Guzel yazi...
http://www.ntvspor.net/Pages/15570.asp
Feldkamp
Moderator: Staff
-
- Posts: 1439
- Joined: Wed Oct 23, 2002 5:43 am
- Location: Istanbul
-
- Posts: 2806
- Joined: Tue Oct 22, 2002 9:07 pm
- Location: Ankara - Yas:29
- Contact:
Bunu diyen adam pek futbolu takip etmiyor demektir. Gecen senede 2-3 kisi oynuyor bu sene. Haa tabi ki Feldkamp'a Gerets'e saglanandan cok cok daha fazla olanak saglandi orasi dogru. Unal Aysal Bulent Tulun'la isbirligi icinde sanirimGörkem KIRGIZ wrote:Yalnız, yaptığı şu yoruma dikkat çekerim; " Feldkamp, Gerets'in mirasini yiyor".
Öehh yani, ne diyeyim ki ben şimdi..
-
- Posts: 2313
- Joined: Thu Oct 24, 2002 2:35 am
- Location: Falls Church, VA, USA
Tam Ozan'a gaz verecek bir beyanat olmus! Aysal'a pozitif yaklasiyordu sanirim, bu demecten sonra gelecegin baskan adayi bayagi bir puan kaybetmistir Ozan'in gozunde herhalde!Görkem KIRGIZ wrote:Ünal Aysal'ın bu aralar sesi çıkmaya başladı. Başkanlığa göz kırpıyor, daha doğrusu kırpmaya çalışıyor gibi. Yalnız, yaptığı şu yoruma dikkat çekerim; " Feldkamp, Gerets'in mirasini yiyor".
Öehh yani, ne diyeyim ki ben şimdi..
Benim aklima gelen 2 turlu miras olabilir bu durumda olsa olsa:
- Inamoto'larla filan, gecen sene sinekten yag cikaran yonetimin Gerets zamanindaki maddi tutumluluklari, bu sene Kalli'ye verilen takim icin comert yatirimlar yapilmasina izin vermistir.
- Ya da, Gerets'in oynattigi oyundan cok da memnun olmayan camia/taraftar simdi azcik duzgun bir oyun gorunce, mutlu oldugu icin, Gerets beklentileri dusurerek bir "miras" hazirlamis....
denilebilir herhalde, baska turlu pek kulp bulamiyorum Sayin Aysal'in beyanatina. Bunun tamami var mi bir yerlerde Gorkemcigim?
Özgür
-
- Posts: 649
- Joined: Tue Oct 22, 2002 10:11 pm
- Location: Durham, NC USA
Ucuz etin yahnisi misali cok futbolcu alip satmak zorunda kalmistik onceki uzun bir donemde (Terim + Gerets + Hagi hatta Lucescu da dahil).
Kalli'ye alinan oyuncular daha iyi, orasi kesin. Yalniz dogru oyuncularin alinmasinda Kalli'nin payinin da gozardi edilmemesi lazim. Herif butun takimi degistirdi neredeyse, elimizde patlayan transferimiz yok gibi. Harcanan paranin da, resmin tumune bakildiginda, Gerets ya da digerlerinden cok abarti bir tarafi yok. Umutmayalim ki Inamoto vs. Gerets'in istedigi topculardi.
Eger ekonomik takim basarisina bakilacaksa da Lucescu'nun basardigini gozardi etmemek gerekir. Adam Victoria'larla falan isi goturuyordu.
Gerets bana gore ne iyi ne de kotu bir teknik adamdi. Orta karar goturdu isi, ama kesinlikle ekonomik olarak kriz teknik direktoru degildi. Kalli o konuda nasil olur kestiremiyorum ama Lucescu gibi bir adam bizim icin cok daha iyi olurdu borc harc icerisinde diye dusunuyorum.
Kalli iyi gidiyor, aman nazar degmesin...
Kalli'ye alinan oyuncular daha iyi, orasi kesin. Yalniz dogru oyuncularin alinmasinda Kalli'nin payinin da gozardi edilmemesi lazim. Herif butun takimi degistirdi neredeyse, elimizde patlayan transferimiz yok gibi. Harcanan paranin da, resmin tumune bakildiginda, Gerets ya da digerlerinden cok abarti bir tarafi yok. Umutmayalim ki Inamoto vs. Gerets'in istedigi topculardi.
Eger ekonomik takim basarisina bakilacaksa da Lucescu'nun basardigini gozardi etmemek gerekir. Adam Victoria'larla falan isi goturuyordu.
Gerets bana gore ne iyi ne de kotu bir teknik adamdi. Orta karar goturdu isi, ama kesinlikle ekonomik olarak kriz teknik direktoru degildi. Kalli o konuda nasil olur kestiremiyorum ama Lucescu gibi bir adam bizim icin cok daha iyi olurdu borc harc icerisinde diye dusunuyorum.
Kalli iyi gidiyor, aman nazar degmesin...
Mehmet Cirak
"Artificial intelligence is no match for natural stupidity."
"Artificial intelligence is no match for natural stupidity."
-
- Posts: 2632
- Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am
Kalli 74 yilinin tecrubesi ve aklini futbol disinda ve bence cok daha onemli bir konuda kullanmis, paylasmis bugun.
Kalli Ozhan Canaydin'i ziyaret etmis ve soyledikleri soyle: Baskan'i biraz gereginden fazla GS'i dusunur buldum. Icinde bulundugu durumda egoist olup kendi sihhatini dusunmesi daha iyi olur demis.
Ardindan bir gazetecinin baskan dunku sonuca sevindi mi gibi bir sorusuna da boyle bir hastahane ziyaretinin odagi dunku mac olamaz diye cevap verdi.
Bu sozleri bizim genel tavrimiz olan, baskanin tek dusuncesi GS, bravo, ne fedakarlik, dunku mac baskana asi oldu, iyilesir artik tipi sozlerle karsilastirip arada ki farki, ve 74 yilin tecrubesinin onemini gormek lazim, ozellikle basta baskan olma uzere tum camia icinde. Kalli bizim baskandan sanirim 10 yas falan buyuktur. Sozleri cok onemli. Bu tavrini cok takdir ettim.
Baskan da umarim Kalli'nin dedigi gibi egoistce sihhatine odaklanir, GS da dahil hayatindan her stres unsurunu cikartir onundeki zorlu donemde.
Ali
Kalli Ozhan Canaydin'i ziyaret etmis ve soyledikleri soyle: Baskan'i biraz gereginden fazla GS'i dusunur buldum. Icinde bulundugu durumda egoist olup kendi sihhatini dusunmesi daha iyi olur demis.
Ardindan bir gazetecinin baskan dunku sonuca sevindi mi gibi bir sorusuna da boyle bir hastahane ziyaretinin odagi dunku mac olamaz diye cevap verdi.
Bu sozleri bizim genel tavrimiz olan, baskanin tek dusuncesi GS, bravo, ne fedakarlik, dunku mac baskana asi oldu, iyilesir artik tipi sozlerle karsilastirip arada ki farki, ve 74 yilin tecrubesinin onemini gormek lazim, ozellikle basta baskan olma uzere tum camia icinde. Kalli bizim baskandan sanirim 10 yas falan buyuktur. Sozleri cok onemli. Bu tavrini cok takdir ettim.
Baskan da umarim Kalli'nin dedigi gibi egoistce sihhatine odaklanir, GS da dahil hayatindan her stres unsurunu cikartir onundeki zorlu donemde.
Ali
-
- Posts: 174
- Joined: Wed Aug 08, 2007 9:47 am
- Location: Bakirkoy
Galatasaray Teknik Direktörü Karl Heinz Feldkamp, ''Pazar günü yaptığım konuşmadan sonra neredeyse PKK yanlısı gibi gösterilmem ve o şekilde anlaşılmam beni son derece üzdü'' dedi.
Galatasaray'ın bu sabah gerçekleştirdiği antrenmandan sonra basın mensuplarına açıklamada bulunan Feldkamp, şunları kaydetti:
''Pazar akşamından beri son derece üzgünüm. Bu üzüntüyü ailemle beraber yaşıyorum. Ailem de son derece üzgün. Türkiye'yi ülkem olarak görüyorum. Bu nedenle, yaşanan olaylar bizi son derece üzdü. 1984 yılından beri PKK ile ilgili çok geniş bilgilerimin olduğunu düşünüyorum. Almanya'da olduğum dönemde, oradaki çalışmalarından ve yaptıklarından tutun, Türkiye'de yaptıklarına kadar çok geniş bilgiye sahibim. Almanya'da yaptıklarını ve düşüncelerini çok iyi bilen biri olarak, pazar günü yaptığım konuşmadan sonra neredeyse onlardan yana gibi gösterilmem ve o şekilde anlaşılmam beni son derece üzdü. Bir insanın kafasında farklı konular varken, başka bir konuya yoğunlaştığı bir dönemde, çok önemli olan böyle bir konuda bile olsa, daha önce haber verilmeden ona soru yöneltiliyorsa, bunu beklemediği için, en azından bir hazırlık yapmasına imkan sağlamamak ne derece doğru, bunu bir düşünelim.''
Yaşanan terör olayları ve Türkiye ile ilgili düşüncelerinin hiç kimse tarafından şüpheci bir şekilde değerlendirilmemesini isteyen Karl Heinz Feldkamp, ''Bu yüzden çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum, gönlüm Türkiye ve Türklerden yana. Olaylardan üzüntü duyuyorum. Samimiyetimden şüphe eden varsa, şu an yapabileceğim bir şey yok. Oradaki yanlış anlaşılmadan dolayı duyduğum büyük bir üzüntü var. Sizlerle paylaşmış olmak beni biraz da olsa rahatlattı. Ümit ediyorum bu konu tamamıyla ortadan kalkar'' diye konuştu.
Feldkamp, UEFA Kupası grup maçlarında 25 Ekim Perşembe günü karşılaşacakları Fransa'nın Bordeaux takımına karşı dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
Bordeaux'nun taktiksel olarak çok akıllı oynayan bir takım olduğunu ifade eden Alman çalıştırıcı, ''Ankaraspor maçında olduğu gibi, geriyi düşünmeden ofansif düşünüyor olmak bizim için sorun olur. Hele top kayıplarımız da Ankaraspor maçı gibi çok olursa, bunun cezasını her zaman çekebiliriz. Bordeaux'dan korkmuyoruz, ama dikkatli olmamız gerekiyor'' dedi.
Karl Heinz Feldkamp, sakatlıkları bulunan Hakan Şükür ve Lincoln'ün, Bordeaux'ya karşı forma giyemeyeceğini, bu karşılaşmada onların yerine görev alabilecek oyuncuları gözden geçirdiğini söyledi.
Bir basın mensubunun, ''Hakan Şükür ve Lincoln gibi iki önemli silahınız yok. Bunların yokluğunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna, ''Silah dediniz. Silah tamamıyla bir savaş gereci. Bu nedenle biz onu o şekilde kullanmayalım'' karşılığını veren Feldkamp, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şu an benim onları iyileştirmem söz konusu değil maalesef. Yani her ne kadar dua bile ediyorsam, o dualar perşembe günü onların oynamalarını sağlayamayacak, ama bunun yanı sıra şu an antrenman yapan ve görev bekleyen başka futbolcularım var. Tabii takımda büyük bir değişiklik yapmayı da istemiyorum, ama sakatlıklarımız varsa, onların yerine almam gereken futbolcular var. Şu anda ilk görünen, Nonda'nın oynayacağı. Onun dışında, takımımızda başka ne tür alternatifler var, onları da görüyoruz ve değerlendireceğiz. Arda'nın da Lincoln'ün üstlendiği görevleri üstlenmesi söz konusu olabilir. Bunları yapacak durumda olduğunu biliyorum. Bu görevleri kendilerine vermeden önce, takımımdaki bütün alternatifleri gözden geçirip kararı öyle vereceğim.''
Feldkamp, Beşiktaş derbisinde kadro dışı bıraktığı Lincoln ile aralarında herhangi bir kırgınlığın olmadığını bildirdi.
Teknik direktör ile oyuncuların arasında bazen görüş ayrılıklarının olabileceğini ifade eden Alman çalıştırıcı, şunları söyledi:
''Benim güzel bulduğum konulardan biri de hoca ile futbolcu arasında değişik fikirlerin olabilmesi. Lincoln'ün değişik fikirde olması gayet doğaldır. Fikrini bana söylüyor olmasını çok güzel buluyorum. Sonuçta fikrimin her ne kadar değişik olduğunu söylüyorsa da benim verdiğim kararı kabul ettiğini, ona saygı duyduğunu da söylüyor. O yüzden aramızda hiçbir sorun yok. Buradaki çalışmalarımızdan da kendi aramızdaki konuşmalarımızdan da şu an aradaki ilişkilerin çok iyi olduğunu görüyoruz. Bu olaylar bazen bir yağmur gibidir. Yağdıktan sonra hava pırıl pırıl olur. O yüzden oradaki kararın da bize iyi geldiğini düşünüyorum.''
Feldkamp, benzer bir durumla karşılaştığında yine aynı kararı vereceğini vurgulayarak, ''O kararları verirken, takımımızdaki en yaşlı futbolcu ya da en fazla parayı kazanan futbolcu kim diye değişik nedenler, hiçbir zaman onlara bir ayrıcalık sağlamaz. Çok adil olmam ve öyle davranmam lazım, çünkü nereden bakarsanız bakın, sezon sonuna kadar biz onlarla beraber çalışacağız. Adil kararlar almak da görevlerimden biri'' açıklamasını yaptı.
Karl Heinz Feldkamp, Turkcell Süper Lig'in son iki haftasında yaptıkları karşılaşmalardan beraberlikle ayrılmalarının, takımlarında bir düşüş olduğu anlamı taşımadığını söyledi.
Kayserispor ve Ankaraspor maçlarında, istediklerini tam olarak gerçekleştiremediklerini belirten Feldkamp, ''Kayserispor maçında iyi oynamamıştık. Ankaraspor maçında oyunu yönlendiren biz olmamıza rağmen, çok defansif oynayan bir rakip karşısında gol atamadık. Rakibi kapattık, baskı yaptık, ama sonuca gidemedik. Aldığımız sonuçlar çok başarılı değil. Başarısız da diyemeyiz. Başarısız demek için puan cetvelindeki yerimizden düşüşe geçmemiz gerekiyor'' diye konuştu.
Galatasaray'ın bu sabah gerçekleştirdiği antrenmandan sonra basın mensuplarına açıklamada bulunan Feldkamp, şunları kaydetti:
''Pazar akşamından beri son derece üzgünüm. Bu üzüntüyü ailemle beraber yaşıyorum. Ailem de son derece üzgün. Türkiye'yi ülkem olarak görüyorum. Bu nedenle, yaşanan olaylar bizi son derece üzdü. 1984 yılından beri PKK ile ilgili çok geniş bilgilerimin olduğunu düşünüyorum. Almanya'da olduğum dönemde, oradaki çalışmalarından ve yaptıklarından tutun, Türkiye'de yaptıklarına kadar çok geniş bilgiye sahibim. Almanya'da yaptıklarını ve düşüncelerini çok iyi bilen biri olarak, pazar günü yaptığım konuşmadan sonra neredeyse onlardan yana gibi gösterilmem ve o şekilde anlaşılmam beni son derece üzdü. Bir insanın kafasında farklı konular varken, başka bir konuya yoğunlaştığı bir dönemde, çok önemli olan böyle bir konuda bile olsa, daha önce haber verilmeden ona soru yöneltiliyorsa, bunu beklemediği için, en azından bir hazırlık yapmasına imkan sağlamamak ne derece doğru, bunu bir düşünelim.''
Yaşanan terör olayları ve Türkiye ile ilgili düşüncelerinin hiç kimse tarafından şüpheci bir şekilde değerlendirilmemesini isteyen Karl Heinz Feldkamp, ''Bu yüzden çok net bir şekilde ifade etmek istiyorum, gönlüm Türkiye ve Türklerden yana. Olaylardan üzüntü duyuyorum. Samimiyetimden şüphe eden varsa, şu an yapabileceğim bir şey yok. Oradaki yanlış anlaşılmadan dolayı duyduğum büyük bir üzüntü var. Sizlerle paylaşmış olmak beni biraz da olsa rahatlattı. Ümit ediyorum bu konu tamamıyla ortadan kalkar'' diye konuştu.
Feldkamp, UEFA Kupası grup maçlarında 25 Ekim Perşembe günü karşılaşacakları Fransa'nın Bordeaux takımına karşı dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
Bordeaux'nun taktiksel olarak çok akıllı oynayan bir takım olduğunu ifade eden Alman çalıştırıcı, ''Ankaraspor maçında olduğu gibi, geriyi düşünmeden ofansif düşünüyor olmak bizim için sorun olur. Hele top kayıplarımız da Ankaraspor maçı gibi çok olursa, bunun cezasını her zaman çekebiliriz. Bordeaux'dan korkmuyoruz, ama dikkatli olmamız gerekiyor'' dedi.
Karl Heinz Feldkamp, sakatlıkları bulunan Hakan Şükür ve Lincoln'ün, Bordeaux'ya karşı forma giyemeyeceğini, bu karşılaşmada onların yerine görev alabilecek oyuncuları gözden geçirdiğini söyledi.
Bir basın mensubunun, ''Hakan Şükür ve Lincoln gibi iki önemli silahınız yok. Bunların yokluğunu nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna, ''Silah dediniz. Silah tamamıyla bir savaş gereci. Bu nedenle biz onu o şekilde kullanmayalım'' karşılığını veren Feldkamp, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şu an benim onları iyileştirmem söz konusu değil maalesef. Yani her ne kadar dua bile ediyorsam, o dualar perşembe günü onların oynamalarını sağlayamayacak, ama bunun yanı sıra şu an antrenman yapan ve görev bekleyen başka futbolcularım var. Tabii takımda büyük bir değişiklik yapmayı da istemiyorum, ama sakatlıklarımız varsa, onların yerine almam gereken futbolcular var. Şu anda ilk görünen, Nonda'nın oynayacağı. Onun dışında, takımımızda başka ne tür alternatifler var, onları da görüyoruz ve değerlendireceğiz. Arda'nın da Lincoln'ün üstlendiği görevleri üstlenmesi söz konusu olabilir. Bunları yapacak durumda olduğunu biliyorum. Bu görevleri kendilerine vermeden önce, takımımdaki bütün alternatifleri gözden geçirip kararı öyle vereceğim.''
Feldkamp, Beşiktaş derbisinde kadro dışı bıraktığı Lincoln ile aralarında herhangi bir kırgınlığın olmadığını bildirdi.
Teknik direktör ile oyuncuların arasında bazen görüş ayrılıklarının olabileceğini ifade eden Alman çalıştırıcı, şunları söyledi:
''Benim güzel bulduğum konulardan biri de hoca ile futbolcu arasında değişik fikirlerin olabilmesi. Lincoln'ün değişik fikirde olması gayet doğaldır. Fikrini bana söylüyor olmasını çok güzel buluyorum. Sonuçta fikrimin her ne kadar değişik olduğunu söylüyorsa da benim verdiğim kararı kabul ettiğini, ona saygı duyduğunu da söylüyor. O yüzden aramızda hiçbir sorun yok. Buradaki çalışmalarımızdan da kendi aramızdaki konuşmalarımızdan da şu an aradaki ilişkilerin çok iyi olduğunu görüyoruz. Bu olaylar bazen bir yağmur gibidir. Yağdıktan sonra hava pırıl pırıl olur. O yüzden oradaki kararın da bize iyi geldiğini düşünüyorum.''
Feldkamp, benzer bir durumla karşılaştığında yine aynı kararı vereceğini vurgulayarak, ''O kararları verirken, takımımızdaki en yaşlı futbolcu ya da en fazla parayı kazanan futbolcu kim diye değişik nedenler, hiçbir zaman onlara bir ayrıcalık sağlamaz. Çok adil olmam ve öyle davranmam lazım, çünkü nereden bakarsanız bakın, sezon sonuna kadar biz onlarla beraber çalışacağız. Adil kararlar almak da görevlerimden biri'' açıklamasını yaptı.
Karl Heinz Feldkamp, Turkcell Süper Lig'in son iki haftasında yaptıkları karşılaşmalardan beraberlikle ayrılmalarının, takımlarında bir düşüş olduğu anlamı taşımadığını söyledi.
Kayserispor ve Ankaraspor maçlarında, istediklerini tam olarak gerçekleştiremediklerini belirten Feldkamp, ''Kayserispor maçında iyi oynamamıştık. Ankaraspor maçında oyunu yönlendiren biz olmamıza rağmen, çok defansif oynayan bir rakip karşısında gol atamadık. Rakibi kapattık, baskı yaptık, ama sonuca gidemedik. Aldığımız sonuçlar çok başarılı değil. Başarısız da diyemeyiz. Başarısız demek için puan cetvelindeki yerimizden düşüşe geçmemiz gerekiyor'' diye konuştu.
Bir tartışma sırasında, kızdığımız anda gerçek için uğraşmayı bırakır, kendimiz için uğraşmaya başlarız. (Goethe)