Page 3 of 3

Posted: Mon Aug 11, 2008 8:55 am
by Osman Kiciman
Ugur Meleke guzel bir analiz yapmis... http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?a ... ez!&ver=26

Genclesme, Skibbe, yabancı transferlerimiz, 6 + 2 ve tabi yöneticilerimiz, enine boyuna tartışılabilir...

Benim görüşüm de son dakikada acele bir forvet transfer edilmemesi doğru bir yöneticilik hareketidir. Ancak Steaua maçında gola atamama nedeniyle elenirsek o zaman yönetimin, 6 kontenjanındaki mevki seçimleri enine boyuna tartışılmalıdır...

Posted: Mon Aug 11, 2008 12:43 pm
by Ali Kaya
Uğur Meleke çok güzel yazmış. Takımın şu an için transfere ihtiyacı olduğunu
düşünmüyorum. Galatasaray bu transfer çılgınlığından kurtulmalıdır.
Gençlere güvenmek lazım. Geçen sene bir iskelet kuruldu, bu yıl sadece bir
kaleci ve bir sağ bek transferi yeterli olurdu. Sakatlanan ya da cezalı as
adamların yerini gençler doldurabilirdi. Bu transfer politikası ile gençlerin
takımda şans bulması imkansız.

Herkes bir forvet transferi tutturmuş gidiyor. Muhtemelen tek forvet
oynayacak takımda Ümit ve daha geçen sene transfer edilmiş Nonda var.
Bunlar şu an için formsuz olabilir. Fakat gerek Ümit gerek Nonda form
tutarlarsa gayet iyi adamlar. Bunların yanında gençlerden forvet
oynayabilecek elemanlar var. Niye hala forvet bakıyor yönetim anlayabilmiş
değilim.

Ali Kaya

Posted: Mon Aug 11, 2008 1:19 pm
by Ali Gursel
Ali Kaya wrote:Uğur Meleke çok güzel yazmış. Takımın şu an için transfere ihtiyacı olduğunu
düşünmüyorum. Galatasaray bu transfer çılgınlığından kurtulmalıdır.
Gençlere güvenmek lazım. Geçen sene bir iskelet kuruldu, bu yıl sadece bir
kaleci ve bir sağ bek transferi yeterli olurdu. Sakatlanan ya da cezalı as
adamların yerini gençler doldurabilirdi. Bu transfer politikası ile gençlerin
takımda şans bulması imkansız.

Herkes bir forvet transferi tutturmuş gidiyor. Muhtemelen tek forvet
oynayacak takımda Ümit ve daha geçen sene transfer edilmiş Nonda var.
Bunlar şu an için formsuz olabilir. Fakat gerek Ümit gerek Nonda form
tutarlarsa gayet iyi adamlar. Bunların yanında gençlerden forvet
oynayabilecek elemanlar var. Niye hala forvet bakıyor yönetim anlayabilmiş
değilim.

Ali Kaya
Sevgili Ali, ben neredeyse her yazdığımda GS'ın işi alt yapıdn Arda çıkarıp, Çanakkale'den Topal bulmaktır diyorum ama bu maalesef tablonun tamamı değil. Yani Meleke'nin yazısı ve de senin eklediklerinle ilgili katılmadığım şeyler var, özellikle Meleke'nin yazısında.

Birincisi GS'ın transfer politikasını geçen sene hem Premiership hem de CL'i kazanan (adam tabii transfer yapmaz, kazanabileceği her şeyi kazanmış, biz Leverkusen'den beş yemişiz), Alman şampiyonu, UEFA finalisti olan ya da ismi Real Madrid olan takımlarla karşılaştırmamak lazım. Karşılaştırırsan Man U. Tevez'e kaç para verdi biliyor musun bir önceki yıl, GS'ın kaç yıllık transfer bütçesi ediyor o miktar derler.

Daha devam edelim: Uğur Meleke'yi dinlersek bizim takımı değiştirmememiz lazım. Yani Carrusca ve Bouzid kalsın (bunların yaşı da 30un altında), Kewell ve Meira gelmesin. Hadi canım.

Takımın doğru kurulmuş ise, her bölgede iki alternatifin falan varsa transfer yapmaz ya da çok seçici olursun. Takımın yanlış kurulmuş, elinde kötü oyuncular var, Avrupa'da başarısız oluyorsan ve de kendini Manchester United ile karşılaştırıyorsan en kibarından adama gülerler.

Analizin doğru olması için seçilen örneklerin doğru olması lazım.

İkinci sorun şu düz sayı olmak dışında konuyla alakası olmayan, futbolla da benim bildiğim bir bağlantısı olmayan 30 yaş sınırı.

Şimdi şuradaki çelişkiye bakalım. Bak Man U. Kadrosunu hiç değiştirmiyor, ne iyi, GS ise 30 yaşın üstünde yabancılar almış. Bu arada Man U.'da düzenli ilk 11e çıkan vander Saar 38, Neville 33, Giggs 35, Scholes 34, Ferdinand ve Saha 30ar yaşındalar. Bunların bazıları dünyada mevkilerinin en iyi 2-3 oyuncusundan biri.

Uğur Meleke ne yazdığını şaşırmış, GS transfer yapmayarak Manchester United'ı, 30 yaş altı oyuncularla Leverkusen'i mi örnek alsın demek istiyor bu yazı? Kadrosunda 30 yaş üstü bir araba adamla neler kazanılabileceği ortada, Leverkusen ne kazanmış?

Carrusca ve Bouzid 30 yaş altıydı ne oldu? Hagi 30 yaş üstüydü onunla ne oldu?

Arda ve Topal gibi gençler başımızın üstüne, tıpkı Hagi gibi 30 yaş üstü oyuncular da olduğu gibi. Transferde esas eksik olan mevkilerini GS'da başarılı olma ihtimali yüksek oyuncularla doğru paralar ödeyerek almaktır. Bu da Man U. şöyle yapmış, Leverkusen böyle yapmış diye sığ benzetmelerle olmaz.

Buradan yola çıkıp Karan ve Nonda konusuna gelelim, bu mevkide eksik var mı. Şuraya üç soru yazayım:

1) Karan ve Nonda form tutarlarsa neler olur?
2) Karan ve Nonda form tutmazlarsa neler olur?
3) Yukarıdakilerden hangisi ne ihtimalle gerçekleşir?

1-2nin cevapları çok kolay, ayrıca 1 olursa ne olur düşünmek için bir klübün yöneticiye ihtiyacı yok, sokaktaki çocuk da onun cevabını bilir, form tutarlarsa wallahi çok iyi olur.

Ben 2 ve 3 için yöneticilik beklerim insanlardan. Yoksa al bir takım adamlar, abi bunlar harika oynarsa ne iyi olur de, bekle.

Üçüncü soru cevabını vermesi en zor olan. İyi yöneticiyi kötüden ayıracak olan da o. Ama 6 maçta toplam sıfır iyi durmuyor, onu hemen ekleyeyim. Bu altı maç öncesinde ben de forvet alınmasa olur, ya da forvetten daha öncelikli yer var diyordum (ama içim çok rahat olarak değil) ama artık açıkçası emin değilim. Belki daha önemlisi bu konunun Hakan'la yolların ayrılacağı zaman düşünülmesi gerektiği, yani kararın o zaman verilmesi gerekliliği.

Ama defansın kemik gibi de olsa, orta sahan oyuna hakim de olsa, nefis pozisyonlar da hazırlasa, senin golcülerin arada bir topu içeri itekleyemezse ciddi takım olamazsın. Nonda ve Karan'ın hazırlık maçları görünüşleri de hiç iyi değil bu konuda. Form tutarlarsa iyi oluru taraftar der ama yönetici diyemez. Bu işin Hakan'ın ayrılacağı belli oldan düşünülüp planlanması lazımdı.

Ali

Re: Lütfen herkesi aptal, bir kendimizi akıllı sanmayalım...

Posted: Mon Aug 11, 2008 1:39 pm
by Ali Gursel
Ozgur Soy wrote:Öncelikle 6 yıldır kullanmadığım account' umu şimdi aktive ettim, kendimi 6 yaş genç hissediyorum! Bunca yıl sonra popomu kaldırmın sebebi ise biraz kızgınlık. Böyle "basiretsizlik" falan gibi ağır lafları klüp yöneticileri için bu kadar ucuz kullanmak ne Galatasaraylılığa yakışır, ne de bu foruma. Yani bu yöneticiler aptal ve transferi Haziranda bitirmeyi düşünemiyorlar, öyle mi? Peki şu aralar transfer yapan / yapmaya çalışan bütün takımların yöneticileri de öyle herhalde? Milan Ronaldinho' yu alalı 10 gün oldu. PSG Kezman' ı almaya çalışıyor hala. C. Ronaldo' nun Real' e gitmeyeceği daha birkaç gün önce belli oldu. Aston Villa' lı G. Barry' yi Liverpool ve Arsenal almaya çalışıyor hala. Lazio Ljunberg' in peşinde. Liverpool C. Alonso' yu satmak / satmamak konusunda kararsız hala.... Örnekleri çoğaltmak mümkün... Tüm bu kulüplerin yöneticileri plansız, beceriksiz ve basiretsiz mi? Scouting / tarama yapmıyorlar, sizin düşündüğünüzü (tüm ihtiyaçlarımızı Haziranda bitirelim kenara oturalım) düşünemiyorlar mı?

Hayır hayır hayır. Transferin yüksek sezonu Temmuz sonu - Ağustos başıdır. Temmuz ortasından önce bir adamı almanız için 2 şarttan biri gerçekleşmeli:
1) Ya adamın hayalindeki kulüplerden biri olmalısınız ve adam size gelmeyi ciddi bir yükseliş olarak görmeli (7-8 ay önceden bitirilen Servet transferi)
2) Ya da adama ve kulübüne başka kimsenin vermeyeceği hayallerindeki parayı teklif etmelisiniz (FB'nin Guiza transferi - 3 sene önce 25 yaşındayken, ki bir futbolcunun genelde zirve yaşıdır, Getafe' ye 750.000 Euroya transfer olmuş adama 14milyon + vergiler ödediler)

Bunların ikisini de sağlayamayan GS gibi Avrupa piyasasında ortalama bir kulüp iyi transferi erken bitiremez. Yüksek sezonun sonlarında beklediğini bulamamış oyuncuları makul fiyatla avlamak için çaba göstermek en akıllıca yoldur. Bizim yöneticilerimiz de bunu yapmaktadır. Forvette de banko Nonda/Karan, gerektiğinde 2. forvet olabilecek Lincoln/Kewell ve bence ciddi gelecek vaadeden Serkan/Yaser' in olduğu takıma olacaksa ciddi katkı sağlayacak biri olsun diye bütçemiz çerçevesinde uğraşmışlar, olmayınca da kıvırtmayıp mertçe "hedefimizi zamanında gerçekleştiremedik" diye açıklama yapmışlardır.

Bu yapılan basiretsizlikse ben de basiretsizim, peşinen kabul.
Sevgili Özgür,

Bir önceki yazımda analizlerin doğru olması için seçilen örneklerin doğru olması lazım diye düşünüyorum dedim. Orada senin örneklere gelelim:

Önce genel yorum: Transfer Temmuz ya da Ağustos başında bitirilir demişsin. Yukarıda kimse zaten neden Haziran'da Oliveira alınmadı demiyor, neden yine son güne kalındı deniyor. Ayrıca transfer Haziran'da da olur, Temmuz'da da, senin de yazdığın gibi. Ama her sene son güne kalıyorsa ortada sorun var demektir, kim yöneticilere aptal demiş dememiş gibi şeyleri bırakıp, iki senedir GS transferin son haftasına nasıl giriyor ve ne oluyor onu konuşalım. Kone, Alves, Oliveire ve daha niceleri, olan bu, gelen yok.

Şimdi tek tek örnekler:

Ronaldinho transferi: Bu beni en çok hayrete düşüren oldu (ki bu bile son dakikaya falan kalmadan bitirildi). Ronaldinho son dört senenin ikisinde dünyada yılın futbolcusu seçilmiş, transferini bırak bir lokantaya yemeğe gitmesi olay olan bir adam. Bu adamın transferi gecikir, olur olmaz vs. GS Ronaldinho ya da benzer birini mi alıyor da karşılaştırma yapalım? Milan ROnaldinho'yu o mevkide ihtiyacı var diye mi alıyor da karşılaştıralım? Ayrıca karşılaştırma yapılsa dahi, son güne falan kalmadı, imzaladı bitti.

GS bu sene 3. ön eleme turu oynayacak CL'de, var mı saydıkların arasında bu durumda olan ve de ilk 11inde bu tip eksikleri olan?

PSG Kezman'ı almaya çalışıyor demişssin. PSG Avrupa'da en kötü yönetilen klüplerden biri son yıllarda, GS ona benzeyecekse hem klübü hem de forumu kapatıp işimize bakalım zaten. Geçen sene liglerinin en astronomik para harcayan klüplerinden biri olup neredeyse küme düşeceklerdi, ama örneğimiz PSG olmasın.

Ama PSG de dahil saydığın örneklerin hiç birinde eksiği olan, ilk 11inde ne yapacağı belli olunmayan mevkiye adam aranmıyor. Senin sağ bekin bellidir, yedeği bellidir, piyasada bir sağ bek boşalır, şartları uygundur, Ağustos'ta da alırsın, istersen Eylül'de de alırsın. Ama bir hafta sonra CL önelemesi maçın vardır, sahaya çıkacak santrforun ya da sağ bekin belli değildir, çıkacak adam belli olsa dahi ne yapacağı belli değildir, o zaman sen Ağustos'un ilk haftası transfer konuşamazsın. Ha, konuşursun da, adın basiretsiz olur.

Bunun istisnası aynı mevkiye ardarda ciddi sakatlıklar gelmesidir. Oliveira alınır, ardından Karan ve Oliveira'nın bacağı hazırlık maçlarında kırılır. Sen çıkar yine Ağustos'ta adam ararsın. Ama o zaman kimse yönetici basiretsiz demez, bu ne talihsizlik der. GS'da sakatlık falan yok, aylardır üç golcü var, birinin ayrılacağı belli olmuş, aylardır sağ bek sakat ne zaman döneceği belli değil durumundayız.

Ali

Posted: Mon Aug 11, 2008 4:03 pm
by Ali Kaya
Sevgili Ali Hocam,

Yazdıklarında katıldığım noktalar da var katılmadıklarım da. Tek tek
üzerinden geçmek istemiyorum. Sadece iyi futbolcular yetiştirebilmek için
onlara şans verilmesi gerektiğini düşünüyorum. M. Topal buna iyi bir örnek.
Linderoth sakatlanmasaydı bugün M. Topal muhtemelen M. Güven
pozisyonunda olacaktı. Şimdi geldiği noktaya bak.

Genç futbolculara şans vermek içinse sağlam bir iskelet kurduktan sonra
fazla transfer yapmadan yoluna devam edeceksin. "As" takımdan olurda
sakatlanan ya da cezalı duruma düşen olursa yerine genç futbolcuna şans
vereceksin. Riskli olduğu doğru, fakat adam yetiştirmenin başka yolu yok.

Mesela forvete Yaser denen genç bir eleman almışlar. Nasıl bir futbolcu
olduğu hakkında bir fikrim yok fakat kabiliyetli olduğunu varsayıyorum. Eğer
yeni bir forvet alınırsa Yaser'in bu sene forma bulma şansı sıfır.

Benzer şekilde bu senenin Arda'sı olma pozisyonunda olan Aydın var. O
kanatta oynayabilecek Barış var, Serkan var gerektiğinde Sabri var.
Bunların üzerine yapılan Kewell transferi tam bir hata.

Neyse, inşallah geçen sene kurulan iskelet bozulmaz. Bu sene en büyük
korkum bu.

Ali Kaya

Posted: Wed Aug 13, 2008 2:06 am
by Ozgur Soy
Yorumlarınıza teşekkürler.

Sevgili Burak,

Basiretsiz kelimesinin yazdığın sözlük tarifinin ötesinde "sağduyusuzluk" anlamı içeren yakışıksız bir laf olduğunu düşünüyorum. İnsanların birbirinin yüzüne karşı (bağırarak kavga falan etmiyorlarsa) pek kullandığı bir söz değil. Sonuçta ifade ve kelime tercihi elbette sana ait. Ben ancak yakışıksız bulduğum konusunda görüşümü söyleyebilirim.

Sevgili Ali,

Verdiğim transfer örneklerini bizim durumumuzla kıyaslama olarak yazmadım, elbette her transfer, kulüp ve futbolcu bir diğerinden farklıdır. Tem-Ağu döneminin transferin yüksek sezonu olduğunu vurgulamak için o an gündemde olan birkaç transferi sıraladım.

Sözümün özü o değil şudur: elde kısıtlı bir bütçe ve mevcut kalbur üstü bir kadro var, bu bütçeyle bu kadroyu upgrade edecek oyuncu almak çok zor (Bence GS' de oynayacak ayarda olmayan Gökhan Ünal' ın bile fiyatı ortada). Bizi upgrade edebilecek çaptaki oyuncular Mayıs-Haziran' da Barcelona' ya gitmeyi ya da Premiere League' i falan hayal ediyorlardı, kulüpleri de onları 12-15m Euro' ya satmayı hayal ediyordu.. Ortalama birisi değil, çok iyi bir transfer yapılmaya çalışıldı ve GS'nin bütçesiyle çok iyi bir yabancı forvet ancak akşam pazarından alınırdı, olmadı.

Ha, süper olmayan forvet transferi zaten yapıldı. Birkaç kere televizyonda, son olarak Bursa' da canlı izlediğim 19 yaşındaki Yaser Yıldız bence ortalama bir yabancı forvetten çok daha iyi transfer.

Sevgiler,
Özgür

Posted: Thu Aug 14, 2008 1:33 pm
by Ozgur Ozanguc
Affiniza siginarak bu foruma yazdigim ilk yaziyi buraya yapistiriyorum.
Ya ben bu futbol klubu yoneticiliginden hicbir sey anlamiyorum ya da 20 sene ilerideyim.

Oncelikle herkese merhaba! Yaklasik bir bucuk yildir bu forumu okuyucu olarak takip ediyorum ve en sonunda araniza katilmaya karar verdim. Merhaba guzide Galatasaray'in inanilmaz taraftarlari.

Soyleceklerimi maddeler altinda toplayim:

1) Yonetimimiz yeni sayilmaz Adnan Polat cok uzun yillardir GS'nin ikinci planda baskanligini yapmistir. Fakat, ben Kalli'nin gonderilmesinde ki asil nedeni ogrenmek istiyorum, bunu bileniniz varsa buraya lutfen yazsin. Bence bunun altinda ki asil nedeni ogrenemeden ve anlayamadan gelecek sezon icin herhangi bir tahmin yapmak dogru olmayacak.

2) Yine de insanin gonlunde hayalinde gormek istedigi bir GS var tabii ki. Herkesinde belirttigi gibi bir sagbek sart mi sart. Niye bunu herhangi bir ingiliz klubunden almiyoruz senelerdir anlamamisimdir. Neredeyse butun takimlarin 4-4-2 oynadigi bir ulkede eminim sag ve sol bek bollugu vardir ve eminim hepsi daha ilkokulu bitirmeden ofans'ta ne yapmasi gerek, defans'ta ne yapmasi gerek biliyordur. Eminim 1 milyon euro altinda Ugur Ucar kadar oynayacak (kesinlikle Ugur Ucar'in yetenegini kucuk gormuyorum, Gokhan Gonul'den daha iyi bir sag bek olacak, liderlik ozelligi var) bir Ingiliz sag bek alinabilir. Daha baskada transfere gerek yoktur.

3) Iceriden transfer bol bol yapilabilir. Ismini sayamadigim kadar yetenekli alt yapidan yetismis futbolcularimiz sayisini hatirlamadigim kadar degisik takimlarda yillardir olgunlasiyorlar. Tamam buraya katiliyorum, su anda A takimda oynayamayacaklarsa baska takimlara kiralanmalilar bunu yaparken maalesef turkiye'de yapilan futbolcu tursulari yuzunden yeteneklerin solup, sonup gitmesi vakalarini yuzlerce defa yasadik. Ozgurcan Ozcan ve Cafercan Aksu, bu yastan sonra Nonda, Hakan Sukur ve Umit Karan yaninda mi yetissin yoksa ikinci lig yada dusuk bir birinci lig takiminda mi yetissin? Bu soru cok onemli. Bu soru turkiyede ki yildiz yetismemesinde ki birinci sorun. Arkadaslar kanimca bir sene yada iki sene UEFA kupasina katilma parolasiyla yola cikilmali gizli sirket misyonu olarak ve bu cocuklar yetistirilmeli. Aslantepe oldugunda Oguz'larin, Cagri'larin, Mulayim'lerin, Erkan'larin ust uste bir cok sampiyonluk yasamis bu futbolcularin sirketin cok buyuk (sonucta GS AS vb vb) ileriye donuk yatirimlaridir. Su anda elimizde bulunan futbolcularla gorusup hedeflerimizin bu dogrultuda oldugu belirtilip onceden anlasilmali ki, neden bana forma verilmedi niye kadro'da yokum gibi son derece anti-profesyonel sorular ve sorunlarla karsimiza cikmasinlar.

4) Ic ve dis transferi tamamladiktan sonra sira geldi teknik direktore. Isimler imza atilana kadar dolasacak ortada, su geliyor bu gidiyor, o olmaz dedi bu evet gelirim dedi. Benim gonlumde, Alman bir teknik direktor var. Kosmayana, calismayana, sisteme uymayana forma yok. Alman bir teknik direktor, herhangi bir Turk teknik direktor kadar iyi iletisim kurabilecektir futbolcularimizla. Herr Feldkamp'in yaptiklari gercekten inanilmazdi ve inanilmazdi. Birincisi cok kisa surede takimi bu tempo'ya ve disiplin seviyesine getirdi, iki orta sahada uzun boylu, cusseli, atik, iyi top calabilen bir futbolcu yaratmaya calisti, bouzid'i denedi olmadi, servet'i denedi inanamadim. Egrisi dogrusuna o kadar da kotu degil di servet o mevkii'de guldum biraz ama olsun aferim ona. 120 dakika evet 90 dakika degil press yapabilen, ayaga tek pas oynayan sistem'den asla kopmaya bir futbol oynatan alman bir teknik direktor mukemmel olacaktir. Eger olmayacaksa benim hayalimde olan bir teknik direktor tipi olmali. Avrupa'dan hangi topcuyu istese getirebilecek bir adam. Gerekirse istedigim sag bek transfer edilmeyecek disarida o parada teknik direktore kullanilacak ve simdi rakami atiyorum ama 15 milyon euro verip tek bir transfer'le bu sezonu kapatacagiz ve aciklama bu olacak. "Amerika'da doktora tezine konu olacak bir transfer yapiyoruz bu sene, (atiyorum maalesef cok gec ve neredeyse imkansizdi) Herr Jurgen Klinsmann ile 15 milyon euro arti yillik 3 milyon euro'ya 5 yilligina anlastik." Iki sene sonraki teknik kadro'ya bak iki super forvet TD Klinsmann, Yardimci Hakan Sukur. Tadindan yenmez o Gs'yi aslantepede izlemek. Hayal gibi gelsede yildiz deco'ya parayi dokecegimize boyle bir transfer yapmaliyiz. iki sene sonra podolski'yi falan getirir adam takima nasil yaptin bunu Klinsmann? bir telefon ettim geldi. Del Bosque, Tigana gibi adamlari kovan kluplerimiz var... inanilmaz yine. Gerets juventus'ta libero oynamis adamdi. Kadro yeter sana dediler, bir sene sonra butun takim degisti. Yine bir ayip.Ne pahasina olursa olsun Deschamps'ta olabilir, Koeman'da olabilir, Laudrup'da olabilir. Illa'da alman olmasi gerekmez Klinsmann'i kaybettikten sonra.

4) Hakan gider mi kalir mi hikayesi kizi Buse'ye kadar varan gazete haberlerine kaldi. Bence Hakan'in bundan sonra profesyonelligi ve futbol ahlaki kullanilmali ve acilen bir teknik direktorluk okuluna (tercihen Juventus Universitesine, Italyancaya yabanci biri de degil kendisi) gonderilmesi orada bir iki yil (ailecek) klup tarafindan masraflari odenerek hem tatil, hem aileyle vakit gecirmesi hemde profesyonel bir diplomayla geri donmesi gerekmektedir. Bunu yaptiktan sonra Hakan Sukur universitede ki basarisina ve sezon'daki basarisina bagli olarak 1 yada iki yil PAF takimi calistirip gelecekteki 5-10 sene arasinda takimin omurgasini olusturacak 3-5 futbolcu (mevkileri onemli degil) yetistirmesi gerekmektedir. Bunlari basari ile tamamladiktan sonra Hakan'in 1-2 sene icerisinde tercihen bir ust madde'de belirttigim teknik direktor'un yardimciligini yapip, 5 sene kadar bir sureye'de (en gec) kendi teknik direktorumuzu yetistirmis oluruz.

5) Herseyden onemlisi, amaci yurt disinda kupa kazanmak olan bir takim icin, turkiyede kazanacagimiz kupalarin elbette degeri olur ama benim tercihim her sene yurt disinda ceyrek final oynamaktir her sene turkiyede sampiyon olmaktansa. Her ikisinide ayni anda yapabiliyorsak ne ala ama biraz SABIR lutfen butun futbolculardan, butun medyadan, butun takimlarin yonetimlerinden bunu bekliyorum. Insan yetistiriyoruz sonucta, bir sezonda olacak isler degildir bunlar.

6) Herkese cok tesekkur ediyorum, bir bucuk yildir okudugum bu forumda yazan arkadaslardan bir GS yonetimi olusturabilsek bu takimi avrupada banko final oynayan, ve borcu harci olmayan, formasina yardim olsun diye UNICEF reklami alan bir takim haline getiririz. Cok ciddi soyluyorum, inanilmaz bir futbolcu ve futbol bilgi arsivi olusturuluyor burada.

buyur burdan yak.

bu da Hakan Sukur icin kolaylik olsun diye:

http://www.juvesoccerschool.com/Interfa ... id=5&sm=12

Posted: Thu Aug 14, 2008 1:41 pm
by Ozgur Ozanguc
Juventus demisken bundan da bahsedeyim bari;

"Juventus, as a company with shares on the Stock Exchange, also have a series of duties towards shareholders, with whom they want to maintain and develop a relationship based on trust. The objectives of the Club in this sense include: increasing the value of the brand, preserving a top-level sport organization, and studying and carrying out projects to diversify the Club's activities."


http://www.juventus.com/site/eng/CLUB_o ... ategie.asp

adamlar sike falan yapti ama alinlarinin akiyla ikinci lige dustuler.

Posted: Thu Aug 14, 2008 10:08 pm
by Ozgur Ozanguc
Ali Gursel wrote:
Ozgur Ozanguc wrote:Carrusca konusuna deginemeden gecemeyecegim. Israrla Lincoln'un oynadigi yerde oynatilsaydi. En az Delgado kadar olurdu.
Ne zaman?

Hani Delgado çok üstün bir adam diye de sormuyorum, ne zaman Delgado gibi olurdu israr edilse diye?

Defansa takılmayan, göze hoş gelen futbol oynayan liglerde ve plaj futbolu dışında kariyeri olamaz. Top ayağında olmadığı sürelerde bu kadar etkisiz ve kötü oyuncu az gördüm, izlerken arada bakıp şimdi ben sahada olsam maça daha fazla katkım olur diye düşündüğüm oldu (top ayağında değilken) ve ben 41 yaşındayım. Top ayağındayken iyi hoş da, bütün maç 2-3 dakika o, kalan 87-88 ne olacak? Carrusca' vücudundaki toplam yetenek bir ayak parmağında olan Arda eşek gibi koşarken aynı mevkide oynayan bu adam üstünde nasıl israr edilir?

Ali
Steaua maci bir gosterge olmustur. Lincoln'e gosterilen sabir gosterilseydi olurdu. Delgado ilk sezonunda yerden kalkamadi. Sonra yavas yavas guclendi ve akillandi.
Lincoln bir delgado etmez maalesef. adamin is etigi yok ilk basta.

Edt: Niye steaua maci bir gosterge olmustur sorusu guzel bir soru olacagindan,
Yildiz futbolcu takiminin en zor aninda ortaya cikar ve maci cevirir. Bunu lincoln yapamadi. Carrusca yaparmiydi? Bu sorunun cevabini vermek cok zor adam 3 sene nadasa yatti (yanilmiyorsam zaman uzerinde). Ama yildiz futbolcu istemiyorum. Takim istiyorum. Agzinda sakizini sisirip sirip patlatan findik kiran istemiyorum.

Posted: Thu Aug 14, 2008 10:41 pm
by Ali Gursel
Steaua maci bir gosterge olmustur. Lincoln'e gosterilen sabir gosterilseydi olurdu. Delgado ilk sezonunda yerden kalkamadi. Sonra yavas yavas guclendi ve akillandi.
Bana Sion maci gosterge olmustu, Carrusca sahadayken 3 gol yedik yarim saatte, o da golleri seyrediyordu. Carrusca'nin oynamadigi bir mac Carrusca ile ilgili nasil gosterge olur?
Lincoln bir delgado etmez maalesef. adamin is etigi yok ilk basta.
Lincoln ne ederse eder, tartisilir da, bu hala Carrusca'yi nasil iyi oyuncu yapiyor. Lincoln bir Delgado etmez diye GS bana sans versin o zaman. Benim kacirdigim bir sey mi var, Lincoln bir Delgado etmez, demek ki biz Carruca'ya sans vermeliydik (hos tonla da sans buldu ya, o da ayri mesele).

Code: Select all

Edt: Niye steaua maci bir gosterge olmustur sorusu guzel bir soru olacagindan, 
Yildiz futbolcu takiminin en zor aninda ortaya cikar ve maci cevirir. Bunu lincoln yapamadi. Carrusca yaparmiydi? Bu sorunun cevabini vermek cok zor
Hic zor degil, zorluk nerede onu da goremedim, adam hangi maca cikip ne oynadi, bakarsin, cevap orada. GS kariyeri sifir, bir de sponsoru memnun edecez diye normalde oynamasi gerektiginin uc kati fazla maca cikti, tik yok. GS'in hocalari deli mi, bu adami boyle bir potansiyeli varken kenarda tuttular. Bak, Arda sans verilince ne yapardi sorusunun cevabi hic zor degil, ortada cunku. Carrusca'ninki de hic zor degil, sanslar verildi, o da ortada.

Bir de dunku maci Lincoln nasil cevirecekti onu da tam anlamadim, Aykut'un yerine kalecilik mi yapacakti? Dunku maci Arda da, Servet de, Meira da, Nonda da ceviremedi, simdi yildiz degil mi bunlar? 13 dakikada sahanda iki gol yemissin, Lincoln ne cevirecek.

adam 3 sene nadasa yatti (yanilmiyorsam zaman uzerinde). Ama yildiz futbolcu istemiyorum. Takim istiyorum. Agzinda sakizini sisirip sirip patlatan findik kiran istemiyorum.
O zaman Carrusca gitti diye dua et. Takim falan istiyorsan Carrusca ile hic isin olmamali.

Posted: Thu Aug 14, 2008 11:07 pm
by Ozgur Ozanguc
Görkem KIRGIZ wrote:
Ozgur Ozanguc wrote: adamlar sike falan yapti ama alinlarinin akiyla ikinci lige dustuler.
Yahu, şike yapan adamların alnının akı nasıl oluyor? :D Ortaya çıkıp, "ya biz şike yaptık, çok zor durumdaydık ama çok pişmanız, özür dileriz" falan mı dediler ki? :D
Milyonlarca dolar vergi borcu olan GS, BJK SIRKETlerinin hisse senetleri hala islem goruyor.
Kimse bana turkiye'de sike yapilmiyor demesin. her hakem satilik, her federasyon satilik.

Biri bana GS - Ankaragucu macini aciklasin nasil 8-0 bitti. o zaman konusalim.

avrupada bazi liglerde bir miktardan fazla borcu olan takim bile bir alt lige dusuruluyor. bizde devlet millet kahramani oluyorlar. avrupanin krali, prensi diyorlar.

Hadi yiyorsa bir federasyon getir, dusur gs, fb, ve bjk'yi bir alt lige.
hadi??

adamlar ikinci lige tabii ki alinlarinin akiyla dustuler

Posted: Thu Aug 14, 2008 11:10 pm
by Ozgur Ozanguc
Ali Gursel wrote:
Steaua maci bir gosterge olmustur. Lincoln'e gosterilen sabir gosterilseydi olurdu. Delgado ilk sezonunda yerden kalkamadi. Sonra yavas yavas guclendi ve akillandi.
Bana Sion maci gosterge olmustu, Carrusca sahadayken 3 gol yedik yarim saatte, o da golleri seyrediyordu. Carrusca'nin oynamadigi bir mac Carrusca ile ilgili nasil gosterge olur?
Lincoln bir delgado etmez maalesef. adamin is etigi yok ilk basta.
Lincoln ne ederse eder, tartisilir da, bu hala Carrusca'yi nasil iyi oyuncu yapiyor. Lincoln bir Delgado etmez diye GS bana sans versin o zaman. Benim kacirdigim bir sey mi var, Lincoln bir Delgado etmez, demek ki biz Carruca'ya sans vermeliydik (hos tonla da sans buldu ya, o da ayri mesele).

Code: Select all

Edt: Niye steaua maci bir gosterge olmustur sorusu guzel bir soru olacagindan, 
Yildiz futbolcu takiminin en zor aninda ortaya cikar ve maci cevirir. Bunu lincoln yapamadi. Carrusca yaparmiydi? Bu sorunun cevabini vermek cok zor
Hic zor degil, zorluk nerede onu da goremedim, adam hangi maca cikip ne oynadi, bakarsin, cevap orada. GS kariyeri sifir, bir de sponsoru memnun edecez diye normalde oynamasi gerektiginin uc kati fazla maca cikti, tik yok. GS'in hocalari deli mi, bu adami boyle bir potansiyeli varken kenarda tuttular. Bak, Arda sans verilince ne yapardi sorusunun cevabi hic zor degil, ortada cunku. Carrusca'ninki de hic zor degil, sanslar verildi, o da ortada.

Bir de dunku maci Lincoln nasil cevirecekti onu da tam anlamadim, Aykut'un yerine kalecilik mi yapacakti? Dunku maci Arda da, Servet de, Meira da, Nonda da ceviremedi, simdi yildiz degil mi bunlar? 13 dakikada sahanda iki gol yemissin, Lincoln ne cevirecek.

adam 3 sene nadasa yatti (yanilmiyorsam zaman uzerinde). Ama yildiz futbolcu istemiyorum. Takim istiyorum. Agzinda sakizini sisirip sirip patlatan findik kiran istemiyorum.
O zaman Carrusca gitti diye dua et. Takim falan istiyorsan Carrusca ile hic isin olmamali.

Hadi canim allah askina!

Carrusca toplam 5 tane 90 dakika mi oynadida 3 sene icinde maca hazir olacakti?

neyse.. ben uzatmiyorum. siz haklisiniz ama simdilik.
ben 20 sene sonra hakli olacagim.

Posted: Thu Aug 14, 2008 11:30 pm
by Ali Gursel
Ozgur Ozanguc wrote:Carrusca toplam 5 tane 90 dakika mi oynadida 3 sene icinde maca hazir olacakti?

neyse.. ben uzatmiyorum. siz haklisiniz ama simdilik.
ben 20 sene sonra hakli olacagim.
Hocalar isi bilmiyor yani uc senedir oynatmayan. :D

Bu arada Carruca'nin 45ini neden bekliyorsunuz bu kadar eminseniz hakli cikmak icin?

Avrupa'nin en iyi 5 liginden birinde (Ingiltere, Italya, Ispanya, Almanya, Fransa) bir sezon toplam 20 maca ilk 11 ciksin, size bir sezon Aslantepe'de kombine alirim (ama sizin beklentilere bakarsak Aslantepe yikildiktan sonra falan da doruga cikabilir Carrusca).

Ali

Posted: Thu Aug 14, 2008 11:56 pm
by Hakan Bakircioglu
Ozgur Ozanguc wrote: Biri bana GS - Ankaragucu macini aciklasin nasil 8-0 bitti. o zaman konusalim.
Ben mactaydim, aciklayayim. GS cok ustun bir oyunla ve Gutschow'un 3, Falco Gotz ve Arif'in 2'ser ve Hakan Sukur'un 1 goluyle, 8-0 galip gelerek sampiyon oldu. Gollerin 4 tanesini Zalad'a attik, diger 4 golu de yedek kalecilerine. Ayni Ankaragucu'nu, ayni sezon icerisindeki maclarinda BJK 4-0 (Istanbul) ve 6-0 (Ankara)'lik skorlarla yenmisti.

Hakan