Page 34 of 37

Posted: Mon Jul 10, 2006 6:56 pm
by Baris Tokat
Cengiz Akgun wrote:Gecen gun Rooney icinde soyledimdi. Futbol yildizlari kenar mahalleden cikabiliyorlar ama iclerindeki kenar mahlleyi cikartmakta cok zorluk cekiyorlar. Kufur ederse atar kafayi boyle diye hak verenler olmu$. Hatta deger mi bir altin parcasi icin kufr yemege kar$iligini vereceksin diye savunanlar var. Kusura bakmasinlar ama bu ilkel du$unce tarzi yuzunden Turkiye hala kan davalari gudulmekte sokakta insanlar $i$lenmekte babalar ve erkek karde$ler kiz karde$lerini karilarini kasap gibi dogramaktalar. Artik silkinin biraz. Kufur etti aklim ba$imdan gitti filan gibi sacma sapan ipe sapa gelmez sebebler yuzunden elini kana bulayan salaklari telin etmek insanlik borcunuz. Kufur edenin lafi ile ne ananizin ne babanizin ne de ailenizin namusu ne de sizin namusunuz ve $erefiniz lekelenir. Eee ne yapalim oturalim mi adam sulalemizi kalaylarken diyeceklere "senin gibi zavallinin seviyesine du$ecek degilim. Aynen iade ediyorum" diye yuruyup gitmesini ogrenin.
Bu onu ya daha da kudurtacaktir ya da yaptiginin ayip oldugunu gorecektir. Soyledigim gibi ilk durumdaki gibi tam bir psikopatsa Sizin icine du$eceginiz acmaza du$up gasp darp sucunu i$lemesi cok daha muhtemel olup aradigi belayi bulacaktir. Kar$ilik verip birde ustune filan yuruyup Zidane gibi vurursaniz ondan daha fazla suclu durumuna du$eceginiz de unutmayin.
Sevgili Cengiz Bey,

bu kadar sivri bir dille olmasa bile aynisini simdi ben yazacaktim. Söylediklerinizin altina kayitsiz sartsiz imzami atiyorum...

Posted: Mon Jul 10, 2006 7:00 pm
by Ozan Ersoy
Sabah yazdiklarimdan sonra arkadaslar ne demis diye soyle bir yukarilara goz attim da aklim cikti. Buyuk hayal kirikligi. Uzuldum ve Zidane'in yaptigi harekete ne kadar sasirdiysam surada yazilan bazi satirlara da o kadar sasirdim. Yani butun dunyanin gozu onunde kufur edildi diye kafa atana "haklidir, helal olsun diyenler" sokakta ne yaparlar dusunmedim degil. Bir anda kufur ediyor diye dogranan coluklu cocuklu Ingiliz'ler aklima geldi ne yalan soyleyeyim. Bu ne onur korumadir, seref meselesidir, hangi devirdeyiz, hangi gelismislikten, olgunluktan soz ediyoruz? Daha gidilecek cok yol var, cook firin ekmek yenecek... Hepimize buyuk gorev dusuyor.
Cengiz Akgun wrote:Kusura bakmasinlar ama bu ilkel du$unce tarzi yuzunden Turkiye hala kan davalari gudulmekte sokakta insanlar $i$lenmekte babalar ve erkek karde$ler kiz karde$lerini karilarini kasap gibi dogramaktalar. Artik silkinin biraz. Kufur etti aklim ba$imdan gitti filan gibi sacma sapan ipe sapa gelmez sebebler yuzunden elini kana bulayan salaklari telin etmek insanlik borcunuz. Kufur edenin lafi ile ne ananizin ne babanizin ne de ailenizin namusu ne de sizin namusunuz ve $erefiniz lekelenir. Eee ne yapalim oturalim mi adam sulalemizi kalaylarken diyeceklere "senin gibi zavallinin seviyesine du$ecek degilim. Aynen iade ediyorum" diye yuruyup gitmesini ogrenin.
Ne guzel denmis....

Bu arada Dunya kupasi Altin Top odulunu Zidane'a vermisler.

"Zidane polled 2012 points in the vote by journalists covering the tournament, beating Italians Fabio Cannavaro (1977 points) and Andrea Pirlo (715 points) in the ballot."

FIFA neyi dogru yapti ki bunu yapsin. Bu odulu bu oyuncuya vermek spora hakarettir, yuz karasidir.

Bakalim Zidane ne yuzle alacak odulunu. Aslinda ona son bir sans daha verildi. Cikar herkes onunde, ulkesinden, hayranlarindan, futbol dunyasindan ozur diler, odulu de kabul etmez, Cannavaro'ya verilmesini rica eder. En azindan olmus bitmis bir seyin hayatinin geri kalanini etkilemesini onler ve yuzunun akiyla, samimiyetle ozur diler.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Jul 10, 2006 7:38 pm
by Ismail Gezer
Zidane'ın kırmızıyı görmesinin başlangıcında gözlemcilerin yardımcı hakemi uyarması varmış. Zaten kartın çıkması biraz zaman almıştı. Mantıklı bir sistem..

Posted: Mon Jul 10, 2006 7:52 pm
by Baris Tokat
Ozan Ersoy wrote:
Bu arada Dunya kupasi Altin Top odulunu Zidane'a vermisler.

"Zidane polled 2012 points in the vote by journalists covering the tournament, beating Italians Fabio Cannavaro (1977 points) and Andrea Pirlo (715 points) in the ballot."

FIFA neyi dogru yapti ki bunu yapsin. Bu odulu bu oyuncuya vermek spora hakarettir, yuz karasidir.

Bakalim Zidane ne yuzle alacak odulunu. Aslinda ona son bir sans daha verildi. Cikar herkes onunde, ulkesinden, hayranlarindan, futbol dunyasindan ozur diler, odulu de kabul etmez, Cannavaro'ya verilmesini rica eder. En azindan olmus bitmis bir seyin hayatinin geri kalanini etkilemesini onler ve yuzunun akiyla, samimiyetle ozur diler.

Ozan Ersoy
Ozan Bey,

bu da biraz radikal olmuyor mu?

Birincisi, FIFA secmiyor en iyi oyuncuyu. Gazeteciler seciyor. Tamam, FIFA bu dünya kupasinda futbolun katli icin elinden geleni yapti ama, FIFA'nin burda ne sucu var?

Ikincisi, Zidane bence de bu ödülü haketti, cünkü herkes Ronaldinho, Messi, Ronaldo derken, o sahaya cikip 34 yasinda Ispanya ve Brezilya'yi nerdeyse tek basina yenip tikir tikir futbolunu oynadi. Son macta yaptigi hareketi hic ama hic tasvip etmiyorum, ama bu onun turnavada gösterdigi futbolu silemez. Onsuz finale gelemezdi Fransa, ve su an bile Fransa'da o olaya ragmen yine kahraman olarak görülüyor. Kimse ona kizgin degil.
(Kizgin olunacak biri varsa o da zaten TD Domenech'dir. Italya'nin 75. dakikadan sonra gücü tükenmis, adamlar beraberligi korumaya calisiyor, o hala tek forvetle oynuyor. Dikkat ettim, son dakikalarda Fransa'nin bir ataginda alti pas etrafinda sekiz tane Italyan oyuncu vardi ama sadece üc Fransiz)

Ücüncüsü, Zidane, o ödülü alirsa eger, o esnada eminim ki tüm futbolseverlerden özür dileyecektir (onu yakistirabilecegim tek davranis budur) ama ödülü geri vermesi beklenmemesi lazim, cünkü yukarida dedigim gibi, spor yazarlari, gazeteciler bu ödülü ona layik görmüs, bence de dogru bir karar.
Ayrica Zidane'nin bu kadar ödül manyagi olacagini da sanmiyorum. Belki ödülü gercekten de Cannavaro'ya verilmesini isteyebilir.

Bu arada rivayetlere göre Materazzi'nin Zidane'a "terörist" veya "terörist cocugu" gibi birseyler savurdugu söyleniyor.

Herkes soruyor, böyle büyük bir futbolcu kendini bir anlik nasil böyle kaybeder diye. Neticede o da bir insan, onun da bir dayanma siniri var. Mac boyunca, fiziksel ve sözel darbelere maruz kalmasi, hatta sakatlanmasi, birinci yaridaki kafa vurusunun son anda Buffon'un kurtarmasi, kendisinin son maci olmasi ve mutlak zafer azmi...tüm bunlar saniyorum sinirlerini sonuna kadar gerdi. Ve sigorta iste o "terörist" lafinda atti.

Dikkat ettiyseniz kirmizi karttan sonra Buffon yanina gitti ve Zidane aglamakliydi. Bir anlik kendini kaybetme nelere maloldugunu anladi hemen.
O da biliyor ne kadar aptalca birsey yaptigini, o da biliyor ki kupayi kaldirmak alinabilecek en yüce intikamdi. Ama is isden gecmisdi bir defa.

Herseye ragmen Zidane'in ismi Pele'lerle Maradona'larla anilacak.

Posted: Mon Jul 10, 2006 7:58 pm
by Tolga Girici
Baris Tokat wrote:
Ozan Ersoy wrote:
"Zidane polled 2012 points in the vote by journalists covering the tournament, beating Italians Fabio Cannavaro (1977 points) and Andrea Pirlo (715 points) in the ballot."
FIFA neyi dogru yapti ki bunu yapsin. Bu odulu bu oyuncuya vermek spra hakarettir, yuz karasidir.
Bakalim Zidane ne yuzle alacak odulunu. Aslinda ona son bir sans daha verildi. Cikar herkes onunde, ulkesinden, hayranlarindan, futbol dunyasindan ozur diler, odulu de kabul etmez, Cannavaro'ya verilmesini rica eder.

Ozan Ersoy
Birincisi, FIFA secmiyor en iyi oyuncuyu. Gazeteciler seciyor.

Ücüncüsü, Zidane, o ödülü alirsa eger, o esnada eminim ki tüm futbolseverlerden özür dileyecektir (onu yakistirabilecegim tek davranis budur) ama ödülü geri vermesi beklenmemesi lazim, cünkü yukarida dedigim gibi, spor yazarlari, gazeteciler bu ödülü ona layik görmüs, bence de dogru bir karar.
Ayrica Zidane'nin bu kadar ödül manyagi olacagini da sanmiyorum. Belki ödülü gercekten de Cannavaro'ya verilmesini isteyebilir. .

Herseye ragmen Zidane'in ismi Pele'lerle Maradona'larla anilacak.
Ben de umuyorum, insallah Zidane odulu almaya gittiginde ozur diler ve odulu Cannavaro'nun hakettigini soyler ve ona verir. Boyle bir sey yapmak onu cok yuceltir ve yapacagini saniyorum.

Onun disinda, buyuk futbolcularin icinde bu tip hareketleri ilk yapan Zidane degil, ayrica Zidane'in kariyerinde de bu ilk degil. 98 dunya kupasinda da bir macta boyle sert bir hareket yapmisti. Yani peygamber olmadigini biliyoruz. O yuzden bu hareketi hakli cikarmanin, savunmanin alemi yok bence.

Ama butun bunlar Zidane'i iyi hatirlamama engel degil. Eric Cantona, Hagi gibi oyunculari iyi hatirladigim gibi onu da iyi hatirlayacagim.

Posted: Mon Jul 10, 2006 8:55 pm
by Ozan Ersoy
Baris Tokat wrote:
Ozan Bey,

bu da biraz radikal olmuyor mu?

Birincisi, FIFA secmiyor en iyi oyuncuyu. Gazeteciler seciyor. Tamam, FIFA bu dünya kupasinda futbolun katli icin elinden geleni yapti ama, FIFA'nin burda ne sucu var?

Ikincisi, Zidane bence de bu ödülü haketti, cünkü herkes Ronaldinho,
Evet nasil radikal oluyormus bakalim. FIFA boyle buyuk odulu bir kere gazetecilere birakmakla iyi halt etmis. Oscar'larin halk oylamasiyla yapildigini duydunuz mu hic? Kurarsin, Beckenbauer, Platini, 20-30 kisilik bir kurul oylarlar verirler odulu. Gazeteciler kim oluyormus ki? Maradona bile turnuvanin en iyi oyuncusu Cannavaro'dur demis. Maradona'nin oyun stiline ve Cannavaro'nun mevkisine bakildiginda radikal bir dusunce kendisi icin. Dunyanin en buyuk futbol turnuvasinin en iyi oyuncu odulunu veriyorsun. Bu is gonul isi degil, bilirkisi isidir.

Ikincisi basari bir pakettir. Performans, liderlik, ahlak, disiplin bir butun halinde olculur. Sadece performansla olculemez. Mustafa Kemal'in de bundan 70 sene once dedigi gibi hem zeki, hem cevik hem de ahlakli olmasi istenir.

Zidane'a bu odulun verilmesi spora, sporun ruhuna hakarettir.

Bu odul genclere, diger spor yapanlara, ne yaparsaniz yapin, ne rezillik ederseniz edin eger performansiniz iyiyse, sorun yok, hatta tac bile takabiliriz mesajini verir. FIFA gibi dunyanin en fazla sevilen sporunun en tepesindeki kurulusun en son vermesi gereken mesajdir bu. Tek kelimeyle Zidane'in hareketi kadar fiyasko...

Demek terorist demis Matterazi? Hem de terorist oglu.. Vay bee... Kafaci Zidane'a cok da abarti bir laf olmamis sanki ne dersiniz? Zidane hic saniye kaybetmeden ispatlamis kimin ne oldugunu.

Zidane madalyasini almaya bile cikmadi. Yani utandiginin uzuldugunun bir gostergesi. Bu firsati iyi kullanip, ozur dilemesini ve odulu de gercek sahibine vermesini bekliyorum.

Ha bu arada gercek lider, 1990 dunya kupasinda top toplayiciliktan baslayip dunya kupasi sampiyonu olan adam ne demis? "Benim odule module ihtiyacim yok. Gercek odul buradaki altin kupadir."

Ozan Ersoy

Posted: Mon Jul 10, 2006 11:33 pm
by Mehmet Cirak
Olayi justify etmek icin soylemiyorum, ama racist birseyler soylemis Materazzi diye duydum bir Fransiz arkadasimdan. Zidane, Henry gibi futbolcular irkciliktan cok cekmis adamlar hayatlari boyunca. Irkcilik butun futbolculari neredeyse AFrika kokenli olan Fransa icin buyuk bir sorun. Zidane'in yedigi halti savunmak degil amacim, cok kotu sacmaladi ama Materazzi'nin ne dedigi de cok kolay tesbit edilebilir, mikrofonlara yakalanmamis olsa bile dudak okuyan adamlar var. Zidane'a cezasi neyse verilsin, ama Materazzi'ye de verilsin. Fair play derken de bazi seyleri gormezden gelmemeli. Futbolun icinde her turlu pislik var, bazen kazanmakla kaybetmek arasindaki fark da bu pislik olabiliyor ne yazik ki. Pisligi elimine etmek otoritelerin gorevi ama bir halt yapilmiyor bence. Sadece boyle yumruk, kafa gibi cok bariz olaylar degerlendiriliyor, halbuki mac icinde ne kufurlesmeler, tukurmeler oluyor, ki bunlarin tesbit edilebilenleri degerlendirmeye alinmali.

Posted: Tue Jul 11, 2006 12:25 am
by Ozgur Huseyinoglu
Görkem KIRGIZ wrote:herkes kontrolünü kaybedebilir. keşke kaybetmeseydi tabi, bu kadar büyük bir oyuncu..

materazzi gibi adi şerefsiz karaktersiz serseri futbolculara anında ceza veremeyen, sanki madur futbolcu oymuş gibi gösteren fifa da farkına varsın. bu kadar bunak gerizekalı bir araya toplanırsan, son derece sakin, kendine hakim futbolcular bile senin kesemediğin cezayı kendileri kesme gafletinde bulunabilirler.
Sevgili Gorkem,
Yukarda da bahsi gecmismis. Yazinda vurguladigim kismi, hepten genel mi soyledin, Zidane'i da isin icine katarak mi soyledin bilmiyorum ama, oyle son derece sakin bir eleman degil. Istatistik delisi Amerikan TV'lerinde, cogu zaman ise yarar seyleri soylemiyorlar ama, "Bu Zidane'in dunya kupasinda ilk 'kafa'si degil, daha once de 98'de Suudi Arabistan macinda yapmisti aynisini" gibisinden bir laf ettiler. Macin ince detaylarini bulamadim ama, resmi site (FIFA) raporunda o macta da 71'de kirmizi kartla atildigi gorulebiliyor.

Ana fikrine (Materazzi'nin masum/sucsuz "magdur" olmadigi) karsi cikiyor degilim ama, Zidane'in da sabika kaydi, sutten cikmis ak kasik degil. Tabii yine de boylesi bir kariyere hic istemeyecegi, istenmeyecek bir nokta koyuyor oldu, o durumun yazikligina da itirazim yok...

Posted: Tue Jul 11, 2006 12:28 am
by Can Baysan
Materazzi, Zidane'a küfretmiş!

Dünya Kupası finalinde Zidane'nın Materazzi'ye kafa atmasının arkasında "ağır bir küfürün" yattığı ortaya çıktı. Degişik iddialar da var...

Dünya Kupası finalinde Zinedine Zidane'nın İtalyan defans oyuncusu Marco Materazzi'ye kafa atmasının arkasında bir "küfürün" yattığı ortaya çıktı. Brezilya'nın TV kanalı Globo'nun dudak okuma uzmanlarına göre Materazzi, Zidane'ın kızkardeşi için 2 kere "fahişe" dedi. Ünlü Fransız yıldızın menajeri Alain Migliaccio da bu iddiayı destekleyen bir şekilde, Materazzi'nin "çok ciddi" bir söz sarf ettiğini söyledi.
BBC'ye konuşan Migliaccio, İtalyan oyuncunun göğsüne attığı kafanın nedeni hakkında Zidane'nın bir kaç gün içinde açıklama yapacağını ifade etti. Menajer, "Zizou normalde böyle sözlere aldırmaz ama pazar akşamı içinde birşeyler patladı. Şu an çok mutsuz ve hayalkırıklığı içinde. Böyle bitmesini istemezdi" diye konuştu.
Materazzi'nin maç içinde Cezayir asıllı Zidane'a "terörist" dediği ve "Fransa için oynamayı hak etmediği" yorumlarını yaptığı da iddia edildi.
Fransa ve İtalya arasında oynanan Dünya Kupası finalinde jübile maçına çıkan yaşayan efsane Zidane, 110. dakikada İtalyan savunma oyuncusuna kafa atıp kırmızı kart görmüş, maçı ve kupayı penaltılarla İtalya kazanmıştı.
MİLLİYET

Posted: Tue Jul 11, 2006 12:34 am
by Tolga Girici
Ozgur Huseyinoglu wrote:
Görkem KIRGIZ wrote:herkes kontrolünü kaybedebilir. keşke kaybetmeseydi tabi, bu kadar büyük bir oyuncu..
son derece sakin, kendine hakim futbolcular bile senin kesemediğin cezayı kendileri kesme gafletinde bulunabilirler.
Sevgili Gorkem,
98'de Suudi Arabistan macinda yapmisti aynisini" gibisinden bir laf ettiler. Macin ince detaylarini bulamadim ama, resmi site (FIFA) raporunda o macta da 71'de kirmizi kartla atildigi gorulebiliyor.
98 Dunya Kupasi'nda Zidane yere dusen rakibinin sirtina bastigi icin kirmizi kart gormustu. Onun disinda 2000 senesinde rakibine yine kafa atmis. Boyle seyler yapabilen birisi.

Posted: Tue Jul 11, 2006 2:23 am
by Tolga Girici
Görkem KIRGIZ wrote:[

bir abim bana bir olay anlatmıştı. ne kadar doğru bilmiyorum. yanlışsa ve doğrusunu biliyorsanız düzeltin. metin oktay son maçlarını oynuyor artık ve hayatında hiç kırmızı kart görmemiş. fenerbahçeli çok yakın bir arkadaşı da ona "oğlum ne yapıp edip sana kart gösterteceğim" diyor. ve fenerbahçe - galatasaray maçında metin oktay'a pandiği basıyor. metin oktay da dayanamayıp tokadı basıyor ve oyundan atılıyor. böyle bir olay olduysa metin oktay'dan eksilen birşey gösterirmisiniz bana?
Bu olayda Metin Oktay'a kart gosteren oyuncu FBli Yilmaz Sen. Bir yerde okumuysum. Metin Oktay kirmiziyi gordukten sonra seyirciyi selamlayip aglayarak disari cikarken Fenerbahceli seyircilerden bile alkis aliyor diye biliyorum.

Hatta o yaziyi buldum:

http://www.zaman.com.tr/2002/07/09/yorumlar/yorum2.htm
Metin’in insanlarla diyaloğu ve münasebeti hep böyle bir özel duygusallık taşımıştır. Gol atıp da havalara zıpladığı görülmemiştir; dönüp önüne bakarak santraya doğru yürür... Hayatında bir defa bir yabancı hakem tarafından oyundan atıldı. Yılmaz’ın sürekli tekmelerine o büyük sabrının taştığı noktada mukabele ettiği için başına bu iş gelince, arkadaşlarının itirazları devam ederken o bir kenara çekilip kahırlı bir yüzle beklemeye başladı. Çaresi olmadığını anlayınca, teri soğumasın diye omuzlarına attıkları pardösüyle beraber çıkış tüneline doğru yürümeye başladı... Tespitim sahihtir ve gayet iyi hatırlıyorum. Fenerbahçeliler dahi bir ara, tribünlerden “Me–tin, Me–tin..:” diye tezahüratta bulundu. Metin Oktay Galatasaraylıydı; ama sevgisi Galatasaray ile sınırlı değildi.

Posted: Tue Jul 11, 2006 4:02 am
by Tolga Girici
Hincal Uluc wrote: Yemekler, soğuk, sıcak türlü türlü içkiler, purolar, şakalaşmalar, sataşmalar.. Maçlar çok kötü olsa da bizler hep eğlendik.. Biz futbolu bizim evde gene "Oyun" yapmayı başardık..

İşte şimdi Dünya Kupası final maçının devre arasında bizim bahçedeyiz..
Bir televizyon dehası Kenan Onuk'un 2002 Dünya Kupası'nda zekâsı ile yarattığı "Bizim evin bahçesinden maç yorumları" "Sokaktaki Adam"ın, sıradan ama ve devamlı meraklı futbol seyircisinin düşündüklerini anlatma esaslı bir yapımdı.. Müthiş tuttu. Hatta maçın kendisi kadar ilginç oldu nerdeyse.. Fuat Akdağ "Kenan Ağbi'nin programını sürdürelim" dedi.. "Peki" dedik..
Bu arada, bugün Kenan'ın ölümünün birinci yılı.. 30 yıllık arkadaşım, can kardeşimin.. Ölümüne hala inanmış değilim inanın.. Hani o "Bir yerden çıkıp gelecekmiş gibi" hissi var ya.. O hiç gitmedi benden..
Bu defa maçları da bahçede izleyecek sistemi sponsorlarla kurduk.. Sony en mükemmel modellerinden birini kurdu bahçeye.. Karşısına koltukları, salıncaklı divanı Mudo yerleştirdi.. İlly geçen defa olduğu gibi, Kahve Köşesi yaptı.. Bahçeyi dolduran kalabalığın yemek servisi Divan, meyve servisi İsmet'ten geldi.. Tam bir cümbüş..
Benim de evime beles mobilya, tv, yiyecek, icecek getirsinler futbol benim icin de "oyun " olur. Bu adam kose yazilarinda Divan, Mudo diye reklam yaptikca daha cok sinir olmaya basliyorum.

Posted: Tue Jul 11, 2006 6:25 am
by Can Baysan
Tolga Girici wrote:Benim de evime beles mobilya, tv, yiyecek, icecek getirsinler futbol benim icin de "oyun " olur. Bu adam kose yazilarinda Divan, Mudo diye reklam yaptikca daha cok sinir olmaya basliyorum.
Sony ve İlly dedikleri, maçı birlikte izlediği dostlarının adlarının kısaltılmışı ya da lakabı olsa gerek.
"Mudo" öyle mesela. Mudo mağazalar zincirinin sahibi Mustafa Taviloğlu'ndan "Mudo" diye bahsediyor.

Posted: Tue Jul 11, 2006 11:46 am
by Kenan Atak
Isvec gazetesi Aftonbladet'e gore Materazzi'nin Zidane'i cileden cikartan sozleri su olmus "sen terorist orospu bir annenin oglusun". Yorum sizin. Her insan etten kemikten bu laflar oyunun gerilimi ve insanlarin kutsal degerleri bir araya geldiginde kolay sindirilecek sozler degil. Sindirene ve Eflatun/Gandhi sabri gosterene sapka cikaririm cunku cok zor kendini tutabilmek.

Posted: Tue Jul 11, 2006 12:11 pm
by Hasan Tezcan
Kerem Tezic wrote:Isvec gazetesi Aftonbladet'e gore Materazzi'nin Zidane'i cileden cikartan sozleri su olmus "sen terorist orospu bir annenin oglusun". Yorum sizin. Her insan etten kemikten bu laflar oyunun gerilimi ve insanlarin kutsal degerleri bir araya geldiginde kolay sindirilecek sozler degil. Sindirene ve Eflatun/Gandhi sabri gosterene sapka cikaririm cunku cok zor kendini tutabilmek.
Aftonskiten yazdiysa dogrudur :D Zavallim benim kendini tutamamis
koyvermis iste. Zidane for president...bakarsiniz secilir...