Ergün Penbe vedalaşırken..

[Mehmet Gorgen]

30 Ağustos 2006
Gerets'in benimle sorunu var
(HÜRRİYET)

İlhan SÖYLER

Milli Takıma çağrılan 34 yaşındaki tecrübeli futbolcu, "Erik Gerets yüzünden Galatasaray’dan ayrılmak zorundayım. Bugüne kadar böyle bir teknik adam ile hiç karşılaşmadım" diye konuştu.

GALATASARAY’da herkesin gözü Ergün Penbe’yi arıyor... Bir zamanlar kadronun değişmez oyuncusu son iki sezondur sarı kırmızılı takımda kayıplara karıştı. G.Saray’da unutulan 34 yaşındaki Ergün’ü Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim Malta ile 6 Eylül’de oynayacağımız Avrupa Şampiyonası grup eleme maçı için aday kadroya alıp dikkatleri üzerine çekti. Ancak Cimbom’da teknik direktör Erik Gerets’in göreve geldiğinden bu yana kızağa çektiği ve gözden çıkardığı Ergün de uzun süren sessizliğini sonunda bozdu.

Onun yüzünden gitmeliyim

Efendiliği ile tanınan "Buz adam" lakaplı Ergün, sarı kırmızılı kulüpten ayrılması gündeme gelince, "Gerets’in benimle sorunu var. Onun yüzünden G.Saray’dan ayrılmak zorundayım" diyerek Belçikalı teknik adamı sert sözlerle eleştirdi: "Derdi nedir bilmiyorum, ama Gerets’in benimle kişisel problemi var. Ben de futbolcuyum, oynamadan paslanmak istemiyorum. Galatasaray yönetimi, Gerets’in isteğiyle Avrupa’da 6 numara arıyor. Ama ben hemen yanında duruyorum, benimle ilgilenmiyor bile. Ben yıllarca hem Hagi’nin hemde Fatih Terim’in zamanında bu mevkiide görev yaptım. Ama Gerets beni hiç burada oynatmadı. Bir kere olsun, ’Sen buraya geç bir deneyeyim’ bile demedi. Hagi ile Fatih Terim beni boşu boşuna mı orada oynattı?"

Birgün derdimi sormadı

Belçikalı takımın elindeki sporculardan yararlanamadığını ifade eden Ergün şöyle devam etti: "Kendisi Avrupa’dan getireceği oyuncuya milyon Euroları saçtıracak. Ama elindeki malzemeye dönüp bakmıyor. Boşu boşuna kulübü zarara sokmak istiyor. Birçok oyuncuyu bu mevkiide deniyor. Ama beni aklına bile getirmiyor. Bugüne kadar böyle bir teknik adam ile hiç karşılaşmadım. Bir gün gelip ’Derdin ne?’ diye sorduğu da yok. Fatih Terim beni milli takıma kaşım gözüm güzel olduğu için almıyor ya?"

Sezgin: ’Hoca seni düşünmüyor’

Ergün Penbe, Gerets yüzünden takıma giremeyeceğini anlayınca Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin ile görüştüğünü belirterek, "Adnan Sezgin de bana ’Hoca seni düşünmüyor’ deyince, ben de durumu anladım. Koca bir sezon geçecek ve ben hep kulübede oturacağım. Ben bunu kabullenemem. Demek ki Gerets beni kafasından silmiş. Benimde futbol oynamam şart. Yıllardır oynadığım Galatasaray’dan Gerets yüzünden ayrılmak zorundayım" diye konuştu. Ergün’e Ankaraspor ve Ankaragücü kulüplerinin talip olduğu belirtildi.

[Tolga Girici]

Duyan da Ergun cok super oynuyor sanacak. Boleslav ile oynanan ilk macta gorduk. Fizik olarak cok zayif ve yavas. Gerets ne yapsin? Gerets yine de elindeki oyunculari degerlendirmek konusunda Terim'den de Hagi'den de iyidir. Gecen sene kadroda pek cok oyuncuyu degerlendirdigi icin sampiyon olduk. Umit Karan'dan, Saidou'ya, genclere kadar herkesi belli bir form duzeyinde tuttu bir sekilde.

On liberodaki israrini da pek anlamiyorum, aslinda anliyorum ama artik cok gec kalindi, bu saatten sonra eldekilerle 5li orta saha cozumune yonelmesi lazim. Ergun'e de mutlaka sira gelecektir.

[Ufuk Sezekkaplan]

Ergun cok konusmayi seven bir adam degil, Turk futbol tarihinde benim tanidigim en cool oyuncu; kirmizi kart gordugunde bile sinirlenmez. Buna ragmen boyle direkt konusmasi zamanlama bakimindan ilginc. Takimda sol ayakli oyuncu ihtiyaci olmasina ragmen onun artik liste disi kalacagi herhalde bu konusma ile tescillenmis oldu. Bir yerde de iyi oldu, kafa karisikligini giderir. Bir takim sisteminde bir oyuncu ya var olmali, ya yok. Volkan'dan sonra Ergun'un ayrilmasi en azindan genclere kapi acabilir.

Yalniz bir tehlike var, Gerets bu konusmadan etkilenip populist davranir ve Ergun'e birden pozisyon acarsa, otorite alt ust olur. Bence Ergun'e bir takim bulunmali, tesekkur edilmeli ve hemen iliskisi kesilmeli (bu gorusum benim yapi olarak Ergun'u cok sevmem gercegini degistirmiyor. Bir arkadasim vasıtasiyla tanimistim, cok sigara ictigini ve gece hayatinda iz birakmadan gezen nadir futbolculardan biri oldugunu duydum. Ama profesyonellik bu, gunun birinde sureniz doluyor).

Bu arada Sabri'yi milli takima almayip Ergun'u cagiran Terim'e de helal olsun...

[Cengiz Akgun]

Bu yaziyi dun ak$am gec vakit ben de okuyup guldum. Ergun 3 senedir cepten yiyordu. Terim'in yaptigi munafiklik onun formda olupta bir garez yuzunden aciga alindiginin kaniti degil elbette. Once kendini haline bakip acaba ben niye bu hale du$tum demek yerine Terim'in uzerinden kan davasi oldugunu iddia ediyor. Hadi bakalim "Madem kulubede oturmaz isen burasi tekke degil. Ankara'nin ta$ina bak gozlerimin ya$ina bak diyerek mar$ mar$".

Ben yalniz Hasan $a$ da guzl bir sikIyi veririm. Sira sen de diyerek ama yapilan onun uzerinden Sabri'yi harcamak bugunlerde..

[Murat Gökcigdem]

http://www.cimbom.org/soylesi/ergun.html

12. soruya dikkatinizi cekerim

Ergun'u bu forumda ne cok sevdigimi, bir zamanlar futboluna hayran oldugumu, efendiligini ise her zaman takdir ettigimi Galatasarayli arkadaslar bilir.

Ama kendisini hepimizin dun gibi hatirladigi UEFA kupasinin ilk PK'sini atarak hatirlayacak olan Ergun'u jubileye davet ediyorum...

Dun aksam Tv'de gordum Sergen'in 3.ligde Balic ve Oktay'in ise Istanbulsporda oynadigini gordum. Hayret bu adamlar top kosturmak icin biraz yasli degiller mi?

[Ufuk Sezekkaplan]

Bizim takimda her lafa maydanoz olmasi mecburi biri var ya, her konuda konusmak zorunda olan; yine konusmus : Ergun onun çok yakını ve arkadasiymis, karakteriyle ve futbol kalitesiyle her kadroda olması gereken biriymis ama hocaların değerlendirmeleri kisiye göre değisiyormus.

http://www.aksam.com.tr/haber.asp?a=51758,2

Milli takim, Kezman, Mehmet Aurelio ve Basketbol milli takimi ile ilgili gorusleri de baska bir gazetede ayni gunde :

http://www.vatanim.com.tr/root.vatan?ex ... egoryid=15

Son olarak Inamoto ile ilgili gorusleri yine Aksam gazetesinde cikti, ne uzucu ki gazetenin e-baskisinda bu yorumlar yer almiyor, yazili baskida var. Inamoto orta alandan cok iyi ve yerden pas atan bir oyuncuymus, Galatasaray'a yararli olacakmis. Sayesinde ogreniyoruz.

Mubarek futbolcu degil Dısısleri Bakanligi basin burosu.

Bu kulupte "sana ne Ergun'den kardesim, Gerets bile bu konuda yorum yapmadi, sen maasli futbolcusun; isine baksana" diyecek biri cikmayacak mi Hakan Sukur denilen bu fenomene.

[Eren Aykın]

Bir garip tercih!
29.08.2006 - Fanatik
http://www.e-kolay.net/fanatik/FutbolHa ... rID=412584
EURO 2008 yolunda yeniden yapılanmaya gideceğini açıklayan Terim, Malta kadrosuna ligde hiç oynamayan Ergün ile golü bulunmayan Hakan’ı aldı. Beşiktaşlı Burak ve Manisalı Hakan Balta gibi isimler dışarıda kaldı
Ergün altı ay sonra kadroda
Şimdi EURO 2008 yolunda ilk ciddi sınavını cezamız nedeniyle Almanya’da seyircisiz olarak Malta’ya karşı vereceğiz. Ancak dün Terim tarafından açıklanan aday kadrosu sonrası kafalarda büyük soru işaretleri oluştu. Tecrübeli çalıştırıcı, Galatasaray’da bu sezon hiçbir lig maçında forma giymeyen, sadece Şampiyonlar Ligi ön elemesinde Boleslav’a karşı 20 dakika şans bulan Ergün Penbe’yi 6 ay aradan sonra kadroya aldı. Ergün ile aynı mevkiide görev alan Vestel Manisalı Hakan Balta ise sezona flaş bir giriş yapmasına rağmen dışarıda kaldı. Türk futbolunun en çok sıkıntı çektiği bölge olan savunmanın solunda görev alan ve stoper de oynayabilen gurbetçi futbolcu, son iki lig maçında attığı iki golle takımına 4 puan kazandırdı.
Almanya’da Burak var, Hakan yoktu
Terim aynı şekilde oynadığı 4 lig karşılaşmasında da gol atamayan 35 yaşındaki Hakan Şükür’ü takıma dahil etti. Ay-Yıldızlı ekibin patronu, Beşiktaş’ın ‘yeni prensi’ olarak gösterilen Burak Yılmaz’ı da kadronun dışında bıraktı. Oysaki Terim, Hakan’ı götürmediği Almanya kampı sırasında denediği genç oyuncuya övgüler yağdırmıştı. Kayserili Bülent Bölükbaşı, Sakaryalı Ergün Teber ve Gençlerbirliği’nden Mehmet Çakır da başarılı performanslarına karşın milli kadroda yer bulamadı. A Milli Takım, Malta maçını kazanabilir ama ‘yeniden yapılanma’ hedefi içerisinde Burak, Hakan gibi gençler bu dönemde kadroya alınmazsa amaçlanan yolda bazı eksikler olduğu ortaya çıkabilir...


Kadro konusunda yapılan tercihler doğrudur, yanlıştır, ayrı konu ama milli takımla ilgili yorum yaparken bile sarı-lacivert gözlüklerle bakılıyor olduğunu görmek insanın canını sıkıyor.
Olaya bir de sarı-kırmızı gözlüklerle bakalım: 33 yaşında ve özellikle D. Kiev maçlarında kaleye atılan her topu içeri alan Rüştü ile ligde hiç oynamayan Volkan neden milli takımda?
Sanırım Ergün'e yüklenilmesinin bir başka sebebi de Ergün'ün Ümit Özat'ı takımdan kesmesi. Fatih Terim'e "Neden Ümit değil de Ergün?" diye sorulunca, Terim bunun sebebini orada sol ayaklı bir oyuncu kullanmak istemesi olarak açıkladı ayrıca Ergün'ün İsviçre maçındaki gol paslarını hatırlattı.
Hakan'ı Almanya'ya neden götürmediğini de açıklamıştı. Hakan'ı hazırlık maçında denemesine gerek yok ki, onun yerine yeni oyuncuları denemesi gayet normal.

Muhtemelen geçen seneye göre daha da fazla sakatlık sorunu yaşayacağız ve Orhan'a bir şey olursa Ergün'e çok ihtiyacımız olacak.

[Can Baysan]

Kadro konusunda yapılan tercihler doğrudur, yanlıştır, ayrı konu ama milli takımla ilgili yorum yaparken bile sarı-lacivert gözlüklerle bakılıyor olduğunu görmek insanın canını sıkıyor.
Olaya bir de sarı-kırmızı gözlüklerle bakalım: 33 yaşında ve özellikle D. Kiev maçlarında kaleye atılan her topu içeri alan Rüştü ile ligde hiç oynamayan Volkan neden milli takımda?
Sanırım Ergün'e yüklenilmesinin bir başka sebebi de Ergün'ün Ümit Özat'ı takımdan kesmesi. Fatih Terim'e "Neden Ümit değil de Ergün?" diye sorulunca, Terim bunun sebebini orada sol ayaklı bir oyuncu kullanmak istemesi olarak açıkladı ayrıca Ergün'ün İsviçre maçındaki gol paslarını hatırlattı.
Hakan'ı Almanya'ya neden götürmediğini de açıklamıştı. Hakan'ı hazırlık maçında denemesine gerek yok ki, onun yerine yeni oyuncuları denemesi gayet normal.

İstersen ne sarı-kırmızı, ne sarı-lacivert; sadece tarafsız gözlüklerle bakalım olaya.

Rüştü'nün yedeği Volkan, F.Bahçe'de birinci tercih olmamasına rağmen şans bulduğu dakikalarda elinden gelenin en iyisini ortaya koyuyor, hocalarını utandırmıyor, kalede Rüştü'yü aratmıyor. Ve maç eksiği olmasına rağmen ligdeki diğer tüm kalecilere nazaran daha çok güven telkin ediyor. Ayrıca, Rüştü kampta sakatlanırsa alternatifimiz yok değil: Konyaspor'da başarılı performanslar çıkaran Özden, Milli Takım'ı yıllardan beri kıvrandıran "yedek kaleci" açığını layıkıyla kapatacak düzeyde.

Ergün'e baktığımızda ise iç karartıcı bir manzara önümüze çıkıyor. Son üç yıldır oynadığı karşılaşmaların tümüne yakınında hayal kırıklığı yaratmış bir oyuncu. Bilhassa bu sene Boleslav maçında bulduğu fırsatın faturasını 2 gol yedirterek anında faturaya çevirdi, hesabı az kalsın Galatasaray ödeyecekti son dakikada Sabri rahatlatmasa... Bugün Ergün'ün sol bek mevkiinde Ümit Özat'ı yedek bırakacak forma sahip olduğunu kim söyleyebilir? Kendi taraftarının bile yuhaladığı Ümit'in istatistikleri sıralamada üstleri zorluyor, Galatasaray'ın yıllardır ayağını tam olarak kesemediği UEFA'cılardan Ergün ve Hakan ise çoğu zaman takımını bir kişi eksik oynatıyor, bu adamlar sırf "vefa" uğruna, G.Saray'ı yönetenlerin işledikleri değersizliklerin tümünün içinden hiç etkilenmeden sıyrılıyor.

Fatih Terim kaprisleri uğruna "Küçük dağları ben yarattım" kabarmasına hevesle niyet edip dursun, bize ne; fakat Milli Takım bizim Milli Takımımız ve geçmişinde muhabir tekmelemişliği bulunan Terim'e bir Allah'ın kulunun cesaret edip de iki soru sorup ifadesini aldığı, zor durumda bıraktığı filan yok! "Çanak sorular" edebiyatı, Nisan ayına kalmadan "yol, su, hüzün" olarak payımıza geri dönecek...

[Fatih Mutlu]

Bilhassa bu sene Boleslav maçında bulduğu fırsatın faturasını 2 gol yedirterek anında faturaya çevirdi, hesabı az kalsın Galatasaray ödeyecekti son dakikada Sabri rahatlatmasa...

"Remember Joe, it's not a lie if you believe it"

[Eren Aykın]

İstersen ne sarı-kırmızı, ne sarı-lacivert; sadece tarafsız gözlüklerle bakalım olaya.
...

Dediğim gibi, Fatih Terim'in kadro tercihini eleştirmiyorum. Volkan'ı alır, Ergün'ü alır, onun bileceği iş. Fanatik'in yorumunda Hakan ve Ergün'ün takımda olması eleştirilmiş, eleştiriye dayanak olarak da birinin 35 yaşında ve ligde henüz gol atmamış olması diğerinin de ligde henüz hiç oynamamış olması gösterilmiş. Ben buna sinirleniyorum. Tamam, fanatiği oldukları takımın sözcülüğünü spor haberciliği diye yuttursunlar ama milli takımla ilgili yorum yaparken de kendilerini biraz dizginlesinler.

[Can Baysan]

Dediğim gibi, Fatih Terim'in kadro tercihini eleştirmiyorum. Volkan'ı alır, Ergün'ü alır, onun bileceği iş. Fanatik'in yorumunda Hakan ve Ergün'ün takımda olması eleştirilmiş, eleştiriye dayanak olarak da birinin 35 yaşında ve ligde henüz gol atmamış olması diğerinin de ligde henüz hiç oynamamış olması gösterilmiş. Ben buna sinirleniyorum. Tamam, fanatiği oldukları takımın sözcülüğünü spor haberciliği diye yuttursunlar ama milli takımla ilgili yorum yaparken de kendilerini biraz dizginlesinler.

Erenciğim,

O gazetenin ve hatta bütün Türk basınının birazcık şerefi, haysiyeti olsaydı şöyle bir başlık atmaları gerekirdi: "Bu nasıl kadro Fatih Hoca? Bizi batağa mı sürükleyeceksin?"

Hocanın kadro seçimi kimseyi ilgilendirmez diye bir mantık olamaz. Medya, bilinen tabiriyle "dördüncü kuvvet"tir ve teknik adamın saçmalıklarına (son saçmalığı "lige 9 günlük ara" fikri) en ağır eleştirileri getirmek zorundadır. FB tandanslı medyamız, bir yandan G.Saray'a yaşattığı başarılardan dolayı Terim'e hınç duyuyor, öte yandan, karanlık ilişkileriyle ve mafyotik duruşuyla insanın içini ürperten Terim'e eleştiri yöneltecek cesareti kendinde bulamıyor! Anca bir iki kötü saha sonucu alınacak, ondan sonra Terim'e hançerler indirilecek. Halbuki basının görevi tren devrildikten sonra değil, devrilmeden yol göstermek ve idarecilerin özeleştiri yapmalarını sağlamaktır.

Lucescu'nun Galatasaray'ın başındaki ilk haftalarıydı. St. Gallen maçı öncesi teknik ekip ile oyuncular hep birlikte piknik alanına gitmiş mangal yapıyorlar, eğlenip besleniyorlar... Çimlerin üzerindeki tahta banklardan birine oturmuş olan Lucescu, o gün çevresindeki gazetecilere St. Gallen'in ne kadar güçlü, dikkat edilmesi gereken bir takım olduğundan, özellikle falanca bölgelerinin vurucu özelliğinden dolayı tedbir alınması gerektiğinden, iç sahada çok baskılı oyun oynadıklarından bahsedip duruyordu. UEFA Şampiyonu takımın hocası, hayatı boyu küçük takımları yönetmiş olmanın verdiği alışkanlıkla kendisinden kat kat zayıf rakibini yere göğe sığdıramıyordu... Olayın ertesi günü, Türkiye'nin en cesur spor yazarı Hıncal Uluç, köşe yazısına şöyle bir başlık atmıştı, hiç unutmam: "Bu yüreksizle mi Şampiyonlar Ligi?"... Aradan altı yıl geçtikten sonra Terim'in, Avrupa'nın en güçsüz takımına karşı sahaya çıkarken verdiği demeçlerde kalbinin üç buçuk attığına, Malta'yı Brezilya gibi anlattığına, büyüte büyüte bir "aksi sonuçta zemin hazırlama" arayışına kalkıştığına tanık oluyorum da; acaba Uluç'un -ve tüm medyamızın- "Bu yüreksizle mi Euro 2008?" diye başlık atmaları gerekmez mi?

Fatih Terim, 2008 hazırlıklarına başladığından beri futbol kamuoyuna tam bir komedya izletiyor, davranış ve söylemleriyle; bu komedya ileride trajediye dönüşecek, bu belli, o halde medyamız Terim'e doğru yolu göstermek için neden illa "trenin devrilmesini" bekliyorlar? Fatih Terim'i eleştirmek bu ülkede ayıp mı günah mı?..

[Ufuk Sezekkaplan]

Lucescu'nun Galatasaray'ın başındaki ilk haftalarıydı. ...Lucescu, o gün çevresindeki gazetecilere St. Gallen'in ne kadar güçlü, dikkat edilmesi gereken bir takım olduğundan, özellikle falanca bölgelerinin vurucu özelliğinden dolayı tedbir alınması gerektiğinden, iç sahada çok baskılı oyun oynadıklarından bahsedip duruyordu.

Lucescu oyle yapmissa, dogru yapmis; zaten alintidan anladigim kadariyla St.Gallen'i ovmemis; durum tespiti yapmis; "su bolgeleri guclu, oraya tedbir alinmali, ic sahada baskili oynuyorlar"... Buna korkaklik demek haksizlik, buna rakibi kucumsememek ve dersini calismak da diyebiliriz.

Kaldi ki bugun Avrupa takimlarinin hicbirini kucumseme hakkimiz olmadigini dusunmek zorundayiz. Biz Tromso'ye; Besiktas, Valeranga'ya; Trabzon, Famagusta'ya; FB , MTK'ya elenmedi mi yani ? Ve bu takimlarin adini bir daha nerede duyduk ? Iyi bir hoca rakibini ciddiye alir, analiz eder ve cozume gercekci yaklasir. Doldurus yaparak mac kazanma devri Hincal'la birlikte gerilerde kaldi artik, o devir 1990'larda kapandi. Kapanmasa Tinaz Tirpan aramizda olur, Mustafa Denizli de Avrupa'da takim calistirirdi...

[Ismail Gezer]

Hiç kırmızı görmeyen tek oyucumuz Ergün kaldı sanıyordum.

Ergun cok konusmayi seven bir adam degil, Turk futbol tarihinde benim tanidigim en cool oyuncu; kirmizi kart gordugunde bile sinirlenmez.