Page 8 of 8
Posted: Mon Sep 29, 2008 12:29 am
by Salih Bora
Mehmet Cirak wrote:Mac 4-1, ortada kasaplar geziyor, 5'e 6'ye gitmek icin Kewell ve Baros'u riske edecegiz demek... 470 basarili pas yaptik bugun, cok ciddi bir rakam. Bir ara da onde oldugumuz donemlerde dakikalarca top cevirdik, Konya dokunamadi bile. Bunlar bosuna yapilan paslar gibi gelebilir size, ama ondeyken tempoyu dusurebilmek, sonra hizlandirmak falan dgoru seyler...Bben bu GS'i sevmeye basladim... Bir de yasinizi merak ettim, Salih Bey...
Aynen öyle yapacağız demek.
Milan-Inter maçının 40 dakikalık kısmını izledim. Oradaki tempoyu görmeliydiniz.
İki takım da öyle varyasyonlar yaptı ki, top bazen 10 saniyede bir kaleden diğerine geldi, üç pasta orta sahadan diğer kaleye pozisyona girildi. Pas böyle olur.
470 rakamını vermişsiniz... Kaçı dikine pas, kaçı oyun kuran pas, kaçı pozisyon hazırlayan pas?
Yoksa, al gülüm ver gülüm mü?
Bir takımın çok pas yapması anormalliktir. Modern futbolda mümkün olduğunca az pasla mümkün olduğunca kısa süre içinde karşı kaleye gitmek var.
Bizim tembeller durarak oynayınca, yan paslar ve geri paslar çoğalıyor.
Dikkat ettiyseniz topu alır almaz sırtı dönükken kaleye yüzünü dönen ve driplinge başlayan veya topu hemen uygun arkadaşına çıkaran oyuncu sayısı da az bizde... Savunma oyuncusu orta saha oyuncusuna topu pas veriyor, sonra verdiği gibi geri alıyor... Topla oynamak isteyen mi var doğru dürüst?
Futbolda futbolcu "Top bana gelsin" derse olmaz. Ya kendisi topa gelecek ya da arkadaşının top göndereceği yerlere deplase olacak. Baros sağolsun, o olmasa bu örnekleri izleyemeyeceğiz.
...
Yaşım 33.
Posted: Mon Sep 29, 2008 12:34 am
by Ufuk Sezekkaplan
Gidenler için rahmetli Alpaslan Dikmen'in maçı oldu diyebiliriz. Ilk 4 dakika stadda çıt çıkmadı, Alpaslan Dikmen hatırasına tribunlerde bayrak acildi, oyle bir sessizlik vardı ki futbolcuların sesleri tribunlere geliyordu. Sonra 35.dakikaya kadar ozel beste soylendi. Aralıksız. Hakikaten urperticiydi.
Ben kendisini hic tanimadim ama Kerem'in, Alpay'in ve Mehmet'in (GC) anlattiklari cok sevilen ve saygi duyulan bir insan oldugu yonunde. Yattığı yerde huzur bulmuştur inşallah.
Maç bana göre 3 parçaydı. Çok iyi başladı, 7.dakikada gol geldi. Herkes rahat top yapacağımızı beklerken 11'de yedik.
Bundan sonra ilk yarı kısır geçti. Herkesin ortak gözlemi ilk yarı Mehmet Güven'in kaptırdığı toplar oldu. Ben ayrıca maçin başında hatta genelinde Arda ve Hasan Şaş'ın aşırı sinirli olduğunu gözledim. Mehmet Güven'in oyun içinde bu kadar top kaptırmasında, ona sürekli bağıran Ayhan ve Şaş tarafından çok baskı altına alınmasının etkili olduğunu söyleyebilirim.
2.yarı değişiklik sonrası, Lincoln-Kewell ve Baros'un önü çok açıldı. Ama bunu salt değişikliğe bağlayabilir miyiz emin değilim, bence Konya aşırı disiplinsiz ve yetersiz bir takım.
Lincoln 2.yarıda orta göbekte, en az 4-5 kritik top kesip atak başlattı. İkinci yarı, abartmıyorum arada 20 kesintisiz pas yaptığımız dönemler oldu.
Sonuç olarak ilk yarısı ile ikinci yarısı ilgisiz bir maç oldu. Üstelik Baros, Kewell ve Lincoln ilk yarıda da çok arzuluydu.
Arda sağda oynayamıyor. Bu bir problematik. Daha doğrusu, Arda sevdiği yer olan solda oynatılırsa kompozisyon ne olur?
İkinci problematik orta sahadan top dağıtımı ki bu maçta 2 devre arasındaki farkı gördük.
Ama bence asıl sorun, karşı karşıya bıraktığımız pozisyonlar. Bu haliyle Konya bile, Sanctis'le 3 kere net karsi karsiya kaldi.
Gecen sene başlangıçta Servet-Song, sonra Servet-Emre tandemi mi cok uyumluydu ve Meira-Servet'te sorun var; yoksa Servet mi bu sene kötü?
Yediğimiz golü iyi analiz etmeliyiz bence.
Bu maç aynı zamanda mesela Umit Karan'ın bu takım için şu anda ne kadar gereksiz olduğunu gösterdi, sizce Karan oynasaydı forvet bu kadar akıcı top yapabilir miydi?
Bana göre son 3 maçtır maçın adamı Lincoln. Hakikaten bugün de parmak ısırttı. Keske MGC burada olsaydı da duysaydı:
Lincoolllnnn - Lincoollln
Posted: Mon Sep 29, 2008 12:37 am
by Serif Halimler
Salih Bora wrote:4'er 4'er atıp kazanıyoruz da... Futbol oynuyor muyuz futbol? Bunu bugün görmezsek yarın yine bir Steaua hezimetinin benzeriyle karşı karşıya kalacağız gibi gözüküyor... Tablo bu.
peki biz bu ak$am basketbol macI mI izledik?
YazInIn altIna yazdIgIn "Skibbe raus" ibaresi Almanya'da ya$adIgIn ya da Alamanca bildigin izlenimi veriyor. Bu ibare hic ho$ durmuyor.
Bilmem anlatabildim mi?
Posted: Mon Sep 29, 2008 1:09 am
by Kenan Atak
Hakikaten sevgili Serif'in dedigi gibi bir insana defol (raus) falan demek cok agir kaciyor adam guvenilerek getirildi, bir yamuklugu da yok ve daha isin basinda. Bu ne kadar sert bir yaklasimdir anlayamiyorum.
Posted: Mon Sep 29, 2008 1:18 am
by Serif Halimler
Kerem bu iki kelimeye en cok allerjisi olan Almanya'da ya$ayan biz Türkler olmalIyIz. Zira Alman IRKCILARININ kullandIgI bu iki kelimeyi biz kullanmamalIyIz. Biz ho$görü sahibi bir kültüre sahibiz. Üstteki mesajImda " Bilmem anlatabildi mi ?" sorusunun bu sebepten dolayI sormu$tum.
Posted: Mon Sep 29, 2008 1:33 am
by Salih Bora
Serif Halimler wrote:Kerem bu iki kelimeye en cok allerjisi olan Almanya'da ya$ayan biz Türkler olmalIyIz. Zira Alman IRKCILARININ kullandIgI bu iki kelimeyi biz kullanmamalIyIz. Biz ho$görü sahibi bir kültüre sahibiz. Üstteki mesajImda " Bilmem anlatabildi mi ?" sorusunun bu sebepten dolayI sormu$tum.
Anlatabildiniz ama bunu niye ırkçılıkla bağdaştırdığınızı anlamak çok güç.
Skibbe efendi'ye Alman uyruğundan dolayı mı karşı çıkıyorum? Hayır.
Hocalığını beğenmiyorum.
"Skibbe raus" lafını espri olarak görün.
Şairane bir tavırla "Michael git başımdan" da yazabilirdim, "Aysel git başımdan"dan apartıp.
Almanya'da yaşadığım için Alamancı Türklerle ilgili sorunlarla birebir ilgili değilim. Ama duyarsızlık yaptığım görüşüne de katılamam.
Posted: Mon Sep 29, 2008 4:56 am
by Ozgur Huseyinoglu
Mehmet Cirak wrote:Arda-Kewell konusunda da benim icim rahat. Arda bugun normale gore durgundu, ama Arda yarim oynuyor sakatliktan zaten, duzelecektir, hic kuskum yok. Attigi pas inanilmazdi bu arada.
Bu konuyu herkes diline takmis durumda evet, ama, ben de sahsen, kismen su an icin haklilik bulsam da soylenenlerde, uzun vadede (senin icinin rahatligi hesabi) gayet de guzel hallolacagini dusunuyorum. Nitekim, Arda'yi 10 numara pozisyonunda da oynayamaz/oynayamiyor diyordu insanlar ama, Kewell solda, Aydin sagda oynadigimiz bir ya da iki macta, pozisyonun zorlugu gozonune alindiginda, yine de verimliydi oldukca. Ayni sekilde, Manisa'dan filan da sag kanatta (bek olarak olsa da) oynamisligi da olduguna gore oranin da hakkini verecektir guzelce zaman icinde Arda Aslanimiz!
(Ha, Kewell forvet arkasi/serbest filan olup da sagli sollu Arda-Aydin duzeni oturtursak, ona da hic itirazim olmaz, orasi da ayri konu!
Milli takim icin de bir oyuncu daha yetistirmis oluruz).
Genelde hep guleryuzlulugune alisildigi icin bugun "mutsuz" bulunmus ama, kotu bulundugu ilk yarida bile, Hasan kanat oynasa, onun yapacaginin 2-3 kati filan savunma destegi gorevini yerine getiriyordu.
***
Denizli bir yandan Ayhan'i elestirirken o "uzun" oldugunu soyledigi savunma-forvet arasi mesafenin kopru adaminin heryere gayet de guzel yetismisligini neden gormezlikten gelir garip. Maraton'da bu sene vurgulamaya calisip duruyorlar ya, "sadece elestiri degil, futbolun guzellikleri de bu programda" diye, Denizli de o motto'dan, biraz fikir alsin madem...
Posted: Mon Sep 29, 2008 6:08 am
by Ozan Ersoy
Ufuk Sezekkaplan wrote:
Bundan sonra ilk yarı kısır geçti. Herkesin ortak gözlemi ilk yarı Mehmet Güven'in kaptırdığı toplar oldu. Ben ayrıca maçin başında hatta genelinde Arda ve Hasan Şaş'ın aşırı sinirli olduğunu gözledim. Mehmet Güven'in oyun içinde bu kadar top kaptırmasında, ona sürekli bağıran Ayhan ve Şaş tarafından çok baskı altına alınmasının etkili olduğunu söyleyebilirim.
2.yarı değişiklik sonrası, Lincoln-Kewell ve Baros'un önü çok açıldı. Ama bunu salt değişikliğe bağlayabilir miyiz emin değilim, bence Konya aşırı disiplinsiz ve yetersiz bir takım.
Salt bu degisiklige baglayabilirsiniz. Guven defalarca kotu yere pas atti, atamadi, ayagindaki topu kaptirdi, bazen attigi oyuncuyu cok zor durumda birakti. Sirti donuk adama fuze gibi toplar atti. Balta orta sahaya gecince bu goruntu degisti. Ilk yari 1, 2, 3, 4 pas, 5 Guven hop top rakibe geciyor, hadi prese basla isin gucun yoksa topu geri al. Ikinci yari 1, 2, 3,4 Balta, 6, 7, 8, 9 Balta, 10, 11, 12, 13 .... 20 - > gol pozisyonu. Aradaki fark gun ve gece gibi.
Buradan cikip Skibbe'nin neden Topal'i yeterli bulmadigini da anlayabilirsiniz. Skibbe savunmada da orta sahada da mumkun oldugunca az pas hatasi yapan, topu dolastirabilen oyuncu istiyor. Skibbe'nin felsefesinde topa sahip olmak var. Topal Guven'den daha yetenekli bir oyuncu. Daha hirsli, daha ozguveni bol. Bu isi kotaracak kapasitede ama calismasi gerek. Sahaya cikip pas trafigini aksatacak, surekli topu kaptiracak, zayif halka olacak bir Topal'in savunmadaki ustun ozelliklerine ragmen forma bulmasi zor.
Aslinda Ayhan'in yanina cuk oturacak adamimiz var ama ne yazik ki gecen seneden beri kullanamiyoruz. Basit, duz ama yuksek yuzdeyle oynayan Linderoth gelse, savunmanin onunde yer alabilir, Ayhan'i da ileriye Lincoln'e yaklastirabiliriz. Linderoth - Ayhan ikilisi GS'in pas sayisini 500-600'lere cikarabilir.
Ozan Ersoy
Posted: Mon Sep 29, 2008 6:13 am
by Cengiz Akgun
Skibbe mactan sonra
ikinci yarıda daha ofansif bir takım oluşturduklarını söyledi,
Bu değişiklik, rakibin kafasını karıştırıp, oyun ve skoru lehimize çevirdi
dedi
Kewell'i forvet hattina kaydirip GS'yin cift forvet daldigini Giray Bulak da kabul etti zaten. Ama ben bu hamleye gec kaldim bir defans oyuncusu sokma konusunda ded. Ve bu arada golu yedigimiz icin almak istedigim defans oyuncusu da ise yaramadi cunku hucuma donmemiz gerekti dedi. Demek ki Skibbe kafa karistirabiliyormus.
Posted: Mon Sep 29, 2008 7:53 am
by Cengiz Akgun
Ilk gol 17 cm offside. Erman efendi elindeki cetvel ile olcmus. Bence tam degil 17cm 4 milim gibi. Koca esek derler adama sonra. Ikinci golde hem faul hem offide. Faul yapildigi soylenen adam mactan sonra evet evet arkamdan bir darbe aldim faul gibi bir seyler var diyor. Lincol'nun yanindan kaleye depar atan Konyali oyle bir bindirme yapiyor ki hakem birkac santimlik offside yine kacirmis.
Posted: Mon Sep 29, 2008 9:52 am
by Ozgur Huseyinoglu
Cengiz Akgun wrote:Ilk gol 17 cm offside. Erman efendi elindeki cetvel ile olcmus. Bence tam degil 17cm 4 milim gibi. Koca esek derler adama sonra. Ikinci golde hem faul hem offide. Faul yapildigi soylenen adam mactan sonra evet evet arkamdan bir darbe aldim faul gibi bir seyler var diyor. Lincol'nun yanindan kaleye depar atan Konyali oyle bir bindirme yapiyor ki hakem birkac santimlik offside yine kacirmis.
Sen Maraton'a pek takilmiyorsun herhalde hocam? Orda "piero" asagi, piero yukari diye
(ne demekse, hangi dilden geliyorsa artik, benim ingilizce kelime haznemden birsey cagristirmadi en azindan), goruntulerin "bilgisayar destekli analizini" yapiyorlar guya (sut hizlarini, uzakliklarini filan da gosteriyorlar ya). "Guya" diyorum, cunku sonucta, ofsayt cizgisini cektikleri nokta (hele de hele, kuralda sadece ayagin oldugu yer degil de, el-kol filan da isin icine katildigi icin artik) yine biraz goz karari/keyfi oluyor. Hatta, baska bir macta canli yayin icinde, oynamisti cizgi!
Neyse iste, o pierolarla olcup soyluyorlar guya, ama, bu aletin "hata payi" filan da isin icine katildiginda haklisin da tabii tepkinde.
Ama asil yazma nedenim 2. goldeki ihlal(ler). Ilk orta yapildiginda, ne Lincoln, ne Baros ofsayt, orasi bariz. Sonra Baros'un yaptigi, bizim defansa yapilsa (Sener oyle demis olsa bile), ben faul isterdim dolayisiyla, o acidan cok nizami gol diyemeyecegim ama, topun 2. oynanisinda (Baros'un, omuz-boyun arasi bir yerinden!?
), Lincoln'un topun geride olmasi olasiligi uzerinde hic durmadan, kafadan ofsayt dediler ki, bir santimle olcme hesabi da ona yapmalari lazimdi, bu kadar emin sekilde "ofsayt" kararina varmadan once. Sadece defans oyuncu sayisina bakarak verdiler karari "hocalar"...
Posted: Mon Sep 29, 2008 11:22 am
by Mehmet Gorgen
Maç yine burada çok güzel yorumlanmış.
Benim söyleyeceğim, 2.yarıdaki gibi lincoln, kewell, baros hatta arda gibi oyuncular (ki arda dün fazlaca bu arkadaşlara eşlik edemedi) güzel paslaşmalar yaparak oynayınca futbol seyretme zevkimiz maksimum oluyor.Bunlar oynayınca seyretmesine doyum olmuyor. Akıl dolu ve estetik paslar, bitirici gol vuruşları hepsi bizim maçlarda mevcut.
Futbol zevkimiz adına çok yaşayın, ayağınıza sağlık
Posted: Mon Sep 29, 2008 1:58 pm
by Can Ergun
Mehmet Güven bu maçla olmayan kredisini tüketti.Beylerbeyi veya başka bir yere kiraya verilmeli.Maçtan önce, bu maç oynamayacak da hangi maç oynacak diye sormuştum ama bu maçta 1 devre yetti...
Hasan adamı hasta etse de yine de etkili olduğu zamanlar,olmadıklarından daha fazla ve Galatasaraya bağlılığıyla,hırsıyla kötü bir yorum yaparken düşündürmeye başladı bu aralar.Ayhan'ın daha etkili olmasını bekliyoruz,olamayınca da kızıyoruz.Bu kadar işte...
Hakan Balta bence gol bölgesinde oynamayan en başarılı oyuncumuzdu.Maç eksiğinden sonraki ilk oyununda hiç sırıtmadığı gibi,özellikle ilk yarıda Hasan'ın hatalı pasını yorumlayıp,topu Volkan'a bırakıp son sürat koşuya başlaması ve çizgiye yakın bir yerde topla buluşması,bir "sol bek" oyuncusu olmasına rağmen,Hasan ve Ayhan gibi adamlardan ne kadar farklı bir futbol anlayışına sahip olduğunu gösteriyor.
M.Topal,Linderoth,Barış döndüğü zaman rahatlayacağımızı ve çok daha sağlam bir takım seyredeceğimizi düşünüyorum.
Arda,Kewell,Baros her zamanki gibiydi,harika... Arda hakkındaki yorumları anlamıyorum,dün yine üst düzey katkı sağladı,asistini yaptı,adam eksiltti,topu sakladı,kayarak topunu aldı (karşılaştırıldığı hiçbir yıldızda bu kayarak top alma olayı yok,onda var!) ,daha ne yapması gerekiyor? Sakal bırakmış,yüzü asıkmış,bunları konuşmak lüzümsuz geliyor,21-22 yaşında biri,yeni sakalları adam olmuş,heves yapmıştır,bırakıcak tabii =)
Meira'nın atağa destek verişleri de oldukça kaliteli ve etkiliydi.Lincoln hk konuşmuyorum nazar değmesin diye,3 maçtır coştu ki ne coştu,Asist,gol,fizik,şımarıkça ama etkili artistik hareketler,Ayşegül favorim bu aralar...
Takım her geçen gün daha iyi oluyor,Biraz sabır,önümüz açık...
Posted: Mon Sep 29, 2008 3:25 pm
by Cengiz Akgun
Ozgur Huseyinoglu wrote:Cengiz Akgun wrote:Ilk gol 17 cm offside. Erman efendi elindeki cetvel ile olcmus. Bence tam degil 17cm 4 milim gibi. Koca esek derler adama sonra. Ikinci golde hem faul hem offide. Faul yapildigi soylenen adam mactan sonra evet evet arkamdan bir darbe aldim faul gibi bir seyler var diyor. Lincol'nun yanindan kaleye depar atan Konyali oyle bir bindirme yapiyor ki hakem birkac santimlik offside yine kacirmis.
Sen Maraton'a pek takilmiyorsun herhalde hocam? Orda "piero" asagi, piero yukari diye
(ne demekse, hangi dilden geliyorsa artik, benim ingilizce kelime haznemden birsey cagristirmadi en azindan), goruntulerin "bilgisayar destekli analizini" yapiyorlar guya (sut hizlarini, uzakliklarini filan da gosteriyorlar ya). ...
Pek takilmiyordum ama dun gordum Teknik harika. Tik tik oyunculari beberuhi gibi "icon" haline getiriyor bir de yilan gibi sagdan soldan oklar ve ucunda da metraj. John Madden gorse dudagi ucuklar.
Evde ustune afiyet birazda usutmusum ara sira uyukladigim icin bu piero isini kacirmisim Bu piero ile bir zahmet sortun icindekini de olcsun de kimde ne var ne yok merak etmesinler Sansal ile ikisi. Is buraya kadar gelip dayanmis.