Page 9 of 11

Posted: Mon Sep 22, 2008 5:48 am
by Cengiz Akgun
Ozgur A. Boztepe wrote: ...
11. Son vuruslari ne kadar kotu olursa olsun, hakan'inkinden daha iyi, hele gecen sene 2 pozisyondan 1 ini atti nonda.
...
Su son iki macta su lafi irdeleyen hicbir olay yok. Hakan'in ben ustuste bu kadar kolay gol kacirdigini pek hatirlamiyorum kafasi bozuk Hakan zamanlari disinda. Acikcasi Hakan'in bu kuraklik zamaninda cekilen aciyi tekrar Nonda ile yasamak istemiyorumi. Yine acikca soyleyeyim Nonda da bir halt goremedim. Ya dalga geciyor ya da sakat filan ya da onunda kafa Hakan gibi bozuk.

Bir forvette olmasi gereken en buyuk ozellik su yakardaki uztune basildigi gibi son vurusu duzgun ve kusursuz (accurate anlaminda) yapabilmesi. Calim atarmis topu tutarmis pas verirmis bunlar onun isi degil. Hakan da karsida defansta adam eksiltiyordu derlerdi. Elbette bu kadar ekmege bu kadar kofte oldugunu inkar etmiyoru. Bir Sevsenko (uc Nonda ederdi vaktiyle simdi ise hala iki eder herhalde) ayarinda ya da Von Nistroy alacak hali yoktu GS'yin. Bu bir gercek. Ama kalkip Nonda'yi almasina da gerek yoktu o zaman. Burada Umit Karan acimasizca elestiriliyorsa ayni ilaci Nonda'ya da uygulamak lazim. GS forvetinde oynayan adam dun o golu kacirmas gerekirdi.

Kendide cok iyi olain farkinda. Dedigim gibi ben Nonda'yi su son iki macta begenmedim. Hakan bunun yasinda Turkiyede gol krali oluyordu. Artik Sabanligi birakmasi lazim. Leblebi gibi gol atmasi lazim.

Posted: Mon Sep 22, 2008 9:08 am
by Tan Erten
Güzel maç oldu, hala hazır değiliz ama ihtiyacımız olan bir galibiyeti aldık. Galibiyetlerin verdiği özgüven ve takım olma duygusunun faydalarını yakın zamanda yaşamaya başlayacağız.

Skibbe'nin oturtmaya çalıştığı tek pasa dayalı oyun sisteminin bazı zamanlarda çok güzel örneklerini gördük. Hele ilk yarıda golle sonuçlanmayan, sol-içten geliştirdiğimiz bir atak vardı, harikaydı. Oyunculardaki azim ve heyecan çok iyiydi. Benim favorilerim:

- Ayhan: Tek başına ortasahada çok iyi mücadele etti. İyi top dağıttı ve sinirlerine hakimdi.

- Hasan: Evet, kimi zaman yine ayağında top tuttu, ama gördük ki o da tek top oynamaya başlıyor yavaştan. Zaman zaman kendisine çok kızsam da ondaki hırs ve enerji takım için vazgeçilmez.

- Lincoln: İyi oynadı, çok güzel asistler yaptı. Bu oyununu biraz daha öteye taşırsa parasını ve gösterilen ilgiyi hakeder.

- Volkan: Çabukluğuyla bir çok pozisyonu önledi. Hakan Balta'ya ciddi bir rakip olduğunu gösterdi. Sol bekte sorunumuz yok diyebiliriz.

Takimdaki eksiklik ise orta sahadaki bir oyuncumuzun topa hamlelerde yeterince kararlı bir şekilde topa girmemesi gibi duruyor. Hadi Lincoln'ü filan anlıyorum, ama Aydın da aynı şekilde. Önüne top gelsin o da ileri taşısın, tek isteği bu. Savunmaya katkısı sıfır. İkinci yarı çıkmasıyla takım hız kazandı. Kısaca Aydın bizim için biraz lüks.

Ozan'ın bahsettiği bir nokta var ki bence kritik, "iki ön libero tek forvetle de" aynı ayağa pas oyununu oynamak gerekiyor. Mehmet Topal genel olarak top kullanışı açısından biraz daha zayıf, çok top kayıpları da yapabiliyor. Kadroya girince oyuna katkısı nasıl olacak merak ediyorum açıkçası. Çünkü geçen seneki gibi top kaybı olduğunda rakibe hemen basan bir takım yok bu sene. Top kayıplarına tahammülümüz daha az.

Son bir nokta olarak da şunu söylemek lazım. Henüz kesinlikle hazır değiliz: Dün Gaziantep'le BJK yerine biz oynuyor olsaydık, büyük ihtimalle fark yemiştik (G.Antep 10 kişi kalana kadar olan kısımdan bahsediyorum).

Posted: Mon Sep 22, 2008 9:14 am
by Ufuk Sezekkaplan
Önce; Nonda'nin cok yararli oldugunu ozellikle 2.yarida cok seri pozisyonlara girdigini dusunuyorum.

Cengiz agbi tek pozisyon nedeni ile haksizlik yapiyor. O pozisyona süzülüşü bile mükemmeldi. Futbol oynayanlar bilir, futbolcunun öyle bir konumda topu alması ve vurması tamamen mekaniktir; antremanlarda, gecmisinde ve oynadigi maclarda yaptigi yüzbinlerce klisenin beyin tarafından okunmasıdır olup biten. Yani ortada bilincli, düşünülmüş bir eylem ve eylem zamanı yoktur.

Nonda pozisyonda topu önüne söktü ve kalecinin üzerinden (başka yer uygun değildi) sert bir vuruş yaptı. Süre 1.5 saniye. Top da denize gitmedi yani; üst direkten döndü.

Futbol maçını oynayanlar için maç içindeki pozisyonlar, canı sıkıldığında tekrar dönülebilecek, analiz edilebilecek dingin bir uğraş değildir. Futbolcu pozisyonu bizim tribün açımızdan göremez; herşey o anda, 1.5 saniyede olup biter. O golün olmamasından çok, o pozisyonun olşmasındaki beceriyi görmek lazım.

Mac icin sakin kafayla bir degerlendirme yapmak istedigimde:

- Bu macta orta sahanin aslinda 1 kişiyle (Ayhan) oynadığını gördük. Hasan Şaş'ın defanstan çıkışlarındaki riskleri de dikkate alırsak, önümüzdeki maçlarda Barış Özbek'e ve Mehmet Topal'a ne kadar ihtiyacımız olduğu çok açık (ve iyileşirse Linderoth'a). Abartmak gibi olmasına ama geçen sene şampiyonlugun en onemli unsurunun Baris ve Mehmet Topal oldugunu dusunuyorum.

- Volkan Yaman geçen sene çok iyi başladığı sezonda gölgede kalmıştı. Bu çocuk iyi orta yapıyor, iyi top sürebiliyor ve bakarak atabiliyor. Ayrıca düzgün ve sert serbest vuruş da kullanabiliyor. Hakan Balta'nın dönmesinden sonra -ters ayaklı olmasına rağmen- sağbekte denenemez mi?

- Maçın kazancı gençlerdi. yaser'in vuruşu uzun yıllardır gördüğüm en beklenmedik, hızlı ve düzgün vuruşlarındandı.

- Kocaeli, Antalya ve Denizli küme düşecekler gibi görünüyor. Henüz bunlarla oynadık. Ama diğer taraftan mesela BJK veya Sivas gibi tam kapanmayan takimlara da elimizdeki teknik ordu ne yapar diye düşünmek lazım. Yani belki de zor maclar, kolay takimlara karsi oldu gibi bir paradoks var.

Posted: Mon Sep 22, 2008 11:09 am
by İsmail Cem İZGİ
Cengiz Bey,

Lincoln'ün Nonda'ya saygı duyup duymayacağı konusunda ki endişenize Murat Gökçiğdem'in bir önceki sayfanın sonuna koyduğu fotoğraflardan ilki biraz dur der sanırım. Tamda olması gerektiği gibi golü kendisi atmasına rağmen Lincoln'ü onore etti Nonda.

Golcülüğü konusunda ise; evet son 2 maçta çok gol kaçırdı başka zamanda kaçırıyor ama,

http://www.transfermarkt.de/de/spieler/ ... daten.html

Bu sezon toplam 12 resmi maçta 9 golü var Nonda'nın. (Milli takımda dahil.)

Geçen yılda 30 maçta 14 gol atmış.(ki daha ilk senesi ve tarnsferin son günlerinde gelmişti Nonda). Esas önemli olan ayrıntı ise linke bakarsanız dakika başına gol ortalamarıda vardır. Bu sene 111 dakika da bir gol atıyo. Yani 1.5 maçta bir gol. Geçen yılda 134 dakikada bir gol atmış.

Bu istatistikler en üst düzey golcülerde olan cinsten. Hani Henry Van Nistelroy gibi.

Ayrıca istatistiklerin ve gol atmanın dışında oyunun diğer yönlerine katkısıda çok üst düzey Nonda'nın. Bu arada sakatlıktan yeni çıktı ve bence dünkü maç attığı gol dışında çok kötüydü Nonda sürekli top ezdi. Kenarda adam olsa ilk yarıda çıksın isterdim hatta.

Yani Nonda pekte sizin canlı izlediğiniz gibi bir oyuncu değil. Sadece kötü günlerinde izlediniz..

Posted: Mon Sep 22, 2008 12:08 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Yedigimizden fazlasini atarsak sampiyonuz.
Artik kural, sistem, mentalite hic bir seye onem vermiyorum.

Mademki super ligin (ne super ama, gecen hafta FB'yi yenen Hacettepe fark yedi, gecen haftanin kazazedesi Bursa Kayseri'yi devirdi, bizimle berabere kalan Antalya Konya'ya yenildi,cok istikrarli bir lig oluyor :D )
en iyi hucum hatti bizde, degmeyin keyfimize.

Olasilik hesaplari artik yapmak istemiyorum, yok Kocaeli 1-0 onde iken 1 tane daha atsaymis, yok biz bir suru gol kacirmisiz.

Ben skor yazariyim, yendigimiz surece sorun yok artik benim icin.

Istanbul'da Bellona'ya 3 atar 2 yeriz sonra ver elini UEFA'da gruplar

Ben bu SKIBBE'ye bile alismaya basladim yahu :D

Posted: Mon Sep 22, 2008 2:04 pm
by Ozgur A. Boztepe
Cengiz Akgun wrote:
Ozgur A. Boztepe wrote: ...
11. Son vuruslari ne kadar kotu olursa olsun, hakan'inkinden daha iyi, hele gecen sene 2 pozisyondan 1 ini atti nonda.
...
Su son iki macta su lafi irdeleyen hicbir olay yok. Hakan'in ben ustuste bu kadar kolay gol kacirdigini pek hatirlamiyorum kafasi bozuk Hakan zamanlari disinda. Acikcasi Hakan'in bu kuraklik zamaninda cekilen aciyi tekrar Nonda ile yasamak istemiyorumi. Yine acikca soyleyeyim Nonda da bir halt goremedim. Ya dalga geciyor ya da sakat filan ya da onunda kafa Hakan gibi bozuk.

Bir forvette olmasi gereken en buyuk ozellik su yakardaki uztune basildigi gibi son vurusu duzgun ve kusursuz (accurate anlaminda) yapabilmesi. Calim atarmis topu tutarmis pas verirmis bunlar onun isi degil. Hakan da karsida defansta adam eksiltiyordu derlerdi. Elbette bu kadar ekmege bu kadar kofte oldugunu inkar etmiyoru. Bir Sevsenko (uc Nonda ederdi vaktiyle simdi ise hala iki eder herhalde) ayarinda ya da Von Nistroy alacak hali yoktu GS'yin. Bu bir gercek. Ama kalkip Nonda'yi almasina da gerek yoktu o zaman. Burada Umit Karan acimasizca elestiriliyorsa ayni ilaci Nonda'ya da uygulamak lazim. GS forvetinde oynayan adam dun o golu kacirmas gerekirdi.

Kendide cok iyi olain farkinda. Dedigim gibi ben Nonda'yi su son iki macta begenmedim. Hakan bunun yasinda Turkiyede gol krali oluyordu. Artik Sabanligi birakmasi lazim. Leblebi gibi gol atmasi lazim.
Bu gorusune tamamen katiliyorum.Ve o zaman hakan kariyeri boyunca kotu bir forvet oldu demek. Ama Hakan ayri idi bence, o yuzden ne kadar gol vurusu kotu olsada cok faydali oldugunu dusunuyorum 2000 yilina kadar. Yani ne kadar katilsamda, Hakan'a biraz haksizlik yapmis oluruz boyle dusunerek.

Hakan turkiyede gol krali olurken Nonda fransada gol krali idi. Fransa liginde bir sezonda en cok gol adam iki adam var. Biri Nonda. Digeri ise dun Man U- Chelase macinda Chealse'nin Santraforu.

Dipnot: Bu ulkeye gelen son zamanlarda gelen gol vurusu en iyi 3 yabanci; Jardel, Saunders, Kezman...

Posted: Mon Sep 22, 2008 3:59 pm
by Kerem Gulec
Ozan Ersoy wrote: 1) iki on libero tek forvetle de ayni oyunu oynayabilmesi gerekiyor.
2) ceza sahasina daha fazla adam sokmasi gerekiyor.
3) rakip ciddi ve iyi pres yapan bir takimsa da yapabilmesi gerekiyor.

Ozan Ersoy
Bu dediklerinize katiliyor kendimce bir iki sey daha eklemek istiyorum. Gereksiz top kayiplari azaltilmali bence. Iki oyuncu bana gore bu anlamda cok siritti, Aydin ve Hasan. Hasan iki mukemmel hareket yapip ardindan topu ayagindan cikarmayarak sonunda topu gereksiz yere kaptiriyor. Kendisine pres yapildiginda gurur mucadelesi yapip once bu pres yapan arkadaslara birer calim basayim, bana pres yapmak neymis anlasinlar mantiginda sanki. Yetenegine ihanet ediyor gercekten. Bu klasiklesmis Hasan Sas imzali hareketleri disinda fena oynamadi. Aydin'a gelince bir kac hafta once Kewell'dan ogrenecegimiz cok sey var deyince sevinmistim. Ama bakiyorum ki sozleri biraz lafta kalmis. Berbat kararlar veriyor. Pas verecekken sut, sut atacakken pas veriyor. Hadi bunlar da tamam ama topu gereksiz ayaginda tutmamali, hizli oynamali. Hosuma giden Skibbe'nin ilk yari sonunda onu oyundan almasi oldu. Bu mantaliteyle oynayamaz takimda. Lincoln, Kewell gibi adamlar Aydin kadar ezmiyorlar topu (hatta neredeyse hic ezmediler). Topla cok oynamasinin bir dezavantaji da sakatliga davetiye cikariyor surekli faule maruz kaldigi icin. Top ayagina cok yakisiyor ama bu haliyle zarar takima zarar veriyor. Bir de ozellikle sahanin enlemesine attigi uzun paslarda cok dikkatli olmali. Butun takim sporlarinda oldugu gibi futbolda da bu tip paslar cok risklidir ve cok dikkatli kullanilmalidir. Neyse ki genc bir oyuncu ve onunde cok guzel ornekler var (kotuler de var tabii).

Rakip Kocaelispor da olsa cikardigimiz kadroyu biraz curetkar buldum. 4-1-3-2 dizilisini Ispanya Avrupa sampiyonasinda kullandi hatta Semih saglam oldugunda Fenerbahce de kullaniyor su an. Fakat daha defansif oyuncularla diziliyorlar. Ozellikle daha guclu rakiplere karsi takimdan bir ofansif eleman cikarip mucadele eden bir adam daha koyulmali sahaya. Bu tek forvete donulerek de yapilabilir. Ama orta saha cok yumusak olduktan sonra 0 forvete de donseniz cok farketmeyecektir. Bu dengenin iyi kurulmasi lazim. Skibbe'nin her maca bu tip bir kadroyla (Kocaeli maci kadrosu) cikmayacagini umuyorum. Yine de rakip kim olursa olsun hafta icindeki gibi 3'lu defansa gecilmemeli bence.

Lincoln bence geldiginden beri takima en faydali oldugu maci oynadi. Gecen sene kendisinden beklentiler o kadar buyuktu ki, biraz da abartarak, "al bakalim su topu hadi maci kazan" mantigindaydik neredeyse. Varsa yoksa Lincoln. Rakip de, sertlik ve adam markajiyla Lincoln'u sahadan siliyordu. Bu sene ise bu pek mumkun gozukmuyor. Kewell, Baros, Arda, Aydin gibi adamlar sorumluluk alabilir her zaman. Lincoln halinden cok memnun gozukuyordu sahada, normale gore daha fazla bos alan buldu. Topu ayaginda tutmadan bos adamlari gorerek oynadi. Uzerindeki baskinin azaldigini tahmin ediyorum artik yukunu paylasacak futbolcu sayisi arttigi icin. Bu takim icin cok olumlu bence.

Son olarak, Hakan Balta dondugunde Volkan surekli yedek kulubesine hapsedilmemeli gecen senenin buyuk bir bolumundeki gibi. Dun oldukca faydali oynadi (hafta icinde de cok iyiydi). Cok yerinde kademeye girerek bir iki gol pozisyonunda kritik mudahaleler yapti. Oynadigi surece cok konsantre oldugunu gordum. Uzun sureli yedeklik bazi futbolculara yaramasa da Volkan kendini iyi hazirlamis anlasilan. Hakan ve Volkan donusumlu oynayabilir kanimca.

Posted: Mon Sep 22, 2008 4:04 pm
by Murat Tekin
Galatasaray.org dan alinti:

Dün akşam oynanan maçta aldığı krampon darbesi sonucu oyunu terk etmek zorunda kalan Shabani Nonda’nın sol ayağındaki kesik dün akşam soyunma odasında yapılan ilk müdahalenin ardından Bakırköy Acıbadem Hastanesi’nde dikildi. Ayağına yedi dikiş atılan Nonda bugün tedavisinin ardından dinlendirildi.

Dün Nondanin yanina gelen oyuncular hemen baslarini tutmaya basladilar.
Bende Ayagi kirildi zannettim. Sadece bir "kesik" olmasi sevindirici.

Posted: Mon Sep 22, 2008 5:51 pm
by Cengiz Akgun
Ozgur A. Boztepe wrote: Bu gorusune tamamen katiliyorum.Ve o zaman hakan kariyeri boyunca kotu bir forvet oldu demek. Ama Hakan ayri idi bence, o yuzden ne kadar gol vurusu kotu olsada cok faydali oldugunu dusunuyorum 2000 yilina kadar. Yani ne kadar katilsamda, Hakan'a biraz haksizlik yapmis oluruz boyle dusunerek.

Hakan turkiyede gol krali olurken Nonda fransada gol krali idi. Fransa liginde bir sezonda en cok gol adam iki adam var. Biri Nonda. Digeri ise dun Man U- Chelase macinda Chealse'nin Santraforu.

Dipnot: Bu ulkeye gelen son zamanlarda gelen gol vurusu en iyi 3 yabanci; Jardel, Saunders, Kezman...
Ben kisacasi Nonda'yi GS gelmeden once duymadim. Burada da yazan cizen arkadaslar var Avrupada mac takip eden; onlar yazdi da ben mi kacirdim acaba?

Atlantada Avrupa futbolunu izleyen yabancilar var demistin. Kucuk bir anket yap bakalim onlarla Hakan mi yoksa Nonda mi Dunya capinda sohretli.

Ikincisi ben Pariste filan oturmadigim icin iki canli izledigim maca bakarak Nonda hakkinda konustum. Nonda bu kadar iyi ididi de neden Bukrese elenmeye yuz tutunca yonetim birden telaslanip Baros Maros pesine dustu acaba? Onlara gore uc forvet yetiyordu. Baktilar Nonda istenileni veremiyor adam aldilar degil mi? Onun icin boyle ezbere konusmayin. Nonda bekleneni verseydi Baros'a ne luzum vardi?

Son olarakta dun burada Mert Tokman da mac sirasinda bahsetti. Aynisini ben de hissettim. Su Taner kadar oynayabilen bir forvetimiz olsaydi diyerek. Kocaelinde yasi 32 olan Taner'in GS'ya attigi gol ile GS sikistiridigi anlari goz onune getirin. Bir de Taner'in arkasinda Lincoln ve Kewell oldugunu filan dusunun. Bu hali ile birbucuk Nonda eder. Bu adamlar oldugunda ne eder bir de buna karar verin. Ben anlamam Nonda Halepte 5 arsin atliyordu soylemini. Dun durtse iceri sokacagi topu ust direkte patlatan adam bu. Isvicrede de sac bas yoldurdu ustelik. Bu hali ile GS yaramaz. Yok kendini duzeltir yararli isler yaparsa ne ala.

Posted: Mon Sep 22, 2008 6:09 pm
by Ali Gursel
Ben Nondayi pariste yasarken bir kac kez canli izledim. Galatasaraya geldikten sonra ise butun maclarini 2ser defa izledim.
Sevgili Ozgur, GS'a geldikten sonra iki macin birinde ya sakatliktan ya formsuzluktan oynamadigi icin maclarini ikiser kez izlemek zor olmamistir saniyorum.
1.gucu kuvveti en iyi zamanindaki hakandan daha iyi
Hakan en iyi zamaninda uc Nonda gucundeydi diye dusunuyorum ben de, ha bir de iki haftada bir akatlanmiyordu. Hos 37 yasindayken dahi Nonda'nin en iyi zamanindaki frekansinda sakatlanmiyordu Hakan.
2. top tutusuda
Buna da katilamiyorum.
3. pas alip veriside
Belki oyledir.
4. defansa katkisi gecen seneki hakandan daha iyi
Hakan 37 yasindaydi. Bu kategoriyi keske pas gecseymissin Nonda lehine yazacaksan. Nonda'nin yaptigi baskiyla topu sacma sapan yere atan kaleci ya da defans oyuncusu gordun mu hic? Ben Hakan'da bunu kac yuz kere gordugumu unuttum.
5. takim arkadaslariyla diyaloguda
Gecen sene takim sampiyon olurken takim arkadaslari hangisinin etrafinda toplanmis, Nonda'nin mi Hakan'in mi?
6. aldigi para hakan sukur'un aldigi paradan cok daha az
Saglam oldugu mac basina bak, cok daha pahalidir Hakan'dan.
7. saha disinda gruplasma yaratmiyor ve spekulasyonlara girmiyor
Tarikati neden yazmadin diyesim geldi. Gecen sene Hakan'in son alti mac yarattigi gibi gruplasma yaratabilirse hemen maasini ikiye katlayalim. Hakan hakkindaki sehir efsanelerinden biri bu. Kimse de durup bu adam bu kadar grupcu, takim ahengini bozan falan biriyse nasil oldu da GS tarhinin en onemli basarilari bu adamin devrinde oldu demiyor. Takim ikilikten parcalanirken Hakan tarafindan GS tarihinin en parlak devrini yasadi, sagolsun Hakan Unsal ve digerleri, Hakan'i bile notralize ettiler.
8. 6 yas daha genc.
Zaten Hakan ile ayni yasta oldugunda ya huzurevinde ya tekerlekli sandalyede olacak Nonda.
9. Fizik kondisyonu hakandan cok daha iyi
Buna tamamen gozlerim yuvalarindan firlayarak okudum. Bu konuda Hakan ile karsilastirilmasi bir yana bir de Hakan'dan cok iyi demissin. Baska Nondalari mi seyrediyoruz, Gattuso falan mi oldu bizim Nonda Hakan'dan cok iyi fizik kondusyonu falan? Bir ipucu vereyim, fizik kondusyonu cok iyi oyuncular genellikle digerlerinden az sakatlanir.
10. gecen sene attigi toplam gol sayisida daha az macta oynadigi halde daha fazla
Hmmm, neden daha az macta oynamis acaba. Ligde ikisinin de 11er golu var. Insan yukaridaki listeyi okuyor, biri digerinden her yonden ustun, 6 yas daha genc, acaba bir sezon kacar gol atmislardir diyor, herhalde bu ustunlugu gorunce biri 5 digeri 25 falan diyorsun, elde ligde atilan 11er gol var, toplamlari bilmiyorum, bir-iki tane fazla atmis olabilir Nonda kupa maclariyla herhalde.
11. Son vuruslari ne kadar kotu olursa olsun, hakan'inkinden daha iyi, hele gecen sene 2 pozisyondan 1 ini atti nonda.
Bu dogrudur herhalde.
12. penalti atabiliyor cunku bilegine cok hakim.
Buna da eywallah olsun.
13. surati ve cabukluguda gecen seneki hakandan cok daha fazla.
Evet, 37 yasindaki Hakan'dan.
O yuzden hakan yerine nonda kaldi.
Hakan gitmesi gerektigi icin gitti, Nonda da ikisini birden yollayacak durumda olmadigimiz icin kaldi.

Cok derinden arzu ettim, Hakan'a edilen bunca laftan sonra o laflari eden GSlilar bir sezon GS'in strikerlari olarak Hakan'a camur atmak icin yere goge sigdiramadiklari Umit Karan ve Nonda ile bir sezon gecirsinler, bir hafta biri yerlerde surunur, oburu sakat, ertesi hafta son vuruslari iyi olan alti pastan kalecinin ustune tekmeler topu, digeri Allah bilir nerededir.

Tam mustahakti Hakan'in futbolculugunu takdir edemeyip tarikatler, takimi boldulerle falan ugrasanlar icin ama kismet degilmis. Simdi izleyelim, bakalim Nonda 34 macin kacinda sahaya cikabilecek durumda. Sonra bunlarin kacinda cikip birsey yapiyor, herkesi saymaya davet ediyorum. Sonra da oburunu izleyelim biraz.

Kaysei ve Antalya maclarinda bu adamin bu kadar sure sahada ne isi var deyince, yok sundan yok bundan, adam girdi, mac basina iki gol atiyor, GS en az iki, belki de dort puandan oldu kenardaki mankafa yuzunden.

Neyse, butun bunlar onemli degil, Nonda'ya methiyeler duzelim, ne harika, ne ustun diye, o da 10-15 mac cikar oynar, iyice mest eder bizi. Karan'a su aralar methiyeler duzmek zor, o yuzden o konu sessiz, simdi bes mac uc gol atsin, biri de cakali bir son vurustan gelsin, baslariz onun da ne buyuk yetenek oldugunu okumaya.

Hakan'in golgesinde kalip haksizliga ugrayan adamlardan ikisi. Allah icin, Hakan gitti, gosterdiler yedi duvele ne haksizliklara ugradiklarini, aglayacaktim, Hakan neler yapmis bunlara, neyse, izlemeye devam ediniz, arada Hakan'a laf atmaya da, ama kasetler duruyor, ikiser ikiser izleyelim Kayseri, Antalya diye maclari, hazirlik maclarinda gol atmadigimiz amator kume takimlarini, Hakan'in gitmesiyle ikilikten, grupculuktan kurtulup kukreyen GSimizi, firtina gibi girdik sezona, takim artik ustundeki yuku atinca, santrforlar da rahatladi.

Ideoloji ile yazarken gercekte olanlarin hic mi onemi yok? Gece sene son alti haftayi ve bu senenin ilk altisini beraber izlemedik mi? Iki kere iki bes diye tekrar ede ede inanacak miyiz hakikaten?

Ali

Posted: Mon Sep 22, 2008 6:26 pm
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote: Cok derinden arzu ettim, Hakan'a edilen bunca laftan sonra o laflari eden GSlilar bir sezon GS'in strikerlari olarak Hakan'a camur atmak icin yere goge sigdiramadiklari Umit Karan ve Nonda ile bir sezon gecirsinler, bir hafta biri yerlerde surunur, oburu sakat, ertesi hafta son vuruslari iyi olan alti pastan kalecinin ustune tekmeler topu, digeri Allah bilir nerededir.



Ali
Bak sen su Allahin isine. Sen yeter ki iste Ali bey

http://www.youtube.com/watch?v=tBKOUBZCG1Y

Posted: Mon Sep 22, 2008 6:50 pm
by Ismail Gezer
Elimde belge yok ama en iyi, en kaliteli forvet oyuncularının bile kaçırdığı inanılmaz goller vardır diye düşünüyorum. Bu açıdan Nonda'nın kısırlığı azıcık abartılıyor gibi geldi bana :D

Nonda-Hakan karşılaştırmalarının da bu saatten sonra kimseye faydası yok. Hakan'a çok haksızlık yapıldığını, hatta iftira atıldığını düşünsemde faydası yok...

Herşey unutulsada geçen senenin son 6 haftası kolay kolay unutulmayacak. Yedek klubesindeyken de sahadayken de Hakan şampiyonluğun en önemli birkaç pay sahibinden biriydi.

Hakan yok artık. Kalanların rezil rüsva oynaması Hakan'a birşey kazandırmaz, bize kaybettirir.

Posted: Mon Sep 22, 2008 7:05 pm
by Murat Gökcigdem
Ceklerde kendi oyuncularini yakindan takip ediyorlar.

Kocaeli macinin ozetleri bir cek gazetesi uzerinden http://fotbal.idnes.cz/baros-zari-po-tr ... hranici_mn izleyebilirsiniz :lol:

Ayrica gazetede bugun soyle bir haber cikmis:

Gól, gól! Baroš pálil v Turecku
(tru)
274 words
22 September 2008
Mladá Fronta Dnes
01
Czech
(c) 2008 Mladá Fronta DNES, Newton IT s.r.o. All rights reserved

Istanbul - Zdá se, že se fotbalista Milan Baroš vrací do báječné formy. Útočník Galatasaraye Istanbul nastoupil podruhé v základní sestavě svého nového klubu a podruhé dal dvě branky.

Jaká změna oproti trápení, které prožíval na jaře, kdy se v Portsmouthu gólu nedočkal.

Zato teď Baroš pálí ostrými. Poté, co dvěma góly pomohl Galatasarayi v Poháru UEFA proti švýcarské Bellinzoně, dal včera stejný počet branek v turecké lize na hřišti Kocaelisporu. Turecký gigant překvapivě prohrával, ale Baroš srovnal: míč se odrážel v pokutovém území soupeře, až se dostal k českému reprezentantovi, který ho z pěti metrů poslal do sítě.

Druhý gól dal Baroš 10 minut před koncem a poslal tým do vedení 3:1, Galatasaray pak přidal ještě branku.

Fanoušci šílí nadšením, noviny hodnotí Baroše jako nejlepšího hráče klubu. Kanonýr Eura 2004 má ve fotbalovém světě pořád velké jméno. A teď se z něj stává hvězda bohatého klubu z Istanbulu.

„Milan potřebuje cítit důvěru, a když ji má, pak dělá velké věci,“ řekl jeho manažer Pavel Paska pro Sport poté, co jeho chráněnec oslnil v Poháru UEFA.

Baroš vůbec zažívá zářné období. Pryč jsou chmury a rozpaky, kdy se trápil, nehrál pravidelně. Poslední gól v klubu dal 22. prosince 2007, tehdy hrál za Lyon.

Nyní to vypadá, že Baroš stoupá. Gól dal i za reprezentaci při srpnové přípravě v Anglii. To, zdá se, značí jediné: číslo 15 žije a opět nahání strach soupeřům. Vydrží to?

Posted: Mon Sep 22, 2008 7:17 pm
by Ismail Gezer
Murat Gokcigdem wrote:Ceklerde kendi oyuncularini yakindan takip ediyorlar.

Kocaeli macinin ozetleri bir cek gazetesi uzerinden http://fotbal.idnes.cz/baros-zari-po-tr ... hranici_mn izleyebilirsiniz :lol:
Kadroda, italyanı var, isveçi var, avustralyalısı var, çeki var, portekizlisi var kongolusu var, brezilyalısı var. Lincoln hariç hepsinin milli takım şansıda yüksek. Yani 6 farklı ülke basını tarafından az-çok takip edilen bir takımız belkide...

Bu kadronun başarılı olması Galatasaray isminin dünya çapında bolca zikredilmesi demek olacak...

Posted: Mon Sep 22, 2008 7:18 pm
by Ozgur A. Boztepe
Ali Gursel wrote:
Ben Nondayi pariste yasarken bir kac kez canli izledim. Galatasaraya geldikten sonra ise butun maclarini 2ser defa izledim.
Sevgili Ozgur, GS'a geldikten sonra iki macin birinde ya sakatliktan ya formsuzluktan oynamadigi icin maclarini ikiser kez izlemek zor olmamistir saniyorum.
1.gucu kuvveti en iyi zamanindaki hakandan daha iyi
Hakan en iyi zamaninda uc Nonda gucundeydi diye dusunuyorum ben de, ha bir de iki haftada bir akatlanmiyordu. Hos 37 yasindayken dahi Nonda'nin en iyi zamanindaki frekansinda sakatlanmiyordu Hakan.
2. top tutusuda
Buna da katilamiyorum.
3. pas alip veriside
Belki oyledir.
4. defansa katkisi gecen seneki hakandan daha iyi
Hakan 37 yasindaydi. Bu kategoriyi keske pas gecseymissin Nonda lehine yazacaksan. Nonda'nin yaptigi baskiyla topu sacma sapan yere atan kaleci ya da defans oyuncusu gordun mu hic? Ben Hakan'da bunu kac yuz kere gordugumu unuttum.
5. takim arkadaslariyla diyaloguda
Gecen sene takim sampiyon olurken takim arkadaslari hangisinin etrafinda toplanmis, Nonda'nin mi Hakan'in mi?
6. aldigi para hakan sukur'un aldigi paradan cok daha az
Saglam oldugu mac basina bak, cok daha pahalidir Hakan'dan.
7. saha disinda gruplasma yaratmiyor ve spekulasyonlara girmiyor
Tarikati neden yazmadin diyesim geldi. Gecen sene Hakan'in son alti mac yarattigi gibi gruplasma yaratabilirse hemen maasini ikiye katlayalim. Hakan hakkindaki sehir efsanelerinden biri bu. Kimse de durup bu adam bu kadar grupcu, takim ahengini bozan falan biriyse nasil oldu da GS tarhinin en onemli basarilari bu adamin devrinde oldu demiyor. Takim ikilikten parcalanirken Hakan tarafindan GS tarihinin en parlak devrini yasadi, sagolsun Hakan Unsal ve digerleri, Hakan'i bile notralize ettiler.
8. 6 yas daha genc.
Zaten Hakan ile ayni yasta oldugunda ya huzurevinde ya tekerlekli sandalyede olacak Nonda.
9. Fizik kondisyonu hakandan cok daha iyi
Buna tamamen gozlerim yuvalarindan firlayarak okudum. Bu konuda Hakan ile karsilastirilmasi bir yana bir de Hakan'dan cok iyi demissin. Baska Nondalari mi seyrediyoruz, Gattuso falan mi oldu bizim Nonda Hakan'dan cok iyi fizik kondusyonu falan? Bir ipucu vereyim, fizik kondusyonu cok iyi oyuncular genellikle digerlerinden az sakatlanir.
10. gecen sene attigi toplam gol sayisida daha az macta oynadigi halde daha fazla
Hmmm, neden daha az macta oynamis acaba. Ligde ikisinin de 11er golu var. Insan yukaridaki listeyi okuyor, biri digerinden her yonden ustun, 6 yas daha genc, acaba bir sezon kacar gol atmislardir diyor, herhalde bu ustunlugu gorunce biri 5 digeri 25 falan diyorsun, elde ligde atilan 11er gol var, toplamlari bilmiyorum, bir-iki tane fazla atmis olabilir Nonda kupa maclariyla herhalde.
11. Son vuruslari ne kadar kotu olursa olsun, hakan'inkinden daha iyi, hele gecen sene 2 pozisyondan 1 ini atti nonda.
Bu dogrudur herhalde.
12. penalti atabiliyor cunku bilegine cok hakim.
Buna da eywallah olsun.
13. surati ve cabukluguda gecen seneki hakandan cok daha fazla.
Evet, 37 yasindaki Hakan'dan.
O yuzden hakan yerine nonda kaldi.
Hakan gitmesi gerektigi icin gitti, Nonda da ikisini birden yollayacak durumda olmadigimiz icin kaldi.

Cok derinden arzu ettim, Hakan'a edilen bunca laftan sonra o laflari eden GSlilar bir sezon GS'in strikerlari olarak Hakan'a camur atmak icin yere goge sigdiramadiklari Umit Karan ve Nonda ile bir sezon gecirsinler, bir hafta biri yerlerde surunur, oburu sakat, ertesi hafta son vuruslari iyi olan alti pastan kalecinin ustune tekmeler topu, digeri Allah bilir nerededir.

Tam mustahakti Hakan'in futbolculugunu takdir edemeyip tarikatler, takimi boldulerle falan ugrasanlar icin ama kismet degilmis. Simdi izleyelim, bakalim Nonda 34 macin kacinda sahaya cikabilecek durumda. Sonra bunlarin kacinda cikip birsey yapiyor, herkesi saymaya davet ediyorum. Sonra da oburunu izleyelim biraz.

Kaysei ve Antalya maclarinda bu adamin bu kadar sure sahada ne isi var deyince, yok sundan yok bundan, adam girdi, mac basina iki gol atiyor, GS en az iki, belki de dort puandan oldu kenardaki mankafa yuzunden.

Neyse, butun bunlar onemli degil, Nonda'ya methiyeler duzelim, ne harika, ne ustun diye, o da 10-15 mac cikar oynar, iyice mest eder bizi. Karan'a su aralar methiyeler duzmek zor, o yuzden o konu sessiz, simdi bes mac uc gol atsin, biri de cakali bir son vurustan gelsin, baslariz onun da ne buyuk yetenek oldugunu okumaya.

Hakan'in golgesinde kalip haksizliga ugrayan adamlardan ikisi. Allah icin, Hakan gitti, gosterdiler yedi duvele ne haksizliklara ugradiklarini, aglayacaktim, Hakan neler yapmis bunlara, neyse, izlemeye devam ediniz, arada Hakan'a laf atmaya da, ama kasetler duruyor, ikiser ikiser izleyelim Kayseri, Antalya diye maclari, hazirlik maclarinda gol atmadigimiz amator kume takimlarini, Hakan'in gitmesiyle ikilikten, grupculuktan kurtulup kukreyen GSimizi, firtina gibi girdik sezona, takim artik ustundeki yuku atinca, santrforlar da rahatladi.

Ideoloji ile yazarken gercekte olanalrin hic mi onemi yok? Gece sene son alti haftayi ve bu senenin ilk altisini beraber izlemedik mi? Iki kere iki es diye tekrar ede ede inanacak miyiz hakikaten?

Ali
Sevgili Ali.

Cok uzun yazicam hazir ol, belkide yeni topic acarim.

Duygusal bakarsak Hakan'dan, Bulent'ten, Suat'tan iyisi yoktur. Bende Bulent'i cok severim mesela. Dunyanin en iyi stoperimi idi?, hayir, ama Kopenahda cikik kolla oynadi. Evime gelse misafirim olsa kendi odami yatagimi veririm. Ama bu sevgi Bulen Korkmaz'in kendisine degil, Galatasaray sevgimin kendine dogrutulmasindan dolayi olur. Zaten oyle olmasa Bulent'i herkez severdi. Iste bu cok onemli. Futbolcu sevgisi, bireyin sahsina degil, temsil ettigi bunyeye olan sevgi ile baglantilidir. Katolik olmayan Papa'ya ask ile bagli olurmu?

Ben cengiz bey'in, NONDA BU ISE NEDEN HAKANI BIRAKTIK? Sorusuna cevap verdim. Sizce futbolcu olarak 37 yasindaki Hakanmi iyi idi 31 yasindaki Nondami. GERCEKlere bakarak cevabin nedir?

Nonda 37 yasinda huzurevinde olur sozunden anliyorumki Hakan hala bir cogumuzun oldugu gibi seninde kalbinde.

31 yasindaki Nondanin 37 yasindaki hakandan daha iyi oldugu disinda, benim fikrime gore en iy zamanindaki Nonda, Hakan'dan iyi idi. Nonda sakatlanmadan once Drogba gibi bir adamdi. Benim ve Cengiz Bey'in en onemli dedigi gol vurusunu avrupada yapan sayili adamlardandi.

Ama bunlarin hic bir onemi yok.

Ben oyuncu harcamaktan yana degilim. Bir AC Milan taftari olmamamin sebebi klupteki vefa duygusudur.

Hakan gitmesi gerektigi icin gitmedi. Bu kadar basit degil.

Hakan Galatasaray'a zarar verdigi icin gitti. Gaztelerde yazilan Iceberg in ucudur. Hakan o donemde futbol oyniyan Bulentler, H. Unsallar gibi cok buyuk bir egoya sahip oldu. Cokda normaldir. Tasradan Istanbula gelen adam bile kendini kaybediyorsa, Tasradan gelen adam Avrupada kupasi kaldirinca kendini tanri gibi gormesi cok normal. Ben bile doguma buyume istanbullu, universite mezunu ve kusaklar boyu galatsaray terbiyesi gormus biri olarak her sirketimi buyutusumde yuruyusum degisiyor. Hepimiz insaniz.Hasan Sas disinda bu eski oyuncularla problem son 8 senedir var. Jardeli takimdan kesmelerinden basliyarak.

Tabi Yonetimler Para yokken ve kendi basiretsizliklerinden hakana idareyi verdiler, Hakanda hakli olarak dahada buyuttu kendini. "Once klubun icin oyna aslanim kaplanim" deyip sonrada " profesyonel futbolcu gibi davranin' demek olmaz. Ama yapildi.

Bu cok buyuk ego, Hakana karsi genc futbolcularin ve spor yazarlarinin bizimki gibi hayranligi ile birlesince Hakan cok buyuk bir kuvvete sahip oldu. Buyuk futbolcu olmasini saglayan buyuk hirsla birlesince ne yazikki bir canavar dogmus oldu. Hakanda ister istemez kendince Galatasaray icin en iyisini yapmaya calisarak bu gucu kullandi ve Camiaya zarar verdi. Saha icinde kendine pas atmiyani fircaladi, atarsa ama kendi yetisemezse kendi eksikliklerini kabullenemedigi icin yine pasi atani fircaladi. Saha disinda ise okuduklarimizdan cok daha fazlasi oldu. Avrupa futbolunu takip edenler Allan Shrear'in New Castle United'a verdigi zararla baglanti kurabilirler.

Ben sahsi kanaatim Hakan Sukur eger Galatasaray'i cok sevmese idi Fatih Terim gibi olurdu.

Yukarda anlattigim sebeplerde dini inanclar yoktur. Benim icin ne kadar onemsiz olsada Galatasaray'in Fundementalist (asiri) dini bir messese ile adinin anilmasida hos degil.

Hakan'a gecen sene cok guzel bir zemin hazirlandi. Sampiyonlukta onore edildi. Gecen senelerin aksine 11 gol atti. Adnan Polat bir baskanin yapabilicegi herseyi yapti. Ama Hakan spekulesyonlari bitirmedi, Sampiyonluk balosuna gelmedi, ve kendine olan sevgiyi hirsina alet edip yine Galatasaraya zarar verdi.

Birak 37 yasinda olmasi. 21 yasinda olsa, Dunyanin en iyi santraforu olsa, ben Hakani Galatasaray'da istemem. Cunku Galatasaray sadece avrupa kupasi, ve sampiyonluklar degildir.

Ayrica Hakan'i parasizlik zamaninda kullanarak adama gebe kalan, sonrada onun bu haline goz yuman, ipin ucunu tamamen kacirip takimi futbolcularin idaresine birakan yonetimin Hakan Sukur canavarini yaratmakta Hakan kadar suclu oldugunu dusunuyorum.