Yolculuk / Ani /Konu dışı

Spor, kultur, muzik, sanat gibi konulara odaklanmis forum.

Moderator: Staff

Tolga Girici
Posts: 2806
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:07 pm
Location: Ankara - Yas:29
Contact:

Post by Tolga Girici »

"Evlenip balayina gidecegime, bekar kalip alayina giderim" :)
Ozan Ersoy wrote:Amigo evlendi mi nikahi boyle olur... Kim bilir dugunde neler oldu?

:D:D:D:D:D

http://www.ligtv.com.tr/VideoHaber/?r=1&hid=39143

Ozan Ersoy
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Cengiz Akgun wrote:
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Olum haberleri yagiyor sanki,

Banker KASTELLI adi ile taninan Abidin Cevher OZDEN Istanbul'da ofisinde intihar etmis.

Yasi 35 ve 40 civari uyeler KASTELLI'yi iyi tanir diye dusunuyorum.
Hele ben cok iyi tanirim. Ilkokul mezunu bile degildi. ...
Hasan Pulur olayi anlatinca Kastelli ile ayni yolda olan yamagi Unal ile karistirdigimi anladim. Bizimkisi Unal idi. Ama olay yine ayni kapiya cikiyor. Liseyi bitiremedi demis benimde mezun oldugum Kabatas lisesini. Onunda ilkokul ve ortaokul diplomalari sahte iolmasi buyuk bir olasilik. Surmeneliler gozden surmeyi cekerler derler. Pulur anlattiigi o malum hikayedek papaz degil haham olayi.

http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx ... 008&ver=07
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Cengiz Akgun wrote:
Cengiz Akgun wrote:
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Olum haberleri yagiyor sanki,

Banker KASTELLI adi ile taninan Abidin Cevher OZDEN Istanbul'da ofisinde intihar etmis.

Yasi 35 ve 40 civari uyeler KASTELLI'yi iyi tanir diye dusunuyorum.
Hele ben cok iyi tanirim. Ilkokul mezunu bile degildi. ...
Hasan Pulur olayi anlatinca Kastelli ile ayni yolda olan yamagi Unal ile karistirdigimi anladim. Bizimkisi Unal idi. Ama olay yine ayni kapiya cikiyor. Liseyi bitiremedi demis benimde mezun oldugum Kabatas lisesini. Onunda ilkokul ve ortaokul diplomalari sahte iolmasi buyuk bir olasilik. Surmeneliler gozden surmeyi cekerler derler. Pulur anlattiigi o malum hikayedek papaz degil haham olayi.

http://www.milliyet.com.tr/Default.aspx ... 008&ver=07
Kastelli intihar ederken savciya filan mektup birakmis. Bir insanin olurken savciya mektup biramkasi kadar aci bir durum dusunemiyorum. Bu hale gelebilmek icin cetrefelli yollardan gecerek, her virazjda kayalara toslamak lazim.

1970'lerde 30 yillik Keynesian ekonomik model cokunce ve 1980'lerin basinda Milton Friedman askerleri (Reagan, Thatcher, Ozal, Hawke, vs) yuruyuse gecince, Kastelli gibi adamlara gun dogmustu. Turkiye'deki ilk ozellestirme deneyleri bu adamlar ile yapildi. Ulkenin buna hazir olmadigi ise bu kultursuz adamlarin elinde rezil rusva olan halkin cektigi cile ile anlasildi. O siralarda Ozal Kastelli'yi kurtarmak, daha dogrusu kendi politikalarinin itibarini kurtarmak icin cok ugrastiydi ama kriz o kadar derindi ki beceremedi.

Halk o donmede rezil oldu, emekli ikramiyeleri yok oldu, intihar edenler oldu. O zaman buna neden olarak Kastelli gibi sahislar gosterildi ve olayin ustu kapatildi. Simdi Kastelli'nin bu sekilde olumu, o zaman zengin olmak ve zengin kalmak icin debelenen Kastelli gibi adamlara ne oldugunun bir amaresi. 1000 kisi Kastelli olmayi denediyse, uc bes kisi muradina ermistir belki. Cogunluk ise Kastelli'nin su andaki hali gibi, sevgisiz, dostsuz hatta arkadassiz ve ailesiz bir yasama mahkum kalmaktadirlar. Gundelik isi herkesi kaziklamak olan birisi ile kim dost olabilir ki!

Kastelli bunu belliki zor yoldan bile ogrenememis ve cikis yolu olarak savciya mektup yazip, intihar etmeyi gorebilmis bir tek. Bir insan olarak baska bir insani bu durumda gormek beni her zaman uzer. Kastelli'yi bir canavar olarak degil fakat bir kurban olarak gormek lazim.
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Isin garibi Evren darbeyi terorist avi cin yaptigi halde Kastelli gibi soyguncular terorist sayilmadi Sira Ozal'a geldiginde halkin yastik altindaki parasini nasil risk edecegini gorunce kose donme politikasi tezgahlandi. Hala ABD'de Reagan icin deha diyenl beyinsiz tutuculara guldugum kadar Ozal'a da ayni gozle bakan yalaklari gordugumde tiksiniyorum. Butun yaptigi is bavul ticaretini serbest birakmak ve yatirim yapacam diyene devlet kasasini acmak, dolandiriciyi hirsizi ve sosysuzu is adami sirasina gecirmek olan bu tiplerin kaderleri lanetlenmek yerine efsane olmaya donustu.

Neyse Bush'un babasi Reagan'in damla damla suzulme ekonomisi (trickle-down Economics) diye tarif ettigi ekonomiye "Voodoo Economics" demesini hala dun gibi hatirlarim. Dogru bir saptama idi. Aday olamayinca yalvar yakar yardimciliga soyundu idi. Hatta bunun 8 yillik sonraki yukunu "Dudagimi oku. Vergi artimi asla olmayacak" demesine ragmen yukseltip Regan'in cokertmek uzere oldugu ekonomiyi toparlamasini bir donem baskanlik yapabilmekle odedi.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Mert Tokman
Posts: 2581
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
Location: Virginia, USA

Post by Mert Tokman »

Dun Turkiye'den dondum...

Bu sefer daha once hic olmadigi kadar bir yabanci gozu ile gorme imkani buldum Turkiye'yi... kisaca ozetlemem gerekirse yabanci gozu ile cok cok guzel ve ozel bir ulke ama insanlarinin bir kismi felaket... acikcasi bu kisim insanlar o ulkeyi haketmiyorlar...

Toplam 15 Amerika'li universite ogrencisi ve 1 profesor ile 2 hafta gecirdim TR'de...

Ilk 6 gun Istanbul'da gecti... Taksim'de Siraselviler uzerinde bir otel de kaldik. Taksim felaket rezil bir yer olmus... TR'ye geldigim zamanlar genelde zamanimi Kadikoy yakasin da gecirdigim icin Taksim'in ne hale geldiginin farkinda degildim. Istiklal caddesi - New Orleans'i bilenler icin soyluyorum - Bourbon Street'ten beter olmus... Bir Persembe gecesi bile insanlar omuzu omuza yuruyor - adim atacak yer yok - it kopuk bir suru adam dolu. Hele o saclarini joleyle garip garip onde mohawk arkada mullet yapip delikali havalari ile gezinenler yokmu tam gicik oldum. Eskiden delikanlinin bile bir agirligi olurdu - ne zamandan beri boyle sacta jole ile kabadayi olunuyor biri bana anlatsin lutfen :roll:

Dakika bir gol bir... Daha ilk gun bizim erkek ogrencilerden biri tek basina birseyler atistirmak icin Istiklal caddesine cikiyor (cok gec degil aksam saat 7-8 civari) - bizim hirbolardan biri once saat sorma ayagi ile yaklasiyor, nereli oldugunu soruyor, sonra iyice muhabbete girip benim bir barim var deyip bunu arka sokaklarda ki pavyonlardan birine goturuyor. Cocuk iceri girince bir bakiyor ki iceride 3 tane sismanindan Rus kadinindanbaska birsey yok. Adam cocugu bara aliyor bir bira ismarliyor - ardindan Rus'lardan biri gelip yanina cokuyor cocugun - klasik sampanyasini ismarliyor. Bizim cocuk olayi cakip korkmaya basliyor - ben gidiyim arkadaslarla bulusayim deyince bari hesabi paylasalim deyip cocuga ictigi bir bira icin 520 euro hesabi 3 tane body guard tipli herif getiriyor... Cocuk once itiraz etse de korkudan cebim de 150 dolar var diyor - cocugun parasini alip yolluyorlar. Geldi bize anlatti bunu - polisi alip gittik - adam toz olmus tabii - bir bok yapamadilar. Iste biz boyle bindigi dali kesen acayip bir milletiz...

Sonradan bu olay seyahat suresince saka konusu olduysada aslinda cok ucuz kurtulunmus bir durumdu...

Gunduzleri sabah 8'den ogleden sonra 2'ye kadar Koc Universitesin de gecti. TR'de yasayan insanlar icin uzak mesafe ama Amerika'da yasayan cok insan sabahlari o mesafeye aliskin oldugu icin sabahlari bir de bogazin sahilinden Sariyer'in tepelerinde Rumeli Fener'in de ki Koc Universitesine gitmek hic koymadi. Sahil yolu hep guzel. Koc Universitesinin yapilmis oldugu tepelerde bir baska guzel. Nefis Istanbul manzarasi var bu tepelerden - butun bogaz ve Maslak'ta yapilmis gokdelenler ayaginin altinda sanki Hudson'dan Manhatten'a bakiyormussun gibi gozukuyor.

Koc'un kampusu de cok guzel ve modern - cocuklar hayran kaldi - bircogu onumuzde ki sene exchange student olarak gelmeyi dusunuyorlar. Biz oradayken bir de San Remo festivali duzenleniyordu - derslerin son haftasi ve senlikler vardi - cocuklar bayagi eglendiler ve hatta orada ki Turk ogrencilerle tanisip arkadasliklar kurdular --- egitimli ve gorgulu insanimiz baska turlu oluyor ama ne yazik ki azinliktalar.

Ogleden sonralari Koc'tan cikip Istanbul'u dolastik bol bol. Bogaz, Rumeli Kavagi, Bogaz'da tekne turu, Saraylar, Kapali carsi, Sultanahmet, Ayasofya, Yerebatan, bir gece Galata kulesi, Cembelitas hamamin da kese, kebapcilar, meyhaneler, balikcilar - tahmin edebileceginiz herseyi yaptik Istanbul'da. Dikkatimi ceken birkac nokta... Kapalicarsi, Misir Carsisi, Sultanahmet gibi turiste hizmet eden yerlerde ki esnaflarin calisanlarini bir egitimden gecirmek sart... Oyle agresifler ki musteriyi kaciriyorlar... Cocuklara bir dakika nefes aldirmadilar - musteri dedigin mala bir bakacak, eliyle dokunacak, bir zaman harcayacak ama bunlar oyle les kargalari gibi saldirip insanlari kolundan tutup cekerek dukkana sokmaya kalkip, bir seye dokununca sanki almak mecburiyetindelermis gibi davraninca cocuklar 5 dakikadan fazla dayanamadilar Kapali carsida falan - satin alma niyetleri olmasina ragmen saticilarin agresifliginden dolayi sikilip cikmak istediler --- Kapali Carsi buyuk bir hayal kirikligi oldu onlar icin. Boyle kesiyorlar bindiklari dali... Kizlara sarkmalar, laf atmalar da cabasi - cok rahatsiz oldular - ben de ne diyecegimi sasirdim.

Dikkatimi ceken bir diger husus turistlerin cesitleri oldu - eskiden genel de Avrupa'li ve Arap turistler varken simdilerde Uzak dogulular hepsini gecmis - inanilmaz cok Kore ve Japon gruplari ile karsilastik. Masallah bizim saticilar onlarin da dilini ogrenmisler :roll:

7. gun Istanbul'dan yatakli trenle Ankara'ya gittik... Yatakli tren gayet guzeldi - gece gec saate kadar restoran vagonun da bayagi bir Efes tukettik - bu sefer oradaki garson kaziklamaya kalkti fazladan sise yazarak. Karsilarinda ki insan turistse salak diye bir kural mi var - herkes ne ictigini biliyor - nedir bu turist kaziklama sevdasi anlamis degilim - insanlari sogutmak icin herkes elinden geleni yapiyor. Ankara'da Anadolu medeniyetleri muzesi (ki harika ben ilk defa gordum) ve Anitkabir gezildiktan sonra otobus ile Kapadokya'ya gidildi. Butun cocuklarin en favori yeri Kapadokya oldu... Ben de en son 25 sene evvel gitmistim - bu sefer bir de yanimiz da rehber olunca ben bile yeniden kesfettim oralari ve hayran kaldim. Kapadokya da iki gece gecirdik - bir Mevlevi duasi ve sonrasinda Saruhan - Uranos diye cok ilginc ve guzel bir folklor gosterisi seyrettik - cocuklarin hepsi cok etkilendi.

Ertesi gunu Kapadokya'dan Kayseri'ye gecip ucakla Izmir'e gittik. Kayseri havaalaninda bu sefer havayollari sirketi daha once belirtmemelerine ragmen bagajlardan 15 ustu her kilo icin 5 Euro talep etti ve ne eziyet etmeleri gerekiyorsa ettiler. Izmir'den soyle bir gecip Selcuk'a gittik - cop sisleri goturdukten sonra Efes'i, Meryem anayi, Artemis'i, muzeyi, St. John kilisesini gezdik - Efes'te cocuklarin herbiri en az 100 resim cektiler ve hayran kaldilar - bu sefer cikista saticilar sahte tarihi paralar satmaya calisarak kaziklamaya calistilar.

Bir gece GS'li bir agabeyin butik otelin de gecirdikten sonra ertesi gunu once Bergama'ya gittik otobusle. Bergama'da ki harabeleri gezerken sagnak yagmur basladi. Siginak olarak hediyelik esya - cayevi karisimi bir yere girdik. Adamlar firsattan istifade cocuklara satmaya calismadigi birsey kalmadi ama en kotusu grupta ki zenci kizlardan birine yapilanlar oldu. Cocuklara o gun Assos civarin da denize girecegimizi soyledik - o yuzden bu kiz bir mayo ustune giyilen elbiselerden giymis o gun - hem kisa hem de gogusleri biraz orta da birakiyor. Bizim esnaf duyan gelmis edasi ile kucucuk yerin icine dolusup kizcagizi kesmeye basladi - laf attilar Beyonce'misin nesin falan diye - sadece kizcagiz degil hepimiz cok rahatsiz olduk sanki acayip bir yaratikmis gibi karsisina gecip seyrettiler resmen kizi. Neyse ki yagmur durdu da kendimizi disari attik daha kotu birsey olmadan. Daha bir hafta evvel Taksim'de iki turist kizin basina gelenler aklima geldi - elle taciz edilmisler kalabalikta kizlar kendilerini bir eczaneye zor atmis ve disari da kalabalik eczacidan kizlari bize ver diye camina tas falan atmislar - hangi cag da yasiyor bu insanlar?

Bergama'da ilginc birkac yer gezdik sonra Burhaniye'den biraz daha ileride biryerler de durup denize girdik - bir kamp yerinin tesislerini kullandik - tabii tuvaletlerden bahsetmek bile istemiyorum. Cocuklar ne pis tuvaletleri ne de denizin soguklugunu umursamadan atladilar Ege'nin serin sularina - bir-iki saat eglendiler sonrasinda bir zeytinyagi isletmesine gidip zeytinyaginin nasil uretildigini, degisik kaliteler arasinda ki farklari ve Amerika'ya import icin neler yapilmasi gerektigini ogrendiler. Bunun gibi Kapadokya'da bir hali ve seramik isletmeleri de gezdik - oralarda da ayni sekilde hem nasil yapildigini hem de ithalat yontemlerini ogrendiler. Geceyi Adatepe diye muhtesem bir yer de gecirdik. Eski bir Rum koyuymus. 1930lar da Rumlarla Turklerin arasinda ki nufus degisimi sirasinda burasi terk edilmis - sonrasin da Istanbul'dan bazi enteller, sanatkarlar falan burayi kesfedip evleri alip restore etmisler - Kazdaglarinin tepesinde muthis manzarali ve Italyan Tuscany'e benzer zeytin ve kayisi agaclarinin icinde rustik nefis bir koy olmus - cocuklar yine hayran kaldi...

Ertesi gunu ciktik Canakkale'ye dogru gidip once Truva'yi sonra Abide'yi gezdik. Tekirdag'da koftemizi yiyip Istanbul'a geri donduk. Geri kalan uc gunde Istanbul'da bu sefer Sultanahmet'te iyi bir otel de kaldik. Otelin tepesinde ki terastan butun bogaz ve camiileri muhtesem bir manzara vardi. Son uc gunde de cocuklar Amerika-Turkiye arasinda bir ithalat-ihracat projesi uzerinde calistilar 3 gruba ayrilarak. Aksamlari cocuklar gece kluplerine falan gidip eglenmisler.

Sonuc olarak - turist kaziklama/yildirma amacli bir kesimin butun cabalarina ragmen - cocuklar geriye muthis bir deneyim ve memnuniyet ile dondu. Ulkemiz cok cok guzel ve de ozel --- gelen misafirlerin iyi bir deneyim gecirmesi icin gerekli hersey var - tarih var, farkli kultur var, egzotiklik var, muthis bir mutfak var, eglence var, ilginclik var ama gel gor ki bu deneyimi rezil etmek icin elinden gelen herseyi yapan egitimsiz, gorgusuz, firsatci, hiyar bir kesim insanimiz var - bunlar da olmasa :roll:
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Mert Tokman wrote:Dun Turkiye'den dondum...

Bu sefer daha once hic olmadigi kadar bir yabanci gozu ile gorme imkani buldum Turkiye'yi... kisaca ozetlemem gerekirse yabanci gozu ile cok cok guzel ve ozel bir ulke ama insanlarinin bir kismi felaket... acikcasi bu kisim insanlar o ulkeyi haketmiyorlar...
...:
Aferin Mert pasa. Hic usanmadan boyle uzun uzadiya akici bir dilde yazmisin. Hyavanlik yapanlara hot cekemeni yadirgadim. Genelde grubun icinde Turk oldugunu gorunce kendilerine ceki duzen verirler bu hayvanat takimi. Taksimde kendi basina dolanip utulene pek acimadim. New Orleans'ta da ictikten sonra utuyorlar adami. AMa kapali carsida bu anlattiklarini yapanlari gordugunde ilk isin o dukkan sahibini uyarmak olup bak alacak insani kaciriyorsunuz bu kadar beyinsizlik olmaz deseydin belki onune gecerdin. Evet laf atana filan pek fazla yapilacak bir sey yok.

Once Italya sonra Yunanistan bu turist kaziklamadan boylarinin olcusunu aldilar. Artik Avrupalilar. Bizim ayilari ise bu yuzden almayacaklar AB toplumuna. Dil ogrenmek marifet degil. Satis yapmak marifet. Amerikalilar genelite alisiklar Meksika'dan bu turu satis isine. Kendinize gelin mahlukat demen lazimdi. Eninde sonunde senin de yuzun yere geciyor.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Murat Biricik
Posts: 1755
Joined: Tue Oct 22, 2002 10:32 pm
Location: Yesilyurt - Ist

Post by Murat Biricik »

Sonuc olarak - turist kaziklama/yildirma amacli bir kesimin butun cabalarina ragmen - cocuklar geriye muthis bir deneyim ve memnuniyet ile dondu. Ulkemiz cok cok guzel ve de ozel --- gelen misafirlerin iyi bir deneyim gecirmesi icin gerekli hersey var - tarih var, farkli kultur var, egzotiklik var, muthis bir mutfak var, eglence var, ilginclik var ama gel gor ki bu deneyimi rezil etmek icin elinden gelen herseyi yapan egitimsiz, gorgusuz, firsatci, hiyar bir kesim insanimiz var - bunlar da olmasa
Taksim de basinizdan gecen olayi cok cok cok ucuz atlatmissiniz. Turkiye deki bir multinational a gelen bir dizi yabanci bu tip bir setup sonucu ciddi darp edildi. Ozellikle Taksim ve civarinda bu tip darp ve dolandirma cok yaygin. Olacagi yer ve mekanlar da hemen hemen belli, ne hikmetse bir onlem alinamiyor.

Istanbul da gecirdiginiz son hafta sonu 1 Haziran gunu bende babam ile GS Pilavina gittim. Hem babamin donem arkadaslarini gordum, hem GS Egitim Vakfi, Galatasaraylilar Dernegi ve GS Lisesi ile ilgili konusmalari dinledim. Cok sevimdigim bir aile dostumuzun 50. Yil Mezuniyet Plaket torenide bu seneye rast geldi. Adasim oglu Murat babasi adina bu manevi degeri cok cok yuksek plaketi aldi.

Galatasaray Egitim Kurumlari Turkiyemiz icin bir servet, paha bicilmez degerlerdir. Ist da oldugunuzu bilseydim, kisa sureli dahi olsa, otelinizden gelir alir seve seve sizi pilava gotururdum. Kendim Galatasaray Liseli olmamakla beraber yapilanlari duydukca, gordukce memnuniyetim ve heyecanim artiyor, kabariyor. Galatasaray Egitim Kurumlari colde buldugumuz bir vaha gibiler.

Bir dahaki sefere Haziran ve Aralik in ilk Pazar gunu Istanbul da olursaniz, mutlaka pilava gelin. Egitim sektoru icinde oldugunuz icin sizin degerlendirme ve gozlemleriniz daha yerinde ve isabetli olacaktir.

Bir dizi tatsiz olaya ragmen bayagi yogun bir gezi programi yapmissiniz. Genclerin Turkiye ile mutlu ve mesut ABD ye donmelerine sevindim.
"Adnan Sezgin'in attığı her imzanın altına ben imzamı atarım. Bu mesleği en iyi bilen adam." ADNAN POLAT

"Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı."
Mert Tokman
Posts: 2581
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
Location: Virginia, USA

Post by Mert Tokman »

Cengiz Akgun wrote:
Mert Tokman wrote:Dun Turkiye'den dondum...

Bu sefer daha once hic olmadigi kadar bir yabanci gozu ile gorme imkani buldum Turkiye'yi... kisaca ozetlemem gerekirse yabanci gozu ile cok cok guzel ve ozel bir ulke ama insanlarinin bir kismi felaket... acikcasi bu kisim insanlar o ulkeyi haketmiyorlar...
...:
Aferin Mert pasa. Hic usanmadan boyle uzun uzadiya akici bir dilde yazmisin. Hyavanlik yapanlara hot cekemeni yadirgadim. Genelde grubun icinde Turk oldugunu gorunce kendilerine ceki duzen verirler bu hayvanat takimi. Taksimde kendi basina dolanip utulene pek acimadim. New Orleans'ta da ictikten sonra utuyorlar adami. AMa kapali carsida bu anlattiklarini yapanlari gordugunde ilk isin o dukkan sahibini uyarmak olup bak alacak insani kaciriyorsunuz bu kadar beyinsizlik olmaz deseydin belki onune gecerdin. Evet laf atana filan pek fazla yapilacak bir sey yok.

Once Italya sonra Yunanistan bu turist kaziklamadan boylarinin olcusunu aldilar. Artik Avrupalilar. Bizim ayilari ise bu yuzden almayacaklar AB toplumuna. Dil ogrenmek marifet degil. Satis yapmak marifet. Amerikalilar genelite alisiklar Meksika'dan bu turu satis isine. Kendinize gelin mahlukat demen lazimdi. Eninde sonunde senin de yuzun yere geciyor.
Kapalicarsi'da bir satici kulturu olusmus Cengiz abi - benim orada bir ikisine hot dememle olacak is degil... Hepsi cakal gibiler... Carsi'nin icin de binlerce dukkan var - yillardir birbirleri ile yarismaktan ve turisti kendi dukkanlari icine cekmek adina agresif bir satis stili olusmus. Bu saticilar uzun yillar sonunda olusmus bu stilin icinde egitiliyorlar - turistin hangi ulkeden oldugunu tahmin edip ogrendikleri birkac kelime ile dikkat cekmeye ve goz kontagi kurmaya calisiyorlar - goz kontagini kurdunmu yandin... O noktadan sonra kolundan cekmek de dahil olmak uzere adami dukkana sokmak icin her soz ve davranisi gormek mumkun. Insani rahat birakmiyorlar cunku beni birakip yanda ki dukkana gidecek endisesi var. Bir sekilde kendi cikari icin agresiflikle carpisan bu insanlarin genel de ve uzun vade de satis imkanlarini kacirdiklarinin aciklanmasi ve bir egitimden gecirilmeleri gerekiyor. Kapalicarsi esnaflarinin bir dernegi vardir herhalde - olayin bu seviyeler de baslamasi lazim oncelikle.
Mert Tokman
Posts: 2581
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
Location: Virginia, USA

Post by Mert Tokman »

Murat Biricik wrote:Galatasaray Egitim Kurumlari Turkiyemiz icin bir servet, paha bicilmez degerlerdir. Ist da oldugunuzu bilseydim, kisa sureli dahi olsa, otelinizden gelir alir seve seve sizi pilava gotururdum. Kendim Galatasaray Liseli olmamakla beraber yapilanlari duydukca, gordukce memnuniyetim ve heyecanim artiyor, kabariyor. Galatasaray Egitim Kurumlari colde buldugumuz bir vaha gibiler.

Bir dahaki sefere Haziran ve Aralik in ilk Pazar gunu Istanbul da olursaniz, mutlaka pilava gelin. Egitim sektoru icinde oldugunuz icin sizin degerlendirme ve gozlemleriniz daha yerinde ve isabetli olacaktir.

Bir dizi tatsiz olaya ragmen bayagi yogun bir gezi programi yapmissiniz. Genclerin Turkiye ile mutlu ve mesut ABD ye donmelerine sevindim.
Davetin icin tesekkurler sevgili Murat. Koc, GS gibi kurumlarin egitim kuruluslari yayginlasmali baskalarina da ornek olmali - bizim ogrencilerin yasadiklari en buyuk saskinliklardan biri %50 si 30 yasin altinda oldugu bir ulke de cok dusuk bir yuzdenin universite egitimi alma ayricaligina sahip oldugunu ogrenmeleriydi. Onlar kendi ulkelerinde universite egitiminin bir ayricalik degil bir insan hakki oldugunu dusunuyorlardi - ama ne yazik ki ulkemiz de durum boyle degil - bu resim degismezse ne yazik ki turist kaziklayan/yildiran guruh da pek degismez.
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Mert Tokman wrote: Kapalicarsi'da bir satici kulturu olusmus Cengiz abi - benim orada bir ikisine hot dememle olacak is degil... Hepsi cakal gibiler... .
Yeni degil bu Mert. Her seferinde esimin israri ile Kapali carsiya gidilir. Muhakkak 22 ayar altin ya da deri birsey alinir. Bundan 5-6 sene once 6 kisilik aile ve yakinlari ile gittik. Bunlar yasli basli insanlar elbette. Ama boyle ellerinden kollarindan cekmege basladilar mi dur bakalim aslan bunlar sahipsiz degil dedim mi aman agabey kusura bakma yoksa sen rehber misin filan dedikleri oldu. O zaman zaten komisyon teklif ediyorlar. Hayir bunlar benim yakinlarim dedigimde daha da saygi gosteriliyor. Simariklik yiliksiklik o anda bitiyor. Elbette senin yaninda genc kizlar filan vardi. Bunlarin bir kismini culsuz kabul ediyorlar o yuzden artik tozu kalsa kardir diye dokunmalar filan artiyor. Bu arada kardesim de olurdu yanimda. Tipimizden pek once Turk oldugumuzu anlamazlar ama anladiklarinda cekiliyorlar kenera. Sonra pazarlik edecgimizi bildigi icin oyle ucmaktan da vaz gecerler. Kardesim bilir neyin kaca oldugunu. Dericileri daha vahsi buldum ama onlarda hizaya geliyorlar. Senin sansziligin birazda etrafinda genclerin olmasi idi herhalde. O yuzden daha da yilistilar.
Last edited by Cengiz Akgun on Thu Jun 05, 2008 2:23 am, edited 1 time in total.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Mehmet Marsan
Posts: 1946
Joined: Sun Oct 27, 2002 12:52 pm
Location: Washington D.C.

Post by Mehmet Marsan »

Mert'in anlatiklarini okuyunca eski olaylari hatirladim.

Turkiye'ye de ne zaman biraz degisik, biraz guzel bir bayanla hele yabanciysa dolassam hayvanlar etrafimizi sararlardi. Sanki ben gorunmiyen adamissim gibi okuz gibi hatuna bakarlar. Bir asagi bir yukari volta atarlar. En yakinda ki masaya konmaya calisirlar. Bir de etrafda erkek gormezlerse elle yoklama pisligine kalkarlar.

Egitimle falan alakasi yok. Bunlar "evolution" da geriden geliyorlar. Sozle, egitimle, ornekle adam edemezsin bunlari ancak odundan anlarlar.
Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Mert Tokman wrote:Dun Turkiye'den dondum...

Bu sefer daha once hic olmadigi kadar bir yabanci gozu ile gorme imkani buldum Turkiye'yi... kisaca ozetlemem gerekirse yabanci gozu ile cok cok guzel ve ozel bir ulke ama insanlarinin bir kismi felaket... acikcasi bu kisim insanlar o ulkeyi haketmiyorlar...
Mert kardesim, anlattiklarin kabus gibi. Hepimiz bir benzerini baska mekanlarda yasamisizdir. Korkunc anilari canlandiriyor insanda. Su yazindan aklimda kalan tek sey igrenclikler, ne yalan soyleyeyim. Ne ulkenin guzelliginden, ne tarihi zenginlikten dogru durust bir sey ne anladim ne de hatirliyorum. Su yaziyi Turkiye degil de Timbaktu icin yazsaydin, "herhalde hayatta adimimi atmam, ne isim var" derdim.

Yanindakilerin memnun mesut donduklerini (eger dogruysa) bence genc insan olmalarina baglayabilirsin. Genc adamin parasi yoktur, luks yerlerde kalmayacagini bilir, maceracidir, basina gelenlere gulup gecer, 6 pack'i kafaya dikti mi de pek bir sey hatirlamaz. Eger bu goturdugun grup 40 yasin uzerinde profesyonel insanlar olsaydi, yanlarinda coluklari cocuklari olsaydi, bu olaylar onlarin basina gelselerdi, bak bakalim memnun mu donuyorlardi. Kiyamet coktan kopmustu belki yarisi tatili yarida kesip evlerine bile donmuslerdi. Zaten 40 yasin uzerindeki parali Amerika'li cok ender boyle maceralara kalkiyor. Gidiyorlar gringolar icin yapilmis 5 yildizli tatil koylerinde kaliyorlar, senin yaptigin gibi Santa Lucia'da.

Eger dogruysa da diyorum cunku sana baska hikaye evlerine gittiklerinde ailelerine, arkadaslarina baska hikaye anlatiyor olabilirler. Sen ne de olsa hocalarisin, sana "ne bok ulken varmis, orta caglardan kalma insanlarin ulkesinden geliyorsun" diyecek halleri yok.

***

Ben turizm sektorunde 4-5 yaz calistim. Enistem Antalya Side'de orta capli otel isletiyordu, yazlari ona yardim ederdim. Resepsiyon, bar, lokanta nerede olursa artik elimden geldigince calisirdim butun gun. Deneyimim var. Otelin %90'i Iskandinav ulkelerinden gelenlerle dolardi. Otel 5 yildizli olmadigi icin musterisi de ona gore orta halli insanlardi. 20 sene once turiste daha bir saygi vardi. Bizim otelde kizlara sarkilmasina izin verilmezdi. Ne de olsa ekmek kapisi, bir daha gelirler belki diye agizlarinin icine bakilirdi. Dunya gezmis Istanbul beyfendisi enistem arada sikayet ederdi. "Biz Turk'ler salagiz, misafirperverlik ayagi altinda Avrupa'nin koylusunu krallar gibi karsiliyoruz, bir kafamiza sicmadiklari kaldi." derdi. Ne dedigini anlamaz bilmezdim benim gozumde de Almanya, Isvec, Norvec, Ingiltere dendi mi baska bir sey demekti. Simdi Amerika'nin red neck'lerine benzer tipleri hatirlayinca ne dedigini anliyorum. Kisacasi kendi ulkesinde hayatta bulamayacagi hizmeti cok daha az paraya bulurdu turist bizim oralara geldigi zaman. Sadece biz degil baska oteller de oyleydi.

Bizim plaj ustsuz plajdi. Dunya guzeli kizlar gelirdi. Otelde 20-30 tane isci calistirirdik. Ayilarin sarktigini gorduk mu de cezasini keserdik. Hemen islerinden oluverirlerdi. Ayilarin cogu da Anadolu'dan kopmus koyunden gelmis, ancak bulasikci, temizlikci olabilecek egitimsiz tiplerdi. O zamanlar azdi Antalya'da dogru durust Turkce konusamayan tipler. Zaten biz de ise almazdik alsak bile geri planda adamlar olurlardi. Musteriyi falan goremezlerdi. Oyle ciddiydik ki, sarhos olup onune gelene sarkacak genc bickin delikanli Turk'lere veya koca buyuk rakiyi kafaya dikip rezalet cikaracak, metresini kapmis gelmis pala biyikli hanzolara bile oda vermezdik. Her gelene eyvallah denmezdi otelin yarisi bos bile olsa. Turist rahat ederdi, ustsuz guneslenirdi, aksam tanga donunu gosteren yazlik etegiyle lokantaya gelirdi, sutyensiz dekoltesiyle dolasirdi, kafasina gore esiyle balkonunda opusup koklasmasini da bilirdi. Bilmem oyle tecavuz diye haber okudugumu, bu adam beni elledi diye bize geleni. Giden "hayatimin tatilini gecirdim" diye gider, bir daha da gelirdi. Surekli yillik iznini bizde geciren aile sayisi epey vardi.

Arada tur duzenlerdik ben de firsat buldukca rehberlik yapardim. Antalya'ya, Istanbul'a, Pamukkale'ye gotururduk. Kapalicarsi dedin mi binlerce turist demekti. Igne atsan yere dusmezdi. Kapalicarsi'daki dukkanlarin kirasi dudak ucuklatirdi.

Simdilerde ise gerek kendi deneyimlerimden gerekse gazetelerde gorduklerimden durumun korkunc bozuldugunu izleyebiliyorum. Zaten kacirdilar turist murist gelmiyor. Servis yok, kaziklama var, taciz var, saldiri var. Parali Avrupa'nin cogu kacmis durumda. Gelenler Rus, Ukrayna, yeni yeni paralanan EU uyesi Dogu avrupa ulkesi vatandasi, arap, uzak dogu falan. Amerika'li zaten kendisinden nefret eden Turk'u ne yapsin. Sizler farkinda olmayabilirsiniz. Gencliginin en guzel yazlarini turizm sektorunde calisarak gecirmis ben her gittigimde bunu gozlemliyorum. Eniste de ayni seyleri der, zaten oteli satali yillar oldu. Adam yozlasmadan, kokusmusluktan, magandalardan, yobazlardan bikti, AKP'li okuzoglu okuz belediyecilerden bikti, zaten turist de yok, ilk istekliye sativerdi otelini.

Saticilarin acligi, saldirganligi ve kazik atma hevesi de biraz bu yuzden. Binlerce otel, ayni mali satan binlerce dukkan, 3 tane turist. Kimi kimi becerirse artik... Kapalicarsi'da bir tanidigimin dukkani vardi, satmaya kalkti aylarca musteri cikmadi istedigi parayi veren, en sonunda degerinin cok altinda gitti, Beyazit kapisinin hemen girisindeki gayet guzel dukkan. Akmerkez'de turiste degil Turk'e GAP'in, Levis'in uyduruk gomleginin 150 dolara kaziklanabilecegi dukkani olsa eminim iki gun icinde satilirdi, belki de milyon dolara.

Ozan Ersoy
Murat Kara
Posts: 1279
Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm

Post by Murat Kara »

Bir de tepedekilere bakin. Bunlar ulkeyi yonetmeye aday olanlar: http://www.milliyet.com.tr/default.aspx ... 008&ver=33

Inanilir gibi degil:

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın 'Tarım ve Çiftçi Kurultayı'na katılmak üzere geldiği Şanlıurfa Havaalanı'ndan kentene konvoyla girişi sırasında parti otobüsünün üzerine çıkan CHP Gençlik Kolları Genel Sekreteri 30 yaşındaki Ersin Çıldır, başını otoyol köprüsüne çarparak hayatını kaybetti.

Deniz Baykal'ın uçağı saat 10.00'da Şanlıurfa Havaalanı'na indi. Buradaki karşılama töreinden sonra havaalanından yaklaşık 2 bin araçla birlikte şehir merkezine doğru yola çıkan konvoy ağır ağır ilerledi. Seçim otobüsü, saat 11.40 sıralarında havaalanına 9 kilometre uzaklıkta Bozova yol ayrımındaki otoban köprüsünün altından geçti. Bu sırada otobüsün üzerinde bulunanlardan köprüyü farketmeyin ayakta duran Gençlik Kolları Genel Sekreteri Ersin Çıldır, başını köprüye çarptı. Kanlar içinde otobüsün üzerine yığılan Çıldır'ın yanındakilerin uyarısıyla otobüs durduruldu.

Yaklaşık 2 bin aracın bulunduğu konvoyda ambulans olmayınca Deniz Baykal'ın da içinde bulunduğu otobüsten battaniye ile indirilen Ersin Çıldır, bir ciple hastaneye ulaştırılmak üzere yola çıkarıldı. Çıldır, yolda karşılarından gelen ambulansa aktarılıp, Şanlıurfa Devlet Hastanesi'ne ulaştırıldı.
Kenan Atak
Posts: 1734
Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm

Post by Kenan Atak »

Ulke de tum guzelligini kaybediyor ama bu kirlenen insan dokusu ile ilgili. Bu kirlenen insan dokusuna hepimiz dahiliz kimse kendini kandirmasin. Sizler bizler internette Hakan Sukur'un bokunun rengine ayirdigimiz zamanin yuzde birini bu ulkenin yagmalanan ve gorgusuz ayilardan olusan siyasi iktidarlarin buralari imara acmasina karsi mucadele ederek harcasak ne Bodrum be Ege ne Karadeniz ne Akdeniz biterdi. Yalcin Dogan'in yazisini okuyun derim http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/910 ... 1&sz=66133 veya gunah kecisi yapilan Bekir Coskun'un yazilarini.

Ama ben de buraya bosuna yaziyorum bu yazdiklarimi ortalama birisi okuyunca (buna sadece cahiller degil Avrupa, ABD masterli doktorali okumus essekler de dahil) okuzun alfabeye baktigi gibi anlamsiz gozlerle bakiyordur buna eminim.

Mert insan kirlenmesini yazmis oysa ulkenin guzelim dogasi da gitmis, ulkenin nesi guzel? Ben her yaz gittigim Bodrum'da gunde 2 saat enayi gibi cop toplardim simdi buna da gerek kalmadi zira en sevdigim SIT alanina otel dikmisler otel. Turgut Reis'te kaya mezarlarin ustune bile otel dikilmis. Bafa'li arkadasim dedi ki bu Bodrum'da emekli bir amca tek basina ugrasiyor kimsenin umurunda degil. Birakin sadece magandalara laf atmayi HEPMIZ KATIKSIZ MAGANDAYIZ kabul edin iste. Aziz Yildirim icin aclik grevi yapanlar, GS'li futbolcular icin, klup icin seferber olup para biriktirip toplayan okumus ayilarin umursamazligi sayesinde ulkenin en guzel dogal yerleri bitti artik en sevdigim yerlere gidemiyorum zira o kiyima bakamiyorum. GS'in da FB'nin de o gorgusuz futbolcularin da cani cehenneme umarim Avrupa sampiyonasinda kiclarinin usstune zink diye oturturlar bunlari.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
Hasan Tezcan
Site Admin
Posts: 6041
Joined: Wed Oct 16, 2002 6:57 pm
Location: Stockholm

Post by Hasan Tezcan »

Bugun TR insani ve devleti gecmiste yapilmamis yatirimlarin bedelini ödemekte.
Insanimiz egitimsiz...egitimliyim diye gecinenler ise bana göre yeterince
hur dusunceye sayip insanlar degiller. Buyuk bir cogunlugu indoktrine edilmis,
pasiflestirilmis, gundelik yasayan, gecim mucadelesi veren insanlar. Ufak bir kesim,
'zengin' kesim, görgusuz ve umursamaz. Universiteler insaa (bakin insaa
edilir diyorum sadece) bu sahislar tarafindan, ama halktan uzak yasamaya,
halki hor görmeye özen gösterirler. Devlet fakir, iyi islemiyor onlarin
umurunda mi...neyse uzun lafin kisasi. Taksim ve civarinda ki olaylari
bende biliyorum, bunun savunulacak kiyaslandirilacak bir tarafi yok. Bu
TR'nin ayibi, bana ne diger yerlerden. Bu kadar milliyetciyiz (sovenistiz
desem abartmis olmam), bu kadar dindariz...demek ki önce insan olmak
gerekiyormus.

Not: Beni en cok kizdiran TR nin entel kesimi. Uzerlerinde ki sorumlulugu
hissediyorlar mi acaba...
Post Reply