Page 10 of 11

Posted: Mon Dec 22, 2008 1:44 am
by Mehmet Gorgen
Serif Halimler wrote:simdi eve geldim.
4-2 lik galibiyet ve 3 puan hepimize hayirli ugurlu.
yaziya nasil baslasam.
Ehem basligini actigim 5 macta 1 beraberlik ve 4 galibiyet aldi takim, oldukca keyifliyim.
Tam maclardan keyif almaya basladik sezon arasi tatili geldi.

Bugünkü macta Lincoln, Arda, Milan Baros (sadece 3 gol attigi icin degil) iyiydiler.
Meria icin hala sabir diyorum, kumasi iyi yeni ortama tam ayak uyduramamis gibi.
Nonda takimin en kötüsüydü, fakat o kadar uzun süre oyunda kalmasinin nedenini anlayabiliyorum. Mac tecrübesi kazanmak, bir gol atip kendine güvenini kazanmasini saglamak.
4-2 li galibiyete ragmen defansif yönümüzü zayif buldum.
Orta sahada, hatta forvette pres yapamadik.
Rakibe 5-6 pas yapacak cok genis alanlar biraktik.
Son müdahaleler en geride oynayan 4 oyuncuya kaldi.
Ayni kritigi lig baslarinda da yaziyordum.
Rakibe pres yapmadan topla cok oynamasina izin veriyoruz.
Maclar oynanmadan önce bu hafat lider olmamizi bekliyordum.
Tranzonun kendi sahasinda Eskisehir'e Sivas'in da Ankara'da Gencler'e takilacagini tahmin etmisitim, yanilmisim.
Daha önceki haftalarda Baros'un elle oynamalarina sitem ederken, bu hafta Önder'in Voleybolcu gibi elle attigi golü ve bu aksam Holosko'nun topu elle alip attigi golü gördük.
Hamit'i tribünde görünce acaba bize mi gelecek diye düsündüm.
Fakat onu alacak para yok. Galatasaray taraftarri ya da sempatizani oldugunu duymustum. Bence Hamit'in gelmesi icin henüz erken, en az 3-4 yil daha Almanya'da oynasin, ondan sonra gelsin.
Şerif bey unutmayın 2.yarının ilk maçındaki konu başlığını da siz açacaksınız. (başkası açarsa otomatikman sileriz heralde :lol: )

Totem de siz ile skibbe'nin kravatı yarışıyor. :lol:

Posted: Mon Dec 22, 2008 2:20 am
by Serif Halimler
Mehmet Gorgen wrote:Şerif bey unutmayın 2.yarının ilk maçındaki konu başlığını da siz açacaksınız. (başkası açarsa otomatikman sileriz heralde :lol: )
Totem de siz ile skibbe'nin kravatı yarışıyor. :lol:
Mehmet'cim sana önce sen "siz" yerine "sen" formunu sunuyorum, daha sicak ve samimi olur degill mi :-)
Basari aslinda maci oynayan oyuncularin ve onlari maca hazirlayan teknik ekibin.
Bizim "totem" muhabbetimiz lezzetli bir yemege katilan bir baharat bile degil belki :-)

Skibbe'nin kravatinin TILSIMI yerine, söyle bir fikrim var.
Biz bu sene Sampiyon degil 2. veya 3. de olsak Skibbe'ye en az 1 YIL daha süre verilmesi, hatta 3-4 YIL süre taninmasi.
Sebebi su :
Skibbe'yi kisisle olarak tanimam.
Sadece EMpati kurarak onu anlamaya calisiyorum.
Endüstriyel futbol da profesyonellik, basari ve para elbette cok belirleyici seyler.
Fakat hersey parayla olmuyor, bunun örnegi O.T.
Skibbe cok genc yasta bir sakatlik sonucu futbolu birakmak zorund kalmis.
Sonrasi ALman ümit milli takimini calistirmis.
Daha sonra Türkiye'nin 3. oldugu 2002 Dünya futbol sampiyonasinda finalde Brezilya'ya yenilip 2- olan Alman mili takiminin yardimci antrenörü, Rudi Völler'in yaninda.
hem uluslararasi basariya ulasmak isteyen bir Teknik Direktör hem de kendi futbol oynamayi cok istedigi halde sakatlik sonucu cok erken futbolculugu birakmis biri.
Galatasaray'da uluslarlarasi basariya ulasmasinin mümkün oldugunu hem kendisi hissedebilmeli, hem de Galatasaray yönetimi ve taraftarinin ona bunu hissettirmesi gerek.
Bu yil Kadiköy'de UEFA CUP finali oynabilirsek, bu yalnizca biz Galatasaray tutkunlari icin degil onun icin de güzel bir "Milestone" olur.
Asil hedef ise yakin bir zamanda (en gec 5 YIL) CL Samipyonu olmak olmali Galatasaray icin.
"Tesadüfen" de olsa CL Kupasi almis bir Galatasaray görmek istiyorum en gec 5 YIL icinde.

Posted: Mon Dec 22, 2008 3:14 am
by Hasan Tezcan
Ozan Ersoy wrote:Sene boyunca rahat rahat mac izliyorduk, keyfimiz kacti....
:o Macin heyecaninda yazilmis bir yorum olarak göruyorum...ben maci rahat
izledim. Tamam takim 100% degil ama biraz olsun, ufak tefek sacmaliklara
ragmen "isildiyor". Ilk yari BJK tek kale oynamadi, asla. GS mac boyunca
topa sahip olan, top cevirebilen, top saklayan bir takim huviyetinde oynadi.

Defans dogal olarak sallaniyor zaman zaman. Servet'in Holosko'nun 2. golunde
buyuk hatasi var, insan ikili mucadeleye öyle girer mi...hic yakistiramadim.
Meira zaten Allahlik, yoruma gerek yok. Ayhan bugun gayet iyi oynadi, macin
sonlarina dogru sacmaladi biraz ama yorgunluguna bagliyorum. Sanki forumu
okumus, ayagindan top cikarmakta gecikmedi. Ayhan'im sen bir oyun kurucusu
degilsin sonra. Macin yildizi bence Lincoln....böyle adami zor bulurlar, daha da
bagrina basip 5 senelik mukavele imzalanmali. Nerede bulacaklar böyle
adami sorarim sizlere, bugun harikaydi.

Takimda bir dusus sezmedim...sansina ilk devrenin sonuna dogru dogruyu
biraz olsun yakaladilar gibi. Devre arasi zamansiz geldi bu hususta. GS
bu haliyle diger takimlara fark atardi lig devam etseydi.

Takim iyi yolda. Meira ve Baris'in durumu duzeltilirse daha da iyi olacak...

BJK balon bana sorarsaniz...kadro gözde buyutuluyor. Devre arasi falan
fayda etmez. Kalas, keresteden ibaret, bilhassa defans yapisi berbat. MD
ile daha iyi olacagina hic ama hic inanmiyorum.

Posted: Mon Dec 22, 2008 3:20 am
by Hasan Tezcan
Ha bu ara, ilerde kim oynuyor, hangi komposisyonda, 1 mi 2 mi hic önemi
yok, önemli olan Lincoln'un topla nasil ve nerede bulusmasi. Gunumuz total
futbolunda Milan Baros olsun Nonda olsun icabinda orta sahaya gelebiliyor,
ama olay topu usta ayak ile bulusturmak. GS son maclarda bunu basariyor,
rakip takima karsi ustunluk sagliyor. Arda'nin dedigi zor taktik bu olsa gerek,
cunku mesuliyet ve fedakarlik isteyen bir is.

Posted: Mon Dec 22, 2008 3:25 am
by Ali Gursel
Murat Gokcigdem wrote:Bu macda benim MVP'im Arda...Cocuk ilk yarida defansda o kadar kritik kademelere girdi ki...ustune forvette kendi kulvarinda cok calisip penaltilar bile cikartti.

Macin kotusu de bizden Hakan Balta idi. neden bilemiyorum kendisi genelikle saglam birisi ama onun olmasi lazim yerlerde hep Arda vardi.

Yanlizca bizim defansimiz dokuluyor cok kotu. BJK'in ilk golunde olay gozukuyor. Mutlaka bir care bulunmasi lazim yoksa duzgun bir takima karsi bu defans ile cikmamiliyiz.
Sevgili Murat,

Arda bu maçta MVP ötesi bir şey yaptı. 3-5-2de kanatları hakkıyla oynamak zor hatta kimine göre imkansızdır. Arda bugün icap ederse onu da oynarım dedi. Sahanın her yerine bu kadar yakışan, topu ayağına alıp rakip bastığında bir şekilde kaptırmayacak dediğin, takıma bu kadar çok şey katan başka oyuncu var mı?

Defansımız kötü gözüktü ve ben de bu 3-5-2yi anlamıyorum, şimdi Türkçesini bilmediğimiçin Skibbe'ye "benefirt of the doubt" verelim ve neden 3-5-2 diyelim:

1) Yanında ikinci bir forvet olması Baroş'un verimini arttırıyor, o zaman ileriyi ikilemek daha iyi diyor, ileriyi ikileyince bakıyor bir adam bir yerden eksilecek, bu kim olmalı?

Lincoln olabilir ama sanırım bunu Aziz Yıldırım dahi öneremez şu anda.

O zaman iki şık kalıyor, ikiön liberodan biri ya da defansı üçlemek. Defansı üçlemek ön liberolarımdan birini çıkartmaktan iyidir diyor olabilir.

Bu açıklamayı beğenmiyorum.

2) Elimde sağ bek yok, kimi koysam olmuyor, bir pozisyonu eksik 4-4-2 oynayacağıma sağ bekim olana kadar 3-5-2 evladır diyor. Bir Sabri "hayranı" olarak bu yaklaşıma daha sıcak olabilirim.

3-5-2 beni uyutmadı, Ozan'ın Bordeaux'ya eleniriz falan demesi moral bozuyor. Acaba 3-5-2 cidden imkansız mı? Bunun için hayal kurdum, Baroş'un yanında Nonda değil de ikinci bir Baroş, ikinci bir iyi golcü olsa, ne bileyim Carlos Tevez olsa, Jardel olsa, Torres olsa hadi onlar olmaz Semih, Nihat olsa, Zigiç olsa, yani baştan defanstaki zaafı kabullensen, ama rakibe de buyur gel at ama her atmaya kalktığın için üç atarım diyebilecek durumda olsan.

Yine de ikna edemiyorum kendimi, ben de defansı sağlam takım istiyorum, atmaya Lincoln Baroş yeter, yemeyi kapatırsak taş gibi oluruz diyorum.

Son olarak: Hamit Altıntop bahsi geçmiş. GS'a gelmez falan amma, olur a GS bu sene UEFA'da finale falan kalsa, birileri de Hamit'e, yahu bırak şu Bayern'i, sensiz de olur orası ama biz seninle başka türlü olamayacağımız bir yere geliriz dese, çocuk da gelse, sanırım GS CL'de iki sene içinde çeyrek final, beş sene içinde de final görür. GS'ın sağ kanadı bozuk, onun dışında ciddi eksiği yok.

Hamit çok çok özel oyuncu. Lincoln, Arda, Baroş, hatta Kewell da öyle. Bu sayı bir yere dayanıp mevki olarak da ciddi bir eksiğin yoksa CL falan telaffuz edilir. Ha, bizim ligio ynamadan bize vermeleri icap eder.

Neyse fantazi bu ya:

------------------------------De Sanctis-----------------------------

Hamit---------------Meira----------------Servet---------------Balta

Arda----------------Linderoth------------Topal----------------Kewell

--------------------------------Lincoln----------------------------------

---------------------------------Baroş----------------------------------

Skibbe bizim bilmediğimiz birşeyler biliyor diyelim:

-------------------------------De Sanctis---------------------------------

Meira-------------------------Servet-----------------------------Balta

Hamit---------Linderoth---------Lincoln-------------Topal--------Arda

------------------Halil (anladınız hangisi)-------Baroş---------------------

Hoca ve takımın yarısı Almanca konuşur :lol:

Bir sağ bekimiz olsa :(

Ali

Not.Hamit'in ön liberoda ya da sağ içte daha iyiolduğunu düşünenler var, ama bana sağ bekte de çok iyi gözüküyor.

De Sanctis'in bonservis alınmalı, Baroş, Lincoln ve Kewell tutulmalı. Kaptanlık seneye Arda-Lincoln arasında gitmeli.

Bir de, 25 Ocak haftasonu (yani ligin 17. haftası) FB-TS ve Sıvas-GS maçları var, muhtemelen FB ve GS kazanırlar (Sıvas'ta saha donmaz ise)ve sıralama 1. GS, 2. FB olur ve yine muhtemelen belki bir-iki haftalık küçük sapmalar dışında bu iki takım lig sonuna kadar ilk ikide kalır. FB ASY'e geleceği için GS muhtemelen şampiyon olur.

Posted: Mon Dec 22, 2008 7:23 am
by Ozan Ersoy
Murat Gokcigdem wrote:
Bu macda benim MVP'im Arda...Cocuk ilk yarida defansda o kadar kritik kademelere girdi ki...ustune forvette kendi kulvarinda cok calisip penaltilar bile cikartti.

Macin kotusu de bizden Hakan Balta idi. neden bilemiyorum kendisi genelikle saglam birisi ama onun olmasi lazim yerlerde hep Arda vardi.

Yanlizca bizim defansimiz dokuluyor cok kotu. BJK'in ilk golunde olay gozukuyor. Mutlaka bir care bulunmasi lazim yoksa duzgun bir takima karsi bu defans ile cikmamiliyiz.
Murat abicim onun sebebi Hakan Balta'nin kotulugunden degildi. Hakan soyleneni, calistirilan taktigi yapmaya calisti ve yerini kaybetmedi. 3-5-2'de geri 3'ludeki savunma adamlari 3'lu stoper gibi aralarinda cok mesafe birakmadan durmak, savunma yapmak zorundadirlar. Ortadaki central defender, soldaki sol bek, sagdaki sag bek seklinde kanat savunuculari olarak oynayamazlar. Cunku oynarlarsa, rakip forvetler senin merkez savunmacinla birebir kalacak kadar bos alan bulabilirler. Bir uzun top, bir ara pasi, ortadaki adam ikiye bir yakalanir, kademeye kimse giremeden golu yersin. 3'lu savunmayi kalenin onunde bir blok halinde 3 stoper olarak dusun. Hatta 70-80'lerde eskiden ortadaki libero (sweeper) gibi oynardi.

Ikincisi bugun Meira-Servet-Balta cok az ofansa ciktilar dikkat edersen. Ozellikle mac boyunca sol kanattan bindirmeleriyle bildigimiz Balta bugun bir kez bile cikmadi. Bunun sebebi zaten savunman 3 kisi bir de sen ciktin mi isin is. Servet cikti ama hep duran toplarda.

Bu diziliste en onemli adamlar sag ve sol aciklarin. Bunlar kosacaklar kanatlarda hem geriye yardima gelecekler savunmayi 5'leyecekler, hem de ileri cikip atak yapabilecekler, orta yapip gol attiracaklar. Arda demecinde bunu anlatiyor. Arda surekli geri geldi, gelmek zorundaydi. Cocuk hocasinin dedigini iyi anlamis cunku Balta yerini birakip 3'lu savunmadan kenara kaydi mi, ortada Servet veya Meira artik hangisiyle yanliz kalacakti rakip. Baris ise ilk yarida cok zorlandi. Ne ileri cikabildi ne geriyi besleyebildi. Ikinci yari besiktas 10 kisi kaldiktan sonra isi kolaylasti tabii. Ya Besiktas kalmasaydi 10 kisi?

Bu kurgunun (formation) amaci Ali'nin dedigi gibi illaki de 2 forvet oynayacagim ama orta sahadan taviz vermeyecegim, orta sahayi illaki de kalabalik tutacagim mantigidir. Bunun icin de elbette savunmadan birini eksiltmen gerekiyor.

Bu devirde artik bu dizilis cok ender kullaniliyor cunku gunun tempo ve hizinda bu isi layikiyle kaldirabilecek kanat oyunculari yok. Ikincisi 3 stoperini hucumda kullanamiyorsun. Ucuncusu ki en onemlisi artik gunumuzde tandem ikililerin kademe ve destek acisindan onemi kavranmis durumda. Sol ve sag kanatlardaki acik ve bek ikilisi. Gobekteki iki stoper ikilisi. Orta sahanin gobeginde 2 on libero (DM) ikilisi. Hucuma yonelik orta saha oyuncusu (AM) ve forvetinden olusan ikili. Ikililerin birbirleriyle anlasmasi ve birbirlerinin acigini savunmada kapatmasi, hucuma cikarken de arkadan yaptiklari kosularla birbirlerini desteklemesi bekleniyor. Bu anlattigim tek forvetli 4-5-1 veya 4-2-3-1 dizilislerinde gecerli. Yok iki forvet oynayacagim dersen elbetteki ilerdeki 2 forvetin ve hucumcu orta sahan (Attacking Midfielder) ve defansif orta sahan (DM) arasindaki ikililerin anlasabilmesi onemli 4-4-2 dizilisinde.

Bolgelerden birisi 3'lenirse isler karisiyor. Kanat oyuncularina arkadan destek gelmiyor. Beklerin de olmadigi icin kanat oyuncularin surekli geriye gelmek zorunda kaliyor.

GS'in son iki haftadir boyle savunmada sacmaliyor goruntusu
1- Nereden cikti simdi 3-5-2 falan? Bknz.. yukardaki aciklamalar
2- GS'in bunda kendini gelistirmesi icin haftalara belki aylara ihtiyaci var
3- Ne kadar gelistirirse gelistirsin GS'in kanat oyunculari tek baslarina savunma ve hucumu kaldirabilecek oyuncular degil.

Bordo macina boyle cikacaksak, ciddi soyluyorum insallah Sivas'dan fark yeriz de Bordo macina boyle cikmayiz.

Ozan Ersoy

Burada BBC'nin spor bolumunde kisaca aciklanmis.

http://news.bbc.co.uk/sport1/hi/footbal ... 197684.stm

Burada da hareketli gosterimle aciklanmis oyuncularin nasil birbirlerine gore hareket ettikleri. En onemli oyuncular 6 ve 9.

http://www.elitesoccerconditioning.com/ ... ration.htm

Posted: Mon Dec 22, 2008 9:35 am
by Murat Biricik
Bordo nun dun Monaca ile deplasmanda oynadigi maci seyrettim. Temposu yuksek bir karsilasmaydi. Gectigimiz sene Monaco yu deplasmanda 6-0 yenmisler. Bu sene bu macin rovansi oynandi. 3-0 geriye dusmelerine ragmen tempoyu 2. devre arttirip son dakikalarda bulduklari iki gol ile maci 4-3 aldilar.

Bordo, hem Chelsea ile kendi sahasinda oynadigi macta hem dunku macta fizik kondisyonu yuksek ve hizli oynamayi seven bir takim gorunumunde. Kendi oyunlarini oynarlarsa bayagi etkili oluyorlar. Her ne kadar takim olarak GS, Bordo ile son oynadigi maca kiyasla daha guclu bir kadroya sahipse, Bordo da daha cok tecrube kazandi ve kadro yapisini korumus. Bordo sablonu belli ve klasik bir oyun oynuyor, ve rakip bunu bozamaz ise etkili oluyor. Ozellikle sol kanatlari bayagi iyi isliyor. Bordo ile oynadigimiz son macta da sol aciklari bizi bayagi hirpalamisti.

GS dortlu defansi birakip farkli bir format ile sahaya cikarsa bana gore delik desik oluruz. Benfica maci herseyin dogru gittigi ve topun bizi sevdigi bir macti. Bu maci baz alip birtakim temel degisiklikler denemek bana gore hata. Ben dersimi aldim.

Posted: Mon Dec 22, 2008 11:01 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Ozan Ersoy wrote:
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Topal, Ayhan,Baris ve Lincoln oynadigi surece BJK macini aliriz gibime geliyor.

Son iki haftaki performanstan cok memnunum.Ozellikle Lincoln ve De Sanctis'in oyunlari goz yasartici, gozumde Lincolinitis mi basladi ne durmadan sulaniyor :D
Sen hani maclari bir daha izlemeyecektin. Ozellikle Lincoln ve Skibbe oldugu surece maclari izlememe karari almistin, iki kambur falan filandi? ;)

Ozan Ersoy
O yazidan beri Ufuklarda bir mac seyrettim.Gecen hafta burada yazdigim gibi eve Digiturk alindi boylece ilk 90 dakika macim da BJK maci.Buraya da yazdim.Korkmayin kralligim 13 Ocak'ta bitiyor.Lig de tatile girdi.

Dolayisi ile mac seyretmeden iskembeden savurmaya devam edecegim.

Lincoln'un olaganustu performansina da bok atacak kadar gozu kara ve fil aliskanliklarina sahip bir adam degilim :D

SKIBBE konusunda ise suphe hep var, NONDA olayinda aklindan gecenleri anlamam mumkun degil.Topal ve Baris donmemis olsaydi, MEIRA hala orta saha oynasaydi ne durumda olurduk bilemiyorum.LINCOLN'un ustunden bir cuval yuk kalkti.Adam simdi zevkle top oynuyor.BJK macina kadar tekme yemeyen adam bu macta ayakta kalamadi neredeyse.

Servet dun uc gol atabilirdimdedi.Yani kafasinda bu hep var.Dun bence her iki gol de de hatasi var, ilk golde atilan ara pas ta Servet neredeydi goremedim.Dun sistem ve defansi ben begenmedim.Iyi bir takim bizi cok kotu cezalandirabilirdi.

Kacan pozisyonlara bir sey diyemeyecegim, ancak Lincoln'un Rustu'yu calimlamasi yada topu hemen sol tarafinda kosan adama atmasi lazim di diye dusunuyorum.

Agir sahada cok iyi futbol olmadi ama bizim acimizdan iyi mucadele oldu.Cok buyuk bir harakiri yapmazsak bu sene sampiyon olmaliyiz.

Oteki basliga yazmadan Bordo kurasini da buraya ekleyelim.Iyi takimlarin kafa kafaya geldigi eslesmelerde bu kura bence cok denk ve tur gecilirse , ikinci tur da fena degil.Gecen sene Leverkusen gecilirse Hamburg ile oynanacakti.Ben aslinda Hamburg'tan korkuyordum.Leverkusen bizi dagitmisti.Bu sene Bordo turu gecilirse, Hamburg korkumu yenmek isterim.

Bu sene her acidan guzel bir sene olabilir.

Posted: Mon Dec 22, 2008 12:01 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
En cok korktugum budur iste.

Yazik 30 yasinda gencecik hemde 3 kucucuk cocugu geride kalmis. :(

Kotu zamanlarda mac seyretmememin mazereti bu olsa gerek.

http://www.cnnturk.com/2008/turkiye/12/ ... index.html

Takim iyi ve akilli oynayinca isler degisiyor.Dun aksam maci kaydebedebilecegimizi bir saniye bile dusunmedim inanirmisiniz.Oyun 3-2 olunca 4 olur, 4-3 olursa 5 olur dedim durmadan.

Topal ve Baris (ve de Ayhan) ile bu takimin cok zor yenilecegini dusunuyorum.

Posted: Mon Dec 22, 2008 12:34 pm
by Tan Erten
Bizim için güzel bir skor oldu, bir derbi maçı galibiyetle bitirdik. Oynanan oyundan çok keyif almadım ama genelde maçı MGC gibi rahat seyrettim ben de.

3-5-2, ya da Rıdvan'ın dediğine göre 3-4-1-2, tartışmaları konusunda ben de genel endişeleri paylaşıyorum. Savunma dün zor anlar yaşadı, bekler bindirmeleri yapamadı, Ozan güzel açıklamış yukarıda zaten. Her ne kadar hücuma yönelik ve göze hoş gelen bir futbola araç olsa da bu sistem bizim için özellikle Avrupa'da çok riskli. Ancak Skibbe'nin de bunu bildiğine ve kadrodaki son dönemli sıkıntılar sebebiyle (Sabri ve Kewell'in sakatlıkları) bu sistemi denediğini düşünüyorum.

Sivas maçı oynanmadan devreye girmemiz iyi oldu aslında. Yorgun oyuncularımızın biraz olsun dinlenmesi ve sakatların takıma tam olarak dönmesi açısından en çok bizim işimize yarayacak bu ara. Emre Güngör de umarım 25 Ocak'a kadar hazır olur, zire Meira kart cezalısı bu kritik maçta.

Posted: Mon Dec 22, 2008 12:44 pm
by Celal Gürcüoglu
Mehmet Gurdal Cetin wrote:En cok korktugum budur iste.

Yazik 30 yasinda gencecik hemde 3 kucucuk cocugu geride kalmis. :(

Kotu zamanlarda mac seyretmememin mazereti bu olsa gerek.

http://www.cnnturk.com/2008/turkiye/12/ ... index.html

Takim iyi ve akilli oynayinca isler degisiyor.Dun aksam maci kaydebedebilecegimizi bir saniye bile dusunmedim inanirmisiniz.Oyun 3-2 olunca 4 olur, 4-3 olursa 5 olur dedim durmadan.

Topal ve Baris (ve de Ayhan) ile bu takimin cok zor yenilecegini dusunuyorum.
Boyle seyleri duyunca adamda ne keyif kaliyor ne birsey. Olumune maci onemseyecek ne var Allah askina? Yazik. Pisi pisine derler ya aynen oyle. Allah rahmet eylesin.

Maca donecek olursak ben yine takimi begenmedim :) Kritik zamanlarda penaltilar olmasaydi bence isimiz cok daha zor olacakti. Bizim tek forvet oynamamiz lazim diyenlerdenim. Sanki cift forvet olunca Arda, Lincoln, Kewell, Baros gol atamazlar gibi algilaniyor galiba. Cift forvet cikmayinca "korkak" hoca denilmesine korkmuyordur insallah hoca. Yoksa cift forvet oynamak hele hele bunu Nonda ile oynamak aman aman, intihar. Umarim tez elden Nonda ile Karan giderde, takimda Baros harici golcu kalmaz, bizde mecburen tek forvet oynariz :)

Posted: Mon Dec 22, 2008 2:53 pm
by Hasan Tezcan
Ozan Ersoy wrote:GS'in son iki haftadir boyle savunmada sacmaliyor goruntusu...
Son iki hafta... :D Birak artik Ozan, sende nelerin iyi nelerin kötu gittigini
cok iyi biliyorsun. GS'in son 2 haftasini bu sekilde elestirmen dogrulari
yansitmiyor. Okuyan GS bu gunlere kadar superdi, sonra bozuldu dusunecek.
GS su an nispeten daha iyi durumda bana sorarsaniz, defansi bile. O kazma
olmasa daha da iyi olacak, siritmayacak bazi pozisyonlarda. Gerci dun o
kadar siritmadi, nedeni Mehmet'imin sIk sIk stoper mevkisine kadar inmesi.

Sizlerde TRdekiler, ve hatta buradakiler gibi sisteme taktiniz. Sahadaki
oyunculara bakin öncelikle...

Posted: Mon Dec 22, 2008 3:10 pm
by Alpay Dedeoglu
Tam ideal takım olmus, 4lü savunma kurup, Denizlinin 3-5-2 sinin delik deşik etsene. Gecen mac Nondanin ters capraz kosulari ile alan acmasi yuzunden olabilir demistik ama bu israr bu mac icin fazlaydi. Bunun tek bir aciklamasi Nondanin cok formsuz olup geri kazanma israri ve kontrat yenilemede olasi verilmis olan sözler. Veya baska bir aciklama BJKnin rezil etmeyip, sinirlendirmemek ve tüplü düzeneklerini bozmamak.

Ama hic gerek yok. Hadi 4-2-3-1 sakıncali ise BJK'ye karsi, direk 4-4-2 oyna zaten Lincoln istahla geriye gelip top aliyor.

Lincolnun penaltidan once attigi calimi ilk defa goruyorum. Sol krampon alti ile yana top acma. Macin hareketi. Diger hareketi ise 6 kisi cakili BJK defansinin bir pasla ekarte olup Barosun golu atmasi.

Bu arada Delgadonun Barisa yaptigi hareket cok cok cok cirkin ve direk kirmizi kartlik. Soyleki barisin kirilan tarak kemigine basip tekrar nuksettirmeye calisiliyor. Demek bu agbiler ''Butchering meeting'' falan yapip ,bunlara calisiliyorlar. Bak Zapo sen Lincolnun bilegine basiyorsun, Gokhan sen Servetin kirik elmacik kemigine, Delgado sen Barisin sol ayaktarak kemigine.

Posted: Mon Dec 22, 2008 3:20 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Maçın diğer hareketi de Uğur İnceman Lincoln'e yapışırken Lincoln'un gerisinde kalan 2 Beşiktaşlı'nın ceza sahası içinde sohbet etmesi (gerçekten sohbet ediyorlar) ve Lincoln'un İnceman'ı ezene kadar bu sohbete devam etmeleri. Bir de Denizli'nin Delgado'nun suratına bile bakmadan sarı kart işareti yapıp sonra soyunma odasını göstermesi.

Dün akşam aklıma geldi, Nonda'nın 90 dakika saha içinde tutulması çok vurgulu bir davranış. İki şey geliyor aklıma, biri, Skibbe "man management" konusunda çok başarılı, Lincoln'u kazandığı gibi Nonda'yı kazanmak istiyor olabilir. Ve mantıklı da, Baros sakatlanırsa yeni transfer peşinde koşmak veya Karan'a bel bağlamak risk. İki, Nonda mutsuz olduğunu belirtip gitmekten söz ettiyse ona bu davranışla sahip çıkıp "bir yere gitmiyorsun, sana ihtiyacımız var" mesajı vermek.

Tutarsa ve Nonda kazanılırsa Skibbe'yi alkışlarım. Çünkü geçen sene belli dönemde Nonda çok yararlıydı.

Dünkü maçta Nonda'dan çok 3'lü defansa takılmak lazım, Sabri yedekte niye kaldı, bu 1 maçlık bir taktik kumar mıydı?

Çünkü dünyada 3-5-2 oynayan 3. takım olacağız ve ikisi dün maç yapmış olacak. History Channel'de belgeselci olsam kaçırmazdım.

Posted: Mon Dec 22, 2008 6:36 pm
by Alpay Dedeoglu
Adamim Azuth(kimse artik), eksi sozlukte maci kendine gore yorumlamis.

''2008-2009 sezonunun ilk yarısının son maçında, izmirde havalar soğumuş, boluda kar yağmış, tokyo'da manchester united dünya şampiyonu olmuşken, gidenlerin ardından 40 yil geçmiş ve küçük emrah'ın "unutabilsem" adlı filminde saruhan adli pis arkadasi ona kaziklarin en büyüğünü atmışken oynanan ve galatasaray 4 atıp 2 yedigi boylelikle bir nevi zeki müren kapisini aldığı musabakadir. tabi beni o sırada futbol ilgilendirmiyordu,benim aklımda karda açan çiçeklerin günümüz modern kadınlarına nasıl da benzediği vardı.. (bundan sonra boyle arkadas.. dünden beri 10-15 tane "kaptan yazilarin süper" mesaji aliyorum, bir tane kiz yok aralarinda.. mesaj kutum muhendislik fakultesi kantinine dondu.. vadidekidiken(ki basta kendisini kız sandım) sagolsun bu oneriyi getirdi)

maçtan evvel saat 4 gibi tribunler açılmış eski günleri yadeder bir şekilde insanlar o saatte içeriye doluşmaya başlamışlardi. stadın önünde resmen kuyruk vardı ve kuyrugun onune gecmek isteyenler direk ellerinde kofteleri ile geliyor "bilader arkadasa kofte almaya gitmistim" diyerek kuyrugun onune kaynamaya calisiyorlardi. metro'dan stada kadar yine karaborsaci dolmus, "ya bilader gelecekler 10 milyon farka alacaklar benden bilet, o rezilligi cekmeyecekler" tatavasi cogu karaborsacinin diline dolanmisti.. yagmur yagiyordu şakir şakir, ve herkesin aklinda "teknik oyuncular sevmez yagmuru" fikrini sokmuştu sergen yalçın.. hoş sergen "meira ve servet ileriye cikarsa besiktas cok gol atar" da demisti.. neyse sonra deginelim buna..

stadin acilis musabakasinda orada olan sanli kaptan oradaydi, gokdeniz, hamit altintop, galatasaray'in basinda cikmadigi ilk ali sami yen derbisinde kazaran ev sahibi takimin soyunma odasina giden mustafa denizli, elalemin zengini batman olurken besiktasli olagelmis rahmi koç, ve dün dogum günü olan alparslan hep statta yerlerini almislardi.. bir şekil "komedi dukkani"ndan firlamis bir tipi olan cüneyt cakir'in baslama düdügü bekleniyordu gari..

e5 tarafindaki kaleyi besiktas alirken, galatasaray'da fulya tarafindaki kaleyi almisti, galatasaray 3-5-2, besiktas ise 3-4-3 sistemi ile sahaya yayiliyordu ki bu alenen bir roberto carlos'a bir hakan ünsal'a ya da en basitinden "modern futbol" a yapilan vefasizlikti. daha macin baslamasinin üzerinden 8 dakika gecmisti ki sagdan lincoln "muz orta olarak tabir ettigimiz" ortalardan birisini aciyor, rüstü topu sektiriyor, akabinde topun üstüne elini koyuyor ama servet yine de topa jan jak russo tarafindan "insan haklari sozlesmesinde" yasaklanmis bir sekilde vuruyordu.. "her canli eşit dogar ve köle yapilamazdi ve ayrica bir topa o sekilde vurulamazdi" büyüksehir'e gol atinca sayilmiyor, galatasaray'dan yenince sayiliyordu aynı gol.. servet ileriye cikiyor besiktas pozisyon buluyordu sergen'in dedigi gibi kabul, ama pazara cikmiyordu servet nihayetinde. besiktas icin salak bir andi.. mamafih besiktas gazi almisti, daha golun üzerinden 5 dakika gecmisti ki servet'in ofsayt taktigini arda "lan?" diyerek bozuyor, topu onunde bulan delgado'da şık bir şekilde topu aglara gönderiyordu.. durum 1-1 di ve yagmur sessiz bir çığlık gibi kalbime yagiyordu.. bir kadının dudaklarının islakligi ne kadar cezbediciyse sahaya atilan konfetiler de o derecede cezbediciydi (hepsinden tüftüf yapasim geldi sahsen.. ayrica ahmet altan stili, tuna kiremitci modeli mac anlatmaya devam ediyorum farkettiyseniz..)

daha 13. dakika olmustu ve maç "üst" e gidiyordu.. hop zaten cüneyt çakır, holosko ve idmanlardan sonra steven seagal'in aksiyon filmlerinde "kötü adam"i oynayan zapo'nun ortasindaki arda'nin yere düsmesine düdügü caliyordu.. rüstü de holosko da pozisyonun penalti olduguna inaniyordu.. beşiktaş in rakibi yine kendisi oluyordu bu maçta.. baroş topa geliyor ve durumu 2-1 yapiyordu..

30 dakika boyunca 11 tane faul yapiyordu beşiktaş ve galatasaraylilar resat nuri güntekin misali kibar bir şekilde futbol oynuyorlardi. kardeşinin oğlunun sünnetinde kendisine hediye edilen mavi havluya terini siliyor, beşiktas ve galatasaray karşılıklı pozisyonlar kaciriyor ama besiktas daha hakim bir şekilde maçı götürüyordu.. birden ilk 45 dakika bitti.. yeşil çimlerin arasindaki, yagmur damlalari ile ıslanan kum taneciklerini hissediyordum tenimde, keşke yalnız bu yüzden sevseydim seni.. (cemal sureya burada)

devre arasinda sabri'ye bir taraftar yaklasiyor "valla ben kendimi iyi hissediyorum ama hocamın kendi kararidir" cevabini aliyordu.. skibbe "suit up" bir şekilde ikinci yariya cikmaya hazırdı bu arada.. "bu yarida da oyuna ne olursa olsun mudahale etmeyecegim.. bu yarida da oyuna ne olursa olsun mudahale etmeyecegim.. " diye içinden tekrar ede ede yedek kulubesindeki yerini aliyordu..

besiktas ikinci yariya yine heyecanli basliyor ama 5 dakika sonra delgado "ay demi kesta maldita luna" diyip hakeme eliyle kart işareti yaptigi icin ikinci sari kartini goruyordu.. daha sonrasinda "vallahi hakemler hakkinda konusmak istemiyorum ama ben orada "hocam biz aynısını yapiyoruz sari kart gosteriyorsun, kicin basin ayri oynuyor cok afedersin" demek için oyle yaptim" seklinde olayi acikliyordu.. galatasaray lincoln ve baroş ile etkili geliyor, nonda ise tam olarak bir "duvar" vazifesi goruyordu.. bir forvet oyuncusunun verkac yapabilmesi duvar pasi cikarabilmesi acaip sahane bir şey kabul ediyorum da, arada baska sey de yap be adam. baroş mükemmel paslarla kendi pozisyonunu hazirliyor, lincoln abinin yine soldan açtığı bir ortayi cok net bir şekilde aglara gonderiyordu.. 3-1 olmustu ama holosko tak diye cevabi "10 kisiysek, ölmedik" diyordu.. mustafa hoca 60. dakikada elinde ne kadar yedek oyuncu varsa sahaya sürüyordu ama skibbe "47 yesil sise sallaniyor içlerinden biri hop dedi düstü 46 yesil sise sallaniyor" diyerek kendisine cevap veriyordu..

servet çetin kornerden gelen toplara kafa vurmak yerine tosluyor, bu kez lincoln ceza alanında düsürülüp baroş hatrick yapiyordu.. 4-2 olmustu mac gari.

hülasa her sene oldugu gibi besiktas bir kez daha ali sami yen'de gün yüzü görmüyordu. ama kanaatimce bu kez kendi kendisini yeniyordu.. futbolcular noel tatili için memleketlerine gidiyor (servet ığdır'a, sabri samsun'a gidiyor mesela) futboldan ayri kalmamamiz için fortis devre arasinda çılgın bir kupa düzenliyordu "fortis türkiye kupasi: same shit, every year"

ha benim tatile gitmem mi? delisin.. beklememdir burada deniz.. gitmek gibi geleceğim ,denizin delisine, delinin denizi gibi, o ne kadar giderse... tesekkürler.''

Biraz form dusuklugu var. Eski yorumlari daha iyiydi.