Page 8 of 9

Posted: Mon Aug 18, 2008 12:29 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Osman Kiciman wrote:
Mehmet Cirak wrote:Lincoln gene kotu mu oynadi, yoksa umit vaadetti mi?
Ama Ayşegül de demeyin eşim bozuluyor, ben bozuluyorum :lol:
Pardon kardesim valla, sen Aysegul'den ozur diledigimi soyle
Aslinda saclarina bakinca adamin "LETAFET" yada "MUAZZEZ" diyecem ama o da birimizin annesinin adi cikacak. :D

FB'de bi EROL vardi hatirlarsiniz, FB liler O'na AYSEGUL derdi.Saclari yuzunden, soyle guzel bir tokayla toplardi.

Sagolsun bi macta bize penalti yaptirmisti.Cok kotu gunundeydi cocuk, zaten bir daha iflah olmadi, taraftar mimledi , sattilar...

Posted: Mon Aug 18, 2008 12:59 pm
by Osman Kiciman
Estagfurullah :D

Ama fbdeki Erol degil Alyanak Tuncay'ın lakabı degil miydi A.gul? Hayda Sansurledim ismi bu sefer de Abdullah Gul gibi oldu :lol:

Posted: Mon Aug 18, 2008 1:03 pm
by Selcuk Samli
Bu maci,ozellikle 2. yarida iyi oynayarak, kazanmamiz cok iyi oldu,futbolculara moral vermistir.2-3 mac daha, iyi oynayip kazanabilirsek takim onumuzdeki haftalarda daha da iyi durumda olabilir.Kendilerine guvensinler,iyi oynamayi ve kazanmayi dusunsunler.

Futbolcularimiza karsi yapilan sertlik,calinmayan penaltilar,vs. gibi konulara yonetim daha titiz yaklasmali.SL on eleme 2. macini umarim cok iyi bir hakem yonetir.Uyarilarini zamaninda yapar,kartlarini iyi kullanir,ve penaltilari(gercekten penaltiysa) verir.

Posted: Mon Aug 18, 2008 1:09 pm
by Murat Tekin
Cengiz Akgun wrote:
Murat Tekin wrote:TRT Spikeri Skibbe ile almanca repörtas yapti ve kendisi tercüme etti.
Repörtas bittikten sonra Skibbeye "Bundesligada" basarilar diledi?? :shock:

Skibbe "Bundesligaya" dönüyormu ne? :lol:
Ne kadar buyuk bir komedi degil mi? Resmi sitede videoda var. Bunlar kendilerini sasirmis vaziyetteler. Once ilk iki cumleyi cevirdi arkasinda adamla Almanca konusup muhabbet etti. Eee iste boyle baslar ayak ayaklar bas olursa devletin her kurumu bu hale gelir.
Komedi aslinda budur:
http://www.youtube.com/watch?v=hle6vpQtcbA


"TRT 4D" :D

Posted: Mon Aug 18, 2008 1:19 pm
by Mehmet Sönmez
Dün Maçtaydık....

Böyle Organizasyon Olmaz, Olamaz ya!!!!
Stadın ancak 1/3 i dolu ve bu Maça göre Biletler çok Pahalı ve Arkadaslar Maç Saati olamaz böyle birşey ya saat 20:00!!! (Böyle Organizasyon yapanlar böyle Amatörce Club yönetirler!) Bizlere de ya üzülmek yada ''sevinmek'' kalır.....

Maça gelince, İlk yarı nerdeyse burda herkesin söylediği gibi ne futbol var nede Futbolcular sahada Bana göre yoruma bile gerek yok!!!

2. Yarı gerçekten KEWELL Oyuna girdikten sonra Oyuna heyecan geldi bizim hemen önümüzde sol kadanı çok iyi kullanan ARDA DAN biraz daha hızlı futbol oynayan bir Australya lı vardı sahada....Gerçekten Pas ları çok iyi yanlız o paslara göre bazı futbolcu arkadaşların nereye koşacakları belli degildi LİNCOLN, VOLKAN YAMAN gibi...

Meira da gerçekten çok iyi transfer çok soğukkanlı, ayağına top yakışan bir oyuncu hele hele hava topları ondan soruldu dün.....Servet le iyi anlaştılar!

Bizim Takımın en BÜYÜK sorunu ''sağ kanadının'' hiç ama HİÇ!!! Çalışmayışı bu kanat bana göre çok büyük Handicap!!! Düşünün dün ilk yarı Takımızda ARDA nın da yoklugunda Hiçbir kanat ÇALIŞMADI!!

Genede umutlu olmak lazım ben ARDA ve KEWELL in Kanatları çok iyi ''işletecekleri'' kanısındayım...

Vee en büyük sorun SAĞ KANAT orası nasıl işler bana göre teknik ekibin ilk önce bu sorunu gidermesi lazım....

Posted: Mon Aug 18, 2008 3:23 pm
by Ismail Gezer
Maçla ilgili olarak içimde kalan birkaç konuyu daha yazayım ve rahatlayayım:

90 dakika boyunca hiç korner kullanmadık, daha doğrusu kullanamadık. 2. yarı 30 dakika oynanan futbolu görünce, şu olmadı bu olmadı diye şikayet etmek şimdilik gereksiz. Neticede pozisyonlara girildi, goller atıldı. 30 dakikalık iyi oyunlada Türkiye ligindeki maçların çoğu kazanılır. Ama 90 dakika mücadele etmek koşuluyla. İyi mücadele demek iyi savunma demek az çok. Ama en iyi savunma, iyi hücum edebilmekten, en azından topa sahip olup kaliteli paslaşmalar yapabilmekten geçiyor. Dün savunma anlamında en rahat olduğumuz zaman dilimi aynı zamanda en iyi hücum ettiğimiz döneme denk geliyor.

Hasan Şaş'ın aklını başına alması bizim için önemli. İlk yarı nerdeyse her topu kaptırdı. Orta yaptı kaptırdı, çalım attı kaptırdı, kısa pas attı, uzun pas attı kaptırdı. Gerideki adamımıza pas atmaya kalktı, ceza sahasının önündeki Kayseriliye kaptırdı. Takım kötüydü, Hasan çok kötüydü. İkinci yarı ise, Lincoln'den beklenen pas alışverişlerini Hasan organize etti. Kısa makul risksiz pas attı, pas aldı, koştu ilmek ilmek dokudu. Fırsatını bulunca çalımını attı. 2 defa sıfıra indi, biri gol oldu. Böyle oynamaya devam ederse yaşadık. Etmezse alternatifi çok, kendi kaybeder...

Barış dünki maçın en kötüsü ilan edilmiş sağda solda. Haksız bir niteleme sayılmaz. Ama Barış'ın da orta'nın sağında pek verimli olmadığı gerçeği geçen sene ortaya çıkmıştı zaten. Barış savruk, tekniği zayıf ama mücadeleci, şut çekebilen bir adam. Kanatta oynayacak adamın oyun zekası daha yüksek olmalı, daha ince paslar atabilmeli. Neticede ince uzun bir yol orası. Ama Barış orta sahada başarılı oynayabiliyor. Savruk olmak orda sırıtmıyor, mücadeleci görünüyorsun, rakibi bozuyorsun. Üstelik kaptığın topu verebileceğin daha fazla takım arkadaşın oluyor etrafta. Kanatta öyle değil. Bir belki iki kişi vardır pas atılabilecek. O pasları atabiliyorsan da adın Kewell oluyor, Arda oluyor. Bu açıdan Barış'ı ortanın sağına alternatif olarak düşünmemekte fayda var...

İlave: Hasan'ın hırçın tavrına bazen ihtiyacımızda var. Takım ruhsuz ezik bir görüntü çiziyorsa Hagide ortamı gererek takımı ataşlemeye çalışırdı. İşe de yarardı hani. Aradaki fark Hasan'ın düşünceside belki Hagiyle aynı ama Hagi, tabi daha kurnazca yapıyordu bunu. Ama şunu söylemekde yanlış olmaz heralde: Takım iyiyse, Hasanda hırçınlaşmıyor. Geçen seneki 2-2'lik İBB maçını buna örnek olarak verebilirim. Hasan kırmızıyı yiyecek kadar kudurdu ama takımı da ateşledi. Nokta.

Posted: Mon Aug 18, 2008 5:01 pm
by Ozan Ersoy
Fatih Mutlu wrote:biz burada, adamlar, sistemler, dizilisler yazip duruyoruz ama sahada oynanan futbol bunlarin cok cok otesinde birsey sanki. dunku mac, hatta steaua maci bize bunu gosterdi: dunku macta ilk devredeki bitik goruntuyu veren onbir ayni formatta bozulmadan ikinci devreye cikti ve 2-0a kadar rakibe top gostermedi. bu cok enteresan. keza, steaua macinda cok elestirilen oyuncu tercihleriyle dolu kadro, 2-0dan 2-2ye kadar steaua'ya top gostermedi. sonra elestirilen tercihler oyuncu degisiklikleri gelince daha da kotu bir oyun ortaya cikti. dun geceki macta da, ama sakatlik ama kimilerinin dedigi gibi adnansilin etkisiyle nihayet herkesin uzerinde az cok uzlastigi ayhanli, sabrili, barisli kadro sahaya cikti. ama ilk devre son derece silik bir futbol vardi sahada.

tum bunlari gorunce, o gun sahada ortaya konan futbola sistemin dizilisin katkisindan cok maca hazir hale gelmenin, konsantrasyonun, ve istegin katkisinin daha cok oldugunu dusunuyorum artik.
En begendigim yorum bu.

Ayni seyleri dusuyordum dun. Steau'ya karsi cok elestirilen kadro 20~65 arasi adamlara top gostermedi, 2 gol buldu. "Hah Adnan'lar sagolsun kurmuslar kadroyu" denilen takim ilk 45 dakikada Steaua macindan da kotu oynadi ama ikinci yarida Kayseri soluk almak icin burnunu cikaramadi battigi yerden. Kewell'la falan da alakasi yok, gol bagira bagira geliyordu.

Sorun bu takimin agir sakatliklar gecirmis olmasi, milli oyuncularin gec gelmesinden beraber calisamamis olmasi ve resmi mac yapmamis olmasi.

Skibbe'nin 2 savunmaci orta saha, onlerinde 3 atakci orta saha oyuncusu, tek forvet dizilisini begeniyorum. Adam savunmadan sisirmeden top cikarilmasini istiyor ve hizli ataga cikmamizi istiyor. Ikinci yaridaki pas trafigi ve hiz Kayseri'yi sapsal etti. Uzerine bir de baski eklenince, sahalarindan cikamadilar. Mert'in dedigi bana gore gecen sene ilk 10 haftasindan sonra epey geriledigimiz kanattaki bilesik oyunlar (kombinasyon) geri geldi. Ortaya bu resim cikti.

Ilk mac 20~65, ikinci mac 45~90, bakalim ucuncu mac kaca cikaracagiz? Belki 0~60 olur ve maci o zamana kadar koparmis oluruz.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Aug 18, 2008 5:22 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Ozan Ersoy wrote:
Fatih Mutlu wrote:biz burada, adamlar, sistemler, dizilisler yazip duruyoruz ama sahada oynanan futbol bunlarin cok cok otesinde birsey sanki. dunku mac, hatta steaua maci bize bunu gosterdi: dunku macta ilk devredeki bitik goruntuyu veren onbir ayni formatta bozulmadan ikinci devreye cikti ve 2-0a kadar rakibe top gostermedi. bu cok enteresan. keza, steaua macinda cok elestirilen oyuncu tercihleriyle dolu kadro, 2-0dan 2-2ye kadar steaua'ya top gostermedi. sonra elestirilen tercihler oyuncu degisiklikleri gelince daha da kotu bir oyun ortaya cikti. dun geceki macta da, ama sakatlik ama kimilerinin dedigi gibi adnansilin etkisiyle nihayet herkesin uzerinde az cok uzlastigi ayhanli, sabrili, barisli kadro sahaya cikti. ama ilk devre son derece silik bir futbol vardi sahada.

tum bunlari gorunce, o gun sahada ortaya konan futbola sistemin dizilisin katkisindan cok maca hazir hale gelmenin, konsantrasyonun, ve istegin katkisinin daha cok oldugunu dusunuyorum artik.
En begendigim yorum bu.
"Hah Adnan'lar sagolsun kurmuslar kadroyu" denilen takim Ozan Ersoy
Valla Ozancim hakli olabilirsin de , Ben hala bu adama kadronun yazilip verilmesi taraftariyim.Bana gore Sabri sag bekte risk ise SKIBBE 'de kendi pozisyonunda bir risktir.Ayhan'li Baris'li kadro silikti ilk yari denmis.

Eee maci sadece Galatasaray oynamiyor, Kayserispor hic mi atak yapmayacak, tehlike yaratmayacakti, silik olmamiz biraz da onlari basmasindan olmasin ?

Burada yazilan yorumlarda ikinci yariya ciddi bir presle baslandigi soyleniyor.Oyle de bir gol vurusu ve bir assist yapan adamin oyuna katkisini yadsimak ancak ayip olur.Kafa ile attigi gol pozisyonunu ilk 11'de Nonda haric gole cevirebilecek bir adam yok bu takimda.

Goruntuleri seyrettim.Adam iki kere karsisindaki adami tersinden atip gecmis.Sirf bu hareketi bir macta iki kere yapan kac oyuncu geldi son yillarda.

Posted: Mon Aug 18, 2008 6:10 pm
by Ozan Kaya
Herkese merhaba yine yeniden. :)
Hazirlik maclarina bakip ustune transfer on eleme vs. derken, sezon baslamadan KILLANAN ADAM OLDUM. Dedim Ozan birak biraz uzaklas spor gazetelerinden, televizyondan. Her neyse

"Adam iki kere karsisindaki adami tersinden atip gecmis.Sirf bu hareketi bir macta iki kere yapan kac oyuncu geldi son yillarda."
Haklisin. O hareketleri yaparken gozleri topta degil arkadaslarini ariyordu. Umarim pozitif kisiligiyle takim arkadaslarina da etki yapar. Oyunculuguna zaten deginmeye gerek yok. Tek dilegim iki mac oynayip 6 mac yatmamasi - ya da Anadolu tirpanina kurban gitmemesi.

Kanatlari daraltinca Kayseri cok cabuk boguldu. Hasan ikinci yarida cok heyecanlandirdi. Ve Nonda... insallah onun senesi olur.

CL... Steau ile kesilmemis hesabimiz var. Sansimiz az ama herhalde yine "destan" yazmamiz gerekecek... :roll:

Posted: Mon Aug 18, 2008 6:56 pm
by Ozgur A. Boztepe
Ozan Kaya wrote: "Adam iki kere karsisindaki adami tersinden atip gecmis.Sirf bu hareketi bir macta iki kere yapan kac oyuncu geldi son yillarda."
Haklisin. O hareketleri yaparken gozleri topta degil arkadaslarini ariyordu. Umarim pozitif kisiligiyle takim arkadaslarina da etki yapar. Oyunculuguna zaten deginmeye gerek yok. Tek dilegim iki mac oynayip 6 mac yatmamasi - ya da Anadolu tirpanina kurban gitmemesi.
Kaynak : Galatasaray.org

Cola Turka İdman Raporu: 18 Ağustos 2008 Pazartesi


Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı Kayserispor’la dün gece Almanya’nın Duisburg şehrinde oynadığı TFF Süper Kupa karşılaşmasında aldığı galibiyetin ertesinde, 1481 Incentive Organisation’ın düzenlediği özel uçak seferiyle öğle saatlerinde İstanbul’a dönerek, çalışmalarını Florya Metin Oktay Tesisleri’nde basın ve taraftara kapalı olarak yaptığı tek antrenmanla sürdürdü.

Teknik ekibimiz Michael Skibbe, Edwin Boekamp, Ümit Davala, Cevat Güler ve Nezih Ali Boloğlu yönetiminde saat 15.30’dan itibaren Jupp Derwall Antrenman Sahası’nda yapılan antrenman ısınma ve açma germe egzersizleriyle başladı.

Dün gece oynanan karşılaşmada 90 dakika boyunca görev alan oyuncular aerobik koşulardan oluşan bir rejenerasyon programının ardından, sağlık merkezindeki terapi seanslarıyla maç ertesi programlarını tamamladılar.

Diğer oyuncularla antrenmanın ana bölümünde teknik çalışmaların ardından, dar alanda kalecilerin de katıldığı teknik bir çalışma daha yapıldı.

Soğuma ve açma germe çalışmalarıyla tamamlanan antrenmandan sonra oyuncular merkez binamıza geçtiler.

Bu antrenmana milli takımlar kamplarında bulunan oyuncularımız Servet Çetin, Hakan Balta, Sabri Sarıoğlu, Ayhan Akman, Mehmet Topal, Alparslan Erdem, Fernando Meira, Shabani Nonda ve Barış Özbek katılmadılar.

Hasan Şaş belindeki hafif ağrı nedeniyle, rejenerasyon çalışmalarını yalnızca salonda yaptı.

Dün akşam maçta aldıkları darbeler sonucu sakatlıkları bulunan Hakan Balta ve Sabri Sarıoğlu’nun maç ertesinde hemen başlanan tedavilerine A Milli Takımımız kadrosuna davetli olmaları nedeniyle Milli Takım kampında devam edilecek.

Tobias Linderoth, Orkun Usak, Fırat Kocaoğlu ve Ümit Karan antrenör Cevat Güler yönetiminde sahada takımdan ayrı bir antrenman programı dâhilinde bugün iki antrenman yapıyorlar.

Arda Turan, Emre Güngör ve Aydın Yılmaz tedavileri her gün çift seansla sürdürülüyor. Aydın, tedavisinin ardından fizyoterapistler eşliğinde salonda ve sahada takımdan ayrı çalışmaya devam ediyor.
Galatasaray Profesyonel Futbol A Takımı çalışmalarını, bir günlük aradan sonra 20 Ağustos Çarşamba günü saat 10.30 ve 17.30’da ’da basına ve taraftara kapalı çift antrenmanla sürdürecek. 21 Ağustos Perşembe akşamüstü saat 16.30’da yapılacak antrenman ise basına ve taraftara açık olarak gerçekleştirilecek.

--------------------------------------------------------------------------

1) Lincoln onca tekmeye ragmen nede boynundan nede ayagindan sakatlanmamis, enteresan...

2) Linderoth tamamen iyilesmis ve ozel kondusyon antremani yapiyor takimin kondusyon seviyesine cikabilmek icin

3) Arda Aydin sakat, tedavide

4) sabri balta sakat ama hafif...

Bunlar iyi havadis.

Ozan'in yazisini kopyalama sebebimde Anadolu tirpani ile ilgili...

Bunu asmak icin akil lazim.

1. akilli oyuncu
2. akilli takim

Akilli oyuncu bizde ne kadar var, varda uygulayabiliyormu bunlar sorular. Arda cok zeki bir adam, ama takim kotu giderken bakti olmuyor zorlamak zorunda kaliyor ve tekmeleri yiyor, ayni steau macinda gibi. O zaman lazim olan yukardaki 2 maddenin birlikte kullanilmasi. Takimin tek pas yapmasi ve beraber oynamasi, boylece akilli oyuncularin kendilerini daha iyi koruyabilmesi ve diger oyuncularindan tek pasla topu ayagindan cabuk cikarmasi.

Tabii bizim takim su anda takim halinde oynayamaz, cunku beraber az mac yapti. Birlikte cok mac yapmasi lazim. Ama takim oyunu oturmadan yapilicak ilk maclarda sakatlik olucaktir, ve bu sakatliklar yuzunden takim beraber oynayamaiyacaktir. Yani sans ve rotasyon disinda cikisi olmayan bir paradoks. Rotasyon ise bizdeki sabirla teknik kadronun cesaret edebilicegi bir is degil. Yani isimiz sansa kaldi anadolu tirpaninda.

A tabii birde akilli hakem koymak lazim yukariya, ama 2 hakem disinda oda yok, veya fazla akillilar.

Sakatlik olmazsa takim 5-6 macta anca oturur. Ondan sonra yukardakiler olur. Tabii avrupada basari icin ayni takimin 1 2 sene en az beraber oynamasi lazim. Transfer olsada gidenle gelenin ayni ozellikte olmasi lazim.

Kisacasi benim para disinda bir beklentim yok bu sene sampiyonlar liginde. Kadro ne kadar iyi olursa olsun (ki bu kadro ucuza kurulmus bir kadrodur, Lincon'de dahil) 2 sene beraber oynamadan oyuncular ligde kendini sakatliktan korumakta zorlanir, ve avrupa icin gerekli takim oyunu gelmez.

Posted: Mon Aug 18, 2008 8:11 pm
by Can Ergun
Goller dışında bir maç özeti olsa da şu Kewell rüyasını goller dışında hatırlasak.Özellikle Lincoln'e yaptığı ortadan önce iki adam geçişini izlemek isterdim.

Trt-1 veriyor ve hiçbri yerde güzel bir özet yok...

Posted: Tue Aug 19, 2008 1:16 am
by Murat Gökcigdem
Fatih Mutlu wrote:
macin ilk yarisinin bu kadar kotu olmasinda hakemin de katkisi vardi. kayserililer ozellikle futbol disi sertlige basvurdular ve bunu bir taktik olarak kullnadilar. ve hakem bu konuda hicbirsey yapmadi. sari kartlarina cok daha erken basvurmaliydi. is isten gectikten sonra lutfen kullandi kartlari. lincoln'e neredeyse her mudahale kasti fauldu. herkes adamin ne kadar cabuk dustugunden ayakta kalamadigindan bahsediyor ancak dikkatli izlemeye calistim, cogu pozisyonda kasten indiriyorlar adami. bu durumda yapilacak tek sey, lincoln'un alex gibi markajdan kacarak oynamaya calismasi. alex markajdan kurtulmak icin gerilere kadar geliyor ve topla ancak, rakip kaleye yuzuk donukken pas almissa ve kendine yapismis adam yoksa oynuyor. yoksa arkasinda markajcisi varken, sirti donuk top alirsa tek topla hemen geri oynuyor. ama lincoln bunu tercih etmiyor. gerilere kacarak oynamayi sevmiyor lincoln; "markaj altinda da bu topu alir adami gecerim" mantalitesi var. topu gecirse de kendini geciremiyor cogu zaman. dun ilk yarida kayseri'nin genc bir stoperi var, onunla bir kafa topuna cikti; ben orada felc gecirecek sandim; rakip dirsek-kol once bir ensesine geciriverdi lincoln'un; o darbeyi vurduktan sonra bir de arkadan vuduna vucudunu koyuverdi. ikinci yarida ceza sahasi onunde topu aldi, birini gecti, toledo kendisine gelirken ayak ucuyla nonda'ya aktardi. top ayagindan ciktiktan sonra toledo'nun kendisine bir cift dalisi var ki, oradan nasil sakatlanmadan cikti hayret ettim.
bu oyun tarziyla lincoln'un bu sartlarda faydali olabilmesi; onu gectim dort-bes mac sakatlanmadan sahada olabilmesi cok zor. onu ayakta tutabilmek icin gerisindeki ikilinin ve kanatlarin cok daha hareketli olmasi gerekecek.

herseye ragmen bir kupa kazanarak sezona girmek guzel. steaua macina kadar daha da iyi olacagiz insallah.
Fatih goruslerini cok guzel aktarmis. Kendisi ile ayni dusuncedeyim.

Taraftarimiz tribunlerden bu tip beceriksiz hakemlere bir nevi baski altinda tutumasi lazim.

Yoneticilerimz de tabiki kanuni yollardan bir yolunu bulmalari lazim.

Bu futbol kasaplarindan cok can yanacak bundan eminim...

Tabiki arkadaslarin dedigi gibi hareketli bir takim ve ayagindan topu aninda cikartabilen oyuncu mentalitesi bu tur bilincli ve spor disi sertlige bir cozumdur.

Yoksa ben yavas yavas Ali Gursel'in burada iki senedir onerdigi methodu dusunmeye basladim :twisted:

Posted: Tue Aug 19, 2008 2:14 am
by Ozgur Huseyinoglu
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Goruntuleri seyrettim.Adam iki kere karsisindaki adami tersinden atip gecmis.Sirf bu hareketi bir macta iki kere yapan kac oyuncu geldi son yillarda.
Tam boyle sagindan atip, solundan gecme seklinde degil ama, onundeki defans adamlarinin ustunden topu sektire sektire gitme isini, hic kimselerin o pozisyonda oynamasini begenemedigi Emre Gungor yapmisti 2 kere Bukres karsisinda...

(Ve bu arada, takibindeyim evet, hele ki bir tek mac icin, o topa da oyle mi vurulurdu beee, filan gibi bir yorum yap, ellerim yakanda! :) )

Posted: Tue Aug 19, 2008 3:48 am
by Ismail Gezer
G.Saray'ın iyi bir kaleciye ihtiyacı var
...
Dünkü maç bir şeyi daha gösterdi. G.Saray'ın Aykut'tan daha iyi bir kaleciye ihtiyacı var. Geçen yıl şampiyonluğu kovalarken de G.Saray'da kaleci problemi yaşamıştık. Bu pozisyondaki sıkıntının bir an evvel giderilmesi gerekiyor.

FELKAMP
Felkamp'ın bugünki yazısından bir alıntı. Baktım, Steau maçından sonra bir değerlendirmesi olmamış. Oysa özellikle Meira'nın oynadığı bölge ile ilgili söyleyecekleri ilginç olabilirdi :D

Bu yazısındaki GS ile ilgili düşüncelerine katılıyorum. Özelliklede kaleci konusuna ama bu konuda bizim adımıza dua etmekten başka yapacak birşey yok. Bursa maçında 45 dakikalık şovu(!) hariç Sanctis'i de göremedik ama bu haldeki Aykut tercih ediliyorsa antremanlarda pek birşey gösteremiyor herhal...

Başka bir kaleci daha alacak halide yok kulübün. Çok iyi bir kaleci bulmak ve almak ihtimali zaten azdı, artık hiç yok. Alabileceği topları anlayan ve kalesini terk edebilen, tabi boşu boşuna terketmeyen, ayağına gelen her topu rakibe yada taça atmayan (Cordoba gibi ayağa pas atmasın tamam ama bir Mondragon gibi ayağına top geldiğinde saçmalamayacağına inandığımız) bir kaleci...

Aykut cepheden iyi, karşı karşıya fena değil. Ama açıkçası herhangi bir rakibimizin kalecisi Aykut olsa kimsenin "biz buna zor gol atarız" diye düşüneceğini sanmam. Ama Mondragon bu hissi veriyordu. Volkan bile veriyor...

Daha öncede söyledim ama neyseki aklın yolu bir ve Meira oynaması gereken yerde oynuyor. Bu, en azından Aykut'a ayağındaki topları güvenle atabileceği bir alternatif sağlar diye umuyorum. Şişirmene gerek yok, oyun kurmana gerek yok, sadece önündeki adama ver... Defans ve orta saha kaleciye az iş düşecek şekilde mücadele ettiği ve yediğimizden fazla attığımız sürece kalede pek sorun yaşamayız sanırım ve umarım :)

Posted: Tue Aug 19, 2008 11:28 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Ozgur Huseyinoglu wrote:
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Goruntuleri seyrettim.Adam iki kere karsisindaki adami tersinden atip gecmis.Sirf bu hareketi bir macta iki kere yapan kac oyuncu geldi son yillarda.
(Ve bu arada, takibindeyim evet, hele ki bir tek mac icin, o topa da oyle mi vurulurdu beee, filan gibi bir yorum yap, ellerim yakanda! :) )
Olm valla seyretmeyecegim, gecen hafta check up'ta ciktim, kalp, kolestrol, kemik erimesi, tansiyon her bok cikti.En az 13 kilo fazlam var.

Yakin bi zamanda olmiyim diyorum daha cocuklar kucuk
Hersey Allah'tan da bu is birazda bize bakiyor

Doktor sordu " spor yapiyormusun"
"Televizyon kumandasi kullaniyorum, bayanlar jimnastik , fashion tv ve Galatasaray maclarini seyrediyorum " dedim :D

"Mac seyretmeyi birak"dedi, sinirlenince sekerim yukseliyormus.Yani aslinda kotu oynamamiz bahane oldu ben zaten seyretmeyi birakacaktim.

Maclari forumdan takip edecem diyorum sana, o yuzden iyi seyredin canli yorumlar getirin. :D