Kultur/Muzik/Sanat

Cengiz Akgun · Post by **Cengiz Akgun** » Tue Oct 14, 2008 8:26 pm

Yolculuk konusu epey konu disina kaydi. Boyle daha Kultur/Muzik/Sanat gibi konulara odaklanmis bir konu baligi actim. Burada yemek tarifinden film kritigine kadar konulari paylasalim.

Ufuk Sezekkaplan · Post by **Ufuk Sezekkaplan** » Wed Oct 15, 2008 8:37 am

Hıncal'ın köşesi gibi yani

. Bu arada diğer off topic'in nesi vardı ağbi, güzel bir arşiv oluşmaya başlamıştı orada.

edit: Yahu yumurta topuk hakkaten geliyor galiba. O zaman bir iki off topic daha acalim. Oyuncukların ve çizgi filmlerin küçük çocuklar üzerindeki psikolojik etkisi / İstanbul'da balık yenecek mekanlar / Hanımların alışveriş tutkusu ile ilgili bilimsel çalışmalar / Kurtlar Vadisinde Memati Ölecek mi ?

Ulan bu yönetim gelince "bundan sonra curling, buz hokeyi gibi extereme sporlara yönelebiliriz" diye yazmis, sonra ayıp ettik diye düşünmüştüm. Kehanetimi şey edeyim...

Cengiz Akgun · Post by **Cengiz Akgun** » Wed Oct 15, 2008 6:26 pm

Ufuk Sezekkaplan wrote:Hıncal'ın köşesi gibi yani . Bu arada diğer off topic'in nesi vardı ağbi, güzel bir arşiv oluşmaya başlamıştı orada.
...

Onun icine epey bir konu disi girdi. Burayi takip eden orayi da bakar. Burada sadece kultur/sanat/muzik olsun istedim. Wall Street/terorrism filan obur tarafata kalsin.

Cengiz Akgun · Post by **Cengiz Akgun** » Wed Oct 15, 2008 6:27 pm

Ismail anlamis olayi.

Mert Tokman · Post by **Mert Tokman** » Wed Oct 15, 2008 6:56 pm

Dun aksam oglani evde genc kizlara birakip Wendy'le sinemaya gittik - Body of Lies'i gorduk...

Sozde gercek bir hikayeymis ama herhalde biraz abartilidir. Bourne Identity/Supremecy/Ultimatom serisini begendiyseniz o ayarda bir film - eglencelik oyle pek ortadogu da neler oluyor, CIA neler yapiyor seklinde dusundurucu birseyler beklerseniz hayal kirikligina ugrarsiniz - fazla dusunmeden eglencelik olarak bakarsaniz doyurucu.

Zoban Raftik · Post by **Zoban Raftik** » Wed Oct 15, 2008 7:00 pm

Amerika'da yasayanlarin bol oldugu bu foruma bombayi birakayim :)
2004'de ifIstanbul'da izlemistim.
The Corporation.
Meraklisina guzel bir belgesel

http://www.ezania.net/stuff/economy/the ... %20cd1.avi
http://www.ezania.net/stuff/economy/the ... %20cd2.avi

Celal Gürcüoglu · Post by **Celal Gürcüoglu** » Wed Oct 15, 2008 9:50 pm

Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı kaybettik.

Şiirin son çınarı devrildi. Türk edebiyatının en çok eser veren şairlerinden olan Fazıl Hüsnü Dağlarca, İstanbul’da yaşamını yitirdi. Bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat eden Dağlarca, 94 yaşındaydı.

http://www.ntvmsnbc.com/news/462566.asp

Dayimin yirmi senelik cok iyi bir dostu idi. Hic unutmam bir gun telefon caldi. "Adnan Bey ile gorusebilir miyim?" diye sordu karsi taraf. Kim ariyor dedim. "Ben Fazil Husnu Daglarca" deyince saka yapiyor birisi sandim. Megerse sahiden oymus. Hic tanismasamda rahmetli ile ilgili guzel bir ani olarak kalacak bu bende. Allah rahmet eylesin. Mekani cennet olsun.

Cengiz Akgun · Post by **Cengiz Akgun** » Sun Oct 19, 2008 8:14 am

Bugun Oliver Stone'un yaptigi "W" filminini gordum. W cikaramayanlar varsa George W. Bush (bugunu ABD baskani). Oliver Stone'un kusagi oldugu icin ona ilgi cekici gelmis. Vaktiyle kendiside genc Bush gibi dagittigindan Bush'un bu haline biraz sempati ile bakmis. Cunku filmde pek bilinmeyen bir yon anlatilmamis. Bush'a da yuklenilmemis. Kaderin cilvesi olarak hayati ele alinmis. Derli toplu adamin neden bu hale dustugu anlatilmis. Babasina cephe aldigini duymustum ama bu denli bilmiyordum. Baba Bush buna gencliginde numarayi vermis ve alnina "looser" damgasini gencliginde bastigi icin yatirimini kucuk kardesine yapmis. Bunun ic yarasi ile babaya kuskunlugu yuzunden ve babadan daha iyi yapip onu yaya birakma hirsini etrafindaki cakallar cok guzel kullandiklarini ben de tahmin ediyordum hakkinda ookuduklarimdan. Bunun bu cocuksu tutkularini ve zaaflarini bidikleri icin basina bu coraplar oruldugunun iddiasinda Oliver Stone da. Belli bir yere kadar kabul edilebilir belki. Ama bu kadarsalaklita olmaz birader.

Filmdeki oyuncular canlandirdiklari gercek karakterlere cuk diye oturmuslar. "Casting" dedikleri olay filmin en kuvvetli yani. Cehre benzerleiginde Colin Powel ile Ramsfeld biraz az benzemisse de Candi Rice' a cok guldum. Bush'u oynayan aktor (Josh Brolin) hedefi tam gozunden vurmus. Bir iki komedyen de guzel Bush taklidi yapiyorlar ama bu adam konusmasi yuruyusu yere tukuruk atisi ile Saddam'in Dicle nehrinde yuzen kopyalari gibi hem gorunus hem de dramatize etme yonu ile tam bir Bush olmus. Bence Oskarlik bir oyun olmus.

Cheyne'yi oynayan yillanmis Richard Dreyfus'da guzeldi. Irak'a saldirmadan bir iki gun once bir toplanti da Powell Cheyne'ye "cikis stretejimiz ne olacak"diye saf saf soruyor. O da "ne cikisi biz oraya yerlesmeye gidiyoruz gelecek durak Iran" diyor. Sonra Dunya'nin yuzde 80 petrolune nasil el koyup ABD'nin imparatorlugunun bir yuz yil daha devam ettirilecegini anlatiyor. Elbette bunlar Stone'nun "Gece Yarisi Expres"indeki yazdigi seneryodaki gibi bu konuda abartmalarindan secmeler. Ima etmistir de bu kadar olsa bu toplantilar kayitlara geciyor ve 25 yil sora bunlar aciliyor. Konu soyleyip soylememis olmasinda degil. Terim'in oyunculara gaz vermesi gibi Bush'a ara gazini cok iyi verdigi ortada. Ortada Irak'tan cok Iran oldugu da ortada. Wolfowitz gib karakterlerin Israel'in bas dusmani Iran'i isinicine cekmesi nrmal elbette. Bush netice de hayatinin kazigini yiyor bunlardan diye olay anlatilmakta. WMD ve nukleer bomba pragramlari bulunamadiginda epey sinir krizleri geciriyor bunlar malasef tufaya geldk diye onunde boyun bukerken.

Bana sorarsaniz adam basi 8-10 dolariniz cebinizde kalsin. DVD ciktiginda ucte birine seyredersiniz. Cunku bilinmeyen bir sey yok ortada.

Oliver Stone hakkinda bilgi icin burasi var:

http://en.wikipedia.org/wiki/Oliver_Stone

Film icin her yerde britigini bulabilirsiniz.

Cengiz Akgun · Post by **Cengiz Akgun** » Tue Oct 21, 2008 3:44 am

Bu Kanada da yasayan Fransiz-Cezayir kirmasi santoz Lynda Thalie taniyan var mi? Ben yeni tanistim da. Streisand'in Bee-Gees'le yaptigi "Seven Kadin" sarkisini Fransizca cok fena soyluyor. Kotu oldum birader. Taa 1980'e gitmek dertlerimi deprestirdi. Dile kolay. 28 yil once incecik bir delikanli iken Disco'yu bunla kafalari iyice dumanlanmislara utu yaparak kapatirdik Brooklyn'de. Barbara ablama o zamanlar ne kadar minnettar kalmisti bizim yeniceri takimi bu sarki icin tahmin edemezsiniz.

http://www.youtube.com/watch?v=5Ybwpy_fStM

Fransizcasini hic dinlememistim. Bir iki kere dinledim simdi ve gozumun onunden o gunlerin izleri akip gitti. Her ne kadar Barbara da bunu yaman soylese de, Ingilizcesini ikiye katlamis Fransicasi "ormantik duygu" dedikleri olayda.

Bu da Mirelle Mathieu'den

http://www.youtube.com/watch?v=RWRrcjrJLWM

Zoban Raftik · Post by **Zoban Raftik** » Fri Oct 24, 2008 8:47 pm

Kültür ve pekala Siber-kültür sinifina girer sanirim bu durum.
Bugun itibariyle Türkiye'den "blogger.com" erisim yasaklandi.
Nefes alamiyoruz! Imdat!

Cengiz Akgun · Post by **Cengiz Akgun** » Sat Oct 25, 2008 12:41 am

Zoban Raftik wrote:Kültür ve pekala Siber-kültür sinifina girer sanirim bu durum.
Bugun itibariyle Türkiye'den "blogger.com" erisim yasaklandi.
Nefes alamiyoruz! Imdat!

IETT biletciliginden (biliyorum artik boyle sey yok yeni yetmeler bilmezler otobuslerin arkasinda oturup binince bilet kesen adami) haybeye polim ceyrege gazoz diyerek Turkiye'ye basbakan secilirsen bundan daha fazlasini yapamazsin. Kapayacaksin muzur yerleri ki Turkiyede refah artsin.

Cengiz Akgun · Post by **Cengiz Akgun** » Sun Oct 26, 2008 8:38 am

Can Dudar'in yaptigi Mustafa filmni izleyen oldu mu? Bunun DVD'leri cikacak mi yakinda acaba? Gerci kendisine e-mail atabilirim. Seyreden olduysa biraz yazsin bakalim. Deger mi ugrasmaya?

Turkiye ilginc bir yer olmaya basladi. Bu Amerikan kultur hegomonyasi ile Sevgliler Gunu gibi bu Cadi Bayrami (Halloween) da Turkiyede moda. Hiyar Hincal'in biz Sevgililer Gunu soyle kutlardik diye palavrasina inanan Cadi Bayrami dedikleri bu sacmaliginda Turkiyede bilindigini sanir. Neyse gecen gun Turk TV'larinin birinde Tester 5 diye bir film reklami gordum. Ulan bu ne derken dun burada da Saw 5'in reklami vardi. Jet hizi ile vizyona giriyor filmler. Hic unutmam Baba filmi neredeyse 1 sene sonra gelmisti Turkiye'ye. Para yoktu film'e filan verilecek doviz olarak.

Zoban Raftik · Post by **Zoban Raftik** » Sun Oct 26, 2008 12:50 pm

Filmlerin dunya ile beraber TR'de de vizyona girmesi hadisesi son 3-4 yildan beri var. 3. dünya ulkesi olabiliriz ama sinema sektoru tam gaz

Sinema biletleri 15 lira, orasi ayri.

Ismail Gezer · Post by **Ismail Gezer** » Sun Oct 26, 2008 3:06 pm

Cengiz Akgun wrote: Turkiye ilginc bir yer olmaya basladi. Bu Amerikan kultur hegomonyasi ile Sevgliler Gunu gibi bu Cadi Bayrami (Halloween) da Turkiyede moda.

Bu cadılar zımbırtısı konusunda ciddi değilsindir inşallah Cengiz abi

Bu kadar lüzumsuz ve zorlama birşeyin memleket topraklarında taklit edildiğini görürsem kafayı yerim

Kaan Önem · Post by **Kaan Önem** » Mon Oct 27, 2008 2:14 pm

Dün Goldmax'te harika bir film izledim. Genelde televizyon seyretmem, tesadüfen denk geldim ama müthiş bir sürpriz oldu benim için. Digiturk'un en ufak hava muhalefetinde yayınında problemler oluyor ama böyle güzellikleri de var. Nefis filmler yayınlayabiliyorlar ve üstelik orjinal dilinde türkçe alt yazılı seyretme imkanınız da var. Neyse, fazla uzatmadan sadede gelelim.

Filmin adı Round Midnight. Cazseverlerin gözünde Thelonious Monk'un canlandığını görür gibiyim.

Fakat sıkı durun, Başrolde filmde de inanılmaz bir portre çizen Caz'ın üstatlarından Dexter Gordon var. Kendisine François Cluzet eşlik ediyor. Filmde Gordon'un orkestrasında kimler var tahmin edin ? Herbie Hancock'tan John Mclaughine pek çok müzisyen.. Doğal olarak baskın olan Müziğin yanında Oldukça felsefik aforizmalar ve ikili diyaloglarla da süslenmiş bir yapım. 1986 yapımıymış ve Lester Young ile Bud Powell'a ithaf edilmiş bu film. İzlememiş olanlar varsa kaçırmasınlar derim, bilhassa Kerem abi hiç kaçırmasın

http://www.imdb.com/title/tt0090557/

Bir diğer film; La mome. Edith Piaf'ın otobiyografisi. Piaf'ı canlandıran Marion Cotillard inanılmaz bir kompozisyon çizmiş. Kısa bir rolü de olsa benim de en sevdiğim aktörlerden Gerard Depardieu de var. Biraz da chanson dinlemek fena olmaz ama bu film de gerçek bir drama.

http://www.imdb.com/title/tt0450188/