31. Hafta: FB-GS 4-0

Ismail Gezer · Post by **Ismail Gezer** » Tue Apr 18, 2006 1:19 am

DERBİ MAÇ İÇİN GÖRÜŞLER

Özhan Canaydın, Fenerbahçe-Galatasaray derbisiyle ilgili olarak da “Galatasaray ile Fenerbahçe 100 senedir karşılaşıyor. Bir 100 sene daha karşılaşacaklar inşallah. Fair-Play'e yakışır bir maç olsun” dileğinde bulundu.

Canaydın, karşılaşmanın tatlı, huzurlu ve centilmence geçmesini dilediğini ve iyi oynayanın kazanacağını, adına yakışır bir maç olacağını düşündüğünü de ifade etti.

“Maç gününe kadar ortamı germek isteyenler olacak. Yazılacak ve söyleneceklere kimse kanmasın. Bu maç, savaş değil” diyerek derbi öncesi her iki camianın taraftarlarını uyaran ve maça ilişkin görüşlerini açıklayan Adnan Polat ise, kendilerinin şampiyonluk yarışında en büyük rakipleri olan Fenerbahçe'nin stadına misafir olarak gideceklerini, amaçlarının Şükrü Saraçoğlu'nda iyi futbol oynamak olduğunu belirtti.

Polat, şunları söyledi: “Arzu ettiğimiz minimum netice olan beraberliği veya galibiyeti alıp, şampiyonlukta önümüzdeki en büyük rakibimizi geride bırakmak istiyoruz. Fakat bu oyunun ve sonucun, fair-play çerçevesinde olmasını diliyoruz. Futbol bu, ne olacağını ben de bilmiyorum. Umarım güzel bir futbol izlettiririz Fenerbahçe Stadı'nı dolduracak futbolseverlere. Biz Galatasaray tarafı olarak karşılaşmaya son derece olumlu, dostane ve pozitif bakıyoruz. Tahmin ediyorum, Fenerbahçe yönetimi de olaya aynı açıdan bakıyordur. Neticede bu bir spor müsabakasıdır, bir savaş değildir. Fenerbahçeli taraftarların Türk misafirperverliğini Galatasaraylı yönetici, futbolcu ve taraftarlarına göstermelerini, Galatasaraylı taraftarın da misafire yakışır şekilde hareket etmelerini diliyorum.”

“BU KAVGANIN BİTMESİ LAZIM”

Dostluğun, centilmenliğin ön plana çıkması gerektiğinin altını çizen Polat, “Yapılacak iyi şeylerle bu kavganın bitmesi lazım. İyi ve güzel şeylerin öne çıkması gerekiyor artık. Galatasaray yönetimi olarak bu düşüncede hareket ediyoruz” şeklinde konuştu.

A.A

Fenerli taraftarlar? İyi evsahipliği? Türk misafirperverliği? What? What? What?

İşimiz temennilere kaldıysa, o statta yaşanacak hadiseler İsviçre maçındakilere rahmet okutacak düzeyde olacaktır.

Malum sitenin bu konuyla ilgili olarak ciddiye alınmaması aptallık olur! O rezil İTAAT ET hadisesini nasıl yaptıklarını tek tek anlattılarını gördük orda! Sonra tırsıp kaldırdılar gerçi ama her türlü pisliği orda organize ediyorlar! Yakında kepenkleride indirirler!

Ismail Gezer · Post by **Ismail Gezer** » Tue Apr 18, 2006 2:42 am

Gerets'in "Fener maçını kazanmak zorunda değiliz" lafına takıldım birazcık..
Geretsi beğenenlerden biriyim. Ama taktik yapmaya, rölantide, kontrollü aynamaya falan kalkışmamasını temenni ediyorum. Doğru adamları sahaya sürsün yeter! Bıraksın onlar bildikleri gibi oynasın! Bir kere taktik takılalım dedi, tromsöye elendik..

Deniz Selman · Post by **Deniz Selman** » Tue Apr 18, 2006 3:30 am

Saidou'nun donmesi cok cok iyi oldu. Rize macinda kac haftadir oynamamasina ragmen baya iyidi--zaman zaman (butun yil oldugu gibi) yalniz kaliyordu ama bir cok kontra atak daha yerdik Saidou olmasaydi.

Gerets herhalde Fener macinda Rize macindaki 11'i degistirmez. Ergun'un sol kanat'da agir kalacagini dusunuyorum, ozellikle Ayhan on'a Rize macindaki gibi pek yardim etmezse. Hem Ayhan hem Hasan devamli gobege girince ara sira ara paslari verip tehlike yaratsalarda kanatlardaki hem atak gucu hem savunma anlayisi baya azaliyor. Daum Manisa'daki gibi Anelka'yi sag tarafta oynatirsa Ergun'e cok buyuk is dusebilir, ve bu isi yanliz kaldiramamasi yuksek ihtimal.

Rize macinda Aydin ve Sabri ikiside kadro disiydi, Ugur-Ferhat-Emre ucude yedekdi. Fener macinda acaba gene boylemi olur merak ediyorum. Ugur'un yerine Sabri'yi yedek soyundurmanin avantaji Sabri'nin hem sag bek hem sag acik olarak oynayabilmesi, oyun'a tempo katabilmesi. Ugur'un yedek olmasinin avantaji daha saglam bir sag bek olmasi, Cihan'i orta saha'ya cekmek isterse falan. Tabii bugunku gibi Volkan'la orta sahayi saglamlastirma secenegi olacagi icin Cihan'i oraya cekmeyi dusunmeye bilir. Bu durumda Sabri'nin yedek olmasi sanki daha mantikli. Aykut, Emre, Ferhat, Volkan, Heinz, Kabze diger yedekler...

Bu derbi gecen sezon boyunca oynamak istedigimiz ama oynayamadigimiz derbi--Kadikoy'de sampiyonluk icin mucadele. Hemde puan avantajiyla gidiyoruz. Butun yil yasanan sikintilar, Fener'in hakemlerden aldigi bedava puanlar, saha disi tum olaylarda Fener'in avantajli gozekmesine ragmen kazanilacak bir sampiyonlugun tadi tabiiki hos olur, ama Rize macindaki gibi asiri stresle cikarsak oraya basari zor gelir. Obur yandan 14. hafta 1-0 kaybettigimiz macta tam aksine takim uyur gezer bitirdi maci, sanki fazlasiyla sakinlestirilmis gibiydiler. Oyunu kendi sahamizda cok rahat kabul ettik ve orta sahayi mac boyu kontrol edemedik. Stressiz ama hirsli nasil olunabilirse olmak lazim--Rize macindaki Hakan Sukur'un performansi iyi bir ornek.

Bu maci kaybedersek sampiyon olma ihtimalimiz baya dusuk olacak gene. Fener'in gidip baskasina puan vermesini bekleyecez geneki bundan hem artik biktik hem bunun stresiyle kendi maclarimizi bile kazanmamiz zor olacak.

Diger yandan 2 gol atip kazanirsak bu sefer 32. hafta Ankaraspor macinda alacagimiz 3 puan'la Sami Yen'de sampiyonlugu matamatikman garantileriz, TS-FB maci ne olursa olsun. Yeterince sampiyonluk stresi yasadik artik, bunu yapip bu mucadelyi erken ve galip bitirelim hadi...

Deniz

Ismail Gezer · Post by **Ismail Gezer** » Tue Apr 18, 2006 3:31 am

Saray'da, Kral paniği

Çaykur Rize maçından sonra ağrıları yüzünden sabaha kadar uyuyamayan Hakan Şükür'ün dün çekilen MR'ında sol uyluk adalesinde 2. derece yırtık belirlendi. Derbide oynaması tehlikeye giren yıldız futbolcunun durumu perşembe günü netlik kazanacak

ERHAN TELLİ

Cim-Bom, Fenerbahçe derbisi öncesinde dün sabah Hakan Şükür'den gelen şok sakatlık haberiyle sarsıldı. Çaykur Rizespor maçında oynadığı güzel futbol ve attığı iki şık golle takımına galibiyeti getiren yıldız futbolcu, maç gecesini ağrılar içinde geçirip uyuyamayınca, sabah saatlerinde soluğu hastanede aldı.
Çekilen MR sonucunda sol bacak üst adelesindeki sakatlığında ilerleme belirlenen Hakan Şükür'de, Grade 2 denilen ikinci derecede yırtık tespit edildi. Florya'da tedaviye alınan kaptanın üç gün süreyle dinlendirileceği bildirildi. Fenerbahçe maçında oynaması tehlikeye giren Hakan'ın durumu perşembe günü yapılacak kontrollerin ardından belli olacak.

Oynamak istiyor
Kulüp doktoru Murat Çevik, sol uyluk üst ön adalesinde şiddetli ağrısı olan Hakan Şükür'e yoğun tedavi uygulayacaklarını söyledi. Çevik, tecrübeli futbolcunun derbi maçta oynama olasılığının bulunduğunu da vurguladı. Sakatlığını öğrenince büyük şok yaşayan Hakan'ın, Fenerbahçe'ye karşı mutlaka forma giymek istediği, bu konudaki son kararı teknik heyetin vereceği belirtildi.

Song ucuz kurtuldu
Çaykur Rize maçında sol dizi kilitlenen Rigobert Song'un ise çok ucuz kurtulduğu ortaya çıktı. Doktor Murat Çevik, dizinde ödem ve ağrı belirlenen Kamerunlu futbolcunun ameliyat olmasına gerek bulunmadığını belirterek, "Eğer cerrahi müdahale gerekseydi Song 6 hafta sahalardan uzak kalacaktı. Fenerbahçe maçında oynama şansı var" açıklamasını yaptı. Tedavi altına alınan tecrübeli oyuncunun derbi maçta takımdaki yerini almasına kesin gözüyle bakılıyor.

Revire döndüler
Cim-Bom'da Hasan Şaş ve kaleci Mondragon grip yüzünden, Necati Ateş ise sol ayak bileğindeki şişlik nedeniyle dün sabahki antrenmana katılmadı. Çaykur Rize maçından sonra doping kontrolüne alınan, ancak numune veremediği için bira içirilen Hasan'ın tedavi altına alındığı açıklandı. Mondragon'a ise maçtan hemen sonra serum verildiği bildirildi.
Rize karşılaşmasında aldığı sert darbe yüzünden sol ayak bileği şişen Necati'nin tedavisine de başlandı. Yıldız futbolcu derbi maça kadar hazır duruma geleceğini belirterek takımdaki yerini alacağını açıkladı.

Kadıköy kriterleri!

Galatasaray Yönetimi bugün yapılacak İl Güvenlik Kurulu Toplantısı'nda Fenerbahçe derbisi için 3 özel talepte bulunacak. Sarı - kırmızılılar soyunma odası koridorunda polisin de görev yapmasını isteyecek

HALİL ÖZER

Galatasaray Yönetimi, Fenerbahçe ile Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanacak dev maçta uygulanacak tedbirleri belirlemek için bugün düzenlenecek İl Güvenlik Kurulu Toplantısı'nda özel taleplerde bulunacak. Sarı - kırmızılılar hem futbolcular ve teknik heyetin hem de Kadıköy'e gidecek olan taraftarların güvenliği için kuruldan üç özel tedbir isteyecek. Cim-Bom, güvenlik tedbirlerinin en üst düzeyde tutulmasını talep edecek.

1- Polis de koridora girsin
Sarı - kırmızılı yöneticiler, önceki derbi maçlarda yaşananları göz önünde bulundurarak Şükrü Saracoğlu Stadı'nın soyunma odası koridorlarında ekstra önlem alınmasını isteyecek. Fenerbahçe Kulübü'ne bağlı özel güvenlik elemanlarına fazla güven duymayan Galatasaraylı idareciler, polisin de soyunma odasında görev yapması talebini toplantıda dile getirecek. Yöneticiler, koridorların polis tarafından gözlem altında tutulması gerektiğini vurgulayacak.

2- Biletler doğrudan taraftara
Galatasaraylı yöneticiler, sarı - kırmızılı misafir taraftarlar için Fenerbahçe Kulübü tarafından ayrılacak olan 2 bini aşkın maç biletinin, internetten satılmasına karşı çıkacak. İnternetten satış halinde biletlerin Fenerbahçeli taraftarların eline geçmesinden çekinen sarı - kırmızılılar, biletlerin yönetim tarafından doğrudan Galatasaraylı seyircilere satılmasını isteyecek. Yöneticilerin derbi maçın biletlerini kulüp binasından satmak istedikleri belirtildi.

3- Kafile ve seyirciler için güvence
Yöneticilerin, İl Güvenlik Kurulu'ndan son talebi, Galatasaray kafilesi ile sarı - kırmızılı taraftarların Şükrü Saracoğlu Stadı'na geliş ve gidişi sırasında uygulanacak tedbirler konusunda olacak. Galatasaraylı idareciler, takım kafilesi ve taraftarların güvenliği konusunda valilik tarafından alınacak önlemlerin yeterliliği hakkında güvence talebinde bulunacak. Yöneticiler, stada geliş, gidiş sırasında polisiye tedbirlerin en üst seviyede tutulmasını isteyecek.

Forması servet!

HemAlHemSat.com adresli internet sitesinde geçen hafta yapılan açık artırma sonucunda Hakan Şükür'ün 9 numaralı formasını satın alan Alp Öğer isimli Galatasaraylı taraftar, formasını milli futbolcunun elinden aldı. Öğer'in, Hakan'ın forması için 3 bin 50 YTL ödediği bildirildi.

Levent Guntay · Post by **Levent Guntay** » Tue Apr 18, 2006 4:27 am

Birisi takiyye istedigimi iddia etmis. Ne alaka. Su anda avantajli olan GS oldugu icin tabii ki bu macta ve bundan sonraki maclarda gerilimi azaltmak GS'in isine gelecektir. Ayrica gerilimi yukseltmek ve agresiflik GS kulturunde yok. Fenerlilerin su anda istedikleri bu, gerilimin yukselip ortaligin karismasi. Kupanin ikinci macinda zaten bu oyuna geldik, simdi dikkatli olunmali.

Su Cuneyt Aytac denilen igrenc FB taraftari icin mutlaka bir yolu bulunup savciliga sikayette bulunulmali. 1) bir grubu diger gruba siddete kiskirtmaktan 2) can almaya azmettirmekten ve tehditten. Diger yazdiklari bir dereceye kadar mecaz anlam gibi dusunulse de, son cumlelerde tabuttan bahsediyor ki acik acik oldurecegiz diyor. 35 yasina gelmis bir insan, bir de kiz cocugu babasi, bu yazi hala o forumda asili duruyorsa ve silmiyorlarsa yuh olsun. Nasil bir kindir, nasil bir nefrettir.

Eh, bu isin vebali biraz da poliste ve savcilarda. Sen zamaninda Turkiye Cumhuriyetinin savcisi olarak "Fenerbahce Cumhuriyeti" pankartlari ve yazilari her yerde carsaf carsaf asili dururken, "Turkiye'de tek cumhuriyet vardir, ne bicim laf bu, yassak" diye engellemezsen, bu taraftar da simarir kendini sisteme alternatif bir guc odagi zannetmeye baslar. Gunu gelince polise de saldirir, isyan da eder, hafta sonunda polisin gozu onunde bir hafta onceden web'den anonsunu organizasyonunu yapip kitir kitir adam da keser.

Hasan Tezcan · Post by **Hasan Tezcan** » Tue Apr 18, 2006 9:26 am

Levent Guntay wrote:Birisi takiyye istedigimi iddia etmis. Ne alaka. Su anda avantajli olan GS oldugu icin tabii ki bu macta ve bundan sonraki maclarda gerilimi azaltmak GS'in isine gelecektir. Ayrica gerilimi yukseltmek ve agresiflik GS kulturunde yok. Fenerlilerin su anda istedikleri bu, gerilimin yukselip ortaligin karismasi. Kupanin ikinci macinda zaten bu oyuna geldik, simdi dikkatli olunmali.

Su Cuneyt Aytac denilen igrenc FB taraftari icin mutlaka bir yolu bulunup savciliga sikayette bulunulmali. 1) bir grubu diger gruba siddete kiskirtmaktan 2) can almaya azmettirmekten ve tehditten. Diger yazdiklari bir dereceye kadar mecaz anlam gibi dusunulse de, son cumlelerde tabuttan bahsediyor ki acik acik oldurecegiz diyor. 35 yasina gelmis bir insan, bir de kiz cocugu babasi, bu yazi hala o forumda asili duruyorsa ve silmiyorlarsa yuh olsun. Nasil bir kindir, nasil bir nefrettir.

Eh, bu isin vebali biraz da poliste ve savcilarda. Sen zamaninda Turkiye Cumhuriyetinin savcisi olarak "Fenerbahce Cumhuriyeti" pankartlari ve yazilari her yerde carsaf carsaf asili dururken, "Turkiye'de tek cumhuriyet vardir, ne bicim laf bu, yassak" diye engellemezsen, bu taraftar da simarir kendini sisteme alternatif bir guc odagi zannetmeye baslar. Gunu gelince polise de saldirir, isyan da eder, hafta sonunda polisin gozu onunde bir hafta onceden web'den anonsunu organizasyonunu yapip kitir kitir adam da keser.

hangi ulkede yasiyoruz diye bir dusunun.

Hasan Tezcan · Post by **Hasan Tezcan** » Tue Apr 18, 2006 9:49 am

Altina imazmi atabilecegim bir yazi, Hincal Uluc'tan. Dusuncelerimi
bölum bölum olsa da yansitiyor:

...Ali Sami Yen gibi bir serveti ellerinden çıkarmalarını aklım hayalim
almıyor. Şehrin merkezindeki bu kadar güzel bir yerden, şehrin dışında bir
stat karşılığında vazgeçeceksin. Bu Galatasaray'a atılmış tarihindeki en
büyük kazıklardan biri. O stadın yeri 49 seneliğine Galatasaray'a ait. Bu
arada mecliste tasarı hazırlanıyor. Statlar kullanan kulüplere hibe edilecek.
Yani bu stat Galatasaray'ın malı olacak. Sen Mecidiyeköy'deki bu araziyi
bırak, şehrin dışındaki bir yere git. Anlaşılır gibi değil. Fenerbahçe, o kaçak
stadı, gecekondu stadı tutup da Samandıra'ya taşımıyor, Galatasaray
böyle bir teklifi kabul ediyor, aklım hayalim almıyor. Bu Özhan Canaydın
gerçekten beceriksiz, yeteneksiz. Olabilecek en kötü şeyleri yaşatıyor.
Galatasaray'ın iyi bir başkanı olsaydı, bugün hem Ali Sami Yen'de,
Galatasaray'a her yıl milyonlarca dolar getirecek tesisler yükselir, hem de
Seyrantepe'de yapılacak stat, karşılığında hiçbir şey verilmeden
Galatasaray'ın olurdu. Mustafa Sarıgül benim önümde anlattığı için bütün
detaylarını biliyorum. Özhan o projeleri öldürdü. Nerede Galatasaray'da
bahar havası! Eğer 'Mecidiyeköy-Seyrantepe takası' başarıysa yazıklar
olsun böyle başarıya. Bu beceriksiz, bu başarısız yönetime, bir de Riva'yı
emanet etti kongre. 2006 Nisan ayı, Galatasaray'ın en kötüye doğru
gidişinin başlangıcıdır. Nasıl insanlar 'Fenerbahçe 5 yedi' diye her şeyi
unutup, bu kadar mutlu olabiliyorlar, anlaşılır gibi değil. Oynanan futbola
gelince yine ortada bir şey yok. Hasan Şaş'la Hakan Şükür'ün dışında
çırpınan, didinen adam yok. Kenarda çok kötü bir yönetim var. Yani
Galatasaray'da bir yığın cezalı ve sakat varken, gençleri oynattığı için
medya tarafından gençlere önem veren teknik direktör olarak göklere
çıkarıldı, ben de 'palavra' olduğunu söyledim. Mecburen oynattı. Ve
dökülen Ergün ve Cihan bek oynarken, Uğur'la ve Ferhat kenarda oturdu.
Orta sahası Galatasaray'ın bomboşken Aydın kadroda yok. Arda ile
Zafer'in oynadığı futbolu Vestel maçında gördük. Bu iki adam takımdan
kovuldu. Bütün bunların en iyisiydi Cafercan; Gerets tarafından yok edildi.
Bu mu gençlere önem veren, bu mu Galatasaray'ın geleceği, bu mu
Galatasaray'ı baharı!.. 4 tane gol attıldı Çaykur Rize'ye... Hakan'ın tek
başına attığı gol dışında hangisi Galatasaray'ın yarattığı bir gol. Rizeliler
kendi kalelerine attılar golleri. Kimse '4 tane attık' diye sevinmesin.

HER AN BEŞ YİYEBİLİR

_Ligin son haftalarına girilirken iyi futbol aranmasının çok da doğru
olmadığı söyleniyor. Katılıyor musunuz?

Peki futbol ne zaman önemli! Sezon başında, "Sezon daha yeni başladı."
Sezonun ortasında "Daha oturmadık." İkinci yarı başlarken, "Tatilden daha
yeni çıktık." Peki ne zaman iyi futbol oynanacak? Barcelona sadece
sezonun ortasında mı iyi futbol oynuyor? Seyrediyorsun doyamıyorsun.
Böyle bir şey yok. Vestel, Fenerbahçe'yi 5'lediği gibi, birisi de yarın
Galatasaray'ı beşler. Böyle bir savunmayla, fazla ileriye gidilmez.
Fenerbahçe biraz üstüne gelsin bu savunma çöker! 6-0'dan beter olur
Galatasaray. Fenerbahçe'den bir tarihi hezimet daha alır. Ayakta
duramıyorlar. Gerets, ikinci yarıda forvet Necati'yi çıkartıp, Volkan'ı alıp
orta sahaya ilave yapıyor. Buna rağmen orta sahadaki bütün toplar yine
Çaykur Rize'ye gitti. Adamlar tek kale oynadılar neredeyse, Allah'tan o
kadar beceriksiz ve kötüler ki dışarı attılar topları.

HAKAN'I ÖLDÜRECEKTİ

Gerets, takımın için için döküldüğünü göremiyorsa, Tomas'ın neler
yaptığını farkına varamıyorsa, niye var? Üstelik Tomas, tüm maçlarda aynı
hataları yapıyor. Galatasaray'ın yediği 10 golün, 9'unda Cihan ve Tomas'ın
imzası var. Allayıp pullayıp rakibe gol pozisyonunu hediye ediyorlar. Yer
tutamıyorlar, kademe yapamıyorlar; yaptıkları en iyi iş eskortluk.
Galatasaray'a gol atacak adama eskortluk yapıyorlar. Ümit Karan'ı
tribünde gördüm. 'Allah razı olsun' dedim. Ümit sakatlanmasa Hakan yok.
"Ersun efendi utan" diye yazdığım yazılardan utanıyorum. Ersun'un günahı
ne? Galatasaray'ın antrenörü Hakan'ı öldürmeye uğraşıyor. Oynattığı
gençler mecburiyetten, oynattığı Hakan mecburiyetten... Gerets'in takım
falan yaptığı yok. Bana kimse palavra atmasın, bahar falan yok.
Galatasaray'ın şampiyonluğu daha yarı yolda değil.

Ismail Gezer · Post by **Ismail Gezer** » Tue Apr 18, 2006 10:13 am

Galatasaray-Çaykur Rize maçının 88. dakikasında Hakan Şükür'e dikkat ettik, adeta yere düşmemeye çabalıyordu. Hani bir laf vardır 'Kanının son damlasına kadar' diye. İşte bu futbolcu o ana kadar, inanılmaz işler yaptı. Sahada basmadık yer bırakmadı. Gol pasları verdi. Goller attı. Tel tel dökülen Necati, Cihan, Emre gibi isimlerin açığını kapattı.

Onun için 'Yaşlandı' diyenler hiç mi İtalya ya da İngiltere liglerini izlemiyorlar. Türk Futbolu'nun istatistiklerine bir bakın, neler göreceksiniz. Hakan, Metin Oktay'dan bu yana gelmiş geçmiş en büyük golcüdür. Ayrıca, arkadaşlarına verdiği gol paslarını merhum Metin'de ender olarak görürdük. Her başarısız sonuçta yerden yere vuruldu. Ödemli, kırıklı kemiklerle, adalelerle yine sahaya çıktı. Eğer bu futbolcu Fenerbahçe'de oynasaydı, Dereağzı Tesisleri'nin girişine çoktan heykeli dikilmişti.

Alkolü, sigarası olmayan, magazin programlarına ve futbolcu avcısı sözde mankenlere hiçbir zaman katkı sağlamayan ender kişilerden. Bizler adamı sırf inançları var, namaz kılıyor diye asmaya kalkıyoruz. Ayrıca yaptığı hayır işlerinden kaçınız haberdar? Herkesi Hakan Şükür'e saygıya davet ediyoruz. En çok da Erman Toroğlu'nun benzetmesiyle 'İki ayağıyla aynı anda topa vurup, yere düşenler'in eleştirilerine kızıyoruz!

* * *

Manisa'daki olayların faturası bir animatöre çıkarıldı. Hani adam niye tutuklanmadı diye kıyamet kopuyor. Fenerbahçe'li dostlarımız bize göre faturayı yanlış adrese kestiler. Bu tarihi yenilgide Daum'un hiç mi suçu yok? Beşi yüzde yüz, sekiz topu kaleye sokamayanlar kabahatsiz mi? Biri kaleci, iki adamla küçücük bir yerden gol yeniyor, animatör mü suçlu? Kaldı ki, Sarı-Lacivertliler gittikleri her deplasmanda en galiz küfürlere muhataplar. Haa 'Bu sefer stad hoparlörü kullanıldı' diyebilirsiniz. Sen takır takır gollerini at da, onlar istedikleri kışkırtmalarda bulunsunlar...

* * *

Gelelim taraftarın coplanma işine. Bunu asla kabullenemeyiz. Yere düşmüş insanlara ikişerli-üçerli pata küta girişmek hangi vicdana sığar. Birbirlerine sarılmış oturan üç taraftara yapılanlar, gözlerimizin önünden gitmiyor. Bu tabloları tekrar tekrar izlemekten utanç duyar hale geldik. Tüm yetkili ve etkilileri bir kez daha uyarıyoruz. Erdem Sevinçli ile Gökhan Barlas'ın üzüntüden de öte, infiallerine biraz olsun tercüman olduğumuzu sanıyoruz. Hele Barlas'ın 'Biji Apo diye bağıranları sadece seyredenlerin Manisa'da yaptıklarını protesto ediyorum' deyişine, yerden göğe kadar hak veriyoruz.
Burhan Ayeri

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=36609,10,17

Ismail Gezer · Post by **Ismail Gezer** » Tue Apr 18, 2006 12:35 pm

Alakası yok ama yakında TSYD başkanı seçilecekmiş. Malum şu anki başkan Aziz Yıldırımın çantacısı olma yolunda emin adımlarla ilerleyen saygıdeğer Onur Belge bey! Atilla Gökçede adaymış, kendisini severim Belgeyle kıyaslanmayacak derece objektif bir gazetecidir kanaatimce. İnşallah o seçilir..

Mehmet Gorgen · Post by **Mehmet Gorgen** » Tue Apr 18, 2006 1:23 pm

Hasan Tezcan wrote:Altina imazmi atabilecegim bir yazi, Hincal Uluc'tan. Dusuncelerimi
bölum bölum olsa da yansitiyor:

...Ali Sami Yen gibi bir serveti ellerinden çıkarmalarını aklım hayalim
almıyor. Şehrin merkezindeki bu kadar güzel bir yerden, şehrin dışında bir
stat karşılığında vazgeçeceksin. Bu Galatasaray'a atılmış tarihindeki en
büyük kazıklardan biri. O stadın yeri 49 seneliğine Galatasaray'a ait. Bu
arada mecliste tasarı hazırlanıyor. Statlar kullanan kulüplere hibe edilecek.
Yani bu stat Galatasaray'ın malı olacak. Sen Mecidiyeköy'deki bu araziyi
bırak, şehrin dışındaki bir yere git. Anlaşılır gibi değil. Fenerbahçe, o kaçak
stadı, gecekondu stadı tutup da Samandıra'ya taşımıyor, Galatasaray
böyle bir teklifi kabul ediyor, aklım hayalim almıyor. Bu Özhan Canaydın
gerçekten beceriksiz, yeteneksiz. Olabilecek en kötü şeyleri yaşatıyor.
Galatasaray'ın iyi bir başkanı olsaydı, bugün hem Ali Sami Yen'de,
Galatasaray'a her yıl milyonlarca dolar getirecek tesisler yükselir, hem de
Seyrantepe'de yapılacak stat, karşılığında hiçbir şey verilmeden
Galatasaray'ın olurdu. Mustafa Sarıgül benim önümde anlattığı için bütün
detaylarını biliyorum. Özhan o projeleri öldürdü. Nerede Galatasaray'da
bahar havası! Eğer 'Mecidiyeköy-Seyrantepe takası' başarıysa yazıklar
olsun böyle başarıya. Bu beceriksiz, bu başarısız yönetime, bir de Riva'yı
emanet etti kongre. 2006 Nisan ayı, Galatasaray'ın en kötüye doğru
gidişinin başlangıcıdır. Nasıl insanlar 'Fenerbahçe 5 yedi' diye her şeyi
unutup, bu kadar mutlu olabiliyorlar, anlaşılır gibi değil. Oynanan futbola
gelince yine ortada bir şey yok. Hasan Şaş'la Hakan Şükür'ün dışında
çırpınan, didinen adam yok. Kenarda çok kötü bir yönetim var. Yani
Galatasaray'da bir yığın cezalı ve sakat varken, gençleri oynattığı için
medya tarafından gençlere önem veren teknik direktör olarak göklere
çıkarıldı, ben de 'palavra' olduğunu söyledim. Mecburen oynattı. Ve
dökülen Ergün ve Cihan bek oynarken, Uğur'la ve Ferhat kenarda oturdu.
Orta sahası Galatasaray'ın bomboşken Aydın kadroda yok. Arda ile
Zafer'in oynadığı futbolu Vestel maçında gördük. Bu iki adam takımdan
kovuldu. Bütün bunların en iyisiydi Cafercan; Gerets tarafından yok edildi.
Bu mu gençlere önem veren, bu mu Galatasaray'ın geleceği, bu mu
Galatasaray'ı baharı!.. 4 tane gol attıldı Çaykur Rize'ye... Hakan'ın tek
başına attığı gol dışında hangisi Galatasaray'ın yarattığı bir gol. Rizeliler
kendi kalelerine attılar golleri. Kimse '4 tane attık' diye sevinmesin.

HER AN BEŞ YİYEBİLİR

_Ligin son haftalarına girilirken iyi futbol aranmasının çok da doğru
olmadığı söyleniyor. Katılıyor musunuz?

Peki futbol ne zaman önemli! Sezon başında, "Sezon daha yeni başladı."
Sezonun ortasında "Daha oturmadık." İkinci yarı başlarken, "Tatilden daha
yeni çıktık." Peki ne zaman iyi futbol oynanacak? Barcelona sadece
sezonun ortasında mı iyi futbol oynuyor? Seyrediyorsun doyamıyorsun.
Böyle bir şey yok. Vestel, Fenerbahçe'yi 5'lediği gibi, birisi de yarın
Galatasaray'ı beşler. Böyle bir savunmayla, fazla ileriye gidilmez.
Fenerbahçe biraz üstüne gelsin bu savunma çöker! 6-0'dan beter olur
Galatasaray. Fenerbahçe'den bir tarihi hezimet daha alır. Ayakta
duramıyorlar. Gerets, ikinci yarıda forvet Necati'yi çıkartıp, Volkan'ı alıp
orta sahaya ilave yapıyor. Buna rağmen orta sahadaki bütün toplar yine
Çaykur Rize'ye gitti. Adamlar tek kale oynadılar neredeyse, Allah'tan o
kadar beceriksiz ve kötüler ki dışarı attılar topları.

HAKAN'I ÖLDÜRECEKTİ

Gerets, takımın için için döküldüğünü göremiyorsa, Tomas'ın neler
yaptığını farkına varamıyorsa, niye var? Üstelik Tomas, tüm maçlarda aynı
hataları yapıyor. Galatasaray'ın yediği 10 golün, 9'unda Cihan ve Tomas'ın
imzası var. Allayıp pullayıp rakibe gol pozisyonunu hediye ediyorlar. Yer
tutamıyorlar, kademe yapamıyorlar; yaptıkları en iyi iş eskortluk.
Galatasaray'a gol atacak adama eskortluk yapıyorlar. Ümit Karan'ı
tribünde gördüm. 'Allah razı olsun' dedim. Ümit sakatlanmasa Hakan yok.
"Ersun efendi utan" diye yazdığım yazılardan utanıyorum. Ersun'un günahı
ne? Galatasaray'ın antrenörü Hakan'ı öldürmeye uğraşıyor. Oynattığı
gençler mecburiyetten, oynattığı Hakan mecburiyetten... Gerets'in takım
falan yaptığı yok. Bana kimse palavra atmasın, bahar falan yok.
Galatasaray'ın şampiyonluğu daha yarı yolda değil.

Bu lafları okuduktan sonra diyebilirim ki GALATASARAY bu sene kesin şampiyon.

Hasan ve Hıncal olmaz diyorlarsa bu iş kesin olur

Ismail Gezer · Post by **Ismail Gezer** » Tue Apr 18, 2006 4:08 pm

Fenerbahçe, Deniz Barış konusunda geri adım attı...

Fenerbahçe ile Gençlerbirliği arasında sezon başından bu yana ihtilaf konusu olan Deniz Barış sonunda özgürlüğüne kavuştu.
Gençlerbirliği ile yaptığı özel sözleşme nedeniyle 2 kez lisansı askıya alınan Deniz Barış, Fenerbahçe Kulübü’nün bugün Gençlerbirliği’ne 1 milyon euro ödemeyi yapması üzerine yeniden oynama hakkını kazanmış oldu.
Futbol Federasyonu yetkilileri, Gençlerbirliği Kulübü’nün Deniz Barış’ın imzaladığı çekleri kendilerine teslim ettiğini ifade ettiler.
Bu sonuçla Deniz Barış, Galatasaray maçında takımdaki yerini alabilecek.
Ayrıca Deniz Barış bu akşamki Denizlispor maçı kadrosuna alındı.
MİLLİYET

Deniz, Vestele ve Servete dua etsin. O maçta 5'lik olmasalardı birkaç ay daha top oynayamazdı. Ne demiş atalarımız: 'Cavcavla şaka olmaz!'

Cengiz Akgun · Post by **Cengiz Akgun** » Tue Apr 18, 2006 5:48 pm

Yigit Kavurmacioglu wrote: ...
Simdi bana polis'e saldiri oldu onlarda saldiranlari dovdu mavali atmayin yemem.

Yemez isen garagara yap istersen ama TV'den cekilip buraya asilan video'da durum aynen oyle. FB seyicisi anonsu bahane edip kuduruyor ve sahaya sandalye parcasi atip birini kafadan yaraliyor. Sahaya sandalye parcalari yagarken (orada tel orgulerinin onundeki polisin ustune dogru hemde) duruma tel orgunun arkasindaki bir iki polis mudahale etmek isterken orada videoda apacik gozuken bir iki ayinin onculuk ettigi guruhtan yumruk yiyorlar arkasindan sahadan tel orgunun kapisi acilarak tribune cikan polis gucu yermisin yemezmisin diyerek temiz bir sopa cekiyorlar onune gelenlere. Dayak cennetten cikmadir diyerek. Ben durumda hicbir anormallik gormedim. Dunyanin neresinde olsalar bu $ekilde davrananlar bu tur sopayi yerlerdi. Buna da hic ku$kum yok. Kadin kiz da yedi diyecek olanlarada sozum ise Ismet Inonun super guclerle olan ili$kilerde denge konusunda "ayi ile yataga giren sabah nasil kalkacagi riskini goze aliyordur" dedigine benzer olacak. Ben de ayi ile maca giden bu riski goze aliyordur diyorum. Daha cok sopa yiyecekler boyle kuduranlar. Baska laftan anlamayanlar icin polisin elleri dert gormesin.

Birazdan ITU'de kurunun yaninda ya$ olarak polisten yedigim dayagi anlatacagim.

Ismail Gezer · Post by **Ismail Gezer** » Tue Apr 18, 2006 5:58 pm

Derbiye bozuk para yasağı
İl Spor Güvenlik Kurulu, yaptığı toplantıda Fenerbahçe ile Galatasaray arasında 22 Nisan Cumartesi günü oynanacak derbi maçla ilgili alınacak güvenlik tedbirlerini belirledi.

İstanbul Valiliği'nde Vali Muammer Güler başkanlığında gerçekleştirilen güvenlik kurulu toplantısına Fenerbahçe'den yöneticiler İlhan Ekşioğlu, Rahmi Eyüboğlu ve kulüp müdürü Serkan Acar, Galatasaray'dan ise başkan yardımcısı Adnan Polat ve yönetici Fatih Gökşen katıldı. Beşiktaş Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yücel, Futbol Federasyonu Başkan Vekili Affan Keçeci, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ünal Karaosmanoğlu, Gençlik ve Spor İl Müdürü Tamer Taşpınar, TSYD Genel Başkanı Onur Belge de toplantıda hazır bulundu.

Vali Güler, toplantı sonrasında basın mensuplarına açıklama yaparken, alınacak güvenlik tedbirlerini ayrıntılı bir şekilde anlattı.

Güler, şimdiye kadar oynanmış derbiler içinde belki de şampiyonluğu bu kadar etkileyen başka maç olmadığını vurgulayarak, ''O nedenle bu maçla ilgili tedbirleri en ince ayrıntısına kadar ve karşılıklı görüşleri, talepleri de dikkate alarak değerlendirdik. Bu maçla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü 4 bin kişilik kuvvetle gerekli tedbirleri alacak'' dedi.

Tüm Biletix gişelerinde 20 Nisan Perşembe günü saat 10.00'dan itibaren biletlerin satışa çıkartılacağını açıklayan Muammer Güler, UEFA Kuralları, Lig Statüsü ve İl Spor Güvenlik Kurulu kararı gereğince Galatasaray taraftarı için özel ayrılmış olan bölgede 2 bin 250 kişinin karşılaşmayı izleyeceğini söyledi.

Vali Güler, stat kapılarını saat 14.30'da açacaklarını kaydederken, saat 13.00 itibariyle emniyet tedbilerinin alınmış olacağını anlattı.

-BOZUK PARALAR KIZILAY'A-

Taraftarların güvenlik bariyerlerinden gerekli kontroller yapıldıktan sonra stada alınacağını belirten Güler, bu maçla ilgili olarak Kızılay'dan temin edilen kumbaraların stat girişlerine koyulacağını, taraftarların bozuk paralarının Kızılay'a bağış olarak alınacağını ifade etti.

Vali Güler ayrıca, stat içinde satılacak pet bardaklardaki suyun da ağzının açık olarak satılacağını kaydetti.

-TOPLU GELİŞ YOK-

Galatasaraylı taraftarlar, bu sezon diğer derbi maçlarda olduğu gibi Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'na toplu halde getirilmeyecek.

Bu konuda lig başlarken alınan kararların aynen uygulanacağını bildiren Vali Güler, Kadıköy İskelesi'nden, stada kadar olan güzergahta güvenlik tedbirlerinin uygulanacağını ifade etti.

Askeri birlik görevlendirilmesi konusunda ki bir soruyu da yanıtlayan Güler, ''Abartmayın, askerin getirilmesi gündemde değil. Hiç öyle bir şeye gerek yok. Şimdiye kadar hiçbir maçta böyle bir şeye gerek olmadı. Devletin bütün imkanlarıyla bu konuyla ilgili her türlü tedbiri almaya müktedir olduğunu belirtmek istiyorum. Spor medyasının bu konuda heyecanı düşürmesi gerektiği ortaya çıkıyor'' diye konuştu.

Derbi maçın iki kulüp için de fair-play mesajları verilmesi açısından bir fırsat olduğunu kaydeden Güler, şunları söyledi:

''Bu bir fırsattır. Bu derbi fair playe ilişkin bütün hassasiyetlerin gösterilmesi, birlik ve beraberliğin, dayanışmanın gösterilmesi için önemli vesiledir. Bu maçla ilgili tansiyonu düşürücü, her türlü gayretin gösterilmesi için hem Fenerbahçe ve Galatasaray kulübünün peşin bir niyetini görmekten duyduğumuz sevinci de belirtiyorum. Maça kadar olan sürede, hem taraftarların, hem yöneticilerin bu anlamda birbirlerine fair play'e uygun mesajlarla maçın heyecanına şiddet dışında başka bir güzellik katmalarını bekliyorum''

İki kulüp yöneticilerinin bu maçla ilgili el ele verecekleri görüntülerin tansiyonu düşüreceğini ifade eden Güler, ''Ortak basın toplantısı da yapabilirler. Maçta beraber bir görüntü verebilirler. Ama mutlaka bir farklı görüntüye ihtiyaç var. Kulüp başkanlarının da bu konuda bir müşterek beraberlik sergileyecek davranışlar içinde olacağını söylüyorum. Futbol kamuoyu da bunu sayın başkanlardan bekliyor'' diye konuştu. [16:33:00]
ZAMAN

Aynı haberi birde malum siteden okuyun. Nasıl sadece işlerine gelen kısmı verdiklerinizi kendi gözlerinizle görürsünüz. Kim takar onları diyorsanı, sizde haklısınız! Yukardakiler yapılırsa, para ve su dolu pet şişe atamayacaklar demektir. Geriye cep telefonu ve çakmaklar kalıyor

Birisi askerden yardım isteyecekmisiniz demiş galiba! Bence fena fikir değil. Polislere saldırmaya korkmuyorlar, belki mehmetçiği görünce fener cumhuriyetinde değil Türkiye Cumhuriyetinde ikamet ettiklerini hatırlarlar...

Kenan Atak · Post by **Kenan Atak** » Tue Apr 18, 2006 6:27 pm

Cengiz Akgun wrote: Birazdan ITU'de kurunun yaninda ya$ olarak polisten yedigim dayagi anlatacagim.

Cengiz Abicim bosa anlatiyorsun bosuna ITU'de yedigin dayagi satirlarca yazacaksin ve anlatacaksin.

Goruntulere simdi tekrar baktim, polisi dovmuyorlar seviyorlar yanaklarini husssuuuu icinde oksuyorlar, onlar oyle sey yapmaaaaaz. Ayrica FB'i yenen hic bir takimin eglenme hakki yoktur eglenme hakki sadece buyuk Fenerbahce taraftarina aittir. 11 yabanciya izin vermeyen federasyon kahrolsun, Turk futbolunun onunu tikiyor, seneye FB tum maclarini Kadikoy'de oynamali zira hasilat acisindan bu sart, Aziz Baskan BM'e genel sekreter de olmali, FB CL'de sifir puanla grup sonuncusu oldugunun ertesi gunu FB'li arkadasimin bana yazdigi gibi "her zaman her yerde en buyuk Fener iste o kadar"

Ben artik her dediklerine kafa salliyorum haklisiniz diyorum, haklilar, aksi dusunulemez.

Cengiz Akgun · Post by **Cengiz Akgun** » Tue Apr 18, 2006 7:22 pm

Yil 1976. Soguk bir $ubat gunu universitelerin zirt acilip zirt kapatildigi gunlerden bir gun Gumu$suyundaki Elektrik Fakultesinde okulun tekrar acildigini duyunca gittim. Okulda normalin altinda ogrenci vardi. O zamanlar universiteler ozerkti. Polis kapida bekler dekan ya da rektor cagirmadikca iceri giremezdi. Kalabaligin az olmasinin di$inda pek bir anormallik olmadan ilk ders sonunda IETT ogrenci pasosuna ki$ damgasini attirmadigim aklima geldi ve tenefuste yazi i$lerine gidip kalabaliginda az olmasinda yararlanarak pasoya damga attirtmak fikri ile dersahaneden ciktim. Yazi i$leri tahmin ettigim gibi cok tenha idi. Bir iki genc kiz sekreter taze ve bunlarin ba$inda anac tavuk dedigimiz ya$li mudire yerlerinde $ak $ak daktilo yaziyorlardi. Pasoyu verdim. $ip$ak damgalandi. Tam kapidan cikiyordum ki kar$i koridordan bir guruhun ustume dogru geliyor oldugunu gordum. O gune kadar mantar tabancasi di$inda tabanca sesi duymami$tim. Boyle tiz bir $ekilde mantar tabancasinin sesinin belkide be$te biri bir sesle cat cat seslerde geldi. herhalde havaya atiyorlardi. Elbette ilk i$im geri donup yazi i$lerine siginmak olacakti ki bu i$e benden daha cok ali$kin olan yazi i$lerindekiler ofislerinin kapsini kitlemi$lerdi. Bunun uzerine ustume gelen guruhun birden donup yanda teknik resim salonu dedigimiz buyuk bir salona daldigini ve arkadan gelen polislerinde oraya girdigini gorunce kendimi benim gibi donup kalan ve arkasindan toparlanan on kadar arkada$la yan bir dershaneye attim. Hemen gidip arka siralarin oldugu yerlere saklanmaya cali$tik. Amacimiz serseri bir kursuna hedef olmamakti. Teknik resim salonunda kiyamet kopuyordu. Ne kadar zaman gecti bilmiyorum ama sesler azaldi biz yirttik galiba derken pat diye tekme ile bizim sakladigimiz sinifin kapisi acildi. Iceri dort be$ polis girdi. Ellerinde kiminin jop kimininde resimhanede parcalanan ustunde teknik resim cizmek icin kullandigimiz geni$ masalarin kopan ayaklardan biri vardi. Elbette bizi gorduler zaten deve ku$u benzeri saklanma durumu diye bir $ey yoktu. Dershaneler modern bicimde yapildigi icin siralarin onu kapali degildi. Gelin ulan buraya bizi oraya getirtmeyin dediler galiba. Bizde sinifin onune ciktik. Polislerin iclerinden biri dayak yemi$ oldugu belli idi. Yuzu gozu kizarikti. Adamin boyu 1.60 1.65 kadardi. Ben 1.85. Bu herif bana vuran sakalli idi diyordu ve birden onune gelen sakalliya elinde resimhaneden kopardigi masanin koca kalin ayagi (iki eliyle anca kaldirabiliyordu) vurmaya ba$ladi. Iclerinden bir ikisi bunu tutup vurdurmamak istiyorlardi ama adamin cani yanmi$ bir kere; bu arkada$lari ellerinden kurtulup onunde sakalli gordugune indiriyordu. Malasef bende sakal birakmi$tim. Baktim sira bana geldi. Ellerinden yine kurtulup benim ustume geldi. Ustumde ki$lik bir gomlek ve onun ustunede giydigim annemin ordugu kalin yun kazak ve onun ustundede parkam vardi. Boyu kisa oldugu icin zipladi kafami korumak icin kolumu kaldirdim tam sol kolumun dirsegine masa ayaginin darbesini yedim. O kadar ustumdeki kalin giysilere ragmen tam dirsege oturdugu icin kolum koptu sandim. Bu arada bu da sadmenin ters tepkisi ile yere du$tu. Arkada$lari bunun ba$ina toplaninca ben ve digerkeri siniftan can havliyle firladik. Koridorlar bo$altilmi$ in cin top oynuyordu. Yanimda amcasi Elektrik Makinalarinda profesor olan Demir adinda arkada$ vardi. tesaduf i$te. Universiteye ba$ladigim ilk gun onunla yan yana oturup arkada$ olmu$tuk. Sonradan benim Avni diye kayserili bir yakin arkada$im olmu$tu. Demirle de merhabala$irdik. Onunla onumuze gelen ilk merdivenden bodrum katindaki labaratuvarlara dogru inen basamaklari ucer dorder atlayarak indik. Arkamiza baktigimizda sadece ikimizin bodruma indigini anladik. Demir hemen Elektrik makinalari labaratuvarinin zilini caldi. Kolumun acisini unutmu$tum. Cunku daha ba$imiza ne gelecegini bilmiyorduk. Allahtan polisler bizim gibi siniftan kacanlarin pe$ine du$mu$ler bizim ikimizin ara merdivenlerden a$agi indigimiz gormedikleri icin bodruma daha gelen giden olmadi idi. Belki kapiya gelen labaratuvar kapicisinin gelmesi bir iki dakika cekti ama bana cok uzun geldi. Sonunda kapici hademe kapinin arkasindan kim o dedi. Demir "benim ben" diyerek adini ve soyadini soyleyince kapici amcasindan dolayi Demir'i tanidi ve kapiyi acti. herhalde Demir bir iki kere gelip gitmi$ti buraya. gerci bizim Elektrik makineleri ile pek ilgimiz olmadi ve olmayacaktida. Dunyaya yeni gelmi$ gibi olduk. Korkudan rengimiz benzimiz ucmu$tu. Adam Demir bey ne oldu dediginde Demir olayi anlatti. Kapici bize $urada asistan gomlekleri var gidin giyin dedi. Ben ustumdeki kabani cikardim ama koluma soyunup bakmak istemedim. Arkadan adam bize cay yapti. Tam caylar gelirken di$ardan polislerin sesleri gelmeye ba$ladi. Belliki bizi ariyorlardi. Derken labaratuvarin zili calindi. Kapici acmasam bende suclu olurum beyim acayim siz hic orali olmayin burada asistanlardan ba$ka kimse yok derim dedi. Kapiyi acti. Bunlar ba$ka polislerdi. Labaratuvarda ogrenci olup olmadigini sordular. kapici yok sadece iki asistan var dedi. Bize baktilar. Caylarda gelmi$ elimizde tebe$ir sacma sapan formuller yazmi$iz tahtaya konu$uyoruz. Iclerinden biri kusura kalmayin hocam emir aldik universiteyi bo$alatiyoruz. Bir saat once kapidaki polisle cati$tilar. Bir iki arkada$imizi dovmeye kalktilar emir aldik hepsini ikinci $ubeye goturuyoruz. Ozur dileriz dediler gittiler. Demirle beraber labaratuvar hademesini opmedigimiz kaldi. Adini unuttum adamin 30 sene oldu dile kolay. Artik ogleden sonra ikide ucte bizimkini git bir kolacan et diye yolladik. Adamcagiz gidip ana kapiya bakti. Her $ey normal herhalde bir sorun olmaz sizi asistan sanirlar ama her ihtimale kar$i ben sizi arka bahceden salayim dedi. Arka bahceden salindik. Eve geldim. Ustumdekileri cikardim. Dirsegim en az bir kucuk kavun kadar $i$mi$ti. Kirik cikik olmadi. Bir iki ay icinde indi. Zaten o olaydan sonra okul bir kac ay daha kapandi. Bu olaydan sonra ilk yaptigim i$ sakalimi kesmek oldu. Bu i$e babam pek sevindi. Neyse hahamdan kurtulduk dedi adam. Ikinci ogrendigim $ey okul acildi dediklerinde bir daha derse gitmeye o kadar acele etmedim. Okul iki uc ay sonra acildi. Acildigi gun Ingilizce dersinde gececi arkada$lardan birini oldurduler (tanimiyordum kendini. o gunlerde terorun aldigi bir gencecik kurbandi). 6 ay daha kapandi. Ve o seneyi kaybettik. O yuzden 4 senelik okuldan 1 sene kaybederek 5 senede mezun oldu 1973'lu ITU'luler.

Ben dun dogmadim. Bu gunleri ya$adim. Polisi de bilirim. Gotu boklu bir top ugruna insanin canina susayan alcaklarin agzina huni ile edilmesi beni sevindiri sadece. Polisten sopa yedim hem de sucsuz diye polise kar$i kinim filan olmadi. Bana neden vurdugunu gayet iyi biliyordum. Bir daha bana vuran polisi kapida filan gormedim. Gorsem gider bana yanli$ yaptin da demezdim herhalde. O da orda gorevini yapiyordu. O gun toplanip ikinci $ubeye gidenlerden bir kisimini biraz daha islatmi$lar. Sakallilar biraz daha fazla nasiplerini almi$lardir. Kimin polise vurdugunu iclerinden cikardiklarini sanmiyorum. O kadar erkek degildir ben vurdum diyecek kadar.