Murat Kara wrote:Ali Gursel wrote: Bir avukat olarak ben de bundan çok hoşlandım.
Alinma hemen Ali. Bahsettigim avukatlar Microsoft'un avukat ordusu filan. Yoksa sokaktaki insanin bosanmak icin kullandigi avukatlar degil. Koca sirketler rekabet nedeniyle kavgaya tutusunca, bu kavgaya ayrilan kaynaklar icersinde avukatlara giden kisim oldukca yuksek. Bu durum sakalara bile konu olacak kadar bilinen bir durum.
Ali Gursel wrote:Yazılarında sıkça eleştirdiğin ABD'nin yandaşı Pakistan başkanı darbeci diktatör Müşerref'e karşı haftalardır kimin gösteri yapıp dayak yiyip hapse atıldığına falan da bak, belki silahla avukata harcanan parayı o kadar kolay aynı kefeye koymazsın ardından.
Gordum, gordum. Hayatimda ilk defa gravatli adamlarin, polisin karsisina gecip tas attigini da gordum. Dunya degisiyor bu kesin. Bir zamanlar orta sinif denilen kesim artik polisin karsina gecip tas atmaya basladi mi, orta sinifin yavas yavas isci sinifina donustugunun bir isareti bu. Daha bunlar iyi gunler
Her kesimde oldugu gibi avukatlar da ikiye ayriliyor. Iyi para kazanalar (tepedeki yuzde 10 bilemedin yuzde 20) ve kotu para kazananlar. IT'de de bu boyle mesela. Altta kalan avukatlarla, ustte kalanlari ayni keseye koymuyorum. Senin TV'de gordugun Pakistanli avukatlar altta kalanlara denk geliyor. Ustte kalanlar ise Microsoft'un ordusunda komutan konumundalar mesela. Ve kaynaklarin kaymagini da onlar goturuyorlar.
Yani olay o kadar da mekanik degil. Daha bir sosyal. Bu rekabet kontrolden cikip kavgaya doguse donustu mu, silahlar cekiliyor, avukatlar gerekiyor, kagitlar basiliyor, agaclar kesiliyor vs, vs. Butun bunlar kaynak ayirmak demek. Temelde luzumsuz ve zararli seyler. Soyledigimi bu anlamda dusun.
Wallahi Muratcığım, bence sen söylediğini öyle yaz
daha rahat olur. Ne bileyim, ben şimdi burada bazı kozmetik doktorlarının işlerini abes buluyorum diye doktorlara ve silaha giden paralara yazık desem, doktorlar alınmaz mı?
Bahsettiğin şekline gelince, çok ilginç ve zor konu. Sanırım avukat olup da düşünmeyen kişi azdır, bu hukuksal düzeni sağlama adına topluma avukatlar kanalıyla ağır bir fiyat ödetiliyor mu diye. Benim bir tanıdığım üniversite profesörü bana bir gün Amerika'nın ciddi ınsan kaynağı ziyanlarından birinin şirketler hukuku (corporate law) yapmaya giden avukatlar oldugunu söyleyip bunu toplumsal kayıp olarak gördüğünü belirtmişti. Haklı tarafı bence de var ancak bu gözlemleri yaparken hep alternatifleri düşünmek gerek: avukatların ve hukuki düzenin zayıf olduğu yerlerde başka türlü sömürü düzenleri gelişiyor. Hiç bir toplumda sırf Microsoft'un avukatları para kazanarak düzen kurulmuyor. Microsoft'un ve diğer şirketlerin avukatının olduğu yerde, tüketicinin ve sokaktaki adamın iyi avukat bulma şansı da artıyor.
Yani ben daha sadece "faydalı" avukat barındıran sistem görmedim. Sadecve iyi kazanan doktor, iyi kazanan politikacı, iyi kazanan tarımcı şirket görmediğim gibi. Bu konuda belki kıta Avrupası hukuk sistemlerinin Anglo-Sakson sistemlere göre daha az avukat ve dava yarattığı söylenebilir. Ama bu bence önemli ölçüde güçlü devlşet geleneği bulunan ve kişisel özgürlüklerin nisbeten daha az değer verildiği ülkelerle kişinin devlete karşı hukuk sistemiyle güçlendirildiği, devleti sınırlandırma geleneği daha güçlü ülkeleri karşılaştırmak demek.
Amerika'da birininm evinin karşısına hoşuna gitmeyen bir yapı dikilirse , gider otuz yerde dava açar, bizim de dahil olduğumuz kıta Avrupası sistemlerinde böyle her canını sıkan konuda dava açma geleneği yoktur. Hangisi daha avantajlı uzun tartışma konusu ama benim şahsi meylim Anglo-Sakson sisteminden yanadır.
Sana tamamen lüzumsuz gözüken Microsoft avukat ordusunun dahi bu anlamda devleti sınırlamak adına faydalı olabileceğini de not edeyim bu arada.
Ali