Kultur/Muzik/Sanat

[Kenan Atak]

Cocukken annem ve babam evde hep Mikis Theodorakis'in plaklarini calarlardi. Arada Maria Farantouri, Manos Hadjidakis falan da. Ama bir plak vardi hic unutmam, siyah kapaginda Theodorakis'in yuzu olan, adi Epihany D'Averoff. Pilagi Isvec'e götururken evden kaptim tabii. Dinlerken tuylerimi diken diken yapan bir parca, en sonunda youtube'da buldum (yeni versiyonu Mario Frangoulis söyluyor, uamrim teneke sesli Zivaneli el atmaz bu parcaya da ama bulsa da seslendirecek bu koroyu bulamaz). Bu plagi ve CD'i bulmak imkansiz gibi. Cok az kisi bilir meraklisi disinda. Sözleri bir o kadar guzel. Mutlak dinleyin derim, muzigin zamansizligi ve mekansizligini hissedeceginiz ender parcalardan biri. Insani adeta tanri katina cikaran, en guzel degerleri insana hissettiren bir parca. Ingilizce bilenler ve siire duskun olan ince ruhlu kardeslerim lutfen sözlerini de okusunlar. Acikcasi kolay kolay hicbirseye hayranlik duymam ama bu yunan kulturune, bagrindan felsefeyi, bilimi, sanati cikaran antik Yunan'a resmen hayranim hem de iliklerime kadar. Onlardan ögrenecegimiz cok sey vardi, bir bok alamadik alamadigimiz icinde su an kabile toplumuyuz, cobanlar tarafindan guduluyoruz, kendilerine kendi kendine "liberal aydin" sifati takan cahil vicdansiz eblehlerin de destegi ile.
http://www.youtube.com/watch?v=3kOf5zig ... 1&index=41
---------------------------------------------------------------------
The flowering sea and the mountains in the moon's waning
the great stone close to the Barbary figs and the asphodels
the jar that refused to go dry at the end of the day
and the closed bed by the cypress trees and your hair
golden; the stars of the Swan and that other star, Aldebaran.

I've kept a rein on my life, kept a rein on my life, travelling
among yellow trees in driving rain
on silent slopes loaded with beech leaves,
no fire on their peaks; it's getting dark.
I've kept a rein on my life; on your left hand a line
a scar at your knee, perhaps they exist
on the sand of the past summer perhaps
they remain there where the north wind blew as I hear
an alien voice around the frozen lake.
The faces I see do not ask questions nor does the woman
bent as she walks giving her child the breast.
I climb the mountains; dark ravines; the snow-covered
plain, into the distance stretches the snow-covered plain, they ask nothing
neither time shut up in dumb chapels nor
hands outstretched to beg, nor the roads.
I've kept a rein on my life whispering in a boundless silence
I no longer know how to speak nor how to think; whispers
like the breathing of the cypress tree that night
like the human voice of the night sea on pebbles
like the memory of your voice saying 'happiness'.

I close my eyes looking for the secret meeting-place of the waters
under the ice the sea's smile, the closed wells
groping with my veins for those veins that escape me
there where the water-lilies end and that man
who walks blindly across the snows of silence.
I've kept a rein on my life, with him, looking for the water that touches you
heavy drops on green leaves, on your face
in the empty garden, drops in the motionless reservoir
striking a swan dead in its white wings
living trees and your eyes riveted.

This road has no end, has no relief, however hard you try
to recall your childhood years, those who left, those
lost in sleep, in the graves of the sea,
however much you ask bodies you've loved to stoop
under the harsh branches of the plane trees there
where a ray of the sun, naked, stood still
and a dog leapt and your heart shuddered,
the road has no relief; I've kept a rein on my life.

[Kenan Atak]

Bu da ustteki parcanin Mikis Theodorakis'in sesinden olani. Bendeki bu versiyonu. Dinlerken tuylerim diken diken oluyor.
http://www.youtube.com/watch?v=2YxzApTeJWc

[Kenan Atak]

Termohrasiye adim adim gecen ulkemizde biliyorsunuz Bekir Coskun da tasviye edildi, sira Yilmaz Özdil'de deniliyor ustelik Hurriyet de satilacakmis. Yeni secime dek uzmanlar artik bir iki kalan muhalif yerlerin de tasviye olacagini söyluyorlar, hussuuuu icinde gul kokulari icinde. Yeni yazarlariniz Emre Boköz, Engil Dardic, Nergehan Kalci vs hayirli ugurlu ossun efendim. Ulke kimligini buluyor, pusu kulturunun köklerine dönuluyor. TV'den bakiyorum kulturun hic olmadigi herseyin alisveris merkezleri ve dinsel ögelerin agir bastigi Petrol zengini arap ulkelerine adim adm benzeyen, o degerlerin hakim oldugu bir yer olmaya gidiyor. Dogdugum gune lanet olsun orda. Ne diye mis gibi Balkanlardan gelmis bizimkiler?

[Kenan Atak]

Harika bir yazi. Normalde ibretlik bir gafi yakalamis yazar ama hicbir haysiyeti ve bilgisi kulturu olmayan merkez (artik onlara da yandas demek lazim) ve yandas medyanin kalemleri es gecmis.
http://www.odatv.com/n.php?n=bas-harfle ... 2609101200

[Cengiz Akgun]

Turkiyede Bekir Coskun ve Yilmaz Ozdil de dahil olmak uzere basinda dogru durust bir entelektuel yok. Bunlari yaptiklari laf cambazligi ile laf ebeliginde oteye gitmemekte. Basta koca CHP olmak uzere Anayasada yapilacak degisiklerin neden "hayir" denmesi gerektigine dair mantikli tek tek her maddeyi ele alip irdeleyen bir yazi okudunuz mu? Sadece onlar evet istedi diye hayir deme durtusu ile yapilan laf ebeligi idi ortada yapilan. Neden yapilacak degisikligin yargiyi iktidara baglayacagini sade bir dille anlatabilen var mi idi? Koskaca CHP partisinin lideri referanduma adres konusunda yaptigi zibidilik sonucunda oy bile vermedi ise soylenecek cok soz varken bunlar oturup bakistilar. Ozdil denen kelime oyunu ile karagoz oynatan hergun yarim sayfa tutan kosesinde ne yazdi? Bekir Coskun kendinden once Colgecen'e ayak oyunu atan zibidinin genel yayin muduru oldugu yerde calismayi kendine yedirmisse mustehaktir ona dun olanlar. Bizim hoca aynisini okur doner bir daha okur gibi ayni seyi yazmaktan bikmayanlar kendini yenilemeyenler bu sonuclara katlanacaklar. Durustluk ve dogruluk yetmiyor. Yeldegirmenine savas acar gibi ayni nokta etrafinda donen okuyani sikiyor.

Soruyorum ve adim gibi biliyorum Turkiyede ne evet diyen ne de hayir diyen bu zibidelrin yuzunden neye oy verdiklerini bilip anlamadan sandik basina gittiler. Onca TV kanali RTE ile Gariban Kemali bir araya getiremeyip bir tartisma ortami sunamadilar. RTE gogsunu gere gere Anayasayi degistirmek icin komisyon kurduk gelip bizimle calismadilar. Yaptiklarimizi begenmediklerinde neresini begenmediniz sizin alternatifiniz nedir dedik ortaya somut bir sey koyamadilar. Simdi ne istiyorlar neye neden hayir diyorlar bunu bile aciklamadan yoksunlar demesini bildi. Cevapsiz kaldi. Hicbir TV kanali buna meydan okuyup iste meydan size neden evet neden hayir denmeli gelin halkin onunde tartisin meydalardan birbirinize atip tutmayin demedi diyemedi. Gariban Kemal referandumda oy bile kullanamadi be. Simdi duzulmus mabadin hesabini yapsinlar. Baykal Kurultay istesin.

[Kenan Atak]

Evet abi dogru diyorsun ama konuyu cok iyi bilenlere ve nedenleri ile yanlisliklari teknik olarak anlatacaklara ekranlar kapali bunu da unutmamak lazim. Ben sana gönderdim iki cd iste, orda tek tek anlatiliyordu yanlislar, baskanlik sisteminden tut referandum konusuna kadar, karsilastirmali baska ulkelerden örnekler, onlarin kurumsal yapisi, ve tarihten alintilar, bizdeki tarihsel surec, bizim yapimiz, hesaba katilarak anlatildi o iki cd'de. Böyle bir metin nasil hazirlanir yapici sekilde yol gösterildi. Ne ise yaradi ama zira kimsenin bir fikir platformuna getirilen önerilere katkida bulunmak gibi niyeti yok, bu olmayinca bir fikir gelismiyor ortada bir kez su verilmis saksi bitkisi gibi kaliyor ve sonunda bitki öluyor, ortaya atilan fikrin beyin firtinasinin ölmesi gibi. Hersey temenniler ve beklentilerle gidiyor. Maalesef Kemal K de kalkti Recep beyin muslugu gibi akil almaz sacmaliklarla ugrasti konuyu bilen insanlardan görus bile almadilar. Ama su da var, senin dediklerin olsa Willy Brandt gibi bir politikaci ciksa bu ulkede ne kadar ses getirir o da var. Ulkenin genel egitim seviyesi ilkokul dört, bu bile cok sey söylemege yeter.

[Osman Kiciman]

Ortada ciddi bir acmaz var. Sol halktan kopuk olmak, onları anlamamak ve onların anlayacağı dilden konuşmamakla suçlanıyor. Varoşları bu yüzden kaybetti deniyor. Chp KK liderliğinde tekrar halka inmeye çalıştı. Ama RTE üslubu o kadar aşağılara çekti ki KK da onunla rekabete girmeye çalışınca çuvalladı. Ben KK'nun referandum performansının inanılmaz başarılı olduğunu düşünüyorum. Ama o kadar çok yerde konuşma yaptı ki, af, musluk vs bir sürü yanlış demeci oldu. TVde ise gayet de güzel anlattı gerekçeleri ama artık ülkenin ekseni ciddi anlamda kaydı. Evet diyen yerlerin çoğu artık laiklerin dışlandığı, hor görüldüğü yerler...

Şayet okumadıysanız şu çalışmaya muhakkak göz atın. (Öbür forumdan alıntıdır link)
http://www.osiaf.org.tr/images/basin/pd ... _olmak.pdf

Türkiye siz gitmeden öncekinden çok farklı artık... Yazarların üsluplarını da Kerem'İn dediği eğitim düzeyi ve toplumun yeni eksenini baz alarak değerlendirmek lazim...

[Cengiz Akgun]

Kafasi calisan adam uslup asagi cekildi diye ayni seviyeye inmez. Her ne kadar kodu mu oturtan adam istiyorum diyen hanzo cok olsa da meydandalarda bogurmeden bu isler yapilabilirdi. CHP'nin web sayfasina gidiyorum. Referandum ve Anayasa degisikligi konusunda yazilmis bir rapor ve onerilen degisiklikleri irdeleyen bir analiz yok. Haberler hala buyuk harflerle yaziliyor. Hakikaten cagi yakalamislar bu deyyuslar diyerek hisimla cikiyorum. Bu adamlar muhalefet yapacaklar. Oburleri iyi kotu kafa goz yararak tarikat marikat diyerek organize oluyorlar. Aradaki fark bu.

Bak bugun Yilmaz Ozdil tosunum (benim okudugum yillarda Kabatas lisesinde bir Taskafa vardi. Herifin adini unuttum lakabi hala aklimda. Kosesi icin sectigi resmi gorunce onu hatirladim.) bugunku yazisinin basligi "Yat islet devret." Savarona konusunu islemek icin yaraticiligini konusturmus. Yap yerine Yat. Zeka fiskiriyor hergeleden. Dun de "NIKE'laj" imis baslik. Hakikaten bu yaraticiligi ile o koseyi hak ediyor. Birakin Allah Askina. Eger bunlar ise AKP ile tartisacaklar hic olmasin daha iyi. Ben sahsen boyle birine gazetemde degil kose vermek arkasindan boklu tas atarak kovardim.

Geciniz. Hani Kadinin Kokusundaki Al Pacino'nun Yarbay Slate olarak "Gozlerim gorse elime yangin makinasini alarak gelirdim buraya" dedigi gibi icim yaniyor ve katiliyor.

[Kenan Atak]

Bir partiye ve yazarlara elestiri yapmak kolay ama kendimizi ne kadar elestiriyoruz. Bazen cekici kendi kafamiza cakmakta ve aci gercekleri konusmakta yarar var. Biz birey olarak ne yapiyoruz sabah aksam yllardir son derece möhim futbol konusunda yazmaktan baska. Alta bir haber koyuyorum. Burasi Avrupa ve aradaki sosyal bilinc farki. Biraz öz elestiriyi ögrenmekte yarar var. Tanidigim hemen herkes bu nitelikten muzdarip maalesef.
--------------------------------------------------------------------
Sosyal Avrupa ayakta



PARİS – Avrupa emekçileri isyanda. Dün (29 Eylül) Brüksel’de Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’nun (ASK) çağrısıyla toplanan yaklaşık 100 bin ücretli, AB üyesi hükümetlerin dayattığı kemer sıkma politikasını protesto etti.

30 ayrı ülkeden gelen eylemciler Avrupa Birliği’nin başkentini inletirken, başta İspanya olmak üzere çok sayıda ülkenin emekçileri de Avrupa’da hızla yükselen sosyal adaletsizliğe karşı grev, işgal, yürüyüş gibi eylemler düzenlediler.

Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat’ın 2008 verilerine göre AB üyesi ekonomileri şiddetle çarpan 2009 krizi öncesinde aktif nüfusun yüzde 6.7’si yani 16 milyon işsiz varmış. Bu sayı 2010 Temmuzu’nda 23 milyona yükselmiş. AB’de de yüzde 10’u aşan işsizlik oranı dünyanın diğer gelişmiş bölgelerinde de alışılagelmiş rakamların çok üstüne çıkmış.

Katılım rekor düzeyde


İşsizlik sosyalist bir hükümete sahip İspanya’da bile yüzde 20’ye vurmuş. Bu nedenle dün genel greve giden İspanyollar İrlanda, Portekiz ve Yunanistan ile Avrupa’nın en zayıflayan üyeleri. Öte yandan AB’ye kısa bir süre önce katılan Bulgaristan, Letonya, Macaristan, Romanya gibi ülkeler sözüm ona sosyal Avrupa’ya rağmen yoksulluk boyunduruğundan kurtulamıyor.

Krizin faturasını emekçilere yüklemeye çalışan AB ve üyesi ülke yönetimlerine tepkiler yükseliyor. Dün milyonların desteğinde ciddi bir genel grev yaşayan İspanya’da grevciler arasında kamu çalışanları 8 Haziran’daki katılımlarının üstünde rekor bir düzeye ulaştı. Brüksel ve Madrid’in dışında Atina, Lizbon, Ljublijana, Porto, Roma, Varşova ve Vilna’da kalabalık yürüyüşler olmuş. Önümüzdeki günlerde Bükreş, Paris, Prag ve Sofya’da yeni eylemler yapılması öngörülüyor. Avrupa basınında söyleşileri yayımlanan ASK Genel Sekreteri John Monks, “İktidarı elinde tutan liberal Avrupa, başı her sıkıştığında sosyal Avrupa’dan yemeye, kısmaya çalıştı” şeklinde konuşuyor. Monks, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Aynı çevreler Yunanistan’ın çöküşünden sonra krizin yükünü sadece ücretliler ve tüketicilerden çıkartmaya çalışıyor. Elbette 1929-31 yıllarına dönülsün istemiyoruz. Ama paralarını Monte Carlo, Jersey veya başka vergi cennetlerine kaçıracaklarına geleceğe yatırım yapmaları zorunlu. Avrupa gençler için özel destek programları hazırlamalı, yenilenebilir teknolojiler güçlendirilmeli, yeni sanayi politikaları geliştirilmelidir. Avrupa çapındaki mücadelemiz önümüzdeki gün ve haftalarda yeni boyutlar kazanacaktır.”

[Mert Tokman]

Şayet okumadıysanız şu çalışmaya muhakkak göz atın. (Öbür forumdan alıntıdır link)
http://www.osiaf.org.tr/images/basin/pd ... _olmak.pdf

Bu arastirma raporunu astigin icin tesekkurler Osman - metodolojisinin gecerliligi belki tartisilabilir ama anlatilan olaylarin gercekliginden pek suphe duymuyorum acikcasi. Bana birkez daha dogdugum ulkeye ne kadar yabanci oldugumu hatirlatti okuduklarim.

Benim 20 yasina kadar gordugum Bagdat Caddesi-Kalamis-Bodrum-Kalkan ve Mersin arasina SIKISMIS Turkiye ile bu anlatilan Turkiye arasindaki fark hangi birimlerle olculur bilmem. Tabii ki gazetelerin 2./3. sayfalarinda gordugumuz bazi haberler hep agzimizi acik biraktiriyordu - ama bunlarin bireysel degil kitlesel hareketler oldugunu gormek ve sayilarin her gecen gun artiyor olmasi ve iligililerin/polisin bu olaylara karsi tepkisizligi her gun giderek Iran olmaya dogru gittigimizin bir gostergesi.

Donusu olmayan bir yorungenin icinde dibe dogru gidiyor Turkiye - cekip kurtarmaya calisanlarda gun gectikce azaliyor.

[Kerem Gulec]

“Entellektuel pozu” lafini kendine yazdin demek. Bu da guzel. Entellektuel rolu yapip foruma zarar vermek istemiyorum diyorsun yani. Rol yapmak bence de foruma zarar verir. Yine de bence foruma en buyuk zarari veren hadise bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak ve bunlari hicbir suzgecten gecirmeden kas goz yara yara dile getirmek. Biraz ozelestiri de insanin kucultmez.

Mac basligi altinda yazdiklarima gelince demek istedigim uc asagi bes yukari soyle birsey. Baskalari icin koydugumuz standartlari biraz kendimize de uygulamak lazim. Bekir Coskun ve Yilmaz Ozdil’in yazilarini ayda yilda bir okurum o da bir yerlerde denk gelirse. Ancak onlar kose yazari, keskin zeka gostersinler, derin yazsinlar, burasi futbol forumu ben kahvehane mudavimi gibi argo da konusurum, ona buna isim de takarim (en son ilkokulda rastlamistim bu tip isim takma olaylarina) diyorsan ben buna katilmiyorum. Ayrica biraz objektif olmaktan da zarar gelmez. Galatasaray her sene 34 maciyor, bunlarin asagi yukari 20 sini kazaniyor, 5-6 tanesini de kaybediyor. Nedense kaybettigi her macta “eze eze” yeniliyor, kazandigi her maci da “zorla, balla” kazaniyor. Onun yaninda hicbir yapici elestiri yok. Veya penaltiyla uzaktan yakindan alakasi olmayan, tartisilmasi bile abes bir pozisyonun penalti olduguna insanlari ikna etmek icin ekstra caba gostermek nasil bir mantik? Sonucta konu ister spor olsun, ister siyaset olsun, yazilanlar yazanin aynasi bana gore. Neyse bu konuyu burada kapatiyorum kendi adima.

Konu disindaki yazdiklarina gelince, sozde “entellektuel” kalemlarin parayla satilik oldugu bir ulkede, en azindan bu gibi vatandaslar ruzgara karsi yurumeye calisip, surekli islerini kaybetme tehlikesiyle, sansur baskisi yasiyorlar. Sirf bu bile onlara saygi duymak icin yeterli degil mi? Bir diger hadise; referandumun kabuluyle olacaklarin sonuclari uzerine yalin bir dille onlarca iyi yazi yazildi. Bunlari senin gormemis olman senin ayibin bence, kesinlikle eminim ki yanlis yerlere bakiyorsun. Ornegin cok uzaga da gitmeden Riza Turmen ve Cuneyt Ulsever’in yazilarina bakabilirsin. Teknolijinin bu gunku durumunda bilgiye ulasamamak, insanlarin bilgilendirilmemesi gibi bahaneler cok absurd.(Ulkede tam 23 milyon facebook kulanicisi varmis ve bu kategoride dunyada dorduncuyuz! Toplam nufusa normalize edersek belki de daha yuksekte olabiliriz). Isimize geldiginde bilgiye cok kolay ulasiyoruz gozuktugu uzere. Onu da gectim madem bilgilendirilmedin o veya bu sekilde, fikrin nasil oluyor? Fakat benim kisisel fikrim hadise bilgiye ulasmak, olayi kitlelere duyurmak falan filan da degil. Ornegin “evet” demeye kararli bir insanin 10 gun yuzyuze konussan fikrini degistiremeyebilirsin. (Benzer durum “hayir”cilar icin de soylenebilir belki.) Insanlar takim tutar gibi parti tutuyor. Benim katilmadigim nokta bu kadar teknik bir hadisenin, ustelik tek bir paket seklinde, halk tarafindan sonuca baglanmasi. Ornegin bir referendum yapip, “fluid viscous dampers mi tuned mass dampers mi?” veya “F16 mi F18 mi satin alalim hava kuvvetlerine” seklinde sorular sormak bana gore ayni mantik uc asagi bes yukari. Seksen anayasasinin etkilerini silmek isiyorsan, genis tabanli ve farkli goruslerden uzmanlarin agirlikli oldugu bir organizasyon olusturup uzlasma yoluna gitmek daha mantikli degil mi? Bir diger elestirdigim nokta, bir anayasa degisikligi icin bu kadar pazarlama yapilmasi ve kaynak harcanmasi. Isin ironik tarafi bu paralar insanlarin kendi cebinden cikiyor ama hesap soran, kafa yoran yok bu islere.

CHP’nin elestirilecek cok tarafi oldugu kesin, basta Deniz Baykal ile kemiklestirdigi pek bir ise yaramayan kadrolari. Ama Osman’a katiliyorum, genel baskani kapi kapi dolasip kendine gore bu isin sonuclarini elinden geldigince anlatmaya calisti. Daha ne yapabilir? Web sitesine bilgi koyacak da insanlar gidip bakacak... Bugun Hurriyet, Milliyet, Sabah, Vatan gazetelerini acin, 10 haberden 8’i magazin haberleri. Insanlarin ne okuduklari hakkinda iyi bir turnusol kagidi aslinda. En popular gazetelerin ciddi sayfalarini okumayan insanlar CHP’nin websitesine gidip bu isi mi arastiracak? Yine de Amerika’daki muhalefet partisinin durumu aklima geldikce CHP’yi elestirmeye pek yuzum olmuyor acikcasi. Ulkenin baska derdi yokmus gibi kafayi kurtaja ve gaylere takmislar. En son “Fire Pelosi” sapkalari satip para kazanmaya calisiyorlardi.

Neyse benden bu kadar artik, ortami daha fazla germeyelim. Uyeligim devam ettikce, okuyucu olarak zaman buldukca foruma girerim. Artik pek yazmasalar da zevkle okudugumuz insanlar da var. Neden artik kimsenin yazi yazmadigini da iyi dusunmek lazim. Ben tamamen takimin kotu gitmesiyle ilgili oldugunu sanmiyorum. Cengiz abi de dahil, kalbini kirdigimiz varsa kusura bakmasin.

[Cengiz Akgun]

“Entellektuel pozu” lafini kendine yazdin demek. Bu da guzel. Entellektuel rolu yapip foruma zarar vermek istemiyorum diyorsun yani. Rol yapmak bence de foruma zarar verir. Yine de bence foruma en buyuk zarari veren hadise bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak ve bunlari hicbir suzgecten gecirmeden kas goz yara yara dile getirmek. Biraz ozelestiri de insanin kucultmez.

....

Konuyu buraya cekmisin. Belki daha iyi yer olabilir ama olayi [ek yakip etmeyen neden bahsettigini kime yazdigini pek anlayamayacak. Uzun olmus ordan oraya da atlamissin. Ben burada entelektuel yazi yazarim diye bir iddiada bulunmadim. Ama gazete kosen varsa ve politika uzerine yaziyorsan belli bir entelletuel seviyeyi tutmak lazim ciddiye alinmak icin. Pazar gunku yazisinda senin benim okuyup bilgilenmemi istedigin Yilmaz ozdel biden baslayip sayfayi 570 kusur rakamla doldurmus. Bana verecegi fazla bir bilgi yok. Ayni seyleri everip cevirip matrak sandigi sekilde yazmasi da benim icin fazla ilgi cekici degil.

Referandum konusunda Ulseveri filan da okudum. Hicbiri incir cekirdigini doldurmadi neden evet demenin demokrasiye ve hukukun her seyin ustunde olmasi gerekirken yapilacak degisikliklerin buna verecegi zarar konusunda.

Gandi Kemal (bu lafi kendide cok sevmis) olayi cok guzel aciklamis diyorsun. Osman da oyle demismis. Ama kendisi sapsaligi yuzunden oy bile veremedi. Simdi bunu ne yapacagiz. Bunu birak ana muhalefet partisinin web sitesinde bu degsiklikler icin yazilmis bir analiz bile yok. Ben neden gazete gazete dolasayim. Elbette CHP'nin web sitesine gidecegim. Bu arada Osman'in eferansini en kisa zaanda okuyacagim. Elim daha varmadi.

GS'yin gecen mactaki penaltisini ise mac konusu altinda cevaplarim.

[Kenan Atak]

Yilmaz ozdel biden baslayip sayfayi 570 kusur rakamla doldurmus. Bana verecegi fazla bir bilgi yok. Ayni seyleri everip cevirip matrak sandigi sekilde yazmasi da benim icin fazla ilgi cekici degil.

Herkesin bir tarzi var hele böyle muhalefetin tamamen bastirildigi sindirildigi (12 Eylul'u aratmiyor) bir dönemde DELILSIZ, ISPATSIZ anlamayan icin bir daha söyleyeyim DELILSIZ ISPATSIZ 570 kusur gundur icerde ailelerinden kopartilmis (kimi öldu kimi intihar etti kim kahrindan kanser oldu) insanlarin dramini hic olmazsa dile getirmis, daha baska nasil dile getirecekti? Bu vicdani tas olmus, insan degil, lagimdan cikmis ökuzden beter yaratiklarin bir gram empati duygusunun olmadigi yerde ne diyecekti ya? Mehmet Haberal gibi dunyaca taninan bir bilim adami, bir doktoru babasinin cenazesine bile gitmesine izin vermeyecek kadar ASSAGILIK bir duzene nasil yazi yazacakti? Bunun hukuk disiligini birak insafsizligini nasil dile getirecekti? Abi, senin "ben bilirim, yok yok ben hakliyim" muhabbetin burda bu insanlarin durumundan nilyonlarca defa daha önemsiz. Bu insanlara reva görulen seyi gördukce sinirden ellerim titriyor bir de buna kayitsiz kalanlari gördukce. Insan en azindan kendini onlarin yakinlarinin yerine koyar. Daha neden suclandigini bile bilmeyen yeni dogmus cocugunu iki senedir göremeyen ufacik kizlari perisan insanlara bu forumda empati duygusu beslemeyen varsa zaten o insanliktan cikarak kendisine en buyuk cezayi vermis demektir. Turkiye'de Ilhan Selcuk disinda aydin sifati alacak bir ya da iki yazar cikar mi bu soru isareti elbet ama en son laf söylenecek yazi idi Pazar gunku yazi.

[Cengiz Akgun]

Yilmaz ozdel biden baslayip sayfayi 570 kusur rakamla doldurmus. Bana verecegi fazla bir bilgi yok. Ayni seyleri everip cevirip matrak sandigi sekilde yazmasi da benim icin fazla ilgi cekici degil.

Herkesin bir tarzi var hele böyle muhalefetin tamamen bastirildigi sindirildigi (12 Eylul'u aratmiyor) bir dönemde DELILSIZ, ISPATSIZ anlamayan icin bir daha söyleyeyim DELILSIZ ISPATSIZ 570 kusur gundur icerde ailelerinden kopartilmis (kimi öldu kimi intihar etti kim kahrindan kanser oldu) insanlarin dramini hic olmazsa dile getirmis, daha baska nasil dile getirecekti? ......

Bu still ile bos sayfayi doldurmak yerine (ogrendigim kadari le bunun bir de TV show'u varmis) gazetecilier cemiyeti, basin ve yayin muhabirleri ile Slivride hergun sivil bir toplanti icin on ayak olabilinir. Gandi koskoca Britanya'yi sivil pretosto ile dize getirdi be. Onlar silahsiz insanlarin ustune ates acip kafalarini sopa ile kirarak o devirde rezil oldular. Bunu "show" yapmak icin yapmadi. Denizden tuz cikaramazsiniz dediler o denizden tuz cikardi. Iplik yapip kumas dokuyamazsiniz dediler cikrikla ip yapti.

Mustafa Balbay ve arkadasi diger gazeteci icin Babaali'yi dize getirip gazete cikartirmamaya kadar yolu var bu isin. 574 gun beklenecegine. Boyle sayfaya 1-den 574 yazmak ile bir is yapildigini saniyorsaniz benim icin hava hos. Her gazetenin yazi isleri muduru var bunlar gazeteciler cemiyetinin uyesi. Hergun bu gazetelerin onunde gosteri yapip uyeleriniz yargilanmadan 574 gundur hapiste size nasil buna goze yumarsiniz diye o gazetede calisanlarla dayanismayi yapamiyorlarsa biraksinlar bu meslegi. Ulan bir bisikletci bile Kanser icin milyonlarin bilegine sari band taktdirdi be. Bana soylettirme Kerem? Bu adamlar adam olsa bir kibrit de sen cak gibi butun Turkiyeye bileginde siyah band taktirtirlar. Ankarda TBMM onunde bunu takmayan milletvekeline demek siz bir insanin ne ile suclandigi belli olmadan aylarca hapiste yatmasina razisiniz diye hergun bunlari afise etmek varken sen kalk 1-den 574'e kadar yazip sayfayi doldur. Bak bunlar ayak ustu benim aklima gelenler.

Ikincisi muhalefet nasil bastiriliyor? Gandi Kemal Silivride mesnetsiz ne ile suclandigi belli olmayanlar icin ne yapti da bastirdilar. Taksim'e mi yurudu. Silivride meydanda toplanti mi duzenledi? Ankarda Ulusta bu konuda miting mi duzenledi? Adalet bakanligina siyah celenk mi koydu. Hangisini yapti ya da yapabildi?

Edit: Aha simdi eve gitmeden okudum yarinki yazisini. O da bir bilezik yazmis. Clinton'da gormus ama hala uyanamamis.

[Kenan Atak]

Bu still ile bos sayfayi doldurmak yerine (ogrendigim kadari le bunun bir de TV show'u varmis) gazetecilier cemiyeti, basin ve yayin muhabirleri ile Slivride hergun sivil bir toplanti icin on ayak olabilinir. Gandi koskoca Britanya'yi sivil pretosto ile dize getirdi be. Onlar silahsiz insanlarin ustune ates acip kafalarini sopa ile kirarak o devirde rezil oldular. Bunu "show" yapmak icin yapmadi. Denizden tuz cikaramazsiniz dediler o denizden tuz cikardi. Iplik yapip kumas dokuyamazsiniz dediler cikrikla ip yapti.

Mustafa Balbay ve arkadasi diger gazeteci icin Babaali'yi dize getirip gazete cikartirmaya kadar yolu var bu isin. 574 gun beklenecegine. Boyle sayfaya 1-den 574 yazmak ile bir is yapildigini saniyorsaniz benim icin hava hos.

Bak bu dediklerine katiliyorum abi, aslinda akillica organize olunmama, aydin yazar eksikligi konularinda da dediklerine en ufak bir itirazim yok. Senin elestirmek icin elestirmedigini de biliyorum özellikle ustte yazdiklarinla (ve devaminda TBMM'de yapilmasi gerekenler kisminda) neden bunlari elestirdigini iyi koymussun ortaya. Bunlar benim de defalarca dedigim seyler. Biliyorum bu kadar basirestsiz ve ahmakca evet evet ahmakca muhalefet yapilmasina isyan ediyorsun. Ellerinde tonla malzeme varken hala Recep beyin muslugu, Recep bey asagi Recep bey yukari tarzi abidik gubidik, komedi ötesi rezil rusva muhalefete ben de acaip öfkeliyim. Bu isyan bende de var. Ama bir de su yani var, Anayasa degisikligi konusunda konunun teknik yönunu (zaten teknik bir konu) ciddi sekilde elestiren insanlar ciksa gene malum kesimde ne etkisi olacak? Belki evet diyen bir yuzde 2-3'luk kesimi etkiler o kadar. Geri kalanlarda en ufak bir etkisi olmayacak ki. Asil acmaz burda. Turkiye cok ilginc bir yer, 600 senelik despot padisahlik sopasi ile inim inim inlemis insanlar, ne olursa olsun yaprak kimildamiyor bu ulkede. Basbakan ciksa ve canli yayinda 'ey yuce ve necip milletim' dedikten sonra pantalonu fora edip meclis kurusune cartt diye sicsa bile yaprak kimildamaz bu ulkede. Yahu Balbay hakime soruyor, hakim bey lutfen sucumuzu söyleyin diyor hakimin cevabi sirita sirita 'siz bilirsiniz sucunuzu' oluyor. http://www.nethaber.com/Haber/162859/Mu ... IN-BUYUYOR Ne yapabilirsin böyle durumda? Korkunc bir durum. Avci'ya yaptiklarini gördun komik ötesi artik ama oluyor biliyorlar ki en ufak bir tepki olmaz bu Aziz Yildirim icin aclik grevi yapilan, Q7'i 30 bin kisi havalimaninda karsilayan ulkede.

Hazir aklima gelmisken burdan libos tayfasina ve iktidara bir cagri yapiyorum: Bilimin en saglam teorilerinden evrim teorisi ve maddenin atom teorisini de yuce milletin onayina sunsunlar. Bu kavmi necip ezici bir cogunlukla Darwin'e de gelmis gecmis tum anli sanli fizikcilere de samari öyle bir indirir ki biz buna millet iradesi deriz. Ne o öyle haddini bilmez secckinci bilim adamlari egitime yön verecek? Millet vereceh millet! Millet evrim teorisine inanmiyorsa okutulmayacah gardasim. Haa bu arada vergileri de bu yuce milletin oylamasina acalim. Ne öyle vergi mergi bu yuce millet vergi olmasin diyorsa vergiler de kalkar. Hatta ve hatta Anayasa Mahhkemesi uyeliklerine de 10-20 sene dirsek curutmus hukukculari niye korlar? Koy milletin adamlarini, gabzimal, gahya, gaportaci, manav vesaire Atanmis degil secilmis olacak öyle degil mi? Hayatinda tek hukuk kitabi okumamis adam öyle buyurduysa boynumuz kildan incedir!

*Bu arada sana da dedim diger arkadaslara da, Turkiye'nin bugununu görmek ve anlamak isteyen Niyazi Berkes'in tum eserlerini okusun derim. Turkiye'nin yetistirdigi ender aydinlardan ve senelerce McGill'de profluk yapti rahmetli. Özellikle Turkiye iktisat tarihi Osmanli'nin tum yapisini ve örgutlenmesini cok guzel anlatiyor. Adam sosyolojik degerlendirmelerde de tarihsel ekonomik faktörleri ve yapiyi sahane anlatiyor. Batiyi da cok guzel anlatiyor. Bana göre abartisiz Turkiye'nin Max Weber'i.