Maclardan sonra sabahlara kadar kim nasil vurdu hakem ne yapti falan filan gibi programlarinin (Telegol gibi mesela) canina ot tikamislar. Ben en cok NTV'deki en ciddi olan Ridvanli olana uzuldum. Telegol'e Erman'i filan dahil etmisler ama nafile. Cunlu mac ozet goruntuleri Sali gununden once yayin kurulusundan verilmiyeckmis. Fotograflarla idare ediyorlar. Buna baslica sebeb buyuk takimlarin kendi TV'lerini sebeb gosteriyorlar. Once onlar kendi maclarini inceleyip kendi taraftarlarindan topladiklari paranin karsiligi olarak sunacaklarmis.
Bana sorarsaniz iyi olmus. NTV bence programni Sali yapsin. Oburleri de Erman'a filan tonla para kaptirip issiz gucsuzu her hafta sonu sabaha kadar tutmanin para etmedigini gorsunler.
Bu Srdar Ulueren tam bir odun. Bunlar bu memeleyde amudu ile gouruyorlar ya gerisi yalan.
Futbol Programlari
Moderator: Staff
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Futbol Programlari
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Futbol Programlari
Dun biraz Telegol'e baktim. Tam bir komedi. Ayni olay saatlerce tartisiliyor. $ kisi once hep bir agizda sonra tek tek fikirlerini soyluyorlar. Sonra yeniden ayni konuda baska bir tartisma basliyor. Ben gulmek icin seyrediyorum. En komik buldugum yer gecen Carsamba Toroglu'nun cam masayi kirmasindaki olayin hikmeti idi. Herkez nazar konsunda birlesti. Ziya ben uzaktan degil yakindan olanlarin nazarina inanairim dedi. Bunun uzerine "ne demek istiyorsun, yani Ahmet hoca'nin mi nazari" dediler. Ziya ben onu demedim, belki benimki degmistir dediklerinde Cakar dayanamadi. Ben soyleyim benim nazarim bu dedi. Ustume kuma gibi geldi elbette bozuldum Allahin bildigini kuldan saklamam ben soylerim boyle dedi. Derken Toroglu olumden dondu olayi atildi. O da bileklik olmasi belki bilekten gitmistim ama sah damarimda kesilebilirdi dedi. Kollarina ellerine baktilar. Ziya "yahu batik kalyon gibisin bu ne kadar mucevver boyle takip takistirmissin" dediginde ben de gittim. Hakkikaten gumus bilezikler her parmakta bir yuzuk. Gerci sircali evde aturup tas atiyorum ama ne yapayim Ziya guldurdu beni.
FB'li Ziya'yi futbolcu iken de severdim. Efendi adamdi. Bir Bulgaristan ya da Romanya mi simdi hatirlayamiyacagim bir macta havadan gelen topu ayaginin ici ile kepce gibi alisini gordum ki hayran olmustum.
Ama bu mac ozetlerini alamamalari artik adamlari animasyona filan itmis ki isleri zor.
Bugun de Sansal'in programini gordum. Adi hala Maraton mu bilmiyorum. Galiba bu adi artik kullanmiyorlar. Denizli ile ikisi asil isi yapiyor. Bir Alman bulmuslar. O da Almanca yorum yapiyor. Ciddiyet gelmis. Gayet modern bir studyo kurulmus. Bir de bayagi guzel bir kadini seyircilerden gelen soru ve istekler icin kullaniyorlar. Bak bunu cok daha begendim. Birincisi bu genc ve guzel hanim alisilmisin disinda yosma degil. Ikincisi bu sunus ve konusma konuda egitimi var. Basit is gibi gozukse de tane tane konusabilen, yilismadan agizi laf yapiyor. Okumasi sunusu profesyonelce. Aferin! Neydi o Burcu Esmersoy filan gibileri. Ilk defa eline yuzune bakilir ama kulturlu bir hanimi sadece gogus ve bacak gostersin diye degil ayni zamanda bir katkida bulunsun diye dusunmusler. Cesni katmis. Ha ileride havaya girer bu yoldan cikarsa orasi baska.
FB'li Ziya'yi futbolcu iken de severdim. Efendi adamdi. Bir Bulgaristan ya da Romanya mi simdi hatirlayamiyacagim bir macta havadan gelen topu ayaginin ici ile kepce gibi alisini gordum ki hayran olmustum.
Ama bu mac ozetlerini alamamalari artik adamlari animasyona filan itmis ki isleri zor.
Bugun de Sansal'in programini gordum. Adi hala Maraton mu bilmiyorum. Galiba bu adi artik kullanmiyorlar. Denizli ile ikisi asil isi yapiyor. Bir Alman bulmuslar. O da Almanca yorum yapiyor. Ciddiyet gelmis. Gayet modern bir studyo kurulmus. Bir de bayagi guzel bir kadini seyircilerden gelen soru ve istekler icin kullaniyorlar. Bak bunu cok daha begendim. Birincisi bu genc ve guzel hanim alisilmisin disinda yosma degil. Ikincisi bu sunus ve konusma konuda egitimi var. Basit is gibi gozukse de tane tane konusabilen, yilismadan agizi laf yapiyor. Okumasi sunusu profesyonelce. Aferin! Neydi o Burcu Esmersoy filan gibileri. Ilk defa eline yuzune bakilir ama kulturlu bir hanimi sadece gogus ve bacak gostersin diye degil ayni zamanda bir katkida bulunsun diye dusunmusler. Cesni katmis. Ha ileride havaya girer bu yoldan cikarsa orasi baska.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Futbol Programlari
Ya sinirleniyorsan seyretme denilecek. Telegol'e bugun $orola kilikli Murat Celik'i cikarmislar. Bu zavalliyi tekerlekci ile kapistigim websalaklarindan tanirim. Bir adim ilerleme yok. Abdullah Avci GS onunde sut dokmus kedi oluyormus ama BJK onunde aslan kesiliyormus. Bundan BJK'lilar cok sikayetci imis. Bu kafa ile bu herifler klup yoneticiligi filan yapiyorlar. BJK'lilar boyle dusunup Avci'ya bu yuzden tepki koyuyorlarmis. Bu sesi ve mimikleri zaman zaman kadinsi olana neden tepki koymazlar acaba? Ben de bundan suphelendim mesela. Ne olacak simdi?
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 156
- Joined: Sun Aug 24, 2008 9:30 pm
Re: Futbol Programlari
Şu komediye bakar mısınız Tahir Kum yazmış,
"Yine Son Kale programındayız!..
Bir tarafta vücuduna 7 ayrı bıçak darbesi almış, ameliyattan çıkmış teknik direktör Yüksel Yeşilova... Diğer tarafta Çiçek Pasajı’ndan çıkıp stüdyoya gelmiş (!) yorumcu Erman Toroğlu...
Yüksel hoca, savunmasını yapmak için programa bağlanıyor... İlginç olan ne Toroğlu ne Reha Muhtar ne Ahmet Çakar bir “Geçmiş olsun hocam, durumunuz nasıl?” deme tenezzülü göstermiyor!.. 7 ayrı bıçak darbesi almış o teknik direktöre, hakaretleriyle bir bıçak darbesi de onlar saplıyor.
Öyle ki, hocanın fotoğrafı ekrana konduğunda Toroğlu, bir Çakar’a bir ekrandaki Yüksel hocanın fotoğrafına bakıp “Ahmet, hakikaten de bunda .... tipi var!” dercesine bıyık altından pis pis gülüyor. İşte sonrası...
Toroğlu : Sizin teknik direktörlük diplomanız ne?
- A diploması
Toroğlu: Peki Mersin İdmanyurdu’nu nereden buldunuz, siz mi buldunuz, onlar mı sizi buldu ?
-Hocam bu nasıl soru ?
Toroğlu: Orada teknik direktörlük yapmak için kimi buldun, kimi aracı soktun?
-Kimseyi sokmadım.
Toroğlu: Haaa! Onlar seni buldular ha, çok başarılı olduğun için öyle mi?
- Bilmiyorum, onu başkanımıza sorsanıza ?
Muhtar: Peki hocam sağlık durumunuz nedir ?
- Yeni ameliyattan çıktım.
Çakar: Ne ameliyatı ya, anestezi mi narkoz mu oldunuz?
- Evet. 7-8 bıçak yarası var vücudumda. Ameliyat oldum.
Toroğlu: Peki 7-8 bıçak yiyene kadar hiç tepki göstermediniz mi?
- Bu ne biçim soru ya...
Toroğlu: Sayın valim “Sadece sıyrık var” dedi de, ilginç geldi...
- O zaman valim tam bilgi alamamış.
Toroğlu: Siz bu futbol aleminde kalmaya devam edecek misiniz?
- Bu ne biçim soru.
Toroğlu: O biçim soru...
Toroğlu: Yüksel bey siz bir yerde futbol oynadınız mı?
- Hayır oynamadım efendim.
Toroğlu: Peki futbol oynamamışsın, hakemlik yapmamışsın nereden çıktın be kardeşim?
- Anlamıyor musunuz beni.
Toroğlu: Ya kardeşim sen gittin Romanya’dan dandik bir diploma mı aldın kardeşim?
- Ya nasıl konuşuyorsunuz...
Çakar: Yüksel bey siz şu anda otelde misiniz?
- Ameliyattan çıktım diyorum size daha yeni, yoğun bakımdayım siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?
Çakar: Bana bak bana bi defa sen adam gibi konuş. Bu biiir. İki; bir defa yalan söylüyorsun, ameliyattan çıkmış bir adama cep telefonu vermezler.
Toroğlu: Sende kabahat yok seni oraya Mersin’e teknik direktör yapanda kabahat. Onu bir bulsam da konuşsam.
Yardımcı antrenör: Hocam ameliyattan çıktı, narkozun etkisinde lütfen böyle yapmayın.
Çakar: Siz kimi kandırıyorsunuz, ne ameliyatı ne narkozu, siz bizi aptal mı zannediyorsunuz, ameliyattan çıkmışmış...
Ve ardından Samsun Valisi Hüseyin Aksoy programa bağlanarak Yüksel Yeşilova’nın ciddi bir ameliyat geçirdiğini ve vücudunda 7 ayrı yerden bıçak darbesi aldığını doğrular. Toroğlu ve arkadaşları bir anda “moroğlu” oluverir!
Çıt çıkmaz stüdyodaki üç efsane yorumcudan. Özür de dileme ihtiyacı duymazlar.
Toroğlu’nun “dandik diplomalı” muamelesi yaptığı o teknik adam... Üç lisan bilen, Romanya 2. lig şampiyonluğu yaşamış, Türkiye’de 2, Almanya’da 1, Romanya’da 3 takımda teknik direktörlük yapmış, Hollanda’dan kondisyoner öğretmenlik diploması almış, UEFA Pro A lisansı bir teknik adamdır.
Kaldı ki kariyerinde bunlar da olmayabilirdi.
Teknik direktörlüğü, kariyeri, tecrübesi her şey bir tarafa...
7 bıçak darbesi yemiş, ölümle burun buruna gelmiş, iki saat ameliyatta kalmış, hala acı çeken bir insan o... İnsanda biraz vicdan olur...
Toroğlu, 10 dakika öncesi Yüksel Yeşilova’nın yeğeni Murat’ın “O bir zamanlar minibüs şöförüydü” demesinden yola çıkarak hiç tanımadığı bir teknik adama karşılık “dandik teknik adam” muamelesi yapma gereği duyar.
“Minübüs şöröfünden de teknik direktör olur mu?” dercesine ona hakaret üstüne hakaret eder... Belki de birilerinin kendisine, “Kabzımaldan da televizyon spor yorumcusu olur mu?” yaklaşımlarından esinlenerek bu yorumu yapmıştır; bilemeyiz!..
Belki de o Toroğlu, fırsatını bulsaydı, tercümanlıktan gelmiş Mourinho’ya da, mutlaka teknik adam Yüksel Yeşilova’ya yaptığı muameleyi yapardı! Öyle ya... Moruinho’ya da aynı soruları sorardı... “Futbol oynamamışsın be adam, nereden çıktın sen, kimi araya soktun da o takımın başına gittin” derdi...
Şaşırmam.
Yazıklar olsun...
Ama asıl yazık; Toroğlu’nun hocasına, camiasına, dahası kendilerine “Seni oraya hoca yapanın ....!” diyerek hakaret ettiği, aşağıladığı bir yerde sessiz kalan o Mersin İdmanyurdu başkanı ve yönetimine...
"Yine Son Kale programındayız!..
Bir tarafta vücuduna 7 ayrı bıçak darbesi almış, ameliyattan çıkmış teknik direktör Yüksel Yeşilova... Diğer tarafta Çiçek Pasajı’ndan çıkıp stüdyoya gelmiş (!) yorumcu Erman Toroğlu...
Yüksel hoca, savunmasını yapmak için programa bağlanıyor... İlginç olan ne Toroğlu ne Reha Muhtar ne Ahmet Çakar bir “Geçmiş olsun hocam, durumunuz nasıl?” deme tenezzülü göstermiyor!.. 7 ayrı bıçak darbesi almış o teknik direktöre, hakaretleriyle bir bıçak darbesi de onlar saplıyor.
Öyle ki, hocanın fotoğrafı ekrana konduğunda Toroğlu, bir Çakar’a bir ekrandaki Yüksel hocanın fotoğrafına bakıp “Ahmet, hakikaten de bunda .... tipi var!” dercesine bıyık altından pis pis gülüyor. İşte sonrası...
Toroğlu : Sizin teknik direktörlük diplomanız ne?
- A diploması
Toroğlu: Peki Mersin İdmanyurdu’nu nereden buldunuz, siz mi buldunuz, onlar mı sizi buldu ?
-Hocam bu nasıl soru ?
Toroğlu: Orada teknik direktörlük yapmak için kimi buldun, kimi aracı soktun?
-Kimseyi sokmadım.
Toroğlu: Haaa! Onlar seni buldular ha, çok başarılı olduğun için öyle mi?
- Bilmiyorum, onu başkanımıza sorsanıza ?
Muhtar: Peki hocam sağlık durumunuz nedir ?
- Yeni ameliyattan çıktım.
Çakar: Ne ameliyatı ya, anestezi mi narkoz mu oldunuz?
- Evet. 7-8 bıçak yarası var vücudumda. Ameliyat oldum.
Toroğlu: Peki 7-8 bıçak yiyene kadar hiç tepki göstermediniz mi?
- Bu ne biçim soru ya...
Toroğlu: Sayın valim “Sadece sıyrık var” dedi de, ilginç geldi...
- O zaman valim tam bilgi alamamış.
Toroğlu: Siz bu futbol aleminde kalmaya devam edecek misiniz?
- Bu ne biçim soru.
Toroğlu: O biçim soru...
Toroğlu: Yüksel bey siz bir yerde futbol oynadınız mı?
- Hayır oynamadım efendim.
Toroğlu: Peki futbol oynamamışsın, hakemlik yapmamışsın nereden çıktın be kardeşim?
- Anlamıyor musunuz beni.
Toroğlu: Ya kardeşim sen gittin Romanya’dan dandik bir diploma mı aldın kardeşim?
- Ya nasıl konuşuyorsunuz...
Çakar: Yüksel bey siz şu anda otelde misiniz?
- Ameliyattan çıktım diyorum size daha yeni, yoğun bakımdayım siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?
Çakar: Bana bak bana bi defa sen adam gibi konuş. Bu biiir. İki; bir defa yalan söylüyorsun, ameliyattan çıkmış bir adama cep telefonu vermezler.
Toroğlu: Sende kabahat yok seni oraya Mersin’e teknik direktör yapanda kabahat. Onu bir bulsam da konuşsam.
Yardımcı antrenör: Hocam ameliyattan çıktı, narkozun etkisinde lütfen böyle yapmayın.
Çakar: Siz kimi kandırıyorsunuz, ne ameliyatı ne narkozu, siz bizi aptal mı zannediyorsunuz, ameliyattan çıkmışmış...
Ve ardından Samsun Valisi Hüseyin Aksoy programa bağlanarak Yüksel Yeşilova’nın ciddi bir ameliyat geçirdiğini ve vücudunda 7 ayrı yerden bıçak darbesi aldığını doğrular. Toroğlu ve arkadaşları bir anda “moroğlu” oluverir!
Çıt çıkmaz stüdyodaki üç efsane yorumcudan. Özür de dileme ihtiyacı duymazlar.
Toroğlu’nun “dandik diplomalı” muamelesi yaptığı o teknik adam... Üç lisan bilen, Romanya 2. lig şampiyonluğu yaşamış, Türkiye’de 2, Almanya’da 1, Romanya’da 3 takımda teknik direktörlük yapmış, Hollanda’dan kondisyoner öğretmenlik diploması almış, UEFA Pro A lisansı bir teknik adamdır.
Kaldı ki kariyerinde bunlar da olmayabilirdi.
Teknik direktörlüğü, kariyeri, tecrübesi her şey bir tarafa...
7 bıçak darbesi yemiş, ölümle burun buruna gelmiş, iki saat ameliyatta kalmış, hala acı çeken bir insan o... İnsanda biraz vicdan olur...
Toroğlu, 10 dakika öncesi Yüksel Yeşilova’nın yeğeni Murat’ın “O bir zamanlar minibüs şöförüydü” demesinden yola çıkarak hiç tanımadığı bir teknik adama karşılık “dandik teknik adam” muamelesi yapma gereği duyar.
“Minübüs şöröfünden de teknik direktör olur mu?” dercesine ona hakaret üstüne hakaret eder... Belki de birilerinin kendisine, “Kabzımaldan da televizyon spor yorumcusu olur mu?” yaklaşımlarından esinlenerek bu yorumu yapmıştır; bilemeyiz!..
Belki de o Toroğlu, fırsatını bulsaydı, tercümanlıktan gelmiş Mourinho’ya da, mutlaka teknik adam Yüksel Yeşilova’ya yaptığı muameleyi yapardı! Öyle ya... Moruinho’ya da aynı soruları sorardı... “Futbol oynamamışsın be adam, nereden çıktın sen, kimi araya soktun da o takımın başına gittin” derdi...
Şaşırmam.
Yazıklar olsun...
Ama asıl yazık; Toroğlu’nun hocasına, camiasına, dahası kendilerine “Seni oraya hoca yapanın ....!” diyerek hakaret ettiği, aşağıladığı bir yerde sessiz kalan o Mersin İdmanyurdu başkanı ve yönetimine...
-
- Posts: 27
- Joined: Tue Sep 07, 2010 11:58 pm
- Contact:
Re: Futbol Programlari
Bu konuda senelerdir degisen birsey, isim vermeyecegim ve benzer bir yorumcu Istanbul'da Ulus'ta oturuyor, sansa 2 sene once falan berberde denk geldim, biraz ilerde sacini kestiriyordu, muhtemelen vocabulary range'i yaklasik 100-150 oldugu icin devamli her lafa ana avrat bir kufur sokuyordu, hatta bir ara "dun gece programi izlediniz mi? Bilmemkime nasil lafi s... " guzel yorumlar yapiyordu. Burada yapilacak en guzel sey bu insanlari dinlememek, okumamak, vb prim vermemek. Obur tarafa baktiginiz zaman Ugur Meleke, Mehmet Ozkan, Ali Ece gibi rating kaygisi cok daha az, futbol bilgisi cok daha yuksek kisiler var, bir de ozellikle Asya ligini takip eden Tunc (soyadini hatirlayamadim) var ki dinlemek gercekten buyuk keyif.
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Futbol Programlari
Bu programlara sasirmayin, milli irade seviyor bu adamlari, ayila bayila izliyorlar ulkeyi yönetenler de benzer uslupta. Reha Muhtar denen adam Kopenhag'ta taraftarimizin ingilizlerden essek sudan gelene, ultraslan'in davulu tokmagi Tivoli'de birakip tavsan gibi kacana kadar dayak yedigi gun Kopenhag'ta insanlari kiskirtiyordu simdi köse yazari olmus, yarin da ekonomi yazar, ondan sonra astronomi yazar hatta evrim teorisi hakkinda da yazar. 2-3 sene evvel de Del Bosque icin bu adam futbol bilmiyor Yeniköy kasabi diyordu. Utanma arlanma falan yok, cehalet garip bir cesaret ve pervasizlik vermis insanlara. Bu programlar ve orda konusanlar sokagin aynasi o yuzden hic sasirmayin.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 6299
- Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
- Location: Alisamiyene 10 dk
- Contact:
Re: Futbol Programlari
Zamanında "Genelkurmay başkanı dediğin kodunmu oturtmalı hocam" diye kabzımal 7-8 yerinden bıçaklanmış adama "Kimi araya soktunda hoca oldun bu takıma? diyor şimdi. İnsanın özünde hanzoluk olunca darbecide olur edepsizde.
Reha'da aynı bok ya neyse! Çakar zaten adam değilde, yediği kurşunların hatırına itibar göryor. Ama merak ettiğim iki şey var. Birincisi bu programı kim zahmet edip izliyor. İkincisi, kafayı çekip mi programa çıkıyorlar yoksa program bitene kadar sabredebiliyorlar mı?
Reha'da aynı bok ya neyse! Çakar zaten adam değilde, yediği kurşunların hatırına itibar göryor. Ama merak ettiğim iki şey var. Birincisi bu programı kim zahmet edip izliyor. İkincisi, kafayı çekip mi programa çıkıyorlar yoksa program bitene kadar sabredebiliyorlar mı?