Page 12 of 13
Posted: Mon Mar 31, 2008 11:37 pm
by Oltunc Özgür
Birileri bizimle dalga geçiyor olmalı
Sezonun çoğunu büyük umutlarla aldığımız Linderoth ve Lincoln sakat geçiriyor hatta Linderoth 'un futbol hayatı bitiyor
Lincoln istim üzerindeyken bir BJK maçı öncesi bütün futbol kişiliği bitiyor
Ayhan iyi futbol oynarken ağır sakatlık geçiriyor
Tecrübeli oyuncuların sakatlığı yüzünden Kalli gençlere yöneliyor ve takım patlama yapıyor
Bir saçma sapan karlı konya maçında yükselen yıldızımız uğur sakatlanıyor
Ortaya takımdan uzaklaşan takma adıyla "dağlara taşlara" Sabri geri geliyor ve kabus başlıyor
Daha sonra seyircisiz oynama cezası, saçmasapan bir nedenle kış ortası rusya da oynanan bir hazırlık maçında Aptal Arda'nın sakatlanışı
ve Kalli'nin gençlerle tutturduğu güzel ve presli oyunun sonu geriye Okan'dan Song'tan ve servet'ten umutlandığımız bir garip takım
Bu sene şampiyon olmasakta üzülmeyecektim çünkü genç takımın ortaya koyduğu futbol geleceği vaat ediyordu şimdi ise FT'nin enkazından görüntüler var birde yeşil sermayenin elinin değdiği gerçeğini duyunca tüylerim diken diken oldu.
Bende FB'yi şimdiden tebrik ederim, Aziz başkanda yılmadan devam etti ve rakiplerinin çok önüne geçti Trabzon sıradan bir anadolu takımına BJK 80'lerin fenerbahçesine GS'da adının tam koyamadığımız garip bir oluşuma dönüştü, bundan sonra şampiyonmlar ligi müziğini duyunca kafaları kaldırıp sarı lacivert görmeye uzunca yıllar hazırlıklı olalım
Sabri gidiyor sabri şuuuuuttt autttt
Saygılar
Posted: Tue Apr 01, 2008 12:06 am
by Ozan Ersoy
Ozgur Huseyinoglu wrote:
O yaziyi isteyecektim ben isin dogrusu Ozan'dan. Kaleci konusundaki yazisini cok gerekli gormemistim ama, bunu istesem diyordum bugunden sonra. Tamam, sana da katiliyorum:
1) KHF'in, kararlari ile, kotu ya da iyi TD degil de, Alzheimer oldugunu iddia eden forumdas ise Ali Erdogan, ona hala hak vermem,
2) bu oranda yeni oyuncuyla takimin bu zaman icindeki konumu hala basarilidir derim,
3) arada piriltilarini gosterdigimiz oyunlar son yillarda hic de goremedigimiz guzellikte oyunlardi, ama...
Ama'si var iste...
1) Sapkadan tavsan cikarma denemeleriyle artik FT'i aratmamasi
(aslinda bu konuda Hasan diger TD'leri elestirirdi hep, "hic yaraticilik yok, forvet cikarip forvet sokuyor" filan diye, onun takdir etmesi lazim aslinda! 
)
2) (Sakatliklarla filan, zaman zaman hayli azalmis olsa da yine de) Kadronun halihazirdaki kapasitesini, yildizlarini verimli kullanmakta, zorlamakta bence yetersiz kalmasi,
3) O piriltilarin, artik ana oyun iskeleti olmaktan cok, "istisna"lar haline gelmis olmasi....
benim ona karsi olumlu kalabilmemi imkansiz kiliyor...
Bu basliktaki bazi yazilarda iddia edildigi gibi, bu Sabri olayindan veya gelecek yilki gorevle ilgili aciklamalardan filan, inadina birseyler yapmis olmasi olasiligi ise bence daha korkutucu. Kisisel haklilik ispati/intikam hisleriyle filan, boylesine buyuk, milyonlarca kisiyi, dolari etkileyecek bir kurulusun kaderiyle bilerek isteyerek oynamak (bilmiyorum uzaktan konusmak daha mi kolay bu konuda, onun yerinde olmaktan ama) insafsizlik, karaktersizlik olur ki, ona yakistirdigimiz, tipik Alman karakterine de pek uymaz sanki...
Yine bile tek sorun odur deyip, "linc tayfasi"na katilmis olmam. Ama, ortalikta gorunen sorunlari cozme/halletme yetkisi, olanagi bulunan kisi gibi gorunurken, birak sorunlari cozmeyi, boyle tavsan cikarma denemeleriyle, boylesi kritik bir donemde ek sorunlar yaratmis olmasini da anlamak zor...
Ozgur, yazdiklarini uc asagi bes yukari benim yazdigimi farz et basligini da "forumdan ozur" diye degistir. Bu tip yazilari yazmak benim zoruma gidiyor sanan varsa yaniliyor. Yanilma korkusuyla yazmadigimi biliyorsunuz. Eger oyle olsa olmayacak seyleri tavsiye eder, olmayinca sonra her geleni elestirir, her zamanki gibi suyun ustune yag gibi cikmayi ben de bilirim. Lincoln yerine Ronaldinho alinmaliydi, seneye Mourinho gelmeli o zaman GS kurtulur gibi sacma sapan yazilar yazmak cok kolay. GS'in sartlari, dernek duzeni, ekonomik durum, Turkiye liginin sartlari, tribun taraftarinin yampiri psikolojisi hepsini bir araya getirip, kendi bildiklerim, deneyimlerim, gozlemlerim dogrultusunda bir seyler bir araya getirip cozumler oneriyor veya analizler yapiyorum. Futbol bir bilim degil, 2 kere 2 dort etmiyor. Bir cok degiskenin herseyi bir anda alt ust edebildigi ortamda yoneticilik, hocalik, sporculuk yapmanin ne kadar zor oldugunun bilincinde biriyim.
Iste bu ortamlarda degiskenleri en aza indirgeyen, tutarli hocalari daha cok seviyorum. Varsin tahmin edilebilir olsunlar. Bir sey calisiyorsa bozmaya gerek yok. Her mac 60. dakikada Sergen cikar falanca girer mi? Evet. Cogunluk yeniyor musun? Evet. Rakipler caresini bulabiliyorlar mi? Hayir. Gerisi palavra.
Olanlar GS'i sevenleri cok uzdu. Guvendigimiz daglara kar yagmakla kalmadi, karlar cig oldu GS'in ustune yikildi. Hocanin aciklamalari hic bir sekilde beni tatmin etmedi. Bu kadar futbol cahili bir hoca oldugunu dusunmuyorum cunku. Stoper adamdan orta saha oyuncusu olur mu? 100 metre kosucusundan 10 bin metreci olursa o da olur diye bir yazi daha gecen ay yazdim.
Bu kadar cok yakin giden bir yarista boyle bir hata altin madalyayi degil, bronzu bile kacirtabilir. Bu anlarda herkesin en iyisini yapmasi sart. Saliseler onemli cunku. Dun ben sahada resmen hocaya ragmen kicini yirtan bir takim gordum. Herkes heryerde. Orta sahanin gobegi tamamen bostu, Ayhan surekli yer degistirmek zorunda kaldi alan kapatmaya calismaktan. Servet zavallim mactan sonra "ben iyi de oynadim, gol pozisyonuna girdim" diyor saniyor ki DM oynamanin geregi gol pozisyonuna girmek. Oyle bir dagitti ki bu hareket, orta sahanin gobegi dagildi, kanatlar da yoktu. Ne sag ne sol. O yuzden bir tane bile atak yapamadik koca ilk yari. Umit surekli kanada kaciyor, Lincoln ne Umit'i ne Hakan'i besleyebilyor. Zaten Lincoln'le 10 kisi cikmissin, bir de Servet isi cikinca takim tamamen dagildi. Aykut iyi niyetinin, temiz kalbinin odulunu sansli olmakla aldi. Yoksa ilk yarida 4 tane yerdi.
Bu dakikadan sonra asla Feldkamp'in seneye kalmasini istemem. Bu sene Kalli'yle biter bitmez, onun hesabini yoneticiler yapsinlar. Ama simdiden hesap sorulmasi gerekiyor ve hocaya seneye CL'ye gidememenin zararinin hatirlatilmasi gerekiyor. Su yepyeni yonetimin uzerine yukledigi gereksiz baskiya bakin hele bir. Yapilacak sey miydi bu? Zaten yiginla dert var.
Ayrica Kalli'nin boyle hata yapmasi, sene sonunda hala takimi oturtamamasi Gerets'in iyi hoca oldugunu gostermiyor. Aksine Kalli'nin Gerets kadar kotu oldugunu gosteriyor. Belki kotu niyet var, belki saglik sorunlari var bilmem ama ikisi de ayni sonuca geliyor. Gerets'in bu kadar kotu onlarca hatasini gosterebilirim. Teknik acidan, oynatilan futbol stili acisindan, gencleri harcamasi acisindan, disiplini saglayamamasi acisindan, onayladigi aptalca transferler acisindan bir suru hata. Asla da hakkinin yendigini dusunmuyorum ama simdi eski defterlerin acilmasi gereksiz. Tutarlilik isteniyorsa benden, "Gerets sampiyon olsa da gonderilmeli" sozumu Kalli icin tekrarlarim. Gerets daha ilk senesinde yollanmaliydi. O sampiyonluk bize kac milyon dolara patladi. Kalli'nin de zaten seneye gidecegi belli. O yuzden fazla otelemeye de gerek yok.
Ozan Ersoy
Posted: Tue Apr 01, 2008 12:26 am
by Cengiz Akgun
Ozan Ersoy wrote:
Ayrica Kalli'nin boyle hata yapmasi, sene sonunda hala takimi oturtamamasi Gerets'in iyi hoca oldugunu gostermiyor. Aksine Kalli'nin Gerets kadar kotu oldugunu gosteriyor. Belki kotu niyet var, belki saglik sorunlari var bilmem ama ikisi de ayni sonuca geliyor. ...
Ozan Ersoy
Acaba Bati'li TD'ler bu oryantal kafa yapisini cozemedikleri icin kotu oluyorlar. Gerci Kalli'nin bu konuyu artik cozmesi lazimdi bunca sene bu izansizlarin arasinda idi.
Bakmayin bugun Zica asagi Zico yukari diye geh geh gegirildigine. Ayni Gerets'e yapilsin denilen sey gecen sene onun icinde soyleniyordu. Sampiyon yapti ama alsin pilisini pirtisini nereye giderse gitsin deniliyordu. Yani Lippi ve Van Gaal bile gelse (bile diyorum cunku boylelerinin GS gibi bir yerde vakit kaybetmek istemeycekleri ortada. Oyle goz kamastirici para verseniz bile) bu kafa yapisi ve bu entrikalarla oldukca bundan iyisi olacagina inanan var mi? Kim mi gelecek. Artik adam gibi genclerden bir Turk gelsin. Aykut mu olur Bulent mi olur. Kalli otursun bu alt yapiyla torunlari gibi bakip buyutsun. GS'yin bu saatten sonra yine bir sacmaliga tahammulu yok. Hic olmazsa su Turkiye kupasi alinsin Kayseriye filan kaptirilmadan.
Bende taririhe bi not duseyim icimden geldi. :)
Posted: Tue Apr 01, 2008 12:56 am
by Bahri Unlu
Hani bugun Izmir icin EXPO 2015 secim gunu vardi ya.
Izlemissinizdir belki. Izmir kazandi kazanacak dendi.
Aha da kazandi diye haber geldi ajanslardan haber kanallarindan.
(nasil bi kanalla geldiyse, hangi devirde yasiyorsak haber boyle yani )
Bizim butun kanallar canli yayin baglandi Izmir'e NTV'sinden CNN Turkune kadar.
Kutlamalar basladi davul zurnalar, yorumlar, tebrikler vs.
derken megerse italyanlar kazanmis. honkk... !
Dejavu gibi sezon sonunda ayni durumu olursa hani,
"Bu Fener kesin sampiyon" sozunden buralara nasil gelindi acik oturumlari falan.. :)
Daha once yasamamis seyde degil yani. Hatta daha ileriside.
1970-1971 sezonu. Sezonun son maci. Galatasaray Fenerbahcenin 1 puan onunde.
Galatasaray deplasmanda Ankara'da PTT ile oyunuyor. Fenerbahce Istanbul'da Besiktasla.
Fenerbahce 1-0 yeniyor. Ankara ile radyo baglantisi kesik. ama bir haber geliyor.
GS 2-0 maglup.... ! FB maci bitiriyor. Sampiyonluk turu atiliyor. Kutlamalar yapiliyor.
Taa ki soyunma odasinda bile kutlamalar yapildiktan sonra TRT Radyo arizasi duzelmis
baglanti kuruluyor. Ana o da ne... Galatasaray PTT yi 7-1 yenmis.
Atilan Sampiyonuk turu ile kaliniyor. (Kaynak Sampiyonluk turunu atanlardan kaptan Ziya Sengul )
Teknik analiz tarih tekerruru ile muteberdir. Bu da boyle bi analizdi.
Bugun 31 Mart 2008 .
Tarih not dusule.
Fenerbahce Sampiyon... :)
ama her an TRT kanallari duzelebilir.
Re: TSL 28. hafta Galatasaray - G.Antep: 0-0
Posted: Tue Apr 01, 2008 1:00 am
by Ozgur Huseyinoglu
- Turkcell SüperLig: 28. Hafta - Galatasaray SK - Gaziantepspor: 30/03/2008 Pazar - 19:00 - Ali Sami Yen: 0 - 0
- Resmi Site:
- TFF: Maç Kodu: 1246 - AA
- Yarışma: Tahmin Giriş - Hafta Sonuçları
- Takımların son maçları - puan durumları:
- Kadrolar:
Hakemler: Barış Şimşek, İsmail Köse, Gökhan Memişoğlu
Galatasaray: Aykut, Sabri, Song (Dk. 79 Hakan Balta), Emre (Dk. 53 Serkan), Volkan, Ayhan, Servet, Mehmet Topal (Dk. 68 Barış), Lincoln, Ümit, Hakan Şükür
Gaziantepspor: Murat Şahin, İlhan, Bekir, Mehmet Polat, Deumi, Bülent (Dk. 61 Erdal Kılıçarslan), Zurita, Volkan (Dk. 25 Özgür), De Souza, Da Silva, Ekrem (Dk. 87 Erdal Güneş)
Sarı kartlar: Dk. 10 Emre, Dk. 54 Sabri (Galatasaray), Dk. 29 Özgür (Gaziantepspor)
- Galeriler: Milliyet (33)
Bir kac ekleme duzeltme daha yapip, sonuclandirmis oldum ilk yazidaki mac bilgilerini. Gol olmadigina gore, Ugurdan bekleyecegimiz birsey de yok haliyle (uzun sure kalma garantisi olan)...
Posted: Tue Apr 01, 2008 1:40 am
by Mehmet Cirak
Cengiz Akgun wrote:
Acaba Bati'li TD'ler bu oryantal kafa yapisini cozemedikleri icin kotu oluyorlar. Gerci Kalli'nin bu konuyu artik cozmesi lazimdi bunca sene bu izansizlarin arasinda idi.
Bakmayin bugun Zica asagi Zico yukari diye geh geh gegirildigine. Ayni Gerets'e yapilsin denilen sey gecen sene onun icinde soyleniyordu. Sampiyon yapti ama alsin pilisini pirtisini nereye giderse gitsin deniliyordu. Yani Lippi ve Van Gaal bile gelse (bile diyorum cunku boylelerinin GS gibi bir yerde vakit kaybetmek istemeycekleri ortada. Oyle goz kamastirici para verseniz bile) bu kafa yapisi ve bu entrikalarla oldukca bundan iyisi olacagina inanan var mi? Kim mi gelecek. Artik adam gibi genclerden bir Turk gelsin. Aykut mu olur Bulent mi olur. Kalli otursun bu alt yapiyla torunlari gibi bakip buyutsun. GS'yin bu saatten sonra yine bir sacmaliga tahammulu yok. Hic olmazsa su Turkiye kupasi alinsin Kayseriye filan kaptirilmadan.
Gerets'i ben de hic begenmiyordum, basindan beri ama su yukarida yazdiklarini anlatmak istemistim Cengiz Agabey. Bana cevap verdigin yazida Kalli'yi elestirmissin ama sonra da bu mesaji yazmissin. Ben de yukarida yazidigin gibi oldugunu dusunuyorum genelde, bazi istisnalar da olmakta. Onemli olan ne kadar ve neye sabredebilecegini bilmekten geciyor. Zico daha ince dalga gecilen adamdi, bugun iyi antrenor oldu. Lucescu begenilmiyordu, Terim'den sonra mumla aranir oldu. Kalli konusunda da farkli gorusler olustu bir anda. Sene sonunda sampiyon olursa da gene fikirler degisiverir gibime geliyor.
Genel hatlariyla Ozan'a, Alpay'a, Ozgur'e katiliyorum, ama ayni zamanda da katilamiyorum. Garip bir seyler oldugu konusunda hislerim var.
Bir onceki macta Kalli Almanya'daydi, Ahmet Akcan Servet'in galibeiyet golunu atmasina ragmen ileri cikmasini elestirdi mactan sonra. Bu macta ise Servet bir anda orta sahada buldu kendini. Peki bir mac once Ahmet Akcan ileri cikmasini elestirmis, bu mac adam DM de degil, oyun kurucu nasil oynuyor, birisi cevap versin. Cok cok garip bir durum bu.
Ikincisi, Umit Karan sag acik basladi, forvet baslamadi. Bu da garipti, kimse yazmamis bunu. Baris da ilginc bir sekilde maca baslamadi, hep banko oynayan adam.
Ucuncusu. Nonda'nin kadroya bile alinmayisi.
Kalli sabah kafasini bir yere carpip boyle yapmis olabilir tabi. Ama genel olarak sezona bakildiginda boyle garipliklerin oldugu maclar 2'yi 3'u gecmez. Su ana kadar yasanan sakatliklar, takimin yeniden yapilanmasi, yas ortalamasi ile sezon boyunca oynanan oyuna baktigimda Kalli hala cok iyi benim gozumde. Iyi derken kendisini deha taktisyen olarak falan gormuyorum, zaten hicbir zaman gormedim. Kendisi oyle duz bir teknik adam bana gore. Butun olayi saglam bir defans anlayisi, belli fundamentallari oturtmak ve basit oynamak. Cok calistiran, dediklerine uymayanlari cezalandiran, herkese "babacan" degil, para kazanan iscilerinin muduru gibi davranan bir adam. Bizim de ihtiyacimiz buydu bana gore.
Bu kulupte neler neler oldu, oyle es gecildi. Necati ucakta dayak yedi. Hasan Sas ile Necati kankayken birden dusman oldular. Sonra telekiz olayi cikti. Hakan Sukur ile butun forvetlerin (kim gelse kim gitse) arasi kotu. Jardel gibi bir adami gonderebildik. Terim ile Hakan Sukur'un iliskileri anormal. Hagi ile ne garip olaylar yasadik.
Kalli bir mac sicti batirdi (belki bilerek, belki bilmeyerek, belki de elinde olmayarak) diye tu kaka oluverir biz taraftarlarin gozunde. Bizim icin onemli olan o an hissettiklerimiz, takimimizin basarilari (cogu anlik). Ama bu adamlarin hayati Galatasaray, Brezilya dizisi gibi olaylar yasaniyor, entrikalar donuyor. Biz oyuncu secimi, kim nerede oynamis ona gore maclik yorumlar yapiyoruz. Birinin temizlik yapip kulubu futbol oynanacak ortama donusturmesi lazim. Gelen teknik adam, yonetici, futbolcu ortama uymak zorunda kaliyor. Degismesi gereken ortam.
Re: Bende taririhe bi not duseyim icimden geldi. :)
Posted: Tue Apr 01, 2008 1:55 am
by Cengiz Akgun
Bahri Unlu wrote:
Daha once yasamamis seyde degil yani. Hatta daha ileriside.
1970-1971 sezonu. Sezonun son maci. Galatasaray Fenerbahcenin 1 puan onunde.
Galatasaray deplasmanda Ankara'da PTT ile oyunuyor. Fenerbahce Istanbul'da Besiktasla.
Fenerbahce 1-0 yeniyor. Ankara ile radyo baglantisi kesik. ama bir haber geliyor.
GS 2-0 maglup.... ! FB maci bitiriyor. Sampiyonluk turu atiliyor. Kutlamalar yapiliyor.
Taa ki soyunma odasinda bile kutlamalar yapildiktan sonra TRT Radyo arizasi duzelmis
baglanti kuruluyor. Ana o da ne... Galatasaray PTT yi 7-1 yenmis.
Atilan Sampiyonuk turu ile kaliniyor. (Kaynak Sampiyonluk turunu atanlardan kaptan Ziya Sengul )
Ben lise 1'de idim. O sene GS PTT hem Istanbulda hem Ankarada 7-1 yendi. Kimse o maclardan sonra 8-0 Ankaragucu maci gibi Zalad'i aramadi. GS'yin basinda Brian Birch vardi. Adam GS futbolculardan birer herkul yaratti. Ilk defa Turkiyede futbolcular agirlik calistilar. Maclarda GS'lilara carpanlar un ufak oluyordu.
Posted: Tue Apr 01, 2008 2:41 am
by Eray Tunç
Cengiz Akgun wrote: Artik adam gibi genclerden bir Turk gelsin. Aykut mu olur Bulent mi olur. Kalli otursun bu alt yapiyla torunlari gibi bakip buyutsun...
Bunun iyi bir çözüm olacağından kuşkuluyum çünkü onümüzde Fenerbahçe (Rıdvan, Oğuz) ve Beşiktaş (Rıza, Ertuğrul) örnekleri var. Sezon başında Feldkamp'ın yanına Suat veya Bülent gelebiseydi çok iyi olurdu, şimdi de mesela Topmöller gibi birinin yanında gelseler yine iyi olur ama Kafasını sallaya sallaya oyundan çıkarken kaptanlık bandını Bülent'e vermek yerine yere atan bir adam var takımda...
Bu arada İliç'in takımı Salzburg'u çalıştıran Trapattoni ve Mattheus'un ismi pek geçmiyor ama bence iyi bir alternatif olabilir. Ama ilk iş olarak H. Sukur ve Sabri'den ayrılmadıkça (takım olma yolunda atılacak onlarca adımın ilki olarak) kim gelirse gelsin benim için önemli değil, nasıl olsa bu basın-yayınla en fazla 2 sene dayanabilir.
Düzeltme: Trapattoni gelecek sezon için İrlanda'yla prensipte anlaşmış, Mattheus da geçen sezon T.'nin yardımcılığından ayrılmış, bence iyi bir yardımcı olabilir.
Posted: Tue Apr 01, 2008 5:23 am
by Ozan Ersoy
Mehmet Cirak wrote:
Kalli bir mac sicti batirdi (belki bilerek, belki bilmeyerek, belki de elinde olmayarak) diye tu kaka oluverir biz taraftarlarin gozunde.
Mehmet tek mac degil ne yazik ki. Bu takim seneye iyi basladi 8-9. haftadan sonra cokuse gecti. Taa FB ile kupa macina ve ilk Leverkusen macina kadar. O maclar cok iyi oynadi hem de tamami Turk oyuncularla. O maclardan beri GS'i ara da bulasin. Kasimpasa macinda buyuk firsat kacirildi ki o mac da Kalli yuzunden cope atilmis bir mactir. Simdi de Antep maci. Bir kac mac mucizevi sekilde kazanildi. Denizli, Trabzon maclari. Kalan maclarimiza dikkat edersek ligin en iyi takimlari arti Trabzon'la. Ayrica yasliligi yuzunden takimdan uzun zaman ayri kaliyor. Bu durumda artiyi eksiyi dusunursek savunacak bir taraf olmadigi belli oluyor ve yanildigimizi kabul edelim onumuze bakalim.
Bu bir operasyondu, takimda genclestirme, degisim surecini baslattik diye dusunuluyorsa bunun devami gelmeli ve Hakan Sukur'den kurtulunmali ki faydasi olsun. Takima yaramayan Sabri gibilerini de satmali. Yoksa seneye yine ayni hamam ayni tas.
Anlasilir gibi degil. Madem macera dusunuyorsun, madem hic denemedigin seyleri sene sonunda yapmaya karar verdin, koy Baris'la Topal'i on liberoya solda Ayhan, sagda Okan onlerinde Lincoln onun da onunde Umit Karan'i. Al sana tas gibi 4-5-1. Antep orta sahayi gecemezdi valla. 2-3 tane atar onumuze bakardik. Kanatlar calisir, ortada genclerimiz rakibi oynatmaz, Lincoln de serbest kalip rahatina bakardi. Zaten Lucescu gibi birinde olsa bu takim sene basindan beri oyle oynardi. Zaten Zico da Fener'de ayni seyi yapiyor simdi CL'de ceyrek finalde. Adam 4-5-1, 2 on liberolu, tek forvetli takimla herkesin bildigi pilavi pisirip sundu, dahi oldu, iyi mi?
Garip isler bunlar...
Insallah koca sene son bir kac haftada cope atilmaz. GS'in gelire ihtiyaci var, Avrupa'da puana ihtiyaci var, boyle sacmaliklara degil. Terim'i, Gerets'i ne diye elestirdiysek ayni seyler basimiza geliyor yine ve yeniden.
Ozan Ersoy
Posted: Tue Apr 01, 2008 7:02 am
by Mert Tokman
Ozan Ersoy wrote:Olanlar GS'i sevenleri cok uzdu. Guvendigimiz daglara kar yagmakla kalmadi, karlar cig oldu GS'in ustune yikildi. Hocanin aciklamalari hic bir sekilde beni tatmin etmedi. Bu kadar futbol cahili bir hoca oldugunu dusunmuyorum cunku. Stoper adamdan orta saha oyuncusu olur mu? 100 metre kosucusundan 10 bin metreci olursa o da olur diye bir yazi daha gecen ay yazdim.
Bu kadar cok yakin giden bir yarista boyle bir hata altin madalyayi degil, bronzu bile kacirtabilir. Bu anlarda herkesin en iyisini yapmasi sart. Saliseler onemli cunku. Dun ben sahada resmen hocaya ragmen kicini yirtan bir takim gordum. Herkes heryerde. Orta sahanin gobegi tamamen bostu, Ayhan surekli yer degistirmek zorunda kaldi alan kapatmaya calismaktan. Servet zavallim mactan sonra "ben iyi de oynadim, gol pozisyonuna girdim" diyor saniyor ki DM oynamanin geregi gol pozisyonuna girmek. Oyle bir dagitti ki bu hareket, orta sahanin gobegi dagildi, kanatlar da yoktu. Ne sag ne sol. O yuzden bir tane bile atak yapamadik koca ilk yari.
Kalli'nin gunahini bosuna almisiz Ozan'cim...
Fanatik'in haberine bakilirsa tamamen pazarlama taktigiymis
Baksana Servet'i seyreden "yetkili" neler bile demis:
“Hem savunmada oynuyor, hem de orta sahada. 1.91’lik boyuna rağmen müthiş bir çevikliğe sahip. Hava toplarına hakim. Bunların yanında oyun kurması da çok ilginç. Kendisini sürekli geliştirmesi en pozitif özelliği”...
Siz de Kalli'yi sabotajci yaptiniz hemen - adam klube para kazandirmaya calisiyor para
Posted: Tue Apr 01, 2008 9:36 am
by Hasan Tezcan
Arkadaslar Kalli nin ustune fazla gitmeyin. Adam gelecegin takimini hazirliyor.
Tuh kaka Turk mentalitesine karsi buyuk bir mucadele vermektedir. Her yaptigi
dogrudur, bu böyle algilanmali en azindan. O bir ekoldur yapmayin lutfen. Pimi o cekecekmis
Posted: Tue Apr 01, 2008 10:28 am
by Ali Kaya
Herkes haklı olarak acayip karamsar bir havaya girmiş. FB'nin
şampiyonluğu tebrik edilmiş (sende mi Fatih
) komplo teorileri havada
uçuşuyor.
Belki maçı seyretmediğim için aynı duyguları paylaşamıyorum. Yada
biliyorum ki Galatasaray her zaman küllerinden yeniden doğmasını
bilmiştir ve mücadeleyi sonuna kadar sürdürecektir.
Takımın inişli çıkışlı bir grafik çizdiği doğru. Bunu çok anormal bulmamak
lazım. Yeni kurulan takımlarda olur böyle şeyler. Ben sorunun genel olarak
oyun anlayışından kaynaklandığını düşünüyorum. Galatasaray'ın iyi
oynadığı maçlara bakarsak takımın bir bütün halinde belkide biraz
şuursuzca saldırdığını görüyoruz. Geçen hafta seyrettiğim Denizli maçında
bunu göremedim. Hakan, Ümit, Lincoln (ve hatta Arda) ile kurulan bir
takımın ileride pres yapmasının tek yolu bu oyunculardan en az ikisinin
üstün bir gayret ile orta sahaya yardım etmeleri ile mümkün olabilir
(Ümit'in FB maçında yaptığı gibi). Bu ise her zaman olmaz, çünkü Hakan
artık yaşı gereği, diğerleride oyun yapısı olarak bu işe müsait değiller.
Ben çözümü tek forvet ve arkasında güçlü bir arta saha ile oynamak
olarak görüyorum. Böyle bir takıma gazı verip rakibin üzerine salacaksın.
FB ve Leverkusen gibi takımlar bile bu pres karşısında bocaladılar.
Kalan maçları kazanmanın tek yolu bu.
Ben hala sampiyonluktan ümitliyim.
Ali Kaya
Posted: Tue Apr 01, 2008 11:52 am
by Fatih Mutlu
ben malesef sorunun oyun anlayisindan kaynaklandigini dusunmuyorum. o yuzden de fener'in sampiyonlugunu tebrik ettim. yoksa matematik olarak hala cok buyuk sansimiz var ve sezon icinde "iyi" oynadigimiz maclar gibi oynarsak onumuzdeki maclardan sampiyonluk cikaracak sonuclari alabiliriz.
gs'da biseyler ters gidiyor, bu cok acik. ayni mac icinde dahi cok farkli performans gosterebiliyor takim. maci ben de izlemedim ama ozetlerden gordugum ilk yari 5lik olabilecek bir galatasaray, ikinci yari rakibi beslik yapabilecek bir galatasaray'a donusmus. ustelik de cok elestirilen emre ve song degisikliklerine ragmen. demek ki galatasaray'in bu antep'i darmadagin edebilecek kapasitesi var ve bu halinde bile bu kapasiteyi performansa donusturebiliyor. o halde ilk yaridaki savrukluk nedir?
buyuk bir sorunun olduguna bir baska delilim de elimizdeki kullanamadigimiz yabancilar. song ikinci yari basindan beri neredeyse hic katki yapmadi takima. barusso diye bir adam var. kiraladik ustelik. boyle sezon ortasinda adam kiralamaktaki maksat nedir? senin acil ihtiyacin var, bu ihtiyacini karsilasin. ama ligin sonu geldi, adam ligde bir tek kasimpasa karsisinda oynadi, o da sagbekte. nonda, artik cok bariz belli ki, kusturuldu. iyi oynadigi zamanlarda bile yedek birakilarak bu hale getirildi. son maclardaki performansi ve isteksizligi, gecen haftaki demeci, bu hafta kadroya alinmayisi, cok acik bir sekilde bu oyuncunun mutsuzlugunu ortaya koyuyor. lincoln desen beklenen performansin kat be kat gerisinde. besiktas macinda kadro disi kalmasi mi, feldkamp'in ona yaklasimi mi, yoksa sakatliktan tam kurtulmadan sahaya surulmesi mi, herneyse artik onda da bir problem oldugu cok acik.
sabri'nin kadro disi kalmasi da sonradan affedilmesi de yanlis olaylardi. kadro disi kalmasini gerektirecek bir somut hareketi olmamisti sabri'nin. o zamanda da yazmistim, devrenin baslamasina bir haftadan az bir sure kala yani koskoca devre arasini gecirdikten sonra bir anda kadro disi kaldiginin aciklanmasi cok sacmaydi. ustelik de nedeni bile dogru durust soylenmeden. (tum bunlari sabri'nin performansindan bagimsiz yaziyorum. sabri bu takimda oynayamayacak duzeydedir dersiniz katilirim. kalli'nin bekledigi gelisimi gosteremedi dersiniz katilirim. sahadaki disiplinsiz hareketleri gs'a yakismiyor dersiniz katilirim. ama bunlarin hicbiri kadro disi birakilmasinin seklini ve zamanlamasini hakli kilmiyor.) kadro disi kaldiktan sonra geri alinmasi da belki de daha buyuk bir yanlisti. sabri'nin geri geldikten sonraki maclarin cogunu seyretmedim ama burada okuduklarim (eger haksiz yuklenmeler degilse) hala daha ayni kabadayiliginin surdugunu, performans olarak da ilerlemenin olmadigini gosteriyor. o halde, bu verilen cezanin ne anlami kaldi?
bu kadar yanlisin arasindan sampiyonluk gibi bir dogrunun cikmasi benim adalet anlayisima sigmiyor. hani iki sene onceki gibi, yonetimdeki tum zaaflara ragmen futbolcular arasinda bir birlik, bir inanmislik gorsem, onlarin bu inanci sampiyonlugu hakettiriyor diyecegim ama bu sefer futbolcular arasinda da nifak oldugu cok bariz. daha kendi icinde bir olamayan, takim olamayan, pek cok oyuncunun dislandigi bir oyuncu toplulugu da sampiyonlugu haketmiyor. oyuncu kalitesi, gerek idari gerek teknik yonetiminin onemli dogrular yaptigi ve onemli yanlislar yapmadigi, ve de bir oyuncu toplulugu bir takim gorunumu veren fenerbahce her yonuyle bu sampiyonlugu bizimkilerden daha cok hakediyor. aldiklari sonuclar da onlari bu amaclarina her gecen gun daha da yaklastiriyor.
Posted: Tue Apr 01, 2008 12:47 pm
by BarisCakan
Fatih Mutlu wrote:
bu kadar yanlisin arasindan sampiyonluk gibi bir dogrunun cikmasi benim adalet anlayisima sigmiyor. hani iki sene onceki gibi, yonetimdeki tum zaaflara ragmen futbolcular arasinda bir birlik, bir inanmislik gorsem, onlarin bu inanci sampiyonlugu hakettiriyor diyecegim ama bu sefer futbolcular arasinda da nifak oldugu cok bariz. daha kendi icinde bir olamayan, takim olamayan, pek cok oyuncunun dislandigi bir oyuncu toplulugu da sampiyonlugu haketmiyor. oyuncu kalitesi, gerek idari gerek teknik yonetiminin onemli dogrular yaptigi ve onemli yanlislar yapmadigi, ve de bir oyuncu toplulugu bir takim gorunumu veren fenerbahce her yonuyle bu sampiyonlugu bizimkilerden daha cok hakediyor. aldiklari sonuclar da onlari bu amaclarina her gecen gun daha da yaklastiriyor.
Aynen katılıyorum. Bir duygu birlikteliği bile yok, taraftar da bunu hissettiği için tribünler boş, gelen kitle de ruhsuz. Feldkamp da bunu hissettiği için tavşan çıkarma peşinde.
Posted: Tue Apr 01, 2008 4:14 pm
by Ozan Ersoy
Ozan Ersoy wrote:Alpay Dedeoglu wrote:Mehmet Gurdal Cetin wrote:FB'yi sampiyonlugundan dolayi kutlarim.
Hakederek kazandilar.
Derbilerde yenilmemis bir takimdan bahsediyoruz.
Biz "Anadolu Derbilerinde" beraberliklere devam.
Bende ayni sekilde dusunuyorum. Kalliye guvenmistim cesaretle
basladigi isi sonuna erdirecek diye ama o da artik teslim oldu.
Kendi takimina kendi ihanet etti. Genclere ihanet etti. Ve bu kadar hazirlik macinda bu kadar deneme yapmasina ragmen lig sonuna geldik hala ucuk denemeler yapiyor. Artik bitmesi lazimdi. Dun cikardiklari en cikmayacak oyuncular.
Sabri kadar son yillarda sinir oldugum bir GS futbolcusu olmadi. Savruk disiplinsiz, terbiyesiz, oyun zekasi sifir,uyumsuz. Dun mac seyircili oynansaydi protestoyu gorurdu.
Gel gorki takimin degismezi. Baska bir olasilik aklima gelmiyor degil aklima ; Aslantepe anlasmasina madde olarak girdi onun icin kesemiyorlar. ''Cemaatteki oyuncular kesinlikle oynayacak, mumkunse gelecek antrenor ve yardimcisi da onlardan olacak yoksa insaat durur, GS'nin devlete karsi olan borclari devreye girer'' falan diye madde var herhalde. Ne Lippisi, ne Van Gaal'i. Onumuzdeki yil antrenor Abdullah Avci antrenor, Besiktasli! Arif Erdem yardimcisi, Hakan Unsal bas PR'ci. Belki futbola bile yeniden baslar. Hakan Sukur 42 yasina kadar kadroda. Ilk once Okan ve Sabri ile birlikte takim kadrosuna yazilir, digerleri ondan sonra yazilir. Sabri de evellalah onemli bir isim, alttan gelen cemaatci oyuncular gelene kadar cipa vazifesi gorecek.
Hakan Sukur bu kadar konusur birsey yok. Nonda soruya cevap verir,
kaldiki olan bir durumu sadece betimler , yorum falan yapmiyor agzi ishal Hakan Sukur gibi .Hooop ceza. Yok bir gun gec katilmis. Sen kac macina zamaninda katildinki takimin?
Bence bu Oray midir ne karin agrisidir ona fazla kredi veriyorsunuz. Cogunu kicindan uydurarak bir komplo yazisi yazdi, camiayi sildi supurdu. Su andaki yonetimin cemaatla falan alakasi yok. Polat CHP'den politikaya katilmaya calismis, Ataturk filmi icin sponsor olmus bir sanayici. Alevi yani koktendincilerin Musluman bile saymadiklari, hic hazzetmedikleri mezhepten. Yigit Sardan, Isin Celebi, Tahincioglu, Haldun Ustunel hatta Helvaci gibilerinin bu taraklarda hic mi hic bezi yok. Bunyeye uymadi diye Albayrak'i bile istemediler.
Evet simdi 10 Kasim degil, 29 Ekim degil, 19 Mayis degil, bu sembolik ziyaretin amaci ne acaba? Bir suru yalan haberle camiayi karistiran boktan heriflerin yazdiklari yazilar olmasin? Boyle basa boyle tarak. Boyle ilk gunden cizgini belli etmek zorunda kaldirtirlar seni iste. Insallah Hakan ve kalintilarindan kurtulunur da bunlar lafta ve gosterisde kalmaz. Yoksa tabii hepsi havada kalir.
Code: Select all
İlk ziyaret Anıtkabir'e!
Galatasaray'da 22 Mart Cumartesi yapılan seçimle göreve gelen başkan Adnan Polat ve Yönetim Kurulu, ilk ziyaretini Anıtkabir'e yapacak.
Polat ve yeni Yönetim Kurulu, 6 Nisan Pazar günü saat 14.00'de Anıtkabir'i ziyaret ederek, Ata'ya saygı duruşunda bulunacak.
Ozan Ersoy
