Selçuk Samli wrote:Yüzleri kızarmayanlar..
İnsanda gerçekten biraz utanma, sıkılma olur.. Yüzleri kızarıp susacaklarına, beceriksizlik ve başarısızlıkları yüzünden camiadan özür dileyeceklerine, "Biz yapamadığımızı gördük. Bu kulübün başında kalmaya layık değiliz" deyip ilk kongrede kenara çekileceklerine, hezimetleri zafer gibi sunup yeni kongreye hazırlanıyorlar..
Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ve İkinci Başkanı Adnan Polat'tan söz ediyorum.
Arkalarında da Kutsal İttifak medyası.. Fener için her şeyi yapanlar işin farkında. Özhan ve Adnan kaldıkça, Galatasaray'dan ne köy, ne kasaba olmayacağını biliyor ve ha babam, de babam bu ikiliyi destekliyorlar.
Galatasaray camiası da bu tuzağa düşüyor..
Çünkü onlara gerçekleri söyleyen yok.
Divan Kurulu göstermelik bile değil.. Kongre lisecilerin oyuncağı.. "Yaşayan eski başkanlar" dedim.. Kimse kılını kıpırtdatmıyor..
Saldım çayıra, mevlam kayıra durumları..
Galatasaray'ın işi Allah'a kalmış. Galatasaray Allahlık..
Adnan Polat, hiç utanmadan, hiç sıkılmadan "İlk yarıyı liderin 1 puan gerisinde bitiren bu takımı ve hocasını alınlarından öpmek lazım" diyor..
Lider kim Adnan, lider kim?..
Sivas'ın gerisinde kalan Galatasaray ne zamandan beri alnından öpülüyor..
Bu Galatasaray sezona öyle bir kadro ile girdi ki, ikiye böler, iki takım yapar, lige sokardım, biri birinci, biri ikinci bitirirdi.. Herkesin kıskandığı, gıpta ettiği oyuncular Galatasaray'da kulübeye bile gelemiyor, tribünde oturuyordu.
Lige fırtına gibi giren takıma kişisel antipatilerin yüzünden müdahale ettin. Bu takımın süper starlarını yemek için kolları sıvadın. Bir yandan sana bağlı gazetecilere "Bunları temizleyeceğim, saldırmaya başlayın, işimi kolaylaştırın" talimatı verdin, öte yandan Kalli'nin kulağına "Harca bunları" dedin. Kariyerinin son döneminde, Galatasaray gibi Avrupa'da ağırlığı hâlâ çok büyük bir takımın başına getirmenin şükran borcu içindeki Kalli seni dinledi ve adını, saygınlığını sıfırlama pahasına, Galatasaray'ı biçmeye başladı. Sana köle gibi bağlı Adnan Sezgin ve Ahmet Akçan da devreye girince, Galatasaray darmadağın oldu.
Bugün Galatasaray'da takım ruhu yok.. Dostluk yok, arkadaşlık yok, sevgi yok. Futbolcu teknik kadroya, idarecilere güvenmeyince, onların kuyusunu kazmakta olduğunu hissedince kendisini korumanın yollarını arar. Bu da bireyselleşmeyi, ardından da guruplaşmayı getirir..
İşte eserin Galatasaray bu, Adnan!.. Dağılmış bir Galatasaray!..
Özhan, bir başka utancın altında imzası olan adam..
Galatasaray'ı bir dünya kulübü yapacak Seyrantepe projesini yüzüne gözüne bulaştırdı. Akıllara seza imkânları, kişisel hırsları, kaprisleri ve yeteneksizlikleriyle elinden kaçırdı. Geriye kalan çıplak stadı yaptırabilmek için Ali Sami Yen gibi bir tarihi ve ekonomik hazinedeki tüm haklarından vazgeçti. Yetmedi, kendisine en ağır hakaretleri eden Fener Başkanı Aziz Yıldırım'ın kölesi, kuklası olmayı kabullendi. Seyrantepe'den arta kalan çıplak stad Aziz Yıldırım izin verince gerçekleşme yoluna girebildi.
Seyrantepe bir utanç anıtı, bir hezimettir..
Özhan bunu zafer diye sunuyor..
Galatasaray, hezimetleri, bozgunları, fiyaskoları "Zafer" diye sunan iki kişi tarafından yönetiliyor.
Koca camia da üzerine ölü toprağı serpilmiş uyuyor..
Her toplum layık olduğu yönetime kavuşurmuş..
Galatasaray da bunlara layıkmış demek..
www.sabah.com.tr
Bugunku Sabah Gazetesi'nde cikan,Hincal Uluc'un yazisinin bir bolumu.
Adnan Polat'in takimdan uzaklastirmak istedigi SUPERSTARLAR kim?Adnan Polat'a yakin gazeteciler kimler?Adnan Polat neden iyi giden isleri bozmak istesin?Ozhan Canaydin'in kisisel kaprisleri yuzunden(Seyrantepe'de)kaybettirdikleri neler?Canaydin Yildirim'in nasil kolesi, kuklasi oldu?
Kongreler yaklasiyor,GS'lilarin bunlari bilmesi lazim.
Osman Tanburaci bu konuyla ilgili birseyler yazmis...
Aaaa Kalli geldi!
04.01.2008
Israrla yazmadım.
Çünkü yazacak pek bir şey yoktu…
Transfer sadece dedikodu! Kimse bir şey bilmiyor ama yalan dolan haber de çok.
Ben de bekledim ki Kalli gelsin! Otorite karar versin elbet o zaman yazarız.
Kalli’nin yokluğunda herkes Galatasaray’ın ipini çekti!
Başta Hıncal Uluç.
Kalli’yle bir kere konuşmuş olsa da bunları yazsa gam yemeyeceğim.
Ama ne gam, herkes bilmeden yazıyor da yazıyor…
Al işte Kalli geldi!
N’olacak şimdi?
Galatasaray batmadı!
Pek sevgili de olmasa dostum diyebileceğim Hıncal artık kafayı yemiş.
İşi gücü Adnan Polat’ı yemek!
Kalli’yi kemirmek ve de miadı dolmuş futbolculara şirin gözükmek!
Yetti artık kabak tadı verdi.
Bu tarz tarihe karıştı…
Yıllarca spor kamuoyunun beynini böyle yediler hala da yiyorlar.
Hıncal, yazacak bir şey bulamayınca sallıyor Adnan Polat’a,
Sallıyor Başkan Canaydın’a…
Zamanlı zamansız!
Hem de adlarıyla…
Sanki Koskoca Galatasaray Kulübü Başkanı ve Başkan Yardımcısı Hıncal’ın asker arkadaşı!
Adnan… Özhan…
Galatasaray’dan da bu ‘ismen tahkire’ tık yok!
Anlaşılır gibi değil!
Değneksiz köyde taşları bağlamışlar…
Hıncal o kadar gayz içinde ki;
‘Adnan Polat, Bab-ı Ali'deki yakını gazetecilere, 'Ben ocak ayında Hakan'dan kurtulacağım, işimi kolaylaştırmak için onu yıpratın' demiş diye yazıyor gazetesinde…
Vay hunhar ve de bir o kadar gaddar Hıncal!
Herkesi kendi gibi sanıyor.
Demek Hıncal ‘emirle ip çekme işini’ o kadar çok yapmış ki halden iyi anlıyor!
Yahu Tanburacı’dan başka Kalli’yi koruyan, Florya’daki futbolcu teşkilatına karşı çıkan var mı? Hakan’ın futbolculuğunu Tanburacı’dan başka tenkit eden var mı? Hem de şimdi değil sekiz senedir!
Desene be Hıncal; ‘Adnan, Tanburacı’ya yazdırıyor’ diye…
Korkma de!
Yüreğin yetmiyorsa da sus! İsim vermeden yazma! Mahalle çocukları gibi yine arkadan sallama! Günah alma, ayıp etme!
Eee n’olacak… Değneksiz köyde taşları bağlamışlar…
Galatasaray’ı yıpratmak isteyenler kol geziyor!
Canaydın ve Polat’ın hizmetlerini beğenmeyen çok, ben de hiç mi hiç beğenmiyorum ama ligin ortasında takımın dengesini bozup Kalli’ye, başkana, ikinci başkana sallamak da hoş değil.
Her şeyin bir sırası, zemini, zamanı var.
Vakitsiz öten horozu keserler.
Bekle seçimi, o zaman yaz dilediğini.
Hıncal’ı uyarıyorum;
Bilmeden araştırmadan yazma.
Haddini aşma.
Canaydın ve Polat’ı yıkacağım derken kimselere sataşma!
Florya’da sorun yok
Her kulüp gibi Galatasaray da takımını güçlendirmeyi düşünüyor, bazı yeni isimler kadroya girebilir ama ben ihtimal vermiyorum.
Yurt dışında takip edilen futbolcular var, Kalli geldi o karar verecek.
Bir de kasa hesaba katılacak.
Carrusca’ya da çare bulmak gerek!
Bir hafta sonra lig başlayacak, yeni oyuncu gelse ne olacak?
Bir zamanlar Koseçki gelmişti, Galatasaray ilk yarı liderdi şampiyonluğu kaçırdı.
Ocak transferi sakıncalıdır.
Meğer ki denk gele.
Ankaragücü’nden alınan ve defansın her yerinde oynayabilecek kapasitedeki Emre benim için mükemmel. Çok genç ve Terim’e Milli takım için önerdiğim bir oyuncu. Yönetim doğru yaptı.
www.sporx.com