satıştan bonusunu alır Keita ve diğerlerinden aldığı gibi, daha 2-3 kree zıplar oradan oraya Avrupada, orada Emre, hakan Sukur, Arif ağabeyleri gibi 3. sınıf takımlarda süründükten sonra , yalvar yakar GS'ye döner, ondan sonra GS'yi gene karıştırıp yeniçerilik yapıp kovuldukça, televizyona çıkar,
''GS vefasız'' diye program yapıp TRT'den yüzbinlerce dolarları alır.
Kapatın toptan altyapıyı. Nasıl olsa koruyamıyorsunuz o çocukları. Böylesi daha çok acı veriyor.
Levent Guntay wrote:Cengiz Akgun wrote:Arda efendi kasik yirtmis milli takim antremaninda. Alisik degil agir antremana Hiddink yuklendi herhalde. Somun pehlivani. Artik Sinem ile film seyretsinler. Ilk devreyi kapatti.
Arda da pubismis, hadi gecmis olsun. Artik futbolculugu birakip stand-up falan yapar herhalde. Hem sempatik, hem sakaci, hem de sanat cevresinden tanimadigi yok. Zaten sakat oldugu su 3-4 haftada hangi davet, eglence, gece varsa Sinem'le beraber aktilar. Halinden oldukca memnun gozukuyordu.
http://www.hurriyetport.com/news/138/AR ... 10-05.html
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Wed Oct 06, 2010 5:04 pm
by Cengiz Akgun
Hasan Tezcan wrote:Dozu kacirmayalim lutfen, Arda'nin sakatligi kendine. Supriz degil, daha nice sakatliklar görecegiz.
.....
Elbette kendine. Kendine bakmayi ogrenmeden milyonlarla oynuyordu. Keske satsalardi. Iyi kotu bir 8-9M Avro getirirdi. O bu kafa ile artik oynayamaz. Kasaba kurnazi gibi kendini milli maca sakladi idi aklinca. Mesut Ozdil ile kapisacakti , plani da bu idi. Ama yukarda verilen bilgi dogru ise bir aydan beri yatik karpuz gibi yatip milli takimin yukleme idmaninda yirtmis yirtacagini. Kimsenin sucu yok kendisinden baska. Onu durduramazlardi. Sakatsin milli takima gidemezsin dediklerinde bile hayir iyiyim diye gidecekti o milli takima. Akli basina belki gelir filan da demeyecegim gelmezde. Kilavuzu kargalar cok.
Ulan su Acun serserisi Turkiyede adam sirasina gecti ya. Insan kahroluyor. Dun boy boy resimleri vardi kendine ozel jet seciyor diye gazetelerde. Yaptigi is ABD'ye gelip TV programlari araklamak.
Daha iki gun once Hakan Sukur'den konusuyorduk. O da Arda efendi gibi bu yollardan gecti. Aradaki fark buyuk. O yuzden de hic uzulmedim dedim zaten.
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Wed Oct 06, 2010 5:27 pm
by Kenan Atak
Cengiz Akgun wrote:
Ulan su Acun serserisi Turkiyede adam sirasina gecti ya. Insan kahroluyor. Dun boy boy resimleri vardi kendine ozel jet seciyor diye gazetelerde. Yaptigi is ABD'ye gelip TV programlari araklamak.
Ah ah bu Acun denen adamdan bana bahsetmeyin yuzunu görunce sinirlerim hopluyor. Tam bir zamane oportunisti tam bir standart tip, tavsan boku gibi ne kokar ne bulasir, isimi yapip parami koparayim ondan nasil yararlanirim bundan nasil yararlanirim, göz bebekleri dolar isareti sekilnde...Isin uzucu yani böyle bir tipe ve onun yasamina imrenen milyonlarca insanin olmasi.
Arda'ya gelince, bu ulkede 18-19 yasina gelen yildiz adayini hemen adaya veya Almanya'ya göndermek en akillica is. Öyle berbat kokusmus bir ortam var ki yildiz adayini iki senede yiyip bitirip sinema kapattiracak hale getiriyor. Daha su ulkeden tek bir genc yildiz cikip da iyi sekilde olgunlasmadi, olmuyor bu kici, basi farkli oynayan dansöz kulturu buna izin vermiyor. Benim evde showtv var ordaki programlardaki (Pazar eglencesi falan gibi) insanlar tam bu ulkenin aynasi, ibretlik.
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Thu Oct 07, 2010 1:12 pm
by Alpay Dedeoglu
Raşit Altun adında bir gazeteci yazmış:
''Kariyerinde Süper Lig’de 133, Milli Takım’da 42, Avrupa Kupaları’nda 41 ve Türkiye Kupası’nda 23 maça çıkmış (Toplam 239) Kaptan Arda, Milli Takım’da sakatlandı, ihale Galatasaray Altyapısı’na kaldı! Bu nasıl iş?
Altyapıyı takip eden bir gazeteci olarak şunu söyleyebilirim: İşin gerçeği farklı.
Florya Metin Oktay Tesisleri’nde 6 tane saha var. Bu sahaların 2 tanesi standart. 1 tane 80 metre, bir de 50 metrelik çim sahalar var. 2 adet de 50 ve 40 metre uzunluklarında suni çim saha. Bu suni çim sahalarda kim antrenman yapıyor? Galatasaray Florya Futbol Okulu’nun 300 öğrencisi. Dikkatinizi çekiyorum altyapı değil. Futbol okulu. Ücretini ödeyen her anne baba oğlunu Florya’daki futbol okuluna kayıt ettirebiliyor. Futbol okulunun 300 öğrencisi suni çimde eğitim alıyor. Parayı vereni sahaya çıkarırsanız çim ne kadar dayanır?
Galatasaray Altyapısı’nda ise çeşitli yaş kategorilerinde 180 futbolcu var. Bu oyuncular ise A Takım’ın kullandığı Jupp Derwall Antrenman Sahası hariç diğer 3 çim sahada antrenman yapıyorlar.
Bu gençlerin sakatlanmalarının asıl sebebine gelince: Peru’da yarı final oynayan U-16 Milli Takımı’nın kaptanı Serdar Kesçi’yi (Diyarbakırspor) örnek verebiliriz. 17 yaşındayken bir sezonda 73 maça çıkmış. Haftada 2 maç alt yapıda, Milli Takım’da, yetmez Şehremini Lisesi’nde toplam 4 maç! Sezonda 73 maç. 17 yaşında çocuğu sezonda 73 maça çıkarırsanız sonuç bu olur! Aynı jenerasyondaki oyuncularda sadece pubis değil, menisküs ve çapraz bağ sakatlıkları da yaşandı. Emre Belözoğlu, 12 sene önce altyapıdan ayrıldı. Onun zamanında suni çimde antrenman yapılıyordu. O zamandan bugüne çok şey değişti. Son yıllarda Florya’da sadece futbol okulu öğrencileri suni çim de çalışıyor...
Arda’nın durumuyla ilgili Milli Takım doktoru; “Geldiğinde ağrısı vardı” dedi. Eğer sakat bir oyuncu, yeteri kadar dinlenmeden ağır antrenmanlara maruz kalırsa pubis nüksediyor. Bunu söyleyenler uzman doktorlar. Siz de Arda’ya izin verseydiniz, antrenmana çıkarmasaydınız hocam! ''
Buda Spor hekimi Profesör Burhan Uslunun yazısı:
''EN İYİ TEDAVİLER
Spor hekimliği konusunda Türkiye’nin önde gelen isimlerinden olan Prof. Dr. Burhan Uslu, osteitis pubis konusunda öncelikle yapılması gereken şeyin “önleme” olduğunu belirtirken, tedavi için ilaç, egzersiz, fizik tedavi, enjeksiyon ve uzun süreli rahatsızlıklarda ameliyatın söz konusu olacağını belirtiyor. Ancak en iyi tedavi şekli olarak istirahati öne çıkarıyor. Tedavi süreci ise 3-5 günden 3-4 aya kadar uzayabiliyor.
BİLİNÇLİ ALEX
Fenerbahçeli Alex’in de bu hastalığın müzmin kurbanlarından olduğu ifade edilirken Brezilyalı futbolcunun bazı maçlarda kenar yönetime “Beni değiştirin” işareti yapmasının, çok iyi tanıdığı sakatlığının başına daha kötü işler açmasını önlemek için olduğu belirtiliyor.
‘Seksle ilgisi yok, suni çim de yapmaz’
Prof. Dr. Burhan Uslu, hastalığın seksle ilgi olduğu yolunda kamuoyundaki yaygın görüş için “Hiç ilgisi yok. Bu konuda şu ana kadar yapılmış herhangi bir çalışma da yok” açıklamasını yaptı. Emre Belözoğlu’nun Arda’nın sakatlığından sonra söylediği “suni çim” zemin konusunda da Prof. Uslu farklı düşünüyor. Öncelikle Galatasaray’ın “altın kuşak” olarak nitelenen 1987-88-89 kuşağının tümünde yaşanan rahatsızlığın “pubis” olmadığına dikkat çeken Prof. Uslu, “Kasık ağrısının nedeni, osteoitis pubisin yanı sıra kasık fıtığı, adduktör adale zedelenmesi, idrar yolu enfeksiyonu da olabilir. Bunları iyi tanımak gerekiyor. Suni çimde daha çok ayak bileği ve aşil tendonu rahatsızlıkları artış gösterir” ifadelerini kullandı.''
Buda klübün açıklaması:
Zorunlu Açıklama: Arda Turan
22Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı kaptanı Arda Turan’ın yaşadığı sakatlık konusunda Kulüp olarak bir açıklama yapma zorunluluğu duymuş bulunuyoruz.
Arda Turan’ın rahatsızlığı ve tedavisi aşamasında yaşananlar aşağıda belirtildiği gibi gelişmiştir:
Arda Turan’ın 3-4 hafta öncesinde başlayan ve şiddetlenen kasık ağrıları olmuştur. Tolere edilebilir osteiti pubis ağrıları olduğu tespit edilen Arda Turan’ın oluşan kasık ağrılarının tedavisine ağırlık verilmiştir. Bunun yanı sıra Arda Turan milli takımın Belçika ile oynadığı maçta ayak bileğine aldığı darbe ile meydana gelen sakatlanmasının tedavisini de görmüştür.
Ayak bileğinde sıkıntısı kalmayan Arda Turan’ın kasık yaralanmasının konservatif tedavisine başlanarak devam edilmiş oyuncumuz bu süreçte takımla birlikte antrenmanlara da katılamamıştır. Tüm bu bilgiler Milli Takım teknik ve sağlık heyetine uygulanan tedavi programı olarak verilmiştir.
Tedavi ve kondisyon çalışmalarını sürdüren Arda Turan’ın, Almanya maçı öncesinde milli takım kampında ilk defa takım antrenmanına katılması sonucu kasık ağrılarının şiddetlenmesiyle antrenmanı bıraktığı öğrenilmiştir. Milli takım doktoru ve teknik heyeti ile bu konuda bilgi alışverişinde bulunulmuştur.
Arda Turan’ın sağlık durumu, tedavisi ve bu konuda yaşanacak gelişmeleri kamuoyu ile ayrıca paylaşacağımızı bilgilerinize sunarız.''
buda Levent Tüzemenin yazısından alıntı:
''hiddink ve ekibi suçlu
arda turan'ın milli takım'da yaşadığı son sakatlık galatasaray'da "şok" etkisi yarattı.. bu durum, "kaza geliyorum demez" sözüne tam uyuyor.. arda'nın yaşadığı travmadan birinci derecede suçlu; geleceği düşünmeyip günü kurtarmaya çalışan hiddink ve ekibidir..
arda, 7 eylül 2010'da belçika'yı 3-2 yendiğimiz maçta aldığı darbe sonucu iki bağı kopmasına rağmen oyuna devam edip galibiyet golünü attı. sakatlık sürecinde ne oldu?
arda, basketbol milli takımı'nın dünya şampiyonası'nda slovenya, sırbistan ve finalde oynadığı abd maçlarını sağ ayağında "aşil tendon botu" giyerek izledi. ben bunu bizzat gözümle gördüm.
gs tv için gittiğim florya'da iki hafta üst üste arda ile karşılaştım ve bana "tedavi olmaya geldim. ağrılarım var. üç tane iğne olacağım" dedi.
7 eylül'den itibaren hiç idmana çıkmadı. karabük maçı haftası düz koşu yapmaya başladı.
hiddink gider miydi?
milli takım sorumluları bu durumu bilmelerine rağmen arda'yı milli takım'a çağırarak çağdışı bir davranış sergiledi. dünyada başka bir örneği olduğunu düşünmüyorum. acaba hiddink, arda'nın konumunda olsaydı hollanda milli takım'na çağrıldığında gider miydi? beni asıl, hiddink gibi tecrübeli, kariyerli avrupalı bir hocanın "kendisi oynamak istese bile hiçbir futbolcum için aptalca risk almam" demesine rağmen arda'yı milli takım'a çağırması şaşırttı.
bir oyuncu yaklaşık bir aydır idman yapmıyorsa fiziksel dayanıklılığı yerlerde sürünür. bunu bilmek için hiddink olmaya gerek yok.. amatör küme takımını çalıştıran hocalar bile bilir..
üstelik hiddink öğrencisi, vatandaşı rijkaard ile florya'da buluşuyor, konuşuyor ve görüş alış-verişinde bulunuyor. bu buluşmada mutlaka kesin hakan balta, sabri ve arda'nın sakatlıklarının ne durumda olduğu masaya yatırılmıştır. iki hoca aynı ülkenin insanı olmasalar ve aynı dili konuşmamış olsalar "tercüman hata yaptı; anlaşamadılar" diyeceğim. rijkaard'ın sakatlık konusunda gösterdiği hassasiyeti bildiği halde hiddink, arda'yı sakatlığı tam geçmeden milli takım'a çağırıyor ve berlin'de film kopuyor.
vatan haini ilan edilirdi
arda sadece milli takım'ın değil, galatasaray'ın marka değeri yüksek, en pahalı oyuncusu.. sakatlık konusunda, "rijkaard haklı çıktı" diyen galatasaray başkanı adnan polat, "arda milli takım'a gidemez" diyemiyor.. neden? derse, "vatan haini" ilan edilirdi.. ilk yarı sonuna kadar galatasaray'ı arda'dan yoksun bırakanlar ne ilan edilmeli?
arda da, tıpkı başkanı polat gibi "milli takım'a gidemem" diyemez.
derse topa tutulur ve vatan hainliğiyle suçlanır. ancak; türk futbolunun yıldızı arda'ya iki çift sözüm var.
sporu profesyonel olarak yapan ve büyük paralar kazanan sporcular başarılı olmak istiyorlarsa üç temel kurala uymalıdır:
1- doğru ve dengeli besleneceksin.
2- doğru ve kaliteli idman yapacaksın.
3- iyi uyuyup, iyi dinleceksin..
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Thu Oct 07, 2010 6:38 pm
by Cengiz Akgun
Anadoluda onca bakimsizlik icinde yetisen futbolcu apis yirtmiyor GS'dakilerin ayrani kabariyor. 17 yasinda 73 mac oynarmis. Almanya liginde lig maclarinin tumu 68. Bunun kupa maci var milli maci var Avrupa maclari var. Adamlar elbette cocukken beslenmemis ekmek soganla olunca elbette vucut filan kaldirmaz. Vucut gelismesi erkeklerde 20 yasian kadar devam eder. Boy atmak kemik ve kas gelismesinden bahsediyorum. Ama temel curuk olunca bunun ustune koymak olmuyor. Cocuk kucukken proteini alacak ki kasi kemigi gelissin. Bunlar futbol oynarken bile ben beslenmelerine filan dikkat ettigine asla inanmiyorum.
Arda ve Emre gibi adamlarin aslinda en buyuk sorunlari vucutlarinin futbola elverisli degil. Gotten bacak dedigimde ayaga kalkildi. Bu adamlarin bacaklari kisa kalcalari genis ve govdeleri orantisiz. O yuzden bunlar 60. dakikada sisiyorlar. Buna duzensiz hayatlari da eklenince sakatliklari ust uste geliyor. Aslinda Emre icin oluyordu demek lazim. Adam evlenince hayati iyi kotu bir duzene girdi. Bir bucuk senedir futbol hayati duzene girdi. Bu tesaduf filan degil. Vaktiyle yatiyordur vaktiyle kalkiyordur. Yemesi icmesi duzene girmistir.
Arda ise Levent'in dedigi gibi dinlenecegi yerde davetlerde dolaniyormus. Kampta bile sabah kadar oyun oynadigini soyleyenlerde burada hala. Seks ile bacaklarin gucu kuvveti alakasi yok demisler. Ringde kosmadigi halde ayagi yere saglam bassin diye bokserlere bile mac hazirliginda girilen kapta kadin kizi isini yasak ederler. Tavuk corbasi soguk alginligina iyi gelir mi gibi koca kari uydurmasi diyenlar olacak elbette. Hele boyle kampa filan inanamayan ferhunde frank gibi adamlarin elinde kafrana gore takildin mi ikiye bir kasik yirtarsin.
Ucuncu konu ise Arda efendinin doktor hemsire dinlemeyip Almanya macinda oynanmayi kafaya koymasi. Olay gayet acik. Mesut ile kendini kiyaslatacakti aklinca. Bir baska belki daha onemli durtu de eger kazanilirsa mac iyi bir prim var. Durum boyle olunca ben de milli maci beklerim. Bu konuda fazla kabahatli degil.
Yabanci oyuncu oram agriyor buram agriyor diye sahaya cikmaz bu kasigi cekerken Almanya macina cikmaya kalkar. Cunku isi gucu gugus. Kendine bakmayan ortada zarar ziyan olmaya namzet. Benim uzuldugum onun hali degil bunu gorupte vakti ile bundan para kazanacakken kazanamayan bu salak yonetimin yine klube verdigi zarar. Hadi simdi Delnan diye bir faks daha cektirsinler Atletico'dan rezil herifler.
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Fri Oct 08, 2010 8:15 am
by Osman Kiciman
Bence son olaylarin en onemli ozeti sudur; GS Avrupa Kupalarından erken elendigi zaman, takımdan ayrılmak icin aportta bekleyen oyuncular icin tek kendini gosterme sahnesi milli takim kaldigindan o tarafa daha agirlik vermeleri KACINILMAZDIR!..
Son 2-3 yilda yasadigimiz onemli ic sikintilarin cogunu aciklar bu durum. Topal, Servet, Arda, Sabri, altyapidan cikan somun(!) pehlivanlari ve daha ayrilmak icin yanip tutusan her kim varsa hic yeni stad, para, unvan vs ile taltif edilip bosa akillari celinmesin. Bu zihniyetteki adamlardan alinan fayda illa ki minimal olacaktir, oluyor da zaten; vakit gecirilmeden dehlensinler. Arda ve Servet tez konusu olarak da islenecek kadar zengin konular. Ozellikle Servet beni acaip yaniltti. Hasan Sas vari biraz okuyan dusunen bir Anadolu cocugu sanmistim ben bunu; RTE klonu densiz, saygisiz, zamane insaniymis.
Arda'ya ise artik soylenecek birsey yok; Once kulup, sonra sponsorlar ve cevresi maymun etti. Surekli basina malzeme vermesi, basinda kankalari oldugunu da dikkate alirsak kasitli dahi olabilir. Ivedilikle The Sun ve diger tabloidlerin ilgi alanina girmesi tek dilegimdir, Aslantepe'de kaptan olarak seyretmek falan degil! Onun kaptanligindaki gemi gruplari falan goremez, goremedi iste; hele ki GS'in yonet(meyey)im sorunlari hem idari, hem de teknik kadroda bolcana mevcutken:(
Re: Takimdaki Sakatlik ve Cezali Durumu (2009-2010)
Posted: Fri Oct 08, 2010 1:37 pm
by Kenan Atak
Osman dediklerine tamamen katiliyorum. GS'i seyretmeme nedenlerimden birisi de bu, ne bu oyunculara, ne taraftara ne de klup yönetimine bir sagim veya sevgim var. 2002'deki Lucescu'nun yoktan yarattigi Perez'li, adini simdi unuttugum 10 bin dolara alinan ve ilk macinda Liverpool'a gol atan romen rambo'lu, Fleurquin'li Ergun'lu, deli Hasan'li yerlisi yabancisi bir yumruk gibi olmus takim ruhu ile oynayan ve CL'de tum devlere kök sökturen, kil payi ceyrek finalden dönen o kadroyu her hafta nasil severek izliyorsam bu Arda, Servet falan gibi adamlara da bir o kadar gicik oluyorum. En cok uzuldugum Frank-Neeskens ikilisinden hicbir verim elde edilememesi. Az buz degil dunyanin en saygin futbol ekollerinden birisinin en degerli temsilcileri bunlar. Nasil oldu ne oldu bilmiyorum ama böyle bir ekipten yararlanilamadi. Neeskens az buz adam mi yahu? Eger iyi bir yönetim olsa bu ikiliden altin yumurtlayan tavuk cikartirlardi. Tek korkum simdi yerli bir hoca getirip iyice boka batiracaklar isleri.