3-5 gun is seyahatindeydim, oncesinde baslamisti forumda problem,
dilimiz dondugunce yumusatalim, arayi bulalim falan dedik ama foruma giremedigimiz zamanda kiyamet kopmus, hatta ayrilip yeni form bile kurulmus. Hayirli olsun, bu sefer gidenler üzdü beni, gecen seferin aksine.
Ben o forumu gider okurum fakat sadece burada yazarim. Bu kadar emegimiz ve mazimiz var bu forumda, bir aidat hissimiz var, adminlere karsi da gecmisle ilgili bir takim karar ve duruslari sebebiyle vefamiz.
Bu konuyla ilgili bende yazacaktim fakat her taraf kilitlenmis, uzatmayalim. Cok kisa gorusum Ali Gursel'e Ozana haksizlik yapilmis.
Bu forumun ozelligi Galatasaray Kurumlariyla hicbir organik bagi bulunmayan, cogu yurtdisinda yasayan , burada yasayanlarinda belli bir seviyede olan , ve belli bir seviyede yazmaya gayret eden insanlardan olusan , en eski, en akilci ve objektif forum olmasi. Disarida olmak iyide , cok disarida olupta eksik/az bilgiyle bazen sinirlendirici seviyeye cikacak sekilde sarkastik yaklasmak, Turkiyede her sey cok kotu, GSdede oyle, elestirinin dibine vuralim, biz iyilik yapiyoruz esasinda ortaligi karartalim yaklasimini sevmiyorum , bu yanilgiya dusuyoruz. Polyannacilik demiyorum, ama Gargamellik' te hic degil.
Ozanla bircok konuda anlasamasakta (hatta su anki antrenör felsefesi dahil) ve farkli dusunup tartissakta ve ileridede cok tartisacak olsakta, uslubuda sert olsada (akilsiz celiskiye karsi kiricida olsa) , diyebilirim ki kendi ana felsefemde en cok yakin oldugum arkadaslardan birisi. Nerede olursak olalim akilciligimiz ve objektiligimiz kadar, taa cocuktan beri yetistigimiz o tribunlerin GS sevgisini ve destegini, bir sporcuymusuzcasina bagliligimizi, mucadele azmimizi ve iyimserligimizi, ve bir yoneticisiymiscesinede empatimizi ve pragmatizmimizi korumamiz
gerekir. Ozani bu yuzden takdir ediyorum. Ayni zamanda bir muhendis, taraftar, sporcu ve yonetici gibi dusunuyor ve yaziyor. Tabii son zamanlarda sunuda gordum , mizahi ve zevk aldigimiz konularida paylasmak ustune isin sosu oluyor, mutlaka eklenmeli.
Gelelim maca.. Skibbenin olmayacagini dair uzun zamandir daha sene basindan itibaren sebep sonuc iliskilerini tanimlayarak yaziyoruz,kendisinin beceri ve yonetim yanlisliklarinin ve eksikliklerinin en son cigirindan cikip lastigi patlattigi mac olmustur. Bordeaux macinda Skibbe korunmalidir.
Cunku degisik bir anlayisla oynatmaktadir ve bu bozulmamalidir. Biz Khalkedonun guzide klubu degiliz, gecmisimiz ve geleneklerimiz var. GS'yi gunluk basari icin degil, uzun soluklu felsefesi icin tercih ediyoruz.
Avrupadan elendigimiz gun ve ligte CL sansindan aritmetik olarak koptugumuz gun, GS ananesine aykiri olarak Skibbe devri bitirilmeli , onumuzdeki yil icin calismalar baslamalidir fakat daha oncesinde degil.
Bu yilla ilgili dersler cikmistir:
1-Adnan Sezginin bizzat varligi antrenor konusunda surekli ikilem yaratacaktir. Zayif ve memur antrenor AS ile gecinir , fakat takima hakim olmaz, terside AS ile gecinemez. Onun konumundaki yoneticinin esas gorevi MHK ve TFF icinde GSnin konumunu guclendirmelidir. Esas basarisizligi bu konudadir. Bunu yapabilecek adam gelmeli.
2-)Cok iyi niyetli Haluk Ustunel kardesimizde , artik bilgisayar futbol oyunu oynar gibi birsuru yasli yabanci toplamamali , 28-34 yas arasi cook profesyonel, sakatligi olan lejyonerden ancak takim dengesini bozmayacak 1-2 tanesini transfer etmeli, diger kontenjan icin ise takima uyumlu olabilecek nisbeten gencler tercih edilmelidir. Bu kadroda Kewell(+2 kismi icin), Baros ve Sanctis disinda yabanci oyuncular yapiya ve dokuya uymayip, kazandirdiklarindan daha fazla maci takim dengesini bozarak kaybettirdiklerinden yollanmalidirlar.
3-) Antrenor seciminde Turkiye gercegine adapte olabilecek tatli-sert, otoriter ve algilamasi yuksek adamlar secilmelidir. Adnan Polatin artik gelecek vaadeden utopik kendi Alman antrenorunu yaratma sevdasi bitmelidir cunku esek olan artik Saftig ve Skibbe tecrubelerinden bir sonuc cikarir. Kendi icinden yildiz antrenor yaratmak istiyorsanda , kendi bunyene adapte olabilecek ve adaptasyon/kavrama/algilamasi yuksek antrenore recete verilip ''iste su mantalitede oynatacaksin'' deyip recete verilmeli. Mesela Skibbeyi getirmektense, Hagiye soyle oynatabilirsen gel denilmeli, ona uygunda transfer yapilmalidir. Aslolan Almanyada o futbolu oynatmasi degil, temel bazi olmazsa olmaz ozelliklere sahip olmasidir.
4-) Necati gibi, Emre Asik gibi, Umit Karan gibi ,Nonda gibi belli bir yasi gecmis, sakatlik veya karakter problemi olan adamlarla sezon ortasinda 3-4 senelik aptalca kontratlar yapilmamali, 1er sene uzatilmalidir. Iyiyse ederinden birkac yuz bin fazla verirsin,kalir , ama kotuyse hemen kurtulursun. Bunun sebebide bu oyuncularin ve menajerlerinin yoneticilerle fazla yuz goz olup, punduna getirip uzun sureli kontrati cakmalaridir. Yuz goz olmayin.
5-) Bu hengamede Arda gibi, Mehmet Topal gibi, Baris gibi, Emre Gungor gibi, Hakan Balta gibi ,Yaser gibi didinipte artik takimi omuzlamaktan tukenen genclerle, Servet gibi, Hasan Sas gibi, AYHAN gibi, Emre Asik gibi takimin temel diregi agabeyler kusturulmemelidir. Tepkilerde biraz akilci olunmali cunku GS'yi duze cikaracak olan gene bunlardir.
6-) Genc takimdan cikan herkes oynayacak diye birsey yok. 2-3 senede bir adet Ardada gayet iyidir. Sabriyi, Mehmet Guveni, alt yapidan diye tutma zorunlulugu olmamalidir, gelismiyorlarsa gereginde takasta, geregindede satista kullanilmali, umutsuz vakalar Aydin ve Ferdi gibiler icin ise kadro kontenjani mesgul edilmemelidir. Kafa olarak gelismeyen ve ogrenemeyen oyuncu URETIM DEFOSUDUR, kadroda tutulmamalidir.
Ekleme: Bu satirlari yazarken Skibbenin sozlesmesi iptal edilmis ve yollanmis. Ne getirilmesi dogruydu, ne de yollanma zamanlamasi. Bu Cevat Gülerin stresi ne zaman bitecek?
TSL 21 - Galatasaray - Kocaelispor 2-5 (Topal 15, Linc. 71)
Moderator: Staff