Page 5 of 5

Posted: Wed Nov 07, 2007 1:33 am
by Ali Erdogan
Ufuk, çok ciddi olarak yazıyorum, eğer sende de varsa benzer emareler git hemen doktora.. Yaşın 75 değil sanırım.. Bu hastalığın tedavisi mümkün değil ama yavaşlatmak, geciktirmek mümkün diye biliyorum..

Gelelim konuya.. Bu adamı daha önce de gördük, ben o sene hemen hemen tüm maçları tribünde takip ettim.. Bu adamın ne olduğunu, neler yaptığını az çok hatırlıyorum..

Daha önce de yaptıklarını uzun uzun yazdım.. http://www.cimbom.org/forum/viewtopic.p ... ght=#63158 Burada uzun uzun yazıyor.. Sen o zaman Kalli büyük hoca diye yazdın.. Hala da bir hata bulamıyorum diyorsun futbolcularda geziniyorsun..

Şu Antep maçında bile adamın yaptkları ortada.. Sırf kendi transferi diye Bouzid i ön libero oynattı takımda son maçlarda gayet iyi oynayan Mehmet Topal, yine başka bir önlibero M.Güven hatta Barış varken.. Bize bu adamın stoper + sagbek diye alındığı söylendi.. Hadi önlibero özellikleri gördü diyelim, 4-5 aydır denemedi bu maçta denemek istedi, peki 60 dakika Antep tek kale oynarken başta Bouzid tüm orta saha hiçbirşey yapamazken ne yaptı Kalli?.. İzledi.. Gol yiyene kadar bekledi.. Adam olanın bitenin farkında değil..

Daha öncede yazdım 'sanırım üşüyor, maçda olup bitenin farkında değil' diye.. Belli evreleri vardır her hastalığın.. Bunlar hastalığın başlangıç belirtisi olamaz mı?..Ya da bunama belirtisi değilse bile bir anormallik yok mu adamın yaptıklarının?.. Yaşı sebebiyle zorluklar yaşıyor, bu düzeyde çalışmaya performansı yetmiyor olamaz mı?..

Maçtan sonra 'ben gidişattan, oyundan memnunum' gibi birşeyler zırvalamış.. Şu an GS lı olupta gidişattan memnun olan bir o bir de sen varsın heralde..

Ben Kalli nin neler yaptığını görmüş biri olarak bu seneki transferlerini, abuk sabuk demeçlerini, yerli yersiz konuşmalarını, oyuncu tercihlerini, değişikliklerini, dengesiz disiplin uygulamalarını, oyuna müdahale etmeyişini izlerken aklıma başka birşey gelmiyor.. Bir insan takımının kötü gitmesi için uğraşsın, kendi kariyerini tehlikeye atacak şekilde.. Ya ruh hastasıdır ya da başka bir şey.. Ruh hastası olmadığına göre başka birşey var.. O başka birşey de Alzheimer başlangıcı olabilir..

Şimdi ligin yenilmez lider takımın hocası deniyor, yeni oyuncular var deniyor, takım zamanla oturacak deniyor.. Yahu oturan takım gitgide daha kötü oynar mı?.. Bu sene iyi oynadığımız maç adedi bir elin parmaklarını geçmez.. Biraz şans biraz hakem hataları sayesinde lideriz.. Avr da ise sıradan bir takımız.. Acaba Helsinborg u yener miyiz, Kalli bir saçmalık yapar mı derdindeyiz.. Sanki Barça ile maçımız var..

Neyse ben tribünden geldim, eski GS lıyım.. Bu oyunuda iyi kötü 15 sene kadar türlü düzeylerde oynadım.. Az çok anlarım..

Geleceğim nokta şu, forumda enteresan bir şekilde bir grup kurmuşunuz, aranıza yeni gelen kişi biraz aykırı, biraz iddialı yazıyorsa, düşüncelerini biraz sert yazıyorsa, ona karşı bir cephe oluşuyor sanki.. Benim bir konuda ciddi şüphelerim var ve bunu açık açık, sebepleriyle yazıyorum.. Ben de bilirim ortalama yazı yazmasını, Kalli ye Ümite, Hakan a giydirmesini.. Yadıklarım sebebiyle belki ilerde komik duruma düşeceğim ama cesaretle inandığımı düşündüğümü kıvırtmadan yazıyorum.. Kaç kişi aklı sıra haddimizi bildiriyor, makarasını yapıyor.. Kime nasıl cevap yetiştireceğimi şaşırıyorum..

Ama konu mesela Hakan Şükür olunca atış serbest, çünkü adamın hayat tarzı farklı.. Ve ya yazan mesela forumun ağır abisi olunca istediği tonda, hakarette yazabilir.. Hatta bundan başlıkta yapabilir herkesin göreceği biçimde..

İşin bir de şu yönü var, iyi kötü bir yorumum bir fikrim var, ama bana cevap yetiştirenin yaşananlara bir açıklaması yok.. Sadece şaşkın, sinirli.. Bir de Ufuk 'kendimi haklı sanırım' kaygısıyla cevap vermiş.. Yahu haklı değilsem Kalli gelecek haftalarda zaten beni utandırır.. O zaman siz de rahat rahat makarayı yaparsınız.. Peki sen ne diyorsun daha geçen hafta 'büyük hoca' yaptığınız adama.. Onu yaz..

Espriler yapılmış.. Hayır biraz komik olsa, severim aslında yaratıcı şeyleri.. Her neyse..
Aklı selim GS ı duzlege cıkarır, UEFA gruplarına 1. olarak cıkmayı kovalarız, ligde yolumuza favori konumunda devam ederiz. Macera bizi gercek maceraya surukler. Kalli ban ogretilen ve her zaman tavsiye edilen KISS ı uygulasın yeter!
Size ne öğretilmiş bilmem de Kalli mümkünse kendince birşey uygulamasın.. Herkesi yerine koysun fazla da karışmasın..

Neyse uzattım kusuruma bakmayın.. Ben böyle yazarım.. Sizler gibi değil.. Belli ki genel bir rahatsızlık yaratıyorum.. Biraz ara versem iyi olacak.. Cengiz abi uyum sorunu yaşayanlar zamanla gider dediydi, haklıydı, futbol bilgisi olarak olamaz da ortama uyum sorunum var galiba.. Benim de keyfim kaçtı, keyifsiz yazmanın da gereği yok.. Kalli büyük hocalık yaparsa zaten sorun yok paslaşmaya devam edersiniz çeşitli komikliklerle, saçmalamaya devam ederse ki edecek aklınıza yazdıklarım gelsin..

Vaktinizi aldım, yazdıklarını okumaktan büyük keyif aldığım Ali Gürsel başta olmak üzere herkese sevgiler..

Posted: Wed Nov 07, 2007 2:05 am
by Cengiz Akgun
Ali Erdogan wrote:Neyse uzattım kusuruma bakmayın.. Ben böyle yazarım.. Sizler gibi değil.. Belli ki genel bir rahatsızlık yaratıyorum.. Biraz ara versem iyi olacak.. Cengiz abi uyum sorunu yaşayanlar zamanla gider dediydi, haklıydı, futbol bilgisi olarak olamaz da ortama uyum sorunum var galiba.. Benim de keyfim kaçtı, keyifsiz yazmanın da gereği yok.. Kalli büyük hocalık yaparsa zaten sorun yok paslaşmaya devam edersiniz çeşitli komikliklerle, saçmalamaya devam ederse ki edecek aklınıza yazdıklarım gelsin..

Vaktinizi aldım, yazdıklarını okumaktan büyük keyif aldığım Ali Gürsel başta olmak üzere herkese sevgiler..
Cengiz agabey der bunlari ama bu kadar alingan olmayin da der. Bak nasil hatirliyorsun ne dedigimi ben unutuyordum bile. Burada cepheler olusturulmuyor. Onemli olan karsinda soylenenlere kizmayacaksin. Komik oluyorsunda derler "oha" da derler. Yanilan cikar ben yanilmisim der. Seviniriz. Ben kim ne demis hatirlamiyorum bile. Bak Murat Biricik cikti sen bana boyle demistin Gerets icin soylediklerimde, galiba hakliymisin dedi biraz once. Demek ki o zaman demisim. Bana da neler neler diyenler oluyor. Yanlisi mi buluyorlar. Hata google cikti erkeklik bozuldu diye taa fi tarihinde soylediklerimi de buluyorlar. Hic gocunmam boyle seylere. Inandigim seyleri sovunurum. Ama yanilmam mi? Hasa oyle bir iddiam hic olmadi. Fikir degistirmek de ayip degil. Yanilmakta oyle. Yeter ki devamli yaniliyor olma durumunda kalmayasin. O zaman hatani kabul edip habire fikir degistirirsen ne ala ama caktirmadan yaparsan adama gugus oynuyor derler sonra.

Posted: Wed Nov 07, 2007 4:12 am
by Murat Kara
Ali Erdogan wrote:Kime nasıl cevap yetiştireceğimi şaşırıyorum..
Ali senin icine dustugun celiskinin puf noktasi burada yatiyor sanirim. Kimseye cevap yetistirmek zorunda degilsin ki! Aksine kendi fikrini yazdiktan sonra, arkana yaslanip, o fikrin didik didik edilmesini ve genelde yaratici bir sekilde didik didik edilmesini seyretmek buyuk bir zevk degil mi? Bu islem ne kadar yaratici yapilirsa (ne kadar cok acidan yapilirsa) ve ne kadar ortaya yapilirsa o kadar zevkli olmuyor mu? Bu nedenle bu forum digerlerinden daha 'iyi' degil mi?

Herkese cevap yetistirmekle bu is olmaz. Onemli olan ana fikri yanitlamak. Mesela 'Kalli kafayi yemis' fikrine karsi cikanlar olduguna gore, bu 'fikri' yanitlamak onemli, tek tek kisileri degil. Gelen yanitlar her renk ve sekilde olabilir ama genel olarak bu fikre karsi cikiyor o yanitlar.

Yani ortaya attigin fikirden kendini ne kadar yalitabilirsen o kadar guzel bir tatisma cikar ortaya. Bunu yapmanin en guzel yolu da 'o fikri' destekleyecek kanitlari gostermen. Oyle bir kanit yoksa da o zaman narratif yani hikayeyi tutarli yazman.

Tabii bun her zaman yapabilmek kolay degil. Hepimiz insaniz. Ama olayi bu acidan gormek gerekir diye dusunuyorum.

Bu acidan bir dusun bakalim senin Kalli ile ilgili en son yazdiklarin hakkinda. Elbette amacim kriter filan koyup ukalalik yapmak degil. Sadece bir ornek gosteriyorum ve farzimahal konusuyorum. Ama umarim kafanin durulmasina yardim eder.

Posted: Wed Nov 07, 2007 10:42 am
by Ali Erdogan
Cengiz Akgun wrote: Inandigim seyleri sovunurum. Ama yanilmam mi? Hasa oyle bir iddiam hic olmadi. Fikir degistirmek de ayip degil. Yanilmakta oyle. Yeter ki devamli yaniliyor olma durumunda kalmayasin. O zaman hatani kabul edip habire fikir degistirirsen ne ala ama caktirmadan yaparsan adama gugus oynuyor derler sonra.
Abi, bende bir tespitte bulundum ve arkasinda duruyorum.. Ama bunun boyle olmadigini gorursem ve hala "ben oyle degilde soyle demek istedim, vay efendim sen yanlis anlamisin" dersem o zaman olmaz.. Delikanli adamin isi degil bu.. Adam gibi "hata etmisiz" derim, ozurumu dilerim..

Ama benim yazdiklarimin yakininda gezen, bazen beni bile asan elestirileri yapanlarin herhangi bir fikri yok olan biten hakkinda.. Uzucu olan bu..
Murat Kara wrote: Ali senin icine dustugun celiskinin puf noktasi burada yatiyor sanirim. Kimseye cevap yetistirmek zorunda degilsin ki! Aksine kendi fikrini yazdiktan sonra, arkana yaslanip, o fikrin didik didik edilmesini ve genelde yaratici bir sekilde didik didik edilmesini seyretmek buyuk bir zevk degil mi? Bu islem ne kadar yaratici yapilirsa (ne kadar cok acidan yapilirsa) ve ne kadar ortaya yapilirsa o kadar zevkli olmuyor mu? Bu nedenle bu forum digerlerinden daha 'iyi' degil mi?

Herkese cevap yetistirmekle bu is olmaz. Onemli olan ana fikri yanitlamak. Mesela 'Kalli kafayi yemis' fikrine karsi cikanlar olduguna gore, bu 'fikri' yanitlamak onemli, tek tek kisileri degil. Gelen yanitlar her renk ve sekilde olabilir ama genel olarak bu fikre karsi cikiyor o yanitlar.

Yani ortaya attigin fikirden kendini ne kadar yalitabilirsen o kadar guzel bir tatisma cikar ortaya. Bunu yapmanin en guzel yolu da 'o fikri' destekleyecek kanitlari gostermen. Oyle bir kanit yoksa da o zaman narratif yani hikayeyi tutarli yazman.

Tabii bun her zaman yapabilmek kolay degil. Hepimiz insaniz. Ama olayi bu acidan gormek gerekir diye dusunuyorum.

Bu acidan bir dusun bakalim senin Kalli ile ilgili en son yazdiklarin hakkinda. Elbette amacim kriter filan koyup ukalalik yapmak degil. Sadece bir ornek gosteriyorum ve farzimahal konusuyorum. Ama umarim kafanin durulmasina yardim eder.
Sevgili Murat haklisin sanirim, insanlara cevap yetistirmek gibi bir derdim var.. Ama olaya bir de benim acimdan bakarsak, ben bu forumda zaten kimseyi daha dogru durust tanimadim.. Duzenli yazan kisi az oldugu icin kimin ne bildigini anlamak zor.. Ve bu forum gercekten belli bir seviyenin ustunde yazan insanlarin barindigi bir yer, en azindan Turkce olarak bu boyle.. Ben de her yazani ciddiye aliyorum.. Ve cevap verme ihtiyaci hissediyorum..

Yazdiklarimi surekli nedenleri ile yazdim, kendimce mantikli sebepleri uzun uzadiya defalarca gosterdim.. Ne dedim ben, "bu adam yasli, ne vucudu ne beyni kaldiramiyor bu seviyede mucadeleyi, belki de Alzheimer baslangici var cunku su su emareler var".. Adamin yasi 75 yaptiklari tutarsiz, sacma sapan, daha once iki kere saglik sebebiyle birakip gitmis, Fransa futbol federasyonu 65 uzerinde calismayi yasaklamis, daha ne kaniti olsun.. Doktor raporu da bulamam ya..

Isin enteresan tarafi, belli bir seviyenin ustunde gordugum insanlarin cogunun yazilarinda futbol adina hicbir sey olmamasi.. Antep macinda en buyuk suclulardan biri Aykut goruluyor, digeri hala Carrusca diyor vs vs.. Ya da yazilani kucumseme, kendi fikri yok ama burnundan kil aldiran da yok.. Boyle bakinca cevap vermek de yersiz, dedigin gibi..

Keyfim kacti dedigim gibi, sadece bana verilen cevaplardan degil futbol bilgisi acisindan da.. Adam gibi analiz yapan cok az, mac topiginde varsa yoksa "bu ortaladi, su kacirdi, ofsayt oldu, gol attik" mesajlari..

Neyse yazdiklarini bir kenara not ediyorum.. Bir sure ara vereyim, yine yazariz belki ilerde, su keyifsizligim bir gecsin hele.. Kalli nin bunakligi ya da yasi sebebiyle yasadigi handikap herkesce malum olunca biz de gelir hatirlatiriz bu gunleri.. Umarim unutulmaz bu yazilanlar, yazdiklarina sahip cikma olgunlugunu gosterebilir insanlar.. Aksi olursa da ben gelip yazacagim haksizligimi..

Posted: Wed Nov 07, 2007 7:27 pm
by Murat Biricik
Bugun yapılan basın toplantısında son Antep macı ile ilgili TD mizim acıklamaları:

Karl Heinz Feldkamp, Turkcell Süper Lig’deki Gaziantepspor maçının ardından yöneltilen eleştiriler hakkında ise şunları söyledi:

"Adnan Polat maçın devre arasında soyunma odasına geldi. Gayet normal bir görüşme oldu. Bunu, bana yardımcı olma isteği olarak karşıladım. Dün de kendisiyle bir toplantımız oldu. Hatta ben, Adnan Polat’tan, takımı biraraya getirip bugüne kadar neler yapıldığını ve nerelere gelindiğini bir kez daha oyunculara anlatmasını istedim. Bu aramızdaki gayet normal bir ilişki. Yaptığımız, "yönetici ve teknik ekip olarak nerelerdeyiz, gelecek planlamasında neler yapabiliriz"; bunun bilgi alışverişidir. Madem benimle ilgili bir sorun var, bunu bana değil, yöneticilere sormalısınız. Ben size yalan söylemiyorum. Basında neler yazıldığı da beni şu an ilgilendirmiyor."

Kadroda yaptığı değişikliklerin zorunluluktan kaynaklandığını dile getiren Karl Heinz Feldkamp, "Bu değişiklikleri durup dururken mi yapıyorum, bazı konular beni bu değişikliklere itiyor mu ? Bunu ayırt edemiyorsanız, aynı şeylerden bahsetmiyoruz demektir. Burada olduğum müddetçe hangi ilk 11’le çıkarsam çıkayım, bir şekilde eleştirildi. Beşiktaş maçı da dahil. Bu, antrenörün işi. Onun için bu sorunla gayet iyi yaşıyorum" dedi.

Feldkamp, Hasan Şaşa defansta görev vermesiyle ilgili olarak da şu ifadeleri kulandı:
"Her antrenör, oyuncularının iyi ve kötü yanlarını bilir. Benim sağ kanatta bir adama ihtiyacım varsa ve o anda Hasan’dan daha iyi bir oyuncum yoksa, onu oynatırım. Ben Hasan’ın neler yapabileceğini ve en iyi oynadığı mevkiyi biliyorum, ama gerektiği zaman, Denizli’de oynadığı mevkide de oynayabiliyor olması önemli."

Feldkamp, "İsmail Bouzid’e, Servet’in sakat bir şekilde oynadığı dönemde forma vermeyip, daha sonra Linderoth’un sakatlığında şans verdiğini" yorumu üzerine, "Bouzid buraya geldiğinde belli bir zamana ihtiyacı vardı. O zaman "sakat, ama tecrübeli birine mi şans vermeliyim? Hazır olmayan birine mi?" diye bir karar vermem gerekti. Aynı kararı vermem gerekse, şu anki durumunda bu kez Bouzid’i oynatırım. Artık daha iyi" dedi.

Takımdaki genç oyuncuların yükselen performansına da değinen Feldkamp, "Uğur ve Barış için birçok kulüp istekte bulunacaktır. Eğer genç oyuncular, Hakan Şükür, Linderoth, Lincoln ve Song gibi tecrübeli oyuncuların aralarında olmazlarsa geriye giderler, Arda bile henüz 20 yaşında. Eğer bu saydığım tecrübeli oyuncularla gençler birarada olmazlarsa, ilerlemeleri çok zor" şeklinde konuştu.