Moderator: Staff
Ben bu lafi Okan'a kaptanlik bandi takmasindan sonra soyledim. Pek cok taraftarin onaylamadigi bir durumda yaptigi bu hareketi yangina korukle gitmek ve Faruk Suren'le kisisel inatlasma olarak gormustum. Artik cok umursamiyorum Okan konusunu, madem geri dondu, pekala kaptan da olabilir.Ismail Gezer wrote:
Hakan zaten kendini klüpten üstün gördüğü için, kendi şahsi manevisini temsilen orda bulunuyordur, abilik mabilik ne demek? Hakan öyle şeyler yapmaz, sadece fitne kaynağıdır kendisi, vardır düşündüğü bir hinlik Cengiz abi! Sende ne kadar iyi niyetli düşünüyorsun böyle..
Lafi soyleyene gore, anlami, sata$ilabilirlik katsayisi degisiyor demek, o da iyi!!?! Kisilerle degil, fikirleriyle tartissak "forum" denilen ortamlar, daha saglikli olur sanki...Ismail Gezer wrote:Senmi demiştin o lafı, pardon
Ozgur Huseyinoglu wrote:Lafi soyleyene gore, anlami, sata$ilabilirlik katsayisi degisiyor demek, o da iyi!!?! Kisilerle degil, fikirleriyle tartissak "forum" denilen ortamlar, daha saglikli olur sanki...Ismail Gezer wrote:Senmi demiştin o lafı, pardon
...
Neyse, Hasan'a tebrikler, Allah bir yastikta kocatsin derler, omur boyu mutluluklar!
Sondan baslayayim. Quote'ta kesinti yaparken, karsindaki kisiye gore doneklik de yapmissin fikri yaratmaya filan calismiyordum, asil vurgulamak istedigim kisim icin o biraktigim cumledeki "pardon" kelimesi yeterliydi. Ama haklisin da bak, sonraki cumleye de, "ama" diye baslaman, onceki cumlenin pardon'unu da guclendiriyor, ve daha iyi fikir veriyor yazarkenki dusuncelerin hakkinda.Ismail Gezer wrote:Fikrin sahibine göre alacağı tepkide değişebilir tabi. Mesela o yazıyı başka biri yazsaydı senin böyle bir tepki vereceğine ben şahsen ihtimal vermiyorum. Ben yazdığım için daha bir iştiyakla sataştın bence! Yani kimin yazdığıda önemli olabilir!
Kaldıki 'quote' ederkene kestiğin kısımda 'Katılmıyorum tabi' yazıyor, yani söylediklerimin arkasındayım. Böyle dandik bir mesele yüzünden azda olsa gerginlik olmasın diye birazda espri maksatlı 'pardon' dedim, pişmanda değilim
Ozgur Huseyinoglu wrote: Sondan baslayayim. Quote'ta kesinti yaparken, karsindaki kisiye gore doneklik de yapmissin fikri yaratmaya filan calismiyordum, asil vurgulamak istedigim kisim icin o biraktigim cumledeki "pardon" kelimesi yeterliydi. Ama haklisin da bak, sonraki cumleye de, "ama" diye baslaman, onceki cumlenin pardon'unu da guclendiriyor, ve daha iyi fikir veriyor yazarkenki dusuncelerin hakkinda.
Ihtimal vermemekle yanilmissin. Kendi dedigimi uygulayip, kisilere daha onceki forum olaylarindan belli sempatim/antipatim olsa da, onlari ortaya getirmek yerine, o an icin yazdiklarina tepki vermeye calisiyorum (mesguliyetlere bagli zamansal sorunlar uzak tutmadikca). Dolayisiyla baska birisi de, "haaa, onu diyen sen miydin, pardon o zaman, sen oldugunu bilsem, satasmazdim" anlamina gelecek ifadeler yazsaydi, "iştiyakla (*)" satasirdim merak etme.
Insanlarin sevaplariyla, gunahlariyla insan oldugunu da unutmamak lazim bu arada. Bir gunah isledi diye, yaptigi onca iyi sey silinip atilmayacagi gibi, bir sevap isledi diye gunahlari da silinivermez. Elestirinin de ovgunun de yeri, zamani var, birisi oluyorsa, oburu olmayacak diye bir kanun yok.
Bak mesela, bu Hakan Sukur, ve konuya/kisiye gore serbet verme/vermeme konusunda, karsilikli cok sempati beslediginize (?) emin oldugum Ozan'dan ornek vereyim. Bu forumda Sukur'u en cok yerden yere vuranlardan birisidir ama, gecen sezon sonlarinda, en azindan iki uc yazisi oldu sanirim, Hakan'i cesitli yonlerden oven. Ama, sen, Hakan sempatin yuzunden, bu dugun olayinda agabeylik yapmasini, protokole ozen gostermesini vurgulayip, takimdaki bilimum hiyerarsileri, karar mekanizmalarini hice sayip, kendince Okan'i kaptan "atamasina", Tolga'nin ve Ufuk'un verdikleri tepkiyi hor gormeye calismissin (tepkiyi verenin Tolga oldugunu unutup)... Olay bu kadar basit...
_________________
Özgür
(*) Tolga'nin Emin Colasan yazisindaki gibi gibi ben de bir Arapca-Turkce sozluk servisi sunayim:
http://www.tdk.gov.tr/TDKSOZLUK/sozbul.ASP?Kelime= iştiyak
1 . Göreceği gelme, özleme.
2 . Güçlü istek, arzu:
("Tevellut" kac bu arada Ismail Hocam?? Nerden geliyor boyle kelimeler kullanma aliskanligi??)
Ismail Gezer wrote:İlk paragrafta ne demek istediğini anlamadım. Zaten senin için önemli olan kısım o değil belli.
Ilk paragrafta soylediklerim bu yukarda vurguladigim bolumle ilgili idi. Yani sonrasinda cozmussun aslinda, "yazarkenki dusuncelerin" dediginde.Ismail Gezer wrote:Senmi demiştin o lafı, pardon
Ama katılmıyorum tabi...
Yahu, butun saka yapma, olayi hafifletme egemenligi sana ait degil ya...İkinci paragrafta söylediklerinin cevabını en altta vermişsin zaten: Ben sana dedim değil mi, başka biri olsaydı böyle davranmazdın diye? Hadi konunun özü hakkında fikirlerimiz uyuşur veya uyuşmaz, o önemli değilde o alttaki dipnotlar neyin nesi? Tevellüt kaçmış??? Başkası olsa farklı davranacağını anlamak için bu bile yeterli! Nasıl diyordun? Bu cümleleri yazarkenki düşüncelerin hakkında iyi fikir veriyor!
Allah allaaahh... Hor gormek lafi ile, ignelemek lafi arasinda, bu kadar daglar taslar kadar fark varsa, tamam, kusura bakma, "igneledin" diye degistirmis olayim ordaki lafi. Ama "satasma" kelimesini yanlis kullandigimi pek sanmiyorum. Tolga o "kendini takim uzerinde gorme" ifadesini, Ufuk Hocam'in actigi baska bir baslik icinde yazmis. Sen o konuda direk cevap vermek yerine, burda Hakan'in yaptigi pozitif bir seyi firsat bilip, Hakan'in ordaki (bence de) yanlisini ortmeye, kapatmaya calisip, "ignelemissin". Bunun tanimi benim sozlugumde, satasmak, laf atmak, eski konulari deselemek olarak geciyor, sende farkliysa bilemem...Hor görmeye çalışmışım? Biraz çarpıttığının farkında mısın? Sen çıkıp gayet kaba bir üslupla 'şataşılabilirlik' lafları edeceksin, 'hor göreceksin', fırça kayar gibi konuşacaksın, sonra gelip bu lafları edeceksin? Bende seni ciddiye alacam?
Hakanı eleştirenleri iğnelediğim (ona hor görme demezler) yazıyı eleştirirken senin yaptığın şeyin ne farkı var?
Kurallarin sinirlarini arada zorladigin oluyor, ama bu zorlamalar tekrarlamadikca, veya yaptiklarin kurallarin otesine gecmedikce, benim ne kadar hakkim varsa burda olmaya, senin de var. Belli bir duzeni isleyisi var forumun. Bunu bozmaya, carpitmaya calismadikca, karsilikli yazisiriz, hosnut olsam da olmasam da. Ama, dis gicirtilari kismini da sen yanlis anlamissin. Yalan soylemeyecegim, boylesine fikre degil de, yazan kisiye gore tepki degistiren bir davranis bicimi takdir ettigim birsey degil ama, taniyanlar onay da verebilir, oyle gergin, dis gicirdatan bir karakterim yoktur, sakin, ve barisciyimdir yani. Artniyetli davranip, belalti filan vuruyorum gibi geldiyse de, yanlis anlasmisizdir diye dusunurum...İşin özü, varlığımdan pek hoşnut olmadığının farkındayım. Cümlelerinden diş gıcırtısı sesleri geliyor sanki. İyiniyetli değil artniyetli davrandığını düşünüyorum. Olay dahada basitleşti sanırım!
OKAN ANTRENMANIN YILDIZI!..
21 Temmuz 2006 19:44
Galatasaray, yeni sezon hazırlıklarını, bugün yaptığı çift antrenmanla sürdürdü. Florya Metin Oktay Tesisleri'nde, teknik direktör Erik Gerets yönetiminde yapılan yaklaşık 1 saatlik antrenmanda futbolcular, koşu ve pas çalışmasının ardından taktik ağırlıklı çift kale maç yaptı. Maçta yedeklerden oluşan beyaz takım, aslardan oluşan kırmızı takımı 5-3 yendi. Beyaz takımın gollerini Okan (2), Song, Özgürcan ve Emre atarken, kırmızı takımın golleri Emre (Kendi kalesine), Necati ve Hakan'dan geldi. Karşılaşmada 2 gol atan ve asist yapan Okan, performansıyla göz doldurdu.
Antrenmanda, tedavileri süren Aykut ve Orhan yer almazlarken, Hasan Kabze koşuyla yetindi, Ümit de çift kale maçta yer almadı. Bu arada takımdan gönderilmesi düşünülen Marek Heinz'in, çift kale maçta as takımda oynatılması dikkat çekti.
Öte yandan İsviçre'den gelen Koray Bay adlı küçük bir taraftar, antrenmanı izleyip, çalışma sonunda bazı futbolcular ve teknik direktör Gerets ile hatıra fotoğrafı çektirdi. Galatasaray, yarın yapacağı antrenmanla yeni sezon hazırlıklarını sürdürecek.
