Page 3 of 4

Posted: Tue Sep 02, 2008 10:55 pm
by Kerem Gulec
Dizilis konusuna ek...

Sampiyonlar ligi final maci takimlarin dizilisleri:

http://www.uefa.com/competitions/ucl/fi ... rt=tl.html

Ayni linkte sayfanin asagisindaki butondan Chelsea'nin de dizilisine bakilabilir.

Bu ikinci link de Sevilla'nin dizilisi. Tanidik bir mac.

http://www.uefa.com/competitions/ucl/fi ... rt=tl.html

Son linkte Arsenal'in dizilisi icin:

http://www.uefa.com/competitions/ucl/fi ... rt=tl.html

Cok acik oldugu uzere futbol takimlari birbirinden farkli dizilislerle oynayip basarili olabilir. Bu arada UEFA.com'un dizilislerinin dogal olarak mac basindaki formal dizilisleri icerdigini belirtmek lazim. Mac icinde zaten bir suru faktore gore dizilisler degisiyor. Ayrica yine Uefa.com'un datalarindan, bir takimin evinde farkli, deplasmanda farkli dizilislerle oynadigi da gozlenebilir. Bir diger gozlemim de, bazen rakibe gore dizilisler degismis. Buna eminim sakatliklar, vb... bir suru faktor de eklenebilir.

Sozun ozu, Serkan ister "wing-back" adiyla pazarlanan sekilde oynasin ister Ugur'la birlikte onlu arkali oynasin (mesela 4-4-2 veya 4-5-1 deki gibi), yeter ki basarili olsun formayi alsin. Ki bu cocuk gercekten iyiyse, benim tercihim Ugur'la ayni anda oynamasi olur. Zaten orta sahanin saginda da problem oldugu acik.

Posted: Tue Sep 02, 2008 11:03 pm
by Cengiz Akgun
Yahu birader herkes okumadan alim yazmadan katip olmus. Ne teoriler ne yorumlar bunlar boyle. Benim bildigim bu oyunda kaleci, sag-bek, sol-bek, (orta) bek, sag-acik sol-acik, sol-ic, sag-ic, centre-half (santrahaf derlerdi), santrafor gibi adamlar oynanirdi.

Supuren, Libero bilmem ne gibi laflar sonradan ortaya cikti. Futbol basit bir oyundur. Bu kadar kafa karistirmaya degmez. Kisacasi sag ayagi iyi olani saga sol ayagi iyi olani sola koyarsin. Topu karsilamasini bilen (sektirmeyen) oyunu okuyup karsi takimin hucum ederken bir sonraki hamlesini goren kolay calim yemeyecek kadar dengeli yere basan, cevik, ve hizli kademe yaparak kesici rolunu ustlenebilen adami geride oynatirsin. ELbette bugunku oyun cakili oynanamiyor. Toplu hucum toplu defans denen bir sey var. Geridekiler ileri cikarlar ama ilerdekiler pek geri oynayamazlar. O yuzden boyle forvetin filan defans yapmaya kalkip topu hic olmadik yerde ceza sahasi yakininda kaybederse golu yersin. Gerideki adamin ileri cikip golu atamazsa da pek buyuk bir sey kaybetmezsin. Alt tarafi gol kacar. Ama adam cogaltip ilerdeki hucum adamlarina ve oyun kurucuna pas verme sarsini artirdigin icin bu adamlar hunerli ise topu cogunlukla rakibin yari sahasinda oynarsin. Iki ayagi ile topa vurabileni buldun mu defans oyuncusu olarak (ayni sey forvet adamin icinde gecerli. Ortada olup ayak degistirme icin vakit kaybetip topu caldirmaz) yeme de yaninda yat gibi olur. Geride oynattigin iki ayagina hakim adama supurturmusun yoksa hangi boslugu gorursen "serbestsin" doldur mu dersin bu senin deneyimine ve hunerine kalmis. Yeterki adamlarinin yeteneklerini ne yapip ne yapamayacaklarini onceden gorme yetenegin olsun.

Posted: Wed Sep 03, 2008 5:33 am
by Metin Kuruçay
Ali Gursel wrote:
Metin Kuruçay wrote: modern sistemi kaos futboluna geri dönüş uğruna değiştirmemelisiniz diye düşünüyorum.
Cruyff, Beckenbauer vs. wingerlar falan yokken oynadilar, bunlar kaos futbolu mu oynuyordu?

Ya da bizim takimda Sabri modern sistemi, Hakan Balta kaosu mu temsil ediyor?
Benim kastettiğim Cruyff' un "teknik direktör" olarak idare ettiği Barcelona' dır. Cruyff' un futbol oynadığı dönemi bilmiyorum çünkü izlemedim. Ancak Cruyff, Barcelona' nın teknik direktörü iken takımına kaos değil mantık futbolunu oynattı. O dönemde de Barcelona' nın en iyi yaptığı iş çizgiye beklerini yollayıp bu oyuncularla oyunun her iki yöne genişlemesini sağlamaktı. Ki o dönemki Barcelona' yı izlemek büyük zevkti.

Sorunuza gelirsem: Evet Hakan Balta şu anda oynadığımız sisteme kesinlikle uymayan bir oyuncu. [Milli Takımda oynamasına rağmen] Ben size, bize uyan oyuncuyu söyliyeyim: Hakan Ünsal.

Sabri konusunda ise ben Sabri' nin winger olmadığını zaten söyledim. Sadece Sabri' den bu tip bir oyuncu yaratılmaya çalışıldığını anlatmaya çalıştım. Yoksa Sabri buna uygundur demedim. Uğur Uçar bu görevi yapıyordu ve oynadığı dönemde de çok güzel asistler yaptı.

Posted: Wed Sep 03, 2008 5:43 am
by Metin Kuruçay
Cengiz Akgun wrote:Yahu birader herkes okumadan alim yazmadan katip olmus. Ne teoriler ne yorumlar bunlar boyle. Benim bildigim bu oyunda kaleci, sag-bek, sol-bek, (orta) bek, sag-acik sol-acik, sol-ic, sag-ic, centre-half (santrahaf derlerdi), santrafor gibi adamlar oynanirdi.

Supuren, Libero bilmem ne gibi laflar sonradan ortaya cikti. Futbol basit bir oyundur. Bu kadar kafa karistirmaya degmez. Kisacasi sag ayagi iyi olani saga sol ayagi iyi olani sola koyarsin. Topu karsilamasini bilen (sektirmeyen) oyunu okuyup karsi takimin hucum ederken bir sonraki hamlesini goren kolay calim yemeyecek kadar dengeli yere basan, cevik, ve hizli kademe yaparak kesici rolunu ustlenebilen adami geride oynatirsin. ELbette bugunku oyun cakili oynanamiyor. Toplu hucum toplu defans denen bir sey var. Geridekiler ileri cikarlar ama ilerdekiler pek geri oynayamazlar. O yuzden boyle forvetin filan defans yapmaya kalkip topu hic olmadik yerde ceza sahasi yakininda kaybederse golu yersin. Gerideki adamin ileri cikip golu atamazsa da pek buyuk bir sey kaybetmezsin. Alt tarafi gol kacar. Ama adam cogaltip ilerdeki hucum adamlarina ve oyun kurucuna pas verme sarsini artirdigin icin bu adamlar hunerli ise topu cogunlukla rakibin yari sahasinda oynarsin. Iki ayagi ile topa vurabileni buldun mu defans oyuncusu olarak (ayni sey forvet adamin icinde gecerli. Ortada olup ayak degistirme icin vakit kaybetip topu caldirmaz) yeme de yaninda yat gibi olur. Geride oynattigin iki ayagina hakim adama supurturmusun yoksa hangi boslugu gorursen "serbestsin" doldur mu dersin bu senin deneyimine ve hunerine kalmis. Yeterki adamlarinin yeteneklerini ne yapip ne yapamayacaklarini onceden gorme yetenegin olsun.
O eskidendi. Futbol artık basit bir oyun değil. Eskiden basitti evet. Ortalama bir futbolcunun 3km koşarak maç bitirdiği dönemden çıktık, artık Premier League' de 12-13 km' ler koşan futbolcuların olduğu döneme geldik. Dolayısı ile sistemler, oyun içindeki değişik varyasyonlar, alan savunması, defans yaparken sürekli 11 kişi topun arkasında olma, hücümcu bekler, önliberolar, 4-6-0 gibi santraforsuz taktikler gelişti.

Yani artık "Ahmet sen iyi orta yapamıyorsun geride bekle senin top kapma becerin yüksek, hadi aslanım" dönemi bitti. Hatta çoktan bitti. Şimdi mevcut oyuncular üzerinde modern futbolun gereklerine uyan sistemlerin zorladığı değişiklikleri gerçekleştirebilmek maharet. Bunu başarabilenlere teknik direktör diyorlar. Bakın iyi veya kötü teknik direktör demedim. Sadece teknik direktör... Yoksa herkes alır eline sistemi, yazar oyuncuları, 2 tane de yardımcı antrenör antreman verir takıma, al sana teknik direktör. Bu kadar basit değil artık.

Posted: Wed Sep 03, 2008 8:42 am
by Osman Kiciman
Metin ve Ali'nin yazdıklarını keyifle okudum. Bana, bekin hücuma katkı yapmasının ilk başlangıcının, futbolcu yeteneğinden ziyade hoca tercihi olduğu argumanı daha doğru geldi. 93/94'de Manu ile oynadığımız dış saha maçında rakipte o kadar çok iyi hücumcu vardı ki Ferguson iyi bir kanat oyuncusunu da beke koymuştu, adını çıkaramadım. İngilizler Avrupa'dan yasaklı oldukları dönemde domestik takılırken, ligleri şimdikinden çok farklı sonuçlarla doluydu. Acaip bol gollü maçlar oynanırdı, gol atılmayan maç pek olmazdı. Belki bu sürecin uzantısıydı, zayıf gördüğü rakip karşısında bu tarz bir risk almak? Belki güncellikten uzak olmalarının ürünüydü. Bu maçın sonucunda biz turu geçerken, Cantona panoları tekmelemiş, ŞL statüsü de makyajlanmıştı :lol: Manu gibi takımların elenmesini engellemek adına hiç maç yapmadan lige koyma hadisesi...

Posted: Wed Sep 03, 2008 8:55 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Cengiz Akgun wrote:Yahu birader herkes okumadan alim yazmadan katip olmus. Ne teoriler ne yorumlar bunlar boyle. Benim bildigim bu oyunda kaleci, sag-bek, sol-bek, (orta) bek, sag-acik sol-acik, sol-ic, sag-ic, centre-half (santrahaf derlerdi), santrafor gibi adamlar oynanirdi.

Supuren, Libero bilmem ne gibi laflar sonradan ortaya cikti. Futbol basit bir oyundur. Bu kadar kafa karistirmaya degmez. Kisacasi sag ayagi iyi olani saga sol ayagi iyi olani sola koyarsin. Topu karsilamasini bilen (sektirmeyen) oyunu okuyup karsi takimin hucum ederken bir sonraki hamlesini goren kolay calim yemeyecek kadar dengeli yere basan, cevik, ve hizli kademe yaparak kesici rolunu ustlenebilen adami geride oynatirsin. ELbette bugunku oyun cakili oynanamiyor. Toplu hucum toplu defans denen bir sey var. Geridekiler ileri cikarlar ama ilerdekiler pek geri oynayamazlar. O yuzden boyle forvetin filan defans yapmaya kalkip topu hic olmadik yerde ceza sahasi yakininda kaybederse golu yersin. Gerideki adamin ileri cikip golu atamazsa da pek buyuk bir sey kaybetmezsin. Alt tarafi gol kacar. Ama adam cogaltip ilerdeki hucum adamlarina ve oyun kurucuna pas verme sarsini artirdigin icin bu adamlar hunerli ise topu cogunlukla rakibin yari sahasinda oynarsin. Iki ayagi ile topa vurabileni buldun mu defans oyuncusu olarak (ayni sey forvet adamin icinde gecerli. Ortada olup ayak degistirme icin vakit kaybetip topu caldirmaz) yeme de yaninda yat gibi olur. Geride oynattigin iki ayagina hakim adama supurturmusun yoksa hangi boslugu gorursen "serbestsin" doldur mu dersin bu senin deneyimine ve hunerine kalmis. Yeterki adamlarinin yeteneklerini ne yapip ne yapamayacaklarini onceden gorme yetenegin olsun.
Abi yaslandik artik gelismeleri takip edemiyoruz.
Bana oglanin arkadaslari amca diyor, anneleri sekerim :D

Eyvallah futbolda zehir gibiyiz ama bir su Turkiye'yi kurtaramiyoruz
Ben raki masasinda deniyorum ama tek basima olmuyor
Takim calismasi lazim

Sen bakma bu oyun bozanlara , futbol hala basit bir oyun
Pele alir tebesiri eline tahtaya bir "S" bir Z" cizer topu kaleye sokar
Sonra sen sag ben selamet :D

Posted: Wed Sep 03, 2008 8:59 am
by Osman Kiciman
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Pele alir tebesiri eline tahtaya bir "S" bir Z" cizer topu kaleye sokar :D
Sen çok geride kalmışın hocam, Pele'den bayrağı önce Maradona devraldı. Şu anda Tanrının elini taşıyan ise Messi :lol: Don't mess with Messi!

Posted: Wed Sep 03, 2008 9:13 am
by Metin Kuruçay
Aman diyim daha 36 yaşındayım, "öğreten adam" gibi göründüysem affola :) Büyüklerime hürmetler. :D

Posted: Wed Sep 03, 2008 4:31 pm
by Kerem Gulec
Bonservis olarak 1.250.000 Euro, satis halinde de Bursaspor'a bedel uzerinden %30 pay vererek gerceklestirilmis transfer...

Posted: Wed Sep 03, 2008 5:11 pm
by Murat Gökcigdem
Bugunku imza toreninden goruntuler. Takimimiza hayirli ugurlu olsun...

Image

Image

Posted: Wed Sep 03, 2008 5:25 pm
by Ismail Gezer
Resim beni yanıltmıyorsa, çocuğun fiziği bahsedildiği kadar cılız görünmüyor...

Posted: Wed Sep 03, 2008 5:35 pm
by Metin Kuruçay
Çok heyecanlıydı, sesi titreyerek konuştu.

Posted: Wed Sep 03, 2008 5:44 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Hayirli olsun,derdimize deva olur Insallah.
Aksam dinleyelim bakalim neymis bu sakatlik hadisesi.

Posted: Wed Sep 03, 2008 5:56 pm
by Murat Gökcigdem
Mehmet, sen oralisin hic bu genci izledin mi? Tamam yetenekli olabilir de bizim sag bek yukumuzu kaldirabilir mi?

Posted: Wed Sep 03, 2008 5:59 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Murat Abi ,
Hic bilgim yok ama bu aksam ogrenecegim
Bursasporlularla iftar var.Bol bol soru soracagim