Page 11 of 14

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:06 am
by Selcuk Samli
Murat Biricik wrote:Ufuk, bence teknik heyetimiz bu maci akilli oynadi ve derslerini iyi calismislar. ASY de cok farkli ve daha hop oturup hop kalkacagimiz bir mac oynayacagiz.

Hakan Balta nin yada solda formda bir bek olmamasi isimizi bozdu. Buna ragmen takim bu rutin disi dizilise iyi uyum gosterdi, cok iyi mucadele etti. Baris bence Sabri girdikten sonra daha iyi oynadi, fakat iki tane cok hatali pozisyonun baslangincinda bas roldeydi. Gorevini yapmaga calisti alisik olmadigi zor bir pozisyonda oynadi.

De Sanctis oyuna devamli konsantre, bu hali hosuma gidiyor.
GS'i uzun zamandir iyi takip edemiyorum,ama maclarda alinan sonuclara bakilirsa cok iyi durumda degiliz.Murat'a katiliyorum,Balta'nin olmamasi,Lincoln ve Kewell'in 100% hazir olmayisi acikcasi beni mactan once korkutuyordu.Bekledigimden iyi oynadik,kesik kesik izleyebildigim kadariyla.Ikinci macta Balta oynarsa,Kewell, Lincoln,Arda ve Baros biraz daha iyi oynayabilirlerse sansimiz artabilir.0-0'lik skor tehlikeli,avantaj Bordeaux'da.

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:06 am
by Ufuk Sezekkaplan
Murat Biricik wrote:Ufuk, bence teknik heyetimiz bu maci akilli oynadi ve derslerini iyi calismislar. ASY de cok farkli ve daha hop oturup hop kalkacagimiz bir mac oynayacagiz.
Murat ağbi, benim endişem de İstanbul'da oynayacak olmamız. Deplasmanda olsa bu kadar endişe duymazdım. Neden dersen:

1. Kerem bir yerde çok doğru olarak yazmış; bizim seyirci takımı ateşlemekten çok konsantrasyonu bozmaya elverişli. O sebeple oyuncularımız Avrupa maçlarında özellikle deplasmanda daha oyuna odaklı oynuyorlar. Bu sene mesela Avrupa'da deplasmanda gol yemediğimiz 3.maç bu. İçeride Kharkiv maçında forvetlerimiz ve Servet, dışarıda oynadıkları gibi konsantre değillerdi.

2. Kadro kurgusu gol atma mecburiyetine göre kurulduğunda, Skibbe oyuna Nonda ve Baros ile başlıyor. Arkada Lincoln ve kanatlarda Kewell-Arda olursa Alpay'ın dediği overlapping olacak. Burada yemedik ama ASY'de yemenin cezası çok büyük, asla çıkaramayız.

Ki bu senenin özelliği (Kalli'de bu olmazdı) takım psikolojik olarak eksiye geçtiği anda krizi çözememesi. Sivas'ta Karan atıldığında veya Kayseri maçında Lincoln atıldığında veya kupa maçında İstanbul'da 1-1 olduğunda hatta bu hafta Antalya'da golü yediğimizde maçı döndüremedik.

Kalli'nin daha itici, daha kavgacı ruh hali ile Skibbe'nin uyuz ruh hali takıma karakter olarak yansımış durumda. Bu sebeple ben (Allah korusun) 0-1 olduğumuz anda toparlayamayacağımızdan endişe ediyorum.

3. Hoca'nın Nonda'da israr etmesine aslında saygı duyuyorm ama Kocaeli veya Hacettepe maçında. Çünkü Nonda her hali ile 20 küsür maçtır "gideceğim" diyor. Bu maçta Nonda, rakip takımın çıkışlarına alan sağlamak dışında birşey yapmadı.

Değişiklik 65'te falan olsa anlayacağım. Skibbe'nin israrla 45'te Baros'u kesmesini hakikaten anlamıyorum ve bu konuda bir yorum okursam samimiyetle minnettar olacağım.

4. Sabri'nin antipatikliğini kafamızdan silebilirsek aslında son maçlarda çok yararlı olduğunu görebiliriz. Sabri bence Barış'ı rahatlatıyor ve ne olursa olsun iyi bindiriyor. Bir de onun Uğur gibi yerden ve sert ortalarını seviyorum.

İşimiz zor. Korkum geriye düşmek. ASY bu bakımdan avantaj değil meğer ki ilk yarı bir gol bulup ivme kazanarak başlayalım.

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:08 am
by Mehmet Cirak
Mehmet Gorgen wrote:Aferin aslan çocuklara..

Gerçekten bordo'dan daha kötü oynamadık. Kimse küçümsemesin ama Bordo çok iyi takım. Orta sahası çok güçlü ve kuvvetli.Fakat M.Topal Gourcuff'u oynatmadı.

Gourcuff bu sene Fransa'nın en formda ve en iyi oyuncusu.

Gerçek şu ki Biz Bordo'dan hiç de aşağı kalmıyoruz.

Ama tahminim İstanbul'da enaz 3 yeriz.( demedi demeyin)

Benim tahminler genelde tutuyor.Yukarıda Ozan'ın alıntı yaptığı gibi. :lol:
Kesinlikle katiliyorum, sevgili adasim, ama Istanbul'da 3-0 yeniliriz kismina degil. Bu ara hep Bordo maclarina denk geldim, adamlar iyi oynuyorlardi. Son haftalarda da kaybettikleri puanlari iyi oynamalarina ragmen verdiler ligde. O yuzden bekledigimden iyi sonuc oldu. Sen bosver Ozan'i :)

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:09 am
by Ozan Ersoy
Ufuk Sezekkaplan wrote: 3. Hoca'nın Nonda'da israr etmesine aslında saygı duyuyorm ama Kocaeli veya Hacettepe maçında. Çünkü Nonda her hali ile 20 küsür maçtır "gideceğim" diyor. Bu maçta Nonda, rakip takımın çıkışlarına alan sağlamak dışında birşey yapmadı.

Değişiklik 65'te falan olsa anlayacağım. Skibbe'nin israrla 45'te Baros'u kesmesini hakikaten anlamıyorum ve bu konuda bir yorum okursam samimiyetle minnettar olacağım.
Sakatlanmis Ufuk. O kaleciyle carpistiklarinda bacaginda ezilme, darbeye bagli travma oldu herhalde. Skibbe'ye beni cikar demis. Skibbe de "zorunda kaldim" dedi mactan sonra.

Ozan Ersoy

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:10 am
by Ufuk Sezekkaplan
Pardon ağbi. Son maçlarda da üstüste erken aldığı için taktiksel olduğunu sandım. Özür.

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:11 am
by Cengiz Akgun
Ufuk Sezekkaplan wrote: ...
Değişiklik 65'te falan olsa anlayacağım. Skibbe'nin israrla 45'te Baros'u kesmesini hakikaten anlamıyorum ve bu konuda bir yorum okursam samimiyetle minnettar olacağım.

....
Yahu duymadin herhalde. Baros agrilarim var devam edemiyecegim al beni demis. Ya Umit'i ya da Saban'i sokacakti. O da Sabani secti. Bence macin sonunda Umit'i de almaliydi.

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:16 am
by Mehmet Cirak
Bence Baros'un cikmasi iyi oldu, kart gorme ihtimali de vardi, barut gibiydi bugun.

Ayhan'in da 45-48 arasi 2 pas hatasi yaptigini biliyorum, hatta spiker kardesimiz de "Ayhan cok top kaybi yapti" dedi, ben de dedim simdi forumda Ayhan'a laf gelir spikerin bu lafindan sonra diye. Ama Ayhan, Topal, Baris ve Emre bugun GS'in en iyileriydi. Ayhan olmasa topu hic ileri tasiyamazdik. Aslinda bu takimin oyun kurucusu seklinde oynuyor Ayhan, ama tabi Turkiye'de oyun kurucu dedin mi Hagi, Lincoln, Alex gibi ofansif adamlar geliyor akla.

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:16 am
by Fatih Mutlu
0-0 rovans icin kotu bir sonuc, malesef.

orada gol yemedik, iyi. ama haftaya istanbul'da da yemememiz gerekiyor.

ikinci yari 65ten sonra baya oyundan dustuk. lincoln cok etkisiz kaldi bugun. insallah istanbul'da daha iyi oynar.

hakan balta donerse, 4lu defansa donulur ve o durumda daha dengeli bir takim oluruz.

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:27 am
by Can Ergun
Hakan'ın bacağı kopsa da İstanbul'da oynayacağını düşünüyorum.Gol yememenin bu kadar önemli olacağı bir öaçta 3 lü defansı tekrar deneyeceğini sanmam.Sami Yen'de,daha formda bir Kewell'ın,hatta Sabri'nin de olacağı 4-2-3-1 oynarız bence.

Posted: Thu Feb 19, 2009 1:37 am
by Kenan Atak
Bu maci izledim. Bu sene izledigim 2. macti, son 4 senede de izledigim ikinci mac olacak sanirim . Bana göre iki takim da son derece etkisizdiler. GS'da Mehmet Polat'a bayildim. Gercekten mukemmel bir takim oyuncusu, hemen her yerde vardi, Bordeaux'nun butun ataklari kesti nerdeyse. Ikinci begendigim Baris oldu. Onun disindakiler biraz eski favorim Emre Asik biraz da Lincoln'un 2. yari performansi disinda vasatti. Takim Bordeaux'ya ilk toplarda iyi basti ama aldiklari hic bir topu duzgun degerlendiremediler. Bordeaux Fransiz ligini 2. bitiremez sanmiyorum. Ama klasik deplasman kontaratak takimi. Deplasmanda karakter degistiren bir takim. Benim mac öncesi tahminim 0-0 veya 1-1 ilk mac, 1-2 ikinci mac skorlari idi. Kim elerse elesin ceyrek finalden öteye kolay gidemez. Iki takimda da kazanma arzusu yokdu adeta. GS ilerde top tutamiyor ki bu buyuk handikap. Bu arada Meira hakikaten sahada varmiydi yokmuydu anlamadim. Tek hatirladigim ilk kacirdiklari pozisyonda yedigi calim. Önemli yerlerde hic yoktu. Defans adeta 3 kisi oynadi.

Posted: Thu Feb 19, 2009 2:04 am
by Cengiz Akgun
Kerem Tezic wrote:Bu maci izledim. Bu sene izledigim 2. macti, son 4 senede de izledigim ikinci mac olacak sanirim . Bana göre iki takim da son derece etkisizdiler. GS'da Mehmet Polat'a bayildim. ...
Topal diyecektin gerci ben anladim ama malum biyik altindan gulenler olacaktir. Mehmet Polat diye biri vardi GS'da ama simdi Gaziantep'te mi ne. Oradan da gelmisti galiba. Bir sezon mu iki sezon mu ne oynadi asagi yukari Topal'in gorevinde.

Posted: Thu Feb 19, 2009 3:00 am
by Hasan Tezcan
Kerem'in yorumuna katiliyorum. Her iki takim da maci almak icin bir gayret
göstermedi. Lincoln ilk devre hayal kirikligiydi, maca bir turlu agirligini
koyamadi. 2. yari eh...Ayhan mac ilerledikce iyice oyundan dustu.
Zaten 2. yari onun dususu Lincoln'un biraz duzelmesine etken oldu.

Bu defans kurgusu ile sahadan gol yemeden ayrilmamiz inanilir gibi degil
aslinda. Buna Mehmet Topal'in top kesmesi ve Baris'in hirsli oyunu etken
oldu diye dusunuyorum. Rakip takima cok basti bu ikili. de Sanctis kalede
guven verdi. Servet fransiz oyuncularla basa bas oynadi, bir adim önde
oldu her zaman. Adam kacirdgini görmedim.

Meira yer tutmasini gercekten bilmiyor. Hele macin baslarinda yedigi vucut
calimi yuz kizartici nitelikteydi...akabinde orta yapildi ve top direkten
döndu hatirlarsaniz...ayagindan olumlu top cikti mi, topla bulustu mu,
top surdu mu hatirlamiyorum, zannetmiyorum. Bizim eleman birkac hata
disinda bu macta idare etmesini bildi. Serif beye sormak istiyorum, bu
Meira Almanya da oynayan Meira mi gercekten? Milli takimi bosverin,
orada onu kurtaracak orta sahanin göbeingde birkac isim var. Bu adamin
endamina kapilanlar var ki milli takimda oynuyor :-)

Posted: Thu Feb 19, 2009 3:43 am
by Murat Kara
Ikinci yariyi seyredemedim ama sonuc iyi. Takim ilk yarida cok mucadele ettiydi, ikinci yari pili bitecek gibi duruyordu. Ikinci macta ASY'nin kotu zemini sayesinde geceriz turu. Bordo'nun izbandut zencileri cukurlara takilip duserler.

Bu arada Metalciler Sampdorya'yi da carpmis deplasmanda.

Posted: Thu Feb 19, 2009 4:18 am
by Murat Kara
Cengiz Akgun wrote:
Murat Kara wrote:...
Hakem iyi degil. Gormesi zor pozisyonda kaleci cikarken topa yetisemedi ve Baros gogusuyle alip bos kalaye yuvarlayacakken topu midesine diz vurdu kaleci. Hem kirmizi kart (gole giden adami biciyor) hem de penalti. Ama Baros'un ve topun onunde defans oyuncusu olunca hakem muhtemelen neler dondugunu gormedi ve olsa olsa Baros kaleciye kic vurmustur deyip sari kart gosterdi.
Baros topu okkaladi. Okkalamasa belki verirdi penaltiyi. Bunun uzeriine isteyerek el oynama diyerek ustune ustluk sari verdi.
Tek acidan ve internet uzerinden gordugum kadariyla yoruma acik okkalayip okkalamadigi. Omuzlarini buzdu biraz top gogsune dogru inerken, belki o an koluna degmistir top ama o sirada iki oyuncunun kiskacinda idi zaten ve pozisyonu geregi buzulmek durumundaydi biraz. Oyle kollari havada filan gezinmiyordu.

Posted: Thu Feb 19, 2009 6:00 am
by Ozan Ersoy
Ozan Ersoy wrote:
Ozan Ersoy wrote:
Ben de Davut gibi Bordo macinin Berlin ve Benfica maclarina benzeyecegini dusunuyorum. Bordo'yla son 3 senede 3. oynayisimiz. Takimin cekindigi yok. Gecen sene orada 4 tane atmamis olmamiz Nonda ve Umit Karan'in kazmaligi yuzunden. Bordo da bizi yenebilmis olmamin rahatligi ile saldiracak. Ama bu sefer karsilarindaki takim farkli ve oyun da farkli. Ilk 20 dakikada saldiracaklar. Bir iki pozisyon da bulacaklar. Ama Lincoln ve Arda bir atak yapacagiz bir anda afallayacaklar. Ya yiyecekler ya yemediklerine dua edecekler. Ondan sonra GS maci kontrolune alacak. Bordo acik oynayan ve gol yiyen bir takim. Elemeli maclarda kendi sahanda gol yedin mi isler sarpa sariyor.
Mac uc asagi bes yukari boyle gelisti ilk yari. Bordo cok hizli basladi. Surekli sutlar denediler. Direkten donen toplari onlar icin sanssizlikti. Sonra Ayhan Arda nefis girdiler Kewell'in mutlak golluk sutunu kalecinin sans eseri kurtarmasi (belki de uzun zamandir oynamadigi icin touch'ini kaybettigi icin daha koseye vuramadi Kewell) onlar adina sansti. Ondan sonra biraz daha geldiler ve devaminda oyun buyuk cogunlugu ile GS'in istedigi gibi geciyor. 25. dakikadan sonra surekli onlari sahaya cok adamla geldik ve gol aradik. Son 15 dakikada ilk dakikalardaki Bordo'dan eser yok. Avrupa'da boyle salak bir seyirci hic gormemistim. Uyuyorlar.

3'lu savunmamizin sag tarafi macin basinda acik verdi ama sonradan Kewell, Topal hatta Lincoln oraya gelip o bolgeyi tikadilar.

Ayhan muhtesem oynuyor. Arda ilk baslarda cok top kaybetti ama ondan sonra etkili ataklar yapti. Lincoln Baros'u surekli ara toplarla defansin arkasina attigi toplarla pozisyona sokmaya calisiyor ama henuz etkili olamadik.

Hakem epey iyi.. Baros'un kulagina vurulan dirsegi kacirdi. Penalti pozisyonunda Baros gogsuyle temiz alabilse penalti ve kirmizi kart olacakti. Koluna carpmis olmasi hem Bordo'yu hem hakemi kurtardi.

Savunmamiz ilk 15 dakikayi savusturduktan sonra cok iyiydi.

Ikinci yarida ofansimizin daha etkili pozisyonlar uretip golu bulabilecegimizi umit ediyorum.

Hadi aslanlar vurdugunuz gol olsun.

Ozan Ersoy
Kaldigimiz yerden devam edelim. Devre arasinda ilk devrenin son dakikalarinda dengeledigimiz ve Bordo'nun ustune gelmeye basladigimiz oyunun ustune ekleyip hem oyun hem sayi ustunlugu saglayabilecegimizi dusunuyordum. Bir beklemedigim sey oldu, iki tane de bildigim olayin etkisini kucumsemisim.

1) Baros'un cikmasini beklemiyordu kimse, ben de. Baros cikinca cok iyi tanidiklari Nonda'da is olmadigini bilen butun Bordo savunmasi ileriye cikmaya basladi. Boylelikle bizi sahamiza hapsetmeyi becerdiler. Baros su anda Avrupa'daki en hizli forvetlerden biri. Bu onaylanmis, herkesce bilinen bir sey. Tabii o hizini her zaman iyi kullanamiyor o ayri. Ama o kadar hizli bir adami birakip butun savunmanizi ileriye cikaramazsiniz. Bir uzun topta isiniz bitebilir. Gol yiyebilir, kirmizi kartla oyuncunuzu kaybedebilirsiniz. Ayrica Baros topla beraber yuzunu kaleye donebiliyor. Nonda bu ozellikler olmadigi ve de ustune ustluk hep geriye oynadigi ve arada da ciddi noktalarda top kaptirdigi icin cikamadik.

2) Iki oyuncumuz yeni sakatliktan cikiyorlar ve uzun zamandir oynamadiklari icin mac eksiklikleri var. Bu macta gucten dusmelerine etkisizlesmelerine yol acti. Lincoln Besiktas macindan beri 60 dakika belki oynamistir belki degil. Malatya macinda dizine yedigi tekmeyle sakatlandi, 3 hafta surdu iyilesmesi. Kayseri macinda da 23. dakikada atildi. Eger Kayseri macinda oyunda kalabilseydi, Antalya maciyla beraber eski ritmini bulabilme firsati olacakti. Kayseri macinda atildi, Antalya macinda oynamadi, 2 aydir ilk ciddi macina cikmis oldu. Bugun de ozellikle ikinci yarida bu kendini gosterdi.

Kewell zaten 3 aydir yok. Bugun beklenenden iyiydi ama daha gidecek yolu var. Bir ara ilk yari kendi ceza sahamiza yakin bir yerde yine sakatlandi sandim. Rakip oyuncu kasigina diz atti yere yikildi. Ama oynamayi surdurdu. Ikinci yarida sag kanatta bir iki kontra firsati yakalamasina ragmen yanlis bayraklarla ve faullerle durduruldu.

Bu iki onemli oyuncularimizin form durumlari, mac eksiklikleri ikinci yarida oyunu karsi sahaya yikabilme, orta sahadaki pas trafigini hizlandirabilme sansimizi yok etti.

Hoca da bu ikisini oyundan cikarmakla dogru is yapti.

3) 3'lu savunma, kanat oyuncularimizi ve Topal'i cok yordu. Gidip gelmek yerine gitmemeyi savunmada kalmayi yeglemeye basladilar. Bu da rahat cikamamamiza neden oldu. Gobekte Meira - Servet - Emre cok dan dun oynadilar, o savunmadan cikan olumlu pasin o kadar cok onemi var ki. Ama 3'lu savunma bu takimin iyi yaptigi bir sey degil, dengeleri bozuldu, alistiklari kenarda iki bek, yaninda ekstra bir stoper olmayinca saskinlik yasamis olabilirler.

****

Iyi taraftan bakarsak bu takim yine gol yemedi. Oyunu kendi sahasinda kabul etti ama ciddi pozisyon vermedi ikinci yari. Son 5 UEFA macinda yalnizca bir gol yedik. Savunmamiz iyi. Mucadele ust duzey.

Sonuc bazilarina gore kotu olsa da 1-0 yenilmekten iyidir. Bu maci da gordukten sonra cesitli nedenlere dayanarak tur icin daha da umitlendim. GS Bordo'yu gecme sansini bana gore arttirdi. O konulari ikinci macin basligina yazariz.

Ozan Ersoy