Page 8 of 12

Posted: Fri Mar 17, 2006 1:34 am
by Ozan Ersoy
Bu Yigit Sardan'da biraz Cem Boyner tipi yok mu, resimlerde mi oyle cikiyor? Mehmet de sanirim ona takilmis. Seneler once bu Boyner politikaya atildiginda bir kiz arkadasim partisine girmisti, sirf adam iyi giyiniyor ve iyi gozukuyor diye. Bir de damat Semih vardi sol bek, Fener'e gitmisti. Bize boyle yakisikli adamlar yakisir.

Sanirim herkesin kafasinda aman bizim de basimiza bir Bilgili gibi bir vakia gelir mi sorusu var. Gelen giden aratirsa iste o zaman yandi gulum keten helva.

Tribun mribun isleri yalan.. Iyi bir yoneticinin GSli olmasina dahi gerek yok, bu ucuz populist yaklasimla bir halt olmaz.

Bana soylesin hayatinda gidip bir spor kurulusuna sponsor bulabilmis mi? Kac kere transfer yapmis? Transferin kaci tutmus, kaci kotu cikmis? GS'in kapanmayan deligi son 20 senedir yabanci futbolcu transferi olduguna gore, bu konunun profesyonellestirilmesi ve GS'in menecerlerin elinden kurtulmasi icin planlari projeleri var mi? Alt yapi hakkinda ne dusunuyor? Butcenin ne kadarini alt yapiya harcamayi dusunuyor?

GS'in gayri menkullerini verimli kullanabilecek deneyimi var mi? Stat isini nasil cozecek?

Tribun terorunu nasil onleyecek? Tribun elebaslarini mamalamaya devam edecek mi? Seyirciyi tribune nasil cekmeyi dusunuyor?

Ekibinde elini cebine atacak bir Albayrak var, kim ne kadar koyuyor bu ise? Yine bankalara gidilecek mi?

Ohoo cok sorumuz varmis Yigit bey'e...

Ozan Ersoy

Posted: Fri Mar 17, 2006 2:07 am
by Fatih Mutlu
bir yerde okumustum, sardanin listesi cansunun 2002deki listesinin aynisi diye. cansun yonetimi degil miydi gittigi zaman ugruna adak kurbanlari kesecek oldugumuz? yoksa hafizam beni yamultuyor mu? simdi ayni kadro, galatasaray icin umut kapisi oldu. enteresan.

Posted: Fri Mar 17, 2006 3:04 am
by Cengiz Akgun
Fatih Mutlu wrote:bir yerde okumustum, sardanin listesi cansunun 2002deki listesinin aynisi diye. cansun yonetimi degil miydi gittigi zaman ugruna adak kurbanlari kesecek oldugumuz? yoksa hafizam beni yamultuyor mu? simdi ayni kadro, galatasaray icin umut kapisi oldu. enteresan.
Sen gelen gideni arattirir lafini hic duymami$sin galiba. Vaktiyle Saraybosna'da ahali cogu gayr-i muslim Vali'den cok muzdarib imi$lar. Aylar gecmiyorki heyet ustune heyet gonderip Sultana vali cok buyuk vergiler kesiyor aldigi harac gibi para bizi mahvetti ne olur yenisi ile degi$tirseniz diye yalvariyorlarmi$. Gel zaman git zaman Sultan bakmi$ ki olacak gibi degi$tirmi$ ve yeni valinin yola ciktigi haberi kar$isinda Saraybosna halki pur ne$e eskinin arakasindan boklu ta$ atmak icin bekle$meye ba$lami$lar. Durumu ogrenen eski vali bu ikiye bir gidip gelen heyeti yollayanlarin cogunlugunu meydana toplami$. "Ulan zindiklar beni gorevden aldirdiniz diye sevindiginizi duydum. Size kafa olsa idi bir iki ay daha sabrederdiniz cunku kupumun dolmasina bir iki parmak kalmi$ti. Ondan sonra kefene mi koyacagim vergiyi filan azaltacaktim. $imdi derdinize yanin yeni gelen bo$ kuple geliyor haberiniz ola" demi$.

Evet sirayla gelenler belki kendileri yemediler ama bu paralari kimlere yedirdiklerini gordunuz. Dedigin gibi Cansun denen adam borc verdim diye havuzdan klube gelen ceki zimmetine gecirmeye cali$an adamdi. Bunlardan adam olsaydi bit pazarina nur yagardi. $imdi gelip ku$ konduracaklarini sanan varsa cok yaniliyor. Bunlar icinde Yigit $ardan ciksa ne olacak Namert $irden gelse ne olacak. Bunlar nobet i$i. Yirtilan ise deli bekir'in yakasi gibi GS klubu. Bo$ verin elinizden gelen bir $ey yok. Derin ya da sig GS'yin ellerine kendiniz birakin. rahatlarsiniz.

$imdi olumlu dunyada deger mi be. "$ardan hadi biraz da sen oyalan" Giden agam gelen pa$am. Koca Osmanli boyle devrildi idi GS devrilirse ne olmu$ yani. Zaten bir gun hepimiz FB'li olacagiz.

Posted: Fri Mar 17, 2006 5:32 am
by Yucel F Genc
Ozan,
Yigit Sardan'in en buyuk ozelligi, ki bunu kendi de soyluyor, Turkiye'nin en iyi reklam firmalarindan birinin sahibi. Ne alaka mi diyeceksin? Eminim is dunyasinda tanimadigi, ya da calismadigi insan yok denecek kadar azdir. Yanisponsorluk adina bir zorluk cekecegini sanmiyorum. Bugunku roportajda da bunu soyledi. GS cok meshur bir marka, ama maalesef biz bundan yararlanamiyoruz, ben de isimin tecrubesini kullanip, GS isminden para getirtecegim, dedi. Tribunun gediklisi diye bu iste basarili olur demiyorum, sadece icerimizden biri olarak bunu + olarak goruyorum. Yani isi passion ile yapar. Canaydinin tek tutkusu GS lilik, hayatinda, secilmeden once, maca bile gittigini sanmam. Bence bunlar onemli seyler.

Bu arada bir de alt not olarak sunu soylemek isterim. Devamli onu tanirim, bunu tanirim diye havalara girmek cabasinda degilim, ama bir GS Lisesi mezunu olarak, dogal olarak, yonetimle ilgili bir cok kisiyi dolayli da olsa tanidigim icin, burdaki arkadaslarla, birazda insider olarak bazi seyleri paylasmaya calisiyorum.

Posted: Fri Mar 17, 2006 7:12 am
by Ozgur Huseyinoglu
Mehmet Gorgen wrote:Yiğit Şardan Lig tv'de canlı yayında konuşuyor.

Kendinden emin. Yakışıklı adam.Seçelim gitsin.
Halil Ozer'le de konusmus Milliyet'e. Ozanim, senin bazi sorularina da cevaplar vermis orda netekim:
'Borç namusumdur'
Image Image
Galatasaray kongresi öncesi listesini açıklayan tek aday olan Yiğit Şardan, özellikle oyuncuların alacaklarını hemen ödeyeceklerini söyledi. Şardan, 100 yıllık yönetim şeklini de değiştireceğini belirtti

Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Galatasaray'ın başkan adayı Yiğit Şardan'ın bir hafta sürecek kampanyasının temel sözleri. Sarı-kırmızılı kulüpte tam bir değişim için eli düğmede bekliyor. 100 yıldır süregelen yönetim şeklinin taşlarını yerinden oynatmaya hazır. "Başka yolu yok. Değişmeliyiz" diyor.
Yiğit Şardan "Eğer bu seçimi kaybedersem, inanın zerre kadar üzülmem. Kongre böyle uygun gördü derim. Sonuçta dünyanın sonu değil. Ama seçimi kazanıp bu işi başaramazsam, işte o zaman kahrolurum. Kendimi yer bitiririm" sözleriyle röportajın girişini yapıyor.

"Biz ümit ışığıyız"
Galatasaray kamuoyunun en çok merak ettiği soruları sorduk. Bunların en önemlisi de futbolculara olan borçtu. "Bu, benim ve yönetimimin namusudur. Ya ödenecek, ya ödenecek. Başka yolu yok" ifadesiyle net yanıtlıyor Şardan.
Divan toplantısında gelen alkışlara ve ilgiye kayıtsız kalmıyor. Ama şunu özellikle belirtiyor: "Dolduruşa gelmeyeceğim. Ayaklarımızın yere basması gerekiyor. Bu şart. Kendimizi bir ümit ışığı olarak görüyoruz. Kongre değişime hazırsa, bu iş olur. Yüz yıldır yapılan yönetim şekli hataları ile bu iş buralara geldi. Eğer kongre 'Hayır biz bundan memnunuz' diyorsa, öyle gitsin. Ama şunu söylemeliyim; o zaman bizi daha kötü günler bekler".

"Hem sportif, hem mali başarı"
Şardan, Galatasaray'ın Microsoft gibi yönetilmesi gerektiğini belirtirken "İşin merkezi Futbol A.Ş. Bu kurumun başına çok tecrübeli bir isim gerekiyor. Belki yabancı olur, belki Türk. Bunu bilemiyorum. Örneğin Feldkamp tipinde bir insan. Ayrıca emrinde çalışanların hepsi konusunda uzman olmalı. Ufkumuz dünya çapında. Elbette yine yanlışlar yapılabilir. Ama transferlerde hata payı yüzde 50'den, yüzde 10'lara düşer. Futbolcuyu hep bir yatırım olarak düşüneceğiz" açıklamasını yapıyor.
Şardan artık kulüpte bir devrim yapılmasının şart olduğunu vurgularken, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Sportif ve mali başarı birlikte gitmeli. Top çizgiyi geçmezse mutlaka ortada bir yanlışlık yapıldı demektir. Eğer seçilirsem ağzımdan bir kere bile şu ya da bu yönetici cebinden para verdi sözünü duymayacaksınız. Yönetici yıllarca uğraşıp didinerek kazandığı serveti niye kulübe harcasın ? Bu romantizmden kurtulmamız gerekiyor. Sayın Canaydın cebinden para verdi, ne oldu? Sorunları çözebildi mi? Keşke vermeseydi de, bu kadar borca girmeseydik. Bu işe soyunan yönetici, zaten büyük fedakarlık yapıyor. Gelirimiz neyse, ona göre harcayacağız? Borçla büyümek diye bir şey olmayacak. Ama bu frene basacağız anlamı da taşımıyor. İnanılmaz değerde gayrimenkullerimiz var. Bunları değerlendireceğiz. Florya'yı taşıyacağız. Seyrantepe'den vazgeçmeyeceğiz. O iş bitmişti, ama yönetimin yaptığı büyük hatalar sonucu bu hale geldi".
Geçmişin borcunu, Galatasaray'ın borcu olarak kabul edeceklerini belirten Şardan, Mehmet Cansun için ise şunları söylüyor:

"Kapımız herkese açık"
"Cansun'da inanılmaz bir enerji var. Onun ne yapabileceğini çok iyi biliyorum. Yapıştırıcı görevi üstlenecek. Takım ruhu için onun karakterinde bir insan gerekiyor. İnsanlar onu eleştireceğine, divan da o kürsüye çıkıp boy göstermesinin getirdiği olgunluğu düşünmeli"..
Şardan son olarak da, koalisyon konusunda "Kapımız herkese açık. İsteyen varsa gelebilir. Ama artık bu yoldan dönmeyiz. Galatasaray'da marka yönetimi konusunda benden daha tecrübeli bir isim varsa çıksın ortaya" saptamasını yapıyor.

Kimdir?
Doğum Yeri / Tarihi: İstanbul, 1963 Medeni Durumu: Evli, 2 çocuk sahibi
Eğitim Durumu: Galatasaray Lisesi, Robert Kolej, İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Mesleği: Reklamcı Yabancı Diller: İngilizce, Fransızca

Posted: Fri Mar 17, 2006 11:46 am
by Alpay Dedeoglu
Bugün Aksam gazetesinde Oray Egin Sardani yazmis.

GS SECIMINE MEDYA DAMGASI

Galatasaray’ın yeni başkanı seçilecek. Taraftarlar doğal olarak Özhan Canaydın’ın işgalinden son derece rahatsız, medya da bir anlamda onların sesini yansıtıyor. Sonuçta bir zamanların en büyük markalarından birini yok edenler arasında büyük sorumluluğa sahip şimdiki başkan.

Ancak öte yandan, Özhan Canaydın’ın yerine geçecek kişinin Yiğit Şardan olmasını en çok medya istiyor. Özellikle de Sabah ve Hürriyet gazeteleri Şardan’ın arkasında, hemen her gün onu öven haberler yayımlanıyor.

Galatasaray’ı iyi bilenler ise yaratılan bu medyatik havaya rağmen Şardan’ın kazanma şansının epey düşük olduğu konusunda hemfikir. Maalesef, ipi yine Canaydın’ın göğüsleyeceği konuşuluyor. Ama buna rağmen Şardan’ın çok fazla reklamı yapılıyor. E kendisi de reklamcı, bu işleri iyi bildiğine şüphe yok.

“Yiğit çıkış” ya da “En genci o” başlıklarıyla bir zamanların “kotları giyen” siyasilerini andırıyor Yiğit Şardan. İşin görünmeyen yüzündeyse, ünlü reklamcının medyadaki bağlantıları var.

Dün Sabah ve Hürriyet gazetelerinde de çıkan Yiğit Şardan’ın olası yönetim listesine bakalım: Mehmet Cansun, Abdürrahim Albayrak, Hasan Mingü falan derken karşımıza Murat Yalçındağ ismi çıkıyor.

SEBEBİ BELLİ

Yalçındağ, medya için bilindik bir soyad: Doğan Medya Grup Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ’dan dolayı. İşte, Şardan’ın listesindeki Murat Yalçındağ da Mehmet Ali Yalçındağ’ın kardeşi. Hürriyet gazetesinin “genç lider”i desteklemesi bununla açıklanabilir mi?

Peki Sabah gazetesinin desteğine ne demeli?

Gerçi geçen gün Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı da Yiğit Şardan’ın kazanmasının zor olduğunu bizzat yazdı, ama buna rağmen Sabah’ın spor sayfaları da onun reklamından geçilmiyor. Her gün Yiğit Şardan övgüsü... Çünkü Şardan, Fatih Altaylı’nın hayattaki en yakın arkadaşlarından biri. Bunu kimse inkâr etmiyor, zaten beraber Galatasaray yöneticiliği de yaptılar.

İşte çok büyük ihtimalle Galatasaray başkanı seçilemeyecek olan, bu gerçek bizzat en yakın arkadaşı tarafından dile getirilen Yiğit Şardan’ın spor macerasının sebebi belli: Reklam. Çok iyi bildiği bu işi, şimdi kendisi için kullanıyor. Bütün bağlantılarla, bütün taktiklerle...

Galatasaray’ın yeni kongresi medyayla kulübün savaşı anlamına da geliyor. Sonunda medya mı kazanacak, Galatasaray mı galip gelecek, göreceğiz.



--------------------------------------------------------------------------------



Neden Albayrak?

FATİH Altaylı’nın ikinci başkanlık yaptığı dönemde Galatasaray yönetiminde olan isimlerin bir kısmı bugün Yiğit Şardan’ın listesinde. Mehmet Cansun ve Abdürrahim Albayrak gibi. Onlar dışındaki isimler de, tıpkı geçmişte olduğu bembeyaz Türkler. Hasan Mingü gibi...

Bu listede bir tek Abdürrahim Albayrak’ın adı sırıtıyor. Bir tek o, diğer yöneticiler kadar “şık” durmuyor bu listede. Ama parasını futbol için gözünü kırpmadan harcayarak, yeter ki adı futbolla anılsın diye pamuk ellerini cebe atacak bir tek o var.

Altaylı’ya zamanında “Siz birkaç zengin çocuk olarak Albayrak’ın kumbarasını mı kırmaya çalışıyorsunuz?” diye sormuş, şu cevabı almıştım: “Abdürrahim’in kumbarasını biz kırmaya çalışmıyoruz, zaten kendisi kumbarayı yıllardan beri açmış vaziyette! Galatasaray için çoktan kırdı. Böyle bir şey yok, Abdürrahim seviyor bu işi. Galatasaray’a yakın olsun diye tesislerin yanındaki apartmanda oturuyor 10 senedir. Abdürrahim klinik bir vaka. Bu işe takıntılı. Ve ben ona aklınızın almayacağı kadar saygı duyuyorum.”



--------------------------------------------------------------------------------



Müslüman futbolculara savaş mı açılmıştı?

Galatasaray seçimleri kapıda olduğu için bugün biraz da eski defterleri açıyorum ve yine Fatih Altaylı’yla yaptığım konuşmadan kalan bir ayrıntıyı hatırlatmak istiyorum.

Mehmet Cansun’un başkanlığındaki Galatasaray yönetiminde belki bilinçli, belki de farkında olmadan bir operasyon yapıldı. Farkında olmadan yapılması daha da ürkütücü, çünkü yapılan iş tehlikeli bir oyuna dönüşebilirdi. Futbol takımından sırasıyla “daha inançlı” futbolcular gönderildi. Operasyonun son ayağı eşi türbanlı olan Küçük Hakan’ın gönderilmesiydi.

Altaylı’ya bu işte bir kasıt olup olmadığını sormuştum 2001’in sonlarında. “İstediğimiz Türk toplumu ne kadar Müslüman’sa, Galatasaray da o kadar olsun” diye anlattı, “Ama dediğiniz gibi o tarz futbolculardan çok kalmadı. Bir veya iki tane var. Bir tanesi de gidecek bu sene herhalde. Ama onların davranışı bizi rahatsız etmiyor ki.”

Gönderilen Küçük Hakan’ın konuyla ilgili cevabı: “Giden Türk futbolcuların büyük bir çoğunluğu bu dediğin şekilde olabilir. ‘Kesin böyledir’ demek de doğru olmaz. Ama hakikaten de böyle bir uyum var. Ben böyle bir düşüncenin çok tehlikeli olduğuna inanıyorum. Türkiye’nin şu anda bulunduğu ortam itibarıyla böyle bir niyetle futbolcu göndermeleri çok tehlikeli olabilir bence.”

Posted: Fri Mar 17, 2006 12:01 pm
by Alpay Dedeoglu
Gene bugünkü Aksamdan , Yigit Sardanla röportaj:

F.Bahçe'yi engelleyeceğim

Galatasaray’da yaklaşan genel kurul öncesi en genç başkan adayı Yiğit Şardan’a konuk olduk. Projelerini, hedeflerini, kulübü hem kurumsal hem de sportif açıdan nerelere getirmek istediğini sorduk. Bize Sarı-Kırmızılı renklere gönül veren milyonları coşturacak, içten ve samimi açıklamalarda bulundu. Konuşurken vurguladığı en önemli şey, profesyonel bir kadroyla, akılcı bir yöntemle belirlenen hedeflere ulaşmaktı. İki gün önceki Olağanüstü Divan Kurulu toplantısında önemli bir iş adamı olmasına rağmen geniş çevreler tarafından tanınmadığını belirten Şardan’dan ilk önce kendisini anlatmasını istedik. İşte Şardan’ın bire bir ağzından Yiğit Şardan: “43 yaşındayım, kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım. 11 yaşında Galatasaray Lisesi’ne girdim. Liseyi Robert Kolej’de bitirdim. Üniversiteyi İTÜ’de okudum. 19 yaşında iş hayatına atıldım 25 yaşında şirketimin ortağı oldum. 24 senedir iş hayatındayım. Şu anda en büyük iletişim şirketlerinden birisinin başındayım. Galatasaray’da profesyonel olarak 7-8 sene basketbol oynadım. Genç Milli formayı giydim. Ailemde 9 tane genel kurul üyesi bulunuyor. Eşim benden çok daha iyi bir sporcu, rekortmen bir yüzücü. 8 ve 6 yaşlarında iki oğlum var.”

FAZLASIYLA TECRÜBELİYİM

Yiğit Şardan, kendisi için yapılan “Çok genç ve tecrübesiz” şeklindeki eleştiriler için de şöyle konuştu: “Futbol eğlence sektörünün en büyük içeriğidir. Ben Türkiye’nin en büyük yapım şirketinin yönetim kurulu başkanıyım ve atv’nin kurucularındanım. Galatasaray Türkiye’nin en büyük markası diyoruz. Benim işim 24 yıldır markaları yönetmek. Hayatım marka üretmekle geçmiş. Ve hiçbir marka da Galatasaray kadar koşulsuz sevilen bir marka değil. Galatasaray 13 yıl şampiyonluk yaşamadığında bu markayı sevenler Fenerbahçeli olmadı. Galatasaray’ın hem önemli bir marka hem de eğlence sektörünün içinde olduğunu söylersek, ortaya benim herkesten daha fazla tecrübeli olduğum çıkıyor. Futbolcunun iyisinden, kötüsünden kim anlıyor, bulur göreve getirirsin. İşin kompedanı, işin içinden gelmiş insanlar tavsiyede bulunur. Kararı işletmeci mantığı ile verirsiniz. Bu anlamda genç olduğumu kabul etmiyorum. Ayrıca genç olmaktan gurur duyuyorum. 24 senedir iş hayatında olmam beni tecrübeli ve olgun yaşta olduğumu gösteriyor.”

31 YILDIR TRİBÜNLERDEYİM

Şardan’ın bu açıklamalarının ardından, sıra can alıcı konuya geldi. Kendisine “Fenerbahçe, Galatasaray’ın 100. yılında şampiyonluk yaşadı. Ve yüzüncü yılında bütün branşlarda şampiyonluğu hedefliyor. Başkan olursanız, Fenerbahçe’nin 100. yılında şampiyonluğu göğüsleyeceğinize inanıyor musunuz?” dedik. Gayet kendinden emin bir şekilde şu cevabı verdi: “Ben taraftarım. Çocukluğumdan beri yaklaşık 31 yıldır tribünlerdeyim. Eninde sonunda sportif başarı beklerim ve bunu yaşamak isterim. Kazanmak için de her şeyi yaparım. Ama her şeyi. Tabii ki hukuk ve kanunlar çerçevesinde. Fenerbahçe’yi hem bu sene özellikle de 100. yılında şampiyon olmaması için elimden gelen yaparım, yapacağım da. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” Yiğit Şardan, “Niçin aday olma gereği duydunuz?” sorusu karşısında “Ben Galatasaray’ın kötü gittiğini, bunun nedeni görüyorum. Nasıl iyiye gideceğini de görüyorum. Böyle bir tablo varken, bu kadar yıldır işin içindeysem başkan adayı olmayı bir vazife olarak algılıyorum. Kendime güvenim tam. Eğer kendime güvenmeseydim, kesinlikle bu işe kalkışmazdım. Ancak tabii ki hayatta hiçbir şeyin garantisi yok” ifadelerini kullandı.

ÇARK ALTI AYDA DÖNEBİLMELİ

Sözlerinin devamını da hemen ardından getirdi: “Galatasaray’ı mali ve yapısal olarak düzlüğe çıkartacağımı biliyorum. Bilemediğim tek şey o top çizgiyi geçecek mi, geçmeyecek mi? Yapacağım tüm işlere rağmen, sportif başarı gelmezse başarısız görülürüm. Böyle düşünenler de haklı olurlar. Real Madrid başkanı kulübün gelirlerini iki katına çıkarttı. Ancak başarı gelmeyince koltuğundan oldu. Kongreye altı adayla gidilmesi gayet doğal. Bu kulübün ne kadar çok sevildiğinin bir göstergesidir. Sonuçta birleşmeler ya da geri çekilmeler yaşanabilir. Önümüzdeki günlerde göreceğiz.” Çıktıkları yolda geriye dönüşün olmadığını dile getiren Şardan, “Dünkü Divan Kurulu’nda bizden başka hiç kimse ekibini net olarak tanıtmadı ve projelerini anlatmadı. Yönetim kurulumuzda üç koltuğu boş bıraktık. Bazı insanlar bizlerle birlikte olmak isterlerse diye. Bu zemini sağlayabilirsek gurur duyarız. Ancak biz bundan sonra bir adayın altında yer almayız. Bunu tek başıma kesinlikle yapmam, arkadaşlarımdan ayrılmam. Semih Haznedaroğlu ve Alp Yalman, listemize girmeleri bizim için onurdur. Canaydın konusu şüphesiz değerlendireceğimiz bir konu. Ama diğerleri gibi hemen kabul edebiliriz diyememem. Haznedaroğlu ve Yalman sonuçta kendi kararlarını vereceklerdir. Eski Başbakanımız Mesut Yılmaz da arkadaşımız Abdurrahim Albayrak’tan dolayı bize destek vermek için gayret sarfediyor olabilir. Kendisine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Şardan, “Futbol AŞ.’nin halka arzından 100 milyon dolarlık gelir sağlayacağız” sözlerinin hatırlattığımızda ise projelerini anlatmaya başladı: “Futboldan gelen gelir, futbolun içinde kalacak. Üç önemli kalem var. Ünal Aysal’ın elindeki hisselerin geri alımı, stat yapımı. Bir de benim tahminim 40 milyon dolarlık bir bölümü de işletme sermayesi olarak Futbol AŞ.’de kalacaktır. Bu miktar tekrar yatırım yapmak için kullanılacak. Arzdan gelen parayla stat maliyetinin yüzde 30’unu finanse edeceğiz. Geri kalan kısım, bankalardan kredi kullanma yoluyla çözülecek. Birçok eşzamanlı projemiz var. Riva, Futbol AŞ’nin halka arzı ve stat projesi. Hepsinin 6 ayda yola girmesi ve çarkın dönebilir hale gelmesi gerekiyor. Futbolu izole bir şekilde, borçlardan arınmış bir şekilde yöneteceğiz.”

Ve konuşmamız dönüp dolaşıp, futbolcuların alacağına geldi. Şardan bu noktada oldukça kendinden emin, sorumuzu sorar sormaz, görüşlerini dile getirdi: “Benim birçok şirketim var. Hepsinde maaşlar her ayın 30’unda, 31’inde ödenir. Ödemelerin ayın 1’ine bırakıldığı hiç görülmemiştir. Maaşların tamı tamamına, zamanında ödenmesi şirketimin ve benim namusumdur. Bu çocukların borcunu ödemek de bizim namusumuzdur. Ne yapıp, edip o çocukların parası vermek zorundayız. Büyük bir özveri gösteriyorlar. Biz de üzerimize düşeni yapacağız.” Şardan’a son olarak aklınızda transferini düşündüğünüz yıldız futbolcu ismi var mı? Sözleşmesi bitecek olan Hakan Şükür gibi emektarlarla yola devam edecek misiniz?” sorusunu yönelttik. İsim vermedi, ancak bu işte de profesyonelce hareket etmenin önemini vurguladı: “Futbol AŞ. tam olarak faliyete geçecek ve bu ivme ile en iyi şekilde yönetilecek. Böyle kararları yönetim kurulu üyeleri verecek. Benim de bir oyum olacak ve bunu kullanacağım.”

Hakan ÜÇSULAR


Yalniz Baslik engellemeyecegim seklinde yazilmis. Ben gazetede engelleyecegim seklinde gordum diye hatirliyorum. Oyle bir edit yaptim.

Posted: Fri Mar 17, 2006 7:02 pm
by Mustafa Dogan
Turgay Kıran çok uyanık! Taraftarların SMS seçimleriyle yapılacak transferin finansmanınıda taraftarlar yapacakmış. Yürü Turgay yürü!
Zidane, Raul, Juninho gibi isimlerle ilgileniyormuş..
At Turgay at!
Başkanında ata ata geldi...

Posted: Sat Mar 18, 2006 8:47 pm
by Mehmet Gorgen
Ünal ayasal'a bakılırsa Semih Haznedaroğlu adaylıktan çekilecek...

Sarı-kırmızıı kulübün 25 Mart'ta yapılacak Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı için Brüksel'den İstanbul'a gelen Aysal, Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Hisse senetleriyle ilgili durumu kulübün lehine olacak şekilde kongreden sonra göreve gelecek yeni yönetimle düzenleyeceklerini ifade eden Aysal, ''Hisse senetlerini yeni gelecek yönetimle kulübün lehine olacak şekilde düzenleyeceğiz. Hatta ben böyle bir söz verdim. (Kim seçilirse seçilsin onunla oturup Galatasaray'ın lehine olacak en iyi formülle bunu değerlendireceğiz) dedim'' diye konuştu.

KİMİ DESTEKLEYECEK?
Aysal, kongrede hangi başkan adayını destekleyeceği yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:
''Birçok değerli arkadaşımız aday oldu. Bu konuda Selahattin Bey, İnan Bey ve benim, prensip kararımız var. Taraf tutmayacağız. Taraf tutmamız diğerlerine haksızlık olur diye düşünmüştük. Tabii ki birer oyumuz var, içimizden birisini de destekliyoruz. Ama bunu açıklamamak gibi bir kararımız var.'' Aysal, adaylardan Semih Haznedaroğlu'nu destekleyeceği yönündeki haberlerle ilgili soru üzerine, şunları söyledi:

''Semih çok yakın bir arkadaşım. Dürüst, her şeyiyle mükemmel bir insan. Ama Semih Bey'in şu an bu konuda ısrarlı olduğunu sanmıyorum. Duyumlarım da bu şekilde. Adaylıkta devam etseydi, gayet tabii Semih Bey'in yanında olmak bir görevdi benim için.'' Aysal, Galatasaray Kulübü Divan Kurulu'na gönderdiği mektupla ilgili bir soru üzerine de, ''Basının bir-iki yalnış bilgiye dayanarak verdiği haberler oldu. Türkiye'den uzaktaydım müdahale edemedim. Sayın Canaydın'ın müdahale edeceğini tahmin ediyordum, ama görültü patırtı arasında Sayın Canaydın da müdahale edemedi. Bunun üzerine ben de bir mektup hazırladım ve Divan Kurulu'na gönderdim'' diye konuştu.

Zamanı geldiğinde başkan adayı olup olmayacağı şeklindeki bir soruya da Aysal, ''Yurt dışında oturuyorum, mesaim çok yüklü. Galatasaray Başkanlığı 24 saatlik, 31 günlük bir iş. Her şeyden evvel bunu hak etmek, yapabilmek lazım. Zamanınızı verimiyorsanız bu göreve talip olamazsınız'' diye yanıt verdi.

Posted: Sun Mar 19, 2006 3:45 pm
by Mehmet Gorgen
Turgay Kıran demiş ki para mı istiyorsunuz.Alın size para.

Piyango düzenleyecekmiş. Bileti 100 YTL olacakmış. Yüzbinlerce satacakmış.1000 tane satsın başımın üzerinde yeri var.

İlginç röportaj bir bakın derim.

http://www.e-kolay.net/fanatik/Futbol/G ... rID=367442

Röportajı yapan kişi aynı soruları 2 gün önce de Yiğit Şradan'a sormuş.
Yiğit şardan röportajı:

http://www.e-kolay.net/fanatik/Futbol/G ... rID=366926

Posted: Tue Mar 21, 2006 1:15 am
by Mustafa Dogan
Yiğit Şardan'ın kesinleşmemiş bir cezasından bahsediliyor...

Posted: Tue Mar 21, 2006 1:30 am
by Mustafa Dogan
Canaydın Santrada..
Canaydın isyanlarda...
Canaydın günaydın...
....

Canaydına göre 2001'de 116 milyon $ borç vardı, şimdi 142 milyon $ !

Posted: Tue Mar 21, 2006 10:35 am
by Hasan Tezcan
116 milyon dolar borc dogru olabilir, cunku o zamanlar bu rakkam etrafta
dolasiyordu, ustelik belgesi/hesap defteri varmis, yayin esnasinda gösterdi.

Canaydin yayin akisinda kimse hakkinda olumsuz konusmadi sadece
kendisi hakkinda iddialari cevapladi. Tecrubeli oldugunu, dernek yönetmek
ile sirket yönetmek arasinda buyuk fark oldugunu dile getirdi.

Posted: Tue Mar 21, 2006 2:01 pm
by Mustafa Dogan
Bence bu 116 milyon $ olayı çok önemli..
Eğer doğruysa o zamanki yönetim namuslu ve dürüst davranmadı demektirki, buda Mehmet Cansun kadrosunun mesuliyeti..
Onca başarısız harcamalara rağmen Canaydın dönemindeki artış 30 milyonsa, bu adam ciddi miktarda da para kazanmış demektir.

Posted: Tue Mar 21, 2006 4:54 pm
by Alpay Dedeoglu
Mustafa Dogan wrote:Bence bu 116 milyon $ olayı çok önemli..
Eğer doğruysa o zamanki yönetim namuslu ve dürüst davranmadı demektirki, buda Mehmet Cansun kadrosunun mesuliyeti..
Onca başarısız harcamalara rağmen Canaydın dönemindeki artış 30 milyonsa, bu adam ciddi miktarda da para kazanmış demektir.
Rakamlari tam aklimda degil ama olay soyle oldu. Cansun devrettiginde
60-70 milyon dolar civarı borc gozukuyordu. Ama Canaydin gorevi devraldiktan sonra , bircok borcun deftere islenmedigi gozuktu. Ilk 1 yil boyunca elinde, kayitlarda gozukmeyen, klup senedi ve cekiyle bir suru insan geldi ve paramizi odeyin dediler . Tabii Kalpakciogluna neden sorulmadi''Yahu sen profesyonel yoneticisin , niye adam gibi tutmadin sunu diye?''. Bunlarla birlikte borcun 100 milyon dolarlara ulastigi soyleniyordu. Ozellikle Jardelin gitmesi yerine gelen adamlarin davalarla birlikte toplam maliyeti
ongorulmemis. Birde tabii ana borc gosterilmis defterde, fakat ihmalkarliklarindan dolayi faizler yokmus deniyor.
Ama ne olursa olsun eger Canaydin Kalpakcioglunu 4 yil boyunca gorevde tuttuysa soyleyecek hicbir seyi yok. Simdi gelip sukadardi, bukadardi diyemez.


Bu arada Sardanin adayligi tehlikede. Cekilebilir. Baskanliga aday olmak icin bazi sartlar var. Belli bir sure uye olmak ve kesintisiz aidat odemek,
sicili temiz olmak falan. Bunlarda gozle gorulur problem varmis.. Hatta teknik olarak Genel Kurula uye olarak dahi
katilamayacagi soyleniyor.