Page 9 of 9

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Mon Apr 05, 2010 11:26 pm
by Cengiz Akgun
Murat Biricik wrote:Rijkaard bugun aldigimiz beraberlik ile sezon sonu hedefini revize etti. "Kazansaydik motivasyon kazanacaktik. Formanin renklerini savunmaga devam edecegiz." dedi. Umarim yeni sezonda GS da kalir.
...
Kusura bakma ama Rijkaart ekibi de kendi performanslarina bir goz atsalar iyi olur. Onune gelene yenilmegi futbolcunun korkakligina baglamak olacaksa bu is Rijkaart'a gercekten ihtiyac yok. Gecen sene Bulent Korkmaz'in sergiledigi performansi sergiliyor bir TD olarak.

Karsisinda takim canini disine takmis onunde 90 dakika saldirirken 60 dakikadan sonra yuruyor hale geliyorsan o yaninda getirdigi kondisyonere verilen para haram. Sana da sorarlar takimin bu hali nedir diye? Baris beni cikarin diye eliyle isaret ediyor o hala bakiniyor. Nitekim adam degistirene kadar bir gol bir de kirmizi yedi. baris kirmizi yese ne olacak mor yese ne olacak. Iste oylesini bir kazma. Kirk yilda bir egrisi dogrusuna gelecek de gol atacak.

Frank'e gelince. Burasi Barcelona degil. Eline verilecek malzemenin bundan daha iyi olacagini sanan varsa ruya goruyor olmali. Ne guzel soyluyor takimin renkleri icin oynayacagiz diye. Yeni aklina geldi herhalde takimin renkleri. Bundan once ne icin oynuyorlardi? Tovbe tovbe.

ikinci bir olay bu adamlar GS ya da herhangi bir Turk takimi icin luks. Senin alt yapin yok. Senelerdir Massarti, Lombarghini, ya da Ferrari gibi arabaya alismis adamin altina kendi uydurdugun at arabasindan hallice Anadol araba verip hadi goster hunerini diyorsun. Onun icin hava hos biraz kariyerinden yiyor ama parasini aliyor. Olan ise ayrani yok icmege Rijkaart ile gider sicmaya babindan sana aliyor. Adamdan yapmak istemedikleri seyleri istiyorsun. Olmuyor.

Lucescu'ya kiziyordum ama GS eger yabanci alinacak ise boyle biri paklar. Rijkaart filan cok luks. Onun GS bu sartlar altinda verecegi fazla bir sey yok. Bunu kabulenmek lazim.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Thu Apr 08, 2010 1:11 am
by Kenan Atak
Cengiz Akgun wrote: Lucescu'ya kiziyordum ama GS eger yabanci alinacak ise boyle biri paklar. Rijkaart filan cok luks. Onun GS bu sartlar altinda verecegi fazla bir sey yok. Bunu kabulenmek lazim.
Sivas macini seyrettim ve bu mactan sonra senin yukarda dediklerinle ayni yerde bulusuyoruz. Mustafa Sarp'larla, Mehmet Topal'larla, Arda'larla (her ne kadar Sivas macinda oynamasa da), Sabri'lerle Frank gibi adamdan lahanadan ve sogandan sarapli horoz yapmasini beklemek gibi birsey basari beklemek. Adam 10 metreye pas atamiyor topu taca yolluyor, orta yapiyor top kale arkasina gidiyor. Zeka ise basli basina bir sorun ki bunu artik Frank da görmus turk futbolcularinda. Bu adamlara taktik verse ne yazar. Ne futbol temelleri var ne kafaca toplu oyunda sorumluluk alacak bilincleri. Kosan adamin önune top yuvarlamaktan aciz adamlarla ne yapacak? Ayrica fizik guc bile cogunda yok. Fizik guc sadece boylu poslu olmakla alakali degil. Xavi celimsiz ama yere saglam basiyor ikili mucadelede vucudunu kullanmasini biliyor. Bunu Turkiye'de bir Emre Bölezoglu yapiyor kendisinden hic haz almasam da. Lucescu bu kafa yapisina ve temelsizlige ilac gibi. Bu kadar iyi hoca geldi bu ulkeye hepsi cuvalladi, tamamen ustteki nedenlerden, varsa baska nedeni birisi anlatsin cunku ben baska aciklama bulamiyorum. Frank'dan sonra akli olan kariyer sahibi yabanci hoca da gelmez birdaha buraya, gelirse ancak para kazanmaga ve bogazda sis raki baligin zevkine gelir.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Thu Apr 08, 2010 4:19 am
by Selcuk Samli
Oncelikle genc takimlarin yonetiminde,ve oyuncu yetistirme konusunda cok koklu bir degisiklik yapilmasi gerekiyor.Bu degisiklikleri Rijkaard ve ekibi yapabilir(yapar),ama cok uzun bir sure alir.Maalesef gerceklesmesi cok zor,ruya goruyorum yine.Dream on...

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Thu Apr 08, 2010 10:19 am
by Hasan Tezcan
Frank ve ekibinden bahsediyorsunuz, ne ekibiymis? Degisiklik diagnoz koymadan, köru körune yapilmaz. Bazi arkadaslar ne pahasina olursa olsun Frank kalmali dedikleri bir ortamda saglikli bir karar alinacagina inanmiyorum. Yabanci hayranligi her yeri sarmis gözukuyor.

Frank tartisilmali, yönetim tartismali. Meydani Kincal gibi heriflere birakmamaliyiz. Frank sinifta kalmistir, her hali ile. Bu sene bu takim sampiyon olur mu, sampiyon olacak göz var mi, en önemlisi kenarda gerekeni yapan teknik "kadro" var mi sizce, bence yok. Oyunculara dizginleri vermis, ve bu sorumlulugu tasiyamayan oyuncu surusu. Ispanyol gazetecinin sezon basinda ne demek istedigini simdi anliyor gibiyim. Frank uzerine söylediklerini, hatirlarsaniz. Neden Barcelona da görevine son verildigi uzerine. Frank oyuncular ile iyi arkadas olabilir ama oyun ile arasi iyi degil. Felsefe gercekci degil. Buna kötu transfer politikasi eklenirse bu duruma gelmis oluruz. Haldun'un bitiriciligine diyecegim yok (bildigimiz kadariyla) ama gerekli transferler mi yapildi sorusuna hayir diyecegim. Keita, Harry transferleri, o zamani göz önune alirsak, gereksiz transferler...birakin gelenleri, gönderilen Nonda zamansiz gönderildi. Mukavelesi olan, sorunsuz oyuncuyu ve hazir oyuncuyu sen gönder...Frank'in istegi uzerine.

Ayrica GS'in burnu nedense biraz havada. Ne oldum budalasi...bir hicsin su an ama neyse (oynadigin oyun, verdigin izlenim). Anadolu takimlari senden kat ve kat daha iyi oynuyor. Kilcal'in dedigine katiliyorum. GS'in bu hali dusme potasinda olan takimi animsatiyor. Mimarlar Frank ve yönetim.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Thu Apr 08, 2010 2:28 pm
by Eren Gumrukcuoglu
Hasan Tezcan wrote:Frank ve ekibinden bahsediyorsunuz, ne ekibiymis? Degisiklik diagnoz koymadan, köru körune yapilmaz. Bazi arkadaslar ne pahasina olursa olsun Frank kalmali dedikleri bir ortamda saglikli bir karar alinacagina inanmiyorum. Yabanci hayranligi her yeri sarmis gözukuyor.
Frank ve ekibi (+3 kisi oluyor bunlar, Carlos Cuadrat, Albert Roca Puyol ve Neeskens) diagnoz koymalari icin getirildi diye anlamistim ben. Ne olursa olsun Frank kalmali'nin arkasindaki gizli text: "her sene teknik direktor kovmayalim da iki elimizle bir organimizi bir 10 sene daha dogrultabilelim"'dir.
Frank tartisilmali, yönetim tartismali. Meydani Kincal gibi heriflere birakmamaliyiz.
Dogrudur.
Frank sinifta kalmistir, her hali ile.
Neden? Ben GS spor kulubunde (burnu havada olan ve 10 senedir didismekten baska bi bok becerememis guzide kulubumuz) Frank'i sinava tabi tutacak ve hatta 'fail' verecek bir arkaplan goremiyorum kusuruma bakmayin. Belki sunu diyebiliriz. GS spor kulubu sinifta kalmistir.
Bu sene bu takim sampiyon olur mu, sampiyon olacak göz var mi, en önemlisi kenarda gerekeni yapan teknik "kadro" var mi sizce, bence yok. Oyunculara dizginleri vermis, ve bu sorumlulugu tasiyamayan oyuncu surusu. Ispanyol gazetecinin sezon basinda ne demek istedigini simdi anliyor gibiyim. Frank uzerine söylediklerini, hatirlarsaniz. Neden Barcelona da görevine son verildigi uzerine. Frank oyuncular ile iyi arkadas olabilir ama oyun ile arasi iyi degil. Felsefe gercekci degil.
Asiri duygusal bir yaklasim ve arkasindaki mantigi goremiyorum. Isterseniz bir de Juan Laporta'yi ve Guardiola'yi dinleyin. Ah keske Frank'in teshislerinin dogruluguna daha evvel inansaydik bosa 1 bucuk sene gecirmezdik diye.
Buna kötu transfer politikasi eklenirse bu duruma gelmis oluruz. Haldun'un bitiriciligine diyecegim yok (bildigimiz kadariyla) ama gerekli transferler mi yapildi sorusuna hayir diyecegim. Keita, Harry transferleri, o zamani göz önune alirsak, gereksiz transferler...birakin gelenleri, gönderilen Nonda zamansiz gönderildi. Mukavelesi olan, sorunsuz oyuncuyu ve hazir oyuncuyu sen gönder...Frank'in istegi uzerine.
Bu transfer politikasi konusunda hatalar yapildigi kesin. Ama lutfen Nonda konusunu acmayin. Allah askina adam sakatti ve Adnan Polat'indan Frank'indan Haldun'una TV kameralarina bu bilmem kac kere soylenmisti. Hala nasil saglam oldugunu ve hazir oldugunu iddia edebiliyorsunuz? O kadar elestirdigimiz Ayhan kadar kosacak mecali bile yoktu adamin sahada. Baros sakatlandiktan sonra en golcu adamimiz dedigimiz Nonda tek gol atamadi bildigim kadariyla. Sifir verimli, sakat, yasli ve gamsiz bir adama nasil hazir dersin Hasan abi? Yapma yahu. Bu biraz senin yabanci hayranligi diye adlandirdigin seyin antitezi gibi. Bence senin malin cok degersiz. Benim dedem boyleydi. Bir dairesini kiraya verecektiyse onun raicini ogrenirdik. Kattiyen o kadar edecegine inanmazdi. Ha baskasinin mali ise cok pahali gelirdi. Bilmem anlatabildim mi?
Ayrica GS'in burnu nedense biraz havada. Ne oldum budalasi...bir hicsin su an ama neyse (oynadigin oyun, verdigin izlenim).
Iste bu en buyuk problem. Burada kesinlikle haklisin. Ve asil bizim taraftarimizda ve yoneticilerimizde var bu problem. Servet ve Caner gibi arkadaslarda da yansimalarini goruyoruz. (bu da benim empatik gorusum olsun bari) Ayrica bu hissiyatta olmayan, burnu havada gezmeyen ve asla bu karakterde olmamis tek grup ise teknik direktorumuz ve ekibidir. Iste bu yuzden umutluyum ben onlardan. Belki biraz insanlik ogrenir bizimkiler hayatlarinda goremeyecekleri basarilari tatmis insanlarin mutevaziliklerinden. (hayraanimmm hayrannn 8) )
Anadolu takimlari senden kat ve kat daha iyi oynuyor. Kilcal'in dedigine katiliyorum. GS'in bu hali dusme potasinda olan takimi animsatiyor. Mimarlar Frank ve yönetim.
Mehmet Demirkol ve Fuat Akdag gecen gun bundan bahsediyordu NTVspor'da. Bakalim 2 hafta sonra kim mahfoldu bitti diyecegiz. 1 ay evvel de Fener zavalliydi hatirlarsaniz :)
Mimarlar Frank ve yonetim hayhay. Iyi de Anadolu takimlarinin bizden kat ve kat daha iyi oynadigini nereden cikardiniz? Turkiye'de kimse kimseden iyi oynamiyor. Tum lig maratonuna da bakinca gorecegimiz tabloda (baktigimiz zaman :lol: ) GS'nin uzun vadede herkesten daha goze hos gelen ve potansiyeli olan ve o tikir tikir paslasmali oyunu ve tac/korner organizasyonlarini da herkesten daha fazla becerdigini hatirlatmak isterim (sezon basinda). Problemlerin nerede oldugunu iyi gormek gerek. Iste bu sene belki senin bahsettigin Diagnostic senemizdi Hasan abi. Frank sicti klubun kapisina kilit vuralim hissiyatlarina gerek yok bence hic.

Bir de unutmadan ekleyeyim. Hala Skibbe'nin gonderilmesi yuzunden icim ciz ediyor. Cildirmamak elde degil. Uefa'dan elenmemissin, Sampiyonluk sansin cok yuksek bir Kocaelispor'a ASY'de 5-1 yenildin diye adami gonderiyorsun. Bence Lucescu'nun gonderilmesinden 5 kat buyuk hatadir. Bence bizi Avrupa arenasinda temsil edebilecek yegane adami tutup getirmislerdi. Ama yine tutamadilar. Ribery vakasindan daha buyuk rezilliktir benim icin her zaman. Su anda da Eintrach Frankfurt'u (gecen sene surunuyordu bu takim) Bundesliga'da Sampiyonlar Ligi potasina sokmak uzere. Disiplinsiz, yumusak, tavizkar Skibbe. Iste bu gibi oryantallikler cok sevdigim Adnan Polat konusunda kuskuya dusuruyor beni.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Thu Apr 08, 2010 3:13 pm
by Hasan Tezcan
Eren bekle gör politikasi icin "timing" iyi degil malesef. Frank'a kalici gözu ile bakmiyorum.

Nonda gönderildiginde sakat degildi, bilakis birkac mac oynadigini hatirliyorum. Bu maclarda kötu performans göstermesine ragmen kalmasindan yanaydim hatirlarsaniz. Kalmasi istiktar ve ekonomik acidan daha mantikli bir tutum olurdu. Haldun gönderildigi gun "Harry'a bunu yapamazdik" diye bir demec verdi :-( Babanin parasi mi kumar oynuyorsun, diye sormak isterdim kendisine. Harry senin neyin oluyor sonra?? Sahsi vefa borcunu ödeyebilirsin, ama kulubu bu mevzuya karistirma. Duygusalliktan bahsetmisken Eren.

Herseyi zaman gösterecek, ama sezon ortasi bu denli transfer yapmalarini akil disi bir hareket olarak yorumluyorum. "Bogulacaksan derin sularda bogul" mentalitesi, sportif basari ile birlikte yapilmali.

Frank cussesine ragmen bana hafif geliyor, ona guvenmiyorum. GS'in temel sorunlari var. Altyapi verimsizligi mesela, evet verimsizlik. TR'nin metropolu Istanbul'dan bu kadar capsiz oyuncu yetistirdikleri icin, Arda dahil.

Son olarak...Gencler'i izlemek bana zevk veriyor (Harbuzi hayrani olmaya basladim). Catir catir futbol, akil dolu, yerinde basmak, yerinde defansa cekilmek. GS hikaye, FB, BJK ona keza.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Thu Apr 08, 2010 5:38 pm
by Cengiz Akgun
Eren Gumrukcuoglu wrote: ....
Bu transfer politikasi konusunda hatalar yapildigi kesin. Ama lutfen Nonda konusunu acmayin. Allah askina adam sakatti ve Adnan Polat'indan Frank'indan Haldun'una TV kameralarina bu bilmem kac kere soylenmisti. Hala nasil saglam oldugunu ve hazir oldugunu iddia edebiliyorsunuz? O kadar elestirdigimiz Ayhan kadar kosacak mecali bile yoktu adamin sahada. Baros sakatlandiktan sonra en golcu adamimiz dedigimiz Nonda tek gol atamadi bildigim kadariyla. Sifir verimli, sakat, yasli ve gamsiz bir adama nasil hazir dersin Hasan abi? Yapma yahu. Bu biraz senin yabanci hayranligi diye adlandirdigin seyin antitezi gibi. Bence senin malin cok degersiz. Benim dedem boyleydi. Bir dairesini kiraya verecektiyse onun raicini ogrenirdik. Kattiyen o kadar edecegine inanmazdi. Ha baskasinin mali ise cok pahali gelirdi. Bilmem anlatabildim mi?
Aferin Gumrukcuoglu. Kor olur badem gozlu olur hikayesini iyi yakalamissin. Ben bunda Frank yolladi olayini da pek bilmiyoruz diyecegim. Adamin durumu cok kotu idi. Ama adami yollayip Jo'yu getirdin mi o at kuyrukluya soylenecek cok laf var.
Eren Gumrukcuoglu wrote: Bir de unutmadan ekleyeyim. Hala Skibbe'nin gonderilmesi yuzunden icim ciz ediyor. Cildirmamak elde degil. Uefa'dan elenmemissin, Sampiyonluk sansin cok yuksek bir Kocaelispor'a ASY'de 5-1 yenildin diye adami gonderiyorsun. Bence Lucescu'nun gonderilmesinden 5 kat buyuk hatadir. Bence bizi Avrupa arenasinda temsil edebilecek yegane adami tutup getirmislerdi. Ama yine tutamadilar. Ribery vakasindan daha buyuk rezilliktir benim icin her zaman. Su anda da Eintrach Frankfurt'u (gecen sene surunuyordu bu takim) Bundesliga'da Sampiyonlar Ligi potasina sokmak uzere. Disiplinsiz, yumusak, tavizkar Skibbe. Iste bu gibi oryantallikler cok sevdigim Adnan Polat konusunda kuskuya dusuruyor beni.
Asil dingillik Gerets'e gosterilen adilikti. Sarapci bilmem neci diye herifi itin gotune soktular. Skibbe'de fena degildi ama o tecrubesizliginin kurbani oldu. Kabul etki bu ikisinin kredisnin toplami Rijkaart'in yaninda neredeyse sifir idi. Neden dersen hic bir aciklamasi yok. Sezon basi bir kipirdanma gosteren takim bugun bu halde ise bas sorumlu Frank'dir. Bunu kabul edeceksin. Yollayalim mi dersen adamin bir sene daha kontrati var. Ben onume oturtur ondan ne bekledigimi tek tek yazarak onune koyarim. Bunlari yapacaksan maasini hak edersin ama bu seneki performansin ile sana odeyecegimiz 3M avro'yu hak etmeyeceksin. Bana otur bir program yap. Malzemeyi gordun. Bu adamlarla en az UEFA yari finallerine gitmen gerekecek. Bunun icin sezonu Haziranda mi acacan orasi sana kalmis. Ama senden duran topa vurabilen maci 90 dakika dili disina cikmadan oynayabilen ve sakatliga dayanikli gelecek sene hilafsiz sampiyon olacak bir takim istemek benim bu klup baskani olarak hakkim. Transfere ayiracak paramizda kisitli. Alttan mi yetistirecen elindekileri mi duzeltecen bunlar senin isin. Bunlari yapamam diyorsan yollarimizi guzellikle burada ayiralim derim cikarim isin icinden. Adamin da altini oymam. Bir hatadir yapildi. Ayni hatalari her sene yapanin okuzden farki yoktur. Sabana kosarsin boylelerini tarla surer sana.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Thu Apr 08, 2010 5:46 pm
by Cengiz Akgun
Hasan Tezcan wrote:...

Nonda gönderildiginde sakat degildi, bilakis birkac mac oynadigini hatirliyorum. Bu maclarda kötu performans göstermesine ragmen kalmasindan yanaydim hatirlarsaniz. Kalmasi istiktar ve ekonomik acidan daha mantikli bir tutum olurdu. Haldun gönderildigi gun "Harry'a bunu yapamazdik" diye bir demec verdi :-( Babanin parasi mi kumar oynuyorsun, diye sormak isterdim kendisine. Harry senin neyin oluyor sonra?? Sahsi vefa borcunu ödeyebilirsin, ama kulubu bu mevzuya karistirma. Duygusalliktan bahsetmisken Eren.
...
Nonda en son Ankaragucunu eledigimiz macta Ankarada kar yagarken son bir defa denendi. Lig baslamamisti. Cok kotu idi. Yuruyecek hali yoktu. Ama dort hafta sonra donecek kafasi ile Harry dururken onu yollamalari ve at kuyruklunun bu demecine icerlemekta haklisin. Hic olmazsa sahaya cikabilen biri varken bir daha cikamayacagi artik kesin (cunku adam uzun bir sakatliktan donmus ve Ordu'da tekrar kotu bir sekilde sakatlanip Avusturalyaya gitmis) adami elde tutmanin bir anlami yoktu. En dogrusu ikisini birden elden cikarmak onun yerine de bir adam bulmakti. Nitekim bir yarim sezonu Harry'e bedava harcadilar. O da burunlarina osurup gidecek eger Dunya kupasinda iyi bir performans gosterirse.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Thu Apr 08, 2010 10:10 pm
by Eren Gumrukcuoglu
Cengiz Akgun wrote:Ama senden duran topa vurabilen maci 90 dakika dili disina cikmadan oynayabilen ve sakatliga dayanikli gelecek sene hilafsiz sampiyon olacak bir takim istemek benim bu klup baskani olarak hakkim. Transfere ayiracak paramizda kisitli. Alttan mi yetistirecen elindekileri mi duzeltecen bunlar senin isin. Bunlari yapamam diyorsan yollarimizi guzellikle burada ayiralim derim cikarim isin icinden. Adamin da altini oymam. Bir hatadir yapildi. Ayni hatalari her sene yapanin okuzden farki yoktur. Sabana kosarsin boylelerini tarla surer sana.
Ya evet iste beni en cok yaralayan bu alt oyma isi. Tam Turkiye'deki profesyonellesememis Patron sirketleri politikasi tarzi. Insallah bu dedigini yaparlar da o zaman Adnan Polat'a olan inancim pekisir. Adami gondermek en kolayi ve en salakca secenek. En guzeli karsilikli diyalog. Ha dedigin gibi olmuyorsa olmaz, gonderirsin hemen. Frank Hollandali adam, Hollandali'larin alayi durustlukten basina bela almis tipler. Adnan Polat karsisinda eveleyip geveleyecegini sanmiyorum. Ben birazcik modern ve vizyoner oldugunu dusunuyorum Adnan Polat'in Turk futbolundaki diger isimlere nazaran. Bos hayaller pesinde kosmazsa ne ala. Ergun Gursoy, Ozhan Canaydin gibilerini de gorduk cunku. Sonra kizmayin bu herifin nesini begeniyorsun diye. Benim birsey begendigim yok. Negatiflikse ben en guzelini yaparim da iste duruma bakinca bu tip adamlardan (iyi ogretimli, oturup kalkmasini bilen , ileri seviyede yabanci dil konusan, insanlarla iliskisini saygi cercevesinde yuruten) umudu da kesersek bu ulkeye olan umudumu hepten yitirecegim (bakalim isveren/isci iliskileri nasil). Tabii ki sirf bir futbol endustrisindeki kodamanin hareketleriyle umudumu belirleyecek degilim ama ben futbol ortamina en alt tabaka olarak bakiyorum. Orada cikan en ufak bir kivilcim halka guzel sirayet ediyor. Fatih Terim kabadayisini ne kadar begenmesem de herif oyle isler basardi ki en azindan su Hasan abi'nin dedigi yabanci hayranligi bokundan biraz kurtardi milleti. "Ne var lan biz de yapariz" demeye baslandi. Ama o da iste ters tepiyor. Sonra bir anda dun boktun bugun koktun oluyor. Bizim bir orta kararimiz yok. Basariyi da basarisizligi da hazmedemiyoruz. Zaten yaptik bir akillilik donduk memlekete ama sanirim 1-2 seneye kalmaz Abbas yine yolcu.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Thu Apr 08, 2010 11:26 pm
by Cengiz Akgun
Eren Gumrukcuoglu wrote:
Sonra bir anda dun boktun bugun koktun oluyor. Bizim bir orta kararimiz yok. Basariyi da basarisizligi da hazmedemiyoruz. Zaten yaptik bir akillilik donduk memlekete ama sanirim 1-2 seneye kalmaz Abbas yine yolcu.
Ona bok olmadan koktun deniyor. Otur oturdugun yerde. Disarda bok mu var? Hele ABD filan diyorsan hic bosuna gelme. Buranin cokusu Osmanli'dan hizli oluyor. Orada bir bas ol sogan basi bile olsan kafi. Milletin burnu boka dikile dikile kiymetini bilecekler.

Duman guzel yazmis. Baba parasi ile sirket patronu olanlarda entrika cok. Ancak yoktan varolan o paranin nasil kazanildigini biliyor. Paranin artin oldugunu bilen bu iste kazaniyor. degilse boyle avuc dolusu parayi yirtilan deli Bekir'in yakasi diye eli titremeden veren olabilir mi?

GS basina gelenlerin hepsi haramzade. Hilafsiz. Bu isler oturmayi bilip kalkma yabanci dil bilmekle olmuyor. AP hakikaten isinin ehli olsa ilk isi Sezgin ve diger pacozlari etrafindan kovar. Ama o da biliyor ki entrika icin boyle masalar lazim. Her zamanki nagatifciligin bu senin denilebilir. Ama uzun mesafede nedense hakli cikiyorum. Dikkat et bak Kirac mirac hic bu islere girip kendilerini yiprtamazlar. Boyle Mon Cher'ler babadan miras yediler emirlerine amadedir. Cunku el etek opmeyi iyi bilirler. Yani bu duzen bu sekilde kurulmustur. El almadan bu isler yapilamaz.

Bugun burunlarindan tut adam gibi hesap kitap versinler yaptiklarini soyledikleri seylerin yarisi yalan ve dolan. Gunu kurtarmakla geciniyorlar. Yarin Seyrantepe acilsin gor bak bakalim ne degisiyor. AP verdigi demecte FB'nin stadi 56 bin kisilik bizimki 26 bin kisilik. Dort bes senedir yari yariya para kaybediyoruz o yuzden geride kaldik dedi. Aptal kandiriyor aklinca. Karsisinda gerdan kiritan Buyuka "Sen ASY stadini dolduramiyorsun ve doldurduklarinda da yarisi para vermeyen capulcu. Karsindakileri ahmak mi saniyorsun." diyemedi. Kaliteyi goruyorsun tribune toplananlar icinde. Seyrantepe acilsa ne olacak diyen yok. Localar satilmis mis. Sivas macini locadan seyretsinler. Bonus karti olmayani stada almayacakmis AP. Bak sen su ise. Yani milleti bankaya domaltip isin kaymagini banka yedirecek. Muhakkak kendine de bir avanta verecekler bu iyiligi yuzunden. Ve kredi kartindan evi barki yikilan insanlara zorla kredi karti kullandiracaklar. Kafa bu islere calisiyor. Halbuki artik Amerikada bile pesin para ile alisveris yapilana ucuzluk yapilmaya baslandi. ATM kardi ile alisveris yapilir oldu. Burada banka cek hesabindan direk para cekilen kartlar cikardilar. Millet bunlari kullanmaya basladi acayip faizler vermemek icin. Bunlari okuyup ya da gorup duydukca kanim donuyor.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Fri Apr 09, 2010 12:59 am
by Eren Gumrukcuoglu
Cengiz Akgun wrote:
Eren Gumrukcuoglu wrote:
Sonra bir anda dun boktun bugun koktun oluyor. Bizim bir orta kararimiz yok. Basariyi da basarisizligi da hazmedemiyoruz. Zaten yaptik bir akillilik donduk memlekete ama sanirim 1-2 seneye kalmaz Abbas yine yolcu.
Ona bok olmadan koktun deniyor. Otur oturdugun yerde. Disarda bok mu var? Hele ABD filan diyorsan hic bosuna gelme. Buranin cokusu Osmanli'dan hizli oluyor. Orada bir bas ol sogan basi bile olsan kafi. Milletin burnu boka dikile dikile kiymetini bilecekler.
Hehehe. Babacim benim sabrim iyidir. Sen, Hasan abi falan gelip surada bir iki sene yasasaniz, bilimum insanlari mahkemeye verir, sinir hastasi olur sonra da butun prensiplerinizden taviz vermeye baslar, silahlanma yasasi cikarttirmaya kalkar ve delirirsiniz. Bakma sen, gayet de cook severim memleketimi. Ama yavas yavas Kerem'den (Tezic) hallice olmaya basliyorum burada yasayarak. Gerci ben genel olarak insan irkini pek sevmiyorum. Ha ben bir de sehir hayatina fazla karismamaya calismama ragmen bu hale geldim. 10 sene Amarigo'da yasadim zaten. 2 sene Washington DC'de (Amerika'da en cok sevdigim sehirdir yasadiklarim arasinda) , 4 sene Boston'da, 3 bucuk sene de Hollywood'da yasadim. Hiiiic isim olmaz artik benim de oralarla. Turkiye'den cok bir farki yok insani acidan. Ha orada kanun var. Burada kanun da yok. Yani esasinda bana yariyor. Neden dersen; Amerika'nin okuzu kanundan yirtiyordu bazen karsimda, burada o tip yirtmalara mahal vermeyebiliyorsun zekani devreye sokup. Kanunsuzluktan bahsetmiyorum tabii ki. Ama "common sense" in bazen olmedigini hissedebiliyorsun ulkenin batisinda en azindan. Ben acikcasi Avrupa'ya tasinmayi dusunuyorum. Neresi olacagi da belli gibi, soyleyip de "jinx" etmeyeyim. Daha ziyade kariyersel bir secim. Amerika'dayken Sampiyonlar Ligi'nde oynuyordum, simdi burada Yerel Sirketler Arasi Lig'de oynuyorum. Hadi dedim kucuk havuzda buyuk balik olalim dedim. Cok bir esprisi yok. Cengiz abicim, ben bir muzisyenim. Su son cumlem belki anlatabilir neden bu ulkeden uzaklasmak istedigimi : ) Terketmek istemem tamamen zaten. Avrupa olursa cok buyuk kopukluk da yasamam ortamdan. Sanat mi ? Spor mu? hahhahhahahhaaayyttt. Turkiye'de olacak is degil. En azindan ben elciligime, temsilime devam ederim oralarda.

Buralarda kisisel olarak da kurumsal olarak da kimsenin hedefi yok. Yani benim anladigim anlamiyla hedef. Ben olabilecegimin en iyisi olayim diyorum, adam diyor ki bilmem ne sahnesinde calayim. Yahu o hedef degil ki? Sacma sapan bir ruya. Arda'nin veya diger Turk futbolcularin hedeflerinin Avrupa'da oynamak olmasi gibi. Halbuki hedef dedigin, her vurudugum doksana gidecek mi acaba ne gun gidecek diye hayaller kurmaktir. Su arapaslarini acaba kac yasinda manyak guzel atacagim diye dusunmektir. Bilmemne takiminda oynamak hedef falan degildir.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Fri Apr 09, 2010 1:45 am
by Cengiz Akgun
Hadi bakalim. Allah gonlune gore versin. Bakma sen burada ogrendiklerin isine cok yarayacak ve biraz da adam kiymetini bilen bir yere dusersen ilerde biz bu Eren Gumruckcuoglu'nu taniriz forumda yazisirdik diye gurur duyariz. Daha doneli dun bir bugun iki olmus. Soyle bir etrafina bak kimler adam sirasina gecmis gor. Benligimden veremem gibi zugurt tesellisi kuru gurutuye de papuc birakma. Ver aldiktan sonra yerine koyarsin. Oyunu kurularina gore oynamak gerektigi anlamak bazen uzun suruyor.

Burada bir Hintli ile konusuyordum iki sene once. Hindistan soyle boyle denilmege basladigi gunlerdi. Sikayet etmege basladiginda "ya sen hala buradasin. Senin millet geri donup voleyi vuruyormus" dedim. Bana "zaten benim problemim her zaman yanlis yerde yanlis zamanda bulunmam" dediginde bana da dank etti. Bundan guzel aciklanamazdi yapilan bu hata.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Fri Apr 09, 2010 3:07 pm
by Kenan Atak
Cengiz abi fazla laga luga etme Mayis'ta Laguna'dasin :lol: Eren'e elbette hak veriyorum. Guzelim ulkenin insan degerleri acisindan bu kadar yerlere dusmesinin isyani icindeyim. Ayaklar bas olmus ulkede. Bu paskalya tatili dogdugumuz buyudugumuz Istanbul'a dört gunlugune ana babayi görelim diye gittik. Ordayken peder bey 'hadi bir cikalim su Beyoglu'na da kitapcilara, Lale plakcisina gidelim' GS muzesine ordan da lisenin önunden ayakkabci Mahmut'la tanidiklara ugrayalim, Hasnun Galip'teki klubun eski idman sahasini görelim, seneler oldu cikmayali dedi. Adamcagizi cikarttigimiza pisman olduk. Beyoglu 90'li yillarda epey duzelmisti, Istanbul'un bana göre tek adam gibi yasanacak keyif alinacak semtidir, bana hayatta en zevk veren yerlerden biridir daha dogrusu öyleydi. Artik tamamen bos bakisli, tehlikeli tipler daha dogrusu insan seli yuruyor. Sanirim bilincli bicimde bu semti bozuyorlar. Guvenlik falan sifir, bana inanmayan aksam 11'de ciksin göreyim macasini. Zaten ben ordayken bir kaca vaka oldu. Elde kalan tek adam gibi yerdi. Mahmutpasa'ya cevirmege kalkiyorlar semti. Dolapdere halkinin oylari ile belediye baskani seciliyor o da guzelim semti Mahmutpasa'ya ceviriyor. Bir tek Tunel tarafi guzel. Bu arada GS muzesine gittiniz mi bilmiyorum ama basket ve voleyboldan eser yok. Merak ediyorum voleybola bu garez neden. GS senelerce yenilmez armada idi voleybolda. Rahmetli Payidar Demir abinin resmini gözlerim aradi, yoktu. Deger Eraybar gibi bir efsanenin resmi yok. Yaziktir ayiptir, GS sadece futbol mu? Aranizda lisenin karsisindaki muzeye giden var mi? Merak ediyorum ne dusundugunu acikcasi.

Re: Frank Rijkaard Galatasaray'da...

Posted: Fri Apr 09, 2010 6:20 pm
by Cengiz Akgun
Laguna Beach'e geriye sayim basladi. Biletimizi cebimize koyduk. Oradan da bir Maui yapacagiz insallah. Yas gunu hediyesi. Mayis 14. Bunlarin Rijkaart'la bir alakasi yok elbette.

Ben Beyoglu'nun 90'li yillarini bilmem. Ama kendimi bildim bileli Beyoglu saat gece 11'den sonra pek tekin bir yer olmadigi seklinde idi. Gul barda jazz yapilmazdi mesala. Dun Hurriyet ve Milliyet'de Dogu illerimizin birinin bagrindan kopup Bodrumda barda calismak isteyen ve burada tanistigi garsonun evine gece is gorusmesi yapmak icin giden kadincagizin basina gelenleri okuyunca icim ciz etti. "Biraz alkol aldik arkasindan biri ahci biri de baska garson geldiler. Bana ilk once o sonradan ucu yataga baglayip sabaha kadar tecavuz ettiler" diyerek Jandarmaya siginmis. Yani artik Bodrum'da tekin yer degil, anlasildi.

Ben bunlari eski Turk filmlerinin senaryosu saniyordum. Belgin Doruk, Turkan Soray falan oynardi. Istanbula dusup bes parasiz kalinca hizmetcilik etmege baslarlarlar ve evde bos bir anda sarki soylerlerken evin kahyasi ya da bahcevani Sami Hazinses sesin de pek guzelmis benim yegen sana is bulsun diye Gul bara yollardi. Orada hain Huseyin Baradan'in tuzagina duserlerdi. Genelde film siyah beyaz oldugu icin bardakta Coca Cola gibi duran kara ickiye ilac karistirirdi esek herif. Soyle biraz ic rahatlarsin diye verirdi. Ama orada garsonluk yapan Goksel Arsoy ya da Cuneyt Arkin Baradan'in biyiklarinin tenlerine degmesi ile giciklanan kizin cigliklarini duyar kapiyi kirar Huseyin'in kirli emellerine nail olamadan sinemadaklerin alkislari arasinda kizi elinden alirlardi. Baradan'a da Beyoglu polisi yetisene (genelde Komiser Hulisi Kentmen olurdu) kadar yer misin yemez misin diye ibreti alemlik bir sopa. Boyle garsonlar kalmamis artik. Is gorusmesi icin hakikaten barda tanistigin garsonun gece evine gitmeyeceksin demek.

Benden once Beyoglu'nu boyle tarif ederlermis.

Beyoglunda gezersin
Gozlerini suzersin
Sevdicegim sevdicegim
Nicin beni boyle uzersin!

diyerek burayada bir nokta koyalim.