Turkiye Izlenimleri...

Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.

Moderator: Staff

Mert Tokman
Posts: 2581
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
Location: Virginia, USA

Post by Mert Tokman »

Tolga Girici wrote:
Cengiz Akgun wrote: ...
Bu arada universitede tenure alarak i$ini garanti eden professorler ve bilim adamlari vardir. Bugun bu "tenure" i$i de mafya olayindaki "being made" i$ini arattirmayacak duzeyde. 5 sene muhlet verirler alirsan ne ala alamazsan ba$ka kapiya yenisi gelir. Yani tennure verilme orani nedir diye bakmak lazim bugun ben uzakta kaldim. Ha azimli sican ta$i deler. Bunu da Dunya'nin her yerinde yapar.
!
Tenure olayi cok zor artik. Eskiden NSF'ten bir adet arastirma fonu kazanmak tenure icin yetiyormus, simdi neredeyse bir arastirma merkezi kurman gerekiyor. Bizim okulda yeni giren bazi hocalar haftanin en az 6 gunu okuldan cikmiyorlar. Bolumde cok begendigim bir hoca tenure alamadi mesela. O kadar calismayi Turkiye'de yapsan cok daha rahat yasarsin, hem de kendi ulken oldugu icin daha cok saygi sevgi gorursun. Insanlar da bunu farketmeye basladi herhalde, cunku son yillarda cok iyi okullardan doktora alanlar Turkiye'ye donuyorlar. Tabi yarin Turkiye'de ekonomik, politik kriz ciksa ayni insanlar belki Amerika'ya geri donecekler. Turkiye'nin de o problemi var maalesef. Aslinda dunyanin her yerinde hayat zorlasiyor.
Yapma Tolga --- alti ustu 6 sene cekecegin cefa... TR'de kac insan gunun 6 gunu calisiyor ve hala hicbir is garantileri yok... Profesorler hic olmazsa koyduklari zamanin karsiligini aliyorlar 6 sene sonra omur boyu dokunulmazlik kazaniyorlar... Ha UMD gibi research-1 okulundan alamayabilir de gider George Washington universitesinden alir mesela ama illa biryerlerden koydugu zamanin karsiligini alir... UMD ile GW arasinda da alacagi para belki 10-15 bin dolar farkeder --- ama o farki kapamanin binbir tane yolu var...
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Mert Tokman wrote: Kusura bakma Cengiz abi ama o 15 sene icinde soc.culture ve cimbom forumlarina harcadigin zamanin yarisini isine harcasan - re-org'lardan o kadar etkilenmezdin...

Benim dedigim herkes hakki neyse onu buluyor ABD'de... cok calisan cok ta kazaniyor... Yan gelip yatan da hakkini buluyor...
Koca endustru batti sen re-org diyorsun. Hadi ben forumlarda zaman harcadim. Tani$tigin arkada$larim vardi. Biri bile forumlarda gozukmedi gozukmedi. Hani Hakan'in Belcikaya attigi golunu zeytinin yorma fikrasina benzeten vardi ya. Bu hafta Trinidat'dan 6 aylik i$ten dondu. 15 gune kadar i$ cikmaz ise atacaklar diyor. Bu kacinci i$i ben sayisini unuttum.

Hadi bakalim sen ABD cok cali$arak daglari duz et biz de seni anlatalim gelecek ku$aklara. Sen ne zaman alacan tenure'i belli oldu mu? Aldiginda haber ver. Soranlara soyleyeyim boyle rahat tenure veren bir yer buldugunda sagda solda paper yazarak. NJ'de cali$tigim yerde Bell Lab'den az cali$iyor diye atilip once New York'ta 5 sene lise fizik hocaligi icin sabah saat 5 de kalkip New York'a gidip eve 7 de gelen ama tenure alamayan aptal Amerikali bir arkada$ var. Alamayinca $imdi New Jersey'de fizik hocaligi yapiyor iki sene sonra alacam diye bekliyor. I$in garibi paper filan yazmasina da luzum yok. Ona da haber vereyim.

Ben $imdi 10 sene dolmasini bekliyorum. Ha bu emekliligini bekleyip yan gelenler dedigin cinsten. Yalniz bu tanimda Tayyib beyin $ehit cenazeleri hatirlatildiginda askerlik yen gelip yatma yeri degil demesine benzemi$. Benim sinif arkada$larim Turkiyede emekli olmu$lar. 50 ya$indaki adamlar. Istanbula konferens icin gittigimde gordum. Agla$iyorlardi. Bende Amerikaya gelin bir 17 sene daha cali$in ordanda emekli olursunuz dedim. Oyle yuzume baktilar.

Ha ben aglamiyorum sadece hata yaptim dedim. Yalniz cok cali$arak ABD' de her $ey yapilir milyoner oluyorlar diye sokulup gelenlerde var. Benzincilerde benzin basip, lokantalarda garsonluk ya da bula$ikcilik filan yapiyorlar universite diplmasi ile. Haber vereyim dedim.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Mert Tokman
Posts: 2581
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
Location: Virginia, USA

Post by Mert Tokman »

Cengiz Akgun wrote:
Koca endustru batti sen re-org diyorsun. Hadi ben forumlarda zaman harcadim. Tani4tigin arkada4larim vardi. Biri bile forumlarda gozumedi. hani Hakan'in golunu zeytinin yorma fikrasina benzeten vardi. Bu hafta Trinidat'dan 6 aylik i$ten dondu. 15 gune kadar i$ cikmaz ise atacaklar diyor.
Endustri niye batsin Cengiz abi --- Telecom yerinde duruyor... batmadi ama degisti... kendini o degisime uyduran insanlar isini goturuyor yine...
Senin verdigin ornege karsilik ben de kendi ornegimi veriyim... Benim Arkansas'ta iken oda arkadasligi ettigim bir adam, senelerce Alltel denen telecom firmasinda calistiktan sonra ayrildi kendi SMS text messaging firmasini kurdu simdi emlakcilara kurdugu servisi satiyor, text mesg numarasini ev ilanina koyuyorlar, musterinin emlakciyi aradigi zaman telesekretere mesaj birakma sorunu yok, text msg ile aninda ev hakkinda bilgi kendisine ulasiyor... Adam kafasini calistirdi - yan gelip yatmadi calisti simdi karsiligini aliyor...

New Orleans'a geldiginiz zaman o arkadasin TX'ta ki evinin arabasinin ne guzel oldugundan bahsediyordunuz --- onlari TR'den mi getirdi yoksa ABD'de mi yapti?

Cengiz Akgun wrote:Hadi bakalim sen ABD cok cali$arak daglari duz et bizde seni anlatalim gelecek ku$aklara.
Benim hic oyle bir iddiam yok... hicbir sikayetim de yok --- calistigimin karsiligi neyse onu aliyorum... Daha cok calissam daha fazlasini alabilirmiyim? Cevap: Evet... ama ben de o hirs yok... aldigim/alacagim yetiyor... onun icinde bana burada saglanan olanaklara sukrediyorum...
Tolga Girici
Posts: 2806
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:07 pm
Location: Ankara - Yas:29
Contact:

Post by Tolga Girici »

Mert Tokman wrote:
Yapma Tolga --- alti ustu 6 sene cekecegin cefa... TR'de kac insan gunun 6 gunu calisiyor ve hala hicbir is garantileri yok... Profesorler hic olmazsa koyduklari zamanin karsiligini aliyorlar 6 sene sonra omur boyu dokunulmazlik kazaniyorlar... Ha UMD gibi research-1 okulundan alamayabilir de gider George Washington universitesinden alir mesela ama illa biryerlerden koydugu zamanin karsiligini alir... UMD ile GW arasinda da alacagi para belki 10-15 bin dolar farkeder --- ama o farki kapamanin binbir tane yolu var...
Biz burda ne kadar tartissak zaten bos. Yasayip gormek lazim. Gerci yasayip gorunce de bazen cok gec oluyor.
Cengiz Akgun wrote:Ha ben aglamiyorum sadece hata yaptim dedim. Yalniz cok cali$arak ABD' de her $ey yapilir milyoner oluyorlar diye sokulup gelenlerde var. Benzincilerde benzin basip, lokantalarda garsonluk ya da bula$ikcilik filan yapiyorlar universite diplmasi ile. Haber vereyim dedim.
Evet ben de rastladim boylelerine. Turkiye'de ustune para versen yapmayacagi isi Amerika'da yapanlar var. Ustelik bu insanlar Turkiye'de issiz de degillerdi. Bir bildikleri vardir demek lazim.
Mert Tokman
Posts: 2581
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
Location: Virginia, USA

Post by Mert Tokman »

Tolga Girici wrote:Evet ben de rastladim boylelerine. Turkiye'de ustune para versen yapmayacagi isi Amerika'da yapanlar var. Ustelik bu insanlar Turkiye'de issiz de degillerdi. Bir bildikleri vardir demek lazim.
Bircok insan bunu gecici olarak yapiyor --- eger TR'den elinde diploma ile gelip lisans ustu egitim yapacaksa bu tip islerle ek gelir olusturmaya calisiyorlar... Bu insanlara bok atmak yerine azimlerine saygi duymak lazim... Master icin geldin ve okuldan aldigin harclik yetmiyorsa, veya henuz okuldan harclik almaya hak kazanmadiysan o gecici donem de izinsiz calisan insanlar oluyor --- izinsiz isler de genelde sizin dediginiz tip benzinci, garson vesaire tipi isler oluyor... Ben Arkansas universitesin de havuz da cankurtaranlik yaptim ilk geldigim zamanlar mesela ve sutopu gecmisim oldugu icin sansliydim o isi bulmakta... daha sanssiz olan ve gazate dagitan, garsonluk yapan cok arkadasim oldu ama simdi bazisi consulting yapiyor, bazisinin kendi isi gucu var... Herkes te milyoner olucak diye bir sart yok zaten... ama calisan insan rahat edicek hayati surduruyor...
Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Konu ister istemez ulke karsilastirmaya donulmeli mi, kacmali mi konusuna geliyor. Aslinda baslik ve ilk yazdiklarim donmek isteyen bir sahsin durumun kotulugunu, sartlarin cok zorlasmis oldugunu anlatmaktan ibaret. Yazdigim seyler rastgele aklima gelen seyler degil.

Iyi bir hayat yasiyorum diyen bir insan ne ister hayattan, ya da nesi vardir?

1) Saglik.. Amerika'da bu isin cok pahali oldugunu kabul ediyorum. Ama Turkiye'de parasi olana daha iyi gene. Nufusun cok buyuk cogunlugu Sigorta hastanesi, devlet hastanesi diyerekten hastane koridorlarinda surunuyorlar.

Ayrica hava kirliligi, trafik, stres, sagliksiz beslenme hersey var TR'de.

2) Basini sokabilecegi guvenli iyi bir mahallede bir ev... Yukarda acikladim. Buyuk sehirlerde anasinin nikahi fiyatlarda evler. Avrupa/Amerika standardlarinda ev bile demezsin onlara.

3) Istedigini istedigi zaman yiyebilecegi kadar para. Yeri geldigince ailesini arkadaslarini goturup, iyi bir lokantada agirlayabilmeli. Yukarda yazdik iste... Pirzolanin kilosu 20 dolar arkadaslar. O fiyatlarin yarisina lop lop eti olan, kilciksiz milciksiz, koca okyanus baliklari yiyorsun burada. Istavrit, mezgit falan degil.

4) Altina iyi sayilabilecek bir araba. Luks olmasina gerek yok. Ama bozulmayan, guvenli, aileni cocugunu tasiyabilecegin bir araba istersin bu devirde. Amerika'da gelir TR'nin yaklasik 10 kati. Araba fiyatlari ise TR'de 2-3 kati. Var mi boyle carpiklik.

5) Insan Aile, coluk cocuk ister. Yuva kurmak TR'de cok zorlasmis. Cocuk yetistirmek cok zor. Benim zamanimda universite sinavina 100 binden az insan girmisti. Simdi milyonlar. E ITU, ODTU, Bogazici, Hacettepe, Ist Uni cogalmiyor arkadaslar. Bu ne demek? Bu senin cocugun pekala devlet okullarini kazanamayabilir demek. Bu demek sen cocugunu iyi yetistirmek istiyorsan, daha 7-8 yasindan kurstu ozel okuldu para harcayacaksin demek. Istanbulda okula servis ve ogle yemegi fiyatlari ozel okul fiyatlarini gecmis. Iyi okul senede en az neresinden baksan 10-15 bin dolar demek.

6) Iyi bir is ister insan. Mezun surusune sepet. Ortalikta ne bicim insanlar dolasiyor. Amerika masteri surusune sepet. Wharton mezunu adami muhasebeci yapmaya kalkiyor bizim dangalaklar. Kiminle konussam isinden, mudurunden, calistigi sirketten memnun degil. Herkes isini kurmaya veya kacmaya bakiyor. Muhendisler icin arastirma gelistirme, bilim ilim cok sinirli. Cogu getir, gotur, masa basi isleri yapiyor.

7) Her sene guzel bir tatil yapabilmek...

TR de herkes bu yukardakileri hem az paraya ve de haftanin 6 gunu calisarak yapiyor.. Ozel sirkette cumartesi yarim gun calismayan arkadasim cok az. Senede 2 hafta izin yapan mutlu sayiyor kendini. Dayimin, amcamin, kuzenimin, kardesimin, arkadasimin hepsinin ayni hikaye. Ben de en gec 5 bucukta isten cikiyorum diyorum, millet guluyor.

Money dergisinin Agustos sayisinda bir arastirma yayinlandi. Mutluluk parayla satin alinir mi diye? Orada bu yazdiklarimin benzeri var. Guzel bir calisma okuyabilirseniz begenirsiniz. 2005 senesinde bir sirket dunya capinda 30,000 kisiye detayli bir anket yaparak bir arastirma yapmis. Dunyanin en mutsuz ulkeri (cok mutsuzum diyenlerin orani)...

1) Macaristan %35(gecen gun olanlari gordunuz, aynisini TR de bekliyorum, ama bizim millet koyun)
2) Rusya %30 (%30i alkolik, votkacilar Komunizmin anasini belledigi, daha belini dorultamayan ulke)
3) TURKIYE (%28 )
4) Guney Afrika (%25) bu yuzde 25'in hepsi irkciligin esiri siyahlardir.
5) Polonya (%24)

En mutlu ulkeler ise sirayla... Avustralya, ABD, Misir (?), Hindistan ve Ingiltere.

Gidin, donun gidelim, donelim... Ama sunu bilip gidin. Cebinizde yuklu yatiriminiz yoksa, ailenizin serveti yoksa, 3-4 tane kiraya verecek eviniz yoksa, babanizin fabrikasi, sirketi yoksa, kendi imkanlarinizla burada yasadiginiz hayatin maddi olarak bir benzerini veya iyisini kurmaniz hayal. Eskiden hayat ucuzdu, Turkiyede burada yaptigimin yarisi bana yeter derdik. Oyle bir is arardik. Simdi burada yaptigimin iki kati lazim ki evimi arabami alayim, tatilimi yapayim, cocugumu istedigim gibi okutayim.

Oyle bir is varsa haber verin, hemen CV'mi yollayayim, yarin donerim valla.

Cengiz abinin dediklerinde cok buyuk haklilik payi var. Herkes kendine durumuna gore yorar bu isleri. Amerikada emeklilik cok kotu. Rezalet. Ama Turkiye'de iyi mi? Bagkur bilmem ne emeklisi ol da anan aglasin. O aldigin alacagin Soc security, 401 in yuzde kacini aliyorsun bakalim.

Alpay'in dediklerini de okudum ve cok begendim. O konular zaten kafamizi kurcalayan konular. Oyle boktan duruma geldi ki durum, maddiyata karsi maneviyat. Havaalaninda annecigin hala iki gozu bir cesme agliyor mu, iste o zaman hata yaptigini dusunuyor insan. Dunya vatandasi olacagiz dedik ama iki derede bir arada, hic kimsenin ulkesinin vatandasi olduk ciktik sayin seyirciler....

Ozan Ersoy
BarisCakan
Posts: 207
Joined: Fri Oct 17, 2003 10:19 pm
Location: istanbul, türkiye

Post by BarisCakan »

Ozan Ersoy wrote:
Alpay'in dediklerini de okudum ve cok begendim. O konular zaten kafamizi kurcalayan konular. Oyle boktan duruma geldi ki durum, maddiyata karsi maneviyat. Havaalaninda annecigin hala iki gozu bir cesme agliyor mu, iste o zaman hata yaptigini dusunuyor insan. Dunya vatandasi olacagiz dedik ama iki derede bir arada, hic kimsenin ulkesinin vatandasi olduk ciktik sayin seyirciler....

Ozan Ersoy
Sevgili Ozan, uzun bir sure Amerika'da yasayan ama donen birisi olarak senin de Alpay Dedeoglu'nun da soylediklerine katiliyorum. Ben sizlerin bircogunuzun becerdigini beceremedim, orada bir is ve gelecek firsatlari yaratamadim. Pek de denemedim acikcasi. Alpay'in dediklerini erken hissedip kalan zamani sadece okulu bitirmek uzere gecirdim. Simdi ne kadar bilerek donduysem de ilk basta Ozan'in saydigi herseyi surekli olarak disaridan bir gozle gormeyi surduruyorum, canini sıkmasina engel olamiyor insan. Ve yine de ulkemde olmanin manevi hoslugu bana kompanse ediyor bu can sıkintisini. Ha diyeceksiniz ki, daha yeni donmussen cok erken bunlari soylemen icin, eyvallah. Ama iki arada bir derede olmak gercekten cok acayip bisey, 'double consciousness' hikayesi yani, burada Amerikali, orada Turk olma durumu. Guzel yanlari da cok ama saniyorum ki bir yerde mutlu olmanin recetesi dogruyu yanlisi gormek yerine oranin yanlislarinin parcasi olmak, ait olmak belki de...

p.s. Son olarak da sunu gercekten soylemek istedim, futbol yazilarin kadar uslubun dunya gorusunu de cok sevdim Ozan. Yas farkimizi da bilemedim ama 'sen'li konustum artik..
Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

BarisCakan wrote: Ama iki arada bir derede olmak gercekten cok acayip bisey, 'double consciousness' hikayesi yani, burada Amerikali, orada Turk olma durumu. Guzel yanlari da cok ama saniyorum ki bir yerde mutlu olmanin recetesi dogruyu yanlisi gormek yerine oranin yanlislarinin parcasi olmak, ait olmak belki de...
Yazdiklarin cok ilgimi cekti sanirim cogumuz bu ikilemi yasiyoruz. Konu mutluluk konusuna girerse cok dagilir tamamen felsefi bir konu ve bu konu ustune binlerce yildir tartisiliyor benim gibi hayata butunuyle cok karamsar bakan melankolik bir insan da bunu surekli dusunuyor o yuzden bu konuya fazla girip dagitmayacagim (zaten bazen kelime ve kavramlari o kadar dusunmeden ve benimsemeden kullaniyoruz ki hayatta, aksam eve gittigimde bugun ben ne dedim ne demek istedim diye dusunuyorum). Ama hayatta kucuk seylerden zevk almaya bakiyorum bir de beni mutlu eden seyler belki de insanin kendine kendi özune döndugu ve belki de kavrayamadigi hayati dile getirdigi kulturel etkinlikler ve sanat oluyor. Dun hava cok guzeldi. Kuzeyde Hasan bilir Eylul'de 23 derece ender olur. Enfes bir sonbahar gunu kentin en sevdigim parkin oldugu mekana gittim. Orda bana en cok zevk veren etraftaki esya kompozisyonu idi. Binalarin buyuk özenle yapilmis mimarisi ve doganin renkleri. Avrupa'da buna buyuk önem verilmesi bosuna degil. Sehir gustosu olmayinca insanoglu yasadigi yerden keyif alamiyor. Insan yalnizligini unutuyor. Bir gun evvel sinemateke gittim yeni bir iki arkadas edindim aksam eve geldik caz meraklisi bir kac kisi ile saatlerce plak dinledik. Bu kisa anlar bana buyuk keyif verdi. Modern toplum ve modern dunya insanlarin beklentilerini ve davranislarini bicimlendiriyor mutluluk sartini para ve duzen diye koyuyor. Oysa bunun gerekli bir sart olmadigini pek cok yunanli feylezof bize göstermisler. Fiziksel olarak hasta hatta sefaletten ve esaretten gelip ne kadar mutlu olabildiklerini göstermisler. Bizler yasadigimiz sartlarin etkisiyle bilincimizi bu yönde degistiremiyoruz ve bizim dönemde ufacik bir olumsuzluk mutsuzluk nedeni olabiliyor. Ozan'in verdigi listede Hindistan var cok ilginc ama sasirmadim. Bu yaz bir arkadas Hindistan'in en sefil yerlerine gitti gezdi. Inanc faktöru aklin falan önune gecmis, bati uygarliklarinin bu insanlara giydirmek istedikleri modeli giymedikleri halde mutlular. Kuzeyde ise hersey var refah, guven...vs ama insanlar genelde mutsuz. Neyse konuyu dagitmayayim ilerde dedigim gibi Ege'de bir adaya yerlesmek istiyorum. Bozcaada da olabilir Gavdos veya Midilli de. Eger yapabilirsem cok sevdigim film olan 'Shawshank Redemption'da Tim Robbins gibi Cengiz abiye davet karti atarim :).
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Ismail Gezer
Posts: 6299
Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
Location: Alisamiyene 10 dk
Contact:

Post by Ismail Gezer »

Kerem Tezic wrote:Bu yaz bir arkadas Hindistan'in en sefil yerlerine gitti gezdi. Inanc faktöru aklin falan önune gecmis, bati uygarliklarinin bu insanlara giydirmek istedikleri modeli giymedikleri halde mutlular. Kuzeyde ise hersey var refah, guven...vs ama insanlar genelde mutsuz.
Enteresan... :)
Savas Macun
Posts: 845
Joined: Wed Apr 07, 2004 9:46 pm
Location: Dubai
Contact:

Post by Savas Macun »

Valla ben kararimi verdim insallah 2007 yazinda TR'ye geri donecegim.7 sene oldu, isin enteresan kismi ben tahsilimi Istanbul'da tamamlayip daha sonra is geregi yurt disina ciktim, ilk durak NY idi.Daha sonra ne oldugunu anlayamadim Yeni Zelanda'ya geldim.

Kerem'in yazdiklarini bir sekilde anliyorum.Bati'da insanlarin mutsuz olma nedenini ben yalnizliga bagliyorum, dogu kulturunde oldugu gibi kalabalik yasanmiyor, noel,paskalya ve oenmli dogum gunleri disinda da ailelerin bir araya geldigi cok az oralarda.Ornegin bizler ilkokul arkadaslarimizla dahi halen SIKI FIKIiyiz, dostluklara onem verip uzun sureli devam ettiriyoruz, aradan yillar dahi gecse biraraya gelindiginde o eski sicakligi yasiyoruz, bunda belki akdenizli olmamizin da etkisi olabilir.

Oysa ki batida insanlar basariyi, uzuntuyu ve sevinci yasadiklarinda bunlari paylastiklari kimseler yok, boyle bir cevreleri yok.Gurbette olan Turkler'in de yurda geri donmek istemelerinin en buyuk nedenini bu sicakliga duyduklari ozleme bagliyorum.

Osman bey eski Istanbul'dan bahsetmis.Benim yasim pek yetmez, yettigi zamanda Istanbul'da degildim.Ancak bugunlerde "Osmanli'yi yeniden kesfetmek" diye bir kitap var elimde.Osmanli'yi anlatirken haliyle Istanbul'dan cokca bahsetmis yazar.Dedigi bir nokta vardi ki cok dogru.

Yazara gore tarihi cok eskilere dayanan milletlerin yasadigi tarihi sehirlerde o tarihten kalan eserler,yapilar en fazla 2 kilometrekare'dir ki bu Istanbul'da Sultanahmet ve cevresine tekabul eder.Bugun oralari yozlastirmak icin elimizden gelenir yapiyoruz diyor yazar, ve buralarin korunmasi icin hersey yapilmali diyor.



Bugun hakikaten Sulaymeniye'ye bir gidin icler acisi bir hali var.Sirtinda 100kg almis bir hamal ile orada Osmanli kulturunden kalma eserlerin pesinde kosan her tur turisti gorursunuz.IU okuyanlar iyi bilir.Persembe pazari denilen yer orada.Hadi burasi da kapalicarsi gibi degil, gene oranin bir adabi en azindan bir duzeni var.Isin daha da garibi sudur ki bence yozlasma, varos denilen tabirlerin yuvasi ne yazik ki bu semtlerin icindedir.Bunlarin da domino etkisi malum.

Herseye ragmen Istanbul'da yasamak veya Ege'de Akdeniz'de yasamak bence herkese nasip olmayacak bir guzelliktir ve nimettir.Boyle bir kulturden geldigimiz icin de ben kendi adima mutluyum.

Selamlar
Savas
2009 Uefa Kupasi Finali Fenerbahce Sukru Saracoglu'nda..
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Kerem Tezic wrote: ...
Eger yapabilirsem cok sevdigim film olan 'Shawshank Redemption'da Tim Robbins gibi Cengiz abiye davet karti atarim :).
Red'in Andy Dufresne icin dedigi gibi "Bazi ku$lar kafeslenmek icin yaratilmami$lar oldugunu kendime hatirlatmak zorundayim; hepsi bu kadar. Tuylerinin cok parlak olmalari buna elveri$li degil."

Aslindan kopyalarsak "I have to remind myself that some birds aren't meant to be caged, that's all. Their feathers are just too bright... "

Sakin kafa ile Amerikayi anlatan "Ici beni di$i seni yakan hulya" adli hatiralari yazmak icin bir ada lazim elbette.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Kerem Tezic wrote:
BarisCakan wrote: Ama iki arada bir derede olmak gercekten cok acayip bisey, 'double consciousness' hikayesi yani, burada Amerikali, orada Turk olma durumu. Guzel yanlari da cok ama saniyorum ki bir yerde mutlu olmanin recetesi dogruyu yanlisi gormek yerine oranin yanlislarinin parcasi olmak, ait olmak belki de...
Yazdiklarin cok ilgimi cekti sanirim cogumuz bu ikilemi yasiyoruz. Konu mutluluk konusuna girerse cok dagilir tamamen felsefi bir konu ve bu konu ustune binlerce yildir tartisiliyor benim gibi hayata butunuyle cok karamsar bakan melankolik bir insan da bunu surekli dusunuyor o yuzden bu konuya fazla girip dagitmayacagim (zaten bazen kelime ve kavramlari o kadar dusunmeden ve benimsemeden kullaniyoruz ki hayatta, aksam eve gittigimde bugun ben ne dedim ne demek istedim diye dusunuyorum).
Felsefi olalim canim ne farkeder. Kimsenin ben bunlari yaladim yuttum, benim dediklerim dogrudur diyecegini dusunmuyorum. Ama bu baslik hepsi okundugunda, butunuyle dusunuldugunde guzel bir baslik olur, yoksa bence en dogrusunu Ahmet Mehmet dedi seklinde degil.

Ben rasyonel bir insanim ama felsefenin icine de girebilirim. Paranin mutluluk satin alacagini sanacak kadar gaflet icinde degilim. Hatta girdigi ruhsal bunalimin icinden cikmak icin kendini alis verise, maddiyata veren arkadaslarima uzulurum. Merso alirsin, Porsche istersin, Porsche alirsin, yetmez ah bir Ferrarim olsa dersin. Vah benim o arkadaslarima. Yasadigim hayat da oyle abarti hayat degil. Ne altimdaki araba, ne ustumdeki kiyafet.

Ciddi dert her insana endise, panik, depresyon verebilir. Bunlarin yaninda her seye ragmen mutluyum demek kendini kandirmak bana gore. Turkiye'deki dertler ise ciddi. Cok ciddi boyutlarda. Bu acidan bakarsaniz, paranin bu ciddi dertlerin bir kismini yok etme veya azaltma gucu var.

Yaptigim isten memnun degilsem, aldigim paradan memnun degilsem, oturdugum yerden memnun degilsem, cocugumun okul taksidini nasil karsilayacagimi dusunuyorsam, annemin babamin hastane masraflarini ne halt edecegimi dusunuyorsam, devlet hastanelerinde surunmelerine fazla bir sey yapamiyorsam, her gun 4 saat trafikle cebelleniyorsam, ulkenin buyuk dertlerini hergun gazetelerin ana sayfalarinda okumaktan bikmissam, "eehhh su es-dostla iki muhabbet edebiliyor, ASY'de maca gidebiliyorum, annem yanimda, o yuzden mutluyum" demek ancak kendini telkin etmek bana gore...

Belki donsem bunlarin hic biri olmayacak. Belki cok iyi bir sirkette cok baba bir is bulacagiz, belki bir firsat cikacak, kendi ekmegimizi yaratacagiz, Mert'in anlattigi gibi altin madeni bulacak zengin bile olacagiz. Ama Turkiye'de Kerem'in adasina kacmadikca, dertlerden kacmak zor.

Aci ama gercek... O bile "donecegim ama Midilli'ye gidecegim" diyor. Guler misin aglar misin?

Ozan Ersoy
Osman Kiciman
Posts: 397
Joined: Wed Dec 24, 2003 10:22 am
Location: Atakoey, IstanbuI / TR

Post by Osman Kiciman »

Gecen cok karamsar bir anda yazmistim, biraz da iyimser yazalim :D

Cumartesi bir arkadasim aradi, "yarin baliga gelir misin?" dedi. Tamam dedik nasil olacak? Bir tanidigi tekne varmis, saati 10 kagit! (ulan bir seyi de icinde para gecmeden anlatabilsem ama...) Ertesi gun istinye'de 9'a dogru 3 kisi toplastik. Kaptanin tekne 4-5 metre...
Image
Bizim 2 eleman da guzel oltalar, bana da bir eski usul misina ayarlamislar.

Neyse acildik. Ben daha av moduna gecemedim habire foto cekiyorum.
Image
Image
Teknede sonar var! Kaptan bizi habire bol balikli yerlere tasiyor. Derken rastgele

Ulan bundan en son 5-6 yil once Sarkoy’de baliga cikmistim. Orada da acemi sansi epey uskumru cekmistim. Ama sonra benim olta dugum olunca ben oltayla bogusurken deniz beni oyle bir carpmis ki, kendimi karaya zor atmistim! Bu sefer daha dikkatliyim ama. Atiyorum bos yok. İstavritler gani ile. 2 gelince begenmiyorum Kaptan da yakaladiklarimi igneden cikarip havuza. Bu arada 3 kez parmagimi, 6-7 kez kazagimi yakaladim ama olsun, bos yok!

Derken pislik artinca yer degistirelim dedik. Balik da azalmisti zati. Bu sefer Anadolu tarafina Kandilli’ye gectik. Bir kucuk tekne de pesimizden geliyor. Ama biz nereye gitsek cekiyoruz, adam da toplam 8 adet balik. En son yanimiza geldi, birader siz nasil boyle cekiyorsunuz falan derken adamin olta yanlismis...

Bu arada sansimiza hava da guzel. Saati de oglen ettik. Kaptanin havuzlari da doldurmusuz, donelim dedik. Adam basi 3’er kilo istavrit de kisa gunun kari...

İstanbul’dan kopma olayini da erteledim. Kerem illa ada dersen Burgazada’yi tavsiye ederim. ..
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Osman Kiciman wrote: ...
İstanbul’dan kopma olayini da erteledim. Kerem illa ada dersen Burgazada’yi tavsiye ederim. ..
E$ek adasi da var elbette.


Istavrit oltasi nasil yanli$ oluyor. Benim bildigim acemi isen be$'li usta ise 10'lu tuylu igneli (bunun bir adi vardi unuttum, cipa mi cupura mi di neydi) olta ile tutulur istavrit. Oltanin en ucunda da kur$un olur. Boyle kumeye attin mi 5'$er 10'ar cekersin. 70'leride uskumru yok gibi idi Marmarada. Palamut'da cikmazdi. Eylul Sonu ve Ekimde lufer ba$lardi. Zaten lufer ba$ladi mi obur baliklari korkudan cekilirdi. Ka$ikla tutardik luferi. Amerikada okyanus baligi Blue Fish luferin babasi.

Kerem sormu$ palamut yenir mi diye. Yenmez yaninda yatilir. Oyle bir yenir ki. Bugulamasi, halka halka kizartmasi, plakisi.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Osman Kiciman
Posts: 397
Joined: Wed Dec 24, 2003 10:22 am
Location: Atakoey, IstanbuI / TR

Post by Osman Kiciman »

valla ne biliyim? Belki de adamin moralini duzeltmek icin bizim kaptan oyle uydurdu. benim attigim 10lu misinaydi. ignelerin ucunda yesil tuyler vardi galiba... ama en son 7 ignem kalmisti :lol:
Savas Macun wrote: bugunlerde "Osmanli'yi yeniden kesfetmek" diye bir kitap var elimde.
Ilber Hoca’nın kitabini ben de okudum bu yaz! Bu aralar zaten genelde Bizans ve Osmanli tarihi uzerine yazilmis kitaplari okuyorum.

Genel kanım Bizans İmparatorlugu’nun en bahtsiz imp’dan biri oldugu seklinde. Oncelikle bir kimseye yaranamama durumu var; Mezhep ayriligi ve Vatikan’in dizginleri birakmamak istemesi nedeniyle Batı Avrupa’dan bir turlu gerekli ilgi ve yardimi alamiyor. Tarihin akisini degistirdik dedigimiz Istanbul’un fethinde bir etken de bati Avrupa’nin soz verdiginin cok altinda yardim gondermesi Bizans’a askeri olarak. Tabi bunun oncesinde ozellikle ilk hacli seferi sirasinda “kutsal sefer” makjaji altinda dogunun zenginliklerinin yagmalanmasi icin getirilen capulcularin Kudus’den once Konstantinopolis’i yagmalamasi var. Bu korku bircok Bizansliya “katolik dunyasinin egemenligini, musluman Turk hukumranligina yeglerim” dedirtmis. Ve belki de Istanbul’un zapti da bu sayede olmus. Tabi Turklerin Bizansla munasebeti, gerek sInIr, gerekse kiz alma olarak selcuklularla baslar. Hatta daha ileri gidip Anadolu’ya gelen Turklerin bizanslastigi da soylenebilir. Orta Asya’dan gelen Turklerin atalari ile aralarindaki fiziki degisikligin izahi da bu sanirim. Tabi sadece Bizans’ı olusturan Grek, slav agirlikli irklar degil, Ermeni, Suryani ve eski diger Anadolu uygarliklari da... Tabi en onemlisi Selcuklu ve ozellikle Osmanli’da sehzade analarinin gayrimuslim olusu!

Bu yuzden de Bizans aslinda Yunan kadar Turk’un da mirasi ama bizim Osmanlici gecinen zevata gel de anlat. Koruyamadigimiz, icine ettigimiz de aslinda kendi mirasimiz, ozumuz!.. Ama Ani’de, ama Sumela’da, ama Sultan Ahmet meydanı’nda...
Post Reply