forum.cimbom.org

Panionios'un en etkili silahi defansdan cikip ataga katilan Ronaldo. Hani su bir zamanlar Besiktas'da oyniyani.

Lokum, kaymak, cehennem falan gibi kura cekimi yorumlarini sevmem.
Vicik vicik arabesk. Göreceli olarak iyi bir kura. GS bir yerlere gelmek istiyorsa bu grupta iyi derece yapmali AMAA..

Grupta degisik ekollerden takimlar var.Bence sonuctan cok nasil oynandigi daha onemli. Nede olsa yeni bir takim. Bana gore grubun guzelligi oyun tarzi ve kosullari birbirinden farkli olan ekollerin goreceli olarak daha zayif temsilcileri. Bu yuzden genc GS takimina iyi tecrube kazandiracak. Bordeaux'yu halledersen daha kuvvetli Fransiz takimlarina, Panionios'u halledersen daha kuvvetli Yunan, Balkan ve de Italyan takimlarina, Wienle basa cikarsan Alman ekolune yakin olanlara, Helsinborguda halledersen daha kuvvetli kuzey takimlarina karsi nasil oynayacagina dair tecrube olur. Bir Ingiliz takimlari kaliyorki onunda eksik olmasi iyi olmus cunku onun goreceli zayif temsilcisi bile kuvvetli ki bu kadar isib basinda zorlanmaya gerek yok. Tabii bunun icin dayaniklilik , yaratacilik, kadroyu ekonomik kullanma, dogru taktik ve dizilis degisiklikleri falan lazim. Kaleciler sinanacak, forvetler sinanacak, tandem sinanacak, golculer sinanacak ve esas onumuzdeki yil icin bir takim veriler elde edilecek. Ben takimin yavas yavas ustune koyarak saglam bir sekilde gelistirilmesinden yanayim.

Ozan Ersoy wrote:GS bu gruptan cikamazsa Tromso kadar rezalet olmasa da epey kotu bir sonuctur.

Katiliyorum, GS'nin bu gruptan cikmasi lazim. Eger Bordeaux macini icerde, Austuria Wien macini deplasmanda oynuyor olsaydik, grup lideri olma sansimiz daha yuksekti bence. Bu fiksture gore Bordeaux ve GS bu gruptan cikmali.

Bakalim grup maclari lig performansimizi nasil etkileyecek? Cezamizin da bitmesiyle birlikte taraftarin bu kritik donemde takima o ekstra enerjiyi verecegini umuyorum.

Hakan

Hakan Bakircioglu wrote:

Ozan Ersoy wrote:GS bu gruptan cikamazsa Tromso kadar rezalet olmasa da epey kotu bir sonuctur.

Katiliyorum, GS'nin bu gruptan cikmasi lazim. Eger Bordeaux macini icerde, Austuria Wien macini deplasmanda oynuyor olsaydik, grup lideri olma sansimiz daha yuksekti bence. Bu fiksture gore Bordeaux ve GS bu gruptan cikmali.

Bakalim grup maclari lig performansimizi nasil etkileyecek? Cezamizin da bitmesiyle birlikte taraftarin bu kritik donemde takima o ekstra enerjiyi verecegini umuyorum.

Hakan

Gruptan uc takim cikacak. Yani ozellikle bu gruptan cikilmamasi bence Tromso faciasi kadar beter. Ucuncu cikilmasi bile bana gore yapilan bu kadar masrafin kar$iligi alinmadi demektir. Bu gruptakilere bakilirsa ikinci cikilmasi eh i$te dedirtir ama Tatli 16 yerine Aci 16'nin yanina meze olunacak demektir. Birinci cikilirsa tatli tatli konu$ma imkani olur.

Bugun kura cekildigi icin grubu konusuyoruz. Ama GS'in bu seneki performansini belirleyen bu grup degil, gruptan cikinca ne yaptigi olacak. Tabii bu gruptan cikamamasi isini haric tutuyorum, o bence de neredeyse Tromso ayari olur.

Bu sene GS'in ilk 32, 16, vs. ne yaptigi onemli olacak. Yani gruptan birinci cikip 32ler turunda elenirse GS bana ne kacinci ciktigindan, keza ucuncu cikip yari finale kalirsa da o gecerli olur.

Kalli'nin takimi her maca ciddi ve kazanmak icin hazirlamasini umuyorum, hepsi kazanilacak maclar. Iyi oynayalim, Kayseri karsisinda begenmedim ben GS'i, daha iyi olmaliyiz.

Ali Gursel wrote: ..
Bu sene GS'in ilk 32, 16, vs. ne yaptigi onemli olacak. Yani gruptan birinci cikip 32ler turunda elenirse GS bana ne kacinci ciktigindan, keza ucuncu cikip yari finale kalirsa da o gecerli olur.
...

Ali burada elbetteki goreceli konu$uyoruz. Bu gruptan ucuncu cikanla birinci cikanin 16'ya ve 8'e kalma olasiliginin ayni olmadgini kabul edersin. Evet futbolda bazen egrisi dogrusuna gelir gelmesine de istikrar denen bir $ey yoksa gerisi bo$tur. Elbette birinci cikipta i$te birinci ciktik diyerek (ki grubun hali belli) gelecek turda cerez olmak bu gruptan birinci cikmanin bir anlami olmadigini ortaya koyar. Ve dogrudur Turk takimlari boyle sacmalama konusunda ustlerine yoktur gecmi$e bakilinca. Ucuncu cikip finale de giderler. Ama eger ortaya uzun vadede bir sistem konacaksa merdivenleri emin adimlarla cikacaksin ki gelecekten umidin olsun. Degilse UEFA kupasi alan takimin ne hale geldigini hep birlikte ibretle izledik.

Bordeaux deplasmanı sanırım en zoru olacak öncelikle.

Ligde son maçlarında Juninho'nun müthiş oynadığı bir maç sonunda Lyon'a kendi evlerinde 3-1 yenildiler. Bunun yanı sıra Finlandiya şampiyonu Tampere United'ı da ucu ucuna 2-3 (d), 1-1 elediler. Ligde fazla gol atmıyorlar; şu ana kadar da bir maçta en fazla 2 gol attılar. Hocaları Laurent Blanc; takıma oldukça iyi bir defans oynatıyor. Bu yıl Nice'den transfer ettikleri Manchester United'dan da hatırlayacağımız David Bellion bu yıl en fazla gol atan oyuncuları.

Micaud, Cavenaghi, Alou Diarra, Souleymane Diawara, Wendel gibi iyi oyuncuları var; ama Galatasaray'ın da rahat yenebileceği bir takım. Sadece defansını biraz bireysel becerilerle aşıp gole gitmemiz gerekir. En son 23 Ekim'de galibiyet yüzü gördüler; maçımız da 18 gün sonra. Milli maç aralarından sonra Strasbourg'la oynayacağı maçtaki performansı çok yakından takip edilmeli.

Helsingborg'a gelince; Heerenveen'e deplasmanda 5-3 yenildiler; kendi sahalarında 5-1 yenip turu geçtiler. 5-1 yendikleri maçta Heerenveen'in Afonso Alves'i 75'inci dakikada oyundan çıkarmaları intiharlarıydı. Lakin geçtiğimiz günlerde Alves 9-0 lık 1. Lig maçında 7 gol birden attı. (Bize de gelse süper olurdu bir ara spekülasyon vardı, bu ayrı konu) Ligde dokuzuncular 7 galibiyet, 8 beraberlik ve 8 mağlubiyetleri var.

Henrik Larsson tabiki en "ünlü" oyuncuları; bu sezon da 27 maçta 11 gol 12 asist yaptı. Ama gelin görün ki 36 yaşında. En çok gol atanlarıysa Omotoyossi 29 maçta 19 golü ve 3 asisti var. Kasım ayında İsveç'de oynamamak çok büyük bir artı bizim için; lakin büyük ihtimal orada oynasak kaybederdik. (Hava ve İsveçli kızlar şartlarından dolayı) Ciddi oynarsak rahat alırız.

Panionios'a gelince; Atina'da İzmir'de kurulmuş bir takıma karşı deplasman çok zorlu geçecektir. İlk raundda Sochaux'yu 0-2 (d), 1-0 ile geçtiler. Sochaux köklü bir takım evet, ama bu sene ligde sondan 2'inciler ve çok kötüler. (Marsilya ile aynı puan gerçi ama Marsilya da çok kötü) Kadro olarak güçlü değiller; ancak genç yetenekler keşfindeler. Lourenço, Djebbour, Delura, Bennard Kumordzi gibi az biraz mühim oyuncuları var. Taraftarı ateşli; meşale yakan, çıplak maç izleyen, maç boyu bağıran cinsten. Stadyumları küçük; ama ateşliler.

Deplasman olduğu için zor olacaktır; Bordeaux'dan sonraki en tehlikeli rakip.

Austria Vienna'ya gelince; ligde liderler ve Valerenga'yı 2-0, 2-2'lik skorlarla elediler. Jocelyn Blanchard, Vachousek, Kuljic ve Acimovic dışında elle tutulur oyuncuları yok. İlginci Türk asıllı Yüksel Sarıyer (Kocaelispor'da oynamıştı bir sezon) da mevcut, oynarsa görürüz güzel olur. Bir aksilik çıkmaz ise onları da rahat yeneriz gibime geliyor.

İlk 3 takım zaten üst gruba çıkıyor; Bordeaux ve biz çıkarız; üçüncü takım olarak da diğer 3 takımdan biri çıkar.

32'den sonra seeding yok.

GS ın oldugu kadar Kalli nin de denenecegi maclar olacak. Sion daki ilk mac sonrası, "hatasını gordu bence geregini yapacaktır" diye kendimden emin dusuncemi paylastım. Takip eden iki mactan Sion macında bir ara Hakan, Karan, Nonda uclusu ile sahadaydı. Hadi bakalım skor ustunlugu var, macın sonuna gelinmis diye gecistirdik.

Gelin gorun ki Kayseri deplasmanında takım yorgun ve bittik. Bunu ben degil oyuncular soyluyor. Hatta TD miz dahi hafta icerisinde gozlemlemis, mac sonucunda bu gercegi paylasıyor.

Sadece bu forumda degil macı seyreden hemen herkesim Sukur un fiziksel olarak yoruldugunu ve tukendigini, Lincoln nun etkisiz oldugunu, Karan nın vasat bir mucadele ornegi verdigini belirtiyor. Bunu gorup neden 2. yarıya Nonda hatta maca Nonda ile baslanmaz?

Kalli nin 8 haftada yaptıklarını inkar etmek mumkun degil, bununla beraber hafta ici birtakım gozlemlerin zikredilip mac oncesi bunun takım formatına yansıtılmamasından sikayetciyim.

Yensin yenilsin takıma destek veririm. TD mize ve takıma guveniyorum. Oyuncu degisikligi ve takım performansının surekliligi konusunda endiselerim var. Gruplardan max UEFA puanı toplayarak cıkmak, cıktıktan sonra uzerine puan eklemek benim oncelikli hedefim.

Ligde devre arasını gorup, devre arası kampını degerlendirdikten sonra UEFA CUP sureci icin daha net bir fikre sahip olacagız. Suanki goruntu itibarıyle GS grubu 1. bitirmege adaydır. Hem kadro yapısı hem tecrubesi hem oyuncu kalitesi bunun icin yeterli.

Dün 126 sene önce kurulan ve şimdiye kadar sadece 5 şampiyonluk sevinci yaşayabilen BORDO'NUN KENDİ SAHASINDA OYNADIĞI LYON MAÇINI BANTTAN SEYRETTİM.

Açıkçası 3-1 yenilmelerine rağmen geçen seneki takımdan daha iyi gördüm. Aldıkları 3 transfer de kadroda yer alıyor.Orta sahada Lyon'dan alınan Aliou Diarra hakikaten çok koşan her topa basan biri.Lille'de alınan chalme sağ bekte, nice 'den alınan david bellion ise ileride darcheville'nin yerine görev yapıyor.
Rusya'dan alınan arjantinli golcü Cavenaghi ise çok formsuz olduğundan kadroya giremiyor. Jussie ise takımın en golcü ve en dikkat edilmesi gereken oyuncusu.

Açıkçası Bordo geçen seneki gibi kötü bir gS karşısında bulmayacktır. Ben kendimizi şanslı görüyorum. Enaz beraberlik bekliyorum.


Bordo'nun monaco, lyon ve lille maçlarındaki dizilişini aşağıda asıyorum.

Rakiplerden Helsinborg'un sahaya yerleşimi.
Ligde 8.sıradalar. 1985 doğumlu Beninli Omotoyossi ligde gol krallığında 2. sırada. Henrik Larsson ise durarak oynamasına rağmen ligde 8 golü var.

1. cikmamiz lazim dedik ama Bordo maci burdaydi Gerci yine birinci olma sansimiz var ama Bordo biraz zor olabilir. Bu gruptan cikamazsak muthis bir basarisizlik olur. Birakin Allah askina, Yunan'i falan. Bu adamlarin cicigini cikaririz ama tabii klasik olaylar olmazsa. Bir tek Bordo ile Wien var, baskada kimse yok bizi zorlayacak. Sion macindan sonra bizim icin 3-2 cok iy bir sonuc oldu demistim. Hem tehlikeli olmayan bir sonuc hemde tehlikeyi hissettiren bir mac olmustu. Bizimkilerin hem takim hem hoca olarak o gaflete bir daha dusecegini hic sanmiyorum.

Yunan takımı panionios'un hiçbir maçını seyretmedim ama you tube'dan seyrettiğim kısa görüntülerde bu takımda fazla birşey yok.

Fransız takımı sochaux'u ilk maçta deplasmanda 2-0 yenmişler fakat evlerinde 1-0 yenilmelerine rağmen tur atlamışlar.

En etkili elemanları Fernandes gözüküyor. Sochaux deplasmanında 2. golü kornerden atmış.Bizim defansta böyle uyursa bizde böyle gol yiyebiliriz.
http://www.youtube.com/watch?v=ZnXVbPZqKF4

Defansta 5. numaralı brezilyalı Pletsch uzaktan etkili şutları var ama çalıp yiyince çelmeyi takıp rakibi indiriyor.AEK'ya kendi sahalarında 3-0 yenildikleri maçın özeti.Pletsch'in defansta aksadığı görülüyor.

http://www.youtube.com/watch?v=kYxns4jLBck


En golcü elemanları 45 numaralı cezayirli 1984 doğumlu Refik jebbour.

http://www.youtube.com/watch?v=CwqqLhCf1kY

Rakiplerin korkulacak bir yanı yok,
Ama Servet Çetin'den korkulur.

Mehmet Marsan wrote:Panionios'un en etkili silahi defansdan cikip ataga katilan Ronaldo. Hani su bir zamanlar Besiktas'da oyniyani.

Daha once yukarda yazdigim dogru degilmis. Eski BJKli Ronaldo Aris adli baska bir Yunan takiminda oynuyormus. Zaragosa gecen turda Aris'i elemis.