Page 9 of 10

Posted: Mon Mar 24, 2008 12:31 pm
by BarisCakan
:? Allah allah... Ümit Karan ve Arda olmasa kim ne yapar, bu sene kaç puan alırdık acaba? İkisi bilakis ofansı sırtlayan oyuncular, onlara M.Topal ve Servet'i de koydunuz mu zaten takımın %85'i filan çıkıyor. Dün de hatayla da olsa yapıcı olan, inisiyatif alan, pozisyonların doğma sebebi bu oyunculardı.

Ama yok, Tugay el freniydi, Arif sahtekar, Hasan Şaş geri zekalı, Arda götten bacaklı, Ümit top ezici. :) Bu takımda sadece defansif orta saha oyuncuları takdir edilsin, öbürküler Hagi gibi 35-40 metreden gol atamıyorsa, takım her maç 5 atamıyorsa herşeyi eleştirilsin, iyi yaptıklarıyla yetersiz, kötü yaptıklarıyla da "zaten seneler önce kovulmalıydı" olsun.

Ümit Karan son iki-üç aydır futboluna geç yaşında meziyetler eklemiş; sahada en çok koşanlardan olmuş, saklanmayıp top alışverişine-oyun kurmaya başlamış, isabetli tek toplarla orta sahaya yardım edip aynı zamanda da kritik gollerle puan çıkarmaya devam etmiş, kime ne....

Beğenmezük, sevmezük. Peki.

Tribünlerde de bunu yaşamaktan maça gidemez oldum. Geçen sene, sezonun ilk veya ikinci maçı falan. Takım efsanevi bir zafer kazanalı daha 2-3 ay olmuş, bir iki kişi hariç aynı takım sahada, her top kaptırmada, hatalı pasta sitem, küfür, aşağılama.... "Yahu bu takım bizim takımımız, bu çocuklar daha yeni şampiyon yaptı bizi" demeye kalktık 15 kişi ayaklandı, "ne var lann" diye. Tribünlerin daha boş olduğu Erciyes kupa maçında bari başka yere oturalım hazır şans varken, heralde bu köşeye denk gelmiş bu tipler dedik, 4 farklı yere oturduk tribünde, her yerde içindeki karartıyı kusmaya gelmiş, takım hata yaptıkça zevkle "ben demiştim"cilik yapan, daha ne kadar komik hakaretler bulurum diye kıvranan insanların arasında kaldık.

Futbolcu ve hakem bu ülkede en kolay tepki verilen kişiler. Söz meclisten dışarı; yöneticilere, müdürlere, polislere, politikacılara, savcılara, öğretmenlere tepki verilemez, doğuya tepki ateizm, batıya tepki komunizm, kendine tepki bölücülük olur ama ortayı auta yapan futbolcuya rahat rahat kökünden bir hakareti savurursun.

Neticede bir takımı tutmak, kazanmasını istemekle icra memuru gibi sürekli hesap sormak arasında kalınca bir çizgi var ve benim aslında bozulduğum nokta bu negatifi görmek ve göstermekten çok keyif alan ağbilerin asla gol dışında birşeyi beğendiklerini göstermemeleri. Yani her top kaptırmada Beckenbauer kesilenlerin, takım güzel şeyler yaptığında bir ufak alkış veya güzel söz söylememesi veya yapamaması. Malesef genellikle aynı kişiler takım 4-5 maç üstüste kazanınca bu sefer de gözükör destekçi ve hakem takıntılı oluveriyor.

Bu arada doğasından dolayı FB-GS her türlü karşılaştırılır ezelden beri. Eskiden bu anlattığım profil FB tribünlerine daha yakındı, şimdi tersi bir durum varmış gibi gözüküyor. Bence bunu FB sportif başarıda ulaşacağı bir zirveden aşağı inerken göreceğiz ki, hiç yok aslında birbirimizden farkımız. Takım taraftarlığı ve futbol/spor sevgisi değil çünkü olay, kazanmak.

Sakil ligimizde 4 takım son 7 haftaya gırtlak gırtlağa giriyor ve bu bana hikaye ve anlatım çok yaman olmasa da sonunu öğrenme merakından seyredilmeye devam edilen filmleri hatırlatıyor. Lakin Sivas kazanırsa filmi kurtarır, ve belki gelecek filmleri de...

Posted: Mon Mar 24, 2008 12:37 pm
by Tan Erten
Galatasaray'ı izlemek bir işkence haline dönüştü. Bu takımın hala şampiyon olma şansının bulunması ligimizin berbat kalitesi hakkında fikir vermeye yeter de artar bile.

Sabri... Galatasaray'da oynayan bir oyuncuya bu kadar çok sinirlendiğimi hatırlmayorum. Dün yine bir halta yaramadı, bol bol taç attı. Bir tane de şut çekti. Onun dışında yerini kaybetti, top ezdi, kafa topu ıskaladı, kavga çıkarmaya teşebbüs etti. Maçın son dakikaları, skoru korumamız lazım, bu sivrizeka ileride geziniyor, kendi pozisyonunu boş bırakıyor. Bir de sarı kart görmesi lazımdı aslında, hem faul yapıyor arkadan, hem de adamı suratından tutup ittiriyor. Seneye takımda gitmesi elzem olan tek oyuncu.

Leverkusen maçından beri takım çok ama çok kötü oynuyor. Bunun sebebi erken yüklenme midir, sahanın bozukluğu mudur, yoksa Kalli'nin eksikliği midir tam bilemiyorum ama şampiyonluk şansımızın iyice azaldığına inanıyorum.

Pozitif bir not: Aykut, oynadıkça sanki daha iyi olmaya başladı. Bir çoğumuzun, sene başındaki beklentilerimizin tersine Aykut bizim devamlı kalecimiz olabilir mi? Sanki bu yönde bir ışık veriyor.

Posted: Mon Mar 24, 2008 1:18 pm
by Can Ergun
Takımın oynadığı futbol yeterli derecede seyir keyfi vermese de toparlanacağına inanıyorum.Lincoln,Barış,Topal,Arda kendilerinde oldukça veya kendilerine gelince çok daha iyi bir takım ortaya çıkacaktır.

Arda, Türk futbolunda gelmiş geçmiş en yetenekli ilk 5 oyuncunun arasına girer.Bu genç yaşına rağmen oyuna,takıma yaptığı katkılardan sonra bu forumda yapılan yakıştırmaları hayretle okuyorum,o olmasa sahada kimin oyununda zevk alacağız,böyle bir oyuncuyu kaç kulüp yetiştirebiliyor vesaire gibi artıları düşünmüyoruz da,kendi takımımıza ağzımıza geleni saydırıyoruz,ligimiz çok kalitesiz diye yakınırken önce elimizdeki taraftar kalitesine bakıp,ülkemizde futbol izleyen kaç kişinin gerçek "futbolsever" olduğunu görmemiz gerek...

Takımın bu sene kurulduğunu,takımın omurgasını oluşturan eski oyuncuların ve transferlerin (Song,Linderoth,Lincoln,Nonda) kendilerini takımdan ayrı bırakan veya form düşüklüğüne neden olan sakatlıklarla uğraştığını unutmadan yorum yapmamız gerektiğini düşünüyorum.

Bu çirkin tırtıl bu yıl veya gelecek sezon kozasını yırtıp,tekrar UEFA kupasını kaldırcak bir kelebeğe dönüşecektir.

2 sezon önce fb'yi ağlata ağlata şampiyon olduğumuzda yaşadığım tatmin bana daha bi kaç sezon daha yeter.biz kupayı kaldırırken fbtv de kürek takımı gösteriliyordu...

Posted: Mon Mar 24, 2008 4:31 pm
by Ozgur A. Boztepe
Ozgur Huseyinoglu wrote:
Ozgur A. Boztepe wrote:Son 1 2 hafta yazdiklarima baktimda, cok sinirli yazilar yazmisim. Forumdaslara olmasada Galatasaray'a karsi cok agresif davranmisim...

Yakinlarimdan birine 2 hafta once kanser teshisi kondu, sanirim bakis acimi etkiledi.

Forumdaslardan ozur dilerim.
(Bazi yazdiklarinin sonrasinda yaptigin aciklamalar da gozonune alindiginda hele) Oyle ozur dileyecek bir durum yoktu zaten Sevgili Adasim (GS'a karsi agresiflik konusunda zaten, bazi mudavimlerin yaninda, senin yazdiklarin devede kulak bile kalir yani! :) ).

Yakininin teshisi umarim erken asamalarinda olmustur, ve senin bana (hele de GS konularindaki) sakinlik/sonsuz-iyimserlik konularinda yaptigin Mevlana benzetmesi hesabi, o da, cevresindeki sizler de, sabirla ve olumlu olarak yaklasip, atlatirsiniz bu derdi.
Saol...

Posted: Mon Mar 24, 2008 6:13 pm
by Cengiz Akgun
Ne kadar da kraldan cok kralcisiniz. Arda kotu demedim ki. Arda'nin yapacagi fizyolojisi geregi eger bir care bulamazsa bu kadar, bu adam her top icin boyle kosturulamaz dedim. Evet gotten bacak agriniza gitmis. Arda adina alinmissiniz. Uzun uzadiya degil tek birlesik bir kelime ile tarif icindi. Agir kacmis olabilir. Herkesin bir kusuru vardir yuzune vurulmaz denildigini de bilirim. Bir elin bes parmagi bir midir filanda denir. Ama Arda'dan pek olmayacagini beklemek bu adam neden 60. dakikadan sonra sisiyor gibi cok laf duydum burada. Mert de soylemis vaktiyle farkinda degildim. Ortalama boyu tutturan bir bek ve savunma oyuncusu kosarken iki adimda kat ettigini Arda uc adimda kat ediyor. Yuzde elliye varan ekstra bir guc sarfediyor ve o yuzdende 60. dakikada eger o dakikaya kadar at gibi kostuysa bitiyor adam. Bunu icinizde kariya kiza yoranlar da oldu vaktiyle. Ben ise ortada tabak gibi goruleni soyledim. Evet kaba olmus kusura bakmayin.

Posted: Mon Mar 24, 2008 7:17 pm
by Ozan Ersoy
Cengiz Akgun wrote:Ne kadar da kraldan cok kralcisiniz. Arda kotu demedim ki. Arda'nin yapacagi fizyolojisi geregi eger bir care bulamazsa bu kadar, bu adam her top icin boyle kosturulamaz dedim. Evet gotten bacak agriniza gitmis. Arda adina alinmissiniz. Uzun uzadiya degil tek birlesik bir kelime ile tarif icindi. Agir kacmis olabilir. Herkesin bir kusuru vardir yuzune vurulmaz denildigini de bilirim. Bir elin bes parmagi bir midir filanda denir. Ama Arda'dan pek olmayacagini beklemek bu adam neden 60. dakikadan sonra sisiyor gibi cok laf duydum burada. Mert de soylemis vaktiyle farkinda degildim. Ortalama boyu tutturan bir bek ve savunma oyuncusu kosarken iki adimda kat ettigini Arda uc adimda kat ediyor. Yuzde elliye varan ekstra bir guc sarfediyor ve o yuzdende 60. dakikada eger o dakikaya kadar at gibi kostuysa bitiyor adam. Bunu icinizde kariya kiza yoranlar da oldu vaktiyle. Ben ise ortada tabak gibi goruleni soyledim. Evet kaba olmus kusura bakmayin.
Futbol her turlu fizyolojik eksikligin ustesinden gelinebilecek bir spor dalidir. Bu sacmaligi bacaklari vucudundan kisa o yuzden daha cok kosuyor, yoruluyor agirlik merkezi falan sanirim ET ya da cakar cakmaz cikardi. Herkese yerlesti. Hic bir mantigi yok. Ne demek agirlik merkezi, burada bir kac santimden soz ediyoruz. Nedir ust tarafi iri oldugu icin ruzgarda daha fazla surtunme mi yapiyor? Topalmis gibi seke seke mi kosuyor? Dengesiz adam topa bu kadar hakim olabilir mi? Keza senelerce topcumuz olmus Bayern alt yapisindan yetisme simdi Kasimpasayi calistiran Ugur'un bir bacagi resmen 2-3 cm kisaydi. Resmen yalpalaya yalpalaya, ordek gibi kosardi ama GS'da bir suru basarilarda katkida bulunmustur. Messi denen cocuk cuce olacakti kucukken hormon tedavisi gormus vucudu bu yuzden gariplesmistir ve garip kosar. Arda bacaklari kisa olan ilk oyuncu degil.

Arda'nin derdi klasik dert. Alt yapida yildiz muamelesi gordugu icin, sirf oyun kuruculuk yaptigi icin oyunun defansif yonu yerlesmemis. Yavas yavas total futbol oynamaya basladi. Ayhan da bu yoldan gecmis bir oyuncumuz. GS alt yapisinda ki Turkiye'nin en iyisi olduguna suphem yok yeterince onem verilmiyor fiziksel gelisime, agirlik calismalarina, ust vucut gelisimine. Cocuklar celimsiz, siska, kondisyonu, staminalari zayif olarak cikiyorlar.

Arda 21 yasinda ve cok agir bir yuku kaldiriyor. Lig, Fortis, UEFA ve mili takim ekleyin, bakin bakalim kac mac oynamis bu sene. Lincoln'un 3 katidir eminim. Her mac ayni performansi gosteremiyor zaten gosterse bugunun dunya yildizlariyla karsilastirilacak, GS da elinde tutamayacak. Bir ara duser gibi oldu, Servet olayindan sonra akli basina geldi. Son vurusu kotu. Hala sert isabetli sut cekemiyor. Duran toplari yeterince iyi degil. Cok calistigina eminim, her turlu eksikligini yavas yavas kapatiyor. Kondisyonunda gozle gorunen ilerleme oldu. Kalli yuzunden defansa daha cok gelir oldu. Daha cok rakibe basiyor, topsuz oyunda yer aliyor. Takima herseyini veriyor, baskalari gibi hic yatmiyor.

Daha 21 yasinda.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Mar 24, 2008 7:48 pm
by Fatih Mutlu
arda'nin ofansif ozelliklerini hep ovuyoruz ama defansif anlamda da rakipten top kapma becerisini goz ardi etmemek gerekir. istatistigini bilemem ama muhtemelen gs'in en cok top kapan futbolculari arasindadir. niteki dunku ilk golde de, rakip defansin uzaklastirmaya calistigi topu rakibinden daha iyi bir zamanlamayla yukselerek kapti ve umitle yaptiklari ufak organizasyon golu getirdi.

Posted: Mon Mar 24, 2008 8:26 pm
by Ozan Ersoy
Fatih Mutlu wrote:arda'nin ofansif ozelliklerini hep ovuyoruz ama defansif anlamda da rakipten top kapma becerisini goz ardi etmemek gerekir. istatistigini bilemem ama muhtemelen gs'in en cok top kapan futbolculari arasindadir. niteki dunku ilk golde de, rakip defansin uzaklastirmaya calistigi topu rakibinden daha iyi bir zamanlamayla yukselerek kapti ve umitle yaptiklari ufak organizasyon golu getirdi.
Defansif yonu bu sene gelisme gosterdi. Gecen sene Gerets'le cok daha kotuydu. Cogu pozisyonu takip etmezdi, oyunu buyuk bir oranda tek yonluydu. Daha cok faul yapilir, daha cok yerde kalirdi. Rakibi takip edip yerde yatarak mudahale edip topu taca yollamak falan cok nadir gorulen olaylardi. Biraz da bu yuzden Ilic'le oynadiklarinda, vasat alti Inamato'yla oynadiklarinda surekli sorun yasardik, surekli kontra yerdik. Bu sene ligde yedigimiz kontra sayilarinda azalma olmasi takimda her oyuncunun topu kaptirdigimizda rakibi takip etmeye calismasi yatiyor. Arda'nin da bunda payi buyuk.

Bir baska gelisme gosteren yonu de daha hizli oynamaya calismasi ve orta sahada kaleden uzak yerlerde daha az calima girmeye calismasi. Gecen sene ne yaparsa yapsin izin veriliyordu.

Yeterli mi? Degil elbette. Daha henuz GS'i bir Avrupa'da ceyrek final oynatacak seviyede degil mesela. Ama her gecen gun uzerine ekliyor. Son vuruslarini gelistirebilse bence GS'in en buyuk eksikligi gol oldugu icin katkisi cok daha fazla olacak. Sutlarin cogu ya kaleyi tutmuyor ya da kalecinin ustune gidiyor. Yerden koseye plase veya sert sut daha dogru durust goremedim.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Mar 24, 2008 8:55 pm
by Murat Gökcigdem
Ozan'cim, Mehmet Topal'i nasil buluyorsun?

Ben kendisini ilk gunden beri kabiliyetinin limitini bildigi begeniyorum. Sinirlerine hakim olup ustune oyunu iyi okudugu icin "futbol zekali" birisi olarak kendisini takdir ediyorum. Teknik yonden cok begendigim bu oyuncu biraz daha kilo -yani sevgili Mert Tokman'nin dedigi" gibi kas oranini yukseltirse- sut isabetini 'de yuksek tutarsa hakikaten kendisini gelecegi cok parlak bir oyuncu olarak goruyorum.

Posted: Mon Mar 24, 2008 9:36 pm
by Ismail Gezer
Topal'ın şutlarıda çok güzel. Her maç birkaç etkili şut çekiyor. Aynen devam ederse o şutlardan bol bol gol çıkacaktır.

Re: 27. Hafta Galatasaray Denizli 2-1 (Okan 32', Servet 88')

Posted: Mon Mar 24, 2008 10:01 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Basligin (link) ilk yazisina (link), gecen hafta bahsini ettigim "şablon" olusturma fikri cercevesinde, gollerin linklerini, gazetelerdeki mac galerilerini filan da iceren soyle bir ekleme yapmis oldum:
Image
  • Turkcell SüperLig: 27. Hafta - Galatasaray SK - Denizlispor: 23/03/2008 Pazar - 19:00 - Ali Sami Yen: 2 - 1
  • Resmi Site:
  • TFF: Maç Kodu: 1241 - AA
  • Kadrolar:
    Hakemler: Aytekin Durmaz, Alper Ulusoy, Erhan Sönmez
    Galatasaray: Aykut, Sabri, Emre, Servet, Volkan, Barış (Dk. 57 Serkan), Okan (Dk. 75 Ayhan), Mehmet Topal, Arda (Dk. 81 Nonda), Ümit, Hakan Şükür
    Denizlispor: Hamidou, Bülent (Dk. 60 Murat), Kratochvil (Dk. 45 Çağlar), Tomas, Fatih Yiğen, Carlos Alberto, Güray, Serhat, Hasan, Julio Cesar (Dk. 54 Fatih Egedik), Yusuf
    Goller: (GSGol) Dk. 24 Hasan (FLV) (Denizlispor), Dk. 32 Okan, Dk. (FLV), 88 Servet (FLV) (Galatasaray)
    Sarı Kartlar: Dk. 43 Yusuf, Dk. 73 Fatih Yiğen, Dk. 78 Carlos Alberto (Denizlispor), Dk. 87 Ümit (Galatasaray)
  • Galeriler: Milliyet-Mac (35) - Milliyet-2. Gol (24) - Hurriyet (30)
Image
Arti/eksi yorumlar varsa beklerim. Bakalim ne kadar devam edebilecegim/edebilecegiz!? :)

Posted: Mon Mar 24, 2008 10:25 pm
by Ali Gursel
Bacaklari kisa olup kanatta rakiplerinden daha cok yorulmasi gereken adamlara bir de Roberto Carlos'u ekleyelim. Tam gotten bacak. 10 sene uzerinde Real Madrid ve Brezilya milli takimi sol bekti, uzun bacakli bir suru adami yillarca maymun etti, kac adim atmasi gerektigini saymadim, ama herkesden hizliydi yaslanana kadar.

Ben de bu isi anlamiyorum, eger bu is bacak uzunluguyla olsa Isvecliler her daim Brezilya;lilari maymun ederdi ve hep dunya kupasi kazanirlardi.

Oyle olmuyor, basketbol degil bu.

Ali

Posted: Mon Mar 24, 2008 10:30 pm
by Celal Gürcüoglu
Mehmet Topal sahiden benim hic tahmin etmedigim kadar iyi bir futbolcu olma yolunda. Sogukkanli, cirkef degil (bazi oyuncularimiza duyrulur!) ve dengeli degilmis gibi gozukup dengeli oynayan bir oyuncu. Denildigi gibi biraz kuvvet ve tecrube kazanirsa bizimkiler yine avuclarini yalayarak bedavaya giden bir oyuncu daha kaybederler.

Bu arada Ozgur'ler ikiledi. Birine Buyuk Ozgur birine Kucuk Ozgur demek lazim :) Saniyorum B. Ozgur olacak; yeni tarzini cok begendim :) Civil civil oluyor forum :)

Posted: Mon Mar 24, 2008 11:00 pm
by Cengiz Akgun
Hala anlasilmadi bundan sonra da uzerinde durmayacagim. Kosma konusunda hiz ve dayaniklilik zenciler gibi uzun bacaklilar mi olur yoksa boyle Asya steplerinden gelen kisa bacaklilarda mi olur. Bile bile lades. Bir Jimmy the Greek vardi zenciler hakkinda 80'lerin basinda boyle bir laf etti irkciliktan iceri atacaklardi nerseyse.

Kimse Arda kotu kabiliyetsiz bir oyuncudur demiyor. Burada da yazildi bir sure, ve bir suru yerde de cizildi. Agir, hantal, kosamyor deniliyor. Bu adami da boyle tazi gibi hadi oglum her topun pesinden kosturmaya kalkarsaniz Arda'nin 90 dakikayi cikarmasi zor. Hele boyle iki gune filan olacak bir mac takviminde Arda'yi tenesire uzatirsiniz. Ahmet Akcan yanlis mi aldi erken mi aldi bilmem dun. Adam tempo ile oynadi mi macin sonunu getiremiyor. Ridvan'da kac kere dedi Arda icin ekonomik oynamali bu takima cok seyler verecekse diye. FB'li oldugu icin manyel yapiyordur muhakkak. O girmedi bacak govde kismina.

Roberto Carlos bir mac sirasinda bek pozisyonundan fisek gibi kac kere firlayip karsi ceza sahasina iner? Ya da Aleks'i kac kere boyle top kovalayip press yaparken gordunuz? Keza Maradona'da oyle. Bunlardan bahsedin. Buna Hagi'yi da ekleyin Macta iki kere uc kere firlarlar belki. Devamli helak oluncaya kadar bir sag acik ya da sol acik olarak ileri geri piston gibi calisan Hagi'yi Aleks'i ya da Carlos'u gecliginde ya da orta yasinda kosarken gordunuz. Bir macta 15 km filan bunlarin kosmuslugu var midir? Varsa istatislikler buyrun getirin. Arda bu sekilde yuklenirlerse Arda bu yuku daha fazla kaldiramaz. Isterse 11 yasinda olsun.

Posted: Mon Mar 24, 2008 11:20 pm
by Ali Gursel
Cengiz Akgun wrote:Hala anlasilmadi bundan sonra da uzerinde durmayacagim. Kosma konusunda hiz ve dayaniklilik zenciler gibi uzun bacaklilar mi olur yoksa boyle Asya steplerinden gelen kisa bacaklilarda mi olur. Bile bile lades. Bir Jimmy the Greek vardi zenciler hakkinda 80'lerin basinda boyle bir laf etti irkciliktan iceri atacaklardi nerseyse.

Kimse Arda kotu kabiliyetsiz bir oyuncudur demiyor. Burada da yazildi bir sure ve bir suru yerde de cizildi. Agir, hantal, kosamyor deniliyor. Bu adami da boyle tazi gibi hadi oglum her topun pesinden kosturmaya kalkarsaniz Arda'nin 90 dakikayi cikarmasi zor. Hele boyle iki gune filan olacak bir mac takviminde Arda'yi tenesire uzatirsiniz. Ahmet Akcan yanlis mi aldi erken mi aldi bilmem dun. Adam tempo ile oynadi mi macin sonunu getiremiyor. Ridvan'da kac kere dedi Arda icin ekonomik oynamali bu takima cok seyler verecekse diye. FB'li oldugu icin manyel yapiyordur muhakkak. O girmedi bacak govde kismina.

Roberto Carlos bir mac sirasinda bek pozisyonundan fisek gibi kac kere firlayip karsi ceza sahasina iner? Ya da Aleks'i kac kere boyle top kovalayip press yaparken gordunuz? Keza Maradona'da oyle. Bunlardan bahsedin. Buna Hagi'yi da ekleyin Macta iki kere uc kere firlarlar belki. Devamli helak oluncaya kadar bir sag acik ya da sol acik olarak ileri geri piston gibi calisan Hagi'yi Aleks'i ya da Carlos'u gecliginde ya da orta yasinda kosarken gordunuz. Bir macta 15 km filan bunlarin kosmuslugu var midir? Varsa istatislikler buyrun getirin. Arda bu sekilde yuklenirlerse Arda bu yuku daha fazla kaldiramaz. Isterse 11 yasinda olsun.
Carlos'u piston gibi kosarken defalarca gordum, hatta her gordugum mac piston gibi kosuyordu, Alex ve Hagi ile ayni sinifa koymak kufur gibi. Bir tanesinde iki hafta oncesinde harika bir mac cikaran ve bacaklari uzun Fatih Akyel'e cim yedirirkendi.

Hagi ve Alex'in piston gibi kosmamalarinin sebebi vucutlari degil pozisyonlari. Messi'nin toplam boyu Arda'nin bacagi kadar, gayet guzel kosup kanatta oynuyor.

Hurafe bunlar Cengizcigim. Arda sene basina gore daha fazla kosuyor, cok daha fazla, o da ciger isi, antremanla olur.

Arda'nin sezon ici yorulmasi soz konusu olabilir, yani bir sezon basina oynadigi mac kendine fazla gelince o yorgunluk dert olur, o da bacak boyuyla degil alistigi futbol kulturu ile alakali. Ozan'in da bahsettigi sen yildizsin kosmasan da olur, oglumuz cok zeki ama calismiyor abisi (bu arada cocuk bon bon sana bakmaktadir) tipi tembellige bahane uretmekte uzmanlasmis toplum sozleriyle kosmadan da isi gotururum kafasina girmis adama kosmayi ogretip asilamak.

Bu sene bu konuda cok yol kat etti, fiziginde de iyi bir kanat oyuncusu olmasini engelleyecek bir sey yok, dedim ya, kimse ondan iyi olmasin, Messi'nin toplam boyu Arda'nin bacagi kadar.

Ali