Ufuk Sezekkaplan wrote:Savas Macun wrote: Bence bu Derin Galatasaray son 15 yildir artan populariteden rahatasiz olup GS'in halka karismasi olasiligini sevmedi ve kendilerine ait sandiklarini koruma ic gudusuyle tamamen bunu bilerek yapiyorlar
İyi bir FB'liden, super tespit. Derin GS denilen veya bazilarinin liseci (benim politburo) dedigim bir oligarsi var yukarida. Bunlar, GS'nin halka karismasindan cok rahatsizlar. Zamaninda, 13 yil sampiyon olamadigimiz donemde bu masonik yapilanma ve kafa sayesinde taraftar sayimiz dibe vurmustu. Sonra Avrupa'da ve iceride gelen basarilar bu kesimin bence tadini kacirdi. Ama taraftar sayisi artsa da her nasilsa uye sayisi ve yapisi oynamiyor, koskoca GS'nin kaderi 8.000.-adamin elinde. Onun da kac tanesi oy kullanacaksa.
Huzurlarinizda ihbar ediyorum. Canaydina cikan butun oylar Savas ve FB'li arkadaslari tarafindan atildi.
''Politburo''nun
cok alt seviye yetkilisi olarak Ufuk Sezekkaplan'a cevap vermek isterim.
. Liseli tanimindan nefret ederim, liseci terimi daha az kotu, politburo tanimi isabetli.
Ilk once sunu kabul etmek lazim. GS klubunun standartini ve cizgisini belirleyen liseden gelen kultur ve seviyedir. Herhangi bir taraftar eger GS'yi sportif basari disinda durusundaki ve yapisindaki farktan dolayi tercih etmisse, bunun kredisi liseyedir. Kendinden ornek vermek gerekirse , ben cocukken bir mahalle dolusu capulcu FB'li arasinda 2 tane farkli agbi vardi, bunlardan bir tanesi ise GS'li lisesinde okuyordu ve efendiligi ve bilgisi ile digerlerinden cok farkliydi, ben o yuzden GS'yi sectim. Role model olayi.
Eger GS'yi bir ekip gunun birinde duzluge cikaracaksa , bunun icinde liseliler muhakkak olacaktir. GS klubu boyle bir kaynagi zaten elinin tersiyle itecek lukse sahip degildir. Dusunun ki bir ulkenin sinavla secilmis cocuklarini 8 yil boyunca (bazisi yatili ustelik) Galatasarayliligi ve sevgisini isliyorsunuz, sari kirmizi renklerle donatiyorsunuz, mac zamanlari olay oluyor. Zaten bu cocuklarin bir kismi Galatasaray Klubunu cocukken sevdigi icin secmis. Bir kisminin ise babasi GS klubunu sevdigi icin liseye yonlendirilmis. Sonucta uzaydan gelmedik, halktan ciktik, memur, isci ve hatta ciftci cocuklarida vardi GS lisesinde. Bu forumu takip edenlerden cogunun imkani oldugunda cocugunu liseye yollayacagindan eminim. Liseyi gozardi etmek, mesela futbol takimi icin altyapiyi silmek gibi birsey.(Bu cumleye cok tepki gelecek biliyorum). Neticede klub lisenin icinden cikti.
Gelelim politburo olayina. 70 yillarin ortalarina kadar zannediyorum, GS lisesine sinavla degil, ekonomik gucu iyi olan ailelerin cocuklari giriyordu. Bunlar cogunlukla sehirli yada zengin/koklu tasrali ailelerin cocuklari giderdi. Yani belli bir elitlik durumu vardi. Bunlarda belli sosyal dernek ve kurumlarla iciceydi. Tabii iyi bir cevre olusturmakve bunu korumak, cemiyet iliskilerini surdurmeye yatkindilar. Bunlar kendi aralarinda daha sonradan is ve sosyal iliskilerini de katarak , girift bir iliskiler agi olusturdular. Ve kendileri gibi cemiyet ailelerin cocuklarinida klube alip kendilerinin elit tabir ettigi yapiyi cogalttilar, hatta baskan bile yaptilar. (Faruk suren, Ali Uras, Alp Yalman vs...). Hatta bu kadronun yaridan fazlasi lise mezunu degildir
Fakat 70'lerden sonra GS Lisesine sinavla insan alinmaya basladi. Bana gore lise bagliligi ve dayanismasi daha saglam raya oturdu ve bu elit kavramindan uzaklasmaya basladi. Fakat tabii bundan sonraki jenerasyonlarin bir oncekiler gibi genel olarak aileden gelen ekonomik birikimi fazla olmadigi icin, yogun calismak zorundaydilar ve cok zaman isteyen cemiyet-klub islerini vakit ayiramadilar. Zaten bu agabeylerde emekli olmaya basladi ve simdi dahada cok zamanlari oldu. Baslarda agabeyleri gozlerinde buyutup onlarin dumen suyuna gidip manipule edildiler hatta. Bu arada yalniz haklarini yemeyelim, sevgi, saygi ve seviye korundu. Oyle yada boyle buda onemli birsey. Sandalyeler ucusmadan, kavga dovus olmadan, en azindan nezih bir iletisim ortami vardi.Dolayisi ile esas ortada bir jenerasyonlar farkliligi var. Ve sunu iddia ediyorum, bu cok kaygan ve kaypak elit anlayisi degilde, esas lise dayanismasi prensipleri uygulanmis olsaydi GS klubu bu durumda olmazdi. Cunku gercek lise dayanismasinda bir de ceza mekanizmasi vardir ve ihanet muhakkak dislamayla sonuclanir. Son 15 senedir yapilan yanlislarin muhakkak cezasi olurdu.
8000kisi ile yonetilir mi diyorsun? 100.000 kisi daha iyi olur diyebiliyor musun? Var mi boyle bir ornek. Barcelona demeyin lutfen, onun siyasi ve bolgesel acilimlari var. Bakiniz ''Halka acilanlar simdi neyapiyor?''
http://www.milliyet.com.tr/2006/03/15/spor/spo01.html
GS klubu iyi bir klub olacaksa , uyeleride iyi olmak durumundadir. Iki onemli kriter ise kapasiteleri ve GS sevgileridir. Turkiye'de iyi olan kurumlarin hepsinde bu secme ve eleme mekanizmasi vardir. Bence GS lisesi citasi iyi bir seviyedir.
Bu seviyeyi (gerek kapasite, gerek sevgi olarak) yakalayan herkes klube uye olmalidir.Bunlarin sayisi liselilerden fazla olmasi normaldir. Ayrica Liselilerden de uye olmayi hakketmeyen insan sayisi fazladir. AMA lise seviyesi ve referans noktasi korunmalidir.
Ama sorun bu degildir. Sorun; bu dernek yapisi ile 100 milyon dolarla ifade edilen futbol biriminin yonetilemiyecek olmasidir. Nasil secerseniz secin, sayisi 10'da olsa, 1 milyon uyede olsa, bu dernek yapisiyla bu is olmaz. Dusununki yapilan butun maddi yanlisliklar gene en sonunda ibra oluyor, bir sorumluluk yok. Para mevzusu ile sorumlu olmamayi Turkiyede biraraya getirirseniz muhakkak istismar ve lackalik olur.